Televizyoncu Tayfun Talipoğlu, altın madenleri ile ilgili çevrecilerin kendisine yönelttiği eleştirilere yazılı bir açıklama ile yanıt verdi. Çevrecileri demokrat olmamakla suçlayan Talipoğlu, Bergama’da da Uşak’ta da altın madenlerinin işletilmesinden yana olduğunu yineledi.
Altın madenciliği konusunda taraf olan herkesle konuşacağını deklare ettiğini ileri süren Talipoğlu, kendisine ve Bam Teli programındaki habercilik anlayışına en sert eleştirileri yönelten EGEÇEP’le görüşmekten neden vazgeçtiğini şu sözlerle anlattı: “İzmir’e gidip EGEÇEP yöneticilerine bu seviyesiz saldırılarının nedenini soracak ve madene ilişkin görüşlerini alacaktık ki, bilimsellikten uzak, çirkin, küfre varan ve manevi şahsiyetime yönelik saldırılar devam edince, bu saldırıları yapanlarla değil konuşmak, aynı karede görünmenin bile bu ülkenin aklı başında insanları tarafından yadırganacağını düşündüğümden vazgeçtim.” Açıklamasının altında düştüğü notta, Kışladağ Altın Madeni’nin açılışında elinde altın külçesi ile çektirdiği fotoğrafın yayılmasına teşekkür eden Talipoğlu, “Daha fazla isterseniz bende de fotoğraflar var. Türkiye’nin yeraltı zenginliklerinin yerüstüne çıktığı gün, orada olmak ve bu toprakların insanından doğasına tüm zenginliklerini kucaklamaktan hep onur duydum.
Ben 1995’ten beri duruşumu bozmadım, Bergama’da da altının çıkmasından taraftım, Uşak’ta da” dedi. ‘İşin esas sahipleri’ kimler?
Yazısının kimseye yanıt olmadığını ileri süren Talipoğlu, bir bilim adamı edası ile madene karşı çıkanları
bilimsellikten uzak olmak ve dogmacılıkla suçladı. “Yoksulluğa övgü yağdıran solcular, ‘yeraltı zenginliklerimiz toprak altında kalsın, dışa bağımlı olsun’ dediklerinde, hiç şaşırmadım” gibi sübjektif cümleleri açıklamasına dayanak etmeye çalışan Talipoğlu, altın madenciliği konusunda yıllardır bilinen argümanları tekrarladı. Talipoğlu, siyanürle yapılan altın işletmeciliğine karşı çıkanları da alışılageldiği biçimde üstü kapalı olarak Almanya’nın çıkarlarına hizmet etmekle suçlamayı ihmal etmedi. Açıklamasında madenlere karşı yıllardır mücadele eden Bergama ve İnay köylülerinin adını dahi anmayan Talipoğlu, maden çalışanlarını ise “işin esas sahipleri” olarak gösterip, onların söylediklerini kendi görüşlerine dayanak yaptı. Açıklamasında, Bergama ve Kışladağ’da altın madenlerinin işletilmesinden yana olduğunu dile getiren Talipoğlu, “Peki Kazdağı’ndaki altın madenciliğine neden karşı
çıkıyorsunuz? Bu bir çelişki değil mi?Bunun Kazdağı’ndaki turizm yatırımlarınızla bir ilgisi var mı” sorularına ise hiç değinmedi.