• Sonuç bulunamadı

1) Temmuz 2007'nin geli

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1) Temmuz 2007'nin geli"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1) Temmuz 2007'nin gelişi Kasım 2002'den belliydi (29.07.2007)

MHP, FP, DYP ve ANAP 1999'da yüzde 58.6 oy aldı. 2002'de AKP ile birlikte beş partinin toplam oyu yüzde 59.8 oldu. Ancak diğer partiler barajda kaldı

BAŞLARKEN

Bu çalışma, Radikal gazetesinin isteği üzerine seçim istatistiklerinden yararlanılarak VERİ ARAŞTIRMA A.Ş. tarafından RADİKAL gazetesi için hazırlanmıştır. Bu yazı dizisinde kullanılan seçim istatistikleri, T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü'nden (şimdi Türkiye İstatistik Kurumu oldu)

satın alınan sandık bazlı seçim istatistiklerinin Türkiye'nin bugünkü idari yapısına uyarlanmış biçimidir.

Bu (VERİ ARAŞTIRMA tarafından Dr. Sinan Zeyneloğlu'yla birlikte) yapılan yeni idari yapıya uyarlama çalışması 1983 seçimlerinden 2002 genel milletvekili seçimlerine değin tüm milletvekili seçimlerini kapsamakta ve 81 il'e ilişkin dağılımların karşılaştırmalı olarak incelenmesini de,böylece olanaklı kılmaktadır.

VERİ ARAŞTIRMA A.Ş. tarafından RADİKAL gazetesi için hazırlanan bu yazı dizisi, Dr. Sezgin TÜZÜN yönetiminde Ahmet PAYZUN, Ece SELVİ ve BARIŞ TUNCABOYLU'nun çalışmalarıyla hazırlanmıştır. Dr. Sezgin TÜZÜN

Türkiye'nin siyasi hayatında, 2002 genel milletvekili seçimlerinden kısa bir zaman önce kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hem 3 Kasım 2002'deki seçimde, hem de 22 Temmuz 2007'de yapılan seçimlerde birinci parti olmayı başardı. Bu partinin siyasi başarısının nedenleri, tabanının özellikleri, hangi parti seçmenlerinin AKP'ye yönelmiş olabileceği ilk günden beri tartışılıyor. Aşağıdaki veriler, bu tartışmalara katkı sağlayacak birçok önemli ipucu içeriyor.

Dört parti

AKP, oylarını, 1999 genel seçimlerinde geçerli oyların yüzde 58,6'sını alan dört partiye oy veren seçmenlerden alıyor. 1999 seçimlerinin söz konusu dört partisini sıralarsak: Fazilet Partisi (FP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Doğru Yol Partisi (DYP) ve Anavatan Partisi (ANAP).

Bu dört partinin toplam oyu 1999 seçimlerinde yüzde 58,6 iken, 2002 seçimlerinde bu partilerin Adalet ve Kalkınma Partisi'yle birlikte toplam oyu ise yüzde 59,8 olarak gerçekleşiyor. Buna karşılık, Türkiye genelinde arka arkaya iki ayrı seçimde yaklaşık olarak aynı oy oranına ulaşan biri dört partili, diğeri beş partili iki grubun, aynı kitlenin partileri olduğunu söylemek, aslında pek de kolay değil.

Kanıtlar ve değerlendirme

Hele bu partilerden üçü aynı partiler olmasına karşın, birisi kapatılmış bir partinin devamı, sonuncusu da hem devam, hem de yeni parti kavramlarıyla açıklanmaya çalışılan bir partiyse, 1999 seçimleriyle 2002 seçimlerinde yaklaşık eşit oy oranına ulaşan bu parti seçmen kitlelerinin aynı olduğunu söylemek zorlaşır.

Yine de, tüm bunlara karşın, bu iki seçmen kitlesi aynı seçmen kitlesi. çünkü; bunun güçlü kanıtları var. Türkiye'nin 923 ilçesinin 1999 ve 2002 seçimlerinde oy verilen partilere ilişkin sonuçlar ve oy oranları, 1999 seçimlerinde FP + MHP + DYP + ANAP'a oy verenlerin oranıyla 2002 seçimlerinde AKP + SP + MHP + DYP +ANAP'a oy verenlerin oranları arasında yüzde 83,4'lük bir korrelasyon ortaya koyuyor.

Demek ki 923 ilçede 1999 seçimlerinde dört partiye verilen oy ile 2002 seçimlerinde beş partiye verilen oylar arasında, çok güçlü ve aynı yönlü bir ilişkiden söz etmek mümkün. Buradaki ilişkiyi bir adım daha öteye götürecek olursak, 1999'da yapılan seçimlerde dört partiye verilen oylarla 2002'de gerçekleştirilen seçimlerde AKP'ye verilen oylar arasında yüzde 67,5'lik bir başka ilişki ortaya çıkıyor. Bu da, 1999 seçimlerinde dört partiye oy verenlerin belirli

(2)

bölümünün AKP'ye oy verdiğine ilişkin güçlü bir ilişki ortaya koyuyor.

Aşağıdaki 1 ve 2 No'lu haritalar, 1999 seçimlerinde dört partiye, 2002 seçimlerinde ise beş partiye oy veren seçmenlerin oy düzeylerinin ortalamalar açısından 81 ilde ortaya çıkardığı dağılımları sergiliyor.

3 No'lu haritadaysa, 2002 seçimlerinde AKP'ye oy verenlerin, bir önceki seçimin kitlesiyle benzerlik ilişkisinin ne olduğu sorgulanıyor.

AKP 2002 seçimlerinde yüzde 34.2 alırken, 2004 İl Genel Meclisi seçimlerinde bu oran yüzde 41.6'ya, 2007

seçimlerindeyse yüzde 46.7'ye yükseldi. 4, 5 ve 6 No'lu haritalarda, AKP'nin illere göre oy dağılımı üç ayrı seçim için sergileniyor.

7 No'lu haritadaysa, AKP'nin 2007'deki oy dağılımıyla, 1987'deki ANAP'ın dağılımı karşılaştırılıyor. Sonuçlar çarpıcı.

Yükselen değer ve kaybolma eğilimindekiler

1999'da dört partiye oy veren seçmen 2002'de beş partiye oy verdiğine göre, acaba 2002 seçimlerinde AKP'ye oy verenler de, bir önceki seçimin kitlesiyle güçlü bir benzeşme ilişkisi sergiliyor mu? Yanıt evet. çünkü 1999 seçimlerinin incelemeye konu olan kitlesiyle AKP kitlesinin 923 ilçedeki dağılımı yüzde 67,5'lik bir korrelasyon sergiliyor. Ve bu da oldukça güçlü bir ilişkinin göstergesi. Öyleyse AKP, oylarının çok önemli bir bölümünü SP+MHP+DYP+ANAP aleyhine, 1999'da bu partilere oy verenlerden almış diyebiliriz. Bu olgunun doğal sonucu olarak da, 2002 seçimlerinde AKP ile diğer dört partinin oyları arasında ters yönlü bir ilişkinin olması kaçınılmaz (- % 25'lik bir korrelasyon hesaplanıyor) hale gelmektedir. Yani bir grubun oyunun arttığı yerde diğer grubun oyu azalacaktır ki, hesaplanan korrelasyonun eksi işaretli oluşu bunu kanıtlıyor.

Ne var ki, ilişki çok güçlü bir ilişki düzeyine ulaşamıyor. Bunun nedeni, AKP'nin dört partinin oyları dışında başka seçmenlerin de oylarını çekiyor olmasıdır. Harita, AKP ile diğer dört partinin 2002 seçimlerindeki oy paylaşım dengesini sergiliyor. Ağırlık, haritanın kırmızı alanından da anlaşılacağı gibi AKP'den yana. çünkü AKP yeni gücü, yükselen değeri yansıtırken, diğer dört parti kaybolma sürecindeki bir görünümü sergiliyor.

1999'da dört partinin durumu

Haritadaki sarı boyalı iller, dört partinin toplam olarak Türkiye ortalamasında (+/- % 15 x % 58,6) oy aldığı illeri gösteriyor. Türkiye'nin kuzeybatısıyla güneydoğusunda odaklaşan kırmızı boyalı iller dört partinin toplu olarak

Türkiye ortalamasının altında oy alabildiği yerler anlamına geliyor. Yeşil boyalı iller ise 1999'da FP + MHP + DYP + ANAP'ın toplam olarak Türkiye ortalamasının üzerinde oy aldığı yerleri gösteriyor. Beş partinin toplam oy oranlarına göre hazırlanan (sağdaki) 2002 haritası da, 1999 haritasına çok benzer bir dağılım sergiliyor.

2002'deki kırmızı hatlar

Adalet ve Kalkınma Partisi 2002'de yüzde 34,2 oy alırken, 2004 il genel meclisi seçimlerinde oran yüzde 41,6'ya ve 2007 seçimlerindeyse yüzde 46,7'ye yükseldi. 4, 5 ve 6 numaralı haritalar AKP'nin illere göre oy dağılımını bu üç seçim için sergiliyor.

2002 genel seçimlerindeyse Trakya'dan başlayıp Ege ve Akdeniz sahilleri boyunca ve sonra da Akdeniz'den

Karadeniz'e uzanan kara sınırları uzantısında kırmızı bir çizgi çıkıyor ortaya. Bütün bu kırmızı iller, AKP'nin Türkiye ortalamasından (- % 15 x % 34,2) daha az oy aldığı yerleri gösteriyor.

(3)

AKP'nin Türkiye oy ortalamasının (+ % 15 x 34,2) üzerinde oy aldığı iller sahil ve sınır illerinden kuzeye (Karadeniz'e) doğru bir yükseliş içinde ortaya çıkıp, hemen hemen tüm Orta, İç ve Doğu Anadolu'yu kapsıyor. Doğu ve Güneydoğu'nun renkleri

2007 genel milletvekili seçimleri, yeniden Ege ve Akdeniz sahillerindeki kırmızı bölgeyi gündeme getirirken,

Türkiye'nin doğu ve güneydoğusundaki kara sınırları boyunca uzanan eski kırmızı bölgenin sarıya dönüşerek, Adalet ve Kalkınma Partisi ortalamalarına ulaştığını gösteriyor.

2002'de AKP ve diğer dört parti

2002 haritası, AKP ile diğer dört partinin oylarının (+/- % 15 x % 59,8) illere göre dağılım farklılaşmaları nı sergiliyor. Bir önceki haritadan ana farkı, Karadeniz sahilinde artan sarı yerine yeşil boyalı iller. Anlamı Karadeniz sahilinde 1999'a göre 2002'de (AKP sayesinde) biraz daha güçlenmek. Bu fark göz ardı edilirse 1999'un dört partisiyle, 2002'nin beş partisinin illere oy dağılımı hemen hemen aynı. İşte bu aynılık, iki grup arasında yüzde 83,4'lük çok güçlü bir korrelasyon ortaya çıkarıyor. Demek ki, 1999 da dört partiye oy verilen yerlerde, 2002'de beş partiye oy verilmiş.

2004'te yakalanan 'denge'

2004 İl Genel Meclisi seçimleri, 2002 genel milletvekili dağılımından daha farklı bir görünüm ortaya koyuyor. Bu görünüm sarı alanların artışı, yeşil alanların azalışı biçiminde ifade buluyor. Bu da, AKP'nin ortalama oy aldığı (+/- % 15 x 41,6) alanların genişlemesi ve AKP'nin Türkiye genelinde daha dengeli bir oy yapısına ulaşması anlamına geliyor.

1987 ANAP - 2007 AKP benzer mi?

AKP'nin 2002'de çıkardığı milletvekillerinin önemli bir bölümünü değiştirip, sol ve liberal yüzleri de Meclis'e taşıdığı, dolayısıyla ANAP'ın ikinci dönemine benzer bir yapı sergilediğine dair değerlendirmeler, TV tartışmalarıyla gazete yorumlarında sık yineleniyor. 1987 ANAP ve 2007 AKP oylarının il ve bölgelere göre sergilediği dağılım benzeşme ve farklılaşması, bu tartışmalara ışık tutmak için yukarıda harita olarak sergileniyor. ANAP'ın 1987'deki kırmızı bölgelerinin ülkenin doğusunda, AKP'nin kırmızı bölgelerininse daha çok batısında olduğu görülüyor. AKP 2007-ANAP 1987 haritaları karşılaştırmalı olarak irdelendiğinde ANAP'ın oy dağılımının AKP'nin oy dağılımına göre daha dengeli olduğu da ortaya çıkıyor. çünkü ANAP oy dağılımında en yaygın renk sarı (ortalamayı gösteren renk) iken, AKP'de yeşil (ortalamanın üstü) ve kırmızı (ortalamanın altı) renkler oluyor.

2) MHP kıyılara ulaştı! (30.07.2007)

1999'da Orta Anadolu'dan oy alan MHP, 2007'de bu bölgeleri AKP'ye kaptırdı. MHP'nin yeni seçmen kitlesi deniz kıyısındaki kentlerde yaşıyor

1983 sonrası

Bu çalışma, Radikal gazetesinin isteği üzerine seçim istatistiklerinden yararlanılarak VERİ ARA_TIRMA A.Ş.

(4)

İstatistik Kurumu oldu) satın alınan sandık bazlı seçim istatistiklerinin Türkiye'nin bugünkü idari yapısına uyarlanmış biçimidir.

VERİ ARAŞTIRMA tarafından, Dr. Sinan Zeyneloğlu'yla birlikte yapılan yeni idari yapıya uyarlama çalışması, 1983 seçimlerinden 2002 genel seçimlerine değin milletvekili seçimlerini kapsamakta ve 81 ile ilişkin dağılımların

karşılaştırmalı incelenmesini de olanaklı kılmaktadır. Dizi, Dr. Sezgin TÜZÜN yönetiminde Ahmet PAYZUN, Ece SELVİ ve BARIŞ TUNCABOYLU tarafından hazırlanmıştır.

Sezgin TÜZÜN

Cumhurbaşkanlığı tartışmalarından sonra zorunlu olarak yapılan 22 Temmuz seçimlerinde MHP barajı geçerek Meclis'teki üçüncü parti oldu. MHP'nin oy artışı da dikkat çekiciydi.

MHP'nin son 27 yıldaki siyasi macerası da dikkat çekicidir. 1991'de Refah Partisi listelerinden katılarak Meclis'e giren MHP, 1995 seçimlerinde kendi ad ve listeleriyle seçime katılarak Meclis'te grup kurmayı başardı. 1995 seçimlerinden sonra yükselen terör ve milliyetçilik, MHP'nin en parlak seçim sonucuna ulaşmasını da sağladı.

1999'da yapılan genel seçimlerden yüzde 17,97 oranında oy alarak ikinci parti olarak çıkan MHP, DSP ve ANAP'la birlikte, 12 Eylül 1980 sonrası ilk kez iktidar ortağı oldu. Parti 2002'de barajın altında kaldı. Aşağıdaki haritalar incelendiğinde, MHP'nin 2007 seçiminde sağladığı başarı hakkında daha sağlıklı düşünmek mümkün.

1999 seçimlerinde MHP'nin aldığı oyların ortalamalardan farkına göre il grupları Doğuyla batıyı ayıran sınır

Haritadaki yeşil boyalı iller, Karadenizden Akdeniz'e genişleyerek inen iller MHP'nin ortalamanın (+/- yüzde 15 x yüzde 17,97) üzerinde oy aldığı illeri gösteriyor. Türkiye'nin kuzeybatısıyla, güneydoğusunda odaklanan kırmızı boyalı iller ise MHP'nin Türkiye ortalamasının altında oy alabildiği yerler anlamına geliyor. Yeşil boyalı illerin doğu ve batısında görülen sarı boyalı iller, MHP'nin 1999 seçimlerinde aldığı oy oranını artı/eksi yüzde 15'lik sınırlar içinde yansıtan, ortalama MHP illerini gösteriyor. Bu görünümüyle MHP, Türkiye'nin doğusuyla batısını birbirinden ayıran sınır gibi çıkıyor ortaya. Bir başka deyişle 1999 seçimlerinin yükselen milliyetçilik dalgasının yansıması bu.

2002 seçimlerinde MHP oylarının ortalamalara ve farklarına göre il grupları Anadolu'nun ortasındaki ağırlık

2002 haritası, Anadolu'nun ortasındaki MHP ağırlığını bir parça dağıtarak yeşil görünümü daha dağınık hale

getirirken, Güneydoğu Anadolu'daki MHP oylarının düşüklüğünün devam ettiğini ortaya koyuyor. 2002 seçimlerinde bir önceki seçimde aldığı oyun yarısından fazlasını yitirerek ancak yüzde 8,35'lik bir oy oranına ulaşabilen ve baraja takılan MHP, Güneydoğu

hariç hemen hemen tüm illerde büyük bir oy yitimi yaşıyor.

1999 ve 2002 seçim sonuçları karşılaştırmasına göre MHP'nin oy yitim haritası Her yerde oy kaybı yaşandı

(5)

1999 seçimlerine göre 2002'de MHP, hemen hemen tüm illerde oy yitiriyor. Ancak 1999 seçimlerinde oy oranı ortalamanın altında olan illerde, 2002 seçimlerinde de 1999 seçimlerinde aldıkları kadar oy alabildiği gözleniyor MHP'nin. 2002 seçimlerinde MHP'nin oy oranını 1999'un üzerine çıkarabildiği tek il, Karadeniz sahilinin yeni illerinden olan Bartın oluyor.

4. No'lu haritadaki 2004 il genel meclisi seçimleri MHP'nin yeniden yükseliş trendine girdiğini gösteren seçimler oluyor.

2004 il genel meclisi seçimlerinde MHP'nin aldığı oyların illere göre dağılımı 2004'te barajın üstünde

2004 il genel meclisi seçimlerinde MHP'nin yüzde 10,5'e yükselen ve barajı aşabilir oy oranıyla kuzeydoğu

Anadolu'ya uzanan bir oy yükseltme dağılımı çıkıyor ortaya. Haritada yeşile boyanmış bu iller, Trakya/ Marmara ve Güneydoğu Anadolu dışında kalan illerde MHP'nin genel oy ortalamasının üzerine çıktığını gösteriyor. Böylece MHP hem 1999-2002 dönemi iktidar ortaklığı sarsıntısını atlatmış, hem de Kürt bölgesinin etrafını yükselen milliyetçilik akımıyla çevrelemiş oluyor.

2007 milletvekili genel seçimlerinde MHP'nin aldığı oyların ortalamalar açısından il dağılımı Batıya doğru yayılma var

2007'ye gelindiğinde MHP bir kademe daha yükselerek yüzde 14,4'lük oy oranıyla barajı aşan üçüncü parti olurken, 1999'da ulaştığı düzeye bir adım daha yaklaşmış oluyor. Ama bu yaklaşma, bir diğer deyişle oy artışı MHP'yi Güneydoğu Anadolu'yu çevrelemek yerine 2004'e göre biraz daha batıya kaydırmış görünüyor. Haritada yeşile boyanmış iller olarak yansıyan MHP'nin kendi ortalama (+/- yüzde 15 x yüzde 14,4) oy oranının üzerindeki iller, Anadolu'nun ortasında Karadeniz'den Akdenize çizgi olarak uzanan ve sahilden batıya doğru yayılan bir gelişme yapısı ortaya koyuyor. MHP oylarının bu mekânsal dağılım değişim, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kırmızı bölgenin genişlemesiyle birlikte ele alındığında, MHP'nin 2004 seçimlerinde sergilediği büyüme çizgisinden daha farklı bir yöne doğru gelişme eğilimi sergilediğini düşündürüyor.

MHP oylarının illere dağılımının değişimi (1999-2007 oy dağılım karşılaştırması) Farklı bir seçmen kitlesi geliyor

Harita, MHP'nin 1999 seçimlerinde en güçlü olduğu illerde eski gücüne ulaşamadığını, buna karşılık Edirne, Aydın, Bartın ve Kars illerinde 1999 oy düzeyinin üzerine çıktığını gösteriyor. Haritanın sarıya boyalı illeri MHP'nin 1999 düzeyine ulaşabildiği illeri sergilerken, bu illerin ağırlıkla batıda oluşu dikkat çekici.

Güneydoğu Anadolu'da MHP'nin ortalama oy düzeyi düşük de olsa, 2007 seçimlerinde yeniden 1999'da MHP'nin ulaştığı en üst düzeye ulaşması, azımsanacak bir gelişme değil. çünkü MHP'nin 2007 seçimlerinde aldığı oy, 1999 seçimlerinde aldığı oyun yüzde 25 gerisinde kalıyor.

Sonuç olarak 2002 seçimlerinde AKP'ye kaptırdığı seçmenlerinin bir bölümünü geri alması ve batıda denize açılan yapısıyla 2007 MHP'sinin 1999 MHP'sinden daha farklı bir seçmen kitlesini de kendisine doğru çekme sürecinde olduğu söylenebilir. Belki mekâna yansıyan bu seçmen değişiminde, laiklik mitinglerinin etkisi olduğu söylenebilir. Ama MHP'nin seçmen niteliğinin değişimi konusunda sergilenen bu ipuçları, bir değişimin değil salt mekân

kaymasının yansımaları olabileceği gibi, zaman içinde ve araştırmalarla netlik kazanacak yeni bir yapılanmanın habercisi de olabilir.

(6)

3) CHP Anadolu'dan çekiliyor, Batı illeri ve sahil partisi oluyor (31.07.2007)

CHP 1999'da baraja takıldı, 2002 ve 2007'de anamuhalefet oldu. Partinin oy oranı 1999'dan 2007'ye 2.4 kat arttı. CHP'yi barajın üstüne taşıyan seçmen, kıyı ve batı illerinde yaşıyor. Manzaranın bir 'kutuplaşma' eğilimini yansıttığı öne sürülebilir

Türkiye 1999 seçimlerine yükselen milliyetçi hava eşliğinde girmişti. DSP lideri Bülent Ecevit'in azınlık iktidarında, seçimlere kısa bir süre kala PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Afrika'da yakalanarak Türkiye'ye teslim edilmesinin de etkisiyle, 1999 seçimlerinden DSP birinci parti, MHP ise ikinci parti olarak çıkmıştı. CHP bu seçimde yüzde 10 barajına takılarak Meclis dışı kaldı.

1999 seçimlerinde biri 'demokratik sol', diğeri 'sosyal demokrat' söylemli iki partiden birisi iktidar olurken, diğeri baraj altında kalıp, Meclis'e bile giremiyordu. Bu seçimde CHP ve DSP'ye oy veren kitlenin birbiriyle karşılaştırması yapıldığında, 923 ilçe ölçeğinde iki partinin oyları arasındaki korrelasyon yüzde 8.4 olarak hesaplanıyor.

Yani iki partinin seçmenleri ne aynı seçmenler, ne de birbirine benzer seçmen grupları. Bu ilişkisizlik 1999 seçimleri için geçerli. çünkü DSP kazanan, CHP'yse kaybeden tarafı temsil ediyor 1999'da.

1999 seçimlerinde CHP ve DSP'ye oy verenler toplamıyla, 2002'de CHP'ye oy verenler arasındaki ilişkiyi

irdelediğimizde, yüzde 78.8'lik bir korrelasyon ortaya çıkıyor. Bir adım daha ileri gidip, 1999 seçimlerinde DSP ve CHP'ye oy verenler toplamıyla 2002 seçimlerinde CHP ve DSP'ye oy verenlerin toplamı karşılaştırıldığında, bu iki seçmen kitlesi arasındaki ilişki daha da güçleniyor ve korelasyon katsayısı 0,813'e yani yüzde 81.3'e yükseliyor. Şimdi Türkiye iller haritasında sergilenen bu yapının yansımalarını irdeleyelim.

1999 seçimlerinde CHP'nin aldığı oyların ortalamalardan farkına göre iller dağılımı

Barajın aşılamadığı senenin görünümü

Kocaeli ve İstanbul'dan başlayıp, Trakya, Ege sahili ve Akdeniz sahili boyunca uzanan yeşil ve sarı boyalı iller, CHP'nin ortalama (+/- %15 x 8.72) ve ortalamanın üzerinde oy aldığı yerler. Bu il grubuna bir de Orta Anadolu'daki yeşil ve sarı boyalı bir grup il eklendiğinde, CHP'nin seçim barajı oy düzeyine yakın ya da onun üzerinde oy alabildiği illerin sınırına gelinmiş oluyor. Sonra da, kırmızıya boyanmış, CHP'nin kendi oy ortalamasının altında oy aldığı iller başlıyor: Güneydoğu Anadolu'dan, Karadeniz'e ve oradan da batıya doğru giderek İç Anadolu'ya uzanan iller.

2002 seçimlerinde CHP'nin aldığı oyların ortalamalardan farkına göre iller dağılımı

İktidar çöktü, CHP çıktı

1999 sonrası oluşan DSP, MHP, ANAP koalisyonu, iki deprem felaketi ve sonrasında ekonomik krizle 2002'ye geldiğinde üç tükenmiş partiye dönüşmüştü; üçü de 2002 seçimlerinde baraj altında kaldı. Yükselenlerden biri CHP oldu. 1999'dan 2002'ye CHP oylarını oransal olarak 2.2 kat artırırken, daha bir Trakya, Ege ve Akdeniz sahil ağırlıklı parti görünümü kazanmıştı. Oy oranını yüzde 8.72'den, yüzde 19.38'e yükselten CHP'nin batı sahil ve sahil sonrası ilk sıra illerinin ardındaki geniş Anadolu bölgesinde birkaç öbekte ortalama ve ortalamanın üzerinde oy aldığı ilin oluşu dikkat çekiyor. Burada, DSP'nin aldığı oylardan kaynaklanan bir dağılım farklılaşması akla gelebilir. Ama böyle bir farklılaşma yok. CHP ve DSP toplam oylarının illere dağılımını gösteren üç No'lu harite, CHP'nin tek başına sergilediği yapıyla aynı.

(7)

Yerel seçimde manzara

İki ve üçüncü haritadaki dağılımın ortaya koyduğu tek fark, Zonguldak ve ondan ayrılan Bartın'dan kaynaklanıyor. Orası Ecevit'in seçim bölgesi. Yani CHP'nin 19.38 (+/- % 15 x 19.38) olan oy oranından 20,60'a (+/- % 15 x 20.6) çıkan iki partinin toplam oy oranı, ortalama sınırları açısından fark yaratsa da, yeni oranların illere dağılımı açısından Ecevit'in seçim bölgesi dışında hiçbir farklılık yok.

2004'teki il genel meclisi seçiminde CHP'nin oy oranı yüzde 18.23'e düşerken DSP'nin yüzde 2.12'ye yükseliyor. Sonuçta CHP ile DSP'nin toplam oy oranı, 2004 (% 20.35) seçiminde de 2002 (% 20.60) düzeyiyle aynı çıkıyor. 2004 seçimlerinin yerel yönetim seçimleri oluşu ve değerlendirmeye temel teşkil eden oy dağılımının da il genel meclisi seçimlerine ait olması, 2002 ile 2004 seçimleri arasında bir oy farklılaşmasının ortaya çıkmamasının nedeni olabilir. 2004 il genel meclisi seçimlerinde CHP'nin oylarının ortalamalardan farkına göre illere dağılımı

Ortalamanın altı, üstü

2004 seçimlerinde yüzde 18.23'e gerileyen CHP oylarının ortalamalar açısından illerin dağılımına etkisi, ortalamaların üzerindeki il sayısının 17'den (2002 seçimlerinde) 16'ya gerilemesi ve 20 olan ortalamayı yansıtan il sayısının ise 21 yükselmesi şeklinde oluyor. 2004 seçimlerinde CHP'nin aldığı oy oranının yüzde 15 ve daha altında oy aldığı il sayısı 44 olarak gerçekleşiyor, 2002 seçimlerinde de olduğı gibi. 2007 seçimlerine CHP, DSP adaylarını da listesine alarak katıldı ve seçimlerde aldığı oyun oranı da yüzde 20.85 olarak gerçekleşti. Böylece 2002 seçimlerine göre CHP + DSP oylarında ortaya 0.25 puanlık bir artış çıkmış oldu. Yani, 2002'den 2004'e 0.25 puanlık kayıp, 2004'ten 2007'ye 0.50 puanlık kazanç.

2007 milletvekili seçimlerinde CHP oylarının ortalamalardan farkına göre illere dağılımı

Adım adım batıya

2007 genel seçimlerinde DSP ile birlikte seçime katılan CHP oylarının illere dağılımı şöyle bir yapı sergiliyor: Yüzde 20.85'lik oy oranına (+/- % 15 x 20.85) göre hesaplanan ortalamaları yansıtan iller, haritada sarı ile boyanmış illerden oluşuyor. Bu illerin sayısı 13. Ortalamanın üzerinde oy alınan il sayısı ise 20. Sonuç olarak CHP 81 ilin sadece

33'ünde ortalama ya da ortalamanın üzerinde oy alırken, 48 ilde ise ortalamanın altında kalıyor. Bu da CHP'yi haritada da görüldüğü gibi doğu ve adım adım Orta Anadolu'dan koparıp, giderek Türkiye'nin batısına kümelendiriyor. Ayrıca ortalama düzeyde oy alınan il sayısının azalması, CHP'ye oy veren ve oy vermeyen iller kutuplaşmasının da bir göstergesi oluyor.

2002'den 2007'ye CHP-DSP oylarının illere dağılımındaki değişmeler Sadece üç ilde artış

2002 milletvekili seçimlerinde CHP ile DSP'nin toplam oylarının illere dağılımı ile 2007'de CHP oylarının illere dağılımı karşılaştırıldığında; 1. CHP'nin sadece üç ilde oylarını artırdığı, 2. Oy yitirilen illerin sayısının dokuz olduğu, 3. Oy yitirilen illerin tamamının Ankara'nın doğusunda bulunduğu, 4. 69 ilde, 2002'den 2007'ye CHP'nin anamuhalefet partisi olduğu dönemde oy oranı nda herhangi bir değişmenin olmayıp, ortalamalar açısından sadece

oylarını koruyabildikleri, görülüyor. CHP oylarının illere dağılımı bağlamındaki değişime, 1999'dan hareketle bakılacak olursa: 1999'dan 2007'ye 2.4 kat artmış olan oy oranının illere yansıtılması, sadece Türkiye'nin sahilleri ve batıdaki illeri kapsadığını gösteriyor.

(8)

Kutuplaşma riski

İlk altı haritadan çıkan sonuçlarla beraber, 1999'dan 2007'ye CHP oylarının illerdeki değişimi, ilginç bazı gözlemlere izin veriyor:

İç Anadoludan Doğu Anadolu'ya doğru uzanan ve Güneydoğu Anadolu'nun tamamını kapsar biçimde 1999

seçimlerinde aldığı oy düzeyiyle 2007 seçimlerinde aldığı oy düzeyinin aynı oluşu, sekiz yıllık dönemde oyların 2.4 kat artışıyla birlikte değerlendirildiğ inde, CHP'nin kabaca sahillerde ve Türkiye'nin batısında seçim barajını aşabilen bir parti olduğu kavramlaştırması nı ortaya çıkarıyor. Bu da, -bugün değilse bile yarın- 'siyasi kutuplaşma açısından bir kaynak oluşturma riski taşıyor' değerlendirmesini üretecektir.

4) Seçmen haritası (01.08.2007)

Küçük illerde bir vekile 30 binden az oy yeterli, büyüklerde 80 bin de az

Türkiye'de 2007 genel milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirme yaparken seçim sistemine değinmeden bir

çözümleme yapmak pek olanaklı değil. Türkiye'nin seçim sistemi ne demokratik, ne katılımcı, ne de temsile uygun bir yaklaşım üretmediği için, ortaya dayatmacı bir siyaset ve yönetim anlayışı çıkıyor. Dayatmacı siyaset ve yönetim anlayışının ürünü olarak da, ortada çok sayıda siyasi parti var, ama tartışılabilir bir başarı ya da başarısızlığın ölçütü yok.

Aşağıda, parti söylemlerinin sandığa yansıma oranlarını ve illere göre milletvekili başına düşen oy sayılarına ilişkin dağılımı ortaya koyan iki küçük bölüm yer alıyor. Bu bölümlerden ilkinde; siyasi parti ve/ya da parti gruplarının söylemlerinden hareketle 1983'ten 2007'ye siyasi yönsemeler sergileniyor. Bu sergilemelerden ilkinin amacı, Türkiye'deki siyasi değişimin yönünün ve hızının görünebilirliğini sağlamak.

İkincisinde ise, milletvekili seçilmek için gerekli oy sayılarının dağılım eşitsizliğinin mantığını sorgulamaya açmak 1983'ten 2007'ye parti söylemlerinin sandığa yansıma oranları 12 Eylül 1980 darbe yönetimi Türkiye'deki varolan tüm siyasi partileri kapatarak, 1983 seçimlerine icazetli üç partinin katılmasına izin verdi. İcazet verilen bu partiler;

Merkez sağ söylemi temsil etmesi için Milliyetçi Demokrasi Partisi,Liberal söylemi temsilen Anavatan Partisi, Sosyal demokrat söylemin temsilcisi olarak Halkçı Parti, adıyla ve yükümlendikleri söylemlerle seçime katıldılar. 1987'de yapılan referandumla siyasi yasakların kaldırılması sonrasında 1980 öncesinin partileri yeni adlarla yeniden seçime katılma hakkını elde etmiş oldu. Böylece partiler yelpazesine iki yeni söylem daha katılmış oldu; 'dini inanç söylemli partiler' ile 'milliyetçi söylemli partiler'.

1991 seçimleri

1991 seçimleriyle birlikte siyaset yelpazesinde 'sosyalist söylemli partiler' ile 'etnik söylemli partiler'i de görmeye başlıyoruz. Ne var ki, etnik söylemli parti 1991 seçimlerine sosyal demokrat söylemli bir partinin çatısı altından katılınca, siyaset yelpazesine 1991 seçimlerinde yeni olarak sadece sosyalist söylemli partiler katılmış oldu.

1995 seçimlerinde etnik söylemli partinin de bağımsız olarak seçime katılmasıyla yedi ayrı siyasi söylemin sandığa yansıması ortaya çıkmış oldu. Sandığa yansıyan siyasi söylemlere bir de bağımsızlar eklenecek olursa, siyaset skalasında sekiz ayrı söylemin varlığından söz edilebilir. Bu sekiz ayrı söylemin 1983'ten 2007'ye yedi ayrı seçimde sergilediği değişim, Türkiye seçmenlerinin siyasi yönelişlerine de açıklık getirecek bir görünümü ortaya çıkarıyor.

(9)

Herhangi bir siyasi partinin yerleştirildiğ i siyasi söylem grubu, partinin kurucu kadrolarının partinin kuruluş sürecindeki siyasi geçmiş ve söylemleriyle tanımlanmaktadı r. Örneğin Fazilet Partisi'nin kapatılması sonrasında kapanan partinin kadroları içinde yer alan yönetici ve üyelerin bir bölümünün Saadet Partisi'ni, bir bölümünün de Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurmaları, kapanan bir parti yerine dini inanç söylemli iki yeni partinin çıkması biçiminde değerlendirilmektedir.

Bir başka örnek olarak, 2002 seçimleri öncesi DSP'den ayrılan bir grup milletvekilinin kurduğu Yeni Türkiye

Partisi'nin de, sosyal demokrat söylemli partiler arasında sayılması, verilebilir. Dolayısıyla aşağıdaki tablonun ortaya koyduğu dağılım ve eğilimler değerlendirilirken, oluşturulan parti söylem gruplandırması nın bu yapısı göz ardı edilmemelidir.

Liberal, merkez sağ, milliyetçi ve dini inanç söylemli partilerin 1983'ten 2007'ye değin yapılan tüm seçimlerde aldığı toplam olarak aldığı oylar, geçerli oyların üçte ikisinden daima fazla çıkıyor. Bunun tek istisnasi var, 1999 seçimleri. 1999 seçimlerinde yüzde 62,1'e kadar düşen dört söylemin toplam oy oranı, 2002 ve 2007 seçimlerinde yüzde 70'in üzerine çıkarak patlama yapıyor. Burada ortaya çıkan değişmenin odağı da, dini inanç söylemli partileri oy oranının 1987'den 1995'e kadar yükseliş trendinin 1999 seçimlerinde düşmesi ve 2002 ile 2007 seçimlerinde yeniden hızla yükseliş sürecine girişidir. (Yukarıdaki tabloya bakınız.)

Sosyal demokrat söylemli partilerin toplam oy oranı 1991 seçimlerine kadar yüzde 30-33 bandında hareket ederken 1995 seçimlerinde önemli bir düşüşle karşılaşıyor. Bu hızlı düşüş 1999 seçimlerinde yerini yine yüzde 32'lik bir orana bırakıyorsa da, 1999 seçimlerini izleyen 2002 ve 2007 seçimlerinde sosyal demokrat söylemli partilerin çok daha büyük bir oy kaybıyla karşı karşıya kalarak yüzde 21-22 bandına kadar geriledikleri görülüyor. Sosyal demokrat söylemli partilerin her iki oy yitirme dönemi öncesinde de bir iktidar koalisyonunun ortağı oluşu göze çarpıyor. Koalisyon dönemi sonrası

1991-1995 koalisyon dönemi sonrasında milliyetçi ve dini inanç söylemli partiler oy oranlarını artırırken, 1999-2002 koalisyon dönemi sonrasında ise dini inanç söylemli grubun oyunun arttığı gözleniyor. çünkü ikinci koalisyon

döneminde koalisyon ortaklarından birisinin bir milliyetçi parti oluşu ve dolayısıyla da o partinin de bu nedenle oy yitirdiği belirtilmeli.

Yukarıda tablo ile sergilenen, siyasi söylem gruplarının oy oranları değişiminin, grafikle burada bir kez daha yinelenmesinde yarar var. Böylece büyüyen ve yok olan grupları, söylemleri görmek çok daha kolaylaşıyor. Bu grafikle ayrıca, sistemden kaynaklanan nedenlerle seçilebilme olanağı bulamayan siyasi yönelişlerin kendilerini BAĞIMSIZ olarak ifade etmeleri de görünebilir kılınmış oluyor.

Kimine 30 bin oy yeterli, kimine 80 bin yetersiz

Doğudan batıya gidildikçe milletvekili seçebilmek için gereken oy sayısı hızla artar. Küçük illerde 30 binden az oyla bir milletvekili seçilebilirken, büyüklerde bir milletvekili seçebilmek için 80 binden fazla oy gerekir

2007 seçimleri, özellikle bağımsızların çokluğu nedeniyle, bir gerçeği tekrar gözler önüne serdi: Kimi yerde 10 bin oyla milletvekili seçilirken, kiminde 30-40 bin oy yetersiz kaldı. İstanbul'da Baskın Oran ve Doğan Erbaş, 30 binin üstünde oy almalarına rağmen Meclis'e giremedi.

Türkiye'nin küçük illeri, büyük illerin aleyhine, bir milletvekili çıkarmak için daha az sayıda oya gereksinim duyuyor. Gelişemediği için veya daha çok milletvekili çıksın diye bölündüğü için küçük kalan iller, gelişenler aleyhine Meclis'e daha az oyla daha çok milletvekili yollama şansına sahip. Harita, kırmızı alanlarıyla doğu, yeşil alanlarıyla batı illerini gösterirken, küçük-büyük il ayrımını da yansıtıyor.

Temsil dengesi Doğu ve güneydoğunun hemen hemen tamamı düşük oyla milletvekili seçebilirken, batıya gidildikçe milletvekilliğ i için gerekli oy sayısı hızla artmaktadır. Haritadaki dağılımı daha da somutlamak için hazırlanan

(10)

yandaki tabloda da açıkça görüldüğü gibi ilk beş ilde 30 binden az oyla bir milletvekili seçilirken, tablonun en altında yer alan altı ildeyse bir milletvekili seçebilmek için 80 binden fazla oy gerekmektedir. Bunun temsil dengesini nasıl bozduğu, seçmen oranlarıyla milletvekili oranlarının karşılaştırılmasından anlaşılır.

Bu yapının ortaya çıkaracağı politik yönsemeler ve seçmen tercihleri de, ayrı bir inceleme ve araştırma konusu olarak üzerinde çalışılması gereken bir başka boyutu ortaya çıkarıyor.

İllere göre milletvekili seçimi için milletvekili başına düşen seçmen sayıları dağılımının ortalamalardan farkı.

Yönteme dair

VERİ ARAŞTIRMA A.Ş.

Bu çalışma, Radikal gazetesinin isteği üzerine seçim istatistiklerinden yararlanılarak VERİ ARAŞTIRMA A.Ş. tarafından RADİKAL gazetesi için hazırlanmıştır. Bu yazı dizisinde kullanılan seçim istatistikleri, T C Devlet İstatistik Enstitüsünden (şimdi Türkiy

Referanslar

Benzer Belgeler

Baskın Oran, Zuhal Olcay, Gencay Gürsoy, Ertuğrul Kürkçü, Ali Nesin, Ahmet İnsel, Aydın Engin gibi aydınlardan oluşan 5 bin 400'ü aşkın kişi, sol seçmen için

KKE’nin kabaca siyasal stratejisi şu: Mevcut güç dengeleri içerisinde bir radikal dönüşümün yaşanamayacağına inanıyor.. Dolay ısıyla esas itibarıyla partinin

Her gün bir şehir havaya uçsun da ne olursa olsun, biz de seçimlerde "özgürlük partisi"ne değil "güvenlik partisi"ne oy verelim diye mi, bütün

Dünya savaş sanayinin ve Ortado ğu’da estirilen terörde harcanan enerjinin sorgulanması yapılmadan; alternatif enerji kaynaklarıyla, giderek artan toplam enerji

Kontrol grubu ise yine N.Ü Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniği’ne değişik nedenlerle başvuran kolorektal kanser tanısı almamış kişilerden

3) Aradığımız sayı sağ kutuda değildir. Bu sayı bulunduğu kutunun ilk üç sayısından birisidir. Bu sayı aĢağıdaki sayılardan hangisi olamaz?.. 4) Aradığımız

Susurluk davası kapsamında hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan Ağar, aranan Abdullah Çatlı 'nın yerini bildi ği halde yetkililere bildirmediği, Çatlı'yı

Yine Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın geçen aylarda düzenlediği ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açış konuşmasında “rehber alınması”nı istediği “Kentleşme