• Sonuç bulunamadı

(4)• Temel kavram: Gösterge: Bir başka şeyi temsil eden ya da imleyen şey

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(4)• Temel kavram: Gösterge: Bir başka şeyi temsil eden ya da imleyen şey"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Göstergebilim

(2)

• Ferdinand de Saussure göstergebilimi, göstergelerin toplum içindeki yaşamını inceleyen bilim dalı olarak tasarlamıştır (Guiraud, 1994: 17) ve Genel Dilbilim Dersleri adlı eserinde şöyle bir tanımlama yapar: “Dil, kavramları belirten bir

göstergeler dizgesidir. Onun için de, yazıyla, sağır-dilsiz

alfabesiyle, kutsal nitelikli simgesel törenlerle, bir toplumda incelik belirtisi sayılan davranış biçimleriyle, askerlerin

bildirişim belirtgeleriyle karşılaştırılabilir. Yalnız, dil bu

dizgelerin en önemlisidir. Demek ki, göstergelerin toplum içindeki yaşamını inceleyecek bir bilim tasarlanabilir.

Toplumsal ruhbilime, bunun sonucu olarak da genel ruhbilime bağlanacak bir bilim… Böylece, insana ilişkin olgular bütünü içinde dilbilim iyice belirlenmiş bir alana bağlanabilecek” (Saussure, 1985: 36).

(3)

• Göstergebilim, dilbilimsel metotları nesnelere uygulayan, her şeyi dille tasvir etmeye ve dilsel olmayan bütün olguları da dil metaforuna

dönüştürerek açıklamaya çalışan bir bilimdir.

(4)

• Temel kavram:

Gösterge: Bir başka şeyi temsil eden ya da

imleyen şey. Örneğin gül, normalde sadece bir çiçektir. Ama genç bir adam onu kız arkadaşına sunarsa, bu bir gösterge olur. Gül, burada genç adamın romantik tutkusuna gönderme

yapmaktadır ve onun bu anlama geldiğini kız arkadaşı da kabullenmektedir

(5)

• Gösterge, insanların bir topluluk yaşamı içinde birbirleriyle anlaşmak amacıyla yarattıkları ve kullandıkları doğal diller, çeşitli jestler, sağır- dilsiz alfabesi, trafik işaretleri, bazı meslek

gruplarında kullanılan flamalar, reklam afişleri, moda, mimarlık düzenlemeleri, yazın, resim, müzik gibi çeşitli birimlerden oluşan ve ses, yazı, görüntü, hareket gibi gereçler vasıtasıyla gerçekleşen dizgelerin oluşturduğu anlamlı

bütünün birimlerdir.

(6)

• Örneğin bir tablodaki bir renk öğesi ya da bir figür bir gösterge olarak değerlendirilebileceği gibi, bir yazınsal yapıtta bir kahramanın amacı ya da davranışı, veya moda açısından bir bluz, bir etek, bir kazak gibi çevresindeki öbür

birimlerle ilişkiye girmiş bir gösterge olarak değerlendirilebilir.

(7)

• Gösterge, gösteren ve gösterilen olmak üzere iki düzlemden oluşmaktadır. Gösteren,

duyularla (sessel, görsel) algılanabilir oluşuyla somut özelliği, gösterilen ise akıl, bilgi, bilgisel ve ruhsal deneyimlerle anlaşılabildiği için

soyut özelliklidir.

(8)

• Bu doğrultuda göstergebilimi özellikle iletişim bilimi açısından değerlendirmek gerekirse,

açıklanması ve teşhir edilmesi istenen bir düşünceyi, duyguyu veya cismi yani

gösterileni, bir iletişim aracı yazı, dil, simgesel anlam taşıyacak bir nesne, fotoğraf karesi

kullanarak yani göstereni, diğer kişi veya kişilere aktarma sürecini yorumlama ve

anlamlandırma yani gösterge süreci olarak tanımlanabilir.

(9)

• Örneğin “su” sözcüğünün göstereni s/u

harflerinin bir araya gelişiyle oluşan görsel bölümüdür. “su” sözcüğünün zihnimizde uyandırdığı su kavramı ise gösterilendir.

Zihnimizde oluşan su belirli bir su, örneğin içme suyu, deniz suyu, nehir suyu, bulaşık suyu v.b.ne değil genel bir su kavramına gönderme yapar.

(10)
(11)

• Gösterge:

• Gösteren: [foto:raf] resim+fotoğraf

• Gösterilen: siyah-beyaz+belli bir uzam+ön taraf+öpüşen iki genç+yanlarından geçen insanlar+kafe+gündüz+sonbahar ya da

ilkbahar+öndeki figürler belirgin, arkadakiler flu

Referanslar

Benzer Belgeler

1)Sekonder Toprak Tanecikleri: Agregat (mikro ve makro kümeler) primer toprak tanecikleri kum, kil ve sitil çeşitli bağlayıcı özellikler (Fiziksel, Kimyasal)

Es wird zwischen der Sprache als System (langue) und der gesprochenen Sprache (parole) unterschieden.. Parole ist die Aktualisierung der langue durch

Regardless of whether language was a special gift from the gods, a natural evolutionary acquisition, or an ingenious, conscious human invention made at some

• Dilsel semboller ya da sembolik birliktelikler daha zengin kavramlaştırmaların yapılanması için yönlendiricidirler....

Bilişsel modeller algısal olarak belirlenir (anlam algıdan bağımsız değildir) 3.. Anlamsal öğeler uzamsal ya da topolojik nesnelere dayanır

• “Dil yetisi birçok alan açılır: hem fiziksel, fizyolojik ve anlıksal niteliklidir, hem de bireysel ve toplumsal özelliklidir.. Dil bir sözleşme, bir uzlaşımdır ve üstünde

Saussure'ün Genel Dilbilim Dersleri'nden (bkz. yukarıda Ferdinand de Saussure, Cenevre Dilbilim Okulu ve Antoine Meillet bölümü) ve 1926'da kurulan Prag Dilbilim Çevresi'nin

Saussure, la langue’ı dilin “derin yapısı”, parole’ü ise dilin “yüzeyi” olarak tanımladıktan sonra dilbilimin asıl konusunun la langue olması