• Sonuç bulunamadı

Rapor No: 20 Ekim 2010

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Rapor No: 20 Ekim 2010"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

© 2010

Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM'a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.

Rapor No: 20 Ekim 2010

KIRGIZİSTAN’DA MEVCUT DURUM, İKTİDAR DEĞİŞİMİNİN NEDENLERİ VE

KISA VADELİ ÖNGÖRÜLER

CURRENT SITUATION IN KYRGZSTAN, THE REASONS OF CHANGE IN GOVERNMENT

AND SHORT TERM FORESIGHTS

(3)

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

Tarihçe

Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Ortado- ğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalış- malarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır.

Ortadoğu’ya Bakış

Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkûm edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferber- liği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik haklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorunla- rın kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri ce- saretlendirecektir. Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi, bölge devletlerinin ve halk- larının ortak menfaatidir.

Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları

ORSAM, Ortadoğu algılamasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekaniz- malarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve en- telektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM, bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM; web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir.

Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazete- cilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak, bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır.

Stratejİk Bİlgİ Yönetİmİ, Özgür Düşünce Üretİmİ

ORSAM

(4)

İçindekiler

6 5 6 6 6 6 7 7 7 7 7 8 12 Giriş ...

1. İktidar Değişiminin Nedenleri...

1.1. “Müteşekkil Olmamış” Devlet ...

1.2. Siyasi, İdari, Ekonomik ve Sosyal Nedenler ...

1.2.1. Kuzey Güney Ayrılığı...

1.2.2. Zayıf Ekonomi ...

1.2.3. Dünya Ekonomik Krizinin Etkisi...

1.2.4. Yolsuzluğun Artması...

1.2.5. İktidarın Muhalefete (Güç) Baskısı...

1.2.6. İktidarın Kriminal Dünyası İle Kaynaşması...

1.2.7. K. Bakiyev’in Jeopolitik Hataları ve Dış Siyasetteki Yanlışlıklar...

2. Mevcut Durum ve Kısa Vadeli Öngörüler ...

Sonuçlar...

(5)
(6)

5

Özet

* Kırgızistan’ın siyasi çevrelerinin temsilcilerine göre, geçici hükümet üyeleri koltuk paylaşım sürecine girdiklerinden dolayı ülke içerisindeki durumun gelişimi üzerindeki kontrolü kaybetmeye başlamışlardır.

* Siyasi liderlerin başarısı bir ölçüde, sahip oldukları maddi kaynaklara bağlıdır. Bu maddi kaynakların bir kısmını hiç şüphesiz dış güçler (oyuncular) sağlayacaktır. Adaylara daha sonraki dönemde “borcun ödenmesi karşılığında” dışarıdan seçim kampanyası konusunda da yardımlar gelebilir.

* Ülkenin sosyo-ekonomik durumunun kötüleşmesi dolayısıyla yolsuzluk ve mafya gruplarının faaliyetleri artmaktadır. Bu husus da bundan duyulan rahatsızlığın yeni bölgesel ayaklanmalara dönüşmesine neden olabilir.

* Ülkenin güneyinde istikrarın sağlamlaştırılması için iktidar, yabancı siyasetçilerin yardımına başvurmak ve dinî ideolojiyi ülke içindeki etnik sorunları çözmek için kullanmak istemektedir.

* Etnik gruplar arasında yeni çatışmaların çıkması da ihtimal dâhilindedir. Hatta bu çatışmaların siyasileştirilmesi ve ülkede sürdürülen hâkimiyet mücadelesi çerçevesinde bir araç olarak kullanma tehdidi de mevcuttur.

* Kırgızistan’da etnik gruplar arasında kavgaların artmasına sebep olabilecek gazete ve internet yazılarının arttığı da bir gerçektir. Devlet dili ile ilgili milli komisyonun kurulması ve devlet memurlarının Kırgızca bilip bilmediklerini ölçmek için sınavların yapılacağının duyurulması ile birlikte Oş ve Celalabad’daki Özbek ve Slavlar arasında tekrar göç hareketleri başlamıştır.

* Kısa vadede Kırgızistan’da kriminal güçlerle uluslararası İslam hareketlerinin faaliyetlerinin artması beklenmektedir. Bu faaliyetler, ülke içerisinde ekstremizmin yayılmasını ve bunun yönetim organlarına da sızmasını öngörmektedir. Yani böylece kriminal güçler, yasallaşmaya çalışmaktadırlar.

* Ağustos ayının ilk yarısında Kırgızistan ve Özbekistan’ın güney sınırlarında kontrolü ele geçirmeyi amaç edinen Özbekistan İslami Hareketi ve İslam Cihadı Birliği gibi örgütlerin savaşçılarının bölgeyi istikrarsızlaştırmak için harekete geçeceklerine dair söylentiler yayılmaktadır. Adı geçen bu savaşçılar Kırgızistan topraklarına Tacikistan’ın Cirgital ilinden geçebilirler.

* F. Kulov’un etkisi ve rolünün, danışmanlık mahiyetiyle sınırlı kalmayacağı, zamanla onun görüşlerinin belirleyici olacağı da ileri sürülmektedir. Cumhurbaşkanı seçimleri sırasında onun en büyük adaylardan biri olacağı düşünülmektedir. Böyle bir öngörünün yapılması, Kulov’un gerek iktidar gerek muhalefet çevrelerindeki etkisi ve onun hem güney hem de kuzey bölgelerindeki popüleritesi ile bağdaştırılmaktadır.

Ayrıca F. Kulov’un Rusya Federasyonu’nun desteğini de arkasına alabileceği düşünülmektedir.

KIRGIZİSTAN’DA MEVCUT DURUM, İKTİDAR DEĞİŞİMİNİN NEDENLERİ VE KISA VADELİ ÖNGÖRÜLER

Rapor No 20, Ekim 2010

Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı

Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi U. İ. B.

ORSAM

Hazırlayanlar:

(7)

6

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

www.orsam.org.tr

1. İktidar Değişiminin Nedenleri

Nisan ayında gerçekleşen Kırgızistan’daki dev- rim (son on yılda ikinci), bu ülkede bir takım derin sorunların mevcudiyetine ve Kırgızistan idarecileri tarafından ülke yönetiminde, iç ve dış politikada, ekonomi ve sosyal alanda yap- tıkları stratejik hatalara işaret etmektedir. Sis- tematik olarak ülkenin istikrarsızlaştırılmasına yol açan nedenleri birkaç gruba (seviyeye) top- lamak mümkündür ki, bu nedenler günümüzde de geçerliliğini korumakta ve belirli şartlarda ilkbaharda meydana gelen olayların tekrarlan- ması şaşırtıcı olmayacaktır.

1.1. “Müteşekkil Olmamış” Devlet

Devrimlerin birinci nedeni (seviyesi), Kırgızis- tan Cumhuriyeti’nin “failed state”, yani “müte- şekkil olmamış” devlet konumunda olmasıdır.

Diğer bir deyişle Kırgız devleti, hukuki olarak bağımsızlığını korumakla birlikte milli güven- liğini, iç istikrarı, devlet mekanizmasının sağ- lıklı çalışmasını tek başına sağlayamıyor, sosyal ve ekonomi politikalarını bağımsız bir şekilde yürütemiyor.

Bu tür devletlerde iktidardaki rejimler, dış si- yasi güçlerin etkisi altında kalıyor, ekonomi alanda da küresel veya bölgesel güçlere, hatta bir takım yapılara bağımlı hale geliyorlar. Böyle bir durum Akayev ile Bakiyev dönemlerinde oluştuğu gibi, şimdiki iktidar döneminde de bu durum devam etmektedir.

1.2. Siyasi, İdari, Ekonomik ve Sosyal Ne- denler

İkinci sebep ise bir takım objektif ve subjektif faktörlere bağlı olup şunlardan ibarettir:

1.2.1. Kuzey Güney Ayrılığı

Ülkenin tarihî olarak kuzey ve güney bölge- lerine ayrılmış olması. Coğrafî ayrılmanın yanı sıra burada kabile ve klanların (uzmanlar Kırgızistan’da 40’tan fazla klanın olduğunu ileri sürüyor) çıkarları da söz konusudur.

Bu kadar karmaşık bir yapıda Cumhurbaşkanı Bakiyev’in bölgesel elit grupları arasında den- geyi kuramadığı net bir şekilde görülmekte- dir. Onun attığı adımlar daha çok bütün siyasi ve ekonomik gücü kendi akrabaları arasında paylaştırmayı öngören bir iktidar sistemine yönelik idi. Bakiyev’in iktidara gelmesi, güney klanlarını güçlendirdi ve kuzeydeki elitleri, ülke yönetiminden tamamen uzaklaştırdı. Buna bağlı olarak muhalif sesler, ülkenin kuzeyinde yoğunlaştı ve Nisan ayındaki olaylara yol açtı.

Bakiyev de iktidardan uzaklaştırıldıktan sonra Kırgızistan’ın güneyine gitti ve burada kendi ta- raftarlarını bir araya getirmeye çalıştı.

1.2.2. Zayıf Ekonomi

Zayıf ekonomi de Kırgızistan’daki olaylara ne- den oldu. Başarısız yönetim ve politikalar, özel- likle ekonomik alanında stratejik öngörülerin olmayışı, ekonominin bu durumda olmasına neden olmaktadır. Devlet yönetimindeki sis- tem krizinin uzaması, makroekonomi verilerin sebatsızlığına, yatırım ortamının kötüleşmesi- ne, ekonomik reformların başarısızlığına, sos- yal alanda istikrarsızlığa ve göçün artmasına neden olmuştur. K. Bakiyev’in iktidarı, Kırgız ekonomisini reforme edemediği gibi ekonomi- nin gelişmesi için yabancı yatırımları da çeke- medi.

Ekonomi alanında başarısız ve düşüncesiz adımların atıldığının en önemli göstergelerin- den biri de hidroenerji alanındaki durumdur.

Rusya ve Tacikistan’dan sonra BDT ülkeleri arasında potansiyel su enerjisi kaynakları re- zervi konusunda üçüncü sırada yer almasına rağmen Kırgızistan, bu stratejik mahiyetindeki kaynağı kullanamadı. Hidroenerji kaynakları ancak potansiyelinin yüzde 10 seviyesinde kul- lanılmaktadır.

Bu alandaki sorunları çözmek için de hüküme- tin en tehlikeli çözüm yoluna başvurduklarını söylemek gerekmektedir: 2010 yılının başından itibaren elektrik fiyatları iki kat, su ve gaz fiyat- ları da 5 kat artırılmıştır.

(8)

7

www.orsam.org.tr

Kırgızistan’da Mevcut Durum, İktidar Değişiminin Nedenleri ve Kısa Vadeli Öngörüler

1.2.3. Dünya Ekonomik Krizin Etkisi

Kırgızistan, bütün dünyayı sarsan ekono- mik krizi, başta Rusya Federasyonu ve komşu Kazakistan’da çalışan Kırgız vatandaşlarının gönderdikleri paraların kesilmesiyle hisset- miştir. Kırgızistan Göç Dairesinin açıkladığına göre, yurtdışında 500  000 - 800  000 arasında Kırgız vatandaşı çalışmaktadır. Bunlar kriz ön- cesindeki dönemde memlekete 1 milyar dolar kadar para aktarıyorlardı. Bu şartlarda hükü- met, ülkeyi ekonomik krizden çıkarmak için kararlı bir program uygulayamadı. Üst safhaya ulaşan bürokrasideki yolsuzluklar da olumsuz bir etki yarattı.

1.2.4. Yolsuzluğun Artması

Yer altı ekonominin boyutu tehlikeli bir seviye- ye çıkmıştır. Bağımsız uzmanlara göre, 2009 yı- lında kayıt dışı ekonomi, 3 milyar dolar seviye- sine ulaşmıştır ki, bu gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Yolsuzluğun en üst seviyeye çıktığını özellikle cumhurbaşka- nının çevresi sergiliyordu. Söz konusu yolsuz- luklar, yabancı yatırımların paylaşımı, yabancı şirketlerle kârlı kontratların imzalanması ve kendi ailelerini zenginleştirme amacıyla devlet mülklerinin kullanılması süreçlerinde belirgin bir şekilde ortaya çıkıyordu.

ABD’nin Manas askerî üssü için ödediği kira- ların Bakiyev’in ailesinin hesabına yattığına ve yakıt alımı (Rusya’dan büyük imtiyazla alınan yakıtlar) konusundaki en kârlı kontratların cumhurbaşkanına yakın şirketlerle imzalandı- ğına dair bilgilerin ortaya çıkması ise çok bü- yük bir ses getirmiştir.

Neticede iktidara gelen muhalefet, periyodik bir şekilde önceki iktidarın yatırımlara dair an- laşmaların gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirmektedir. Neticede aynen 2005 yılında ol- duğu gibi Kırgızistan, devlet mülkiyetini yeni- den paylaşmaya başladı.

1.2.5. İktidarın Muhalefete (Güç) Baskısı Bakiyev, muhalefet ile olan sorunları çözümün- de radikal bir metot seçti. Bunun neticesinde muhalif liderler tutuklanmış, bağımsız med- yanın faaliyetleri sınırlandırılmış, mülkiyetler yeniden paylaştırılmıştır. Bunun neticesinde muhalefet temsilcileri aktiflerini (kazançları- nı) kaybetmiştir.

Cumhurbaşkanı ailesinin temsilcilerinin gerek Kırgız, gerekse de yabancı işadamlarına karşı yaptığı baskınlar, topluca mülkiyetlerin yeni- den paylaştırılmasına ve bunlara el konulması- na neden oldu.

1.2.6. İktidarın Kriminal Dünyası İle Kay- naşması

Ülkede çok güçlü 12 mafya grubu faaliyet gös- termektedir. Bunlar cumhurbaşkanının çevre- leri tarafından elitler arasındaki kavgalarda da kullanılmıştır.

Ancak iktidar söz konusu mafya grupları üze- rindeki kontrolü kaybetmiştir. Ayrıca şunu da dikkate almak gerekmektedir ki, ülkedeki siyasi ve sosyal durum, bir ölçüde söz konusu mafya gruplarının tutumlarına da bağlıdır.

Mafya grupları, çok büyük ekonomik potansi- yele sahiptir. Diğer taraftan eski ve yeni iktida- ra karşı böyle kanıtlar, aktif bir şekilde yabancı devletlerin özel güçleri tarafından kullanılmak- tadır.

Eski ve yeni iktidarla olan bağlantılar, söz ko- nusu mafya gruplarını ülke içerisindeki istik- rarsızlığın uzun vadeli müssebiplerinden biri haline getirmektedir.

1.2.7. K. Bakiyev’in Jeopolitik Hataları ve Dış Siyasetteki Yanlışlıklar.

Bakiyev rejiminin en büyük hatalarından biri de Amerikan Manas askerî üssünün kapatıl- masına dair alınan karar ve aynı tarihte Rusya ile 2 milyar dolar tutarında kredinin alınmasını

(9)

8

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

www.orsam.org.tr

öngören görüşmelerin yürütülmesiydi. Ancak daha sonra Kırgızistan’ın ABD ile anlaşmaya varması (askerî üssün kirasının 3 kat artırılması ve 60 milyon dolara çıkarılması) ve Bakiyev’in Amerikan üssü ile ilgili kararı ABD’nin lehine alması, Kırgızistan’ın Rusya ile olan münase- betlerine yansımıştır.

Moskova’nın rahatsızlığını yaratan bir başka faktör de Bişkek’in Pekin ile ekonomik alanda

“flört etmesi”dir. Rusya’yı özellikle Kırgızis- tan ile Çin’in elektrik iletim hattının (Datka- Kemin, 500 kilovat) inşaatı konusunda vardık- ları anlaşma rahatsız etmiştir. Bu projenin ma- hiyeti 342 milyon dolardır. Yine Kırgızistan ile Çin’in hidroelektrik santralin inşaatı ve otoyol ve demir yollarının yapımını öngören projeler de Moskova’yı rahatsız etmiştir.

Moskova’nın söz konusu rahatsızlığının ilk büyük belirtileri, Kırgızistan’a vaat ettiği 1.7.

milyar dolar değerindeki kredinin verilmesini

“durdurması”, Kırgızistan’daki muhaliflerle gö- rüşmeye başlaması ve Rus medyasında K. Baki- yev ile ilgili kötü imajın oluşturulmaya başlan- ması olmuştur.

Ülke içerisinde K. Bakiyev’e olan tepkinin art- masının yanı sıra dış güçlerin tutumu da iktida- ra yeni kimselerin gelmesini sağlamıştır.

Dış güçlerin kritik dönemde K. Bakiyev’i destek- lememeleri, sadece dış güçlerin Kırgızistan’ın içişlerine karışmaya istememelerinden ve ani gelişmelerden kaynaklanmıyordu. Bakiyev’in güven yitirmesi de bunda etkili olmuştur. Bü- tün bunları özellikle Moskova’nın rolü için söy- lemek gerekmektedir ki, Kırgızistan’daki iktidar değişiminden en kârlı çıkan Rusya olmuştur.

2. Mevcut Durum ve Kısa Vadeli Öngörüler

* K. Bakiyev ile ilgili sorunun “barışçıl” bir şekilde çözülmesine ve referandum sonrasında mevcut iktidarın belli bir oranda “kanunlaştırılması”na rağmen Kırgızistan’daki mevcut iç durumu nis- peten istikrarlı, ancak hem kısa hem de uzun

vadede kritik bir potansiyele sahip bir durum olarak nitelendirmek mümkündür.

* 14 Temmuz’da kurulan Kırgızistan “teknik”

hükümeti (bu hükümet yaklaşık 3 ay boyunca, yani parlamento seçimlerine kadar iktidarda kalacak) 17 bakanlıktan, 7 acenteden, 6 devlet dairesinden, 2 fon ve bir komiteden oluşmak- tadır.

* Başbakan birinci yardımcısı, A. Akayev dö- neminde dışişleri bakanlığı yapan Amangeldi Muraliyev’dir. Muraliyev, Rusya’nın siyasi lider- lerinin desteğine sahip olup, komşu ülkelerle çok yönlü işbirliğinin geliştirilmesinden yana- dır.

* Başbakan yardımcıları A. Kostyuk, J. Satıbal- siyev ve U. Abdullayev, dışişleri ve içişleri ba- kanları R. Kazakbayev ve K. Baybolov’dur. R.

Kazakbayev, R. Otunbayeva’nın kreatörü iken, K. Baybolov’u SDPK (A. Atambayev) ve Ak- Şumkar (T. Sariyev) partileri desteklemektedir.

Bunlar İçişleri Bakanlığı’nda düzeni sağlama bahanesiyle onun adaylığını içişleri bakanlığı için desteklemişlerdir.

* Devlet Milli Güvenlik Komitesi ise doğrudan R. Otunbayeva’ya bağlıdır. Cumhurbaşkanı yö- netimine (idaresine) E. Kaptagayev getirilmiş- tir.

* Kırgızistan Cumhurbaşkanı’nın emriyle hü- kümete bağlı devlet sınır hizmetleri lağve- dilmiştir. Onun yerine Devlet Milli Güvenlik Komitesi’ne bağlı sınır birlikleri oluşturulmuş- tur ki, bu birliklerin komutanı aynı zamanda Devlet Milli Güvenlik Komitesi’nin başkanı da olacaktır.

* Devlet Milli Güvenlik Komitesi’nin başkanlı- ğına Keneşbek Duşebayev getirilmiştir.

* 17 Temmuz 2010 tarihinde A. Muraliyev baş- kanlığında bakanlar, idari yöneticiler, merkezi birimlerin başkanları ve hükümet organları temsilcileri toplanmış ve öncelikle çözülmesi gereken sorunlar tespit edilmiştir: ülke yöne-

(10)

9

www.orsam.org.tr

Kırgızistan’da Mevcut Durum, İktidar Değişiminin Nedenleri ve Kısa Vadeli Öngörüler

ticilerinin politikalarının belirlenmesi, Oş ve Celalabad’daki ihtilafların çözülmesi, uluslar arası donörler konferansının başarılı bir şe- kilde gerçekleştirilmesi, ekonomi ve halkın sonbahar-kış mevsimine hazır hale getirilmesi, dürüst ve şeffaf seçimlerin (parlamento) ger- çekleştirilmesi. İaşe teminatının (güvenliğinin) sağlanması, dış ticaretin yeniden canlandırıl- ması, Kambaratinskiy hidroelektrik santralin birinci kolunun faaliyete geçirmesi, bankacılık sisteminin sağlam temele oturtulması gibi ko- nular da öncelikli konular olarak belirlenmiştir.

* Zarar gören bölgelerde ekonominin canlan- dırılması (Olağanüstü Haller Bakan yardımcı- sı M. Kasımaliyev’e göre, Oş ve Celalabad’daki olaylar sırasında toplam 3 milyar 265 som tuta- rında zarar verilmiştir) için hükümet, işadam- larına 2.5 yıl süreliğine vergi imtiyazları tanı- mıştır.

* Ülkenin güneyinde istikrarın sağlamlaştırıl- ması için iktidar, yabancı siyasetçilerin yardı- mına başvurmak ve dinî ideolojiyi ülke içindeki etnik sorunları çözmek için kullanmak iste- mektedir.

* Özbeklerle Kırgızlar arasında çıkabilecek muhtemel ihtilafları önlemek amacıyla hü- kümet, halkı uluslar arası İslam kuruluşları- nın temsilcileriyle buluşturmuştur. Bu amaç- la Temmuz ayında Müslüman Din Bilginleri Birliği genel sekreteri A. Karadahi ve Katar, S.

Arabistan, Türkiye, Mısır, Suriye ve Tunus gibi ülkelerdeki ilahiyat fakültelerindeki ilim adam- ları Bişkek’i ziyaret etmişlerdir.

* Bu arada Ağustos ayının ilk yarısında Kır- gızistan ve Özbekistan’ın güney sınırlarında kontrolü ele geçirmeyi amaç edinen Özbekis- tan İslami Hareketi ve İslam Cihadı Birliği gibi örgütlerin savaşçılarının bölgeyi istikrarsızlaş- tırmak için harekete geçeceklerine dair söy- lentiler yayılmaktadır. Adı geçen bu savaşçılar Kırgızistan topraklarına Tacikistan’ın Cirgital ilinden geçebilirler.

* Bundan dolayı birleşik operatif karargah ku-

rulmuştur. Bu karargah, Oş bölgesindeki askerî komutanının yedek karargahı haline gelmiş ve faaliyetlerini cumhuriyetin silahlı güçleri ara- sındaki işbirliğini arttırması yönünde yoğun- laştırmıştır. Ayrıca Batkenskaya ilinin sınırları güçlendirilmiş ve buraya ek birlikler ile teçhi- zatlar getirilmiştir. Yine güneydeki rezerv bir- liklerinin güneyde kalma süresi uzatılmıştır.

* Kırgızistan’da etnik gruplar arasında kavga- ların artmasına sebep olabilecek gazete ve in- ternet yazılarının arttığı da bir gerçektir. Dev- let dili ile ilgili milli komisyonun kurulması ve devlet memurlarının Kırgızca bilip bilmedikle- rini ölçmek için sınavların yapılacağının duyu- rulması ile birlikte Oş ve Celalabad’daki Özbek ve Slavlar arasında tekrar göç hareketleri baş- lamıştır.

* Böyle bir ortamdan istifade etmek için etki alanı ile uyuşturucu pazarını tekrar paylaşmak isteyen mafya grupları, faaliyetlerini arttırmış- lardır. Ülkenin kuzeyinde Talas ve Karabalta gibi mafya grupları harekete geçmiştir. Sınıra yakın otoyolları kontrol eden bu gruplar, özel- likle yabancı plakalı arabalardan haraç istiyor ve adeta bu otoyolu yabancılar için cehenneme çevirmektedirler.

* Kırgızistan’da durumun kötüleşmesine siyasi ve toplumsal çevrelerde hakim süren rahatsız- lıklar da etki edebilir ki, bu rahatsızlıklar yeni iktidarın kadro politikaları ile ilgili izledikleri siyasetten kaynaklanmaktadır. Bu politikaya göre siyasi partilerin çoğu ülkenin siyasi haya- tından tecrit edilmekte, yönetim ve diğer idari organlardan uzaklaştırılmaktadırlar.

* “Geminin dışında” kalan siyasi partilerin li- derleri, örneğin anayasaya yapılan değişiklik- leri eleştirmektedirler, çünkü yeni anayasa si- yaset bilimci, sosyolog ve hukukçuların katkısı olmaksızın, geçici hükümette yer almayan par- tilerin görüşlerine başvurulmadan ve ülkedeki durum gözetilmeden hazırlanmıştır. Eleştiren- ler yetkilerinin parlamento ile sınırlı olacak cumhurbaşkanı ile hükümetin Kırgızistan’ın ekonomisini düzeltecek adımları atamayacak-

(11)

10

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

www.orsam.org.tr

larını ileri sürmektedirler. Bu gibi teşebbüsler 2006-2007 yıllarında da denenmiş, ancak başa- rı elde edilememişti.

* Kırgız siyaset bilimcileri (uzmanlar) meclis- teki azınlık gruplarının rolünün artmasının da meclisin çalışmalarını, faaliyetlerini ve düze- nini belirsiz bir şekilde etkileyeceğini ileri sür- mektedirler. Bundan sonraki süreçte cumhur- başkanının valileri tayin etme sürecini mecliste görüşecek olması, ülkede merkezkaç kuvvetle- rin güçlenmesine neden olacaktır. Uzmanlara göre, partilerin yasama organındaki güçlerini arttırmaları, vakitsiz bir gelişmedir, çünkü bu partilerin çoğu siyasi programlara sahip de- ğillerdir. Ayrıca iç plüralizmin mevcudiyeti ve partilerin toplumu etkileme potansiyeline sa- hip olmamaları da meclisteki azınlık grupları- nın rolünün arttırma sürecinin zamansız (er- ken) başladığına işaret etmektedir.

* Bundan başka söz konusu partilerin çoğu, liderlere (şahsiyetlere) göre kurulmuş ve bu partilerde tek bir liderin hakimiyeti geçerlidir.

Ayrıca parti üyeleri de ancak liderin akrabaları ve tanıdıklarından oluşmaktadır. Bundan dola- yı yeni mecliste partiler arasında çok sık büyük sorunlar yaşanmaktadır ki bu partiler halkın değil, çeşitli klan ve sanayi-ekonomik çevre- lerin çıkarlarını savunmaktadırlar. Örneğin şimdiden Sosyal-Demokrat Partisi, Ata-Meken ve Ak Şumkar partilerinden oluşan geçici hü- kümetin üyeleri arasında Kırgızistan’ın dış po- litikası konusunda büyük fikir ayrılıkları mev- cuttur. Bu şartlarda meclisin sağlıklı bir şekilde çalışması, mümkün görülmemektedir.

* Siyasi sürecin dışında bırakılan partilerin (Erkindik, Kırgızistan Komünist Partisi, Erkin Kırgızistan, Asaba, Liberal Parti, Köylü Parti- si, Gençler ve Gaziler Partisi, Turan, Janı Kır- gızistan, Janı Mezgil, Afganistan Gazileri Par- tisi) liderleri arasındaki görüşmelerin arttığını da belirtmek gerekmektedir. Bunlara göre, yeni hükümet bütün iktidarı ele geçirmek istemek- tedir. “Yeni muhalefet”in liderliğini, Bakan B.

Kalıyev zamanında Silahlı Kuvvetlerden kovu- lan eski subayların (şimdi bunların çoğu işada- mı olmuştur) üstlendiği görülmektedir.

* İç politikadaki olayların gelişiminde Ar- Namıs Partisi’nin etkisi de her geçen gün art- maktadır. Parti üyelerine göre, onların lideri F Kulov, “Kırgızistan’ın siyasi arenasına çıkmak için müsait zamanı beklemektedir.” Böyle bir tutumun, geçici hükümetin hatalardan kaçın- ması ve hükümet üyeleri arasında büyük so- runların yaşanmasını engellemek için sergilen- diğini söylemek mümkündür.

* F. Kulov’un etkisi ve rolünün, danışmanlık mahiyetiyle sınırlı kalmayacağı, zamanla onun görüşlerinin belirleyici olacağı da ileri sürül- mektedir. Cumhurbaşkanı seçimleri sırasında onun en büyük adaylardan biri olacağı düşü- nülmektedir. Böyle bir öngörünün yapılması, Kulov’un gerek iktidar gerekse de muhalefet çevrelerindeki etkisi ve onun hem güney hem de kuzey bölgelerindeki popüleritesi ile bağ- daştırılmaktadır. Ayrıca F. Kulov’un Rusya Federasyonu’nun desteğini de arkasına alabile- ceği düşünülmektedir.

* Farklı siyasi hareket ve örgütlenmeler ara- sındaki mücadelenin çetin geçeceğinin önemli göstergelerinden biri de muhalefet çevrelerin- deki genç kesimin aktif faaliyetleri ve onların ülkenin yönetiminde gençlere de yer ayrılma- sını talep etmeleridir. Genç çevrelere göre, ülkedeki durumu olumlu yönde ancak genç siyasetçiler değiştirebilir, çünkü ancak gençler progressif görüşlere sahip olup, artık eski siya- setçiler Kırgızistan’ın durumunu olumlu yönde etkileyebilecek durumda değillerdir.

* Kırgızistan’ın siyasi çevrelerinin temsilcileri- ne göre, geçici hükümet üyeleri koltuk payla- şım sürecine girdiklerinden dolayı ülke içeri- sindeki durumun gelişimi üzerindeki kontrolü kaybetmeye başlamışlardır.

* Güvensizliğin ve belirsizliğin hâkim olduğu siyasi alanda çeşitli gruplar arasındaki müca- dele parlamento seçimlerinin yaklaşmasıyla ar- tacaktır. Yeni geçici siyasi birlikteliklerin oluş- ma ihtimali de çok yüksektir. Siyasi liderlerin seçimlerdeki başarısı ise onları maddi kaynak- larına bağlı olacaktır ki, liderler bu maddi kay-

(12)

11

www.orsam.org.tr

Kırgızistan’da Mevcut Durum, İktidar Değişiminin Nedenleri ve Kısa Vadeli Öngörüler

nakların bir kısmını hiç şüphesiz yurt dışında aramaktadırlar.

* Halkın oylarını elde etmek için rekabetin kı- zıştığı bir ortamda siyasi liderler güçlenen maf- ya örgütleri ve dinî hareketler ile irtibat kurma- ya çalışacaklardır. Bu husus hiç şüphesiz son- raki süreçte onların varlığını yasallaştıracaktır.

* Ayrıca yeni meclisteki siyasi güçler arasında da fikir ayrılıklarının artacağına benzemekte- dir. Önümüzdeki dönemde geçici hükümetin cumhurbaşkanı, başbakanı ve meclis başkanı arasında mücadelenin (rekabetin) başlaması da ihtimal dâhilindedir. Mevcut şartlarda siyasi güçlerin dağılımı ve partilerin seçim sonrasın- da yeni parlamentoda yer alma perspektifleri aşağıdaki şekildedir:

* Kırgızistan meclisine girme şansına en fazla Atameken, Ar-Namıs, Sosyal-Demokrat Par- ti (SDPK), Ak-Şumkar ve Meken Tuu partileri sahiptir.

* Jokorku Keneş (Yüksek Meclis)’te en faz- la oyun Omurbek Tekebayev başkanlığındaki Atameken Partisi’nin alacağı tahmin edilmek- tedir. Bu parti ülkenin hem kuzeyinde hem güneyinde güçlü bir alt yapıya sahiptir. Yine Sosyal-Demokrat Parti’nin de şansının yüksek olduğu düşünülmektedir. Bu partinin stratejik amaçlarından biri, parti lideri A. Atambayev’in başbakanlığa getirilmesidir.

* Bu şartlarda seçim öncesinde mecliste ço- ğunluğu elde etmek ve koalisyon kurmak için O. Tekebayev ile A. Atambayev’in çabalarını birleştirmeleri de ihtimal dâhilindedir. Bu du- rumda O. Tekebayev, meclis başkanlığını elde edecek ve daha sonra meclisteki çoğunluk da A. Atambayev’i başbakan seçecektir.

* Sayıca Sosyal-Demokrat Parti ile aynı ko- numda olan Ak-Şumkar Partisi (T. Sariyev liderliğinde)’nin seçimlerde üçüncü sırayı ala- cağı tahmin edilmektedir. Parti içerisindeki güçlü ve aktif genç kanadın mevcudiyeti, söz konusu partinin mecliste üçüncü kalabalık gru-

ba sahip olmasını sağlayacaktır. Bu genç kanat, 7 Nisan sonrasında ortaya çıkan diğer gençlik hareketleri de kendi etrafında birleştirmekte- dir. T. Sariyev’in maliye bakanlığında gözü ol- duğu da bir gerçektir.

* F. Kulov başkanlığındaki Ar-Namıs Partisi’nin seçimleri dördüncü sırada bitirme ihtimali yüksektir. Sadece F. Kulov’un ülkede tekrar is- tikrar ve düzeni sağlayacağına dair görüşlerin yayılması, Ar-Namıs Partisi’nin oylarını arttır- maktadır. F. Kulov’un taraftarları 2005 yılında Kulov’un güç kullanarak ülkeyi kaostan çıkar- dığına ve ülkeyi istikrara kavuşturduğuna dair yazı ve makaleler bütün yayın organlarına gön- derilmektedir.

* F. Kulov’a olan sempatinin artması, yeni lider- leri rahatsız etmektedir, çünkü Kulov baştan beri geçici hükümeti tanımadı ve hâlâ bu hükü- metin faaliyetlerini eleştirmeye devam etmek- tedir. Bundan dolayı iktidar, F. Kulov’a karşı bir karalama politikası başlatabilir. Şimdiden kü- çük ve orta çaplı enerji şirketlerinin mevcudi- yeti sorgulanmaya başlanmıştır. Büyük ihtimal- le F. Kulov’un başkanlığını yaptığı böyle mües- seselere yakında müfettişler gönderilecektir.

* U. Barıktabasov başkanlığındaki Meken Tuu Partisi’nin da belli ölçüde şansı bulunmaktadır.

Barıktabasov, önemli mali kaynaklara sahip ol- duğundan dolayı, oy kazanmak için Kırgızistan halkına maddi yardım kampanyası başlatmıştır.

Milletvekili olmak için Ata Yurt (O. Suvanali- yev, A. Keldibekov, K. Taşiyev), Bütün Kırgızis- tan (A. Madumarov), El-Armanı (M. Niyazov), Kırgızistan Komünist Partisi (İ. Masaliyev) gibi partilerin de kendi aralarında bir takım birleş- melere gitmeleri ihtimal dâhilindedir.

* Uzmanlara göre söz konusu ittifaklar aşağı- daki taktiği kullanabilirler: Ata Yurt, meclise güneydeki seçmenler sayesinde girecek, El- Armanı ile Komünistler ise ülkenin kuzeyinden oy toplayacaklardır.

* “Bütün Kırgızistan”ın listesinde birinci sıra- da M. Niyazov yer almaktadır. A. Madumarov,

(13)

12

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

www.orsam.org.tr

seçim sürecinde güçlerini birleştirmek ve art- tırmak için parti listesindeki birinci sırayı ona vermeyi kabul etmiştir. Bütün Kırgızistan’ın listesinin başlarında M. Sultanov (eski maliye bakanı), E. İbrahimova (geçici hükümetin üye- si) ve belki de Komünistlerin lideri İ. Masaliyev ve Bişkek eski belediye başkanı N. Tuleyev yer alacaktır.

* Yukarıda adı geçen ittifakın temsilcilerinin öngörülerine göre, Ata Yurt mecliste 35 san- dalye, Bütün Kırgızistan da 31 sandalye kaza- nacaktır. 27 Haziran’da kabul edilen anayasa- ya göre meclisteki çoğunluğu 65 sandalye ile elde etmek mümkündür. Bu ittifakın (alyansın) çoğunluğu elde ettikleri takdirde en önemli amaçları, kabul edilen anayasada değişikliklere giderek cumhurbaşkanlığı sisteminin yeniden hayata geçirilmesidir.

Sonuçlar

Yukarıda zikredilenlerin ışığında aşağıdaki so- nuç ve öngörülerde bulunmak mümkündür:

1. Kırgızistan’daki kriz ile istikrarsızlık döne- mi, uzun vadeli bir sürece dönüştü. Bunun en önemli nedeni de ülkedeki durumu kontrol altına alabilecek ve yönetebilecek organize ger- çek bir gücün olmayışıdır.

Mevcut görüş ayrılıklarının ve güvensizliğin ol- duğu bir dönemde siyasi güçler arasındaki mü- cadele devam etmekte ve bu bağlamda yeni si- yasi ittifakların kurulması, ihtimal dâhilindedir.

Siyasi liderlerin başarısı, bir ölçüde onların sahip oldukları maddi kaynaklara bağlıdır. Bu maddi kaynakların bir kısmını hiç şüphesiz dış güçler (oyuncular) sağlayacaktır. Yine adaylara daha sonraki dönemde “borcun ödenmesi kar- şılığında” dışarıdan seçim kampanyası konu- sunda da yardımlar gelebilir.

2. Kırgızistan siyasi sisteminin temel sorunla- rından biri de seçim öncesi ve sonrasında siyasi güçler arasında diyalog ve konsensusun sağla- namamasıdır. Bundan dolayı yeni hükümet ve yönetim sisteminde bir takım sorunlar ve zor- luklarla karşılaşma ihtimali mevcuttur.

3. Ülkenin sosyo-ekonomik durumunun kötü- leşmesi dolayısıyla yolsuzluk ve mafya grupla- rının faaliyetleri artmaktadır. Bu husus da bun- dan duyulan rahatsızlığın yeni bölgesel ayak- lanmalara dönüşmesine neden olabilir.

4. Etnik gruplar arasında yeni çatışmaların çık- ması da ihtimal dâhilindedir. Hatta bu çatış- maların siyasileştirilmesi ve ülkede sürdürülen hâkimiyet mücadelesi çerçevesinde bir araç olarak kullanma tehdidi de mevcuttur.

5. Kısa vadede Kırgızistan’da kriminal güçlerle uluslar arası İslam hareketlerinin faaliyetleri- nin artması beklenmektedir. Bu faaliyetler, ülke içerisinde ekstremizmin yayılmasını ve bunun yönetim organlarına da sızmasını öngörmekte- dir. Yani böylece kriminal güçler, yasallaşmaya çalışmaktadırlar.

(14)

13

www.orsam.org.tr

AKADEMİK KADROMUZ

ORSAM DANIŞMA KURULU

Hasan Kanbolat Başkan

E. Tümg. Armağan Kuloğlu Başdanışman Habib Hürmüzlü Ortadoğu Danışmanı

Doç. Dr. Özlem Tür Danışman & Ortadoğu Etütleri Editörü

Doç. Dr. Harun Öztürkler Ortadoğu Ekonomileri Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Veysel Ayhan Basra Körfezi Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi U.İ.B.

Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi U.İ.B. Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Şahin Ortadoğu Danışmanı

Yrd. Doç. Dr. Kürşad Turan Danışman, Diyaspora Çalışmaları, Ortadoğu Analiz Editörü Dr. Didem Danış Danışman, Göç ve Iraklı Mülteciler

Dr. İlyas Kamalov Avrasya Danışmanı Bayram Sinkaya Ortadoğu Danışmanı

Bilgay Duman Ortadoğu Uzmanı

Ogün Duru Yönetici Editör

Oytun Orhan Ortadoğu Uzmanı

Sercan Doğan Uzman Yardımcısı, Ortadoğu Selen Tonkuş Uzman Yardımcısı, Ortadoğu Nebahat Tanriverdi.O Uzman Yardımcısı, Ortadoğu

Fatma Yaycı Uzman Yardımcısı, Ortadoğu

Nazlı Ayhan Uzman Yardımcısı, Projeler

M. Serdar Çarhoğlu Uzman Yardımcısı, Ortadoğu

Uğur Çil Uzman Yardımcısı, Ortadoğu

Dr. İsmet Abdülmecid Irak Danıştayı Eski Başkanı

Prof. Dr. Muhamad Al Hamdani Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı

Prof. Dr. Dorayd A. Noori Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı Hasan Alsancak BP & BTC Turkiye, Enerji Güvenligi Direktörü

Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi Ulusalararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Ali Arslan İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü

Doç. Dr. Ersel Aydınlı Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü

Itır Bağdadi İzmir Ekonomi Üniversitesi U.İ.B. ve AB Bölümü Öğr. Gör Prof. Dr. İdris Bal Polis Akademisi ve Turgut Özal Üniversitesi U.İ.B.

Kemal Beyatlı Irak Türkmen Basın Konseyi Başkanı Barbaros Binicioğlu Ortadoğu Ekonomileri Danışmanı Prof. Dr. Ali Birinci Türk Tarih Kurumu Başkanı

Doç. Dr. Mustafa Budak Başbakanlık Devlet Arşivleri Gen. Md. Yrd E. Hava Orgeral Ergin Celasin 23. Hava Kuvvetleri Komutanı

Doç. Dr. Mitat Çelikpala TOBB ETU Uluslararası İlişkiler Bölüm Bşk.

Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü

(15)

ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULU

ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULU

Prof. Dr. Volkan Ediger İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Cezmi Eraslan Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı, İ.Ü. Tarih Bölümü Dr. Amer Hasan Fayyadh Bağdat Üniv. Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı

Osman Göksel BTC ve NABUCCO Koordinatörü

Timur Göksel Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi Büyükelçi Numan Hazar Dışişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Doç. Dr. Pınar İpek Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Arslan Kaya KPMG, Yeminli Mali Müşavir

Dr. Hicran Kazancı ITC Ankara Temsilciliği Dış İlişkiler Sorumlusu İzzettin Kerküklü Kerkük Vakfı Başkanı

Doç. Dr. Mustafa Kibaroğlu Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Musa Kulaklıkaya TİKA Başkanı

Doç. Dr. Erol Kurubaş Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mosa Aziz Al-Mosawa Bağdat Üniversitesi Rektörü

Prof. Dr. Mahir Nakip Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili

Yrd. Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Çınar Özen Ankara Üniversitesi SBF U.İ.B.

Dr. Bahadır Pehlivantürk Hacettepe Üniversitesi U.İ.B.

Prof. Dr. Suphi Saatçi Kerkük Vakfı Genel Sekreteri Mehmet Şüküroğlu Enerji Uzmanı

Doç. Dr. Oktay Tanrısever ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Erol Taymaz ODTÜ Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sabri Tekir İzmir Üniversitesi İ.İ.B.F. Dekanı Yrd. Dr. Kürşad Turan ORSAM Danışmanı

Doç. Dr. Özlem Tür ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Türel Yılmaz Kırşehir Üniversitesi İ.İ.B.F.

Meliha Benli Altunışık ODTÜ

Bülent Aras Işık Üniversitesi Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi İlker Aytürk Bilkent Üniversitesi Recep Boztemur ODTÜ

Katerina Dalacoura Londra Ekonomi Üniversitesi F. Gregory Gause Vermont Üniversitesi, ABD Fawaz Gerges Londra Ekonomi Üniversitesi Ahmet K. Han İstanbul Üniversitesi

Raymond Hinnebusch St. Andrews Üniversitesi, Birleşik Krallık Rosemary Hollis City Üniversitesi, Birleşik Krallık Bahgat Korany Durham Üniversitesi, Birleşik Krallık Peter Mandaville George Mason Üniversitesi, ABD Emma Murphy Durham Üniversitesi, Birleşik Krallık

Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık ODTÜ U.İ.B. Başkanı

Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı

Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi U.İ.B.

Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniv. U.İ.B. Başkanı

(16)

Referanslar

Benzer Belgeler

• Nohutta bitkiler çeşitlere göre ekimden 95-150 gün arasında hasat olgunluğuna gelir. • Nohutta tane dökme

• Bu nedenle toprak işleme, tohum yatağı hazırlama, ekim zamanı ve ekim sıklığı iyi bir şekilde yapılarak yabancı otlar yok edilmelidir.. • Yüksek tane verimi için

madde üzerine verilen üç adet değişiklik önergesi okunmuş; 439 Hükümetin ve Komisyonun katılmadığı maddeye en aykırı ilk önerge üzerine önergede imzası bulunan bir

Mavi yün referans 4, gri skala derece 4'e eşit kontrast gösterdiğinde. Mavi yün referans 6, gri skala derece 4'e eşit

Bölge yöneticiliği yaptığı dönemde koçluk ile tanışmasının ardından koçluk konusunda birçok eğitim programına katılmış ve 2011 yılında Adler

İstihbarat, Hedef Müşteri Bulma Eğitimi” 2019 İstanbul Kimyevi Maddeler İhracatçılar Birliği-İstanbul Uluslararası Pazarlama ve Ticari İstihbarat Eğitimi 2019

Böylelikle Temmuz ayında 48.5 milyar dolar seviyesinden Ağustos ayında 48.9 milyar dolara yükselen yıllık cari işlemler açığı Ocak ayından bu yana ilk defa

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ekim ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklentilere paralel faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe