• Sonuç bulunamadı

ÇANTA ASLINDA FİLOZOF TAŞIDIR

Belgede SEMBOLLER VE SIRLARI (sayfa 171-200)

Bir soru ile başlayalım, dinler neden vardır, çeşit çeşit dinler ve çeşit çeşit peygamberler, beyaz peygamberler ve siyah peygamberler, beyaz kitaplar ve siyah kitaplar, insanlar din-dar olsunlar diye mi? Hayır.

Sırlar gizlenerek açıklanır, açıklanarak gizle-nir. Bu cümle masonik bir cümledir. Aynı hüc-relerin gelecek nesillere bilgi transferini yap-mak için bir sürü hokkabazlık yapmasına ben-zer. Düşünün koskocaman bir bedeni yıllarca

Çünkü mevcut doğa kanunlarına bağlı zamana bağlı olarak davranabiliyor, entropi yasasına bağlı, bozuk hücreler transfer olmasın diye belli bir yaştan sonra erkekleri andropoz ka-dınları ise menopoz yapıyor, sonra bedenle bir işi kalmadığında kendi kendini tüketiyor.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 172 Yaşlılık denilen şey bu, beden denilen şey bu, işte dinler de böyledir, bilgiyi ana bilgiyi son-raki kuşaklara iletebilmek için benzerleri ara-sına karıştırıyor, gizliyor ama aynı zamanda açık dini metinlerin arasında. İşte iki yol var ve iki yol da aynı bilgiyi kullanmak ve nesillere transfer etmek istiyor. İkisinin de amacı farklı, düşen melekler entropi ve termo dinamik yasa-lardan kurtulabilmek ve melekler matriksine yeniden bağlanmak için bu gizli bilginin peşin-de.

Bu bilgi felsefe taşı denilen katalizör zamanı hızlandırıp, yavaşlatan, maddeyi ve atomik moleküler yapıları istenen hızda değiştirebilen yasalar, kozmik sırlar, bunlar hepsinin elin-deydi, sürekli onlara akıyordu ama unutturul-dular ve insan denilen mekanizma her iki kuv-vetin de avatarı çünkü genetik bilgi insanlar tarafından iletilebilir, insanlar bunların dinle-ridir, din kitaplarıdır.

İşte insana bu bilgileri zaman içinde iletmek zorundadırlar, yani yeni bilgeler, peygamber-ler, alimler yetiştirmek zorundalar çünkü be-lirsiz bir zamanda bu isteklerine ulaşamadık-ları için, yani felsefe taşını tam fonksiyonulaşamadık-ları ve potansiyeli içinde çalıştıramadıkları için bunu

MUSTAFA KARNAS Sayfa 173 kendileri yapamaz, insanı kullanmak zorunda-lar çünkü kendi bedenleri yok. Düşen melekler bedenden bedene geçerek ancak var olabiliyor-lar, yeni avatarlara ulaşabildikleri bilgileri transfer ediyorlar. Bir yolu tutan, temiz yolu onlara melekler yardım eder, yani secde etmiş melekler onları korurlar bilgi sahibi yaparlar ranır, bir düzgün hücreyi beslerken aynı za-manda kanserli hücreyi de beslersin bunun gibi.

Birinin takvasını yani kemaletini geliştirirken aynı zamanda kibri de o oranda büyür. Bu adam adama markaj gibidir, bundan dolayı melekler velilere destek olur, iradesini sağlam tutmaya çalışır. Düşünün Hazreti Süleyman bile bu imtihandan geçemedi, sonra büyük pişmanlıklar yaşadı ama tanrı onun üzerinden elini çekti.

Bilmeyenler için özet yapayım; Süleyman tan-rıdan hiç bir zaman hiç kimseye bahşedilme-miş servet ve bilim istedi. Tanrı ona melekleri aracılığı ile bu ilmi öğretti. O da cinleri yakala-dı kendine köle etti, çalıştıryakala-dı ve servet ve bü-yük ilim sahibi oldu. Bir insan ne kadar bübü-yük servet sahibi olursa olsun, ne kadar büyük ilim sahibi olursa olsun başka bir insanın

kal-MUSTAFA KARNAS Sayfa 174 bini ve aşkını bunlarla alamaz, buna irade gü-cü diyoruz. İrade, Kral Süleyman gözünü bir ve-saire de artıyor. Bu işin tanrısal boyutu, tanrı-nın ruhlardan istediği şu çünkü o ruhları bün-yesine almadan önce yarattığı gibi tertemiz nurdan olmasını istiyor, entropinin bütün etki-lerinin yani pasların ortadan kalktığı bir du-rum, ruhlara düşen de sırat ül müstakim de-nilen doğru çizgide kalması, bunun için insana irade gücü verilmiştir.

Temel noktası da Süleyman gibi tamah etme-mesi olacaktır, o bir kadına tamah etmiştir.

Diğer taraf ise günümüzde masonların temsil ettiği tapınakçılar, gül haç ve tarih boyunca İblislerin takımında olanlar ise bu altın oranı yani felsefe taşını bir şekilde kullanarak eskisi gibi melek gücüne ulaşmak, bunun için şeyta-ni taraf olan yola yine bu yolda yürüyen insan tayfasını kullanırlar. Gemi tayfası gibi her iki

MUSTAFA KARNAS Sayfa 175 tarafın da insan gücüne ihtiyacı var. İşte bin yıllar boyunca her iki taraf da insan topluluk-ları arasına karışmış ve kendi sembollerini bı-raktılar, Göbeklitepe, Sümer vesair, güney Amerika, Asya her yerde benzer sembolizmi görürsünüz, tanrıların çantaları ve benzerlerini bilgiyi iletmek için. ilk resimden başlayarak açıklamalar yapacağım..

Solda çanta, diğer iki resim ise masonik bir tapınak gematria ölçülerine göre altın oran 1/1.6 oranı dikkate alınarak yapılmış, sembo-lizm köküne kadar var bu resimde, güneş göz sütunlar kozmik yapıyı anlatıyor bir çeşit baş-ka boyutlara açılan öğretinin sembolizmi, bu da Vinci’nin altın oran adamı;

Hermetik zümrüt tablet bilgileri, zümrüt tab-letler Enok kitabıdır zaten, Enok harfleri ile yazılmıştır.

Bu resimdeki tasarım da kutsal geometri deni-len sistemle yapılmıştır gematrıa, özelliği ise bu tasarım ile bir bina yapılırsa bunun frekans değerleri melekler boyutuna bir kapı açıyor. Bu diagrama, hayat çiçeği denir. Piramit konumla-rına dikkat edin bu yapı içinde entropi durur, çürüme durur ya da yavaşlar, bir gıda maddesi

MUSTAFA KARNAS Sayfa 176 asla çürümez, bir şekilde tekillik alanı oluştu-rulur.

Bu resimde, ay ve dünyanın aynı gematrıa öl-çülerinde hizalandığını gösterir, yani altın oran.

Bu yedi yüzlü heptagrom yani çantanın kendi-si.

Piramitlerde bu çizimlere rastlanmış, bilginin altın meyvesi denir bu sembole.

Bu hayat ağacı sembolizmi aynı şekilde..

Bu altın oran tam mekanizma kürelerle alakalı kainatın yapısı sembolize ediliyor. Doğanın mekaniğinde altın oran var.

Mefisto, şeytan altın oranlı.

Çanta altın oranlı.

Bunlar Göbeklitepe’den.

Okuyucuya not: Göbekli Tepe - resimlerini in-ternetten görebilirsiniz - Telif haklarına saygı nedeniyle - ilgili resimler burada yok- çanta taşıyan SÜMER-GÖBEKLİ TEPE figürleri..

MUSTAFA KARNAS Sayfa 177 Sonuç olarak tanrılar tanrı değil birer melek ya da düşmüş melek, maskeler maske değil, maskelerin içinde bir şey yok saf enerji ya da bir çeşit eterik plazma yapı, çantalar birer sa-bitleştirici enerji kolektörü. Duvarlara o resim-leri yapanlar ilkel insanlar değil melekler ya da iblisler yerine bağlı olarak, yani çantalar bir çeşit trafo olarak çalışan felsefe taşlarıdır.

OKUYUCUYA NOT: Bu bölümde çeşitli resimle-rin bilgileri verilmiştir ama TELİF HAKLARINA SAYGILI olmak gerektiğinden-resimleri izinsiz yayınlamak yasal sıkıntı yaratabilirdi- ama bu resimleri internette kolayca bulabilirsiniz.

Sümer-Tanrılar-Çanta-Göbeklitepe - adı altın-da -arama- yapabilirisiniz

MUSTAFA KARNAS Sayfa 178 Bazı şeyleri anlamak, üzerine akıl yürütmek gerekebilir, sembolizm de bu şekilde görülme-lidir. Nasıl ki mesela Einstein ya da başka fi-zikçiler bir tane mükemmel teori peşindeler, adı her şeyin teorisi olacak, bütün fizik kanun-larını tek bir formülle anlatacak mükemmel teori, sembolizm dünyasında da durum budur.

Semboller en basitinden en sofistikesine bize her şeyin anahtarı olacak olanı anlatmaya ça-lışır. Ezoterik sistemin içinde olan insanlar, özellikle okültistler ki bunlar aynı zamanda kabbalah oluyor, bir şeyin peşindeler, çok de-ğerli bir şeyin.

Neden bunun peşindeler? Çünkü bu değerli şeyin varlığını değişik zamanlarda gördüler ve sembolizm üzerinden bu bilgileri ileriye doğru naklediyorlar. Bu yapıyı spor takımları ya da savaş takımları olarak görün bir ligde oynuyor-lar ve her bir takım kupayı elde etmek için mücadele ediyor, hepsi aynı ya da benzer işler-le uğraşıyorlar, birbirişler-lerini geçmeye çalışıyorlar kendi ürettikleri bilgiyi ise sembollerle gizleye-rek bir şekilde şifreleyegizleye-rek gurubun bir sonra-ki nesline geçirmek istiyorlar. Ve her biri de kendi buldukları yöntemin yani ulaşma yön-teminin en doğru olduğunu söylüyorlar.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 179 ,Mesela şu KUTSAL KASE dedikleri şey nedir, bunun önemi nedir? Zaten hayat ağacı sembo-lizmini anlamak için bir parça KUTSAL KASE olayını da anlamak gerekir. O değerli kupanın adı tanrının yaratma gücü, bu güç zaman za-man bazı kişilere eza-manet edildi, sonra geri alındı. Bu sembolizm de tanrılaşma ve yaratma gücüne sahip olmak ile ilgilidir. Tarihte ölüleri dirilten kimdir? İsa Mesih, yani tanrının ya-ratma gücünü emanet almıştı.

Kabbalah inancına göre Tevrat içinde gizli tan-rının ismi var. Bu ismi bulan ve seslendiren tanrının yaratma gücüne sahip olur. Süley-man’ın yüzükleri de bu gücün 12 ayrı parçada iş gören majikal bir alanı. Bu inanca göre tan-rının gizli ismi 216 haneli bir sayının harf kar-şılığı yani önce sayıyı tespit edeceksin, sonra o sayıyı harflere dökeceksin, o harfleri de sese dönüştürdüğünde bu ses ile yaratım gücünü elde edeceksin.

Hayat ağacı dedikleri şey aslında bir yaratım ağacı ve tanrının gücüne erişmek için kullanı-lan metafizik yollardan biri, bunun Kabbalah modelini açıklamıştım, oradan devam edeceğiz ama işin özünde o sistemin özünde bir kişinin maddi yapıdan, eterik yapıya geçmesi için

MUSTAFA KARNAS Sayfa 180 kendini dönüştürmesi gerekmektedir bir çeşit tasavvuf sistemi ile, bütün tasavvuf dinlerinde aynı yapı vardır, yoga meditasyon çile gibi şey-ler bu aşamaları geçmek, zihni geliştirerek en azından hepsi olmasa bile bazı marifetlere erişmek gibi bir yola girmek için bu tür manas-tırlar kurulmuştur.

İnsanlar bunları biliyorlar çünkü çok zaman önce bu işler günlük rutinlerdendi, sonra orta-dan kayboldu ve geride kalanlar bu bariyeri aşıp oraya ulaşmaya çalışıyorlar. Mesela ihvan u safa kardeşlik cemiyeti 900lü yıllarda kurul-du, Endülüs devletini kurdular. Hasan Sabbah ve tayfası, tapınakçılar, gül- haç teşkilatı, son-rasında masonlar, arada Mevleviler, Bektaşiler, Asya'da Konfüçyüs okulları, Japonların Taocu dini, mesela TAOCU din orta Asya etnik dinle-rine benzer, özellikle şu şeytana tapanlar, sa-tanistler değil, MECUZİLER dedikleri, iki dinin de ortak yanı çoktur.

Bunlardan biri karşıtlık sistemine sahip çık-malarıdır. Yani orada melekler ve şeytanlar birbirlerinden ayrı tutulmazlar, hatta iyi tanrı ve kötü tanrı vardır ki yani tek tanrı yoktur, bu da insandaki iyilik ve kötülüğü temsil eder.

Mesela bu dinlerde karşıtlıklar ötelenmez,

şey-MUSTAFA KARNAS Sayfa 181 tan kötü değildir, aksine o kontrol altında tu-tulması gereken bir kuvvettir. İnsandaki tanrı-laşma arzusu yani yaratım, dahası cennete gitmeden dünyada koşulsuz ve sebepsiz yara-tım gücünü elde etmek için yapılan sembol ça-lışmalarıdır. En önemli sembollerden biri KUTSAL KASEdir. KUTSAL KASE nedir soru-sunun çok çeşitli yorumları vardır ama bun-lardan biri, o kaseden bir şey içen sonsuz ömür ve gençlik sahibi oluyor, inanç bu şekil-de, bundan dolayı da birileri sürekli bu kase-nin peşinde oldu, buna Hitler de dahildir. bazı çizimler üzerinden gidelim;

MUSTAFA KARNAS Sayfa 182 Hayat AĞACI- İnsan şekline benzer? Aşağıdan yukarıya doğru gelişme bize bir şeyler anlat-maya çalışır, yani kemalete erme, mükemmel-leşme yolunda aşılması gereken şeyler. Bu se-fer yukarıdan aşağıya gidelim, bütün bu nok-taların burçlarla da ilgisi vardır.

KETER YANİ CROWN - TAÇ; yani - olmuş in-san yani zihin kemalet, bu yapıyı bir küp gibi düşünün ve bu küpün içinde çeşitli kimyasal maddeler veya kimyasal hareketler olduğunu düşünün, sürekli birbirleri ile etkileşim halin-deler ya da olacaklar, su-yağ- ilişkisi gibi.

En altta KİNGDON KRALLIK var yani sahip-lik, eşya ile ilgili yönetim, eşyayı yönetmek ve yukarıdan aşağıya karşılaştırmalı gidelim.

BİNAH, anlayış ama öngörü ile, adalet ama nezaket ile, kuşatma-elde etme -sonsuzluk ile ve yapı insanın kendisi , yani bu KABBALAH HAYAT AĞACI bize şunu anlatır, her adımda çatışmalar içinde olacaksın, her karşıtlığı ne ile geçeceğin orada, mesela sonsuzluğu elde et-mek sahiplenet-mek kuşatmak ile değil vazgeç-melerle olur, bu şekil bu ağaç sembolizmden biri, diğerlerine bakalım.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 183 Bu sembolde şunu görüyorsunuz, hayat ağacı SONSUZLUK- EVREN, içinde yer alıyor yani bilinç evrenin merkezidir, insan yani bilinç merkezdir ve kozmik yapının kapısıdır. Ken-dinden yola çıkan yani kendini ASTRAL KAPI yapan kozmik bilince ulaşır diyor.

Ve çözümün altın oran olduğunu ya da altın oran içinde olduğunu ya da tanrının o gizli adının altın oran 1/1.6 ile ilgili olduğunu söy-lüyor. Leonarda da Vinci bunu keşfetmiştir, her zaman altın oran kullandı eserlerinde, yani kainatın sırrı ölçüdür. Bunu modern zamanda kim keşfetti?

Fizikçi Einstein görecelilik teorisi ve kuantum mekaniği, aslında bir alanı ölçmediğin sürece orada yaratım olmayacaktır, temel prensip bu-dur, yani senin zihnin bir alanı ölçmez ise göz-lemcilik yoksa o alan da yoktur, ölçü ve ya-pacaksanız yapılması gereken zaten tanrının yaptığı tek şey olan ölçmektir, ‘her şeyi bir

MUSTAFA KARNAS Sayfa 184 ölçü üzere yarattım’ Kuran’da yazar, yani bir şeyin yaratım frekansında gözlem yaparsanız, size daha önce görünür olmayan görünür ol-maya başlar. O zaten oradadır, hep vardır, si-zin için özelde var olur, ‘ben her şeyin arasına perdeler koydum’ yani nedir?

Perdenin kalkması perdenin arkasındakini ölçmekle, o kabiliyetle yaratım gerçekleşir. Me-sela iç içe yaşıyor olmamıza rağmen enerji var-lıklar olan ama demon olmayan bir şekilde zamanında yapılmış bir maji ile güneş enerjisi ve doğanın gücünün birleştirilmesi ile yaratıl-mış, meydana getirilmiş olan periler aslında doğanın içinde insan perspektifinin görme ala-nına çok yakın bir titreşimde yaşıyorlar, bilgi-ler bu şekilde, işte zihin perspektifini bir parça o tarafa odaklayabilse o dünya görünür hale gelir.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 185 0Burada gördüğünüz Ankh- Mısır sol ve sağ-daki o da hayat ağacı ile ilgilidir.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 186

MUSTAFA KARNAS Sayfa 187 Bu çizelge karmaşık gibi görünüyor ama basit-çe açıklayayım; 32 sayısını görüyorsunuz, 32 ama masonluk 33 derece üstat, neden? Çünkü 32 basamağı da tamamlayınca bir şekilde in-sanlıktan çıkıyorsunuz, zihin-eterik yapı olu-yorsun, kuantum sıçrama gibi, bir şekilde belli oranlarda yaratım gücüne sahip oluyorsun, inançları böyle, yani 33.derece mason üstatla-rında bu numaralar var mı bilemem, belki de şekil yapıyorlardır ama literatür böyle.

Sırayla her derecenin özellikleri anlatılmış yani Masonik sistem hiyerarşi sistemi hayat ağacı üzerinden şekillenir. Hepsi İngilizce ama gizli bir anlatım var burada çok gizli, siz bile anla-yamazsınız ben anlatmadıkça, isterseniz bir deneyin. Bu 32 madde size ne anlatıyor resim-deki?

1- Yaratım

Bu bir yemek tarifi gibi öyle örnek alın, yarat-mak, süpürmek, arzulayarat-mak, biçmek, konum-landırmak, yapmak fiilleri var.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 188

MUSTAFA KARNAS Sayfa 189 Bu resimde gezegenlerle bağlantısını görüyor-sunuz.

Bir alegori anlatmıştım; Alegori şu şekilde, 10 kişi var ve bir kişi o on kişiye 100er lira veri-yor, sonra şöyle diyor ‘ 100 lirayı bana geri ve-rene 200 lira vereceğim’ ama birinin karnı çok aç riske girmek istemiyor, karnımı doyururum deyip gidiyor, diğerlerinin 100 liraya ihtiyacı yok. Bu işlem böyle sırayla devam ediyor, ki-misi bin lirada kiki-misi 100 bin lirada kiki-misi 5 milyon lirada parayı iade etmiyor, sonuncusu ona ne verirsen ver iade ediyor. Oyun bu şekil-de şekil-devam ediyor.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 190 Bu işin bir tarafı, bu sistem bunu anlatır yani her derecede sana bir şey verilir ve ancak vaz-geçersen bir sonraki verilir. İnanmak güven-mek gerekiyor ya da önemsemegüven-mek yani mut-lak muhtaçsızlık hali ama normal bir insanı ne yönetir?

İhtiyaçlar, aç adam 100 lirada oyundan çıkar, kimisi ben bu parayla bir ev bir araba alırım kalanı da faize verir yan gelir yatarım deyip 5 milyonda oyundan çıkar. Yani yolda dökülen-ler çok olur. Yani o mevkide yaratım yapacak-sın, sonra yok edeceksin sahip olduklarını, zi-hinsel olarak inandıkların çünkü bildiğin her şey o katmanın gerçekleri, sadece oraya ait bir üstte geçmez onlar, hepsinden vazgeç, sıfırla, boşal böylece bir sonraki dereceye geç, yani cebindekilerle geçemezsin.

Mesela ÖLÜLER KİTABINDA öbür tarafa geçiş tüy örneği ile verilir. Ruhlar tüy ile ölçülür, öl-çü tüy tüy kadar yüklüysen geçemezsin bunun gibi. İşin özünde sahiplenmeme ve vazgeçmeler var. Benim bir hikayem, bilen söylemesin, bil-meyenler için soruyu soralım. Mesela bir duvar yapacaksınız sizden bir duvar yapmanızı iste-diler ama size verdikleri malzeme tek tek ve her defasında değişiyor, bazen bir taş, bazen

MUSTAFA KARNAS Sayfa 191 bir tuğla, bazen bir odun parçası veriyorlar, siz bir sonraki malzemenin ne olduğunu bilmiyor-sunuz, homojen bütünlüğü olan bir duvarı na-sıl örersiniz bir düşünün?

Malzemeyi duvara koyduktan sonra bir sonra-ki malzeme veriliyor. Cevap, yeni bir malzeme verildiğinde duvarı yıkarım, yeni malzemeyle birlikte harmanlarım homojen tek bir ürün oluştururum, sonra o ürüne tuğla şekli veririm duvara örerim. Her defasında bunu yaparım, yani sahip olduğum her şeyi yok edip yeniden biçimlendirmek buna rematrikslemek diyoruz, bilgi-duygu-gözlemci her neyse dışarıdan ve içerinden gelen her etkileşim ile yapımızı yıkıp, yeniden biçimlendirirsek ne olur? Bütüncül bir yapıya sahip oluruz yani kozmik bilinç diğer türlü tuhaf bir şey olurdu. Ezoterik sistem mükemmel mimari yapı anlamına gelir ama bize dışarıdan verilen bilgi enerji duygu her neyse bunlara sahiplenmemek, her defasında yıkmak ve yeniden yapmak, yapabilir miyiz?

Herkes yapamaz, bir yerde emeğine sahip çıkar ve durur, 100 liralık adam gibi ihtiyaçları için iade etmez. Mesela dünyasal sevgiyi bulur, vazgeçmez bundan, vazgeçmediği sürece yenisi verilmez.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 192 Bu resmi inceleyin, Sefirot ilahi evren sistemini anlatıyor daha sonra derinlemesine incelersi-niz ama ben anlatayım, merkezde dünya ve insan var, üst dünyada yukarıya doğru katlar ve her katta bulunan melekler var. İşte sefirot bunun üzerine kurulmuştur, bulunduğun yer-den merkezyer-den o katlara nasıl geçeceksin, hangi katta ne var şeklinde, sefirot ağacının

MUSTAFA KARNAS Sayfa 193 esprisi sembolizmi temel olarak şu, formülünü bulursan eğer her katta bulunan yaratım cü, mesela el yaratım gücünü ya da melek gü-cünü elde edersin şeklinde ilahi metafizik güç-ler, çıkış noktan kendinsin. Yani ruhun, zihin-ruh aynı şey kabul edelim, zihnini eğiteceksin, hayat ağacında nasıl yapıldığı anlatılmış, ben de size anlattım. bu sembolü inceleyelim..

MUSTAFA KARNAS Sayfa 194

MUSTAFA KARNAS Sayfa 195 Bir bilgelik yılanının katlar arasında nasıl do-landığını görüyorsunuz ve her birinden geçişler var. İşte burada astroloji ve burçlar, takımyıl-dızlar konumuna gelelim. İnsanın en büyük zaaflarından birisi belki de insanı insan yapan unsur kendisini sevmesidir. Çok ilginç bir şey kendisini sevdiği şey elementel yapısıdır, huy-larıdır, karakteridir, yaşam biçimidir filan, var Beden kendini oluşturduğu takımyıldızı kom-binasyonuna bağlıdır element yapısından do-layı, bunu size kuantum mekaniği ikiz elekt-ronlar sarmal yapılarla anlatmaya çalışayım.

Yani insan bedeni bir şekilde bu yapının esiri gibidir, matriks gibidir. İkiz elektronların dav-ranışına bakalım ya da bunlara kuarklar diye-lim, zaman ve uzaklık tanımadan bir kuarka yüklenen bilgi diğerine otomatikman geçer.

Yani Merkür gezegenine ait olan bir elektron yapı bir bilgi ışıması yaptığı zaman bu Merkür elementini taşıyan beden kendini anında gün-celler. Nasıl Windows kafasına göre kendini güncelliyor bunun gibi yani toplamda bedenin enerji yapısının içinde bulunan kuark modelle-ri aracılığı ile kozmik sistemin değişimi üzemodelle-rin- üzerin-den sürekli doğal yapılar güncellenir.

MUSTAFA KARNAS Sayfa 196 İşte SEFİROT HAYAT AĞACINDA şunu an-latmak ister, ruh bundan bağımsızdır, senin

MUSTAFA KARNAS Sayfa 196 İşte SEFİROT HAYAT AĞACINDA şunu an-latmak ister, ruh bundan bağımsızdır, senin

Belgede SEMBOLLER VE SIRLARI (sayfa 171-200)