• Sonuç bulunamadı

Silme Tuþu Yok

Kryon Celsesi 27.Eylül.2020

Medyum: Lee Carroll, Çeviri: Necati Tarýman

Bu canlý celse, tarihinde “Zamanýmýz Ýçin Duygusal Âletler” serisi kapsamýnda dünya çapýndaki yayýnda gerçekleþtirilmiþtir.

Daha Büyük Hakikat

Sizinle ve Yaratýcý adýný verdiðiniz varlýkla iliþkinizle ilgili olarak çok daha büyük bir hakikat vardýr. Bu daha büyük hakikat etrafýnýzda yarattýðýnýz o kabuktan içeri girebilmek için çok zor-lanmaktadýr. Yaþamýnýzý sürdürmeniz hayatýnýzda gerçekleþtirdiðiniz birçok eyleme baðlý olduðu için bu gezegende bulunduðunuz zaman içinde birçok sahte gerçeklik yaratýyorsunuz. Bunun nasýl gerçekleþtiðini size göstermek ve “bilincinizin odasýný” zihninizde can-landýrmanýza yardým etmek, ayrýca hem sizin, hem de insanlýðýn çoðun-luðunun baþýna neler geldiðini açýkla-mak istiyorum.

Sizler üç boyutlu bedenleriniz içinde yaþayan doðrusal varlýklarsýnýz ama bilinciniz doðrusal deðildir. Bilinciniz muhteþemdir, müthiþ güçlüdür ve

kesinlikle doðrusal deðildir. Bu yüzden bilincini doðrusal muameleye tabi tutan insanlar ciddi sorunlarla karþý karþýya kalýrlar.

Bilinç Odasý

Benimle birlikte tüm hayatýnýzý tem-sil edecek olan tek bir odayý zihninizde canlandýrmanýzý istiyorum. Hayatýnýzýn tümü bu odada geçmektedir ve burasý bütün düþüncelerinizi, gerçekliklerinizi, eðitimlerinizi ve fikirlerinizi temsil etmektedir. Bu odada yaþarken bir taraftan pek çok þey birikirken, diðer taraftan ihtiyaç duymadýðýnýz nesneler yüzünden atýk da ortaya çýkmaktadýr ama bilinç odasýnda çöp kutusu yoktur. Hâl böyle olunca, sadece SÝL tuþuna basarak nesnelerin kaybolmasýný saðla-manýz mümkün deðildir ve zaten sil tuþu da yoktur. Sonuç olarak biriken her þey o odada kalmaktadýr.

Peki, o zaman bu atýklarla ve nesnelerle ne yaparsýnýz? Normal olarak bunlarý gözden uzak olacak þekilde bilinçaltýnýzýn köþelerinde muhafaza edersiniz. Buralarda bu atýklar birikir

ve zaman içinde tehlike arz etmeye baþlar. Peki, ya size çocukken söylenen þeylere ne olur? Þimdi bazýlarýnýz bun-larýn aslýnda çocuklara mahsus þeyler olduðunu ve artýk büyüdüðünüz ve bu sýrada tarafýnýzdan bertaraf edildikleri dikkate alýndýðýnda, bunlarýn pek deðerinin kalmadýðýný söyleyebilir. Gerçekten mi? Peki, bunlarý nereye koydunuz?

Eðer burasý doðrusal bir oda olsaydý, kapýyý açýp bu nesneleri çöpe atmak üzere dýþarý süpürürdünüz. Þimdi itiraz ettiðinizi ve “Kryon, bu iþler ben çocukken olmuþtu ama artýk büyüdüðüm için kendi baþýma düþünebilirim” dediðinizi duyuyorum. Sevgili dostlarým, böyle

düþü-nebilirsiniz ama bilinç söz konusu olunca, iþler doðrusal evinizde olduðu gibi yürümüyor. Bilinçte her þey olduðu yerde kalýyor zira beyninizde silme tuþu yoktur. Gençken ve çocukken size söylenen þeyler zih-ninize kazýnýr ve orada kalýr. Baþka bir ifadeyle, aklýnýzda kalýcý bir duy-gusal iz kalýr.

Neler Önemli ve Gerçektir ve Neler Deðildir?

Þimdi birlikte düþünelim. Nesneleri yerli yerine yerleþtirip nelerin anlamlý, nelerin anlamsýz olduðunu, neyin gerçek olduðunu ve neyin gerçek olmadýðýný, neyin doðru olduðunu ve neyin olmadýðýný anlayabilmenizi saðlayacak bir sistem olmalýdýr diye

düþünüyorsanýz, haklýsýnýz çünkü böyle bir sistem var.

Aranýzdan kaçýnýz annenizin ve babanýzýn baðlý olduðu siyasi partiye baðlýsýnýz veya o tarafa eðilim gös-teriyorsunuz? Bununla ilgili fikirlerin, size ait olduðunu düþünmenize raðmen, aslýnda küçüklüðünüzden itibaren bilin-cinize aþýlanmýþ olduðunu idrak ede-biliyor musunuz? Doðru olduðuna inandýðýnýz inançlarýnýzýn ne kadarlýk bölümü özgür iradenizle edinilmiþken, ne kadarlýk bölümü büyürken anne ve babanýz ile birlikte yaþadýðýnýz sýrada size aþýlanmýþtýr sizce? Çoðunuzda neleri özgür iradenizle seçtiðinizle ilgili herhangi bir aný yoktur. Ya Tanrý ile ilgili algýnýzdan ne haber?

Aslýnda her þey hâlâ yerinde durmak-tadýr ve beyninizde silme tuþu olmadýðý için bir “yetki birikintisi” halinde bek-lemektedir. Esas olarak bunlarýn hepsi-ni kendihepsi-nize ait olarak sýnýflandýrmýþ olabilirsiniz.

Bundan önceki celselerimizde defalarca “soðaný soymaktan” söz etmiþtik. Bu deyim aslýnda tam doðru olmamakla birlikte bir þekilde size söylenmiþ ve anlatýlmýþ olan þeyler nedeniyle beyninize yerleþmiþ ama sýyrýlýp atýlmasý gereken þeyler için bir mecaz olarak kullanýlmaktadýr. Birçok yetiþmiþ insan tarafýndan yapýlmakta olduðu için doðru olmasý gerektiðini düþündüðünüz bazý þeyleri hatýrlýyor musunuz? Belki de bundan dolayý saðlýðýnýza zararlý þeyler yapmaya

baþlamýþ olabilir misiniz? Ebeveyn-lerinizi ve büyükEbeveyn-lerinizi izleyerek ve dinleyerek bazý âdetler edinip bazý deyimleri kullanmaya baþladýðýnýz oldu mu? Bu durumun halen geçerli olduðunu anlayabiliyor musunuz?

Gelin bu soðaný tarif edelim. Bu soðan olmasý gerektiði gibi parlak beyazdýr ama yolda gelirken topladý-ðýnýz ve sizi etkilemiþ olmakla birlikte gerçekte bilincinize ait olmayan þeyler koyu renklidir (karanlýk). Dolayýsýyla, “yaþam soðaný” çoðu zaman kirlenme-ye ve çirkinleþmekirlenme-ye, hattâ iyice karar-maya baþlar. Eðer o soðaný tabaka tabaka soymaya baþlarsanýz, nelerin gerçekte size ait olduðunu ve nelerin sadece size söylenmiþ ve beyninize yerleþtirilmiþ olan þeyler olduðunu anlamaya baþlayabilirsiniz.

Büyük Ýnsani Yalan

Ruhsal açýdan size kendinizle ilgili neler söylendi? Deðerli misiniz, deðil misiniz? Yaþamaya, burada olmaya lâyýk mýsýnýz, deðil misiniz? Ruhunuzu þefkat ve sevgi ile yaratmýþ olan o hari-ka Yaratýcý Kaynak hakkýnda size neler söylendi ve anlatýldý? Tanrý’nýn, o sevgi dolu Yaratýcý Kaynaðýn size saf

olmadýðýnýzý söylediði mi anlatýldý? Belki de size “günahkâr” olarak doð-duðunuz ve hiçbir þeye lâyýk

olmadýðýnýz anlatýlmýþtýr. Size bu yüz-den doðrudan Tanrý ile muhatap ola-mayacaðýnýz söylendi mi? Bunlarýn doðru ve gerçek olup olmadýðýný hiç

düþündünüz mü yoksa insanlarýn asýr-lardan beri anlatageldikleri bu

hikâyeleri tartýþmadan kabul mü ettiniz?

Gezegende iþlerin nasýl yürüdüðü size anlatýldý mý? Yaþamý idame etme mücadelesi sýrasýnda etrafýnýza bakýp geleceðinizi düþündünüz mü? Size ne kadar güçlü olursanýz, insanlarý o kadar korkutabileceðiniz ve böylece daha rahat ilerleyebileceðiniz söylendi mi? Size bu vahþi yaþam ormanýnda var olabilmek için ileri gitmek zorunda olduðunuz ve bu yüzden de güçlü olmanýz ve korkutmanýz gerektiði söylendi mi?

Olumsuz korkutucu þeyler bilinçal-týnýzda kalabalýklaþtýkça soðan giderek daha da kararýr ve odanýz ýþýðý engel-leyen nesnelerle dolmaya baþlar. Kýsa süre içinde odanýz çöple dolar ve bun-lar çocukluðunuzda size öðretilen veya öðretmen ile arkadaþlardan edinilen yaþamý sürdürme talimatlarýndan oluþ-maktadýr. Bunlarýn hepsi düþük enerjili iþlev bozukluðu ve þefkat barýndýr-mayan enerjiyle doludur ve hepsi hâlâ yerli yerinde durmaktadýr.

Bu mesajdaki hakikate uyansanýz bile, yine de hüsran kaçýnýlmaz olmak-tadýr. Þimdi birçoðunuz tarafýndan söylenen þeylere bir göz atalým. Çoðunuz “Sevgili Ruh, korkudan kur-tulmayý çok istiyorum. Benim etrafým-da toplanýp korku yaratan bu karanlýk düþünce ve fikirlerden kurtulmayý çok

istiyorum. Bunlarýn hepsinden azade olmak ve yaþamýmda mucizeler olmasýný istiyorum. Zor durumda olduðum zamanlarda bile ýþýðýmla ilgili olarak avazým çýktýðý kadar yüksek sesle þarký söylemek istiyorum. Ancak, geleceðe baktýkça korkuya kapýlýyo-rum. Çünkü onu anlayamýyorum ve neler olacaðýný hiç bilemiyorum.” diyorsunuz.

Sevgili dostlar, tam þu anda bu mesajý okuyan veya dinleyen ýþýk iþçi-lerinin düþünce ve söylemleri bu min-valdedir. Sanki bu odada bulunan ve üstüne ýþýk gelen bir sandalyede otu-ruyor (böylece Tanrý’nýn orada olduðunu biliyorsunuz) ama yine de bütün çirkinlikleri ortadan kaldýra-bilmek için ne yapmanýz gerektiðini bilmiyor gibisiniz. Baþka bir ifadeyle, beyninizde silme tuþu yoktur.

Bilinç Soðanýnýn Soyulmasý

Size daha önce çok boyutlu olduðunuzu söylemiþ miydik? Gerçekten de öylesiniz. Ruhunuz çok boyut-ludur, sevgi çok boyut-ludur ve hattâ

biyolo-jiniz bile çok boyutludur. Bunun hayal ürünü olduðunu mu zanne-diyorsunuz? Eðer öyle ise neden “kuantum biyologlarý” var? Beni dinleyin. Ýnsan ruhu doðrusal deðildir ve bu iþin anahtarýdýr. Çünkü size anlatýlmýþ olan hususlarýn dýþýna çýkýp çok boyutlu gerçekleþtirime girmeyi baþardýðýnýzda, sahte þeyleri ve gerçek-leþmemiþ potansiyelleri soyarak atmayý mümkün kýlan ve ruhsal âletlerden oluþan kocaman bir âlet setini kullan-maya baþlarsýnýz.

O zaman, “Aman Allah’ým, soya-biliyorum ve böylece çekirdeðe ulaþa-bilirim.” dersiniz.

Bu aþamadan itibaren “Ya bu soðaný geçmiþimden hiçbir kalýntý olmadan kendi baþlangýcýma dönebilecek kadar soyabilsem ne olurdu? Ya soyma iþle-mini bana geçmiþte söylenmiþ olan hiç-bir þeyin beni etkileyemeyeceði saflýða ulaþana kadar devam ettirebilseydim?

Ya bilinçaltýndaki her þey orada kalmasýna raðmen bunlarýn önemini inceleyebilecek ve düzenleyecek durumda olsaydým? Ya artýk nelerin önemli olduðunu ve nelerin olmadý-ðýný, neyin hakikat ve neyin hurafe olduðunu hissedebilecek duruma gelebilseydim?” gibi büyük sorularý sormaya baþlarsýnýz.

Büyük Uyanýþ

Bütün bu âletlerin size bu nedenle verilmiþ olabileceði aklýnýza geldi mi? Bunu görmenizi bekleyen Yaratýcý Kaynak’tan sevgiyle gönderilmiþ olan hakikat aslýnda þudur: Bütün bu âletler aslýnda ancak aydýnlýk olduðunda görülebilir. Âletleri kullanmaya baþla-mak için gerekli olan þey daha büyük hakikate uyanmaktýr. Bu da aslýnda o kadar zor deðildir zira sizler her zaman kendi görkeminizin ýþýðý içindeydiniz ve içindesiniz. Etrafýnýzdaki her þey ruhunuzu tanýmlamakta ve size kim olmanýz gerektiðini söylemektedir. Ancak zaman içinde sahip olduðunuz açýk renkli soðanýn rengi yanlýþ bilgiler ve olumsuz enerji yüzünden karar-mýþtýr.

Bu canlandýrmada kendinizi ince-lemeye baþladýðýnýzda yanlýþ hususlar giderek küçülürken oda büyür ve par-lak ýþýk odayý tümüyle doldurmaya baþlar. Ne olmaktadýr? Bu mecazda odanýz büyümektedir çünkü gerçekte kim olduðunuzla ilgili saklý hakikatler de büyümektedir.

Geçmiþte size sözünü ettiðim baþka bir “kural” daha var. Iþýðýn nasýl çalýþtýðýný ve iþ gördüðünü anlamaya baþladýðýnýzda, ýþýk giderek artar. Sanki bedeninizdeki hücreler bilincinizin “ýþýðý açmasýný” beklemiþler gibi bir durum hâsýl olur. Bu aþamadan itibaren soðaný soymaya karar vermeden önce hiç almadýðýnýz yardýmý ve desteði almaya baþlarsýnýz. Ýþte bu beyninizde neden silme tuþu olmadýðý sorusunun çok boyutlu ve gizli cevabýdýr. Silme tuþu yoktur ama aslýnda daha iyi bir çözüm vardýr.

Sevgili dostlar, söylediðim her þey mümkündür. Iþýk açýldýðýnda korkunun küçülüp kaybolduðunu biliyor musunuz? Hakikatin yay-dýðý ýþýk sayesinde sizi korkutan her þeyin küçüldüðünü biliyor musunuz? Bunun sebebi ýþýk sayesinde bunlarýn sahteliðinin ortaya çýkmasýdýr.

Size bugün þunu söylüyorum: Iþýðý o kadar güçlendirin ki, hakikati derhal ve açýklýkla görebilesiniz. Doðru olmayan þeylerin küçülüp solgunlaþmalarýna ve böylece artýk fikirlerinizi etkilemeye-cek duruma gelmelerine izin verin. Odanýzýn, sizi oluþturduðunu zannet-tiðiniz sýnýrlarý aþacak þekilde büyü-mesine izin verin. Kendinizde bizim gördüðümüz görkemi görmeye baþlayýn.

Ve öyledir. KRYON

Benzer Belgeler