• Sonuç bulunamadı

Mezhep Taklit Etme Teklifi Ne Anlama Geliyor? أجمع العلماء على أن من استبانت له سنة النبي صلى اهلل عليه وسلم لم يحل له أن يدعها لقول أحدا

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Mezhep Taklit Etme Teklifi Ne Anlama Geliyor? أجمع العلماء على أن من استبانت له سنة النبي صلى اهلل عليه وسلم لم يحل له أن يدعها لقول أحدا"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mezhep Taklit Etme Teklifi Ne Anlama Geliyor?

İmam Şafii şöyle demiştir:

هل تنابتسا نم نأ ىلع ءاملعلا عمجأ

و هيلع للها ىلص يبنلا ةنس هل لحي مل ملس

دحأ لوقل اهعدي نأ ا

“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in sünneti bir kimseye açıkça belli olduktan sonra, o kimsenin, herhangi birinin görüşünden dolayı, o sünneti terk etmesinin helal olmadığında âlimler icma ettiler.”1

يعفاشلاك ءاهقفلا بهاذم هل ركذ اذإو

بهذملا يدمحم انأ : لوقي ، هريغو

İbn Şahin’e Şafiî ve diğerleri gibi fakihlerin mezhebi zikredilince: “Benim mezhebim Muhammedî’liktir” derdi.2

1 (İbn Kayyım, İ’lamu’l-Muvakki’în 2/361)

2 Tarihu Bağdad (11/267)

(2)

Şafii mezhebine nispet edilen alimlerden Ebu Bekr el-Kaffal, Ebu Ali b. Hayran, Kadı Huseyn ve Ebu İshak şöyle derlerdi:

هيأر انيأر قفاو لب يعفاشلل نيدلقم انسل

“Biz Şafiî’nin taklidçileri değiliz. Bilakis görüşlerimiz, onun görüşüne uygun düşmüştür.”3 Hanefi mezhebine nispet edilenlerden Muhammed Abdulazim er-Rumi el-Mekki şöyle demiştir:

نم ادحأ ىلاعت للها فلكي مل هنأ ملعإ

وأ ايعفاش وأ ايكلام وأ ايفنح نوكي نأب هدابع ايلبنح امب ناميلإا مهيلع بجوأ لب

هب ثعب

لمعلاو ملسو هيلع للها ىلص ادمحم هتعيرشب

“Bil ki, Allah Teâlâ kullarından hiçkimseyi Hanefi, Maliki, Şafii veya Hanbelî olmakla yükümlü tutmamıştır. Bilakis onlara Muhammed

3 (Musa el-Hicavi, el-İkna (2/262) Ali b.

Emrullah el-Hannai, Tabakatu’l-Hanefiyye (s.39 dipnot) Leknevi, Tabakatu’l-Fukaha s.7)

(3)

sallallahu aleyhi ve sellem ile gönderdiklerine iman etmelerini ve şeriatiyle amel etmelerini vacip kılmıştır”4

Serahsi, el-Mebsut’ta, Ebu Hanife’nin öğrencisi İmam Muhammed’den şöyle dediğini nakletmiştir:

If Taqleed was allowed then they are more better for taqleed who were before Abu Haneefa ra like Hasan Basree and Ibraheem an Nakha'ee

“Şayet taklid caiz olsaydı, Ebu Hanife’den önce Hasen el-Basrî ve İbrahim en-Nehaî’nin taklid edilmesi daha uygun olurdu.”5

Suyuti şöyle demiştir:

يعفاشلاو ةفينح وبأو كلام حابأ له

لله اشاح مهديلقت دحلأ طق مهنع للها يضر اوعنمو ، كلذ نع اوهن دق للهاو لب ، اذه نم هيف دحلأ اوحسفي ملو هنم

4 (el-Kavlu’s-Sedid s.2)

5 (Al Mabsoot sarkhisi Volume 16 page 28)

(4)

“Malik, Ebu Hanife ve Şafii radıyallahu anhum herhangi bir kimsenin kendilerini taklid etmelerini mubah görmüşler midir? Vallahi asla!

Bilakis Allah’a yemin olsun, onlar bundan yasaklamış ve engel olmuşlardır. Hiçkimse için buna izin vermemişlerdir.”6

Zehebi şöyle demiştir:

وه نم لاإ دحاو بهذمب ديقتي ام

ءاملع رثكأك ملعلا نم نكمتلا ىف رصاق بصعتم وه نم وأ اننامز لها

“Belli bir mezhebe ancak zamanımızdaki alimlerin çoğu gibi ilimde kusurlu olanlar ya da mutaassıplar bağlanır.”7

كلذكو ناك

يف اذه تقولا قلخ

نم

ةمئأ لهأ يأرلا عورفلاو

ددعو نم

نيطاسأ

ةلزتعملا ةعيشلاو

باحصأو ملاكلا

نيذلا

اوشم ءارو

لوقعملا اوضرعأو

امع هيلع

6 (er-Reddu Ala Men Ahlede İle’l-Ard s.53)

7 (Siyeru A’lami’n-Nubela 14/491)

(5)

فلسلا نم

كسمتلا راثلآاب

ةيوبنلا رهظو

يف

ءاهقفلا ديلقتلا

صقانتو داهتجلاا

ناحبسف

نم هل قلخلا رملأاو

“Yine bu zamanda rey ve füru ehli imamlardan birçokları ile Mutezile, Şia ve kelamcıların meşhurları, aklın peşinden giderek Selefin üzerinde bulundukları; nebevî eserlere sarılma yolundan yüzçevirdiler, fakihlerde taklid ortaya çıktı ve içtihat kesildi. Yaratma ve emir elinde bulunan Allah noksanlardan münezzehtir.”8

Tahavi ile Kadı Ebu Ubeyd Harbuye arasında şöyle bir konuşma geçer:

لاقف لوقأ ةفينح وبأ هلاق ام لك وأ

لاإ دلقي لهو هل تلقف ,دلقم لاإ كتنظام ىبغ وا ىل لاقف ىبصع

Tahavi dedi ki: “Ebu Hanife ne söylediyse onu ben de söylesem ne dersin?” Kadı Ebu Ubeyd:

8 (Tezkiratu’l-Huffaz 2/150)

(6)

“Senin ancak bir taklitçi olduğunu düşünürüm” dedi. Tahavi:

“Ancak bir taassupçu taklit etmez mi?”

dedi. Bunun üzerine Kadı Ebu Ubeyd:

“Ahmak da taklit eder” dedi.9

Başlıktaki sorunun cevabı: “Mezhep taklit etmek zorundasınız” diyenler; “Ahmak ya da mutaassıp olmak zorundasınız” demek istiyorlar.

“Mezhep taklit etmeyen hiçbir âlim yoktur” diyenler; “Ahmak veya mutaassıp olmayan hiçbir âlim yoktur” demek istiyorlar.

Bundan büyük iftira olur mu?

Ebu Muaz el-Çubukabadi

9 (Lisanu’l-Mizan 1/280)

Referanslar

Benzer Belgeler

Kepler 20 yıldızı Güneş kadar parlak olmasına kar- şın, yeryüzünden çıplak gözle görülemeye- cek kadar uzak.. Yıldızı görebilmek için en azından 15 cm çaplı

77 ÇfLn2>- 29 “ Ben Anadolu” oyununun telif hakları nedeniyle aralarında an­ laşmazlık çıkan ve birbirlerine suçlamalarda bulunanYıldız Kenter ile Güngör Dilmen

Son kırk yılım ızın kültür, dem okrasi ve özgürlük m ücad elesin e, resm i tarih dışında bir p ersp ektif arayan lara, bu süreci d evrim c i bir aydın

51 İsimlerin müennes, müsennâ ve cemî vezinleri hakkında daha önceden verilen bilgiler ism-i fâil için de geçerlidir.. Ayrıca ism-i fâil için kullanılan bazı cem-i

ilgili  olduğu  söylenebilir.  Bu  yönüyle  Sosyal  Bilgiler  Dersi  Öğretim  Programı’nda  yer  alan  becerilerde;  insan  ve  çevrenin 

Ders izlence Formu Dersin Kodu ve İsmi EBE 118 SAĞLIK OKURYAZARLIĞI Dersin Sorumlusu Öğr.. Mahdieh MALEKISANIMALEKI Dersin Düzeyi

• Çokkültürlü toplumlarda & devletlerde dil, din ve mezhep kavramları, başat kültürel aidiyet ve tanımlama formları olarak tarih boyunca yaşamın hemen her alanında,

Microalgae (blue-green algae, Cyanophyta) are unicellular planktonic algae, Macroalgae are according to their whips or pigmentations; Brown algae (Phaeophyta), Red