• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM IV 4 KURAMSAL TEMELLER

4.5 Çinili Camii Çinileri İle İlgili Bilgiler

Çinili Cami XVII. yüzyıl Türk çini sanatının en müstesna eserleri ile bezenmiştir. Bu sebeple Çinili Cami denmektedir. O kadar ki daha caminin iç kısmına girmeden evvel kıble cephesi hariç sütunlar üzerine inşa edilen saçaklarla örtülü üç cephesi dahi tamamen çinilerle kaplıdır. (İ.K.S.A,1983:1496)

Türk yapı tarihinde çinileri dolayısıyla bilhassa yeri olan mabeddir. İçi kubbe kasnağına kadar Sinan mektebi devrinin muhteşem çinileriyle kaplıdır. En parlak devrini XVI. yüzyılda yaşamış olan Türk çiniciliği son güzel eserlerini XVII. yüzyıl ortalarında bu camide vermiş ve sonra çöküntü devrine girmiştir. (Konyalı,1976:134)

Çinilerin üretim yeri konusunda farklı fikirler öne sürülmektedir. Bazı kaynaklarda XVII. yüzyıl Kütahya grubu olduğu ileri sürülürken bazılarında ise aynı yıllarda İznik atölyelerinde de üretimin devam ettiği ve Çinili Camii'nde kullanılan çinilerin İznik atölyelerinde üretilen örneklerle aynı olması sebebiyle İznik grubuna ait olduğu belirtilmektedir. ( Aslanapa,1949:105)

Motiflerde natüralist olarak narçiçekleri, laleler, karanfiller, bahar dalları, kıvrık dallar, hançer yaprakları, şakayıklar ve çiçek tomurcukları, stilize olarak da hatayi, rumi, palmet ve bulut motifleri görülmektedir. Renk olarak beyaz, kobalt mavisi, lacivert, firuze, mor, yeşil ve kahverengiye yaklaşan bir kırmızı görülmektedir. Pencerede ve doğudaki dolap nişi üzerindeki çini alınlıklarda mavi zemin üzerine beyaz harflerle celi sülüs hatla ‘Ayet’el-Kürsi’ yazılmıştır. Minberin arkasına isabet eden pencerenin alınlığı mihraba doğru kaydırılmıştır. Üstte mavi zemin üzerine beyaz harflerle ve sülüs hatla ‘Fetih Suresi’ nin yazılı olduğu çini kitabe harimi çevrelemektedir. En üstte çiniler bir sıra palmet motifi ile sonlanmıştır. Son cemaat yerindeki çinilerden bir kısmı zamanla dökülmüş, bunlardan bazıları pencere alınlıklarına gelişi güzel yerleştirilmiştir. (Çobanoğlu,1994:520)

Çinili Camii mihrabı, Türk mimarisindeki çini mihrap geleneğinin, Osmanlı dönemine has geleneksel motif ve kompozisyon şemalarını sergileyen son örnekleri arasında sayılabilir. Mihrapta kullanılan sıratlı tekniğinde çiniler, XVII .yüzyıl ortalarında Osmanlı çiniciliğinin halen kaliteli üretimlere sahne olduğunu göstermektedir. (Bozkurt,2007:350)

Tamamen çini ile kaplanmış mihrapta, çinilerin ana kompozisyonu iri hançer yapraklı ve şakayıklardan oluşmaktadır. Kenar bordürlerinde değişen bir düzenle lacivert üzerine beyaz, firuze ve kırmızı ortada ise beyaz üzerine aynı renklerle küçük çiçek ve yapraklı kompozisyonlar işlenmiştir. (Çobanoğlu,1994:520)

Mihrap niş içinde beyaz üzerine mavi, yeşil, kırmızı, lacivert ve firuze iri dişli yapraklar ortasında şakayıklarla doldurulmuştur. Daha çeşitli renkleri ve kalitesi ile mihrap çinileri çok başarılıdır. Mihrabın hemen üstünde yer

alan köşelerde bulut motifleri, bordürlerde ise narçiçekleri içerisine konulmuş lale motifleri görülmektedir. (Aslanapa,1949:106)

Yazı kuşağının koyu kobalt mavisi zemini üzerinde beyaz renkte celi sülüs hatla Âl-i İmran Suresi 39. âyet geçmektedir. Yazı konturları lacivert renkli olup, belirli harflerin iç bünyeleri firuze ile doldurulmuştur. (Bozkurt,2007:345)

Mihrabın yanındaki iki küçük dolap kanadı dışında tüm pencere ve dolap kanatları üst aynalarında ‘Kaside-i Bürde’ yazılıdır. Mihrabın yanındaki dolapların kanatlarında alt ve orta aynalarda ise kabartma olarak kıvrık dal ve rumili süslemeler görülür. (Çobanoğlu,1994:520)

Kadınlar mahfili çinilerinin çoğu dökülmüştür. Son cemaat çinileri ile tamir edilmiş ancak çiniler yetmeyince siyaha boyanmıştır.

Mermer minberin altıgen prizma külahı da çini kaplıdır. Beyaz üzerine firuze, lacivert, mavi, lale, karanfil, şakayık ve yapraklardan oluşan bir arabeskle işlenmiştir. Altta iki sıra olarak pano kenar bordürlerinde gördüğümüz lacivert üzerine beyaz arabeskli bordür tekrarlanır. (Öney,1977:93)

Çini malzemeden sekizgen kasnak yüzeyine beyaz zemin üzerine mavi ve lacivert renkte hatayi ve bulut motifleri işlenmiştir. Dışbükey bir silmeden sonra yine çini malzemeden sekizgen piramidal külah yükselmektedir. Külah yüzeyine, beyaz zemin üzerine mavi ve lacivert renkte hatayi ve natüralist çiçekler işlenmiştir. (Apa,2004:306)

Son cemaat yerindeki çiniler stilize edilmiş narçiçekleri ve madalyonvari küçük margrit çiçekleri ile lale ve sümbüllerden ibaret karışık bir dekorla işlenmiştir. Aynı örneğin bütün cephede devam ettiği görülmektedir. (Aslanapa,1949:106)

Son cemaat cephesi pencere alanı ve alınlıkları beyaz üzerine mavi ve firuze şakayıklar, küçük kır çiçekleri, lale ve sümbüllerden girift bir ağla kaplanmıştır. Tamiratlar sonucu yer yer karışık bir düzenleme görülür. Dâhilde duvarlar üst pencere altlarına kadar monoton bir sıralama ile tekrarlayan çinilerle kaplıdır. Pencere aralarında sathi nişler içinde beyaz zemin üzerine mavi firuze renklerle işlenmiş karşılıklı iri dişli yaprakların

arasında şakayıklar ve etraflarına serpiştirilmiş şakayık, küçük çiçekler ve yapraklar görüyoruz. Bu sathi nişlerin altında ayakkabılık vazifesi gören küçük birer niş vardır. Bu nişlerin ve büyük panoların köşelikleri firuze üzerine beyaz arabesklerle süslenmiştir. Kenar bordürlerinde lacivert üzerine beyaz ve firuze küçük çiçekli bir sarmaşık işlenmiştir. (Öney,1977:93)

Caminin çöken son cemaat yeri ile medresesinin tamiri sırasında büyük gelen çerçeveleri yerine oturtmak için pencere altında dolaşan muhteşem çini pano keser darbesiyle parçalanmıştır. Mihrabın sağındaki çini yazılarda ‘Besmele’ yazılı olanı tamamen, mihrabın solundaki sıradan da iki parça vakti ile çalınmıştır. (Çobanoğlu,1994:520)

Son cemaat yerinin duvarı devrinin en güzel çinileriyle kaplanmıştır. Ancak çinilerin bir kısmı zamanla dökülünce, bunlardan bazısı pencere alınlıklarına gelişigüzel yerleştirilmiştir. (Erol,1988:335)

Üsküdar Çinili Cami; mihrabı, minberin külahı ve nişli duvarları ile Kütahya çinilerinin İznik ürünlerini anımsatan başarısını gözler önüne serer. (Yetkin,1986:83)

BÖLÜM V

Benzer Belgeler