• Sonuç bulunamadı

Çalışma Alanının Stratigrafisi

BÖLÜM II İNCELEME ALANI VE ÇEVRESİNİN JEOLOJİSİ

2.4 Çalışma Alanının Stratigrafisi

Çalışma alanının temelini Niğde masifi (grubu) üyeleri oluşturmakta ve yüzeyde Orta Anadolu volkanik provensinin ürünleri bulunmaktadır. Çalışma alanı Niğde, Nevşehir ve Aksaray olmak üzere üç farklı bölge olarak ele alınmış ve çalışma kapsamında üç ayrı bölgenin stratigrafileri deneştirilerek Kapadokya bölgesinin stratigrafik korelasyonu oluşturulmuştur (Çizelge 2.1).

2.4.1 Niğde yöresi

Niğde yöresinde temel birimleri oluşturan ve Göncüoğlu (1977) tarafından Niğde grubu olarak adlandırılan birim alttan üste doğru Gümüşler, Kaleboyunu ve Aşıgediği formasyonları olarak ayırtlanmaktadır. Üçkapılı granodiyoriti tarafından kesilen bu birimler aşağıda özet olarak sunulmuştur (Şekil 2.4).

2.4.1.1 Gümüşler metamorfiği

İlk kez Göncüoğlu (1985) tarafından adlandırıla birim, Niğde metamorfiklerinin görünür en alt bölümünü oluşurmakta ve kısmi ergime gösteren sillimanit-biyotit gnays ile başlamaktadır.

Şekil 2.4. Niğde ve çevresinin genelleştirilmiş stratigrafik sütun kesiti (Göncüoğlu, 1981 ve Yetiş, 1984’den değiştirilerek alınmıştır)

Minerolojik bileşim ve dokusal özellikleri göz önüne alınarak sillimanit-biyotit- muskovit gnays, kordiyerit-muskovit gnays, almandin-sillimanit-biyotit gnays, bantlı ganys, piroksen-amfibol-granat gnays ve gözlü ganys tipleri ayırtlanmıştır. Gnayslar ile birlikte amfibolit, metamorfik amfibolit, amfibollü mermer v kuvarsit arabantları izlenebilir. Birimin yaşı Erken Paleozoyik olarak verilmektedir.

2.4.1.2 Kaleboynu metamorfiği

İlk kez Göncüoğlu (1977) tarafından adlandırılmıştır. Gnays, mermer ve kuvarsit ardalanmasından oluşur. Gümüşler formasyonu üzerine uyumlu olarak gelir. Kuvars- feldispatik gnays ve kırmızı kuvarsitler ile başlayan birim gnays, mermer ve kalksilikatlı amfibolit ardalanmasından oluşur. Mermerlerle temsil edilen birimde yer yer karstlaşmalar gözlenmektedir. Zirkon U/Pb yöntemi ile yapılan çalışmada, birimin yaşını Paleozoyik olarak belirlenmiştir (Göncüoğlu, 1982).

2.4.1.3 Aşıgediği formasyonu

İlk kez Göncüoğlu (1977) tarafından ayırtlanan birim Kaleboynu formasyonu üzerinde uyumlu olarak yer almaktadır. Birimin litolojisi, orta-kalın katmanlı, beyazımsı-gri, eklemli, iri kristalli mermerdir.

Kaleboynu formasyonu ile geçişli olan birimin alt kesimlerinde yaklaşık 400 m kalınlıkta masif dolomitik mermerler yüzeylenir, üst kesimlerinde ise kalınlığı l000 m ye varan kuvars-şist bantlı mermerler yüzeylenir. Meta-karbonatlı bölümün en üstünde pembe, ince taneli mermerler ve mangan içeriği yüksek, alacalı şist ve gnayslar yüzeylenmektedir ve birimin yası Paleozoyik olarak kabul edilmektedir.

2.4.1.4 Üçkapılı granodiyoriti

Niğde grubunu kesen granitik kayaçların tümü ilk kez Göncüoğlu (1977) tarafından Üçkapılı granodiyoriti adı altında ayırtlanmıştır. Mostra dağılımından hareketle, Üçkapılı köyü ve yakın yöresinde büyük bir yerleşime sahip olan birim, genelde orta- ince taneli, granoblastik dokulu ve düşük derecede ayrışma göstermektedir.

Göncüoğlu (1986) tarafından Niğde grubu kayaçlar içine post-metamorfik ve post- tektonik olarak yerleşen Üçkapılı granodiyoritinde yapılan Rb/Sr tüm kaya, Rb/Sr mineral ve K/Ar mineral yaş tayinlerine göre birimin intrüzyon yaşı 95±11 my. Senomaniyen olarak verilmiştir.

2.4.1.5 Çamardı formasyonu

İlk olarak Kleyn (1968) tarafından adlandırılan birim; çakıltaşı, kumtaşı, çakıllı kumtaşı, silttaşı ve çamurtaşı ardalanmasından oluşmaktadır. Kumtaşları ince-orta tabakalı ve yer yer çapraz tabakalanmalıdır; tabaka altlarında akıntı yapıları görülmektedir. Kumtaşları ile kireçtaşı tabakaları arasında laminalı silttaşı ve lav akıntıları vardır. Çamardı formasyonunun alt kesimleri, sığ denizel ortamda hızlı çökelmeyi; orta ve üst seviyelere doğru ise akıntı etkisi ile çökelmeyi göstermektedir. Formasyon, Paleozoyik-Mesozoyik yaşlı birimin üzerine uyumsuz olarak gelmektedir. Bulundurduğu mikro fosillere göre birimin yaşı Lütesiyendir (Atabey ve Ayhan, 1986).

2.4.1.6 Çanaktepe formasyonu

Birim değişik litolojilerden türemiş çakıl ve bloklardan oluşur. Adını Çifteköy'ün kuzeyindeki Çanak tepeden alır. İlk kez Atabey ve Ayhan (1986) tarafından adlandırılan birim Göncüoğlu’nun (1977) “Konglomera serisi” ne karşılık gelmektedir. Kalınlığı 50- 100 m. arasında olduğu bilinmektedir. Tabakalanması çok düzensiz ve kaotik yapıda olan bu birim büyük blok boyutundan kum boyutuna kadar kırıntılardan meydana gelir. Kum ve daha küçük kırıntılılar birimin matriksini oluşturur. Kırıntılardan blok ve çakılları Niğde grubuna ait metagabro, granodiyorit, kuvarsit ve gnayslar oluşturur. Bu karasal oluşum karbonat çimentolu, yer yer çapraz katmanlı, kanal dolgusu yapılarına sahip çok gevşek tutturulmuş olup, alttan aşınmış bir yüzey olan Niğde grubu ve Çamardı formasyonu tortulları üzerine açısal uyumsuzlukla gelir. Birimin yaşı ignimbiritleri üzerine gelen Gökbez formasyonunun yaşı göz önüne alındığında Geç Miyosen-Pliyosen’dir. Çanaktepe formasyonu, Ulukışla dolayındaki Oktay (1982)’in tanımladığı Beştepeler formasyonu ile aynı özellikleri taşımakta olup, bu formasyona karşılık gelmektedir. Oktay’a (1982) göre formasyon, alüvyon yelpazesi ve örgülü akarsu çökellerinden oluşmaktadır.

2.4.1.7 Havuzlu ignimbiriti

Birim adı ilk kez Pasquare (1968) tarafından İncesu ignimbiriti olarak adlandırılmıştır. Ancak yapılan çalışmalar sonucu Havuzlu ignimbiriti adı altında incelenmektedir. Birim genel olarak Niğde grubu kayaçlarının çukurluklarını doldurmuş olarak gözlenmektedir. İgnimbiritler, uzaktan bakıldığında yatay konumlu bazalt akıntılarının andırmaları ile karakteristiktirler.

Eklemli ve çatlaklı bir yapıya sahip olan ignimbiritler, kirli beyaz, sarımsı, kahverenkli dış görünümlü olup, taze rengi ise sarımsı beyazdır. Dayanımı tüflere göre daha yüksektir. Batum’a (1978) göre vitroklastik dokuda olduğu tespit edilen ignimbiritlerde; volkanik cam parçaları, plajiyoklas ve biyotitin volkanik külden oluşmuş bir hamur maddesi içinde yer almaktadır.

İgnimbritler kaynağından çıktıktan sonra engebeli karasal bir topografya üzerine kaynaktan itibaren yer yer kalınlığı birkaç metre olup, ortalama kalınlığı 2-5 m arasında değişen masif bir örtü halinde topoğrafik yüzeyi örtmüştür.

Havuzlu ve Gökbez köyleri yakın dolayında Çanaktepe formasyonuna ait çakıllı-kumlu kırmızı killer üzerine uyumsuz olarak gelir. Atabey ve Ayhan’a (1986) göre genellikle sütunsal bir yapıya ve belirgin bir kaynaklanmaya sahip olan Havuzlu ignimbiritlerinde üç seviye gözlenmektedir; en alt seviye de pembe tüf ve kiremit kırmızısı çamurtaşı ve koyu gri kaynaklı ignimbirit; orta seviye açık pembe, pembe sıkı kaynaklanmış ignimbirit, üst seviye ise açık gri zayıf kaynaklanmış ignimbirittir.

2.4.1.8 Gökbez formasyonu

Göncüoğlu (1977) tarafından ilk kez adlandırılan birim; Bor, Kemerhisar, Kılavuz, Postallı ve Gökbez köyleri arasında geniş yayılım göstermektedir. Birim yayılım sunduğu alanlardan batı kesiminde, yeşil-beyazımsı marnlar ve kireçtaşı ile ardalanmalıdır. Orta-kalın tabakalı, organizma yaşam izli, gözenekli, gastropodalı kireçtaşından oluşan formasyon, batıda iyi laminalı, gri-kahverenkli bitümlü çamurtaşı ara katkılarına geçiş göstermektedir (Göncüoğlu, 1985).

Havuzlu ignimbiriti üzerine uyumsuz olarak gelmektedir. Tabaka eğimleri yatay ve yataya yakındır ve yörede düz bir topografya görünümü sunar (Göncüoğlu, 1985). Batum’a (1978) göre Geç Miyosen-Erken Pliyosen yaşı verilen Gökbez formasyonunun kalınlığı, 50-150 m arasında değişmektedir. Formasyon gölsel kireçtaşı, marn ve çamurtaşları ile temsil edilmektedir. Birim geniş yayılımlı olup, Havuzlu Köyü vadisinde alt ve üst dokanak ilişkileri net olarak gözlenir. Havuzlu ignimbiritinin çökelmediği alanlarda Çanaktepe formasyonu üzerine Gökbez formasyonu dereceli geçişle gelmektedir (Atabey ve Ayhan, 1986). Gökbez formasyonu içerdiği Gastropoda, Ostracoda, Alg, Vermes fosillerine ve Caspiocypris cf. Candida, Lymnocythere luculente, Cypris sp., Candona dedectoformis, C. Ricca, İlyocypris sp. Lymnocythere (Leptocyhere) prebaquana faunasına göre Erken Pliyosen yaşındadır (Oktay, 1982). Atabey (1986) ve Göncüoğlu (1985) tarafından tatlı su kireçtaşı olarak tanımlanan birim, gölsel ortamda çökelmiştir.

2.4.1.9 Melendizdağ volkanitleri (aglomerası, tüfü ve andeziti)

Göncüoğlu ve Toprak’a (1992) göre, Niğde’nin kuzey ve kuzeydoğusunda dairesel dağılımla uzanan Melendiz volkanitleri yaklaşık 315 km2

’lik bir alan kaplar. Merkezde 6 km çaplı merkezi bir baca bulunur ve daha küçük olan yardımcı baca merkezin güneyine yerleşmiştir. Her iki bacadan püsküren lavların stratigrafik pozisyonu kanalların eş yaşlı olduğunu göstermiştir. Araştırmacılara göre baca materyalleri aglomeralar, breşleşmiş ve hidrotermal olarak altere olmuş bazaltik andezitlerden oluşmuştur. Piroklastikler volkanik bombalar, bloklar ve tüflerle temsil edilir. Bunların boyutları küçük misket şekillilerden onlarca cm. çapındaki aglomera bombalarına kadar değişir.

Merkezin her yerini kaplayan lav akıntıları, ojit, hipersten, andezit ve hornblend-ojit andeziten oluşmuştur. Melendiz’in son ürünleri kompleksin son kısmında parazitik konilerden akan bazaltik andezit lav akıntıları dil şeklini almıştır (Göncüoğlu ve Toprak, 1992). Radyometrik veriler (6.5-5.1 my.), (Besang vd.,1977) Melendiz volkanizmasının Erken Pliyosen yaşlı olduğunu işaret eder. Ancak Türkecan vd. (2003)’nin elde ettikleri K-Ar yaşları (7.2-1.1 my.), Melendiz volkanizmasının Geç Miyosen’de başlayıp, Erken Kuvaterner’e kadar aktif olduğudur. Melendiz volkanitlerinin baca yeri Tuzgölü fay sistemine paralel olan KB-GD yönlü gömülü fay

ile uyumludur ve Tuzgölü fayı, Melendiz ve Keçiboyduran volkanitlerinin gelişimini kontrol eden ana faylardan biridir (Göncüoğlu ve Toprak, 1992).

2.4.1.10 Bor lavı

İlk kez Türkecan vd. (2003) tarafından Bor lavı olarak nitelendirilen, arazide grimsi siyah dış görünümlü, boşluklu, sert, kompakt, soğuma çatlaklı ve yer yer cüruf özellikli olup, Melendiz volkanitlerinin en üst lav akıntısını oluşturmaktadır. Boyutları ani soğuma nedeniyle yer yer 1 cm’ye kadar ulaşabilen, boşlukların birbiri ile ilişkisi yoktur. Boşluklarda yer yer ikincil kalsit oluşumları gözlenmektedir. Olivin bazalt karakterinde olan lavların kalınlığı değişken olmakla birlikte, yer yer 20 metreyi geçmektedir. Akışkanlığının yüksek olması nedeniyle bölgede yaygın olarak yüzeylenmektedir. Bu lavlar, Tuz Gölü fayı sınırında yüksek sırtlar oluşturmaktadır.

2.4.2 Nevşehir yöresi

Ankara-Sivas-Ulukışla arasında kalan Orta Anadolu Kristalen Karmaşığı (OAKK) olarak adlandırılan Paleozoyik–Mesozoyik yaşlı kompleks içerisinde yer almaktadır (Göncüoğlu vd., 1991). Kırşehir, Akdağmadeni ve Niğde masiflerini içerisine alan OAKK genel olarak metamorfitler ve bunları sıcak dokanakla kesen farklı felsik intrüzif kayalardan oluşan bir topluluktur (Göncüoğlu vd., 1991). Tersiyer-Kuvaterner yaşlı örtü birimlerini ve Miyosen-Kuvaterner yaşlı magmatizmanın ürünlerini temsil eden volkanitler OAKK üzerine uyumsuz olarak gelmektedir (Şekil 2.5).

2.4.2.1 Tamadağ şist ve gnaysları

İstifin temelini oluşturur ve Niğde masifindeki Gümüşler formasyonuna karşılık gelir. Birim şist ve gnayslar ile temsil edilir. Birim, Niğde masifi ile bu masifin kuzeybatıya doğru devamı olan Kırşehir masifinin gnays-şist seviyeleri olarak tanımlanmıştır (Seymen, 1981).

Bu nedenle şist ve gnayslar birbirinden ayrılmadan haritalanmıştır. Tamadag şist ve gnayslarının yası, Niğde masifine ait yorumlara dayanılarak, Paleozoyik olarak kabul edilmiştir (Uygun, 1981).

Şekil 2.5 Nevşehir ve çevresinin genelleştirilmiş stratigrafik sütun kesiti (Kavurmacı, 2010)

2.4.2.2 Bozçaldağ metamorfitleri

İlk kez Seymen (1981) tarafından adlandırılan Bozçaldağ metamorfitleri iri kristalli, yer yer orta-kalın tabakalı açık gri, beyaz ve nadiren pembe mermerlerden oluşur. Paleozoyik yaşlı (Atabey, 1989) olup, Tersiyer yaşlı birimlerle tektonik dokanaklıdır. Granit, granodiyorit, monzonit, lökogranit, siyenit, kuvarsporfir türü kayaçlarla temsil edilen Orta Anadolu granitoyitleri istifin tabanında yer alan metamorfik kayaları keserler. Birimin sokulum yaşı Geç Kretase’dir.

2.4.2.3 Orta Anadolu granodiyoriti

İlk kez Seymen (1981) tarafından adlandırılan birim, genel olarak; granit, granit porfir, kuvarslı porfir, granodiyorit, porfirit, kuvarslı diyorit, kuvarslı diyorit-porfirit, gabro, monzonit–porfirit, mikogranodiyorit–porfirit, lökogranit, siyenit–porfir, riyodasit ve silisli kayaçlardan oluşmaktadır. Porfiri kayaçların kenar zonlarda yaygındır. Granit ve granodiyoritler yer yer ayrışmış ve milonitleşmiş olup metamorfik birimleri kesmektedir. Bölgede yüzeyleyen granitik kayaçları; Seymen (1981) Paleosen, Ataman (1972) Geç Kretase, Niğde masifinde Göncüoğlu (1985) ve Göncüoğlu (1986) Erken Senomaniyen yaşlı olduklarını kabul etmişlerdir.

2.4.2.4 Ayhan formasyonu

OAKK üzerine uyumsuzlukla Tersiyer ve Kuvaterner yaşlı çökeller gelir (Şekil 2.5). İlk kez Atabey vd. (1988) tarafından adlandırılan bu birim Ayhan formasyonudur. Bu formasyon içerisinde Saytepe, Esefin, Kubaca, İlicek ve Lalelik üyeleri ayırtlanmıştır. Birim içerisinde fosil bulunmamasına rağmen stratigrafik ilişkiye göre Lütesiyen öncesi yaşlı kabul edilmiştir (Aktimur vd., 1994; Yalçın ve Şener, 2009). Ayhan formasyonu akarsu, göl kıyısı ve göl çökellerinden oluşmuştur.

2.4.2.5 Altıpınar formasyonu

Atabey vd. (1988) tarafından adlandırılmıştır. Altıpınar formasyonu akarsu ve göl ortamı arasında geçiş ürünlerini temsil eden Ayhan formasyon ile uyumludur. Altıpınar formasyonu yaklaşık 350 m. kalınlığında olup, tabanda çakıltaşı, kalın-orta tabakalı

kumtaşları ile başlar ve gri-boz renkli marnlarla ve gri-yeşil renkli ince taneli kumtaşı ve şeyllerle devam eder. Birim türbidit akıntıların egemen olduğu ortamda çökelmiştir. Birim içerisinde kumlu marn ve killi kireçtaşlarından oluşan Boztepe üyesi ayırtlanmıştır.

2.4.2.6 Kızılöz formasyonu

Atabey vd. (1988) tarafından Kızılöz formasyonu olarak adlandırılan birim Oligosen yaşlı kayaçlardan oluşur. Bunlar; karasal kökenli, kırmızı, kumtaşı, silttaşı ve çamurtaşından oluşur. Birimin yaklaşık kalınlığı 800 m’dir.

2.4.2.7 Tuzköy formasyonu

Kızılöz formasyonu üzerine uyumlu olarak volkanik breş, aglomera, lapilli ve tüflerden oluşan Bozdağ volkanitleri gelir. Stratigrafik istifte Bozdağ volkanitlerini ilk kez Kayakıran (1979) tarafından adlandırılan Tuzköy formasyonu izler. Birim sarı renkli ince tabakalı tüfit ara katkılı silttaşı, boz yeşilimsi renkli jips kristalli kiltaşı, ince-orta tabakalı kumtaşı ve yeşil renkli marnlı seviyelerle temsiledilir. Bu formasyon ortalama 100 m. kalınlığa sahip olup, enerjisiz sığ bir ortamı temsil eder.

2.4.2.8 Kızılkaya ignimbiriti

Tuzköy formasyonunun üzerinde biyotitli, kızıl renkli andezitik ignimbiritlerle karakteristik Kızılkaya ignimbiriti yer alır. İlk defa Beekman (1966) tarafından adlandırılan birim, altere yüzeylerinde pembemsi-kırmızımsı, taze yüzeylerinde ise pembemsi-beyazımsı gri renktedir. Topoğrafyada masa şekilli düzlükler oluşturmasıyla karakteristik olan ignimbiritlerin alt seviyelerinde, boyutları 30 cm’ ye varan pumis parçaları gözlenmektedir (Güllü, 2003).

2.4.2.9 Yüksekli formasyonu

Kızılkaya ignimbiritlerinin üzerinde yer alan Yüksekli formasyonu Aydın (1984) tarafından adlandırılmış olup, beyazımsı-gri renkli, orta ince taneli, teknesel çapraztabakalı kumtaşı, çakıllı kumlu tüfit, kiltaşı ve gevşek tutturulmuş çakıltaşları

birimin egemen litolojisidir. Akarsu ve göl ortamına işaret eden formasyon içerisinde çakıllarda dizilim ve yönlenme izlenir. Tersiyer’in en üst seviyesini temsil eden Özkonak üyesi Yüksekli formasyonu içerisinde ayırt edilmiştir (Aydın, 1984). Birim pembemsi gri boz renkli lav parçası ve obsidyencezengin, camsı ve pomzalı tüften ibarettir.

2.4.2.10 Ürgüp formasyonu

Yüksekli formasyonu üzerine volkano-sedimanter istifle temsil edilen ve Pasquare (1968) tarafından Ürgüp formasyonu olarak adlandırılan birim gelmiştir. Birim karasal havzalarda çökelmiş kumtaşı ve çamurtaşı içerikli tüflü akarsu ve göl çökelleri ile ardalanan piroklastik seviyelerden oluşmuş olup (Köksal ve Göncüoğlu, 1997), düşey ve yatay yönde çok fazla değişim göstermesi nedeni ile Temel vd. (1998) tarafından üyelere ayrılmıştır.

Teknesel çapraz tabakalanmanın sık görüldüğü 12 m. kalınlığındaki çakıl, kum ve kil çökellerinden oluşan Kızılırmak çakıl taşı, olivin bazalt özellikli 10 m. kalınlığa varan siyah-kahverengi renkli Kızıldağ bazaltı, bazaltik andezit ve traki andezit nitelikli siyah renkli lav akıntısı ile karakteristik Gülşehir bazaltı, volkan bombası, kül, lapilli ve bazaltik cüruf konileri, KB-GD doğrultulu fay hatları üzerinde eski sıcak su kaynaklarına bağlı olarak oluşan kıvrımlı, ince tabakalı ve gözenekli Balkaya traverteni, çoğunlukla Kızılırmak nehri boyunca yüzeylenen yaklaşık 10 m kalınlığındaki, çakıltaşı, kumtaşı ve milden oluşan eski alüvyon ile yamaç molozları, çakıl, kum, mil ve topraktan oluşan alüvyon, inceleme alanının en üst seviyesi ve en genç birimleri olarak Kuvaterner yaşlı birimleri temsil ederler.

2.4.2.11 Kızılırmak çakıltaşı

2-15 cm boyutunda çakıl, ince–orta kum tane boyutlu gevşek tutturulmuş kumtaşı ile miltaşından oluşmaktadır. Teknesel çapraz tabakalanma sık görülür. Tabanda kil gecikme çökelleri izlenir. Çakıltaşı karbonat çimentoludur. Ortalama kalınlığı 12 m dir. Tavanında yer alan bazaltlara göre yaşı olasılıkla Pleyistosendir (Batum, 1978).

2.4.2.12 Kızıldağ bazaltı ve Karnıyarıktepe bazaltı

Kızılımsı, siyah renkli, taban düzeyleri gözenekli, üst düzeyleri sert ve siyah renkli masif bazalttır. Soğuma çatlaklı, plajiyoklas ve olivince zengindir. Olivin bazalt özelliğindedir. Kalınlığı 10 m kadardır.

Pembe turuncu siyah renkli, bazaltik andezit ve traki-andezit niteliklidir. Kırıklı, sert ve dayanımlıdır. Keskin kenarlı plaro şeklinde yüzeyler. Camsı hamur içinde plajıyoklaslar arasına dağılmış plajıyoklas fenokristalleri ve piroksen lataları gözlenir. Radyometrik yaş tayini 0.9-0.34 my. yaş aralığı vermiştir (Batum, 1978).

2.4.2.13 Traverten, alüvyon ve yamaç molozu

Travertenler, fay zonlarından çıkan sıcak yeraltısu çökelleridir. Kırmızı, kahverengi, sarımsı, beyazımsı-gri renklerde, damarlı ve gevrek yapıda, kıvrımlı ve ince tabakalıdır. Bölgedeki eski alüvyonlar, Kızılırmak nehri kenarları boyunca, Karacaören ovasında ve Domsa deresi boyunca yüzeyleyen eski nehir çökelleridir. Çakıltaşı, kumtaşı, milden, oluşur. Ortalama kalınlığı 10 m dir.

Yamaç molozları haritanın batı kenarının üst kısmında, Kızıldağ bazaltı çevresinde görülür. Aktüel alüvyon ise Kızılırmak nehri kollarından görülen çakıl, kum, mil ve topraktan oluşmaktadır.

2.4.3 Aksaray yöresi

Bölgenin jeolojik temelini Paleozoyik yaşlı Tamadağ şist ve gnaysları ile onun üstünde yer alan Bozçaldağ mermerleri oluşturur. Kretase yaşlı Baranadağ granitoid-gabroid intrüzyonu bu birimleri keserek yerleşir. Temel birimler, Erken Eosen yaşlı denizel kireçtaşı, kumtaşı ve marnlardan oluşan Çayraz formasyonu; Geç Eosen-Erken Miyosen yaşlı gölsel-karasal çökel kayaçlardan oluşan Mezgit grubu kayaları ve Orta Miyosen- Kuvaterner yaşlı volkanik kayaçlar ve bunlarla ara tabakalı sedimanter birimler tarafından uyumsuz olarak örtülür (Şekil 2.6).

2.4.3.1 Tamadağ şist ve gnaysları

İstifin temelini oluşturur ve Niğde masifindeki Gümüşler formasyonuna karşılık gelir. Birim şist ve gnayslar ile temsil edilir. Birim, Niğde masifi ile bu masifin kuzeybatıya doğru devamı olan Kırşehir masifinin gnays-şist seviyeleri olarak tanımlanmıştır (Seymen, 1981). Tamadag şist ve gnayslarının yaşı, Niğde masifine ait yorumlara dayanılarak, Paleozoyik olarak kabul edilmektedir (Uygun, 1981).

2.4.3.2 Bozçaldağ mermerleri

İlk defa Seymen (1981) tarafından adlandırılmıştır. Bu mermerlerin Niğde masifinin Aşıgediği formasyonunu oluşturan mermerlerin kuzey ve kuzeybatıya doğru olan devamı olduğu belirtilmiştir (Seymen, 1981). Ziga kaplıcaları batısında Çukurtepe’de, Akyamaç, Bozcayurt, Gaziemir ve Narköy arasında Kel Tepe, Çal Tepe ve Taşlıburun Tepe çevresinde genç örtü altından çıkan mostraları görülen Bozçaldag mermerleri gri, beyaz, pembe, orta-kalın tabakalı, eklemli ve erime boşlukludur. Tabanında Tamadag şistleriyle tedrici geçişli olan Bozçaldağ mermerleri, Çukurtepe’de Kızılkaya ignimbiriti ve Hasandag kül formasyonu ile Akyamaç, Bozcayurt, Gaziemir ve Narköy arasında ise Pliyosen-Pleyistosen yaslı Gelveri ignimbiriti, Kuvaterner (Holosen) yaşlı bazalt ve Acıgöl piroklastikleri ile diskordan olarak örtülür. Paleontolojik bulguların olmaması ve stratigrafik verilerin ise çok yetersiz kalması nedeniyle bu birimin yaşı, Niğde masifindeki verilere dayanılarak Paleozoyik olarak kabul edilmiştir (Ayhan ve Papak, 1988).

2.4.3.3 Baranadağ granitoid ve gabroidi

Bölgede yer alan plütonik kayaçlardan gabroik kayaçlar, “Karakaya ultramafiti” ve granitoid ve granodiyoritlerden oluşan plütonik kayaçlar ise “Baranadağ granit ve Granodiyorit Plütonu” olarak isimlendirilmiştir (Seymen, 1981). Baranadağ intrüzyonunun içinde, başta granit ve granodiyorit olmak üzere, mikrodiyorit, metakuvarslı diyorit ve mikromonzogranit bileşiminde olan daha mafik kesimlerin varlığı ve bunların birbirinden ayırtlanamadığı ifade edilmiştir (Ayhan ve Papak, 1988).

2.4.3.4 Çayraz formasyonu

Denizel kökenli ve fliş karakterinde olan Çayraz formasyonu Ayhan ve Papak, (1988) tarafından tanımlanarak adlandırılmıştır. Birim, kumtaşı, kireçtaşı ve marn ardalanması ile temsil edilir. Dış görünümü kırmızı, yeşil ve gri, ince-orta, bazen kalın tabakalı olan Çayraz formasyonunda kumtaşı çoğunlukla orta-kalın tabakalı; marn ince tabakalı, laminalı; kireçtaşı ince-orta tabakalıdır.

Sığ denizel ortama karşılık gelen Çayraz formasyonunda kumtaşı ve kireçtaşı fosilli olup, gözle görülebilir bollukta Nümmilit içermektedir. Birimde tanımlanan fauna içeriği Alveolina sp, Lockhartia sp, Nummulites sp, Textularia sp olup, bu fosil içeriğine göre birimin yaşı Erken Eosen’dir (Ayhan ve Papak, 1988).

2.4.3.5 Mezgit grubu

Kırmızı rengi ile belirgin olan birim, gölsel-akarsu ortamında oluşmuş, konglomera ve kumtaşı ile temsil edilir, ince tabakalı kil taşı ince kömür bant ve seviyeleri ve jips ara seviye ve mercekleri içerir. Aksaray fayının doğusunda, NW-SE uzantılı bir zon boyunca mostra verir.

Fosil bulunamayan bu gruba ait kayaçların, Eosen’e ait çakılları içermesi, üzerinde ise Göstük tüfitinin yer alması sebebiyle, Geç Eosen-Erken Miyosen yaş aralığında

Benzer Belgeler