Hey napan
02.03.2014
Yrd. Doç. Dr. Metin Ersoy / Havadis Gazetesi-Poli metin.ersoy@emu.edu.tr --- Facebook 19 Milyar Amerikan doları karşılığında "WhatsApp" anlık mesaj uygulamasını kendi bünyesine kattı. Gençler arasında popüler olan söz konusu mesaj programının Facebook bünyesine katılması gençlerin geri dönüşü veya gençleri bu platformda tutma olarak gösterilebilir
İngilizce'de hal hatır sormak için genelde resmi bir dil tercih ediliyor. İngilizce'yi ikinci bir lisan olarak öğrenen kişiler için bu resmiyet, hem saygı hem de naziklik göstergesidir. Bizler İngilizce'de "Nasılsın?" demeyi "How are you?" ve "How do you do?" şeklinde öğrendik. Fakat şimdiki gençlere bakarsanız İngilizce dilinde hal hatır sormak için "What's up?" demeyi tercih ettiğini görmekteyiz. Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitime gittiğimde ilk başlarda kimseyi tanımadığım ve çoğu kişiyle samimiyetim olmadığı için genelde karşımdakilere "How are you?" şeklinde seslenirdim. Sonrasında ise çevremle olan diyaloğum arttığı, arkadaşlarımın çoğaldığı zamanlarda daha samimi bir seslenme biçimi olan "What's up?" cümlesini (Naber' veya Napan') kullanmaya başlamıştım. Resmi olmayan bu seslenme biçimini yaşça benden büyük olanlara hiçbir zaman kullanmadım. Nedeni ise; karşımdakinin yaşına olan saygım olmuştur.
19 Milyar Amerikan doları
söz konusu mesaj programının Facebook bünyesine katılması gençlerin geri dönüşü veya gençleri bu platformda tutma olarak gösterilebilir.
Bedava olması avantaj
Gençler konuşmaktan çok mesajlaşmayı tercih ediyor. Bunun nedenlerini anlamak pek de güç olmasa da altında başka şeylerin de yattığını görmeliyiz. Gençler ucuz, hızlı, bedava ve anlık olduğu için mesajı tercih ediyor. Ayrıca yüz yüze söylemekte utanılan veya çekinilen bazı konuların da rahatlıkla anlık iletilerle yazıldığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla WhatsApp uygulaması Apple mağazasında yerini alır almaz gençler tarafından indirilmeye başlandı ve hızla büyüdü. Akıllı telefonu olan ve geçerli bir cep telefonu numarası bulunan herkesin bir biriyle bedava mesajlaştığı, video ile fotoğraf ve ses kaydı paylaştığı uygulama, yine bedava olan Skype, Google Talk gibi programları geride bıraktı. Bunun da temel nedeni kullanıcının telefon rehberinde bulunan kişilere mesaj gönderebilmesi olarak gösteriliyor. Söz konusu uygulama GSM operatörlerinin pek hoşuna gitmese de uygulamanın bir diğer avantajının sürekli açık olmasıdır. Uygulamanın kapalı olduğu durumlarda ise mesajları depolanıyor.
Rehberinizdekileri görüyor
Bugüne kadar 500 milyon civarı kullanıcı olduğu tahmine edilen WhatsApp programının başarısı genç programcılara örnek olabilecek bir hikayeye sahip. Zor şartlarda yılmadan çalışan gençlerin ortaya çıkardığı söz konusu program bugün geldiği noktada mucitlerini milyarder yapmıştır. Programın Facebook tarafından ciddi miktarda bir rakam ile satın alınması birçok kişiyi şaşırtsa da, WhatsApp'ın kullanıcı rakamları ve profilleri göz önünde tutulduğunda bunu anlıyoruz. WhatsApp uygulaması için Facebook'un cep telefonu versiyonu da diyebiliriz. Buradaki fark ise; yayımladığınız mesajların sadece rehberinizde kayıtlı olan kişiler tarafından alınabilmesi oluyor. Bir başka ifadeyse yayımladığınız herhangi bir mesaj/video/fotoğraf kamuya açık olarak herkes tarafından görünmüyor.
Özel hayat
edebiliriz. O bakımdan gençler kendi alternatiflerini bulmak ve takip edilmeden özgürce paylaşımlarda bulunabilmek için her türlü yolu deniyor. Milyonları kaybedebilir
