• Sonuç bulunamadı

(5)• Ferdinand de Saussure’ün Genel Dilbilim Dersleri’nde dile getirdiği düşünceler, yalnızca çağdaş dilbilim kuramını değil, göstergebilim ve yapısalcılık akımlarını derinden etkiler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(5)• Ferdinand de Saussure’ün Genel Dilbilim Dersleri’nde dile getirdiği düşünceler, yalnızca çağdaş dilbilim kuramını değil, göstergebilim ve yapısalcılık akımlarını derinden etkiler"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAPISALCILIK

(2)

• Yirminci yüzyılın ortalarında etkinlik

kazanan yapısalcılık “gerçeği birbirine bağımlı bir bütün-parça ilişkisi içinde

anlama ilkesinden yola çıkan bir öğrenme ve değerlendirme” yaklaşımıdır.

(3)

• Yapısalcılık gerçekleri şeyler ya da

toplumsal olgular temelinde değil öğeler arası ilişkilere dayanarak açıklar.

• Yapısalcılığın temel ilkesine göre;

gözlemlenebilir olan bir şey ancak temeldeki bir yapı ya da düzenle ilintili olduğu

kadarıyla anlam taşır.

(4)

• Başta dilbilimde filizlenip daha sonra tüm insan bilimlerini etkisi altına alan

yapısalcılığın kaynağında Saussure’ün kuramı yer alır.

(5)

• Ferdinand de Saussure’ün Genel Dilbilim Dersleri’nde dile getirdiği düşünceler,

yalnızca çağdaş dilbilim kuramını değil, göstergebilim ve yapısalcılık akımlarını derinden etkiler.

Başka bir söyleyişle, Saussure’nin çağdaş dilbilim alanında getirdiği kavramlar

“yapısal” çalışmaların yöntemsel çıkış noktalarını oluşturur.

(6)

• Pek çok yapısal ve yapısalcı teori ve metot vardır. Örneğin Chomskyci dilbilim,

antropolojideki yapısal işlevselcilik, Marksist

yapısalcılık, Levi-Strausçu yapısalcılık, Fransız yapısalcılığı gibi.

• Her ne kadar insan incelemelerinde

antropolojiden edebiyata, politikadan dilbilimine tüm alanlara uygun tek bir yapısalcı metodun varlığını ileri sürenler varsa da gerçekte gerek analizde gerek değerlendirmede kullanılacak tek bir yapısalcı metot yoktur.

(7)

• Roland Barthes, Julie Kristeva (semiyotik ve edebiyat kuramı)

• Althusser ve Poulantzas (Marksizm ve sosyoloji)

• Foucault (felsefe ve bilim tarihi)

• Lacan (psikanaliz) ….

(8)

• Gerçeği tek tek nesneler üzerinden değil nesneler

arasındaki ilişkiler yoluyla saptama yöntemi olarak kabul edilen yapısalcılık ile ilgili kaynaklarda akımın genel ve kapsayıcı bir tanımının yapılmasının güçlüğünden söz edilir. Yüzeydeki görüntünün altında, derinde yatan kuralların ve yasaların oluşturduğu yapıyı arayan bir

yöntem olan yapısalcı yöntem, yapıyı oluşturan birimlerin tek başlarına anlam taşımadıklarını, yapı içinde birbiriyle olan bağıntılardan anlam kazandıklarını savunur.

Yapısalcılıkla ilgili tanımlamalar akımın bir öğreti değil bir yöntem olduğu görüşünde birleşirler.

(9)

Yapısalcılık

bizim dünyayı kendi terimleriyle anlayamayacağımızı, dünyayı ancak kendi kültürümüzdeki dilbilimsel ve kavramsal yapılarla kavrayabileceğimizi savunur.

Görgülcülük (ampirizm) tam tersini savunur. Bir görgülcüye göre araştırmacının görevi dünyada

halihazırda varolan anlamları ve modelleri keşfetmektir;

yapısalcıya göre ise, araştırmacının görevi farklı

kültürlerin dünyayı algılama ve anlamalarına yardımcı olan kavramsal yapıları ortaya çıkarmaktır.

(10)

• Yapısalcılık dışsal, evrensel bir gerçekliğin varlığını reddetmemekle birlikte, insanların bu gerçekliğe nesnel, evrensel bir biçimde kültürel olarak belirlenmeksizin

ulaşmalarının mümkün olmadığını savunur.

(11)

Yapısalcılığın görevi dünyanın ne olduğunu değil, insanların bu dünyayı nasıl

anlamlandırdıklarını keşfetmektir.

Yapısalcılık bu yüzden, nihai ya da mutlak bilimsel doğrunun varlığını reddeder.

(Fiske, 1996: 151).

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonra bir şey hatırlamış gibi birden frene basıyor biraz ötede.. Sırayı bozmadan durduğu yere

(Saussure, 1916/1998). Çok karışık nitelikli dil yetisi olgularının oluşturduğu bütün içinde dil, kesin çizgilerle ayırt edilebilecek bir konudur. Bir duyma imgesinin

Ciinkii uygulamall dilbilim alanlna yabancl olan kipler, uygulamall dilhillrn teriminin yuksek reviyede ingmllzce ogretmc yerine kullanllan abartlll blr ad oldugu sonucuna

Görüldüğü gibi, erek bildirinin kaynak bildiriyle eşdeğerliğini sağlamak demek dilsel, ekinsel-toplumsal, türsel ve düzeysel bakımlardan bildirim eylemini

Büyümekte olan bir çocuk kendini hem bir ses sisteminin hem de dış gerçekliği ya da evreni belli bir biçime sokan düşünce sisteminin içinde bulur...

• “Dil yetisi birçok alan açılır: hem fiziksel, fizyolojik ve anlıksal niteliklidir, hem de bireysel ve toplumsal özelliklidir.. Dil bir sözleşme, bir uzlaşımdır ve üstünde

http://dergiler.ankara.edu.tr/detail.php?id=27 Mersin Üniversitesi Dil ve Edebiyat Dergisi http://www.mersin.edu.tr/edergi/?journal=ded Hacettepe Üniversitesi Dilbilim

Saussure, la langue’ı dilin “derin yapısı”, parole’ü ise dilin “yüzeyi” olarak tanımladıktan sonra dilbilimin asıl konusunun la langue olması