• Sonuç bulunamadı

Ma rcianus anıtı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ma rcianus anıtı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARKEOLOJİ:

istanbul dikilitaşlarından

Ma rcianus

anıtı

Arkeoloğ: Erdem YÜCEL

Bizanslılar imparatorlarının isimlerini muhtemelen 4 5 0 - 4 5 2 yılları arasında dikil-veya kazandıkları bir zaferi kendilerinden miştir. Dikilitaş tarihi hakkında kesin bir sonra gelecek nesillere tanıtmak amacıyle rakam söyleyemiyoruz, kitabesinde sadece istanbul'un değişik yerlerine, özellikle fo- vali Tatianus tarafından dikildiği yazılmakla rumlara sütun şeklinde anıtlar dikmişlerdi, beraber tarih bulunmamaktadır. Bununla

Bunların bir kısmı günümüze iyi bir du- beraber J. Kollwitz 452 tarihi üzerinde ıs-rumda gelmiş olmakla beraber bazılarının rarla durmaktadır (6).

da sadece yerini ve ismini bilmekteyiz. Bü- Marcianus anıtına halk tarafından Kız-yük ölçüdeki anıtsal sütunların yanı sıra Is- taşı ismi verilmiş ve öylece anılagelmiştir. tanbul'da çok miktarda ufak anıt sütunlar Aslında sütunun bu şekilde isimlendirilmiş vardı. Genellikle ilk Bizans devrine, V ve elması yanlıştır. Zira Bizans devrinde be-IV. yüzyıllara tarihlendirilen bu küçük sü- şinci tepeye dikilen ve XVI. yüzyılda Sü-tunlar da Arcadius, Marcianus, Theodosius leymaniye Camii inşasında kullanılan aynı ve Justinianus anıtlarındaki heybet görüle- isimde bir sütun vardı. Bunun yanı sıra Baş-memektedir. bakanlık arşivinde 676 numarada kayıtlı

İmparator onuruna dikilen bu sütunlar- Sultan Murat III (1574- 1595) devrine ait dan Marcianus anıtı, dördüncü tepenin ba- istanbul' evkafını tespit, eden defterde ko-tısinda Ve Bizansın onuncu mmtakası içeri- numuzla ilgili bir kayıt bulunmaktadır. İ. sindedir (1). Günümüzde bu yer Fatih'de H. Konyalı'nın açıkladığı bu kayıt şöyle-Kıztaşı diye isimlendirilen tiir 'meydanın dirr «Mimar Azatlı Sinanın. mahallesindeki ortasındadır; Macar Kardeşler caddesi ile vakıfları sayılırken Abdullah oğlu İbrahim son yıllarda açılan bir yol • nedeniyle Ata- beyin 895 tarihli bir vakfiye ile bir ev vak-tiirk • Bulvarından görülebilmektedir. Bu fettiği görülür:» Defterin 340 A yaprağında alan fetihden sonra kurulan ilk Türk ma- vakıf şartları' yazıldıktan sonra aynen şöyle haileleri arasında olup Fatih Sultan Meh- denilmektedir: «Mezbur evde bir mermer met devrindeki (1451 1481) istanbul hari direk olup (Kıztaşı) demekle m a r u f m e r -tasmda da «Kıztaşı Mahallesi» olarak gös- hum ve mağfur Sultan Süleyman Han, tabe terilmiştir (2). Sütun Fatih Sultan Mehmet serahû cami-i şerifi bina ettikleri zamanda zamanında yapılan meşhur Saraçhane ile taşı alıp evi harap etmişler.» (7). Diğer ta-Yeniçeri edaları arasındaki bir evin bah- raftan bugün Süleymaniye Camii girişinde çesinde bulunuyordu (3). Saraçhane ve civa- sağ tarafta görülen ve dehlize dayanak olan rındaki evlerin büyük bir kısmını yakan sütunun da bu olduğu kaydedilmektedir (8). Çırçır yangınından (23 Ağustos 1908) sonra Bunların yanı sıra Kıztaşı ismi şehrin buraları yeni bir plana göre düzenlenmiş üçüncü tepesindeki porfir bir sütuna daha ve Marcianus anıtı da iki yol ağzına geti- verilmiş idi. Afrodite'nin heykelini taşıyan rilmek suretiyle meydana çıkarılmıştır. bu sütunun ayrıca bir de efsanesi vardı.

Bu-Bizans kaynaklarında nedense isminden na göre bakireliğini kaybetmiş olan kızlar, pek bahsedilmeyen bu anıtın ilk defa P. sütunun önünden geçecek olurlarsa, sütun Gyllius 1540 yılına doğru sözünü etmiş; onları işaret edermiş. Nitekim İmp. Justi-fakat kendisi yakından görmemiş olacak kl nianus II (685 -695, 705-711) zamanında ismini vermediği gibi kaidesine de değin- da imparatorun baldızını göstermiş ve bu memiştir (4). Daha sonra Evliye Çelebi yüzden kırdırılarak ortadan kaldırılmıştır, bundan kısaca bahsetmiş ve 1634 yılında Marcianus anıtına, üzerinde nike hey-eksiksiz olarak gördüğünü kaydetmiştir. Ay- kelleri bulunduğundan yanlış olarak «Kız-rıca 1675 yılında S. Wheler isminde bir

seyyah, bu anıtın bir resmini çizmiş olup (1) Bizans tarafından kurulan, Septi-burada zamanın etkisi ile kaybolan bazı mius Severus, Constantius ve Theodosius detayları görmek mümkün olmaktadır. Fa- tarafından genişletilen şehir bilindiği üzere kat buna rağmen Marcianus anıtı 1908 den on dört daireye bölünmüştü.

önceki seyyahlar tarafından pek

görülme-miş, dolayısıvle de pek bahsedilmemiştir. (2) Bk. A. Saim Ülgen, Fatih devrin-Bazı rehber kitaplarında da alt kısmının bir de istanbul, Ankara 1939, s. 39.

duvar tarafından kapatıldığı ve yoldan gö- : —

rülmediği kaydedilerek birkaç satırla yeti- (3) Yakın tarihlere kadar bir ev bah-nilmiştir (5). çesinde kalan bu sütunun resmi için bk.

Bu sütun şehir valisi Tatianus tarafın- Corneliuş Gurlitt, Die Baukunst Konstan-dari 'İmp. Marcianus • (450 - 457) onurUna, tinopels, Berlin 1.9*12, Tafel b'and 5d.

]

ı

Marcianus sütununun görünüşü F o t o : E. Emiroğlu

(4) Bk. R. Janin, Constantinople By-zantine, Paris 1964, s. 84.

(5) Örnek olarak bk. Collection des quides - Joanne, De Paris a Constantinople, Paris 1886, s. 183.

(6) Johannes Kollwitz, Oströmische plastik der Theodosianische zeit, Berlin 1941, s. 69.

(7) İ. Hakkı Konyalı, Kıztaşı, «Tarih Hazinesi» İstanbul 1951, S. 8, s. 397 - 398.

(8) Ernest Mamboury, istanbul (Reh-beri Seyyahîn), İstanbul 1925 s. 378.

Marcianus. süt.ununun başlığı e

(2)

1 — Kaidenin kitâbeli kuzey yüzü 2 — Kuzey yüzünde nikelerin taşıdıkları

madalyon

3 — Kaidede defne yapraklı çelenk ve İsa'nın monogramı

taşı» ismi verilmiştir. P. G. İnciciyan bu ismin İmp. Marcianus ile evlenmiş olan imparatcriçe Pulkeria'dan gelmiş olmasının da muhtemel olacağını ileri sürmektedir(9). Diğer Bizanş anıtları ile mukayese edi-lecek olursa onların ihtişamından uzak ol-duğu kolaylıkla görülen bu abide, üç ka-demeli bir platform ve mermer kaide üze-rine yekpare syrene granitinden inşa edil-miştir. Fakat bugün kaidenin altındaki ka-demeler toprak altında kalmıştır. Korent mermerinden olan kaide 2.35 m. yüksek-liğinde olup üzeri kabartmalılarla süslüdür. Kaidenin üç cephesindeki tezyinat ise bir-birinin aynıdır. Bu tezyinat defne yaprak-larının meydana getirdiği bir çelenk ile bu-nun içerisindeki İsa'nın monogramı olan I, X harflerinden ibarettir. Defne yaprak-ları bir tam iki yarım yaprağın alternatif olarak sıralanması ile meydana gelmiştir; böylece Ayasofya'daki Theodosius zamanına ait atriumdaki bezemeyi hatırlatmaktadır. Ayrıca Studios bazilikasında da buna ben-zer yaprak şekilleri bulunmaktadır. Bugün anıtın batı ve güneyindeki motifler tama-men silinmiştir, sadece doğu cephesindeki bezeme kendini gösterir.

Kaidenin kuzey cephesindeki rölief ise oldukça ilgi çekicidir ve aynı zamanda sü-tunun esas cephesinin burası olduğuna işa-ret etmektedir. Burada birbirine simetrik, karşılıklı iki nike figürü yer almakta ve aralarındaki yuvarlak bir madalyonu taşı-maktadırlar. Nikelerin taşıdığı madalyon adamakıllı tahrip edildiğinden üzerinde ne bulunduğu kesin olarak bilinememektedir. Fakat burada da diğer kenarlarda olduğu gibi aynı monogramın tekrar edilmiş olması gerekir. Zira bu tarz kompozisyonlar Bi-zans sanatında özellikle lahitlerin uzun

ke-narlarında sık sık karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bu şekildeki nike motiflerine ilk defa İmp. Leon I (457 - 474) zamanında basıl-mış olan Bizans sikkeleri üzerinde de rast-lanılmaktadır.

Nikelerden sol tarafta bulunanı günü-müze iyi bir durumda gelmiş ise de diğeri oldukça tahrip edilmiştir. Bununla beraber sol taraftaki ııikenin de yüz hatları belli ol-mayacak derecede başı tamamen aşınmış-tır. Ağırlığı bir bacak üzerinde toplanmış, diğer bacak ise serbest bir şekilde geriye doğru uzatılmıştır. Vücutta belden yukarı hafif bir eğilme ve bunun sonucu olarak da hareket vardır. Üzerine bir peplos giymiş, kumaş kıvrımları, ağırlığı taşıyan bacak üzerinde toplanmıştır. Nikenin kanatlan ol-dukça iri ve detaylı olarak işlenmiştir. Sağ taraftaki nike görünür bazı izlerinde ortaya koyacağı gibi diğerinin simetriğinden başka bir şey değildir.

Bu nike kompozisyonunun üzerinde anı-tın Latince kitâbesi yer almaktadır (10).

Tercüme: Bu sütun İmparator Mar-cianus için Tatianus Decius tarafından di-kilmiştir.

Vaktiyle bronz harfler ile yazılmış olan bu kitâbeden bugün yalnızca harflerin yuvaları kalmıştır.

Kaidenin üzerindeki sütun 8.75 m. yük-sekliğindedir. Ayrıca başlık 1.50 m. olup böylece sütunun bugünkü yüksekliği 12.60

m. ye ulaşmaktadır. Başlık beyaz mermer-den ve Roma - Korint üslûbundadır. Bura-daki akantus yapraklan ise oldukça sivri uçludur ve âdeta bir korint başlığını hatırlat-maktadır; bu tip sivri yapraklar erken Hıris-tiyan sanatına yabancıdır. Başlığın üzerin-de küp şeklinüzerin-de bir kaiüzerin-de ve bunun köşe-lerinde de kanatlarını açmış vaziyette bu-lunan dört kartal motifi dikkati çekmekte-dir. Bu kartal figürleri son derece itinalı ve ince bir işçilik ile işlenmiştir.

Marcianus sütununun üst kısmı 1894 zelzelesinde ciddî bir şekilde hasar görmüş-tür. Sütun üzerinde bir heykelin bulun-duğu muhakkaktır. Kartal figürlü tabla üze-rinde sayısız deliklerin bulunuşu, burada bir heykelin varlığına işarettir. Ayrıca Sal-zenberg (1854) ve Kondakoff (1877) gibi sa-nat tarihçileri istanbul'a geldiklerinde bu anıtı incelemişler ve korint başlığı üzerinde bir heykel kaidesi olduğunu kabul etmişler-dir. Sütun üzerindeki heykelin İmp. Mar-cianus'a ait olması gerekir. Fakat ne şe-kilde bir heykel olduğu da kesin olarak bi-linememektedir. Bir rivayete göre Marcia-nus burada oturur vaziyette tasvir edilmiş-tir (11). Semavi Eyice, 1309 yılında denizde bulunmuş olan meşhur Baıietta heykelinin buraya ait olabileceğini belirtmektedir (12). Ayrıca R. Delbrueck, Barletta heykelinin İmp. Marcianus'un tasviri olduğunu ileri sürmekte ve bu anıtın üzerine de nispet ba-kımından uyduğunu sözlerine ilâve etmek-tedir.

Diğer taraftan bazı müverrihler bu anı-tın başlığı içerisinde İmp. Marcianus'un ke-miklerinin muhafaza edildiğini söylemiş-lerse de (13) bunların doğruluğu araştırma ve münakaşa konusu olmaması lâzım gelir.

(9) P. G. İnciciyan (Tere. tahşiye Hrand D. Anderasyan), XVIII Asırda istan-bul, istanbul 1956, s. 53.

(10) Kitâbe : PRINCIPIS HANC STATVAM MARCLANI C E R N E TORVM-QVE - PRAEFECTVS - VCVİT QVOD TATİANUS OPVS.

(11) Bk. Celâl Esat (Arsevcn), Eski istanbul, istanbul 1328, s. 2 2 0 - 2 2 1 .

(12) Semavi Eyice, istanbul, Petit gui-de a travers Ies monuments Byzantins et Turcs, istanbul 1955, s. 79; Bronzdan dökül-müş olan Barletta heykelinin geç Roma dev-rine ait bir imparatoru tasvir ettiği muhak-kaktır. İtalya sahillerinde bulunmuş olup Venedikliler tarafından istanbul'dan getiril-miş olduğu tahmin edilmektedir. Halen Bari de St. Sepolone de bir nişin dışına yerleş-tirilmiştir. Üslûp ve teknik olarak V. yüz-yıla tarihlendirilen bu heykel 5 m. yüksek liginde devasa ölçüdedir.

(13) P. G. İnciciyan, aynı eser. Bibliografya :

Richard Delbrueck, Spâtantike Kaiser-portrâts, Berlin 1933, s. 224.

Jan Ebersolt, Une mission â Constan-tinople 1909, «Aus Revue Archeologique», IV serie 1909, s. 14.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu du- rumda pek iyimser olmasa da, ortalama değer olarak Drake’in var- sayımı, yani bir yılda zeki varlıkların gelişimini destekleyebilecek 10 yıldız oluştuğu

Atatürk elinde bir Panama şapkası olduğu hal- de tasvir edilmiştir, heykel üç buçuk metrodur, kai- desinin ön ve yan kısımlarında 2,30 X 2,15 eb'adın- daki

Gençler arasında popüler olan söz konusu mesaj programının Facebook bünyesine katılması gençlerin geri dönüşü veya gençleri bu platformda tutma

HeykeL kompozisyonu ka- dar mühim olan kaidelerin, artık gelişigüzel birer mermer blokdan ibaret olmaması, her binanın mimarî birer kompo- zisyon teşkil etmeleri esas olarak

Olayların sebebini açıklarken genellikle şu ifadeleri kullanırız: “ çünkü, için, dolayısıyla, bu sebeple, bu yüzden, bundan dolayı…”.. Top oynarken düştüm

“çünkü , için, , bu nedenle, bu yüzden, olduğu için, , ……… dan-den dolayı”.. Aşağıdaki cümlelerin sebep ve

Olayların sebebini açıklarken genellikle şu ifadeleri kullanırız: “ çünkü, için, dolayısıyla, bu sebeple, bu yüzden, bundan dolayı…”.. Top oynarken düştüm

[r]