• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.4 Çalışma Grubunda Seyircilerin, Spor Alanlardaki Saldırganlık

Örneklemde bulunan seyircilerin cinsiyet ile müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına ilişkin t-Testi analiz sonuçları Tablo 24’ de verilmiştir.

Tablo 24. Çalışma Grubundaki Bireylerin Cinsiyet İle Müsabaka Öncesi, Esnasında veya Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmadıklarına

İlişkin Bağımsız t-Testi Analizi Sonuçları

Cinsiyet N X ss Sd t p

Erkek 430 1,18 ,387

Bayan 51 1,01 ,140 479 2,997 ,003

Tablo 24 incelendiğinde örneklemdeki erkek seyircilerin müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılma ortalamalarının ( X =1,18), bayan seyircilerin ortalamalarından ( X =1,01) yüksek olduğu görülmektedir. Bu ortalamalar arasındaki fark incelendiğinde erkek seyriciler lehine istatistiksel olarak anlamlılığın olduğu görülmektedir (t= 2,997; p< .05). Örneklemde bulunan erkek seyirciler bayan seyircilere göre müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılma oranlarının fazla olduğu söylenebilir.

Örneklemde bulunan seyircilerin yaş seviyeleri ile müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına ilişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonuçları Tablo 25’de verilmiştir.

Tablo 25. Çalışma Grubundaki Bireylerin Yaş İle Müsabaka Öncesi, Esnasında veya Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmadıklarına İlişkin Tek

Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Varyansın Kaynağı KT Sd KO F değeri p Gruplar arası ,181 5 ,036 Gruplar içi 66,513 475 ,140 Toplam 66,694 480 ,259 ,935

Tablo 25 incelendiğinde seyircilerin yaş seviyeleri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları arasında elde edilen F değerinin (0,259) istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir (p>.05). Seyircilerin yaş seviyeleri müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumlarını değiştirmemektedir.

Örneklemde bulunan seyircilerin meslek bilgileri ile müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına ilişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonuçları Tablo 26’de verilmiştir.

Tablo 26. Çalışma Grubundaki Bireylerin Meslek Bilgileri İle Müsabaka Öncesi, Esnasında veya Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmadıklarına

İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Varyansın Kaynağı KT Sd KO F değeri p Gruplar arası 1,652 5 ,330 Gruplar içi 65,042 475 ,137 Toplam 66,694 480 2,413 ,035

Tablo 26 incelendiğinde seyircilerin meslek bilgileri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına arasında elde edilen F değeri (2,413) istatistiksel olarak anlamlıdır (p<.05). Müsabaka öncesi,

esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları seyircilerin meslek gruplarına göre değişmektedir.

Anlamlı farkın hangi yaş seviyeleri arasında olduğunu tespit etmek için yapılan Scheffe testine göre; işçi (X= 1,19) ile memur(X= 1,06) (.02<.05), serbest meslek(X= 1,22) ile memur(X= 1,06) (.02<.05), işsiz (X= 1,24) ile memur (X= 1,06) (.004<.05) ve öğrenci (X= 1,17) ile memur (X= 1,06) (.023<.05) meslek grupları arasında birinciler lehine anlamlı fark bulunmuştur. Bu veriler incelendiğinde meslek grupları açısından işçi, serbest meslek, işsiz ve öğrencilerin memurlara göre müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılma durumlarının arttığı söylenebilir.

Örneklemde bulunan seyircilerin öğrenim düzeyleri ile müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına ilişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonuçları Tablo 27’da verilmiştir.

Tablo 27. Çalışma Grubundaki Bireylerin Öğrenim Düzeyleri İle Müsabaka Öncesi, Esnasında veya Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmadıklarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Varyansın Kaynağı KT Sd KO F değeri p Gruplar arası ,522 3 ,174 Gruplar içi 66,172 477 ,139 Toplam 66,694 480 1,254 ,290

Tablo 27 incelendiğinde seyircilerin öğrenim düzeyleri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına arasında elde edilen F değeri (1,254) istatistiksel olarak anlamlı değildir (p<.05). Müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları seyircilerin öğrenim düzeylerine göre değişiklik göstermemektedir.

Örneklemde bulunan seyircilerin gelir düzeyleri ile müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına ilişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonuçları Tablo 28’de verilmiştir.

Tablo 28. Çalışma Grubundaki Bireylerin Gelir düzeyleri İle Müsabaka Öncesi, Esnasında veya Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmadıklarına

İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Varyansın Kaynağı KT Sd KO F değeri p Gruplar arası ,465 3 ,155 Gruplar içi 66,229 477 ,139 Toplam 66,694 480 1,117 ,342

Tablo 28 incelendiğinde seyircilerin gelir düzeyleri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına arasında elde edilen F değeri (2,769) istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>.05). Müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları seyircilerin gelir düzeylerine göre değişiklik göstermemektedir.

Örneklemde bulunan seyircilerin aktif spor ile uğraşıp uğraşmama durumları ile müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına ilişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonuçları Tablo 29’de verilmiştir.

Tablo 29. Çalışma Grubundaki Seyircilerin Aktif Spor İle Uğraşıp Uğraşmama Durumları İle Müsabaka Öncesi, Esnasında veya Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmama Durumlarına İlişkin Bağımsız t-Testi Analizi

Sonuçları Sporla uğraşma durumu N X ss Sd t p Hayır 152 1,17 ,377 Evet 329 1,16 ,371 479 ,189 ,850

Tablo 29 incelendiğinde örneklemdeki sporla uğraşan seyircilerin saldırganlık olaylarına katılma ortalamalarının ( X =1,17), sporla uğraşmayan seyircilerin ortalamalarından ( X =1,16) yüksek olduğu görülmektedir. Ortalamalar arasındaki bu fark incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur (t=0,186; p> .05).

Örneklemde bulunan seyircilerin aktif spor ile uğraşmaları onların saldıranlık davranışlarını etkilememektedir.

Örneklemde bulunan seyircilerin spor müsabakalarını grup veya yalnız olarak izlemeleri onların saldırganlık davranışlarına katılıp katılmama durumlarını etkilemelerine ilişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonuçları Tablo 30’da verilmiştir.

Tablo 30. Çalışma Grubundaki Seyircilerin Spor müsabakalarını grup veya yalnız olarak izlemeleri İle Müsabaka Öncesi, Esnasında veya Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmama durumlarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi

(ANOVA) Sonuçları Varyansın Kaynağı KT Sd KO F değeri p Gruplar arası 1,605 2 ,802 Gruplar içi 65,090 478 ,136 Toplam 66,694 480 5,892 ,003

Tablo 30 incelendiğinde seyircilerin spor müsabakalarını grup veya yalnız olarak izlemeleri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumlarına arasında elde edilen F değeri (5,892) istatistiksel olarak anlamlıdır (p<.05). Seyircilerin spor müsabakalarına grup yada yalnız gitmeleri onların müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumlarını etkilemektedir.

Örneklemde bulunan seyircilerin, mutlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmeleri ile müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık davranışlarını göstermelerine ilişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonuçları Tablo 31’da verilmiştir.

Tablo 31. Çalışma Grubundaki Seyircilerin Mutlu Bir Çocukluk Ve Gençlik Dönemi Geçirmeleri İle Müsabaka Öncesi, Esnasında veya Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmama durumlarına İlişkin Tek Yönlü

Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Varyansın Kaynağı KT Sd KO F değeri p Gruplar arası 1,117 2 ,558 Gruplar içi 65,578 478 ,137 Toplam 66,694 480 4,070 ,018

Tablo 31 incelendiğinde seyircilerin mutlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmeleri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumlarına arasında elde edilen F değeri (4,070) istatistiksel olarak anlamlıdır (p<.05). Seyircilerin mutlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmeleri onların müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumlarını etkilemektedir.

Örneklemde bulunan seyircilerin müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları ile sporda saldırganlık ve şiddet olaylarını önlemeye yönelik yürürlükte bulunan yasaları bilme arasında Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) sonuçları Tablo 32’de verilmiştir.

Tablo 32. Çalışma Grubundaki Seyircilerin Müsabaka Öncesi, Esnasında Ve Sonrasında Saldırganlık Olaylarına Katılıp Katılmama Durumları İle Sporda

Saldırganlık Ve Şiddet Olaylarını Önlemeye Yönelik Yürürlükte Bulunan Yasaları Bilme Durumlarına İlişkin Bağımsız T-Testi Analizi Sonuçları Saldırganlık olayına katılma durumu N X ss Sd t p Evet 80 1,70 ,769 Hayır 401 1,99 ,741 479 -3,174 ,002

Tablo 32 incelendiğinde örneklemdeki seyircilerin müsabaka öncesi, esnasında ve sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları ile sporda

saldırganlık ve şiddet olaylarını önlemeye yönelik yürürlükte bulunan yasaları bilme durumları incelendiğinde; saldırganlık olaylarında bulunmayan seyircilerin ortalamalarının ( X =1,99), saldırganlık olaylarına katılanların ortalamalarından ( X =1,70) yüksek olduğu görülmektedir. Ortalamalar arasındaki bu fark incelendiğinde istatistiksel olarak saldırganlık davranışlarında bulunmayan seyirciler lehine anlamlı bir farklılık vardır (t=-3,174; p< .05). Saldırganlık davranışına katılama durumu ile yürürlükteki yasaları bilme durumu arasında doğru orantı vardır. Yani saldırganlık davranışında bulunmayan seyirciler yürükteki yasalardan haberdardır.

BÖLÜM IV

SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu bölümde bulgular ve yorum kısmındaki elde edilen veriler doğrultusunda sonuç kısmı oluşturulmuş ve seyircilerin saldırganlık davranışları hakkındaki görüşleri dikkate alınarak öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır.

Kişisel Bulgular İle İlgili Sonuçlar:

Çalışma örneklemini oluşturan seyircilerin cinsiyete göre dağılımları incelendiğinde 430 (% 89,4)’unun erkek, 51 (%10,6)’inin ise bayan seyirciler ile toplamda 481 kişiden oluştuğu görülmektedir (Tablo 1). Spor müsabakalarına giden seyircilerin büyük bir çoğunluğu erkek seyircilerden oluşmaktadır. Araştırmamızla paralellik gösteren bir çalışmada Acet(1997) futbol seyircisinin yaklaşık %91’ erkek, %9 bayan olduğu doğrultusundadır.

Seyircilerin yaş seviyelerine göre dağılımları incelendiğinde toplam 481 kişiden 37 (%7,7)’sinin 18 ve daha küçük, 177 (%36,8)’sinin 19-25, 91 (%18,9)’inin 26-32, 89 (%18,5)’unun 33-39, 47 (%9,8)’sinin 40-45, 40 (%8,3)’ının 40 ve üstü yaşlarda olduğu görülmektedir (Tablo 2). Örneklemdeki seyircilerin büyük bir oranının 19-32 yaş grupları arasında olduğu söylenebilir. Arıkan (2000)’ın yaptığı araştırmada da, seyircilerin %60’ının 15-30 yaş arasında olduğu görülmüştür. Taşğın(2000)’in yaptığı araştırmada ise 15-29 yaş arasında olan seyircilerin %60 oranında olduğu bulunmuş ve araştırmamıza paralellik göstermiştir.

Seyircilerin meslek bilgilerine bakıldığında, toplam 481 kişiden 76 (%15,8)’sının işçi, 115 (%23,9)’inin memur, 34 (%7,1)’unun emekli, 74 (%15,4)’ünün serbest meslek, 33 (%6,9)’inin işsiz ve 149 (%31,0)’unun öğrencilerin oluşturduğu görülmektedir (Tablo 3). Acet (2001)’in yapmış olduğu araştırmada da seyircilerin %30,2 oranını öğrenciler oluşturmaktadır. Özmaden (2004)’in yaptığı çalışmada ise yaklaşık %30 oranda öğrenciler oluştururken, en düşük düzeyde temsil edilen grup emeklilerdir.

Örneklemi oluşturan seyircilerin öğrenim düzeylerine göre dağılımları incelendiğinde 28 (%5,8)’inin ilkokul, 53 (%11,0)’ünün ortaokul, 174 (%36,2)’inin lise ve 223 (%46,4)’inin üniversite düzeyinde öğrenim yaptığı görülmektedir (Tablo 4). Seyircilerin öğrenim düzeylerinin lise ve üniversite düzeylerinde toplandığı görülmektedir. Özmaden (2004)’in yaptığı araştırmada da seyircilerin büyük çoğunluğunu lise ve üniversite öğrenim düzeyindeki seyirciler (%44,5 lise, %36,9 üniversite) oluşturmaktadır. Yine, Taşğın(2000)’in yaptığı çalışmada da seyircilerin büyük bölümünü lise ve üniversite düzeyindeki seyirciler oluşturmaktadır. Bu sonuçlar araştırmamızı destekler niteliktedir.

Seyircilerin aylık ortalama gelirine göre dağılımları incelendiğinde 246 (%51,1)’sının 350-700 YTL, 121 (%25,2)’inin 701-1050 YTL, 80 (%16,6)’unun 1051-1400 YTL ve 34 (%7,1)’unun 1401-1750 YTL olduğu görülmektedir (Tablo 5). Örneklemede bulunan seyircilerin büyük bir çoğunluğunun asgari ücret düzeyinde maaşlarının olduğu görülmektedir. Araştırmamızla paralellik gösteren bir çalışmada Bozdemir(1998)’in tarafından yapılan çalışmada seyircilerin gelir düzeylerinin %80 oranıyla orta ve düşük seviyede olduğu bulunmuştur.

Seyircilerin medeni durumlarına göre dağılımları incelendiğinde toplam 481 kişiden 235 (%48,9)’inin evli, 246 (%51,1)’sının ise bekar olduğu görülmektedir (tablo 6).

Örneklemi oluşturan seyircilerden 329 (%68,4)’unun spor ile uğraştıkları veya uğraşıyor oldukları, 152 (%31,6)’sinin ise spor ile uğraşmadıkları görülmektedir (Tablo 7). Bu bulgular ışığında örneklemdeki seyircilerin çoğunluğunun spor ile uğraştıkları sonucuna varılabilir.

Seyricilerin “Spor derneklerine üye misiniz?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde 91 (%18,9)’inin herhangi bir spor derneğine üye olduğu, 390 (%81,1)’ının ise herhangi bir spor derneğine üye olmadığı görülmektedir (Tablo 8). Elde edilen bulgular sonucunda örneklemde bulunan seyircilerin yüksek oranda herhangi bir spor derneğine üye olmadıkları görülmektedir.

Seyircilerin “Mutlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirdiğime inanıyorum” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde 62 (%12,9)’sinin evet, 126 (%26,2)’sının kısmen ve 293 (%60,9)’inin ise hayır cevabı verdikleri görülmektedir (Tablo 9). Bu bulgular ışığında seyircilerin büyük çoğunluğunu mutlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmediği sonucuna varılabilir.

Çalışma Grubunda Bireylerin, Spor Alanlarındaki Saldırganlık Davranışları Hakkında Görüşleri İle İlgili Sonuçlar:

Seyircilerin “Spor medyasını düzenli takip ediyor musunuz?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde 384 (%79,8)’ünün spor medyasını düzenli takip ettiği, 97 (%20,2)’sinin ise spor medyasını düzenli takip etmediği cevabını verdikleri görülmektedir (Tablo 10). Bu bulgular sonucunda, örneklemde bulunan seyircilerin büyük çoğunluğunun spor medyasını düzenli olarak takip etmektedirler.

Örneklemdeki seyircilerin “Spor müsabakalarına sürekli gidiyor musunuz?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde 313 (%65,1)’ünün spor müsabakalarına gittikleri, 168 (%34,9)’inin ise spor müsabakalarına sürekli gitmedikleri cevabını verdikleri görülmektedir (Tablo 11). Bu bulgular sonucunda seyirciler yüksek oranda sürekli spor müsabakalarına gitmektedirler.

Seyircilerin “Spor müsabakalarına gitme sebebiniz nedir?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 68 (%14,1)’inin deşarj olma ve rahatlama, 90 (%18,7)’ının boş zamanlarımı değerlendirme, 22 (%4,6)’sinin takımın içinde tanıdıklarımın olması, 141 (%29,3)’inin takımımı izleyip destek verme ve 160 (%33,3)’ının ilgimin olması cevabını verdikleri görülmektedir (Tablo 12). Bu bulgular sonucunda, örneklemde bulunan seyircilerin spor müsabakalarına gitme

sebepleri çoğunlukla takımını izleyip destek verme ve ilgilerinden kaynaklanmaktadır.

Seyircilerin “Sizi müsabakalarda en çok tahrik eden unsur nedir?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 131 (%27,2)’sinin hakem, 87 (%18,1)’inin rakip seyirci, 175 (%36,4)’inin takımın kötü oynaması, 35 (%7,3)’inin rakip futbolcular, 51 (%10,6)’inin kendi futbolcularımın olumsuz davranışları ve 2 (%0,4)’sinin de diğer unsurların tahrik ettikleri cevabını verdikleri görülmektedir (Tablo 13). Bu bulgular sonucunda, örneklemde bulunan seyircileri spor müsabakalarında tahrik eden unsurların başında takımın kötü oynaması ve hakem davranışları olduğu görülmektedir.

Seyircilerin “Müsabaka öncesi, esnası ve sonrasında saldırganlık olaylarına katıldınız mı?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 77 (%16)’sinin evet saldırganlık olaylarına katıldım ve 404 (%84,0)’ünün ise hayır saldırganlık olaylarına katılmadım cevabını verdikleri görülmektedir (Tablo 14).

Örneklemde saldırganlık olaylarına katılan bireylerin 46 (%57,5)’sının küfür ve sözlü saldırı, 5 (%6,2)’inin tribünlere zarar verme, 15 (%18,8)’inin saha içine yabancı madde atma ve 14 (%17,5)’ünün kavga ve fiili saldırı olaylarına katıldıkları görülmektedir (Tablo 15). Bu bulgular sonucunda seyircilerin spor müsabakalarında en fazla oranla küfür ve sözlü saldırı olaylarına daha sonrada saha içine yabancı madde atma olaylarına katılmaktadırlar. Şahin (2003)’in yaptığı çalışmada “Hakem yanlış karar verince nasıl tepki gösteriyorsunuz” sorusuna seyircilerin %42’si küfür ediyorum cevabını vermişlerdir.

Seyircilerin “Seyirci saldırganlığı üzerinde etkili olan referans grubu sizce hangisidir?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 86 (%17,9)’sının spor medyası, 163 (%33,9)’ünün rakip seyirci, 13 (%4,6)’ünün antrenör, 74 (%15,4)’ünün futbolcu, 13(%2,7)’ünün yönetici, 13 (%2,7)’ünün güvenlik güçleri, 111 (%23,1)’inin hakem ve 8 (%1,7)’inin de futbol federasyonu cevabı verdikleri görülmektedir (Tablo 16). Bu bulgular doğrultusunda spor medyasının, rakip seyircilerin ve hakemlerin seyirci saldırganlı üzerinde etkili olduğu sonucuna varılabilir. Özmaden (2000)’ in yaptığı araştırmada da seyircileri saldırganlığa teşvik

eden faktörlerin ilk üç sırasında rakip seyirci, hakem ve spor medyası yer almaktadır. Gültekin ve ark.(2000)’nin futbol sahalarında şiddeti ve emniyet güçlerinin tutumlarını araştırdıkları çalışmalarında seyirci saldırganlığının sebebi olarak hakemler ve rakip seyirciler gösterilmektedir.

Örneklemi oluşturan seyircilerin “Spor müsabakalarını grup olarak mı, yalnız mı izlemeyi tercih edersiniz?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 74 (%15,4)’ünün yalnız izlemeyi tercih ettiği, 193 (%40,1)’ünün grup olarak izlemeyi tercih ettiği ve 214 (%44,5) ’ünün bu durumun fark etmeyeceğini söyledikleri görülmektedir (Tablo 17). Örneklemde bulunan seyircilerin büyük bir çoğunluğu grup olarak ve her hangi bir ayrım yapmadan spor müsabakalarına gitmektedirler.

Seyircilerin “Çocukluk ve gençlik dönemin de ailelerin çocuklara karşı tutumları saldırganlığı etkiler mi?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 180 (%37,5)’inin hayır etkilemez, 88 (%18,2)’inin kısmen etkiler ve 213 (%44,3)’ünün ise evet etkiler şeklinde görüş bildirmişlerdir (Tablo 18). Çocukluk ve gençlik dönemlerinde ailelerin çocuklarına karşı olumsuz tutum ve davranışlarının çocukların saldırganlık eğilimlerinde önemli olduğu söylenebilir.

Seyircilerin “Müsabakalarda bayan seyircilerin olması saldırganlık davranışlarını azaltır mı?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 179 (%37,2)’unun hayır saldırganlık olaylarını azaltmaz, 166 (%24,1)’sının saldırganlık olaylarını kısmen azaltır ve 186 (%38,7)’sının ise saldırganlık olaylarını azaltır şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir (Tablo 19). Bu bulgular sonucunda bayan seyircilerin müsabakalarda olması seyircilerin kısmen de olsa saldırganlık davranışlarını etkileyeceği söylenebilir. Şahin (2003)’ in yaptığı araştırmada “Bayanların maça gelmeleri küfür olayını azaltır mı” sorusuna seyirciler % 66 oranında azaltır cevabını vermişlerdir.

Seyircilerin “Medyada spor camiasının (hakem, spor, antrenör vs.) fazla eleştirilmesi saldırgan davranışların gösterilmesini etkiler mi? sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 40 (%14,1)’ının hayır saldırganlık olaylarını etkilemez, 157 (%32,6)’sinin saldırganlık olaylarını kısmen etkiler ve 284 (%59,0)’ünün evet fazla eleştirilmesi saldırganlık davranışlarını etkiler cevabını verdikleri görülmektedir

(Tablo 20). Yani medyada sunulan programlardaki eleştiriler seyirciler üzerinde saldırganlık olaylarının artmasını sağladığı sonucuna varılabilir. Rona’nın, Ankara, İstanbul, İzmir,ve Trabzon illerinde oynanan müsabakalarda şiddet olaylarına karışmış ve polis kayıtlarına geçmiş seyirciler üzerinde yapmış olduğu çalışmada, araştırmaya katılan seyircilerin yarıdan fazlası (%51,7), maçtan önce medyada çıkan haberlerin kendisini etkilediğini, (%33,3)’ünün ise bu haberlerden kısmen etkilendiklerini belirtmişlerdir.Talimciler(2003)’in yaptığı araştırmada medyanın tiraj ve reiting kaygısıyla seyirci saldırganlığını tetiklediğini ortaya koymaktadır.Bu sonuçlar araştırmamızla paralellik göstermektedir.

Seyircilerin “Sporda saldırganlık ve şiddet olaylarını önlemeye yönelik yürürlüdeki bulunan yasaları bilirim” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 151 (%31,4)’inin hayır yürürlükte buluna yasaları bilmiyorum, 207 (%18,7)’sinin yürürlükte bulunan yasaları kısmen bilirim ve 123 (%25,6)’ünün de evet yürürlükte bulunan yasaları bilirim cevabını verdikleri görülmektedir (Tablo 21). Örneklemde bulunan seyircilerin büyük çoğunluğunun sporda saldırganlık ve şiddet olaylarını önlemeye yönelik yürürlüdeki bulunan yasaları bilmediği sonucuna varılabilir.

Seyircilerin “Medya sporda saldırganlık ve şiddeti önlemeye yönelik yasa hakkında toplumu yeterince bilgilendiriyor mu” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 268 (%55,7)’inin hayır medya toplumu yeterince bilgilendirmiyor, 131 (%27,2)’inin medya toplumu kısmen bilgilendiriyor ve 82 (%17,0)’sinin evet medya toplumu yasalar hakkında bilgilendiriyor cevabını verdikleri görülmektedir (Tablo 22). Örneklemdeki seyircilerin büyük çoğunluğu medyanın toplumu yeterince saldırganlık ve şiddet ile ilgili yasalar hakkında bilgilendirmediği görüşündedirler.

Seyircilerin “Spor müsabakalarında saldırganlık davranışlarını gösteren kişilerin ağır ceza almaları spor alanlarındaki saldırganlık davranışlarının azalmasını sağlar mı?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde; 35 (%7,3)’inin hayır saldırganlık davranışlarının azalmasını sağlamaz, 128 (% 26,6)’inin saldırganlık olaylarının kısmen azalır ve 318 (%66,1)’inin ise evet saldırganlık davranışlarının azalması sağlanır cevabını verdikleri görülmektedir (Tablo 23). Örneklemde bulunan seyircilerin cevapları doğrultusunda, spor müsabakalarında saldırganlık

davranışlarını gösteren kişilerin ağır ceza almaları spor alanlarındaki saldırganlık davranışlarının azalmasını sağlayacağı sonucuna varılabilir.

Çalışma Grubunda Seyircilerin, Spor Alanlardaki Saldırganlık Davranışları İle Bağımsız Değişkenler Arasındaki İlişki İle İlgili Sonuçlar

Seyircilerin cinsiyet ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmadıklarına ilişkin bulgularda erkek seyircilerin müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılma ortalamalarının bayan seyircilerin ortalamalarından yüksek olduğu görülmektedir (Tablo 24). Örneklemde bulunan erkek seyirciler bayan seyircilere göre müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılma oranları fazladır.

Seyircilerin yaş ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları arasındaki ilişki incelendiğinde seyircilerin yaş seviyeleri arasında anlamlı fark yoktur (Tablo 25). Seyircilerin yaş seviyelerinin değişmesi onların müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumlarını etkilememektedir.

Seyircilerin meslek bilgileri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları incelendiğinde seyircilerin meslek gruplarına göre anlamlı farklılığın olduğu görülmektedir (Tablo 26). Müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları seyircilerin meslek gruplarına göre değişmektedir. Ayrıca meslek grupları arasındaki ilişki incelendiğinde işçi, serbest meslek, işsiz ve öğrencilerin memurlara göre müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına daha fazla katılmaktadırlar.

Seyircilerin öğrenim düzeyleri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları incelendiğinde öğrenim düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur (Tablo 27). Müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında saldırganlık olaylarına katılıp katılmama durumları seyircilerin öğrenim düzeylerine göre değişiklik göstermemektedir.

Seyircilerin gelir düzeyleri ile müsabaka öncesi, esnasında veya sonrasında