ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR
(Antikonvülsan İlaçlar)
• Epilepsi (halk arasında sara), beyin içinde bulunan sinir
hücrelerinin anormal elektro-kimyasal deşarj yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bir hastalıktır.
• Beynin normal aktivitesinin, sinir hücrelerinde aşırı yük
boşalması ile bozulduğu yaygın bir nörolojik hastalıktır.
• Yineleyen nöbetler ile karakterize ve sıklıkla geçici bilinç
Beynin belli bir odağında oluşan ani uyarı, vücudun buna karşı
cevabı ile aynı noktada bloke edilir ve böylece beynin küçük bir
bölümü fonksiyon dışı kalır. Bazen bu odak, daha büyük bir sahayı kapsayabilir. O zaman da perifere kadar yayılarak derin
bilinç ve hafıza kaybı yanında daha ağır kramplara neden olan
konvülsiyonlar şeklinde görülür. Hastalığın bütün bu belirtileri
• Paroksismal (aniden) olarak başlayan, geçici bilinç kaybı
Epilepsi Sendromları
Epilepsi sendromları, sebebi ya da etiyolojisine bağlı olarak üç ana türe ayrılmaktadır.
İdiyopatik Epilepsi
Hastalığın belirgin bir nedeni olmayıp, genetik bir bağlantı olabilir.
Semptomatik Epilepsi
Baş yaralanması, doğum sırasında beyin hasarı, inme, beyin enfeksiyonu ve nadiren beyin tümörü şeklinde nöbetin nedeni bilinmektedir.
Kriptojenik Epilepsi
Doktorların hastalığın bir nedene bağlı olduğuna inandığı, ancak hastalık nedenini teşhis edemediği vakalardır.
• 30’dan fazla farklı nöbet türü ve 100’den fazla da farklı
epilepsi sendromu tanımlanmıştır.
• Nöbetlerin sıklığı da değişken olup bazı hastalarda senede
birden az nöbet görülürken bazıları günde çok sayıda nöbet yaşayabilmektedir.
Nöbet, beyinde gerçekleşen ani elektrik aktivitesi patlamasının
bir sonucudur. Bu durum, beyindeki mesajların geçici olarak durmasına ya da karışmasına neden olmaktadır.
Semptomlar her bir nöbet türü ile değişkenlik göstermekte olup
kas seğirmesi, kas sertleşmesi veya gevşemesi, konvülsiyon, bellek kaybı, göz seğirmesi, boş bakışlar ve bilinç kaybını içermektedir.
Nöbetler genellikle, beyindeki anormal elektrik aktivitesi
alanına bağlı olarak iki ana gruba (parsiyel ya da jeneralize nöbetler) ayrılmaktadır.
Parsiyel Nöbetler
Beynin yalnızca bir kısmında başlar ve yalnızca bir kısmını
etkiler. Ayrıca ‘fokal’ olarak da bilinen bu nöbetler basit ve
kompleks şekillerinde görülebilir.
Jeneralize Nöbetler
Beynin her iki yarısında aynı anda görülen anormal
aktivitenin sonucunda meydana gelir.
Parsiyal (fokal) nöbetler Kortikal fokal
Temporal lop epilepsisi Sekonder jenarilize
Bilateral simetrik nöbetler (jeneralize nöbetler) Petit mal epilepsi (absens)
Grand mal epilepsi (tonik-klonik nöbetler) Miyoklonik nöbetler
Lennox-Gastaut sentromu, miyoklonik epilepsi, atonik epilepsi Unilateral nöbetler
Sınıflandırılamayan epileptik nöbetler
ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR
Antikonvülzanlar, merkezi sinir sistemini seçici
olarak deprese eden ilaçlardır. Bu ilaçlar esas olarak
merkezi sinir sistemine zarar vermeden ve solunumu
deprese etmeden epileptik nöbetlerin baskılanması için
kullanılırlar.
Antiepileptik İlaçların Etki Mekanizması
I- Uyarıyı azaltan
II- İnhibisyonu artıran
I- Uyarıyı azaltan antiepileptik ilaçlar
Uyarılan aminoasit reseptör sistemlerinin blokajı ve
uyarılmış glutamat ve aspartat gibi epileptik nöbet sırasında aşırı aktif olan aminoasit salımının inhibisyonu,
N-metil-D-aspartat glutamat reseptörlerinin aracılık ettiği
sinaptik uyarı blokajı, antikonvülsan ilaç geliştirilmesinde önemlidir,
N-metil-D-aspartat antagonistleri geniş bir antikonvülsan
aktivite spektrumu gösterirler. Fakat epilepsi tedavisinde
kullanımları öğrenme, hafızada bozulma ve duyusal iletimin
değiştirildiği motor bozulmayı içeren çeşitli yan etkilerden dolayı güvenilir değildir.
II- İnhibisyonu artıran antiepileptik ilaçlar
• GABA-A reseptör klorür kanal kompleksini indükleyerek ya da
sinaptik aralıkta GABA-A’nın bulunma olasılığının artırarak etki gösterirler.
• Fenobarbital gibi barbitüratlar ve klobazam gibi
III- Hücre uyarılabilirliğini değiştiren antiepileptik ilaçlar
Antikonvülsan etkilerini sodyum ve potasyum kanallarının
Antiepileptik İlaçların Sınıflandırılması
Epilepsi nöbetlerini önlemek amacıyla ilk olarak 1857’de potasyum bromür kullanılmaya başlamıştır. Fakat bugünkü anlamda antiepileptik tedavi, 1912 yılında fenobarbital ve 1937 yılında fenitoinin bulunması ve klinikte kullanılmasıyla gerçekleşmiştir.
1. Üreit yapısı taşıyan bileşikler
2. Benzodiazepinler
3. Sekonder veya tersiyer alkoller
4. Dibenzazepin türevleri
5. Yağ asiti türevleri
6. GABA analogları
7. Hormonlar
1. Üreit Yapısı Taşıyan Bileşikler
Antiepileptik olarak kullanılan pek çok ilaç, üreit ortak yapısına
a) Barbitüratlar
Sedatif-hipnotik barbitüratlar, genel olarak antikonvülsan özellik göstermelerine rağmen, bu bileşiklerden sadece birkaçı antiepileptik olarak kullanılmaktadır. Başlangıçta barbitüratlar, antikonvülsif etkilerinden dolayı antiepileptik ilaç olarak büyük ümit vermişlerse de sedatif-hipnotik etkilerinden dolayı çok epilepside küçük dozlarda ve hafif vakalarda kullanılmaları mümkün olmuştur.
Fenobarbital N N H3CH2C O O O H H
5-Etil-5-fenil barbitürik asit
Mefobarbital N N O O O H3CH2C CH3 H
N N H3CH2C O O H H
Primidon Granmid® Mysoline®
5-Etil-5-fenilheksahidropirimidin-4,6-dion (2-Deoksibarbitürik asit türevidir)
Fenobarbitalin 2-deoksi türevidir. Vücutta büyük kısmı fenobarbitale dönüşür.
CH3 HN CH3 HN H N O O O CH3 1-Siklohekzil-2-metilaminopropan 5-fenil-5-etil barbitürat
İçeriğindeki santral stimulan levopropilheksedrin, fenobarbitalin istenmeyen sedatif etkisini antagonize eder. Grand-mal, petit-mal epilepsilerde kullanılır.
Barbeksalon Maliasin®
Barbitüratlardaki 6-okso grubu yapıda bulunmamaktadır. Hidantoinler,
imidazolidin-2,4-dion yapısında olup, tedavide yaygın olarak kullanılan antikonvülsif bileşik grubudur. Günümüzde fenitoin, bu grubun en aktif bileşiğidir. Yetişkinlerde fenobarbitale alternatif olarak tercih edilir. Bu türevlerin sedatif-hipnotik etkilerinin olmaması bir üstünlük olarak görülebilir. NH NH O O 1 2 3 4 5 HİDANTOİN (2,4-imidazolidindion)
Grand mal’da kullanılan bir antiepileptik bileşiktir. Tek başına veya fenobarbital ile birlikte kombine kullanılır.
Hidantoin grubu bileşiklerde antiepileptik etki için 5. konumda mutlaka bir fenil grubu olmalıdır. 1. Konumda azotun hidrojeni alkil grupları ile örneğin; metil (Mefenitoin) veya etil (Etotoin) ile yer değiştirirse aktivite düşer.
N H NH O O 5,5-Difenil-2,4-imidazolidindion (5,5-difenilhidantoin) trivial ismi
Fenitoin (Difenilhidantoin)
Etki Mekanizması;
Sodyum kanallarına
bağlanarak, repolarizasyon sürecini uzatır.
Fosfenitoin; fenitoinin suda çözünürlüğünü artırmak üzere hazırlanmış bir ön-ilaç (prodrug)tır.
c) Oksazolidindion
Bu grup bileşikler, hidantoinlere analog bileşiklerdir. Hidantoinlerin 1. konumdaki azot atomu, biyoizosteri olan oksijenle yer değiştirerek, 1,3-oksazol yapısı elde edilmiştir.
R1 ve R2 sübstitüentleri ve 3. konumdaki
azot atomunun
alkillenmesi (R3)
ile antikonvülsif etki artmakta,
sedatif-hipnotik aktivite oldukça azalmaktadır.
Trimetadion N O H3C H3C O O H3C 3,5,5-Trimetil-oksazolidin-2,4-dion N O H3C H3C O O H C H3C H3C O NaHSO3 (Sodyumbisülfit) C H3C H3C SO3Na OH KCN C H3C H3C C OH N C H3C H3C C O 1) H3O+ 2) C2H5OH C H2N H2N O O OC2H5 H + NaOC2H5 - NH3 -C2H5OH N O H3C H3C O O H3C (CH3)2SO4
d) Süksinimit türevleri
Bu grup bileşikler, hidantoinlerin birinci konumdaki azot atomu ve oksazolidinlerin oksijen atomu yerine getirilen biyoizoster metilen grubu ile oluşturulmuş siklik bileşiklerdir.
•Süksinimitler, terapötik etkinlikleri oksazolidindionlara göre daha güçlü, toksisiteleri daha düşüktür.
•Bu gruptan etkinliği en yüksek olan ve sıklıkla kullanılan
Fensüksimit
CH2 CH2
COOH COOH Süksinik asit
1 2 N H H H -2 H2O N H O O 1 2 Süksinimid +
Fensüksimit Sentezi N O O CH3 O H + CN H3CO O
Siyanoasetik asit metil esteri H CN COOCH3 piridin veya piperidin - H2O H CN COOH CN 1) NaCN 2)Hidroliz - CO2 H CN CN H COOH COOH HCl / H2O N H H H - 2 H2O N O O H (CH3)2S O4
Etosüksimit N H H3C C2H5 O O 3-etil-3-metil-pirolidin-2,5-dion (2-metil-2-etilsüksinimid) Sentezi: ??????
Aminoglutetimit
(4-Aminofenil)-α-etil 3-(4-Aminofenil)-3-etil-2,6-piperidindion
glutarik asit diamonyum tuzu
e) Glutarimitler
COOH
COOH
Bu grubun en aktif üyeleri fenasemit ve etil fenasemittir. Karaciğer harabiyeti, agranülositozis vb. gibi bir çok yan etki nedeniyle kullanılışları kısıtlıdır. Bazı psikomotor epilepsilerde kullanılırlar.
• Benzodiazepin yapısındaki pek çok bileşik esas olarak sedatif-hipnotik ve anksiyolitik olarak kullanılmaktadır.
• Bu grup bileşikler, (örneğin; klonazepam) tonik-klonik ya da parsiyel nöbetlerde kullanılabilir, ancak sedatif yan etkileri çok belirgindir.
• Benzodiazepinlerle yapılan tedavide tolerans gelişebilir.
• Sinapslarda GABA etkinliğini artırırlar
Benzodiazepin Türevleri R2 N N O R3 R4 R1 1 2 3 4 7 5
Diazepam 5-fenil-7-kloro-1-metil-1,3-dihidro-2H-1,4-benzodiazepin-2-on N N O CH3 Cl Klonazepam 5-(2-Klorofenil)-7-nitro-1,3-dihidro-2H-1,4-benzodiazepin-2-on N H N O O2N Cl Klorazepat BENZODİAZEPİN TÜREVLERİ 5-Fenil-7-kloro-1,3-dihidro-2H-1,4-benzodiazepin-3-karboksilat
Klobazam Frisium N N O O Cl CH3 1 2 5 6 1-Fenil-5-metil-8-kloro-1,2,4,5-tetrahidro-2,4-diokso-3H-1,5-benzodiazepin
• (1,5-benzodiazepin türevi), çok daha az sedatif özelliğe
sahip.
• Tolerans gelişmediği ve farklı nöbet tipleri üzerinde yaygın antikonvülzan olduğu belirlenmiştir.
Bu bileşikler trisiklik antidepresan yapısında olup
antiepileptik kullanımları da yaygındır.
Karbamazepin
N C O H2N
5H-Dibenz[b,f]azepin-5-karboksamit
Karbamazepin, sodyum kanallarını bloke ederek nöronlarda sürekli tekrarlayan depolarizasyonu inhibe eder.
N H 1- COCl 2 2- NH 3 N O N H2 Karbamazepin sentezi
Okskarbazepin 10,11-Dihidro-10-okso-5H-dibenz[b,f]azepin-5-karboksamit N O O N H2
Okskarbazepin tıbbi gözetim altında verilmelidir. Tedavi sırasında serum sodyum düzeyinde bir azalma görülebilir, düzenli aralıklarla serum sodyum düzeylerinin ölçülmesi gerekir.
(R)-(−)-likarbazepin
(S)-(+)-likarbazepin
(RS)-10,11-Dihidro-10-hidroksi-5H-dibenz[b,f]azepin-5-karboksamit
Prodrug (Likarbazepin)
5. Yağ Asidi Türevleri
Etki mekanizması tam olarak belirlenememesine rağmen GABA Konsantrasyonunu artırdıkları düşünülmektedir.
Valproik Asit 2-Propilpentanoik asit O NH2 O O Na O OH Valpromit 2-Propilpentanamit Sodyum valproat Sodyum-2-propilpentanoat
Tiagabin
GABA re-uptake inhibitörüdür.
6. GABA analogları
Yapısal olarak γ-aminobutirik asite benzerler ve bu nörotransmiterin nöbetlerdeki ilgisinden yararlanılarak tasarlanmıştır. GABA’nın lipofilik türevleridir.
Vigabatrin, GABA transaminaz enziminin aktif bölgesine bağlanarak enzimin
inhibisyonunu sağlar.
Merkezi sinir sistemini kolaylıkla aşar ve beyindeki ve serobrosipinal sıvıdaki GABA yıkılımını engelleyerek GABA konsantrasyonunu artırır.
Vigabatrinin sadece S (+) izomeri antikonvülsan aktivite göstermektedir Vigabatrin
Petit mal nöbetlerin tedavisinde kortikotropin ve kortikosteroitlerin yararlı
olduğu kanıtlanmıştır.
Grand mal nöbetleri önlemek amacıyla, barbitüratlar, bu hormonlarla
birlikte kullanılır.
Hormonların bilinen genel komplikasyonları nedeniyle tedavinin başlangıcı
hastanede ve doktor kontrolünde gerçekleştirilmelidir.
Lamotrijin N N N H2N NH2 Cl Cl 3,5-Diamino-6-(2,3-diklorofenil)-1,2,4-triazin
Epilepsi tedavisinde, parsiyel, tonik-klonik ve jeneralize nöbetlerde,
erişkinlerde ek tedavi veya monoterapi olarak çocuklarda ise ek tedavi olarak endikedir.
Felbamat
2-Fenilpropan-1,3-diol dikarbamat
NMDA (N-metil-D-aspartat) reseptörlerine bağlanarak reseptörleri antagonize eder? O O C C O O NH2 NH2
S(-)-Levetirasetam
Kimyasal yapı olarak diğer antikonvülsanlardan farklıdır. Etki mekanizması : Bilinmiyor
Genellikle 16 yaşın üstündeki epilepsi hastalarında parsiyal başlangıç nöbetlerinde ek tedavi olarak kullanılmaktadır.
O O O O O H3C H3C O SO2NH2 CHCH3 3
Diğer antiepileptik ilaçlardan farklı olarak nöbet eşiğini düşürmekten çok nöbet yayılmasını bloke ederek etki gösterir.
Topiramat
N O
SO2NH2
Etki mekanizması tam olarak bilinmemesine rağmen sodyum ve kalsiyum kanallarını etkilediği düşünülmektedir.
Zonisamit
Diüretiktir. Beyinde karbonik anhidraz aktivitesini inhibe ederek antikonvülsan etki gösterir.
Petit mal ve psikomotor epilepside antiepileptik ilaçlara yardımcı olarak kullanılır. Yan etki olarak asidoz yapar.
SEKONDER ANTİEPİLEPTİKLER
KARBONİK ANHİDRAZ İNHİBİTÖRÜ DİÜRETİKLER
Asetazolamid