• Sonuç bulunamadı

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönergesi

2.3 AVRUPA BĐRLĐĞĐ ÇEVRE MEVZUATI

2.3.1. Yatay Mevzuat

2.3.1.3. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönergesi

Çevresel Etki Değerlendirmesi (Environmental Impact Assessment) Yönergesi, Avrupa Birliği Çevre politikasının önemli bir aracıdır. 1985’teki ilk ÇED direktifi (Directive 85/337/EEC) ile hem yasal olarak hem de uygulamada gelişme göstermeye başlamıştır.

1969 yılında ABD’de yürürlüğe giren Ulusal Çevre Politikası Kanunu (National Environmental Policy Act) kapsamında dünya ile tanışan ve gerek ABD, gerek AB ülkeleri, gerekse diğer dünya ülkelerinde halen en etkin çevre yönetim aracı olarak yerini alan ve gün geçtikçe de bu yeri sağlamlaştıran ÇED, ülkemizde 7 Şubat 1993 tarihinden bu yana uygulanmaktadır (http://www.izmircevre.gov.tr/ default.asp?L=TR&mid=144, E.T. 25.04.2012).

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), herhangi bir alandaki proje önerilerinin uygulanmasına başlanmadan önce, çevreye olası etkileri bakımından sistemli bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmasını ifade etmektedir. ÇED, yoğun ve kapsamlı bir danışma içermektedir, böylece vatandaşların ve sivil toplum kuruluşlarının ilgili proje hakkında bilgi sahibi olmaları ve gelişmeleri etkileme fırsatına kavuşmaları mümkün olabilmektedir. ÇED, projelerin, insan sağlığı, flora ve fauna, toprak, su, hava, iklim, kırsal alan, maddi zenginlikler ve kültür mirası üzerinde yaratabileceği etkilerin tek tek incelenmesi sonucu hazırlanmaktadır (Durmaz, 2004:6).

Çevresel değerlendirme, kararların çevresel etkilerinin kararlar verilmeden önce dikkate alınmasını sağlayan bir süreçtir. Bu süreç çevreye olabilecek etkilerin analizini, bu etkilerin raporlanmasını, bu raporda bir kamu danışma uygulamasının üstlenilmesini ve son kararı verirken ve karardan sonra kamuyu kararla ilgili bilgilendirirken açıklamaların ve raporun dikkate alınmasını içermektedir (http://europa.eu.int/comm/environment/eia/home.htm, E.T. 25.04.2012).

Christensen vd. (2003; 1)’ne göre ÇED, adaylar, genel kamu ve otoritelerle diyalog temeli oluşturma potansiyeline sahiptir. Bu da kalkınmaya duyulan ihtiyaç ile çevresel öncelikler arasındaki dengeyi sağlayan bir sonuç üretmektedir. Karar

vericilere bilgi sağlama ve şeffaflık temin etme yoluyla bir proje uygulamasındaki olası sonuçlara karşı çevreye olabilecek zararlı etkileri en aza indirerek çevreye katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Avrupa Komisyonu, 1997 ‘de tadil eden (Directive 97/11/EC) direktife göre, mevcut AB yasalarını yansıtan üç tane ÇED rehberi yayınlamıştır. Bu belgeler ÇED sürecindeki üç basamağı içermektedir.

• Tarama (screening) • Kapsamlaştırma (scoping) • Teftiş/Đnceleme (review)

ÇED süreci Tablo 2.3’de gösterilmektedir. Koyu renkli kutular tüm üye ülkelerde 85/337/EC ve 97/11/EC sayılı direktiflerle zorunlu olarak ÇED sürecinde yer alan basamakları göstermektedir. Kapsamlaştırma basamağının ÇED sürecinde yer alıp almaması gönüllülük esasına dayanır.

Tarama; ÇED sürecinin ilk basamağını oluşturmaktadır ve belirli bir proje için başlamadan önce ÇED’ in gerekli olup olmadığının belirlenmesidir. Projeler iki grupta sınıflandırılmaktadır; Ek 1’de var olan projeler zorunlu olarak ÇED’ e tabi iken, Ek II’ de bulunan projeler için değerlendirme yetkiye bağlıdır. Madde 4’e göre Ek II’ye dahil olan projelerin ÇED gerektirip gerektirmediği kararı Ek III’de belirtilen seçim kriterleri doğrultusunda Üye Ülkelerin yetkisindedir.

Kapsamlaştırma; ÇED’e konu olan ve yetkili makama sunulan projeler için çevresel bilginin içinde yer alması gereken konuların içeriğini ve kapsamını belirleme sürecidir. Yeni direktif ile (Directive 97/11/EC) tüm üye ülkeler ÇED prosedürlerinde kapsamlaştırma basamağının oluşturulması gönüllülük esasına dayanmaktadır.

Đnceleme/teftiş, ÇED süreci içerisinde proje geliştirici tarafından yetkili merciye sunulan çevresel bilginin yeterli olup olmadığını belirleme aşamasıdır. Çoğu üye ülkede bu bilgi Çevresel Etki Beyanı ile bir formda sunulur.

ÇED, yoğun ve kapsamlı bir danışma içermektedir, böylece vatandaşların ve sivil toplum kuruluşlarının ilgili proje hakkında bilgi sahibi olmaları ve gelişmeleri etkileme fırsatına kavuşmaları mümkün olabilmektedir (Durmaz, 2004:6).

Üye ülkelerin, her bir Çevre Etki Değerlendirmesi’nin, projenin insanlar, bitki ve hayvanlar, toprak, hava, iklim ve genel görünüm, maddi değerler ve kültürel miras ve bu faktörler arasındaki etkileşim gibi çevresel faktörlere doğrudan veya dolaylı etkileri açıklamasını ve değerlendirmesini sağlaması gerekmektedir. Ayrıca projeyi gerçekleştiren kurumların ÇED’e dair her türlü bilgiyi sağlamaları için bir sistem oluşturmaları da şarttır. Yasal açıdan, ÇED’den muaf olan küçük projelerin birbirlerine eklenerek ÇED’e tabi olan büyük bir proje haline gelmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu durumda tüm projeler için ÇED istenmesi şarttır (Candan, 2003:8).

Tablo 2.3: Çevresel Etki Değerlendirme Süreci

ANA BASAMAKLAR NOTLAR

Projenin hazırlanması Proje geliştiricisi proje için önerleri hazırlar

Yetkili makama bildirim Bazı üye ülkelerde onay almak için yetkili makama bildirisi gereksinimi bulunmaktadır. Proje geliştiricisi bunu gönüllü ve informal olarak da yapabilir.

Tarama Yetkili merci ÇED’in gerekli olup olmadığı ile ilgili olarak karar verir. Kapsamlaştırma Proje geliştiriciler yetkili merciden kapsamlaştırma görüşü isteyebilir.

Kapsamlaştırma görüşü çevresel bilginin içermesi gereken konuları ve ÇED sürecini belirlemektedir.

Çevresel çalışmalar Proje geliştiricisi Direktif’in 5. maddesindeki çevresel bilgileri toplamak ve hazırlamak için çalışmalar yapar.

Çevresel bilgisinin yetkili makama sunulması

Proje geliştiricisi çevresel bilgiyi geliştirme onayı başvurusu ile birlikte yetkili merciye başvurur. Eğer Ek 1 ve Ek 2’ye dahil olan projeler için çevresel bilgi verilmemişse yetkili merci öncelikle ÇED’in gerekli olup olmadığını belirlemelidir.

Çevresel bilginin yeterliliğinin incelenmesi

Bazı üye ülkelerde çevresel bilginin yeterliliğiyle ilgili yetkili mercinin incelemesine gerek duyulmadan resmi bir içerik bulunurken, bazılarında ise bu bilginin yeterli olup olmadığından yetkili merci sorumludur. Kanuni çevresel merciler, diğer

ilgili taraflar ve kamuya danışma

Çevresel bilgi incelenmesi açısından çevresel sorumluluklara birlikte tüm çevresel otoritelere, diğer ilgili taraflara ve genel kamuya incelenmesi açısından açık tutulmalıdır.

Onay kararı verilmeden önce çevresel bilginin yetkili merci tarafından değerlendirilmesi

Çevresel bilgi ve müzakere sonuçları yetkili merci tarafından göz önünde bulundurularak başvuru sonucu hazırlanır.

Kararın açıklanması Karar nedenleri ve çevreye olabilecek olumsuz etkileri azaltmaya yönelik açıklamalar ile birlikte tüm kamuya açıklanmalıdır.

Kararın başarıya ulaşıp ulaşılmadığının denetlenmesi

Proje uygulanırken etkilerinin incelenmesine gereksinim duyulabilir.

Kaynak: Guidance on EIA: EIS Review, Luxembourg: Office for Official