• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE'DE NÜFUS VE YERLEŞME

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKİYE'DE NÜFUS VE YERLEŞME"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEST 1

1. Ülkemizde bozkır bitki örtüsü geniş alan kaplar. Özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bu tarz kısa boylu otların varlığın- dan dolayı küçükbaş hayvancılık önemli geçim kaynağıdır.

Bozkır bitkisinin bulunduğu alanlar- da iklim elverişli olmadığından nü- fus yoğunluğu da azdır.

Cevap D 2.

Türkiye haritasına baktığımız zaman II numaralı yer Doğu Karadeniz’dir ve dar kıyı şeridinde nüfus toplanmıştır. IV numaralı yer- de nüfus turizm faaliyetlerine göre değişkenlik gösterir. I numaralı yer endüstriden dolayı nüfus çekmek- tedir. III numaralı yerin iklimi elve- rişli olmasına rağmen dağlık alan olmasından dolayı nüfus miktarı azdır. V numaralı alan hakkında bil- gi bulunmamaktadır.

Cevap E 3. Doğu Karadeniz Bölümü nüfus yo- ğunluğunun fazla olduğu yerlerden biridir. Bölgede iç kısımların dağlık olması kıyıda tarım faaliyetlerinin yaygın olmasından dolayı kıyı ke- simlerinde nüfus yoğundur.

Cevap C 4. Doğu Karadeniz Bölümü yükselti ve

engebenin fazla olduğu bir alandır. Kıyı kesimlerinde yer şekilleri iç kesimlere göre daha sadedir. Bu nedenle kıyılar- da nüfus yoğunluğu fazladır.

Cevap A 5. I numaralı yer Muğla Menteşe Dağ- ları yöresidir. Bu alanda yer şekil- lerinin engebeli olmasından dolayı nüfus yoğunluğu azdır.

II numaralı alan Tuz Gölü çevresi- dir. Bu alanda iklimin kurak olması nüfusun az olmasına yol açmıştır.

III numaralı alan ise Kars-Ardahan yöresidir. Bu alanda ise iklim çok soğuk olmasından dolayı nüfus yo- ğunluğu azdır.

Cevap A 6.

Türkiye haritası üzerinde Sinop, Çanakkale, Kırklareli, Teke plato- su ve Şırnak yöresi taranmıştır. Bu alanların ortak özelliği engebeli ara- zilerden dolayı nüfus yoğunlukları- nın az olmasıdır.

Cevap C 7.

Yukarıda verilen haritadan da anla- şılacağı üzere Akdeniz Bölgesi’nde nüfusun en yoğun olduğu alan Çuku- rova veya Adana Bölümü’dür. Yörede tarım, sanayi, ticaret, ulaşım, gelişmiş ayrıca iklim ve yer şekilleri de uygun olduğundan nüfus miktarı fazladır.

Cevap D 8. Ülkemizde İskenderun ve İzmir’de

limanların elverişli olmasından do- layı demir-çelik sanayisi gelişme göstermiştir.

Cevap B 9. Ülkemizde nüfusun dağılışı üzerin- de etkili olan temel faktörler ekono- miktir. Fakat enerji üretim merkez- lerine yakınlığın nüfus yoğunluğu üzerinde etkisi azdır. Ülkemizde en kalabalık kentler Marmara Bölge- si’ndedir. Bölgede enerji merkezleri bulunmamaktadır.

Cevap C 10. Türkiye’de enlemin nüfus yoğunlu- ğu üzerinde etkisi azdır. Güney kı- yılarımız enlemin etkisinden dolayı nüfuslanmış olsa da kuzey kıyıları- mızdan İstanbul ve çevresinde de nüfus yoğunluğu fazladır

Cevap D 11. Türkiye’de enlemin nüfus yoğunlu- ğu üzerinde etkisi azdır. Güney kı- yılarımız enlemin etkisinden dolayı nüfuslanmış olsa da kuzey kıyıları- mızdan İstanbul ve çevresinde de nüfus yoğunluğu fazladır

Cevap D

12. Ülkemizde özellikle kıyı yörelerinde nüfus yoğunluğunun daha fazla ol- duğu görülmektedir. Bu durum üze- rinde ulaşım, iklim, verimli topraklar ve ekonomik faaliyetlerinin çeşitliliği etkili olmuştur. Fakat doğal afet ris- kinin az olması herhangi bir etkiye yol açmamıştır. Çünkü kıyı kesim- lerde 1. derecede deprem sahaları bulunmaktadır.

Cevap E 13.

Türkiye’de iç kesimlerde göllerin ve akarsuların oranı kıyı kesimlerine göre daha fazladır. Bu nedenle kıyı kesimlerinde iç kesimlere göre nü- fusun fazla olmasında su kaynakla- rının bolluğu en az etkilidir.

Cevap A 14. Türkiye ortalama yükseltisi fazla

ve yer şekilleri engebeli olan bir ülkedir. Bu nedenle ülke içerisinde nüfus dağılışında dengesizlik söz konusudur.

Cevap C

TEST 2 1.

III II

IV V I

Harita üzerinde verilen numaralı alanlara baktığımız zaman III nu- maralı yörede Taşeli Platosu ve V numaralı alanda ise Ardahan Plato- su bulunmaktadır. Bu iki yörede yer şekillerinin engebeli olmasından dolayı nüfus yoğunluğu seyrektir.

Cevap D 2. Türkiye orta kuşakta yer alan, ılı- man iklimlerin yaşandığı, yer şekil- lerinin engebeli olduğu ve verimli toprakların bulunduğu bir ülkedir.

Bu nedenlerden dolayı yüzyıllar- dır farklı devletlerin akın ettiği böl-

(2)

gelerden birisi olmuştur. Fakat Türkiye’nin iki kıtada da toprakları- nın var olması nüfusun dağılışında etkili olmaz.

Cevap D 3.

Karadeniz kıyıları boyunca yer şe- killerinin engebeli ve ulaşımın el- verişsiz olmasından dolayı Yıldız Dağları Bölümü’nde nüfus yoğunlu- ğu diğer Karadeniz kıyılarına göre daha seyrektir.

Cevap D 4. Soruda verilen Türkiye haritasına

baktığımız zaman II numaralı alanda Köroğlu Dağları, III numaralı alanda ise Toros Dağları yer almaktadır. Bu alanların engebeli olmasından dolayı nüfus miktarı oldukça seyrektir.

Cevap C 5. İstanbul, İzmir ve Ankara çevre- sinde nüfusun yoğun olmasında ekonomik faktörlerin etkisi fazladır.

Özellikle iş imkânlarının bulunması belirleyici bir faktördür. Fakat üreti- mi tanıtıcı fuarların yapılması nüfus yoğunluğu üzerinde pek etkili de- ğildir. Çünkü bu fuarlar yılın belirli dönemlerinde yapılmaktadır.

Cevap B 6. Ülkemizde yeni iş kollarının ge- lişmesi durumunda özellikle iş imkânlarının bulunduğu alanlara diğer bölgelerden yoğun göç hare- ketleri yaşanır ve bölgenin ticaret hacmi genişler.

Cevap D 7. Türkiye’de son yıllarda gelişen sağ- lık sektörü nedeniyle bebek ölümle- rinde azalmalar yaşanmaktadır. Bu durum da ülke nüfusunun artmasın- da etkili olmaktadır.

Yurt dışına yapılan göçler Türkiye nüfusunun azalmasında etkili olur.

Cevap E 8. Türkiye orta kuşakta yer alan, ılı- man iklimlerin yaşandığı, yer şekil- lerinin engebeli olduğu ve verimli toprakların bulunduğu bir ülkedir.

Bu nedenlerden dolayı yüzyıllardır farklı devletlerin akın ettiği bölgeler- den birisi olmuştur. Fakat bitki örtü- sünün farklılığı eski bir yerleşim yeri olmasında etkisi azdır.

Cevap C 9. Türkiye’de birçok yerleşmenin

kuruluş yeri ile adı arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Örneğin, Uzunköprü, Vezirköprü, Taşköprü gibi akarsuların doğrudan doğruya köprüler vasıtasıyla geçilebildiği yerlerde kurulmuş yerleşmeler ol- duğu gibi, Yolüstü, Yolveren, Dört- yol gibi konaklama amacı ile kurul- muş yerleşmelerde bulunmaktadır.

Bu yerleşmelerin gelişmesinde ula- şım faktörü belirleyici olmuştur.

Cevap B 10. Refah düzeyi ve eğitim seviyesi

bir ülkede nüfus artış hızı üzerinde belirleyici bir faktördür. Gelişmemiş ülkelerde ve bölgelerde refah sevi- yesi ve eğitim kalitesi düşük ise do- ğum oranları fazla olmaktadır. Ülke- mizde de doğu ve batı bölgelerinde bu iki unsur farklılık gösterir.

Cevap D 11.

Harita üzerinde verilen yerlere baktığımız zaman özellikle doğu bölgelerinde kadınların ev hanımı olması, eğitim seviyesinin düşük ol- ması, işsizliğin yaygın olması, aile planlamalarının yapılamamasından dolayı doğum oranları yüksektir.

Cevap E 12.

Harita üzerinde verilen yerlere baktığımız zaman özellikle doğu bölgelerinde kadınların ev hanımı olması, eğitim seviyesinin düşük ol- ması, işsizliğin yaygın olması, aile planlamalarının yapılamamasından dolayı doğum oranları yüksektir.

Cevap E

13. Bir ülkede bağımlı nüfusun faz- lalığını veya azlığını doğurganlık seviyesi belirler. Türkiye’de doğum oranlarının fazla olması bebek ve genç nüfusun fazla olmasına se- bep olmuştur. Bu da demek oluyor ki ülkemizde bağımlı nüfus oranı fazladır.

Cevap C 14.

İstanbul Türkiye’nin en kalabalık kentidir. Bu durumun oluşmasında iş imkânlarının fazla ve ulaşımın gelişmiş olması etkilidir.

Cevap B

15. Fizyolojik nüfus yoğunluğu, toplam nüfusun tarım yapılan ekili dikili ala- na bölünmesiyle elde edilir. İstanbul gibi nüfusu fazla ve tarım alanı az olan yerlerde fizyolojik nüfus yoğunluğu fazla olur.

Cevap A

16. Türkiye’de hızlı nüfus artışı ile eko- nomik sosyal ve kültürel anlamda değişimler yaşanır. Fakat il sayısın- da nüfus artışına bağlı olarak deği- şim yapılmaz. İl sayısının artması veya azalması birden fazla şartın olgunlaşması ile olur.

Cevap E

TEST 3

1. 1927 yılından günümüze baktığı- mız zaman Türkiye’de ilk yıllarda nüfus arttırıcı, sonraki dönemlerde azaltıcı günümüzde ise iyileştirici politikalar izlenmiştir. Fakat tari- himizde hiçbir dönemde nüfusun kentlerde toplanması gibi bir politi- ka izlenmemiştir.

Cevap E

(3)

2. Türkiye, 557 sayılı Nüfus Planlama- sı Kanunu’yla birlikte nüfus politika- larının netleştiği bir döneme girmiş- tir. Bu dönemin en belirgin özelliği, o döneme kadar benimsenen nüfu- sun artması yönündeki görüşlerin terk edilerek “bireylerin istediği sa- yıda ve istediği zaman çocuk sahibi olmaları” gerektiğiyle ilgili görüşle- rin ağırlık kazanmasıdır. Bu görüş- ler 1965-1980 yıllarında alınmıştır.

Çünkü bir önceki nüfus planında nüfus artış hızında çok büyük artış yaşanmıştır.

Cevap B 3. 1923 ile 1960 yılına kadar ülkemiz

nüfusu artırıcı politika izlemiştir.

1923 – 1960 yılları arasındaki izle- nen bu politikanın dayanak noktala- rı;

✔ Fazla nüfusun bir ülke için si- yasi ve askeri güç olması,

✔ Tarımda makineleşmenin ye- tersiz olması,

✔ Birinci Dünya Savaşı ve Kur- tuluş Savaşı nedeniyle erkek insan gücüne çok fazla ihtiyaç olması,

✔ Türkiye’nin hızla kalkınmak zorunda olması,

✔ Hızlı çoğalma ile ülkedeki sos- yal iş bölümü ve ihtisaslaşma- nın sağlanması,

✔ Türkiye’de ölüm oranının yük- sek olması nedeniyle nüfustaki azalmanın doğumlardaki artış- la önlenmeye çalışılması,

Kalkınabilmek için doğal kaynakların işlenmesinde gerekli olan insan gücüne duyulan ihtiyaç duyulması- dır.

Cevap A 4. Türkiye tarihinde yaşanan savaşlar, seferberlikler, yurt dışına olan göç- ler ve kadınların iş hayatına girmesi nüfus artış hızının düşmesine se- bep olmuştur.

Fakat kırdan kente yapılan göçler diğer yaşanan sorunlar gibi nüfus artış hızında fazla etkili olmamıştır.

Cevap D

5. Türkiye'nin nüfus artış hızı grafi- ğine baktığımız zaman 1940-45 yıllarında nüfus artış hızının azal- dığını görmekteyiz. Bu dönemde 2. Dünya Savaşı'nın etkisi dikkat çekmektedir. Ülkemiz direkt savaşa girmemiş fakat yine de etrafımızda yaşanan olumsuz bir durumun bize yansıması olasılığı bile ülkemizde doğum oranlarının azalmasına yol açmıştır.

Cevap A

6. Cumhuriyet tarihinde nüfus artış hızımız II. Dünya Savaşı nedeniyle en düşük seviyelere gerilemiştir.

Cevap A

7. Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında tarım sektöründe çalışan nüfus oranı oldukça fazlaydı. Sanayileş- me sürecine girildikten sonra kırsal nüfusun azalmasıyla beraber tarım sektöründe çalışanların oranında da azalmalar yaşanmıştır.

Cevap A

8. Soruda verilen tabloya baktığımız zaman 1940-1945 yıları arasında Türkiye’de nüfus artış hızının azal- dığı görülmektedir. Bu dönemde II. Dünya Savaşı nedeniyle evlilik çağında nüfusun az olması temel etkendir.

Cevap D

9.

30 35 20 15 10 10

Nüfus m�ktarı Nüfus artış hızı 2030

4050 6070 80

K�ş�

(M�lyon)

5 0 0

1927 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1927 1970 1975 1980 1985 1990 1997 1900 1910

Artış hızı (% )

Nüfus artış grafiğine baktığımız zaman nüfus artış hızının en faz- la olduğu yılların 1955-1960 yılları arasında olduğu görülmektedir.

Türkiye’de yıllar itibarı ile nüfus ar- tış hızında dalgalanmalar olduğu görülmektedir. Fakat buna rağmen nüfus miktarında sürekli bir artış söz konusudur.

Cevap A

10.

Türkiye’nin 1935-1990 yılı genel nüfus artış hızı grafiğine baktığımız zaman nüfus artış hızının sürekli artmadığını bazı dönemlerde azal- dığını görmekteyiz.

Cevap D 11.

Türkiye’de 1927 yılı ile 1990 yılı arasında kır nüfusu kent nüfu- sundan sürekli fazla olmuştur.

1990’dan itibaren kent nüfusu kır nüfusunu geçmiştir.

Cevap E

12. Ülkemizde ilk sayım olan 1927 yı- lından günümüze kadar nüfus artış hızı sürekli artış göstermiştir. Bazı dönemlerde nüfus artış hızı azalsa da nüfus miktarı sürekli artmıştır.

1923-1965 yılları arasında nüfus artış hızını arttırıcı politikalar, 1965- 1980 yılları arasında nüfus artış hızını düşürücü politikalar uygula- maya girmiştir.

Cevap E

TEST 4

1. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmış- tır. Ve 1935-1990 yılları arasında her 5 yılda bir nüfus sayımı gerçek- leşmiştir.

Cevap D

(4)

2. Ülkemizde 1960’tan itibaren nüfus artış hızında gerilemeler yaşan- mıştır. Özellikle 1985 yılından son- ra düzenli olarak her yıl artış hızı azalmıştır. Artış hızımız aynı oran- da azalmasa da düzenli azalmaya başlamıştır.

Cevap A 3. Hızlı nüfus artışına maruz kalan kentlerde konut yapımına dikkat edilmelidir. Sağlam zeminlerde, alt yapıya önem verilerek inşa edilen konutlar yaygınlaştırılmalıdır. Fa- kat kuru dere yataklarına konutla- rın yapılması büyük sorunlara yol açar. Çünkü sel riskinin yaşandığı yerlerde kuru dere yatakları tekrar canlanma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir.

Cevap C 4. Ülkemizde 1960 yıllarında nüfus ar- tış hızı binde 28 iken, 2014 yılında binde 13’e gerilemiştir. Bu durumun oluşmasında temel etken doğum oranlarının azalmasıdır.

Cevap A 5. Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunlu- ğu bölgelere göre değişmektedir.

Tarımsal nüfusun tarım sahalarına bölünmesi ile tarımsal nüfus yoğun- luğu bulunur. Yer şekillerinin enge- beli olduğu yerlerde tarımsal nüfus oranı yüksektir.

Cevap A 6. Nüfus artış hızı yüksek olan ülkeler- de genç nüfus oranı da fazla olur.

Türkiye genç nüfus oranı yüksek olan bir ülkedir. Evlenme çağında- ki nüfus oranı fazla olan ülkelerde nüfusun ikiye katlanma süresi kısa sürer.

Cevap B 7.

Karadeniz bölgesinde yer alan illerde nüfus daha çok kıyılarda toplanmıştır. Bu durum üzerinde kı- yıların daha sade olması ve tarım faaliyetlerinin gelişmiş olması etkili olmuştur.

Cevap E

8. Türkiye’de en son 1960 yıllarında nüfus artış hızı en yüksek seviyeyi görmüştür. Bu tarihten sonra nüfus artış hızı dalgalanmaya ve 1985’ten itibaren sürekli azalmaya başlamıştır.

Cevap A 9. Endüstrinin geliştiği yörelerde in- sanların sabit işleri bulunduğu için yörede nüfus mevsimden mevsime değişiklik göstermez. Ancak tarım, hayvancılık, turizm gibi sektörlerde yöre nüfusu değişebilir.

Cevap D 10. Türkiye nüfusunun dağılışına bak- tığımız zaman nüfusun kıyılarda iç kesimlere göre daha düzenli oldu- ğunu görmekteyiz. İç kesimlerde ik- limin elverişli olmaması ve yükselti- nin etkisi ile nüfusun az ve düzensiz olduğu görülmektedir.

Cevap D 11. Türkiye’de nüfus miktarının en faz- la olduğu bölge Marmara’dır. Fakat Marmara Bölgesi I. derece deprem sahasıdır.

Cevap C 12. Türkiye’de nüfus miktarının en fazla

olduğu iller İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Adana gibi illerdir. Fakat bu illerin tümü için yer altı kaynakları bakımından zengin olduğu söyle- nemez.

Cevap B 13. Bir bölgedeki nüfus yoğunluğu o

bölgenin nüfus miktarının yüz ölçü- müne bölünmesi ile bulunur.

Mersin ili yüz ölçümü olarak Bat- man ilinden daha geniştir. Bu yüz- den her iki ilin de nüfus yoğunluğu da aynı olmaktadır.

Cevap D 14.

Soruda verilen tabloya baktığımız zaman II. ve III. bölgelerin toplam nüfus yoğunluklarının I. bölgenin nüfus yoğunluğundan az oldukları- nı görmekteyiz.

Cevap E

15.

Yukarıdaki Doğu Anadolu Bölgesi’nin nüfus haritasına baktığımız zaman Hakkâri yöresinin nüfus miktarının az olduğunu görmekteyiz. Hakkâri Bölümü’nde bulunan buzul dağların- dan dolayı ekili dikili alan azdır. Bu nedenle tarımsal nüfus yoğunluğu azdır.

Cevap C

TEST 5

1. Nüfusun cinsiyete göre yaş grupla- rına dağılımını gösteren grafiklere

“nüfus piramidi” denir.

Nüfus piramidine bakılarak;

✔ Nüfus miktarı,

✔ Nüfusun cinsiyet durumu ve toplam nüfusa oranı,

✔ Genç, yetişkin, yaşlı nüfus mik- tarı ve oranları,

✔ Çalışma çağındaki nüfus mik- tarı ve oranı,

✔ Erkek ve kadın nüfusun yaş gruplarına göre miktarı ve oranları,

✔ Medyan yaş değerleri,

✔ Toplumun gelişmişlik kategorisi ile daha birçok özelliğe dolaylı da olsa ulaşabiliriz.

Ancak herhangi bir piramite baka- rak nüfus artış hızı ve oranını tam olarak bilme şansımız yoktur.

Cevap D

2. Yaş Grubu

Kadın Erkek

10 5 0% 0 5 10

80 - 84 70 - 79 70 - 74 65 - 69 60 - 64 55 - 59 50 - 54 45 - 49 40 - 44 35 - 39 30 - 34 20 - 29 20 - 24 10 - 19 10 - 14 5 - 9 0 - 4 85+

(5)

1955 yılına ait nüfus piramidine baktığımız zaman 35-39 yaş aralı- ğındaki nüfusun bir önceki yıla ve sonraki yıla oranla az olduğu gö- rülmektedir. Cumhuriyetten önceki yıllarda 1. Dünya Savaşı’nın olma- sından dolayı doğum oranlarında azalma yaşanmıştır.

Cevap A 3.

1955 yılında nüfus piramidinde ta- ban kısmı geniş yani doğum oran- ları yüksek, 2000 yılında ise taban- da daralma yaşanmıştır. Bu durum doğum oranlarında azalmaların ya- şandığını gösterir.

Cevap D

4. 2000 ile 2007 yıllarının nüfus yaş gruplarını gösteren haritadan nü- fusun cinsiyet değişimi ile ilgili bil- gilere ulaşamayız. Bunun için özel grafiklerin hazırlanması gerekir.

Cevap B 5.

Doğal nüfus artış oranı bir ülkede doğumlar ile ölümler arasındaki far- ka bakılarak elde edilir.

Soruda verilen doğum ve ölüm oranı grafiğine baktığımız zaman doğal nüfus artışının en az olduğu yılın 1940 olduğu anlaşılır.

Cevap C 6.

Verilen grafiğe baktığımız zaman kadınlarda okuma yazma oranının en fazla olduğu bölge Marmara Bölgesi’dir.

Cevap D

TEST 6 1.

Tabloda verilen değerlere baktı- ğımız zaman 1990 yılında doğum oranları yüksek iken 2011 yılında doğum oranları azalmaya başla- mıştır. Aynı yıllar içerisinde yaşlı nüfus oranında da artış yaşanmış- tır. Bu durum ülkemizin genç nüfus- tan yaşlı nüfusa doğru ilerlediğini göstermektedir.

Cevap B 2. Soruda verilen tabloya baktığımız

zaman Türkiye nüfusunun 2069 yılından itibaren azalacağı ve 2040 ile 2069 yılları arasında toplam nü- fusun sürekli artacağı öngörülmek- tedir.

Cevap E 3.

Tabloda verilere baktığımız zaman 2012 yılı ile 2025 yılı arasında doğum oranları azalmaktadır. Bu durumda iş gücüne dâhil olmayan yani bağımlı nüfus oranı azalır.

Çünkü doğum oranlarında azalma- lar yaşanmıştır.

Cevap C 4.

Bir ülkenin yaş grubunu gösteren tablosuna bakılarak iş gücüne dâhil olan veya olmayan nüfus hakkında bilgi sahibi olunabilir. Çünkü 0-14 yaş grubu ile 65+ yaş grubu bağımlı nüfus oranını ifade eder.

Cevap E 5. Ülkemizde son yıllarda özellikle

kırsal kesimlerde makineleşmenin artması ile beraber tarımda çalışan kişi sayısında azalmalar yaşanmış- tır. Toprağı sürme, sulama, ilaçla- ma, hasat yapma aşamalarında makinelerin kullanılması işsizliği de artırmaktadır.

Cevap B 6. Bir yerde geçim kaynakları sınırlı, tüketilen enerji miktarı az, tarımla uğraşan kişi sayısı ve doğum ora- nı fazla ise gelişmemiş bir ülkedir.

Gelişmemiş ülkelerde eğitim düzeyi de iyi olmadığından niteliksiz insan sayısı da fazla olur.

Cevap A 7. Türkiye’de son yıllarda nüfus artış hızında azalmalar görülmektedir.

Bu durum 2023 yılına doğru ortan- ca yaşın ve yaşlı bağımlı nüfusun artacağı anlamına gelir.

Cevap E 8. Türkiye’de nüfus artış hızı yıllar

itibari ile azalmaktadır. Özellikle son 20 yıllık süreçte azalma eğilimi sürmektedir. Doğum oranlarının az olması gelecekte de nüfus artış hı- zını azaltacak, yaşlı nüfus oranı ve ortanca yaş giderek artacaktır.

Cevap A 9.

(6)

Tablodaki verilere baktığımız za- man Marmara Bölgesi’nde etkin nüfus içerisinde tarımda çalışan kişi sayısı %30’dur. Bu oranın diğer bölgelere oranla düşük olmasında bölgede sanayi ve hizmet sektörle- rinin gelişmesi gösterilebilir.

Cevap C 10.

2004 yılı çalışan kadın ve erkek nüfusun sektörel dağılımına baktı- ğımız zaman erkeklerin daha çok hizmet sektöründe, kadınların ise daha çok tarım sektöründe çalış- tığını görmekteyiz. Erkeklerin iş gücüne daha çok katıldığını bu gra- fikten göremeyiz. Çünkü tablolar yüzde olarak gösterilmiştir.

Cevap C

TEST 7

1. Soruda A seçeneğindeki Çubuk Ovası’ndaki tarım işçisi birincil eko- nomik faaliyet içerisinde değerlen- dirilir. Diğer seçenekler ise şoför, öğretmen, doktor ve aşçı üçüncül ekonomik faaliyet içerisinde değer- lendirilir.

Cevap A 2.

Grafiklerde 2004 yılında kadın ve erkek nüfusun ekonomik faaliyetle- re göre sektörel dağılımı verilmiştir.

Bu grafiğe göre hizmet ve tarım sektörlerinde çalışan erkeklerin toplam oranı %74, kadınların ise

%86’dır.

Cevap E 3. Soruda verilen öncüller içerisin- de Eskişehir’de kurulan üniversite şehrin beşeri ve kültürel yapısı üze- rinde daha olumlu izler bırakmakta-

dır. Şehirde öğrenci sayısının fazla olması ekonomik hayatı da canlan- dırır.

Cevap D 4. Türkiye’de son yıllarda aktif nüfus

miktarı giderek azalmaktadır. Bu durumun oluşmasında öğrenci, emekli, işsiz nüfusun artması etkili olmuştur. Diğer ülkelere giden kişi- ler de aktif nüfusun azalmasında rol oynamıştır.

Kadınların iş hayatına daha çok ka- tılması aktif nüfusu arttıran etkenle- rin başında gelir.

Cevap A 5.

1975-2000 yılları arasında kırsal ve kentsel alanda yaşayan erkek nüfusu gösteren grafiğe baktığımız zaman 1975-1980 yılları arasında hem kırsal hem de kentsel erkek nüfusunda artış olduğunu görmek- teyiz.

Cevap A 6.

Yukarıdaki tabloda kır ve kent nü- fuslarının değişimi gösterilmiştir. Bu tabloya bakarak köylerde doğum oranları kentlerden daha fazladır diyemeyiz.

Cevap B 7.

Türkiye haritası üzerinde verilen alanlara baktığımız zaman IV nu- maralı yöre Doğu Karadeniz’dir.

Yörede tarım ve hayvancılık gelişti- ği için kırsal nüfus kentsel nüfustan fazladır.

Cevap D 8. Türkiye nüfusunun 1935-2023 yıl- ları arasında bağımlılık oranlarının değişim grafiği verilmiştir. Tabloya dikkatli baktığımız zaman yaşlı ba- ğımlı nüfusun son yıllarda artış eği- liminde olduğu görülecektir.

Cevap C 9. Bir ülkede tarım sektöründen elde

edilen gelir hizmet ve sanayi sek- törlerinden elde edilen gelirden az ise bu durum o ülkenin gelişmedi- ğini gösterir. Dünyada Afrika ülkele- rinde bu durum yaşanmaktadır.

Cevap B

TEST 8

1. Türkiye nüfusunun kırsal ve kentsel dağılımına baktığımız zaman son 1980 yılından sonra il ve ilçelerde nüfus miktarının arttığını, belde ve köylerde ise nüfusun azaldığını görmekteyiz. Belde ve köylerde iş imkânlarının azalması bu durumun temel sebebidir. Tarımda makine- leşmede bu duruma yol açar.

Cevap E 2.

Soruda verilen grafiklere baktığımız zaman kırsal alanda yaşayan kadın oranı erkek oranından fazladır.

Çünkü kırsal alanda yaşayan er- kekler iş imkanı bulamadıkları için kentlere göç ederler.

Cevap A 3. 1927 yılından günümüze doğru gelindiğinde Türkiye’de kırsal nü- fus miktarının sürekli artmadığı ve

(7)

1980 yıllarında kentsel nüfusun kırsal nüfustan fazla olduğu görül- mektedir.

Cevap D 4.

Soruda verilen tabloya baktığımız zaman Türkiye’ deki bir bölgede do- ğum oranlarının az fakat nüfus artış hızının yüksek olduğu görülmekte- dir. Bu durum bölgenin göç aldığını göstermektedir.

Cevap A 5. Ülkemizde iç göçler genellikle do- ğudan batıya doğrudur. Doğu ille- rinde sıcaklık değerlerinin düşük olması ve bölgede iş imkânlarının az olması göçlerin yaşanmasında temel etkenlerdir.

Cevap E 6. Ülkemizde genel itibarı ile sanayi- leşmiş illerimize göçler yapılmak- tadır. İş imkânlarının ve sosyal faaliyetlerin iyi durumda olması bu kentlere göçü başlatmıştır. Doğal nüfus artışının fazla olduğu illerimiz genellikle geri kalmış olan illerimiz- dir. Bu yörelere göç yapılmamakta- dır.

Cevap D 7. Ülkemizde tüm kıyılarda nüfus yo- ğunluğunun fazla olmasında sa- dece bölge dışından alınan göçler etkili değildir. Örneğin, Karadeniz kıyı kuşağında nüfus yoğunluğunun fazla olmasında tarım ve uygun ik- lim etkili olmaktadır.

Cevap A 8. Soruda göçle ilgili bir parça veril- miş. Sorunun kökünde ise farklı bir göç sebebi istenmiş. B seçeneğin- de zorunlu bir göç olan mübadele örneği verilmiştir. Diğer seçenekler- de ise isteğe bağlı göçlerden bah- setmektedir.

Cevap B

9. Lozan Barış Anlaşması’na göre Türkiye’deki Yunanistan vatan- daşları Yunanistan’a gönderilmiş, oradaki Türkler ise ülkemize getiril- miştir. Bu zorunlu bir göçtür. Bu göç olayına mübadele göçü denir.

Cevap B 10. 20. yüzyılın sonlarında ülkemize

Batı Trakya’dan yoğun bir göç dal- gası yaşanmıştır. Özellikle Bulga- ristan, Makedonya gibi ülkelerden yapılan baskılar sonucu zorunlu olarak ülkemize göçler yaşanmıştır.

Cevap B 11. Ülkemizde kırsal alandan kentsel

alanlara sürekli göçler yaşanmıştır.

Bu durumun temel nedenleri eko- nomiktir. Kırsal alanlarda doğum oranlarının azalması ile göçler ya- şanmıştır diyemeyiz. Çünkü kırsal kesimlerde doğum oranları genel- likle fazladır.

Cevap E 12. Ülkemizde yaşanan iç göçlerin

sebebi genellikle ekonomiktir. İş imkânlarının kısıtlı olduğu yöreler- de insanlar göç etmeye mecbur kalmıştır.

Cevap B

TEST 9

1. Doğu Karadeniz Bölümü oldukça engebeli ve yüksek alandır. Bölüm- de tarımsal üretim ve hayvancılık temel geçim kaynağıdır. Ulaşım ve sanayi gelişmediği için bölgeden dı- şarıya göçler yaşanmaktadır. Bölge engebeli olduğu için makineli tarı- ma elverişli değildir.

Cevap A

2. Ülkemizde kırsal kesimlerden kent- sel bölgelere yoğun bir göç yaşan- maktadır. Kırsal kesimlerde iş ola- naklarının az olması, eğitim- sağlık hizmetlerinin yetersiz olması, tarım- da geleneksel yöntemlerinin hala kullanılıyor olması etkili olmuştur.

Tarım ürünlerinin çeşitlenmesi göçü arttıran etkenlerden değildir.

Cevap B

3. Kırsal bölgelerden kentsel alanla- ra göçler yaşanmaktadır. Bu duru- ma ekonomik yetersizlikler, sosyal imkânlar, doğal afetler etkili olmuş- tur. Ülkemizde bazı parçalı tarım alanları toplulaştırılmaktadır. Bu du- rum göçlerin artmasına yol açmaz.

Cevap E 4. Ülkemizde doğu bölgelerinden

batı bölgelerine sürekli göç yaşan- maktadır. Bu durum üzerinde doğu bölgelerinde ekonomik faaliyetlerin yetersiz olması, makineli tarımın yaygınlaşması, tarım arazilerinin bölünmesi ve kırsal alanlarda genç nüfusun fazla olması etkili olmakta- dır. Fakat büyük kentlerde konut sı- kıntısının olması göç sonucu kent- lerde yaşanan bir sorundur.

Cevap E 5. Ülkemizde son yıllarda kentsel nü- fus oranında artış yaşanmaktadır.

Bu durum üzerinde kentlerde eği- tim imkânlarının gelişmiş olması, iş olanaklarının fazla olması, sa- nayinin gelişmiş olması ve kırsal- da makineli tarımın yaygın olması etkili olmuştur. Kırsal alanlarda sulu tarımın yaygın olması durumunda kentlere göçler daha az olurdu.

Cevap C 6. Ülkemizde kırsal kesimlerden kent- sel bölgelere yoğun bir göç yaşan- maktadır. Kırsal kesimlerde iş ola- naklarının az olması, eğitim- sağlık hizmetlerinin yetersiz olması, tarım- da geleneksel yöntemlerinin hala kullanılıyor olması etkili olmuştur.

Kırsal alanlarda tarım etkinlikleri- nin fazla olması durumunda göçler daha az olurdu.

Cevap C 7. III numara Sivas yöresi, V numara ise Bitlis yöresidir. Bu alanlarda iklimin elverişsiz ve yer şekille- rinin engebeli olmasından dolayı ekonomik hayat çeşitli değildir. Bu nedenle göç veren yerler arasında yer alır.

Cevap D 8. Ülkemizde göç yönüne baktığımız

zaman daha çok kentten kente doğrudur. Çünkü kentlerin nüfus- ları fazladır. Kentten kente memur atamaları veya ekonomik alanlarda göçler yaşanmaktadır.

Cevap D

(8)

9. ● Sanayi, ticaret ve ulaşım imkânlarının fazlalığı yoğun göç almasına neden olmaktadır. → I İs- tanbul çevresi

● Tarım alanlarının dar ve limanın işlek olmaması nüfusun dışarıya göçüne neden olmaktadır.→ III Si- nop çevresi

● İklim koşullarının olumsuz, ara- zinin engebeli ve dağlık olmasına bağlı olarak dışarıya göç yaşan- maktadır.→ V Muş

● Tarımsal üretimle birlikte son yıl- larda sanayi ve ticaretin gelişmesi buraya olan göçü arttırmıştır.→ IV Kayseri çevresi

II numaralı alan Antalya çevresidir.

Bu yöre hakkında bilgi verilmemiştir.

Cevap B 10. Köyden kentlere yapılan göçler

sonucunda kentlerde gecekondu sayısı artar, fabrikalar kent içinde kalır, altyapı sorunları ortaya çıkar ve niteliksiz iş gücü artar.

Cevap D 11.

Grafikteki oranlara baktığımız za- man köyden kente %11 göç ya- şanırken, kentten köye %22 göç yaşanmıştır. Bu durumda köylerde nüfusun arttığını gösterir.

Cevap B 12. Ülkemizde özellikle iş imkânlarının

yaygın olduğu Marmara ve Ege böl- gelerine özellikle İzmir ve İstanbul gibi illere diğer bölgelerden yoğun göçler yaşanmaktadır.

Cevap C 13. Beyin göçü, bir ülkede kendini ye- tiştiren bilgi ve birikim açısından yetişmiş kişilerin başka bir ülkeye giderek orada çalışma imkânı bul- masıdır. Ülkemizde göç türleri için- de en az orana sahip göç türü beyin göçüdür.

Cevap E

14. Ülkemizde enerji üretimi doğal kay- naklara bağlıdır. Türkiye’de fosil yakıtlar, barajlar ve tükenmeyen kaynaklar enerji üretir. Bölgelerde nüfusun farklı olması enerji tüketi- mini etkiler.

Cevap D TEST 10

1. Ülkemizde yoğun olarak göç alan yerlerde nüfus miktarının artması- na bağlı olarak ticaret faaliyetleri de artış gösterir.

Cevap C 2. Ülkemizde kırsal kesimlerde eğitim

ve sağlık gibi sosyal imkânlar yeter- sizdir. Bu nedenle doğu bölgelerin- den eğitim için batı bölgelerine göçler yaşanmaktadır. Bu durum da ülkenin eğitim kalitesinin artmasını sağlar.

Cevap B 3. Ülkemizde kırdan kentlere çok fazla

göç gelmektedir. Bu aşırı göç kent- lerde plansız ve hızlı bir gelişmeye yol açmaktadır. Çarpık kentleşme, çevre kirliliği gibi birçok sorun hızlı bir şekilde artmaktadır.

Cevap A 4. Ülkemizde kırdan kentlere yapılan göçler sonucunda kentsel alanları- mızda konut sorunu ortaya çıkmak- tadır.

Cevap C 5. Türkiye’de iç göçleri önlemek ama- cıyla bazı hamleler yapılmaktadır.

Eğitim, sağlık ve sanayinin gelişti- rilmesi iç göçleri engelleyebilir. Sı- nır illerinde ticaretin geliştirilmesi iç göçleri bir nebze olsun engeller.

Fakat taşımalı eğitim sistemi zaten uygulanmaktadır. Bu da göçü en- gellemez.

Cevap A 6. Bir insanın bir süreliğine başka bir yere gidip dinlenme, eğlenme veya iş seyahatleri amacıyla bir süre ka- lıp geri gelmesi olayı geçici göçe örnek oluşturur. Murat’ın ailesiyle Bodrum’a gidip dinlenmesi ve eğ- lenmesi ve asıl yerleşim yerine geri gelmesi geçici göçtür. Fakat diğer seçenekler sürekli göçe örnektir.

Cevap E 7.

Ülkemizde fındık işçileri Ordu’ya, pamuk işçileri Adana’ya, turizm amaçlı vatandaşlarımız da Antalya ve Muğla’ya geçici olarak gitmekte- dir. Bu illerin nüfusları mevsimden mevsime değişiklik gösterir.

Cevap C 8. Türkiye’nin kıyı bölgelerinde tarım

ve turizme bağlı olarak nüfus yo- ğunluğu değişmektedir. Karadeniz kıyı bölümlerine fındık işçileri, Ak- deniz kıyı bölümlerine ise turizm amaçlı insanlar gelmektedir.

Cevap B 9. Ülkemizde özellikle Karadeniz kı- yıları ve Batı Akdeniz Bölümü’nde ormanlar geniş alan kaplar. Bura- larda yaşayan insanlar geçimlerini orman ürünlerinden sağlamaktadır.

Ormancılık mevsimlik göç üzerinde etkili değildir.

Cevap D 10. Türkiye’nin kıyı bölgelerinde tarım

ve turizme bağlı olarak nüfus yo- ğunluğu değişmektedir. Akdeniz’in Adana bölümünde pamuk işçileri, Akdeniz kıyı bölümlerine ise turizm amaçlı insanlar gelmektedir.

Cevap B 11. Adana-Çukurova pamuk, mısır, ayçi- çeği tarımının yaygın olduğu bölüm- lerimizdendir. Bu nedenle tarım işçi- lerinin yoğun olarak geldiği alanlardır.

Cevap E 12.

Haritadaki taralı yerler ülkemizde engebeli ve yüksel alanlara karşı- lık gelmektedir. Doğu Karadeniz Bölümü’nde büyükbaş hayvan, Taşeli Platosu’nda ise küçükbaş hayvan otlatma amacıyla yaylalara çıkılmaktadır.

Cevap A

(9)

13.

Erzurum-Kars yöresi yüksek ve engebeli bir araziden oluşur. Bu nedenle bölümde tarım faaliyetleri yetersiz kalmaktadır. Hayvancılık temel geçim kaynağıdır.

Cevap A 14.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Erzurum ülkemizde ortalama yük- seltinin en fazla olduğu illerimizden birisidir. Bu nedenle yerleşme üst sınırı burada yüksektir.

Cevap C 15.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Erzurum ülkemizde ortalama yük- seltinin en fazla olduğu illerimizden birisidir. Bu nedenle yerleşme üst sınırı burada yüksektir.

Cevap:E 16. Anadolu Yarımadası elverişli iklim,

verimli arazi ve sulak alanların faz- la olmasından dolayı yüzyıllardır yerleşim alanı olarak kullanılmıştır.

Fakat madenlerin varlığı bu etmen- lerden birisi değildir. Çünkü eski za- manlarda madencilik keşfedilen bir sektör değildi.

Cevap C TEST 11

1. Anadolu Yarımadası elverişli iklim, verimli arazi, sulak alanların fazla ol- ması ve iki kıta arasında bulunmasın- dan dolayı yüzyıllardır yerleşim alanı olarak kullanılmıştır. Çeşitli kayaç tür- lerinin bulunması yerleşim yeri olarak seçilmesinde etkili değildir.

Cevap B

2. Coğrafi konumu stratejik öneme sa- hip olan bazı yerler sürekli ön pla- na çıkmıştır. Örneğin Türkiye hem Asya hem de Avrupa arasında bu- lunmaktadır. Daha önceki yıllarda ipek, baharat ve kral yolları üzerin- de yer aldığı için büyük bir öneme sahipti.

Cevap B 3. İstanbul’un iki kıta arasında bulun- ması ve boğazlara sahip olması, sanayi ve kültürel etkinliklerinin gelişmesinden dolayı metropol şe- hirlerimizden birisidir. İstanbul ülke- mizde madenciliğin geliştiği şehirle- rimizden birisi değildir.

Cevap D 4. Zonguldak, Batı Karadeniz

Bölümü’nde yer alan ve taşkömürü- nün çıkarıldığı bir merkezdir.

Cevap D 5. Tavşanlı, Soma, Yatağan ve

Elbistan’da linyit kömürü çıkarıl- maktadır. Keçiborlu’da ise kükürt madeni çıkarılmaktadır.

Cevap E 6. Zonguldak’ta taş kömürü, Batman’da

petrol, Soma’da linyit ve Seydişehir’de boksit madeni çıkarılmaktadır. Fakat İskenderun ise sanayi ve ticaretin ge- liştiği bir merkezdir.

Cevap B 7. Zonguldak, Batı Karadeniz

Bölümü’nde yer alan ve madenciliğin geliştiği yerleşmelerden biridir. Böl- gede nüfusun fazla olmasında tarım, hayvancılık ve madencilik etkilidir.

Cevap C 8. Şehirlerin gelişimi üzerinde etkili

olan faktörlere baktığımız zaman Afyonkarahisar’ın ülkemizde batı böl- gelerini doğu illerine bağladığını gör- mekteyiz. Bu durum Afyonkarahisar’ı ulaşım kenti haline getirmiştir. Akde- niz kıyısında yer alan Mersin’de ise limanın varlığından dolayı ticaret, İzmit’te ise sanayi sektörünün geliş- tiğini söyleyebiliriz.

Cevap E 9. Ülkemizde doğu-batı ulaşım hattın- da İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Konya, Kayseri yer alır. Batı ve Gü-

neydoğu Anadolu bölgeleri arasın- da ise Adana ve Gaziantep yer alır.

Cevap B 10. Mardin, İstanbul, Erzurum ve Anka- ra büyükşehir belediyelerine sahip iller iken, Zonguldak büyükşehir değildir.

Cevap C 11.

Kuşadası, elverişli iklimi ve uygun kumsallarıyla deniz turizminin ge- liştiği merkezlerden birisidir.

Cevap B 12. Nazilli, Söke, Karaman ve Akhisar

ülkemizde tarım fonksiyonun ge- liştiği merkezlerdendir. Marmaris ise Muğla’ya bağlı ülkemizin turizm merkezlerindendir.

Cevap C 13. Yalova ülkemizde nüfus yoğunluğu- nun fazla olduğu illerimizden biridir.

Yüzölçümünün küçük olması nüfus yoğunluğunun fazla olmasına yol açmıştır. Yörede sanayi faaliyetleri kısıtlıdır.

Cevap C 14.

İskenderun, Doğu Akdenizde de- mir-çelik fabrikasının bulunduğu büyük bir yerleşim birimidir.

Cevap C 15.

Yukarıdaki haritaya baktığımız zaman Karadeniz’in batı ve doğu- sunda araziler oldukça engebelidir.

Rize ve Zonguldak dağınık yerleş- melerin yaygın olduğu merkezlerdir.

Cevap B

(10)

16. Köy altı yerleşmeleri dağınık ve toplu olarak oluşmaktadır.

Yer şekillerinin engebeli ve su imkânlarının yaygın olduğu yerler- de dağınık yerleşmeler görülür. Ül- kemizde Karadeniz Bölgesi’nde bu tür yerleşmelere rastlanır.

Cevap D 17. Kentsel alanlarda göçle beraber bir

çok sorun ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların azaltılması için yeni ve planlı yerleşmelerin yapılması, alt yapı yatırımlarını arttırmak, kentsel dönüşüm projelerini desteklemek ve kırdan göçleri engellemek gibi önlemler alınabilir. Kırsal alanlarda makine kullanımını yaygınlaştır- mak kentsel alanlarda sorunların çözümü için yapılması gereken bir önlem değildir.

Cevap A 18. Türkiye’de özellikle batı bölgele- rinde çok sayıda büyükşehir bu- lunmaktadır. Büyük şehirlerin bir çoğunda iklim elverişli, önemli ula- şım yolları üzerinde bulunur. Arazi yapısı oldukça sade ve ticaretin yo- ğun olduğu yerleşmelerdir. Büyük- şehirlerin bazılarında madencilik gelişmiştir.

Cevap B 19. Dağınık yerleşme, su kaynakları- nın fazla ve arazinin dağlık oldu- ğu alanlarda yaygındır. Karadeniz Bölgesi'nde dağınık yerleşme gö- rülür. Bölgede platolar yaygın de- ğildir. Çünkü plato yüksek düzlük arazilerdir.

Cevap C

TEST 11

1. Ülkemizde kırsal kesimlerde farklı yapı malzemeleri kullanılır. Kara- deniz Bölgesi’nde ahşap, Akde- nizde ve Doğu Anadolu bölgele- rinde taş ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise kerpiç meskenler yoğunluktadır.

Cevap B 2. Ülkemizde köyaltı yerleşimleri olduk- ça yaygındır. Köyaltı yerleşmeleri köylerin yakınlarında genellikle tarım ve hayvancılığın geliştiği yerlerdir.

Cevap E 3.

Çiftlik, arazi yapısının sade ve tarı- ma elverişli olduğu alanlara kurulur.

II numaralı alan Doğu Karadeniz Bölümü’ne karşılık gelir. Bölüm en- gebeli ve yüksek dağlardan oluşur.

Yayla yerleşimleri geniş alan kaplar.

Cevap B 4. Dam genellikle Marmara ve Ege

Bölgelerinde tek bir evden ve ahır- dan oluşan ve genellikle hayvancı- lığın yapıldığı bir köy altı yerleşim birimidir. Dam ise aynı tarzda Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaygındır.

Cevap B 5. Ülkemizde geçici köyaltı yerleş- melerinde genellikle tarım ve hay- vancılık yapılır. Bunlar yayla, kom, dam, ağıl ve obalardır. Mahalleler ise sürekli yerleşim birimleridir.

Cevap E 6. Mezra, birkaç evden meydana ge- len, genellikle hayvancılık yapılan, yer yer tarımın da geliştiği köyaltı yerleşim birimidir. Ülkemizde Doğu Anadolu Bölgesi’nde gelişim gösterir.

Cevap D

GARANTİ SÖZLEŞMESİ ve KULLANICIYA NOT

Kitabımızı bitirdiğinizde size fayda sağlamadı- ğını düşünüyorsanız ve bu bizden kaynaklan- mışsa talebiniz doğrultusunda kitabın ücretini iade edebiliriz (İade garantili kitap).Kitabımızın fotokopi çekilerek (orijinal kitap dışında her tür- lü hakkımız gasp edilerek) kullanılmasına izin vermiyoruz. Sadece bir sınav için ciddi bir telif ücreti ödüyoruz. Kullandığımız yıl ve sınav- ları ve bunların kitap haline gelmesini hesap ederseniz büyük bir ekonomik yatırım yapıyo- ruz. Bundan dolayı yayın ekibi olarak fotokopi çeken, çektirenlere veya PDF paylaşanlara / indirip kullananlara hakkımızı helal etmiyoruz.

Emeğe saygı istiyoruz. Yayınımızın soruları ÖSYM arşividir. Soruları elektronik ortam ve sosyal ağlarda paylaşan, depolayan veya ya- yan kişiler ÖSYM'nin telifli sorularını paylaştığı için ÖSYM'ye ihbar ediyoruz. ÖSYM yaptırım uyguluyor. Hakkımız ihlal edildiği için biz de ayrı dava açıyoruz. Kara Kutu Kitapları'nın PDF'sini paylaşmayınız. Tespit ettiklerimiz hakkında dava açıyoruz. Birkaç yıl sürecek davayı kaza- namasak bile fotokopi çekenler hukuki olarak ciddi anlamda yorulacaklardır. Bundan dolayı PDF'mizi paylaşmayınız fotokopi çektirmeyiniz.

Gerçekten ekonomik durumunuz bu kitabı ala- bilecek kadar iyi değilse kitaba gücünüz yettiği kadar ödeyiniz o şekilde yollayalım. Bu yazıları fotokopiden okuyorsanız fotokopiyi aldığınız yere iade edip durumu bize bildiriniz, kitabımızı size ücretsiz yollayalım. Fotokopi çeken yere de kitabın orijinalini satarak helal ve hukuki yoldan daha çok kazanç elde etmesi için yardımcı ola- lım. 0539775 48 50 numaralı hat ile iletişime ge- çebilirsiniz. Kitabımızda en küçük bir hata dahi tespit ederseniz lütfen bize bildiriniz. Hata tespit edenleri ödüllendirmekteyiz. Kitaplarımızı belirli periyotlarla güncelliyoruz. Yeni çıkacak baskı- mız için fikir ve önerilerinizi bekliyoruz. Eleştiri- leriniz yolumuzu aydınlatan ışıktır. Önerileriniz varsa 0539 775 48 50 numaralı iletişim hattına WhatsApp'tan bildirirseniz çok memnun oluruz.

Sizi vicdanınızla baş başa bırakıyoruz. Başarı- lar hakka girmeden mücadele edenlerin olsun.

Birlikte başaralım…

İsmail KAYNARCA

İnformal Yayınları & Kara Kutu Yayınları Sa- hibi ve Kurucusu

Sonraki bölümlerin çözümleri kısa bir süre içinde eklenecek.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yer altı kaynaklarının bulunduğu şehirlerin artmış ve bu şehirler büyük yerleşim yerlerini oluşturmuştur.” Yukarıdaki anlatıma göre aşağıdaki ekonomik

Sancağın nüfus yapısı böyle bir dağılım göstermekle birlikte Osmanlı Devleti topraklarında asker ve vergi kaynağını belirlemek amacıyla 1831 yılında

Bunlardan ilki doğal afet (salgın hastalık, kuraklık, deprem vs.) kaynaklı yaĢanan ölümler, diğeri ise bölge dıĢına doğru bir göç veya zorunlu iskân

Temel ekonomik faaliyetlerin genellikle tarım, hayvancılık, ormancılık ve balıkçılık olduğu yerleşmelere ……… yerleşme denir.

Aşağıdaki tabloda, çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre üç ülkedeki dağılımı verilmiştir... İkincil ve üçüncül ekonomik sektörlerin, birincil

A) Eğitim, sağlık, altyapı hizmetleri oldukça gelişmiştir. B) İhraç malların çoğunluğunu tarım ürünleri oluşturur. C) Doğum oranları düşük, bebek ve çocuk ölümü

“Yenişehir Ovası’nda Nüfus ve Yerleşme” adını taşıyan bu çalışmada Yenişehir Ova tabanında yer alan 17 köy ile ilçe merkezinin bulunduğu alanlar

LQWR EXLOGLQJ VLWHV ,Q WKLV ZD\ WKH YLOODJHV RI 6DSDQFD TXLWWHG WKHLU UXUDO YLHZ E\ EHFRPLQJ.. WKHLU YLHZ DQG W\SHV RI KRXVH EXW DOVR WKH LQWHQVLYHQHVV RI WKHLU