INTES
TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI
KASIM İNŞAAT SEKTÖRÜ
RAPORU
GİRİŞ:
Ülkemiz gelişen, buna bağlı olarak ihtiyaçları artan bir ülke konumundadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, gelişimin ana eksenini ise kaçınılmaz olarak “inşaat” oluşturmaktadır. Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı “inşaat”la atılmaktadır. Geleceğe güvenle yürüme kararlılığında olan bir ülke, bu yürüyüşüne hiç şüphe yok ki “inşaat”la başlayacaktır.
Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir.
İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200 den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olup, bu yaygın etki, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir.
İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ortalama yeni bir evde 150 farklı meslek kolunu ilgilendiren 23.000 parça bulunmaktadır. Hiçbir ekonomik faaliyetin bu kadar çok doğrudan ya da dolaylı etki doğurma gücü olmadığı dikkate alındığında sektörün lokomotif gücünün, gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilemez değeri daha açık olarak ortaya çıkmaktadır.
İnşaat sektörünün gelişmesinde hükümet politikalarının, uluslararası kredi kuruluşlarının, politika ve ekonomiyi etkileyen kararlarının doğrudan etkisi bulunmaktadır. Yatırım kararını veren ya da onu finanse eden otoritenin tercihi bu alanda faaliyette bulunan firmaları doğrudan etkilemektedir.
Yüksek oranlı - istikrarlı büyüme ve beraberinde istihdam yaratma ihtiyacı her zamankinden daha fazla olan Türkiye ekonomisi için, inşaat sektörünün önemi her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.
SEKTÖRÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
MİLLİ GELİR VE BÜYÜME
Ülkemiz bugün güçlü ekonomiye geçiş sürecindedir. G-20’nin de üyesidir. OECD verilerine göre, 2017 yılında Türkiye, Çin ve Hindistan’dan sonra en yüksek büyüme oranına sahip üçüncü ülke olacaktır.
Türkiye son dönemde büyüme performansını sürdürmüştür. Bu kapsamda ekonomideki gelişmeler aşağıda tablolarda belirtilmektedir:
Sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla ve inşaat sektörü gelişme hızları-İktisadi faaliyet kollarına ve 1998 temel fiyatlarına göre veriler şöyledir:
YILLAR GSYİH GELİŞME HIZI (%) İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN GELİŞME
HIZI (%)
2005 8.4 9.3
2006 6,9 18.5
2007 4,7 5,7
2008 0,7 -8,1
2009 -4,8 -16,3
2010 9,2 18,3
2011 I. Çeyrek 12,4 15,7
2011 II. Çeyrek 9,3 13,5
2011 III. Çeyrek 8,7 10,7
2011 IV. Çeyrek 5,3 7,1
2011 Yıllık 8,8 11,5
2012 I. Çeyrek 3,3 2,5
2012 2. Çeyrek 2,9 -0,7
2012 3. Çeyrek 1,6 -0,8
2012 4. Çeyrek 1,4 1,5
2012 Yıllık 2,2 0,6
2013 1. Dönem 2,9 7,1
2013 2. Dönem 4,5 5,8
2013 3. Dönem 4,3 7,6
2013 4. Dönem 4,4 8,6
2013 Yıllık 4,0 7,0
2014 1. Dönem 4,3 5,2
2014 2. Dönem 2,1 2,6
2014 6 aylık 3,3 3,8
Ekonomimiz iç ve dış dinamiklerden kaynaklanan önemli dalgalanmalar olmaktadır. Şöyle ki İnşaat sektörü 2001 krizinin ardından hızla küçülmüştür. Ancak 2002 yılından itibaren uygulanan istikrar programı ile toparlanma sürecine girmiştir. 2004-2006 yılları arasında sektör rekor oranda büyüme göstermiştir. 2006 yılında yüzde 18,5 büyümeye ulaşmış ancak 2007 yılından itibaren tekrar durgunluk sürecine girmiştir.
2007 yılında konut talebindeki azalma, seçim dönemi ve ekonomik ve siyasi belirsizlikler durgunluk döneminde etkili olmuştur. 2006’daki yüksek performanslı büyümenin ardından sektör 2007 yılında yüzde 5,7 oranında ancak büyüyebilmiştir.
2007 yılı Ağustos ayında ABD’deki mortgage krizi ile başlayan finansal kriz, 2008 yılı Eylül ayından itibaren daha da derinleşerek global ölçekte bir ekonomik krize dönüşmüştür. Ülkemizde de 2007 yılında başlayan durgunluk 2008 yılında ekonomide çarkların tersine dönmesine yol açmıştır.
Küresel krizinden ve ekonomik daralmadan en çok etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörü gelmiştir. 2008 yılını, inşaat sektörü yüzde 8,1 küçülme ile tamamlamıştır. 2009 yılına kriz beklentisi ile başlanılması inşaat sektörünü negatif yönde etkilemiştir. Özel sektör yatırımlarının durma noktasına gelmesi ile sektör ilk çeyrekte 18,6, ikinci çeyrekte 21,1, üçüncü çeyrekte 18,3, dördüncü çeyrekte ise 6,6 oranında küçülmüştür. Böylece yıllık bazda 16,3 oranında küçülme görülmüştür.
2010 yılında ekonomide alınan önlemler ile bir önceki yılda görülen küçülmeye rağmen sektör yüksek oranlı büyüme performansı sergilemiştir. 2010 birinci çeyreğinde yüzde 8,3 büyüyen sektör, ikinci çeyrekte 20,4 oranında büyümüştür. Sektör son dönemde de büyüme ivmesini devam ettirerek yüzde 22,1 oranında büyüme performansı sergilemiştir. Dördüncü dönemde 17,5 büyüyen inşaat sektörü 2010 yılını 18,3 oranında büyüme performansı ile kapamıştır.
İnşaat sektörü 2011 yılının ilk altı ayında da yüksek oranlı büyümesini sürdürmüştür. Birinci çeyrekte 15,7, ikinci çeyrekte 13,5 oranında büyüme performansı göstermiştir. Üçüncü çeyrekten sonra büyüme oranlarında nispi olarak yavaşlama olmuştur. İnşaat sektörü 2011 üçüncü çeyreğinde 10,7 oranında büyürken, 2011 dördüncü çeyreğinde 7,1 oranında büyüme performansı sergileyebilmiştir.
Kamu sektörü inşaat harcamalarındaki daralma ve özel sektör tüketim harcamalarının azalması inşaat sekörünün küçülmesinde etkili olmuştur.
Bütün dünyada ekonomik krizin en yoğun hissedildiği ve siyasi istikrarsızlığın yaşandığı 2012 yılında, inşaat sektörü de Türk ekonomisinde yaşanan bu daralmadan doğal olarak etkilenmiştir. Türk ekonomisinin lokomotif sektörü olan ve 2011 yılında %11,3 büyüyen inşaat sektörü, 2012 yılının 9 ayında %1 büyümüştür. Dokuz aylık dönemde konut satışlarında %2,35 düşüş yaşanmıştır. Sektördeki daralma ve artan maliyetler sektörün aktörlerini de olumsuz etkilemiştir. 2011 yılında çok ciddi bir yükselişe imza atan inşaat sektörünün 2012 yılında gerçekleşen büyüme oranı %0,6 olabilmiştir.
2012 yılındaki durgunluğun ardından inşaat sektörü 2013 yılının ilk çeyreğinde yeniden atağa kalkmıştır. Sektör 2013 yılının başından itibaren hızla toparlanmış ve yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde Türkiye ortalamasının üzerinde büyümüştür. 2013 yılı dördüncü çeyreğinde inşaat sektörü %6,2 oranında büyürken yıllık büyüme oranı %7,1 oldu. Sektör birinci çeyrekte %5,8, ikinci çeyrekte %7,6, üçüncü çeyrekte %8,6 oranında büyüdü.
Bu veriler ile sektörün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla İçerisindeki payı 2013 yılında %6,0 olmuştur.
Son açıklanan verilere göre 2014 yılında kamu ve özel sektör tüketim ve yatırım harcamaları daralmış, dolayısıyla genel ekonomik verilerde büyüme sınırlı olmuştur.
Türkiye ekonomisi 2014 yılının ikinci çeyreğinde %3,3'lük büyümeyle üst üste tam 19
çeyrektir büyüme trendini devam ettirmiştir.
Dünya ekonomisindeki çalkantılardan ve Dolar ve Euro kurlarındaki artışlardan inşaat sektörü de etkilenmiş ve düşük tempolu bir büyüme göstermiştir.
Son açıklanan verilere göre 2013 yılında inşaat sektörü ikinci çeyrekte %7,5 oranında büyürken 2014 yılının aynı döneminde %2,6 oranında büyümüştür. Sektör birinci çeyrekte
%5,1 oranında, altı aylık dönemde ise %3,8 oranında büyüme performansı göstermiştir
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Gelişme Hızları / Sabit Fiyatlar ile /1.000 TLSektörel Payları Büyüme Hızı
2005 83.485.590,6 5 250 284 280 5,8 9,3
2006 90.499.730,9 6 220 955 208 6,4 18,5
2007 96.738.320,2 6 573 647 371 6,5 5,7
2008 101.254.625,5 6 040 811 447 5,9 -8,1
2009 101.921.729,9 5 067 195 910 5,2 -16,1
2010 97.003.114,4 5 996 258 124 5,7 18,3
2011 105.885.643,9 6 688 256 631 5,8 11,5
2012 115.174.724,2 6 726 223 560 5,7 0,6
2013 122 476 094 7 198 092 432
6,0 7,0
2014 Altı aylık 60 135 451 3 597 086 6,0 1,8
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
İnşaat sektörünün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içerisindeki payının önemli olduğu bilinmektedir. Cari fiyatlarla 2007’de inşaat sektörün GSYİH içerisindeki payı %4,9 olmuştur. 2009 yılında ise sektörün milli gelir içerisindeki payı %3,8’e düşmüştür. 2010 yılında ekonominin gelişme trendi içerisinde olması ve büyük inşaat projeleri nedeniyle sektörün payı yeniden artarak %4,1 olurken, 2011 yılında 4,5, 2012 yılında 4,4 olmuştur. 2013 yılında ise sektör milli gelirden %6,0 oranında pay alabilmiştir.
2014 yılı birinci çeyrekte sektörün Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisindeki payı %4,7 olmuştur .
Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumları /1.000 TL (Harcamala Yöntemiyle GSYİH Gelişme Hızı, (Sabit Fiyatlarla) Yıllar Gayri Safi
Sabit Sermaye Oluşumu
Kamu Sektörü
Makine- Teçhizat
İnşaat Özel Sektör
Makine teçhizat
İnşaat
2013 30.227.888 5.881.288 1.212.557 4.668.730 27.346.600 16.629.125 7.715.475 2013 1.
Çeyrek
7.017.528 1.124.147 130.781 993.366 5.893.380 3.999.675 1.893.705
2013 2.
Çeyrek
7.812.805 1.435.885 223.546 1.211.339 6.377.919 4.500.769 1.877.150
2013 3.
Çeyrek
7.395.228 1.469.206 249.499 1.219.707 5.926.021 3.949.102 1.979.919
2013 4.
Çeyrek
8.002.328 1.853.049 608.731 1.244.318 6.149.279 4.179.579 1.689.700
2014 6 aylık
14.543.181 2.627.895 323.475 2.304.420 11.915.287 7.976.721 3.938.566
2014 1.
Çeyrek
7.006.994 1.205.625 128.540 1.077.085 5.801.369 3.819.815 1.981.553
2014 2.
çeyrek
7.536.188 1.422.270 194.935 1.227.334 6.113.918 4.156.906 1.957.012
2014 6 aylık değişim oranları
-1,9 2,7 -8,7 4,5 -2,9 -6,2 4,4
Kaynak: TÜİK, Ulusal Hesaplar Bülteni
2013 yılında Özel sektör tüketim harcamaları artış kaydederek, ekonomik büyümede etkin olmuştur.
Sabit fiyatlarla hane halklarının nihai tüketim harcamaları 2013 yılında %4,6 oranında artarken devletin nihai tüketim harcamaları %5,9 arttı.
Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu
Gayri safi sabit sermaye oluşumu 2013 yılı dördüncü çeyreğinde sabit fiyatlarla %6,4 artarken, yıllık bazdaki artış %4,3 oldu
Gayri Safi Sabit Sermaye oluşumu içerisinde kamu sektörü harcamaları yıllık %22,9 oranında artmıştır. Kamu harcamaları içerisinde Makine ve Teçhizat %3,9 oranında artarken, inşaat harcamaları %29,1 oranında artmıştır.
Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu 2012 yılında %4,9 düşen özel yatırım, 2013'de %0,7 oranında arttı ancak büyümeye katkısı yalnızca %0,1 puan oldu.
2014 Yılı ilk altı aylık verileri
Gayri safi sabit sermaye oluşumu değeri 2014 yılı ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla %10,1’lik artışla 90 500 Milyon TL, sabit fiyatlarla %3,5’lik azalışla 7 536 Milyon TL oldu.
2014 yılı için olumsuz beklentiler yatırım harcamalarına da yansımış gözükmektedir. TÜİK verilerine göre kamu sektörü yatırım harcamalarında düşüş yılın ilk çeyreğinde %0,2 olurken, bu düşüş eğilimi ikinci çeyrekte hızlanarak %3,5 oranına yükseldi ve kamu yatırımlarında altı aylık gerileme %1,9 oldu.
Kamu sektörü inşaat yatırımları birinci çeyrekte %8,4 oranında artarken, ikinci çeyrekteki artış 1,3 düzeyi ile sınırlı kaldı.
Özel sektör yatırım harcamaları 2014 yılının ilk çeyreğinde %1,6 küçülürken, ikinci çeyrekte %4,1 azaldı. Özel sektör yatırımlarında ağırlık inşaat sektörü oldu, ikinci çeyrekte inşaat yatırımları %4,3 oranında arttı.
İŞGÜCÜ VERİLERİ
İnşaat Sektörü İstihdamı
Ağustos 2014 döneminde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2014 yılı Ağustos döneminde 2 milyon 944 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise %10,1 seviyesinde gerçekleşti.
Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı 2014 yılı Ekim döneminde
%36,4 olarak gerçekleşti. Bu oran tarım sektöründe %83,9 iken, tarım dışı sektörlerde %22,9 oldu.
Sosyal güvenlik kapsamında olmayan ücretli ve yevmiyeli çalışanların oranı %19,5 oldu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre değişim göstermeyerek %50,5 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerde en fazla artış 46 bin kişi ile hizmet sektöründe gerçekleşti.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlerin sayısında 2014 yılı Ağustos döneminde, bir önceki döneme göre 11 bin kişilik azalış gerçekleşti. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek %10,4 oldu.
Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre Ağustos döneminde inşaat sektöründe 1.851 kişi istihdam edilmiştir. Sektörün istihdam içerisindeki payı %7,5 düzeyindedir. 2013 yılı sonu itibari ile sektörde çalışanların %40’i kayıt dışıdır.
Toplam İstihdam ve İnşaat Sektörü Verileri Yıllar Tarım Dışı
İstihdam/kişi
İnşaat Sektörü/ kişi İnşaat Sektörü/Tarım Dışı İstihdam
2005 15.553.000 1.171.000 7,53%
2006 15.241.000 1.189.000 7,80%
2007 15.588.000 1.224.000 7,85%
2008 15.959.000 1.125.000 7,00 %
2009 16.324.000 1.297.000 7,94 %
2010 17.082.000 1.442.000 8,44 %
2011 18.079.000 1.512.000 8,36 %
2012 19.080.000 1.647.000 8,63 %
2013 19.755.000 1.753.000 8,87 %
2013 Ağustos 19.449.000 1.857.000 9,54 %
2014 Ağustos 20.498.000 1.964.000 9,95 %
Kaynak: TUİK hane halkı işgücü istatistikleri,
İnşaat sektöründe istihdam rakamlarının görünümü
2012 yılıİktisadi faaliyet koluna ve Meslek grubuna göre istihdam edilenler/
( 1000 kişi)
İnşaat ve bayındırlık işleri Toplam
Kanun yapıcılar üst düzey yöneticiler ve müdürler
94 1.911
Profesyonel meslek mensupları 39 1.931
Yardımcı profesyonel meslek mensupları
58 1.575
Büro ve müşteri hizmetlerinde çalışan elemanlar
54 1.736
Hizmet ve satış elemanları 17 3.181
Nitelikli
tarım,hayvancılık,avcılık,ormancılık ve su ürünlerinde çalışanlar
0 4.868
Sanatkarlar ve ilgili işlerde çalışanlar 876 3.208
Tesis ve makina operatörleri ve montajcılar
154 2.539
Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar
416 3.872
Toplam 1.709 24.821
2013 yılı
İktisadi faaliyet koluna ve İşteki duruma göre istihdam edilenler/ ( 1000 kişi)
İnşaat ve bayındırlık işleri
Toplam
Ücretli veya maaşlı 1,469 16,353
İşveren 110 1,182
Kendi hesabına 185 4,773
Ücretsiz aile işçisi 18 3,217
Toplam 1,782 25,524
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
2013 yılı
İktisadi faaliyet koluna ve Eğitim durumuna göre istihdam edilenler/ ( 1000 kişi)
İnşaat ve bayındırlık işleri
Toplam
Okuma-yazma bilmeyen 35 1,11
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen 120 1,113
İlkokul 724 8,784
Ortaokul veya dengi meslek okul 194 2,048
Genel lise 159 2,609
Lise dengi meslek okul 153 2,524
Yüksekokul veya fakülte 150 4,831
İlköğretim 247 2,505
Toplam 1,782 25,524
2013 yılında
İktisadi faaliyet koluna ve Sosyal güvenlik kurumuna kayıtlılığa göre istihdam edilenler
İnşaat ve Bayındırlık İşleri Toplam
Kayıtlı Değil 715 9,379
Kayıtlı 1,067 16,145
Toplam 1,782 25,524
İnşaat Sektörü Ciro ve Üretim İndeksleri İnşaat Sektöründe Ciro % 4,6 arttı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi 2013 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %5,4 oranında azaldı.
Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %0,9 oranında azalmıştır.
2013 yılında bir önceki yıla göre ise %10,9 oranında arttı.
2014 yılı birinci dönem verilerinde yaşanan gelişmeler ise şöyle:
İnşaat ciro endeksi
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi, 2014 yılı I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %16,1 oranında artarken, ikinci çeyrekte 5,9oranında azaldı.
Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %32,0 oranında artarken, ikinci çeyrekte %0,7 oranında artış gösterdi.
Üç Aylık İnşaat Sektörü Ciro Endeksi ve Değişim Oranları,
Takvim etkisinden arındırılmış ciro endeksi
Ġnşaat
tipleri Yıl
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ciro endeksi
Endeks Çeyreklik değişim (%)
Çeyrek - Çeyrek
I II III IV I II III IV
2011 105,3 105,8 105,1 108,6 6,2 0,4 -0,6 3,3
Toplam 2012 105,4 109,9 114,3 123,3 -2,9 4,2 4,1 7,8
2013 121,7 131,3 134,9 131,6 -1,2 7,8 2,7 -2,4
2014 144,2 135,7 9,5 -5,9
2011 110,7 113,4 106,6 116,1 11,2 2,4 -6 8,9
Bina 2012 113,2 114,2 121,8 133,6 -2,5 0,9 6,7 9,7
2013 123,5 133,4 143,5 133,7 -7,6 8 7,6 -6,8
2014 156,8 147 17,3 -6,2
2011 95 100,4 104,5 101,7 -4,4 5,7 4,1 -2,6
Bina dışı 2012 92,5 103,6 104,2 111,8 -9 12 0,5 7,3
2013 114,6 123,2 119,6 119,2 2,5 7,6 -3 -0,3
2014 133,1 112,1 11,7 -15,8
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, İnşaat Ciro ve Üretim Endeksleri haber bülteni
ÜRETİM ENDEKSİ
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi 2013 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1,2 oranında azaldı.
Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,0 oranında artarken,
2013 yılında bir önceki yıla göre ise %7,5 oranında arttı. Bu dönemde bina endeksi yıllık ortalama artışı 3,4 oranında artarken, bina dışı üretim endeksi 23,5 oranında arttı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi, 2014 yılı I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1,1 oranında artarken, ikinci çeyrekte 0,3 oranında artış gösterdi.
Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine
göre %6,1 oranında artarken yılın ikinci çeyreğinde 2,9 oranında arttı.
Ġnşaat
tipleri Yıl
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Ġnşaat Üretim Endeksi
Endeks Çeyreklik değişim (%)
Çeyrek - Çeyrek -
I II III IV I II III IV
2011 108,6 110,7 112,4 113,6 3,6 2 1,5 1,1
Toplam 2012 110,5 110,5 112,5 115,3 -2,7 0 1,8 2,5
2013 117,5 119,7 121,8 122,8 1,9 1,9 1,7 0,9
2014 124 124,3 0,9 0,3
2011 111,5 115,3 116,7 117,1 4,4 3,4 1,2 0,3
Bina 2012 116,5 116,1 115,9 117,5 -0,5 -0,3 -0,2 1,3
2013 118 119,5 121,2 121,7 0,5 1,3 1,4 0,4
2014 123,1 124 1,2 0,7
2011 96 97,1 100,4 94,5 -7,4 1,2 3,4 -5,9
Bina dışı 2012 90,4 97,6 100,9 103,7 -4,4 8 3,4 2,8
2013 120,1 121,2 121,1 126 15,8 1 -0,1 4,1
2014 131,4 122,7 4,3 -6,6
KONUT SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER
Yapı Ruhsatı Verileri
2013 yılında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların bina sayısı
%11,9, yüzölçümü %10,0, değeri %15,6, daire sayısı %8,4 oranında arttı.
2012 yılında Yapı Ruhsatı verilen bina sayısı 104.151 iken, 2013 yılında 116.525 oldu.
Kullanım amaçlarına göre yapı ruhsatı verilen binalardan, İki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar %10,5 “ikamet amaçlı binalar dışındaki diğer binalar” gurubunda %11,7 oranında artış olmuştur.
Bir önceki döneme göre en fazla artış gösteren bina türü %33,6 ile ofis binalarında olmuş, %26,3 oranındaki artış ile Kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izlemiştir.
2014 yılı verileri
2014 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı %25,6, yüzölçümü %39,2, değeri %54,4, daire sayısı %33,3 oranında arttı.
2013 yılının ilk dokuz ayında Yapı Ruhsatı verilen bina sayısı 87.163 iken, 2014 yılının aynı döneminde 109.481 oldu.
Kullanım amaçlarına göre yapı ruhsatı verilen binalardan, İki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar %20,5 “ikamet amaçlı binalar dışındaki diğer binalar” gurubunda % 39,4 oranında artış olmuştur.
Bir önceki döneme göre en fazla artış gösteren bina türü %66,7 ile ofis binalarında olmuş,
%51,8 oranındaki artış ile Trafik ve iletişim binaları izlemiştir.
Bina Sayısı Yüzölçümü (m²)
Değer (TL)
Daire sayısı
2004 75 495 69 719 611 24 108 198 467 330 446
2005 114 254 106 424 587 40 529 421 744 546 618
2006 114 204 122 909 886 56 195 862 967 600 387
2007 105 865 124 132 360 61 709 610 627 581 696
2008 95 193 103 846 233 59 006 449 177 503 565
2009 92 342 100 726 544 54 367 862 313 518 475
2010 141 371 178 776 701 103 256 212 659 916 504
2011 101 900 123 621 864 80 755 662 747 650 127
2012 104.151 152.952.913 101.339.464.571 750.922
2013 116.525 168.207.842 121.339.464.571 814.031
2013 Ocak-Eylül Ddönemi
87.163 124.342.080 88.936.725.104 607.277
2014 Ocak-Eylül Dönemi
109.481 173.126.100 137.328.440.125 809.597
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
Yapı Kullanma İzin Belgesi
2013 yılında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların bina sayısı %24,1, yüzölçümü %28,3, değeri %36,6, daire sayısı %27,8 oranında artmıştır.
2013 yılında Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen bina sayısı 94.750 iken, 2013 yılında 117.690 olarak artış olmuştur.
Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen bina türlerinde Bir önceki döneme göre en fazla artış gösteren bina türü ise %110,9 oran ile otel ve benzeri inşaatlarda olmuştur. Bu bina türlerinde 2012 yılındaki 29,2 oranında azalış olmuştur.
2014 yılı verileri
Kullanım amaçlarına göre yapı ruhsatı verilen binalardan, İki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar %20,5 “ikamet amaçlı binalar dışındaki diğer binalar” gurubunda % 39,4 oranında artış olmuştur.
Bir önceki döneme göre en fazla artış gösteren bina türü %66,7 ile ofis binalarında olmuş,
%51,8 oranındaki artış ile Trafik ve iletişim binaları izlemiştir.
Bina Sayısı Yüzölçümü (m²)
Değer (TL)
Daire sayısı
2004 40 792 31 028 172 10 306 575 645 164 994
2005 64 126 50 324 600 18 445 263 149 249 816
2006 73 383 57 207 320 25 050 689 452 295 389
2007 67 913 63 150 147 30 296 766 701 325 330
2008 76 069 70 957 036 39 002 256 405 357 286
2009 94 772 94 567 729 49 356 423 320 469 981
2010 81 952 85 438 877 47 465 954 812 429 591
2011 98 339 105 650 512 66 953 825 400 556 769
2012 94.750 103 877 581 69 053 133 627 546 672
2013 117 619 133 264 078 94 316 003 707 698.571
2013 Ocak-Eylül dönemi 82.672 95.674.375 67.351.357.909 507.244 2014 Ocak-Eylül dönemi 95.698 112.266.889 87.365.798.864 568.570
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
Yapi Sahipliğine Göre Yapilacak Yeni Ve Ilave Yapilar
2005 ve 2013 yılları arası dağılım aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Yıl Toplam Özel sektör Yapı kooperatifi Devlet sektörü
2005 Yapı sayısı 114 254 102 802 6 809 4 643
Yüzölçümü m2 106 424 587 87 973 288 7 218 013 11 233 286
Değer-TL 40 529 421 744 33 410 483 846 2 777 802 354 4 341 135 544
2006 Yapı sayısı 114 204 105 206 6 005 2 993
Yüzölçümü m2 122 909 886 102 733 264 10 798 286 9 378 336
Değer TL 56 195 862 967 47 031 892 287 4 891 295 986 4 272 674 694
2007 Yapı sayısı 106 659 96 840 5 194 4 625
Yüzölçümü m2 125 067 023 105 763 741 8 308 582 10 994 700
Değer TL 61 300 286 560 51 846 694 149 3 974 329 977 5 479 262 434
2008 Yapı sayısı 95 193 85 175 3 556 6 462
Yüzölçümü m2 103 846 233 82 567 705 6 084 524 15 194 004
Değer TL 59 006 449 177 46 943 638 432 3 432 728 485 8 630 082 260
2009 Yapı sayısı 92 342 81 839 5 526 4 977
Yüzölçümü m2 100 726 544 79 963 328 6 936 646 13 826 570
Değer TL 54 367 862 313 43 186 496 663 3 692 214 873 7 489 150 777
2010 Yapı sayısı 132 589 119 377 6 114 7 098
Yüzölçümü m2 166 999 697 136 620 755 10 127 419 20 251 523
Değer TL 96 438 036 831 78 878 371 222 5 869 643 710 11 690 021 899
2011 Yapı sayısı 101.900 94.148 1.591 6.161
Yüzölçümü m2 123.621.864 103.901.551 2.942.059 16.778.254
Değer TL 80.755.662.747 67.892.867.626 1.867.494.324 10.995.300.797
2012 Yapı sayısı 104.151 96.060 1.411 6.680
Yüzölçümü m2 152.952.913 123.545.315 2.589.507 26.818.091
Değer TL 104.964.630.420 84.399.969.059 1.772.671.386 18.791.989.975
2013 Yapı sayısı 116.525 106.621 3.248 6.656
Yüzölçümü m2 168.207.842 140.067.332 3.807.591 24.332.919
Değer TL 121.339.464.571 100.975.574.765 2.695.765.235 17.668.124.571
Konut Satış İstatistikleri
YILLAR SAYI
2010 607.098
2011 708.275
2012 701.621
2013 1. Dönem 96.092
2013 2. Dönem 106.035
2013 3. Dönem 293.318
2013 4.Dönem 282.835
2014 Temmuz 85.101
Ocak-Ekim 2013 76,344
Ocak- Ekim 2014 95.645 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
Türkiye genelinde konut satışları 2014 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %25,3 oranında artarak 95 645 oldu.
Konut satışlarında, İstanbul 17 240 konut satışı ile en yüksek paya (%18) sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 10 549 konut satışı (%11) ile Ankara, 5 772 konut satışı (%6) ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 15 konut ile Ardahan, 18 konut ile Hakkari ve 41 konut ile Bayburt oldu.
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %30,8 oranında artış göstererek 34 451 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı %36 oldu.
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %24,8 artış göstererek 51 146 oldu.
Yabancılara konut satışında 5.486 konut ile Antalya ilk sırada yer almış olup, Ocak-Ekim 2013
yılında 9.284 adet konut satılmış, Ocak-Ekim 2014 yılında 19.469 adet konut satılmıştır.
BÜTÇE VE YATIRIMLAR
Bütçe Ve Vergi Gelirleri
Yıllar Vergi Gelirleri / Bin TL
2005 119.627.000
2006 137.480.292
2007 158.152.898
2008 168.109.000
2009 172.416.575
2010 210.532.000
2011 253.765.000
2012 278.751.000
2013 326.125.000
2014 Ocak-Eylül
286.575.000
Kaynak: Maliye Bakanlığı Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu
2012 yılı Aralık ayında bütçe gelirleri 28 milyar 76 milyon TL iken 2013 yılının aynı ayında yüzde 15,6 oranında artarak 32 milyar 458 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
2012 yılı Ocak-Aralık döneminde bütçe gelirleri 332 milyar 475 milyon TL iken 2013 yılının aynı döneminde yüzde 17,1 oranında artarak 389 milyar 441 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
2013 yılı Ocak-Aralık dönemi vergi gelirleri tahsilatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 oranında artarak 326 milyar 125 milyon TL olmuştur.
2013 yılı Ocak-Aralık döneminde genel bütçe vergi dışı diğer gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,7 oranında artarak 49 milyar 980 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
2013 yılı Ocak-Ekim döneminde bütçe gelirleri 320 milyar 64 milyon TL iken 2014 yılının aynı döneminde %8,6 oranında artarak 347 milyar 679 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
2014 yılı Ocak –Ekim dönemi vergi gelirleri tahsilatı ise geçen yılın aynı dönemine göre % 7,6 oranında artarak 286 milyar 575 milyon TL olmuştur.
Merkezi Yönetim Bütçesi Gelişmeleri
Merkezi yönetim bütçesi 2012 yılı Aralık ayında 16 milyar 77 milyon TL açık vermiş iken 2013 yılı Aralık ayında 17 milyar 208 milyon TL açık vermiştir.
Merkezi yönetim bütçesi 2012 yılı Ocak-Aralık döneminde 29 milyar 412 milyon TL açık vermiş iken bu yılın aynı döneminde 18 milyar 449 milyon TL açık vermiştir
2013 yılı Ocak-Aralık döneminde faiz dışı fazla ise 31 milyar 537 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
2012 yılı Ocak-Aralık döneminde faiz hariç bütçe giderleri 313 milyar 471 milyon TL olarak
gerçekleşmiş iken 2013 yılının aynı döneminde yüzde 14,2 oranında artarak 357 milyar 904 milyon TL olmuştur.
2014 yılı Ocak-Ekim döneminde faiz hariç bütçe giderleri 281.481milyon TL olarak gerçekleşmiş iken 2014 yılının aynı döneminde %12,7 oranında artarak 317,347 milyon TL olmuştur.
Bütçe Giderleri ve Yatırımların Bütçe İçindeki Payı
2013 yılı Ocak-Aralık döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 407 milyar 890 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
Personel giderleri, 2013 yılı Ocak-Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 oranında artarak 96 milyar 237 milyon TL olmuştur.
2013 yılı Ocak-Aralık döneminde sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 oranında artarak 16 milyar 305 milyon TL olmuştur.
Sonuç olarak personel giderleri ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi için yapılan toplam harcamalar, 2013 yılı Ocak-Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 11 milyar 351 milyon TL artmıştır.
2013 yılı Ocak-Aralık döneminde sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,7 oranında artışla 71 milyar 793 milyon TL transfer yapılmıştır. Aynı dönemde sosyal güvenlik primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından ödenmesi amacıyla yapılan transfer tutarı ise 7 milyar 301 milyon TL’dir.
2014 yılı Ocak -Ekim döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 362 milyar 620 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
Personel giderleri 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre %14,9 oranında artarak 93 milyar 909 milyon TL olmuştur.
2014 yılı Ocak-Ekim döneminde sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri ise geçen yılın aynı dönemine göre % 16,9 oranında artarak 15 milyar 667 milyon TL olmuştur.
2014 yılı Ocak-Ekim döneminde sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,3 oranında artışla 67 milyar 690 milyon TL transfer yapılmıştır. Aynı dönemde sosyal güvenlik primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından ödenmesi amacıyla yapılan transfer tutarı ise 7 milyar 150 milyon TL’dir
Sermaye Giderleri
2013 yılı Ocak-Aralık döneminde başlangıç ödeneği 33 milyar 489 milyon olan sermaye gideri 43 milyar 609 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Böylece sermaye gideri başlangıç ödeneğinin %130,2’si olarak geçekleşmiş ve bir önceki döneme göre değişim oranı %26,9 oranında artış göstermiştir.
2014 yılı Ocak-Haziran döneminde 13 milyar 908 milyon TL sermaye gideri yapılmış olup, gerçekleşme oranı %28,4 olmuştur.
Yıllar Başlangıç Ödenek /TL Gerçekleşmeler/TL Sermaye Giderleri Bütçe Payı %
2005 10.070.000.000 9.805.000.000 5,4
2006 12.451.901.000 12.097.000.000 6,5
2007 12.103.930.000 13.003.980.000 6,4
2008 11.775.030.000 18.516.000.000 7,7
2009 14.838.999.000 19.847.283.000 6,3
2010 18.924.425.000 25.907.000.000 8,8
2011 21.698.000.000 30.697.000.000 7,1
2012 21.698.000.000 34.185.000.000 9,4
2013 33.489.000.000 43.609.000.000 10,6
2014 Ocak - Ekim 43.609.000.000 30.921.000.000 8,5
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı
Sektörler İtibariyle Yatırım Kalemlerinin Dağılımı
2014 yılı Yatırım Programı verilerinde belirtildiği üzere; 2013 Yılı Yatırım Programında yer alan 2.737 projenin 11 milyar TL tutarındaki 691 adedi yıl içinde başlanıp bitirilmesi programlanan yıllık projelerden oluşmaktadır. Ayrıca 2013 yılında toplam proje tutarı 9,3 milyar TL, 2013 yılı ödeneği 1,5 milyar TL olan 265 yeni çok yıllı proje yatırım programına dâhil edilmiştir.
2013 Yılı Yatırım Programında 2.737 projeye yapılan 45,6 milyar TL tutarındaki tahsis içinde yüzde 29,6 oranındaki payla ulaştırma-haberleşme sektörü ilk sırayı almış, bunu yüzde 17,2’yle eğitim, yüzde 12,5’le tarım, yüzde 9,4’le enerji ve yüzde 6,9’la sağlık sektörü izlemiştir. 2013 yılı kamu yatırım tahsisleri içinde madencilik, imalat, turizm ve konut sektörlerinin toplam payı yüzde 7,5 olurken, diğer kamu hizmetlerinin payı yüzde 16,8 olmuştur.
2013 Yılı Yatırım Programına göre, tamamlanmak üzere kalan proje stoku büyüklüğü 216 milyar TL’dir. Bu durumda, 2013 yılı ödeneklerinin tamamının harcanacağı, kamu yatırımları için sonraki yıllarda da 2013 yılı düzeyinde ödenek ayrılacağı ve Programa yeni proje alınmayacağı varsayımıyla, mevcut stokun tamamen bitirilebilmesi için 2013 yılı sonrasında 3,7 yıllık bir süre gerekmektedir.
2013 yılı, proje tutarına oranla en yüksek seviyede kamu yatırım ödeneğinin tahsis edildiği yıl olmuştur. Yıl içinde verilen ilave ödeneklerle, proje tutarına oranla ayrılan ödenek seviyesi daha da artırılmış ve proje stokunun ortalama tamamlanma süresi daha düşük seviyelere çekilmiştir.
2013 yılında tahsis edilen 45,6 milyar TL tutarındaki yatırım ödeneğinin yüzde 72,3’üne karşılık gelen 33 milyar TL tutarındaki merkezi yönetim bütçesi yatırımlarından en büyük payı yüzde 23,4’le eğitim sektörü almış, bu sektörü yüzde 22,5’le ulaştırma-haberleşme sektörü, yüzde 15,7’yle tarım sektörü takip etmiştir. Genel idare, güvenlik, adalet, içme suyu, çevre, teknolojik araştırma gibi alt sektörlerin yer aldığı diğer kamu hizmetleri sektörünün payı ise yüzde 21,9’dur.
2.737 proje için tahsis edilen 45,6 milyar TL tutarındaki ödeneğin yüzde 9’u olan 4,1 milyar TL’nin dış proje kredisiyle finanse edilmesi öngörülmüştür. 2013 Yılı Yatırım Programında yer alan, kısmen veya
Kamu yatırım programının rasyonelleştirilmesi çalışmaları kapsamında, kısıtlı ödenekler, kısa sürede tamamlanabilecek acil ve öncelikli projelere tahsis edilmiş, 1,6 milyar TL tutarındaki 8 proje ise sonraki yıllarda yürütülmek üzere, 2013 Yılı Yatırım Programında sembolik miktardaki iz ödenekle yer almıştır.
Ülkemizde, rasyonelleştirme çalışmalarıyla son yıllarda sağlanan iyileştirmelere rağmen, sistematik proje döngüsü yaklaşımında ve kamu kuruluşlarının proje hazırlama, uygulama, izleme ve değerlendirme konularında eksiklikler bulunmaktadır. Ayrıca, ülkemizin birçok alanda yeni yatırım ihtiyacının yanı sıra, mevcut sermaye stokunun daha etkin kullanılmasına ve korunmasına yönelik idame-yenileme, bakım-onarım, rehabilitasyon ve modernizasyon ihtiyacı bulunmaktadır.
2014 yılında, sektörel ve bölgesel önceliklerin yanı sıra devam eden projelerden;
• 2014 yılı içinde tamamlanarak hizmete girebilecek projelere,
• Uygulamasında önemli fiziki gerçekleşme sağlanmış projelere,
• Başlatılmış bulunan diğer projelerle bağlantılı veya eş zamanlı olarak yürütülmesi ve tamamlanması gereken projelere,
• Mevcut sermaye stokunun daha etkin kullanılmasına ve korunmasına yönelik idame- yenileme, bakım-onarım, rehabilitasyon ve modernizasyon türü yatırım projelerine,
• Afet risklerinin azaltılması ve afetlerin önlenmesi ile afet hasarlarının telafisine yönelik projelere,
• e-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Bilgi Toplumu Stratejisiyle uyumlu projelere ağırlık verilecektir.
Tarım Sektörü Yatırımları
2014 yılı yatırım programına göre 2012 yılı sonu itibarıyla DSİ tarafından inşa edilerek işletmeye açılan toplam sulama tesisi sayısı 2.256 adet olup sulama alanı net 2.805.540 hektardır. Bunun 95.241 hektarı (80 adet sulama) DSİ tarafından, 2.237.282 hektarı ise (760 adet sulama) tesislerin
sorumluluğunu devralan sulama birlikleri gibi çeşitli kuruluşlar tarafından işletilmektedir. Kalan alanın 17.510 hektarı (31 adet sulama) bedeli karşılığında başka kurumlar adına DSİ tarafından inşa edilmiş olup bu kurumlar tarafından işletilmekte ve 455.507 hektarı (1.385 adet sulama) ise yer altı suyu (YAS) sulama kooperatiflerince işletilmektedir. DSİ tarafından geliştirilen bu sulamalarda yüzde 39 klasik sistemle, yüzde 44 kanaletli sulama sistemiyle, yüzde 17 borulu sistemle su kullanılmaktadır.
2013 Yılı Yatırım Programında DSİ’nin sene başı itibarıyla toplam proje tutarı 79,8 milyar TL olan, 186 adet projesi bulunmaktadır ve mevcut ödenek seviyesi ile bu proje stokunun ortalama tamamlanma süresi 10,3 yıldır. Ancak, 2013 yılı içinde Yatırım Programına alınmak üzere işlemleri başlatılan ve proje tutarı büyüklüğü 2,5 milyar TL olan 11 yeni büyük su işi projesinin eklenmesiyle toplam proje sayısı 197’ye ve proje stokunun ortalama tamamlama süresi 10,9 yıla çıkmıştır.
2013 yılında;
suyu sulamaları ile gölet ve gölet sulamaları olmak üzere toplam tesisin hizmete sunulmuştur
2002-2014 Yılı İtibari İle Tarım Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Yıllık Yatırım Programları Raporu
Enerji Sektörü Yatırımları
Türkiye gibi tüm dünyada nüfus giderek artmakta, değişen ve gelişen dünyada enerji talebi de o ölçüde artmaktadır.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında elektrik enerjisi ihtiyacımızın bugünkü düzeyin iki katına ulaşarak yaklaşık 440 milyar kWh’e yükseleceği tahmin edilmektedir.
Bu nedenle Türkiye’nin dünya ile rekabet edilebilirliğini korumak amacıyla enerji yatırımlarına ağırlık verilmektedir.
Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde geçtiğimiz 10 yıllık dönemde enerji talep artışının en hızlı gerçekleştiği ülke durumundadır.
Üretim kapasite projeksiyonlarına göre bu artış önümüzdeki on yıllık süreç içinde de devam edecek olup, yıllık ortalama talep artışının yüksek talep senaryosunda yüzde 7,5 ve düşük talep senaryosunda ise yüzde 6,5 seviyelerinde oluşması öngörülmektedir.
Bu kapsamda 2013 yılında 255,0 Milyar kWh olması beklenen enerji talebinin 2015 yılında 303,1 Milyar kWh’e ulaşacağı tahmin edilmektedir
Yıllar Proje Sayısı
Ayrılan Ödenek /100 TL
Toplam Yatırımlardan Ayrılan Pay
Tamamlanma Süresi/yıl
2002 402 800.000 8,37 27,1
2003 364 1.100.000 9,15 21,8
2004 350 1,167.450 9,75 23,72
2005 343 1.355.271 8,38 22,02
2006 292 1.336.525 7,63 15,26
2007 293 1.508.710 8,83 17,40
2008 289 1.468.741 8,57 20,7
2009 282 2.771.148 12,8 12,3
2010 277 3.666.606 13,1 12,1
2011 298 4 548 530 15,1 10,7
2012 290 5.528.521 14,49 8,57
2013 290 5.724.368 12,50 8,72
2014 292 9.300.671 13,23 8,66
Yıllar itibari ile elektrik tüketimlerindeki artış
1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Tüketim
(TWh) 114 119 128 127 133 141 150 161 175 190 198 194 210 230 242 245
Artış (%) 8,1 3,9 8,3 -1,1 4,5 6,5 6,3 7,2 8,6 8,8 4,3 -2 8,4 9,4 5 1,4
KAYNAK: TEİAŞ
Aynı şekilde ülkemiz, dünyada 2002 yılından bu yana elektrik ve doğalgazda Çin’den sonra en fazla talep artış hızına sahip ikinci büyük ekonomi olmuştur.
Ülkemizde, yüksek büyüme oranlarının sonucu olarak uzun yıllardan beri yıllık elektrik enerjisi tüketim artışı ortalama yüzde 7-8 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Yıllık ortalama enerji talep artışı ise 2000 yılından günümüze yüzde 5,4 olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye brüt elektrik enerjisi tüketimi 2012 yılında 242,4 milyar kWh olarak gerçekleşirken 2013 yılında bir önceki yıla göre %1,3 artarak 245,5 milyar kWh, elektrik üretimimiz ise bir önceki yıla göre (239,5 milyar kWh) %0,1 azalarak 239,3 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir.
Elektrik tüketiminin 2020 yılında yüksek senaryoya göre yıllık yaklaşık %6.9 artışla 392 TWh'e, baz senaryoya göre ise yıllık ortalama %5,5 artışla 357,4 TWh'e ulaşması beklenmektedir. 2013 yılında sisteme toplam 6.985 MW'lık yeni santral eklenmiş olup kurulu gücümüz 64.044 MW seviyelerine ulaşmıştır.
2013 yılında elektrik üretimimizin, %43,8'i doğal gazdan, %25,4'ü kömürden, %24,8'i hidrolikten,
%2'si sıvı yakıtlardan ve %4'ü yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiştir.
2002 yılında 31.846 MW olan elektrik enerjisi kurulu gücümüz 2012 yılında 57.060 MW’a, 2013 yılı sonunda 64.007,5 MW’a yükselmiştir. Bu rakam 2014 Temmuz ayı itibari ile 67.431 MW’a ulaşmıştır.
Mevcut kurulu gücümüzün yüzde 35,0’i hidrolik, yüzde 31,3’ü doğal gaz, yüzde 20,0’si kömür, yüzde 9,6’sı rüzgar, %4,3 güneş ve diğer kaynaklardan oluşmaktadır.
2012 yılında 57.059 MW olan elektrik santralleri toplam kurulu gücünün 2013 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 7,7 oranında artarak 61.425 MW'a ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu artışta en önemli payın doğal gaz santrallerinden geleceği öngörülmektedir. 2013 yılı içinde devreye alınacak; yeni doğal gaz santrallerinin kurulu gücünün 2.136 MW, yeni HES’lerin kurulu gücünün 1.711 MW, yeni rüzgâr santrallerinin kurulu gücünün ise 416 MW ve yeni jeotermal santrallerinin kurulu gücünün 86,3 MW olması beklenmektedir.
Şebeke uzunluğumuz iletimde 51.277 km ve dağıtımda 1.060.000 km olmak üzere toplam 1,1 milyon km’yi geçmiş olup, dünyanın en büyük beşinci ve Avrupa’nın ise en büyük ikinci şebekesidir.
Doğal gazın kullanılmaya başlandığı 1987 yılında 500 milyon Sm3 olan yıllık yurtiçi doğal gaz tüketimimiz 2012 yılı sonu itibarıyla 45,3 milyar Sm3 olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan 2002 yılında 4.510 km olan doğal gaz iletim ve dağıtım boru hattı uzunluğu, devam eden hatların tamamlanarak işletmeye alınması ile 2013 Eylül ayı sonu itibarıyla 82.500 km’ye ulaşmıştır
2002’de sanayi ile konutta 5 şehrimize, sadece sanayide ise 9 şehrimize giden doğal gaz iletim hattı, 2012 yılı sonu itibarıyla 72 şehrimize ulaşmıştır.
Elektrik üretiminde de doğal gazın önemli bir ağırlığa sahip olduğu görülmektedir. 2005-2011 döneminde %45 ile %50 arasında seyreden doğal gazın elektrik üretimindeki payı 2012 yılında %43,6 olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılı içinde devreye alınacak; yeni doğal gaz santrallerinin kurulu gücünün 2.136 MW olmuştur.
Doğal gazda yaklaşık %98 oranında dışa bağımlı olunması, önemli bir arz güvenliği riski
oluşturmaktadır. Hem arz güvenliği endişeleri hem de mevsimsel talep dalgalanmaları depolama kapasitesinin artırılmasını zorunlu kılmış, bu yöndeki çalışmalar 2013 yılında da sürdürülmüştür. Bu kapsamda mevcut Kuzey Marmara ve Değirmenköy sahalarındaki depolama tesislerinin kapasite artırma projeleri ile Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Projesine devam edilmiştir. Kuzey Marmara depolama tesisleri ticari kullanıma açılmıştır.
Yenilenebilir enerji kaynakları
Elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynakların payını artırmak ve doğal gazın payını azaltmak, arz güvenliğinin temini açısından önemli görülmektedir.
Diğer yandan, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin hem miktar hem de pay olarak artacağı tahmin edilmektedir. 2012 yılında 65,3 milyar kWh olan yenilenebilir elektrik üretiminin 2013 yılında 70 milyar kWh’ye yükselmesi beklenmektedir. 2012 yılında toplam elektrik üretimi içinde yüzde 27,3 olan yenilebilir enerji payının 2013 yılında yüzde 29,4’e yükseleceği tahmin edilmektedir.
Bu kapsamda;
2023 yılı kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payının yüzde 30’a çıkarılması, 2023 yılı kadar teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek hidroelektrik potansiyelimizin tamamının elektrik enerjisi üretiminde kullanılması,
Rüzgar enerjisi kurulu gücünün 2023 yılına kadar 20.000 MW'a çıkarılması,
600 MW'lık jeotermal potansiyelimizin tümünün 2023 yılına kadar işletmeye alınması, hedeflenmiştir.
2002 yılında 12.305 MW olan yenilenebilir enerji kaynakları kurulu gücümüz 2013 yılı Ekim ayı sonu itibarı ile iki kat artarak 24.947 MW’a ulaşmıştır.
2002 yılında yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimiz 34 milyar kWh iken, 2012 yılında %92 artışla 65,3 milyar kWh’a çıkmıştır.
2013 yılı ilk on ayı içinde işletmeye alınan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı santrallerin kurulu gücü 2.757 MW olup bunların;
428,3 MW’ı rüzgar,
148,6 MW’ı jeotermal,
65,5 MW’ı çöp gazı, biyokütle ve atık ısı elektrik üretim santralleridir.
2012 ve 2013 yıllarını değerlendirdiğimizde devreye alınan 9.085 MW’lık santralın %64’ü yenilenebilir, %36’sı ise termik kaynaklara dayalıdır.
2002 yılında 12.241 MW olan hidrolik kurulu gücümüz %78 artışla 2013 yılı sonu itibarıyla 22.288 MW’a ulaşmıştır. Bu rakam 2014 Temmuz ayı itibari ile ise 23.299 MW olmuştur.
Bugün itibarıyla ekonomik olduğu belirlenen 140 milyar kWh/yıllık Türkiye hidrolik enerji potansiyelinin %41’lik kısmı işletmede, özel teşebbüs tarafından yapımı sürdürülen projeler dahil olmak üzere %27’lik kısmı ise inşa halindedir. 2002 yılında neredeyse yok sayılacak düzeyde (18,9 MW) olan rüzgar enerjisi kurulu gücü 2013 yılı sonu itibarıyla 2.759 MW’a ulaşmıştır.
Enerji Piyasasında Serbestleşme
Ülkemiz enerji sektörünün 2023 yılına kadarki toplam yatırım ihtiyacının 122 milyar doları aşacağı tahmin edilmektedir.
Bu çerçevede, ihtiyaç duyulan yatırımların mümkün olduğu kadar özel sektör tarafından yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Elektrik enerjisi sektöründeki yüksek oranlı talep artışını karşılamada en önemli stratejilerden biri rekabete dayalı yatırım ortamının geliştirilmesidir.
Özel sektörün kurulu güçteki payı 2002 yılına kıyasla %32’den, %64’e yükselmiştir. Üretimdeki payı
%40’dan %66’ya yükselmiştir.
2013 itibarıyla kurulu gücü 77.128 MW olan 1.657 adet özel sektör üretim tesisine lisans verilmiştir.
2013 yılı Ekim sonu itibarıyla özel sektöre ait toplam 4.942 MW kurulu gücünde, 175 yeni veya ünite ilavesi yapılan santralın geçici kabulleri yapılmış ve işletmeye alma izni verilmiştir.
Bu santralların; 2.237 MW’lık kısmı termik, 2.062 MW’lık kısmı hidrolik, 428 MW’ı rüzgar ve kalan 215 MW’ı diğer yenilenebilir santrallerden oluşmaktadır.
2002-2014 Yılı İtibari İle Enerji Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay Yıl Proje
Sayısı
Ayrılan Ödenek/1000 TL
Toplam Yatırımlardan Ayrılan Pay
Tamamlanma Süresi/Yıl
2002 108 2.060.000 20,9 11,9
2003 97 2.655.750 21,1 10,2
2008 101 2.408.570 14,00 8,8
2009 116 2.815.149 13,00 7,9
2010 127 3.376.100 12,10 6,8
2011 152 3.133.027 10,01 5,3
2012 168 3.732.935 09,78 4,9
2013 199 4.921.000 9,40 3,9
2014 188 3.425.460 7,20 5,0
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Yıllık Yatırım Programları Raporu
Ulaştırma Sektörü Yatırımları
2003 2014 yılları arasında ulaştırma sektöründe 186,5 milyar TL’lik yatırım yapılmıştır.
Karayolu Ulaşımı
Ulaştırma sektöründe gerçekleştirilen yatırımların %67’sini karayolu ulaştırması oluşturmaktadır.
Ülkemizde sadece 6 ilini bölünmüş yolla birbirine bağlayan Türkiye’den bugün 74 ilin bölünmüş yol götüren bir Türkiye’ye gelmiştir.
Ulaştırma bakanlığı verilerine göre 2003 ve 2014 yılına göre değişimi yansıtan veriler şöyledir:
2003 2014 Ekim
Otoyol Toplamı 1.714 Km 2.244
Bölünmüş Devlet ve İl Yolları Toplamı
4.387 Km 21.317
Toplam 6.101 23.561
Karayolu Ulaştırmasında Hedef
2015 yılında bölünmüş yol hedefi 26.500 km, 2019 yılı hedefi 31,000 km, 2023 hedefi 37.000 km’dir.
Avrupa’yı, Kafkaslara, Ortadoğu’ya ve Orta Asya’ya bağlayan, köprü konumundaki Türkiye’nin, batıdan doğuya kesintisiz ulaşım imkânını sağlayacak otoyol ağı 2023 yılına kadar planlanmış olup Yap-İşlet-Devret modeliyle 5.550 km uzunluğundaki 15 adet projenin yapımı gerçekleştirilecektir.
Havayolu Ulaşımı
Havacılık sektöründe de Bölgesel Havacılık Politikası ile havacılığımızın özel sektör işletmelerine açılmasıyla birlikte oluşan rekabet ortamı sayesinde bugün Türkiye bölgesinin en önemli havayolu merkezlerinden biri haline geldi. İç hatlarda Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi konumundadır.
Havayolu sayısında Dünyada 11. Avrupa’da 5. Sıradadır.
Havalimanlarımızda 2012 yılında gerçekleşen trafiklere bakıldığında gelen-giden transit yolcu trafiğinin 131 milyona, inen kalkan overfilght uçak trafiğinin 1 milyon 376 bine, gelen giden kargo trafiğinin ise 624 bin tona ulaştığı görülmektedir.
Türkiye’de havalimanları yolcu trafiği 1980-2003 yılları arasında yılda ortalama %10,5 artış kaydederken, 2003-2012 yılları arasında yolcu trafiği yılda ortalama %16, uçak trafiği yılda ortalama
%11 ve kargo trafiği yılda ortalama %9 büyümüştür.
2002 yılında iç hatlarda sadece THY tarafından 2 Merkezden 25 noktaya gerçekleştirilen uçuşlar, bugün iç hatlarda 6 şirket 7 merkezden 53 noktaya ulaştı.
2003 yılında yurt dışında 60 noktaya uçuyor iken, bugün yurt dışında 103 ülkede tam 236 noktaya uçulmaktadır.
Yurtdışı uçuş noktası sayımız 200’ün üzerine çıkarak Türkiye bugün uçuş ağındaki nokta sayısı itibariyle dünyanın ilk 10 ülkesi içinde yer almaktadır.
Denizcilik
Türkiye’nin bölgesinde lojistik merkezi olma hedefi doğrultusunda yeni limanların inşası, mevcutların geliştirilmesi ve lojistik merkezler ile bağlantılarının arttırılması, yeni Ro-Ro hatlarının geliştirilmesi ve lojistik merkezler/Organize Sanayi Bölgeleri ile bağlantılarının arttırılması, yeni Ro-Ro hatlarının geliştirilmesi, kabotajda konteynır taşımacılığının geliştirilmesi gibi çok sayıda hedef ve projeler hayata geçirilmiştir.
Türkiye’de 2012 yılı sonu itibarıyla 7,2 milyon TEU konteyner ve 308 milyon ton konteyner harici yük elleçlenmiştir. Denizcilikte 22,5 milyon deadweigt tonluk filo kapasitesi ile dünyada 15’inci sıraya yükseldik. Kara listedeki denizciliğimiz beş yıldır artık beyaz listede yer almaktadır.
Haberleşme
Ülkede olmayan geniş bant erişimi bugün mobil sabit 20 milyon civarına ulaşmıştır, 3’üncü nesil GSM abone sayısı 40 milyonu bulmuştur.
İletişim altyapısının İnternet kullanıcı sayısı bakımından dünyada 12’nci, Avrupa’da 5’inci sıraya yükseldiğini ifade etmek isterim.
Demiryolları Ulaşımı
Demiryoluna verilen önem, belirlenen hedeflere ulaşmak için yatırım planlamasında kendisini göstermiştir.
2003-2013 yıllarında 2013 fiyatları ile demiryolu sektörüne yaklaşık 40 milyar TL kaynak aktarılmıştır. 2003 yılında 1.034 milyon olan Demiryolu sektörü ödeneği yıldan yıla katlanarak artmış ve 2013 yılında 7 milyar 929 milyon TL’ye ulaşmıştır.
2004 yılından bugüne kadar 1.759 km demiryolu yapılmış olup, 2.712 km demiryolunun ise inşası devam etmektedir.
Yüksek hızlı tren projeleri, mevcut sistemin iyileştirilmesi, ileri demiryolu sanayinin geliştirilmesi ve yeniden yapılanma ana hedefleri doğrultusunda son 10 yılda yaklaşık 80 proje hayata geçirilmiştir.
Demiryollarında Yüksek Hızlı Tren projelerini devreye alarak Türkiye’yi dünyada 8’nci, Avrupa’da 6’ncı yüksek hızlı tren işletmecisi ülke konumuna getirilmiştir.
2023 yılı için belirlediği hedef çerçevesinde 14 yıl içinde 350 milyar dolarlık yatırım yapılacak. 2023 yılına kadar her 150 km’de bir YHT istasyonu hedefi ile 10 bin kilometre YHT hattı, 4 bin km konvansiyonel hat ile toplam hat uzunluğu 26 bin km’ye ulaşacaktır.
2004 yılından 2013 yılı sonuna kadar yılda ortalama 172 km olmak üzere 1.724 km demiryolu yapılmıştır .
Yeni demiryolu yapımlarının yanı sıra mevcut sistemin modernizasyonuna önem verilmiş ve yol yenileme seferberliği başlatılmıştır. 10 yıl içerisinde mevcut sistemin yaklaşık 7.750 km’si yenilenmiştir. Böylece, tren hızları, hat kapasitesi ve kabiliyeti artırılarak yolcu ve yük taşımacılığı daha konforlu, güvenli ve hızlı bir hale gelmiştir.
2002-2014 Yılı İtibari İle Ulaştırma Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay Yıllar Proje Sayısı Ayrılan Ödenek Toplam
Yatırımlardan Ayrılan Pay
Tamamlanma Süresi/Yıl
2002 380 2.332.500 23,70 7,61
2003 346 2.871.850 23,00 8,74
2004 345 3.086.546 25,70 8,60
2005 368 5 025 603 31,00 7,9
2006 336 5 395 253 30,70 6,9
2007 371 3 890 509 22,70 9,4
2008 368 3 911 817 22,80 9,3
2009 364 5 091 326 23,60 8,6
2010 373 7.744.744 27,80 6,3