Piaget, çocukların ahlak gelişimleriyle ilgili çalışan ilk araştırmacıdır.
Piaget’ye göre çocukların kuralları nasıl yorumladıkları önemlidir.
Çocukların ahlak gelişimlerini, oyunlarını gözleyerek açıklamaya çalışmıştır. Hikâye ile deneği belli bir durum karşısında tavır almaya yöneltme tekniği ilk kez Piaget tarafından kullanılmıştır .
Piaget, çocukların ahlaki yargıları ile bilişsel gelişim arasında ilişki olduğunu düşünür.
Piaget, bilişsel gelişim gibi ahlaki düşüncelerin de hem iç hem
Piaget biliş, adalet ve akran ilişkileri gibi temel konulara değinmiştir.
Piaget empati kurma yeteneğinin bilişsel gelişimle ve sosyal ilgiyle arttığını, ben merkezciliğin yaş aldıkça azaldığını ifade eder.
Piaget’e göre ahlak, bir kurallar sistemidir ve ahlaki gelişim, bireyin bu kurallara karşı geliştirdiği saygıya dayanır.
Piaget, yaptığı araştırmalar sonunda şu sonuçlara varmıştır:
1. Değişik yaşlardaki bireyler, düşünce ve problem çözümlerinde niteliksel farklılıklar gösterirler.
2. Her birey, belirli devrelerden aynı sırayı
takip ederek geçer ve böylece bilişsel gelişimini tamamlar. Bu dönemler kültürel ve toplumsal farklara rağmen evrensellik gösterir.
3. Her dönemde daha önceki dönemlerin
sentezi yapılır ve problem çözümüne daha etkili
Piaget ahlak gelişimini iki ayrı dönemde incelemektedir;
1) Dışsal Kurallara Bağlılık Dönemi (Heteronom Dönem) 2) Ahlaki Özerklik Dönemi (Otonom Dönem)
Piaget’ye göre
2 yaşın altındaki çocuklar kural olmaksızın oynar.
4-8/10 yaş aralığını kapsayan bağımlı ahlak döneminde, ahlaki yargılar somut gerçeklere dayanır, yapılan davranışın arkasındaki neden dikkate alınmaz.
İşlenen bir suçu ortaya çıkan fiziksel zarara göre belirler, çok fiziksel zarar varsa, kasten olsun ya da olmasın çocuk için daha büyük bir suçtur.
Çocuklara göre yanlış davranışlar, yetişkinler tarafından cezalandırılan davranışlardır.
2-6 yaş arasındaki çocuklar kuralların farkındadır.
Ancak, kuralların ne amaçla konduğunu ya da onları neden izlemek gerektiğini anlayamazlar. Kurallarla çok az ilgilidirler. Kurallara uyduklarını düşünüyor bile olsalar kurallara uymakta yetersiz kalabilirler.
Piaget yaklaşık beş yaşında, çocukların kuralları korumanın, kurallara uymanın ve kurallara saygı
duymanın önemini anladıklarını tespit etmiştir. Beş
yaşına yaklaşan çocuklar, kendilerinden daha büyük
çocukları gözlerler ve onların davranışlarını taklit
ederler.
Piaget’ye göre okul öncesi dönemde çocuklarda kural
kavramı olmadığından ahlak gelişimi çocuğun işlem
öncesi dönemden, somut işlemler dönemine geçtiği 6
yaşa kadar başlamaz.
Çocukların bir davranışı “doğru-iyi” ya da
“yanlış-kötü” diye değerlendirirken, küçük
yaşlarda niyet ve kasıtlı olmayı anlamadıklarını, büyüdükçe niyet ve kastı anlayabildiklerini
görmüştür.
Örneğin; küçük bir çocuk, kazara 10 fincan kıran bir çocuğun suçunun, annesinin oynamasını
yasakladığı fincan takımıyla gizlice oynayan bir
başka çocuğun bir fincanı kırmasına göre daha
büyük bir suç olduğunu söyleyebilir.
Çocuk bu dönemde ahlaki realizm içindedir. Bunun sebebi de bilişsel gelişimin iki özelliğidir. Bilişsel
gelişiminin bu iki özelliği ise egosantrizm ve realizmdir.
Çocuk egosantrik olduğu için, ahlaki konularda
insanların farklı düşüncelere sahip olabileceklerini ve bununda olağan bir şey olduğunu bilmez. Bu yüzden çocuğa göre ahlaki yargı tektir ve herkes onu kabul etmektedir.
Çocuk realist olduğu için, sosyal hayatın kurallarını ve psikolojik mahiyetteki inançları fiziki kurallardan
ayıramaz. Ahlak kurallarının tabiatın bir parçası olduğunu ve değiştirilemeyeceğini düşünmektedir.
Bağımsız ahlak döneminde ise diğer
bireylerle etkileşime girdiğinde, katı düşünce yapısı esner ve daha hoşgörülü bir ahlaki
yapı oluşturmaya başlar. Bu olgunlaşma
sürecinde bireydeki adalet duygusu ve soyut kavramlar yerleşmeye başlar.
Ceza, artık kuralların ihlal edilmesiyle
otomatik olarak uygulanması gereken bir
durum değildir. Kuralların ihlal edilme
Çocuklar bu evrede artık ahlakı mutlak
terimlerle görmezler, bir eylemin doğru ya da yanlış olduğunu söylerken durumsal ve içsel kişisel etkenleri dikkate alırlar.
Piaget otonom ahlakı, kendi yasalarına uyma olarak tanımlamaktadır. Otonom ahlak,
zihinsel gelişmenin yanı sıra, akranlar
arasındaki karşılıklı saygının gelişmesinden
10-12 yaşlarda çocuklar, oyunu aynı kurallarla
oynayabilir; kuralların oyuna yön vermek ve oyuncular arasındaki anlaşmazlıkları en aza indirmek için
konulduğunu anlayabilirler.
Bu dönemdeki çocuklara göre, davranışların sonuçları değil, niyet önemlidir.
İkinci evredeki çocuklar ortak cezanın kaçınılmaz
olduğuna inanmazlar, buna karşılık cezanın adil ve suça
uygun olması gerektiğine inanırlar.
Kohlberg
Oluşturduğu kuram Piaget’nin kuramının yeniden incelenip anlamlandırılmasıdır.
Kohlberg de Piaget gibi çocuk ve yetişkinlerin kuralları nasıl yorumladıklarını incelemiştir.
Kohlberg çocuklara ahlaki ikilemleri kapsayan belirli durumlar vererek onlara nasıl tepkide bulunacaklarını sormuştur.
İnsanların altı yargı aşaması geçirdiklerini belirtir.
Bu altı aşama da üç düzey içinde yer alır.
Kohlberg’in Oluşturduğu Ahlak Aşamaları ve Düzeyleri
Ceza ve İtaat Eğilimi
Araçsal İlişkiler
Kişilerarası Uyum Eğilimi
Kanun ve Düzen
Sosyal Sözleşme Eğilimi
Evrensel Ahlak İlkeleri
Gelenek Öncesi Düzey
Aşama 1: Ceza ve İtaat Eğilimi
Olayların dış görünüşüne ve zararın büyüklüğüne önem verir.
Olayların gerisindeki neden önemli değildir.
Otoriteye uyma ve cezalandırılmaktan kaçınma söz
konusudur.
Gelenek Öncesi Düzey
Aşama 2: Araçsal İlişkiler Eğilimi-Saf Çıkarcı Eğilim
Çocukların kendi ihtiyaç ve istekleri önemlidir.
“Sen benim sırtımı kaşı, ben de seninkini” atasözüne
uygun davranmaktadır.
Geleneksel Düzey
Aşama 3: Kişilerarası Uyum Eğilimi-İyi Çocuk Eğilimi
Akran gruplarıyla işbirliği gözlenir.
Başkaları tarafından onay görmek ve iyi çocuk olmak önemlidir.
Benmerkezcilikten uzaklaştığı için çocuk, olayları
başkalarının bakış açılarıyla görmeye başlar.
Geleneksel Düzey
Aşama 4: Kanun ve Düzen Eğilimi
Akran gruplarının kurallarının yerini toplumun kuralları alır.
Kanunlar soru sorulmaksızın izlenir. Kanunlara
uymayanlar asla onaylanmaz.
Gelenek Sonrası Düzey
Aşama 5: Sosyal Sözleşme Eğilimi
Kanunların kullanımı ve bireysel haklar eleştirel bir şekilde incelenir.
Kanunların demokratik olarak değiştirilebileceği ilkesine sahiptirler.
Kanunlar sosyal düzeni korumak için gerekli
Gelenek Sonrası Düzey
Aşama 6: Evrensel Ahlak İlkeleri Eğilimi
Kişi, ahlak ilkelerini kendisi seçip oluşturur.
Bu ilkeler adalet, eşitlik, insan hakları gibi bazı soyut kavramlara dayalıdır.