TAPU UYGULAMALARI AÇISINDAN MİRAS HUKUKU SÖZLEŞMELERİ
Profesör Dr. Selim KAN ETİ
İstanbul Üniversitesi H u k u k Fakültesinde öğretim Üyesi
§ t* GİRİŞ
I . MİRAS H U K U K U SÖZLEŞMELERİ
Türk Medenî Kanunu'nun mirasla i l g i l i hükümleri, saklı paya
4
ilişkin kuralların getirdiği sınırlama dışında, irade özerkliğine önem
l i b i r yer ayırmıştır. Miras hukuku alanında, irade özerkliğinin ger
çekleşme araçları, mirasbırakanın ve mirasçıların açısından ayrı ayrı ele alınmalıdır.
Mirasbırakanın açısından, irade özerkliğinin gerçekleşme araç
ları ölüme bağlı tasarrufların i k i alt türü olan vasiyetname ve miras sözleşmesidir.
Mirasçılar açısından, irade özerkliğinin gerçekleşme araçları, saklı paylı mirasçıyla mirasbırakan arasında yapılan ve miras söz
leşmesinin b i r çeşidi olan mirastan feragat sözleşmesiyle, mirasçıla
rın kendi aralarında yaptıkları miras taksim sözleşmesi ve yine kendi aralarında veya üçüncü kişilerle yaptıkları miras paylarının devrine ilişkin sözleşmelerdir.
İncelememizde, yalnızca, mirasbırakanın taraf olduğu miras söz
leşmeleri, mirasçıların kendi aralarında yaptıkları miras taksim söz
leşmesi ve mirasçıların kendi aralarında veya üçüncü kişilerle yap
tıkları miras payının devrine ilişkin sözleşmeler üzerinde duracağız.
100 Selim Kaneti
L
I I . MİRAS H U K U K U SÖZLEŞMELERİNİN T A P U U Y G U L A M A L A R I B A K I M I N D A N ÖNEMİ
T a p u uygulamalarının en önemli sorunlarından b i r i de, miras hukuku kurallarının uygulanması sonucunda, tapuda yazılı hakların hak sahipliğinde meydana gelen değişikliklerin, tapu kütüğüne y a n -
sıtılmasıdır. Miras hukuku hükümlerinin doğrudan doğruya hak sahipliği değişikliğini yarattığı durumlarda, b u değişikliğin tapu kütüğüne yansıtılması yalnızca "açıklayıcı' nitelikte olacaktır. Tapu kütüğünde yapılan işlem, daha önce yasa gereğince tapu kütüğü dışında meydana gelmiş bulunan hak sahipliği değişikliğini biçim
sel olarak tapu kütüğüne aktarmak, tapu kütüğünün maddî hak d u r u muna uygunluğunu sağlamak amacını gütmektedir. Medenî Kanunun
539. maddesinin hükümlerine göre, yasal ve mensup mirasçılar, m i rasın açıldığı anda, derhal ve yasa gereğince mirası iktisap eder
ler. B u nedenle, M K . 633 taşınmaz mülkiyetini miras yoluyla kaza
nan yasal ya da mansup mirasçının, tescilden evvel dahi, taşın
maza malik olduğunu belirtmiştir; b u hüküm taşınmazlar üzerindeki sınırlı aynî haklara da uygulanır1. Miras hukuku hükümlerinin
doğrudan doğruya aynî hak değişikliğini yaratmadığı, yalnızca kişi
sel b i r talep hakkı tanıdığı durumlarda, tapu kütüğüne yapılacak olan tescil "hıirucu" nitelikte olacaktır; b i r başka deyişle, miras hukuku hükümlerinden kaynaklanan haksahipliği değişikliği, aynî sonuçla
rıyla tapu kütüğüne yapılacak olan tescille gerçekleşecektir. Haksa
hipliği değişikliğinin tapu kütüğüne yansıtılmasının açıklayıcı olması durumunda dahi, önemli b i r işlevi vardır. Çünkü M K . 633, I I . uya
rınca, açıklayıcı tescil yapılmış olmadıkça, tapu kütüğü dışında m i
ras hukuku hükümleri uyarınca aynî hakkı kazanan kimse, tapuda herhangi b i r tasarruf işleminde bulunamıyacaktır.
Miras hukukuna dayalı tapu uygulamalarında, üzerinde en faz
la durulması gereken yönler, b i r yandan kimlerin hangi hukuksal nedenlerle ve b u hukuksal nedenleri kanıtlayan hangi belgelerle, m i ras hukukundan kaynaklanan hak sahipliği değişikliklerinin tapu kü-
1) MEIER - H A YOZ, Das Sachenrecht, 1. Abteilung : Das Eigentum, 2. Teilband- Grundeigentum I ( A r l i k e l 655-679 Z G B ) , Bern 1974, A r t . 656, N . 4/5,
Miras H u k u k u Sözleşmeleri 101
tüğüne yansıtılmasını isteyebilecekleri, diğer yandan da, tapu sicil muhafızının b u talepler üzerine ne yolda işlem yapacağıdır. İncele
memizde, yalnızca miras hukuku ile ilgili sözleşmelerden kaynaklanan ve aynî hak değişikliğinin tapu kütüğüne yansıtılmasına yönelik ta
lepler üzerinde duracağız.
§ 2 MİRAS SÖZLEŞMELERİNE D A Y A L I AYNÎ H A K DEĞİŞİKLİKLERİNİN T A P U Y A
Y A N S I T I L M A S I
• I . MİRAS SÖZLEŞMESİ K A V R A M I V E TÜRLERİ
Miras sözleşmesi i k i taraflı ölüme bağlı bir hukuksal işlemdir.
Vasiyetnameden farklı olarak, mirasbırakanın bu sözleşmeden, ilke olarak, bir taraflı olarak dönmesi mümkün değildir. M K . 492, I uya
rınca, miras sözleşmesinin geçerli olması, resmî vasiyetname şeklin
de yapılmasına bağlıdır. Bununla birlikte, resmî vasiyetnamede n farklı olarak, miras sözleşmesinin bir değil i k i taraflı bir hukuksal işlem olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Bu nedenle, M K . 492; I I miras sözleşmesinin resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesinde gözönünde tutulacak bir kurala yer vermiştir: " H e r i k i taraf arzuları
nı aynı zamanda resmî memura beyan ve tanzim olunan mukavele
nameyi memur muvacehesinde ve i k i şahit huzurunda imza eder
ler". M K . 479 gereğince, resmî vasiyetnameyi düzenleme yetkisi no
ter, sulh hâkimi ve kanunun kendisine bu görevi kendisine vereceği diğer b i r kişiye aittir. Miras sözleşmesini düzenleme yetkisi bakı
mından da bu hüküm uygulanır.
Türk hukukunda i k i türlü miras sözleşmesi vardır: olumlu miras sözleşmesi ( M K . 474) ve olumsuz miras sözleşmesi veya mirastan fe- regat sözleşmesi ( M K . 475)2. O l u m l u miras sözleşmesi ile, mirasbı-
rakan karşı tarafı veya b i r üçüncü kişiyi mirasçı nasbetmekte. veya onlara b i r vasiyet yapmaktadır ( M K . 474). Diğer maddi anlamdaki ölüme bağlı tasarrufların da olumlu miras sözleşmesinin konusunu
f • • • M ı J ^
2) Bak. İMRE, Türk Miras H u k u k u , 4. bası, İstanbul 1978, s. 272 vd.;
KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, Miras H u k u k u , 2. bası, İstanbul 1978, s. 128 vd.; D U R A L , Miras Sözleşmeleri, İstanbul 19*80, s. 29 vd.
102 Selim Kanetı
oluşturmalarına engel yoktur 3 . Olumsuz miras sözleşmesi ise, mirastan feragat sözleşmesi olup, bununla mirasbırakana yasal mirasçı ola
bilecek b i r kişi gelecekte miras hakkının doğmasını önlemek üzere ondan feragat etmektedir.
I I . MİRAS SÖZLEŞMESİYLE MİRASÇI N A S B I N D A , TEREKEDEKİ TAŞINMAZLARIN M A N S U P
MİRASÇI A D I N A TESCİLİ
Vasiyetname ile mirasçı nasbında, mansup mirasçının terekedeki taşınmazların kendi adına tescilini nasıl sağlayacağı M K . 535 v.d. da, Velâyet, Vesayet ve Miras Tüzüğü 35 v.d., da ve T a p u Sicil N i z a m namesi 19'da açıklanmıştır. Mirasbırakamn bıraktığı vasiyetname
veya vasiyetnameler mirasbırakamn son ikametgâhı sulh hukuk mahkemesine verilir. Sulh hukuk mahkemesi vasiyetnameyi açar.
Vasiyetnamenin açılmasından sonra, bunun b i r örneği ilgililere tebliğ edilir. B u tebliğ tarihinden başhyarak b i r aylık süre içinde, ya
sal mirasçılar ya da önceki b i r ölüme bağlı tasarrufla mirasçı nasbe-
dilenler, itirazda bulunabilirler. Süresi içinde itiraz yapılmazsa, sulh mahkemesi mansup mirasçılara b i r mirasçılık belgesi verir. Süresi
içinde itiraz yapılırsa, mirasçılık belgesi verilemez; ancak Velâyet, Vesayet ve Miras Tüzüğü 38, I I uyarınca, sulh hâkimine vasiyetna
meye itiraz edeceğini bildiren mirasçı b i r yıl içinde tenkis veya iptal dâvasını açmazsa, mansup mirasçılara yine mirasçılık belgesi verilir. İtiraza hakkı olan kimseler, süresi içinde itiraz ederler ve
ya b i r aylık itiraz süresi içinde iptal veya tenkis dâvası açarlarsa veya süresi içinde itiraz ettikten sonra b i r yıllık süre içinde iptal ve
ya tenkis dâvası açarlarsa, mirasçılık belgesi verilmeyecektir. Ancak açılan iptal veya tenkis dâvası red oluunursa, b u hükmün kesinleş
mesinden sonra, mansup mirasçıya mirasçılık belgesi verilir.
T a p u Sicili Nizamnamesinin 19. maddesinin 1. bendi, mansup mirasçıların mirasbırakamn taşınmazlarının kendi adlarına tescili
için yapacakları talebin, mirasçılık belgesi (=veraset senedi) ile des
teklenmesini gerekli görmektedir. Mansup mirasçının Medenî Kanun
3) KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, a.g.e., s- 128
Miras H u k u k u Sözleşmeleri 103
538 ve Velayet, Vesayet Miras Tüzüğü 38 uyarınca sulh hâkiminden alacağı mirasçılık belgesi, Tapu Sicili Nizamnamesinin 19. madde*
sinin 1 inci bendinde belirtilen ve "veraset senedi" diye adlandırılan belgedir.
Süresi içinde itiraz yapılırsa, mansup mirasçı Velâyet, Vesa
yet ve Miras Tüzüğü nün 38. maddesinde öngörülen bir yıllık süre içinde itiraz edenin iptal veya tenkis dâvası açıp açmayacağını bek
lemeksizin, dilerse, hakkını elde etmek için bir miras sebebiyle is
tihkak dâvası açabilir4. Bu dâva sonunda verilecek olan hükümle de, mansup mirasçı terekedeki taşınmazların adına tescilini sağlayabilir.
Ancak miras sebebiyle istihkak dâvası sonunda verilecek olan hü
küm, T a p u Sicili Nizamnamesi 19,1 anlamında bir mirasçılık belge
si değildir. Aynı maddenin 6. bendi anlamında, uyuşmazlığı çö
zümleyen b i r mahkeme kararıdır.
Medenî Kanunda ve Velâyet, Vesayet ve Miras Tüzüğü'nde, m i ras sözleşmelerinin tevdii, açılması ve miras sözleşmesiyle mirasçı nasbedilen kişi veya kişilere mirasçılık belgesi verilmesi hakkında hiçbir hüküm yoktur 5 . İsviçre'de kantonlardan bir bölümü miras sözleşmelerinin de ilgililerce tevdi edilerek açılmalarının istenebile
ceğini ve sonuçta miras sözleşmesiyle atanan mansup mirasçının m i rasçılık belgesi isteyebileceğini kabul etmişlerdir6. 1512 sayılı N o terlik Kanunu 69, I F y e göre, "noterler, nüfus idaresi tarafından ölü
mün ihbarı veya resmî bir belge ile isbatı halinde, yetkili sulh hâ
kimine verilmek üzere dairelerinde saklı bulunan vasiyetnamelerin ve noterlikçe düzenlenmiş ölüme bağlı tasarruf senetlerinin onaylı örneklerini Cumhuriyet Savcılığına tevdi ederler". Bu hükümdeki
"ölüme bağlı tasarruf senetleri" deyimi, hem vasiyetnameleri hem de miras sözleşmelerini kapsar nitelikte ise de, bundan miras sözleşme
lerine de vasiyetnamenin açılması ve mirasçılık belgesi verilmesi hak
kındaki hükümlerin uygulanabileceği sonucunu doğrudan doğruya çıkarmak mümkün değildir. Buna karşılık, miras sözleşmeleri açı
sından yasada b i r boşluk bulunduğu kolaylıkla kabul edilebilir. Ger
çekten, vasiyetname ile atanan mansup mirasçı için, mirasçılık bel¬
- • — •
4) KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, a.g.e., s. 584.
5) KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, a.g.e.. s. 576/577; İMRE, a.g.e.. s. 493.
6) TUOR/PICENONT, Dös Erbrecht, 2. Abteilung : Der Erbgang.
2. A u f l . , Bern 1973, A r t . 556, N . 2; A r t . 559. N . 7.
104 Selim K a n e t i
gesi alabilmek nasıl b i r ihtiyaç ise, miras sözleşmesiyle atanan mansup mirasçılar için aynı ölçüde b i r ihtiyaçtır. Yasanın, menfaat
ler durumunun aynı olmasına karşılık, miras sözleşmesiyle atanan mansup mirasçıyı mirasçılık belgesi alabilme olanağından yoksun kılması ve onu, hakkına kavuşabilmek için, miras sebebiyle istihkak dâvası açmaya zorlaması kabul edilemez. B u bakımdan, miras söz
leşmesi yönünden b i r yasa boşluğunun olduğunu kabul etmek ( M K . 1) ve b u yasa boşluğunu vasiyetname hakkındaki kurallara kı
yas ederek doldurmak doğru ve yerindedir. Buna göre, M K . 535 v.d.
• .
na kıyasen, miras sözleşmesinin talep üzerine açılması, ilgililere teb
liği ve M K . 538 uyarınca, vasiyetname ile atanan mansup mirasçı
larda olduğu gibi, miras sözleşmesiyle atanan mansup mirasçılara da mirasçılık belgesi verilmesinin mümkün olduğu k a b u l edilmeli
dir7. Bu mirasçılık belgesine dayalı olarak, miras sözleşmesiyle ata
nan mansup mirasçı, T a p u Sicili Nizamnamesinin 19,1 hükmü uya
rınca, terekedeki taşınmazların adına tescilini sağlayabilir. Hiç kuş
kusuz, miras sözleşmesiyle atanan mansup mirasçının, mirasçılık belgesi almak için gerekli usul işlemlerine başvurmaksızın, doğrudan doğruya miras sebebiyle istihkak dâvası açmasına engel yoktur. Bu dâva sonunda alınacak olan hükümle, Tapu Sicili Nizamnamesinin
19,6 hükmüne göre, miras sözleşmesiyle atanmış mansup mirasçı, ken
d i adına tescili sağlayacaktır.
Belirtmek gerekir k i , miras sözleşmesiyle atanmış olan mansup mirasçı, mirasçılık belgesine ya da miras sebebiyle istihkak dâva
sında almış olduğu ilâma dayalı olarak, kendisi dışında başkaca ya
sal veya mansup mirasçılar bulunsa bile, tek başına tescil talebinde bulunabilecektir. B u takdirde, mirasbırakanın mirasçılara geçen ayni
hakkı, iştirak halinde haksahipliği esasına göre, mirasçıları adına tes
cil edilir.
I I I . MİRAS SÖZLEŞMESİYLE Y A P I L A N VASİYETİN K O N U S U O L A N TAŞINMAZIN V E Y A TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ
AYNÎ H A K K I N VASİYET A L A C A K L I S I A D I N A TESCİLİ
Vasiyet, vasiyet alacaklısı (mûsaleh) lehine b i r kişisel talep hak
kı doğurur. Vasiyet konusu b i r taşınmazın mülkiyeti ya da taşınmaz;!
•
7) Karş. İMRE, a.g.e., s. 493.
Miras H u k u k u Sözleşmeleri 105
ilişkin sınırlı b i r aynî hak ise, mülkiyet ya da sınırlı aynî hak, ilke olarak, ancak tapuya tescil ile vasiyet alacaklısı tarafından kazanılmış olur. Terekedeki taşınmazların mülkiyeti ve taşınmazlar üzerindeki
diğer sınırlı aynî hakların haksahipliği, ölümle birlikte mirasçılara geçtiği için, vasiyet konusunun taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz üzerindeki sınırlı aynî hakların olması durumunda, vasiyet alacaklısı adına tapu kütüğüne yapılacak olan tescil, mirasçıların talebine da
yalı olmak gerekir. Mirasçılar bu sıfatlarını, mirasçıhk belgesiyle ka
nıtlayacaklardır. Vasiyet alacaklısı yararına talep edilen tescilin daya
nağı olarak, vasiyetnamenin resmî bir örneğinin verilmesi gereklidir.
Dolayısıyla, vasiyet alacaklısı yararına yapılan tescili, ilke olarak mirasçılar hep birlikte isteyecekler ve bu taleplerini hem miras-
çıhk belgesiyle hem de vasiyetname örneğiyle destekleyeceklerdir Belirtildiği şekilde desteklenen talep üzerine, taşınmaz mülkiyetinin ya da sınırlı aynî hakkın doğrudan doğruya vasiyet alacaklısı lehine tescili mümkündür; mirasçılar adına ara bir tescil yapılarak, vasiyet alacaklısı adına yapılacak tescilin bu i l k tescili izlemesi gerekli de
ğildir8. Bununla birlikte, tapu kütüğünde boşluk olmaksızın zincir
lenmeyi sağlamak için, "İktisap sureti" sütununa "miras yoluyla i n tikal ve vasiyet" ifadesinin konulması gereklidir. Anılan tescil kurucu niteliktedir.
Mirasçılar vasiyet konusunu yerine getirmezlerse, vasiyet alacaklısı onları aynen ifaya zorlayabilir. Vasiyetin konusu, taşınmaz
mülkiyeti veya sınırlı bir aynî hak ise, vasiyet alacaklısı, M K . 642, 1 uyarınca, dâva yoluyla taşınmazın mülkiyetinin ya da taşınmaza iliş
kin sınırlı aynî hakkının kendisine tanınmasını isteyebilir. Bu dâva sonucunda verilen olumlu kararın kesinleşmesi üzerine, bu kez va
siyet alacaklısı, M K . 642, I I ve Tapu Sicili Nizamnamesi 19,6 uya
rınca kendi lehine açıklayıcı tescil yapılmasını isteyebilir.
T a p u sicili Nizamnamesi 19,2 vasiyet halinde, eğer tes
cil b i r musaleh tarafından dermeyan ediliyorsa, "hâkimler tara
fından tescil icrası için yazılan b i r tezkere i l e " tescilin yapılacağını söylemektedir. Bu hüküm, vasiyet alacaklısının ancak kişisel b i r ta
lep hakkına sahip olduğunu açıklayan Medenî Kanunun hükümle¬
* 1 • •
8) HOMBERGER, Zilyetlik ve Tapu Sicili (çeviren:- Bertan). A n kara 1950. A r t 965. N . 24; aksi f i k i r : GÜRSOY, M a l Vasiyeti, A n k a r a 1955, s. 85. dipnotu 37.
106
ı
Selim Kaneti
riyle çelişki halindedir. Gerçekten, vasiyetnameyi açan sulh hukuk mahkemesinin tezkeresi üzerine, taşınmazın mülkiyetinin ya da taşınmaza ilişkin sınırlı aynî hakkın vasiyet alacaklısı adına tescil edilmesi, tapuda tasarruf işlemlerinin i l g i l i hak sahiplerinin talebiyle yapılabileceğini açıklayan M K . 924'le u y u m içinde değildir. 1982 t a r i h l i Türkiye C u m h u r i y e t i Anayasasının 115 i n c i maddesine göre,
tüzükler kanunun uygulanmasını göstermek veya kanunun emrettiği işleri belirlemek üzere çıkarılır ve kanuna aykırı hükümler taşıya
mazlar. B u bakımdan, vasiyet alacaklısı lehine hâkimlik tezkeresine dayalı olarak tescil yapılacağını belirten T a p u Sicili Nizamnamesi
nin 19,2 hükmü, Medenî K a n u n u n hükümleri karşısında uygulanma gücü bulunmayan b i r kuraldır9.
Bu konuda T a p u Sicili Nizamnamesinin 17. maddesinin ikinci cümlesine de işaret etmek gerekir. B u hükme göre, vasiyet eden mal sahibinin beyannamesi ile mezun kılınmış olan musaleh tescil tale
binde bulunabilir. B u hüküm, İsviçre T a p u Sicili Tüzüğünün 16.
maddesinin dördüncü fıkrasının yanlış b i r çevirisidir. İsviçre Tapu Sicili Tüzüğü 16, I V uyarınca, m a l i k tarafmdan yazılı olarak yet- kilendirilmişse, vasiyet alacaklısı kendi adına tescili talep edebilir.
Bu hüküm, genel kuraldan ayrılmış olmayıp, vasiyet alacaklısının, an
cak talepte bulunmaya y e t k i l i olan tarafmdan özel olarak y e t k i l e n d i - rilmişse, tescil talebinde bulunabileceğine işaret etmiştir. T a p u Sicili Nizamnamesi 17, cümle 2'yi İsviçre Sicili Tüzüğü 16, I V ' e uygun biçimde anlamak gerekmektedir.
Belirtelim k i , öğretide egemen olan görüş uyarınca, vasiyet ala
caklısı adına tescil talebini, vasiyeti tenfiz m e m u r u da yapabilecek
t i r 1 0 . B u yön, M K . 498, I F n i n vasiyeti tenfiz memuruna vasiyetleri yerine getirmek görev ve yetkisini tanımasının doğal b i r sonucudur.
Bütün b u açıklamalarımız, vasiyetnameyle yapılan vasiyete ilişkin bulunduğu g i b i , miras sözleşmesiyle yapılan vasiyeti de kap
samaktadır. Burada üzerinde durulacak tek fark, mirasçıların vasiyet alacaklısı adına tescil talebinde bulunurken, vasiyetnamenin değil, miras sözleşmesinin tasdikli b i r örneğini tapu sicil muhafızlığına
dayanak olarak sunmalarıdır.
9) Karş. GÜRSOY, a.g.e., s. 91/99.
10) GÜRSOY, a.g.e., s. 86 ve dipnotu 39
Miras H u k u k u Sözleşmeleri 107
IV. MİRASTAN F E R A G A T SÖZLEŞMESİNDE T A P U U Y G U L A M A S I
Mirastan fergat eden kişi, mirasbırakanın ölümünde mirasçı sı
fatını elde edemiyecektir1 1. M K . 475, I F y e göre, feragat ivazlı ise; feragat edenin altsoyuna da etkilidir. Feragat ivazsız ise durum aksi
nedir. Ancak her i k i durumda da, bu esasların aksi kararlaştırılabilir.
Mirastan feragatten yararlanan mirasçılar, mirastan feragati ka
nıtlayan miras sözleşmesine dayalı olarak, feragatin hükümlerinin doğrultusunda, sulh hâkiminden mirasçılık belgesi isteyebilirler. Kanı
mıza göre, burada da, mirasçılık belgesi istemi bir ölüme bağlı ta
sarrufa dayalı olduğuna göre, M K . 537, 538 ve Velâyet, Vesayet ve Miras Tüzüğünün 38. maddesi kıyas yoluyla uygulanmak gerekir.
Bir diğer deyişle, mirasçılık belgesinin verilmesinden önce, mirastan feragat eden mirasçıya mevcut olabilecek haklarını korumak için ola
nak vermek gerekir. Feragat eden yasal mirasçı, kendisine sulh m a h kemesince yapılan tebligat üzerine, b i r ay içinde itirazda bulun
mazsa, onun feragati gözönünde tutularak mirasçılık belgesi verile
cektir. B i r aylık süre içinde feragat eden mirasçı itirazda bulunur
sa, diğer mirasçılar haklarını miras sebebiyle istihkak dâvası açmak suretiyle tanıtmak zorundadırlar. Ancak, anılan Tüzüğün 38. mad
desinde belirtildiği üzere, süresinde itiraz eden feragat eden mirasçı, bir yıl içinde feragati hükümden düşürmeye yönelik bir dâva açmaz
sa, yine feragat gözönünde tutularak, mirasçılık belgesi verilecek
tir. Açılan dâva reddedilerek bu hüküm kesinleştiğinde, yine ferağa- t i n hükümlerine uygun mirasçılık belgesi alınabilecektir.
Mirastan feragatin hükümlerine uygun tapu tescili, bu mirasçı
lık belgesine dayalı olarak, Tapu Sicili Nizamnamesinin 19,1 uya
rınca talep edilecek ve yerine getirilecektir.
§ 3 MİRAS TAKSİM SÖZLEŞMESİNDE T A P U KÜTÜĞÜNE TESCİL İŞLEMLERİ
1. MİRAS TAKSİM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ
M K . 611, I I uyarınca, miras taksim sözleşmesi yazılı olmadıkça geçerli olmaz. 10/12/1952 tarihli ve 2/4 sayılı Yargıtay içtihadı b i r
l i ) KOCAYUSLFPAŞAOĞLU, a.g.e.. s. 302.
108 Selim Kaneti
leştirme kararına göre, mirasta taşınmazlar bulunsa dahi, taksim söz
leşmesinin yazılı biçimde olması yeterlidir, resmî senede bağlanması gerekli değildir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89. maddesi, " m i
rasın taksimi sözleşmesi"ni düzenleme ^şeklinde yapılması zorunlu işlemler arasında saymıştır. B u hükmün M K . 611'i değiştirmiş oldu
ğu, öğretinin b i r bölümünü izleyerek bazı Yargıtay kararlarında sa
vunulduğundan, bazı Yargıtay kararları ise, eski içtihadı birleştirme kararının varlığım sürdürdüğü görüşünü benimsediğinden, sorunun yeni b i r içtihadı birleştirme kararıyla çözülmesi gerekmiştir. 26.11.
1980 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararıyla1 1 3, 1512 sayılı Noterlik Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra da, M e denî Kanunun 611. maddesinin i k i n c i fıkrasına göre âdi yazılı şekil
de yapılan miras taksim sözleşmesinin geçerli olduğu, anılan Noter
lik Kanununun 89. maddesinin M K . 611, I I hükmünü değiştirmemiş olduğu kabul edilmiştir.
İL MİRAS TAKSİM SÖZLEŞMESİNİN HÜKMÜ
Miras taksim sözleşmesi aynî sonuçlar yaratmaz; b i r borçlanma işlemidir1 2. Bununla, taksime ilişkin b e l i r l i işlem ve f i i l l e r i n yapıl
ması, belirli malvarlığı değerlerinin mirasçıların bireysel haksahipli- ğine geçirilmesi ödevini, mirasçılar b i r b i r i n e karşı üstlenmiş olmak
tadır.
Taşınmazlar açısından, miras taksim sözleşmesinden doğan borç
ların yerine getirilmesi için tapu kütüğüne tescil yapılması şarttır.
Mirasçılardan b i r i veya birkaçı, taksim sözleşmesinin yüklediği borç
ları yerine getirmezlerse, diğer mirasçılar dâva açmak yoluyla tak
sim sözleşmesinin aynen uygulanmasını sağlayabilirler.
t
I I I . TAKSİM1 SÖZLEŞMESİNE D A Y A L I O L A R A K T A P U Y A TESCİL Y A P I L M A S I
Taksim sözleşmesinin yerine getirilmesini sağlamak, terekedeki taşınmazların mülkiyetini ve taşınmazlar üzerindeki sınırlı aynî hakları taksim sözleşmesine uygun olarak, mirasçıların bireysel hak-
11a) Resmî Gazete, 3.1.1981.
12) İMRE. a.g.e., s. 899/900; KOCAYUSUFPAŞAOĞLU. a.g-e.. s. 728-
Miras H u k u k u Sözleşmeleri 109
sahipliğine geçirmek için, ilgili mirasçının bireysel haksahibi olarak tapuya tescili gerekir.
Bu tescil, terekedeki hakka ilişkin bir tasarruf işlemi niteliğini taşıdığından, mirasçıların tümü tarafından birlikte talep edilmelidir.
Mirasçılar b u sıfatlarını mirasçılık belgesiyle kanıtlayacaklardır. A y
rıca, mirasçıların bireysel haksahipliğine geçişin dayanağı olan miras taksim sözleşmesini de Tapu Sicili Nizamnamesinin 19,3 hük
mü uyarınca tapu sicil muhafızlığına vermeleri gerekir. Bu hüküm
"resmî vesikamdan söz açmaktadır. Noterlik Kanununun 89. maddesi de "niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren söz
leşmelerin" düzenleme şeklinde yapılmasını öngörmüştür. Bundan, geçerlik bakımından âdi yazılı şekle bağlı olan miras taksim sözleş
mesinin, tapuda yapılacak işlemin dayanağı olduğunda, bir düzen kuralı olarak, resmî şekilde yapılmasının istenmiş olduğu sonucu çıkarılabilir mi? Tapu kütüğündeki işlemlerin sağlamlığını korumak amacıyla, maddî hukuk bakımından şekle bağlı olmayan ya da âdi yazılı şekle bağlı bulunan b i r işlemin, M K . 924'te yer alan belgelen
dirme ödevinin yerine getirilmesi açısından, resmî bir senede bağlan
ması istenebilir. Böyle b i r durumun varlığı halinde, düzen kuralına uygun olmayan belge maddî hukuk bakımından yine geçerlidir, bir
dâvaya temel olabilir; ancak tapu sicil muhafızı, düzen kuralına uy
gun resmî belge verilmedikçe, tescili yapmaktan kaçmabilecektir.
Kanımıza göre, Tapu Sicili Nizamnamesi 19,3 ve onun doğrultusun
daki Noterlik Kanunu 89 b i r düzen kuralını kapsamakta olup, tapu sicil muhafızı, tapuda işlem yapılmasına dayanak olacak miras tak
sim sözleşmesinin düzenleme şeklinde yapılmasını arayacaktır. A n cak, burada b i r düzen kuralı söz konusu olduğundan, âdi yazılı şekilde
yapılan ve maddî hukuk bakımından geçerli olan miras taksim söz
leşmesine dayalı olarak her nasılsa tescil yapılmışsa, yapılan bu tes
cil geçerli olacaktır.
Mirasçılar tarafından yapılan ve mirasçılık belgesi ve taksim sözleşmesiyle desteklenen talep üzerine, taşınmaz mülkiyetinin ya da taşınmaz üzerindeki sınırlı aynî hakkın doğrudan doğruya bireysel mirasçı adına tescili mümkündür; mirasçılar adına ara b i r tescil ya
pılması, bireysel mirasçı adına yapılacak tescilin bu i l k tescili izle
mesi gerekli değildir. Bununla birlikte, tapu kütüğünde boşluk kal
maması ve zincirlenmenin sağlanması için, "İktisap Sureti" sütununa
110 Selim Kaneti
"miras yoluyla intikal ve t a k s i m " ifadesinin konulması gereklidir.
Yapılan b u tescil kurucu nitelikte olup, mirasçıların iştirak halin
deki mülkiyetinden b i r mirasçının bireysel mülkiyetine geçişi sağla
maktadır.
Mirasçılardan b i r i veya b i r kaçı, miras taksim sözleşmesini ye
rine getirmekten kaçınırsa, aynen yerine getirilmesi talep ve dâva edilebilir. B u dâva sonucunda verilen olumlu kararın kesinleşmesi üzerine, miras taksim sözleşmesinin öngördüğü taşınmazlar ve ta
şınmazlar üzerindeki sınırlı aynî haklar üzerindeki bireysel haksa- hipliği gerçekleşmiş olur. B u kararın doğrultusundaki açıklayıcı tes
c i l M K . 642, I I ve T a p u Sicili Nizamnamesi 19,6 uyannca dâvaya taraf olan herbir mirasçı tarafından istenebilecektir.
Belirtmek gerekir k i , mirasçılar taksimden önce, mirasçılık bel
gesine dayalı olarak, iştirak halinde haksahibi olarak kendilerine ta
puya tescil ettirmişlerse, taksim sözleşmesine dayalı tescil aşamasın
da, taksim sözleşmesinden başka b i r kez daha mirasçılık belgesi ve
rilmesi gerekli değildir.
I V . E L D E N TAKSİM
Terekedeki taşınmazların, mirasçılar arasında b i r taksim söz
leşmesi olmaksızın, elden taksim yoluyla, mirasçıların bireysel mül
kiyetine geçirilmesi mümkündür. Bunun için, mirasçıların b u sıfat
larını mirasçılık belgesiyle kanıtlamaları ve hep b i r l i k t e , taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki sınırlı aynî hakkın mirasçılardan b i r i n i n veya b i r kaçının bireysel mülkiyetine geçirilmesini talep etmeleri ge
rekir. B u talep üzerine mirasçı adına bireysel olarak yapılan tes
c i l , kurucu niteliktedir. Mirasçıların iştirak halindeki haksahipliğin- den bireysel mülkiyete geçişi sağlamaktadır. Uygulamada çok rast
landığı üzere, mirasçıların b i r taksim sözleşmesine dayanmaksızın, taşınmaz üzerindeki iştirak halindeki haksahipliğinin müşterek mül
kiyete çevrilmesi hakkındaki taleplerinin de, elden taksimin b i r türü olarak değerlendirilmesi gerekir1 3.
¥ • • • ı • t
13) Elden taksim için bak. İMRE, a.g.e., s. 893 v d . ; K O C A Y U S U F - PAŞAOĞLU, a.g.e., s. 721 v d . ; T U O R / P I C E N O N I a.g.e, A r t - 634, N . 3 v d .
Miras H u k u k u Sözleşmeleri 111
§ 4. T A P U U Y G U L A M A L A R I B A K I M I N D A N MİRAS P A Y I N I N DEVRİNE İLİŞKİN
SÖZLEŞMELER
1. MİRAS P A Y I N I N DEVRİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME K A V R A M I V E ŞEKLİ
M K . 612. ve 613. maddeleriyle, mirasçı ya da muhtemel miras
çıya açılmış b i r terekedeki miras paymı veya açılmamış b i r terekede
k i beklenen miras hakkını b i r diğer mirasçı veya mirasçılara ya da üçüncü kişilere devir imkânını tanımış bulunmaktadır1 4.
M K . 612 uyarınca, açılmış b i r terekedeki miras payının diğer b i r mirasçıya veya mirasçılara devri sözleşmesinin geçerliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Öğretide egemen olan görüş uyarınca, b u hüküm, açılmış b i r terekedeki miras payının mirasçı olmayan üçüncü kişilere de devrine uygulanır1 5.
M K . 613 uyarınca, henüz açılmamış bir terekedeki beklenen miras hakkının devri, ancak mirasbırakanın iştirak ve muvafakati ile geçerlidir. Öğretide egemen olan görüş, açılmamış b i r terekedeki beklenen miras hakkının devrinin de yazılı şekle bağlı olduğudur1 3
J
H . AÇILMIŞ BİR TEREKEDEKİ MİRAS P A Y I N I N DİĞER BİR MİRASÇIYA DEVRİ
Açılmış b i r terekedeki miras payının diğer b i r mirasçıya veya mirasçılara d e v r i n i n hükmü çok tartışmalıdır1 7. B u görüşlerden, böyle b i r d e v r i n aynî, miras hakkı üzerinde doğrudan doğruya e t k i l i sonuç
lar doğuracağını savunanı kabul edilirse, devredenin miras hakkının devralana geçtiği, devredenin miras ortaklığından ayrıldığı sonucuna
14) Bak. ÖZAKMAN, Miras Payının Devrine İlişkin Sözleşmeler.
Doçentlik Tezi (yayınlanmamış), İstanbul 1982, s. 3/4.
15) ÖZAKMAN, a.g.e., s. 105/106 v d . 16) ÖZAKMAN, a.g.e-, s. 145 vd.
17) B u tartışma için bak. KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, a.g.e.. s. 553 vd.; İMRE, a.g.e., s. 870 vd.; ÖZAKMAN, a.g.e., s. 58 v d .
112 Selim Kaneti
varılabilir1 8. B u n u n sonucunda, miras payım devralan mirasçı veya mirasçılar, devredenin dışta bırakılması suretiyle mirasçılık belgesi
verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilirler. B u tür b i r mirasçılık belgesi istemine, M K . 537, 538 ve Velayet, Vesayet ve Miras Tü
züğünün 38. maddesi kıyas yoluyla uygulanmak gerekir. B i r diğeı deyişle, mirastan feragat halinde mirasçılık belgesi alınması için yap
tığımız açıklamalar1 0, miras payının b i r mirasçıya veya mirasçılara devrinde de kıyasen uygulanacaktır.
Miras payının b i r mirasçıya veya mirasçılara devri yalnız kişisel nitelikte sonuçlar yaratmaktaysa2 0, b u konuda, aşağıda I I I . altında yaptığımız açıklamalar aynen b u olasılığa uygulanacaktır.
I
I I I . AÇILMIŞ BÎR MİRAS P A Y I N I N ÜÇÜNCÜ KİŞİYE: DEVRİ V E AÇILMAMIŞ BEKLENİLEN BİR MİRAS
H A K K I N I N DEVRİ
Açılmış b i r miras payının üçüncü kişiye devri ve açılmamış bir terekedeki beklenilen miras hakkının devri ancak kişisel b i r t a lep hakkı yaratır. Devralan, devredene karşı sadece paylaştırma so
nucu ona düşecek değerlerin kendisine temlik edilmesi konusunda kişisel b i r talep hakkı kazanmış olur 2 1 .
B u durumda, devreden mirasçı, kendisine düşen değerlere pay
laştırma sonucunda bireysel olarak kavuştuktan sonra, miras payı
nın devri sözleşmesine dayalı olarak, kendisine isabet eden taşın
mazların mülkiyetinin ve taşınmazlar üzerindeki sınırlı aynî hakların devralanın adına tescilini talep edecektir. B u talebin dayanağı olan miras payının devri sözleşmesinin tapu sicil muhafızlığına verilmesi
gerekir. Medenî Kanuna göre sözleşmenin geçerliği âdi yazılı şekle bağlı ise de, tapu sicil muhafızının b i r düzen ilkesi olarak, işlemin
resmî b i r belgeyle kanıtlanmasını isteyebileceği kanısındayız ( M K . 924).
f 1 • 1 1 " ™
18) KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, a.g.e., s. 553.
19) Bak. § 2, I V .
20) KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, a.g.e., s. 554/555'te yer alan açıkla
malara bakınız.
21) KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, a.g.e., s. 550; ÖZ A K M A N ( a.g.e,, s. 274 v d .