• Sonuç bulunamadı

Sahte şöhretler silik adamlar 4:Fazıl Ahmet Bey...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sahte şöhretler silik adamlar 4:Fazıl Ahmet Bey..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-Sahife 4

: — _*=

X ,

W -T -T -ílW ^

\

EDEBİYAT ÂLEMİNDE

\| Sahte şöhretler

Silik adamlar

...m uharriri: SABİH fZZET ...

4

Fazıl Ahmet B ey...

-

1

Bana öyle geliyor ki, bu se­ rinin içine sokulan şahısların

numara sıralarında haksızlık yapıyorum. Onun içine çok endişedeyim ki, sahte şöhret sahipleri] bu hususta beni it* ham edecekler! Meselâ, Fazıl Ahmet beyin, mahviyetkâr gö­ rünmek istiyen bir kurumla:

— Silik olmakta Celâl Sa- hir beye taş çıkartnuyacağım ne malûm, demesi de varidi hatır!

Filhakika, nabza göre şerbet vermesini gayet iyi bilen Fazıl Ahmet Beyin, diğerlerine, mük­ tesep bir hakkı tekaddümü var­ dı! Müşarünileyhin affını rica ederim...

Kim ne derse desin, bu mi­ zah, tefelsüf, sür ve siyaset dâ- hisininin fikikir kırıntıları mad- deperest bir zekânın eseridir! Es& san Fazıl Ahmet Beyin fizyo­ nomisi de, karakterinin mükem­ mel bir aynasıdır: Daima öne

doğru uzanmış bir baş, zanne­ dersiniz ki uzaklardaki tehli­ kelerden bile koku almakla meş-

guldur..Sonra, peltek bir dil ki söylenenleri icap ettikçe değiş­ tin vermekte derhal işe yarasın.. Y a o Fil kulakları gibi koca­ man, kocaman g kulaklar, ki sırasında sivri sinek vızıltısına bile karsı tetkiktedirler sıra­ sında da sağır oluveriyorlar!

İşte, Fazıl Ahmet: Yani, düşünüyor, mahir bir erkânı harp gibi plân hazırlıyor; hattı ricatı temin etmeği de unut- mıyor; karşı taraftan kazara bir tüfenk patladı mı, haydi hücum; sonra sükût. ()Söz gümüşse...)

Fazıl Ahmet Beyin bu maharetlerini beğenmiyenler, onu tenakusa düşmekle it­ ham ediyor ve diyorlar ki:

Esk iden ( Tanin ) de çıkan fıkralarile son yazılarını - ya­ ni mebusluk devrinin yadi­ gârlarını! • okuyalım.

Bu mukayesenin verdiği netice şudur:

Fazıl Ahmet Bey, evvelce kara dediklerine şimdi beyaz, evvelce beyaz dediklerine de şimdi kara diyor!

Halbuki bize göre mumai­ leyh hiç te tenakusa düşmüş değildir: Yazdıklarını inkâr et- şe bile! Çünkü (Napoleone) un harbi kazanmak için koştu­ ğu üç şartı malûmdur:

1 — Para, 2 — Para, 3 — Para.

fşte, bu hayatî allahı, iri- şilmez bir gaye gibi kafa tasında kutsileştiren Fazıl Ahmet

Bey, her devirde murat yo­ lu nereden açılmışsa oraya koşmuştur! Bu açık gözlülüğün tenakus neresinde? Eskiden papel

(Hüseyin Cahit) Beyden geliyor­ du. Tabiî ki ver elini patron, yallah (Tanin) matbaasına! Şimdi de para, (Mahmut) B.in kırk düğüm bastığı (Milliyet) kasasından çıkıyor. Binaenaleyh,

yaşasın Siirt mebusunun fikir­ leri! O, başsa, Fazıl Ahmet Bey de zeyl! Bu öyle bir ha­ kikattir ki anlamamak için ya ap­

tal olmalı, yahut ta deli! Bilâ­ kis Fazıl Ahmet Bey, ufak bir inhiraf hareketi bile yapmıyan pratik zekâsile kısmetinin me­ teliğini bile zıyaa uğratmıyor! Ben, kendi hesabıma ( Tanin ) den ( Milliyet ) in bacasına, sıçrayan sabık muhalifi, hattâ takdir ediyorum. Öyle ya, her­ keste, eskici yahudilerin iş, adamlığı bulunur mu?

SABİH İZZET

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

7KHOLQJXDIUDQFDUROHRI(QJOLVKKDVPDGHDVLJQLILFDQWFRQWULEXWLRQWRZDUGGHYHORSLQJIRUHLJQODQJXDJHWHDFKLQJFXUULFXOXPV IURP DQ LQWHUFXOWXUDO SHUVSHFWLYH 7KH

The results of this study support that the objectivity, comparability, acceptability, justice of the psychiatric clinical examinations can be effective perform and foster an

第十一章 前言:牙科事務流程管理 第十二章 診間環境常規作業管理 第十三章 櫃檯批掛事務管理 第十四章 病患接待管理 第十五章 時間管理

Artık ilk çok hücreli canlıların tam olarak ne zaman ortaya çıktığını biliyo- ruz ve onların başına bela olan kitlesel soy tükenişlere ilişkin de kuşatıcı bir

Doğrusunu söylemek lâzım gelirse ben gibi, Yunus’un bâzı şiirlerini beğenmekten ileri bir çabası olmayan sıra yazarı, nın bu büyük adam hakkında yazı

Ben ve benim gibiler onu bu yönüy­ le değil de İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan’nda -iki dö­ nem- genel sanat yönetmenliği sırasında tiyatro üzerine ileri

Ama gene de, onun biraz eski tarihlere dayanan bu tür çalışmaları, Fikret Muallâ'mn hindi resmi yapmaktan çok, hindinin kendi resmine benzeyenini yapmış ol­ ması