• Sonuç bulunamadı

YARGITAY 1. HUKUK DA RES KARARLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "YARGITAY 1. HUKUK DA RES KARARLARI"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YARGITAY 1. HUKUK DA‹RES‹

E: 2004/432 K: 2004/2485 T: 08.03.2004

YÖNET‹C‹N‹N TEMS‹L YETK‹S‹ • KAT MAL‹K‹ OLMAYAN YÖNET‹C‹N‹N DAVA AÇAB‹LME OLANA⁄I

Özet:Kat malikleri kurulunca kendisine temsil yetkisi verilmeyen ve kat maliki olma- yan yöneticinin malikler ad›na dava açabil- mesi olanaks›zd›r.(*)

Taraflar aras›nda görülen davada;

Davac›, 1107 parsel say›l› tafl›nmaza komflu 1106 parsel maliklerinin duvar yapmak suretiyle elatt›klar›n› ileri sürerek elatman›n önlenmesi is- te¤inde bulunmufltur.

Daval› site yönetim kurulu temsilcisi, tecavüzlü durum varsa bile bu- nun komflu parsellerdeki kaymalardan meydana gelmifl olabilece¤ini, da- van›n reddi gerekti¤ini belirtmifl aksi halde tecavüzlü k›sm›n siteleri ad›- na temliken tescili veya geçit hakk› tesisine karar verilmesini istemifltir.

Mahkemece davan›n kabulü ile daval›n›n çekiflme konusu 1107 par- sele elatmas›n›n önlenmesine karar verilmifltir.

Karar daval› vekili taraf›ndan süresinde temyiz edilmifl olmakla. Tet- kik Hâkimi fiükran Da¤l› ‹lgün'ün raporu okundu düflüncesi al›nd›. Dos- ya incelendi, gere¤i görüflülüp düflünüldü:

KARAR

Dava, çapl› tafl›nmaza elatman›n önlenmesi iste¤ine iliflkindir.

Mahkemece davan›n kabulüne karar verilmifltir.

Dosya içeri¤indeki belgelerden davan›n A. Sahil Sitesi Yönetim Kuru- lu ad›na YÖ taraf›ndan aç›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. Çekiflme konusu 1107 parsel payl› mülkiyet üzere olup. çok say›da paydafl› mevcuttur. Site yö- netimi ad›na dava açan davac›n›n tafl›nmazla kayden ilgisi yoktur.

Davada, gerçek ve tüzel kifliler ya da bunlar›n yasal temsilcileri taraf olma ehliyetine sahiptir. Site kat malikleri yönetim kurulunun tüzel kifli- li¤i ve bu nedenle taraf ehliyeti bulunmamaktad›r. Kat malikleri kurulun-

___________________________________________________

(*) Gön: Av. Hulki ÖZEL (Mersin Barosu)

YARGITAY1.HUKUKDA‹RESKARARL

(2)

ca kendisine temsil yetkisi verilmeyen ve kat maliki olmayan yönetici ta- raf›ndan aç›lan davan›n husumet yoklu¤u nedeniyle reddi gerekirken ya- z›l› oldu¤u üzere hüküm kurulmas› do¤ru de¤ildir. Daval› taraf›n temyiz itiraz› yerindedir. Kabulü ile hükmün aç›klanan nedenlerden ötürü HUMK’un 428. maddesi gere¤ince BOZULMASINA, al›nan peflin harc›n temyiz edene geri verilmesine 8.3.2004 tarihinde oybirli¤iyle karar veril- di.

YARGITAY 1. HUKUK DA‹RES‹

E: 2005/12485 K: 2005/13765 T: 26.12.2005

MÜLK‹YET HAKKININ SINIRLARI • KOMfiULUK HUKUKU

• MAL‹K SIFATI OLMAYAN KOMfiUNUN HAKLARI (TMK. M. 737; MK. m. 683)

Özet:Mülkiyet hakk›, tan›d›¤› genifl hak ve yetkilerin yan›nda baz› ödevlerde yükle- yen bir ayni hakt›r.

Bu nedenle bir tafl›nmaz›n maliki komflu- suna zarar verecek her türlü taflk›nl›ktan ka- ç›nmakla yükümlüdür.

Komfluluk hukukundan kaynaklanan id- dian›n ileri sürülebilmesi için, mutlaka kom- flu tafl›nmaz›n maliki olunmas› gerekmez.(*) Taraflar aras›nda görülen davada;

Davac›, kayden maliki oldu¤u 228 parsel say›l› tafl›nmaz›n 200 m2 lik k›sm›n›n otopark olarak kullan›lmas› için bedelsiz olarak Belediyeye terk edildi¤ini, bu parselden ifrazen oluflan 273 nolu parsellerine lojman ya- p›ld›¤›n›, daval›larca amac› d›fl›nda kaçak yap› yap›lmak suretiyle manza- ran›n kapat›l›p, hava ak›m›n›n engellendi¤ini, kendi at›k su giderlerine ba¤lant› yap›ld›¤›n› ileri sürerek, muarazan›n meni, y›k›m ve eski hale ge- tirme iste¤inde bulunmufltur.

Daval›lar, davan›n reddi gerekti¤ini savunmufllard›r.

Mahkemece, davan›n reddine karar verilmifltir.

Karar, davac› taraf›ndan süresinde temyiz edilmifl olmakla; Tetkik Hakimi Hülya Gerçeker'in raporu okundu, düflüncesi al›nd›. Dosya ince- lendi, gere¤i görüflülüp düflünüldü.

___________________________________________________

(*) Gön.: Av. Refik HANSOY Av. fiefika HANSOY

(3)

KARAR

Dava, komfluluk hukukundan kaynaklanan elatman›n önlenmesi, y›- k›m, eski hale getirme isteklerine iliflkindir.

Mahkemece, davan›n reddine karar verilmifltir.

Davan›n, aç›klanan niteli¤ine göre, komfluluk hukukuna iliflkin Türk Medeni Kanununun 737. ve izleyen maddelerinde tan›mlanan ilkeler çer- çevesinde çözüme kavuflturulaca¤› kuflkusuzdur.

Bilindi¤i üzere; ça¤dafl hukuk sistemlerindeki tan›m›yla mülkiyet: ge- nifl haklar, buna ba¤l› yetkiler ile birlikte baz› ödevlerin oluflturdu¤u bir hukuksal kurumdur. Baflka bir söyleyiflle mülkiyet, tan›d›¤› genifl hak ve yetkilerin yan›nda baz› ödevler de yükleyen bir ayni hakt›r. Medeni Kanu- nun 683. maddesinde "Bir fleye malik olan kimse hukuk düzeninin s›n›rla- r› içinde, o fley üzerinde diledi¤i gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakk›- n›n kanunla k›s›tlanabilece¤ine iflaret olunmufltur. Bu do¤rultuda olmak üzere, tafl›nmaz malikini komflusuna zarar verebilecek her türlü taflk›n- l›klardan kaç›nmakla yükümlü k›lan ayn› kanunun 737. maddesi kom- fluluk iliflkilerinden do¤an zorunlu ç›kar çat›flmalar›n› düzenlemifl, bir arada yaflamak durumunda olan, komflu tafl›nmaz maliklerinin ekono- mik, sosyal ç›karlar›n› dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaç›n- ma ödevleri yüklemifltir.

O halde, bir toplumda birlikte yaflama olana¤› sa¤layan insanc›l, ger- çekçi, zorunlu temel hukuk kural›na göre, hakim; somut olay›n özelli¤i- ni, tafl›nmazlar›n konumlar›n›, kullanma amaçlar›n›, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun do¤al ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulun- durarak, komflular›n birbirlerine göstermekle yükümlü olduklar› ola¤an katlanma ve hoflgörü s›n›r›n› aflan bir taflk›nl›¤›n bulunup bulunmad›¤›- n› saptama, zarar› giderici , önlemlerden en uygununu bulma, kaç›n›lmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denklefltirme durumundad›r.

Bunun içinde zarar›n niteli¤i, kapsam› ve ne surette giderilece¤i yö- nünde taraflar›n tüm delilleri topland›ktan, gerekti¤inde yerinde keflif ya- p›ld›ktan sonra uzman bilirkiflilerden bilim ve tekni¤e uygun gerekçeli ra- por al›nmas› zorunludur.

Somut olaya gelince; davac› kurum, daval›n›n komflu tafl›nmazda imara ayk›r› nitelikte ve kaçak olarak yapt›¤› binan›n kendi manzaras›n›

kapatt›¤›n›, havas›n› kesti¤ini ve kendi at›k su borular›na logar yapmak suretiyle ba¤lant› kurdu¤unu ileri sürerek muarazan›n men'i y›k›m ve es- ki hale getirme ile zarar›n giderimini istemifltir. Mahkemece, bina yapmak suretiyle oluflumuna sebebiyet veren komflu parselde, davac›n›n mülki- yetten kaynaklanan bir hakk›n›n bulunmad›¤› belirtilerek davac›n›n ko- runmas› gereken üstün hakk›n›n bulunmad›¤›ndan bahisle davan›n red- dine karar verilmifltir.

(4)

Oysa, davada ileri sürülen iddian›n içeri¤ine göre; davadaki istek, Türk Medeni Kanununun 683 ve takip eden madde hükümleri gere¤ince mülkiyetten de¤il, komfluluk hukukundan kaynakland›¤› aç›kt›r.

Ancak, mahkemece bu konuda bir araflt›rma yap›lm›fl de¤ildir.

Hal böyle olunca, yukar›da de¤inilen ilkeler çerçevesinde taraf delil- lerinin toplanmas›, iddia ve savunma do¤rultusunda araflt›rma, inceleme ve uygulama yap›lmas›, soruflturman›n eksiksiz tamamlanmas›, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yan›lg›l› de¤erlendirme ile yaz›l› ol- du¤u üzere hüküm kurulmas› do¤ru de¤ildir. Davac›n›n temyiz itirazlar›

yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'un 428. maddesi gere¤ince BO- ZULMASINA, 26.12.2005 tarihinde oybirli¤iyle karar verildi.

YARGITAY 1. HUKUK DA‹RES‹

E: 2005/13460 K: 2005/13858 T: 27.12.2005

"NAM-I MÜSTEAR" VEYA "MUVAZAA" SAVI • KANITLAMA YÖNTEM‹

• YAZILI KANIT

(5.2.1947 Gün ve 20/6 Say›l› Y‹BK.)

Özet:Bir tafl›nmaz›n tapu kayd›nda gö- rünen mülkiyet durumunun gerçek olmad›¤›- na, baflka bir anlat›mla mülkiyet olgusunun arkas›nda gizlenen baflka bir ifllemin bulun- du¤una yönelik olan ve uygulamada "Muva- zaa" veya "Nam-› müstear" bafll›klar› alt›nda nitelendirilen savlar›n yaz›l› kan›t ile kan›t- lanmas› gerekir.(*)

Taraflar aras›nda görülen davada;

Davac›, kayden maliki bulundu¤u 1286 parsel say›l› tafl›nmaz›n hak- s›z olarak daval› kullan›m›nda oldu¤unu ileri sürerek, elatman›n önlen- mesi ve ecrimisil iste¤inde bulunmufltur.

Daval›, davan›n reddini savunup maliki oldu¤u çekiflmeli tafl›nmaz›- n› teminat karfl›l›¤› bedelsiz olarak dava d›fl› A’ya sat›fl suretiyle devretti-

¤ini, A’n›n H’ya, H’n›n S’ye, S’nin de davac›ya temlik etti¤ini, ifllemlerin muvazaal› oldu¤unu belirtip tapu iptali ve tescil iste¤iyle karfl› dava aç- m›flt›r.

___________________________________________________

(*) Gön.: Av. Hulki ÖZEL (Mersin Barosu)

(5)

Mahkemece, as›l davan›n reddine, karfl› davan›n kabulüne karar ve- rilmifltir.

Karar, davac› (karfl› daval›) fiA vekili taraf›ndan süresinde duruflma istekli temyiz edilmifl olmakla, duruflma günü olarak saptanan 27.12.2005 Sal› günü için yap›lan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avu- kat AHY ile temyiz edilen vekili Avukat fiM geldiler, duruflmaya baflland›, süresinde verilen ve kay›t olundu¤u anlafl›lan temyiz dilekçesinin kabu- lüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü aç›klamalar› dinlendi, duruflman›n bitti¤i bildirildi, ifl karara b›rak›ld› bilahare Tetkik Hakimi A.

Sevil Çal›ko¤lunun raporu okundu, düflüncesi al›nd›. Dosya incelendi ge- re¤i görüflülüp düflünüldü:

KARAR

Dava, elatman›n önlenmesi ecrimisil; karfl› dava tapu iptal-tescil is- teklerine iliflkindir.

Mahkemece, tapu iptal-tescil iste¤inin kabulüne, elatman›n önlen- mesi iste¤inin reddine hükmedilmifltir.

Dosya içeri¤i ve toplanan delillerden; kayden davac›ya ait 1286 par- sel say›l› tafl›nmaz›n 14.7.1997 tarihli akitle sat›fl yoluyla dava d›fl› Ab- dullah'a temlik edildi¤i, daha sonra an›lan yerin iki el daha de¤ifltikten sonra 13.10.1999 tarihinde daval› fiermin'e sat›fl yoluyla intikal ettirildi-

¤i anlafl›lmaktad›r.

Kay›t maliki davac› tafl›nmaz›n daval› (karfl› davac›) Avni'nin iflgalin- de bulundu¤unu ileri sürerek elatman›n önlenmesini isterken karfl› da- vas›nda tafl›nmaz›n dava d›fl› Abdullah'tan ald›¤› borç karfl›l›¤› inançl› ifl- lemle devretti¤ini savunmufl, mahkemece bu savunmaya de¤er verilmek suretiyle hüküm kurulmufltur.

Oysa, inanç sözleflmesi, inananla inan›lan aras›nda yap›lan, onlar›n hak ve borçlar›n› belirleyen, inançl› muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakk›n, inan›lan taraf›ndan inanana geri verme (iade) flartlar›- n› içeren borçland›r›c› bir muameledir. Bu sözleflme, taraflar›n›n hak ve borçlar›n› kapsayan ba¤›ms›z bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teflkil eder.

Taraflar böyle bir sözleflme ve buna ba¤l› ifllemle genellikle, teminat teflkil etmek veya idare olunmak üzere, mal varl›¤›na dahil bir fley veya hakk›, ayn› amac› güden ola¤an hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inan›lana inançl› olarak kazand›rmak için bafl- vururlar.

Di¤er bir anlat›mla, bu ifllemle borçlu, alacakl›s›na mal›n› rehin ede- cek, yani yaln›zca s›n›rl› ayni bir hak tan›yacak yerde, mal›n›n mülkiye- tini geçirerek rehin hakk›ndan daha güçlü, daha ileri giden bir hak tan›r.

(6)

Sözleflmenin ve buna ba¤l› temlikin, de¤inilen bu özellikleri nedeniy- le, tafl›nmaz› inanç sözleflmesi ile satan kimsenin art›k sadece, ödünç al- m›fl oldu¤u paray› geri vererek tafl›nmaz›n› kendisine temlik edilmesini is- temek yolunda bir alacak hakk›; tafl›nmaz›, inanç sözleflmesi ile alan kimsenin de borcun ödenmesi gününe kadar tafl›nmaz› baflkas›na satma- mak ve borç ödenince de geri vermek yolunda yaln›zca bir borcu kalm›fl- t›r.

Di¤er bir bak›fl aç›s›yla tafl›nmaz›n mülkiyeti inan›lana (alacakl›ya) geçmifltir. Tafl›nmazda inanarak satan›n (borçlu) mülkiyet hakk› kalma- d›¤› gibi, al›c›n›n bu mülkiyet hakk› üzerinde kurulmufl olan bir rehin hakk›ndan da söz edilemez.

Bu durumda; gayrimenkul rehini bak›m›ndan geçerlili¤i olan MK’n›n 873. maddesinin inanç sözleflmelerine dayal› temlike konu tafl›nmazlar bak›m›ndan uygulama yeri olmad›¤› da kuflkusuzdur. Nitekim bu düflün- ce Hukuk Genel Kurulu’nun 23.5.1990 gün ve 1990/1-202-315 say›l› ka- rar›nda da aynen benimsenmifltir.

Bilindi¤i gibi, inanç sözleflmeleri, taraflar›n karfl›l›kl› iradelerine uy- gun bulundu¤u için, onlara karfl›l›kl› borç yükleyen ve alacak hakk› ve- ren geçerli sözleflmelerdir. (Borçlar Kanunu mad.81) An›lan sözleflmeler- de, taraflar, sözleflmenin kendilerine yükledi¤i hak ve borçlan belirlerken, inançl› ifllemin sona erme sebeplerini; devredilen hakk›n inan›lan taraf›n- dan inanana iade flartlar›n›, bu arada tabii ki süresini de belirleyebilirler.

Bunun d›fl›nda, akde ayk›r› davran›fl›n yapt›r›m›na da sözleflmelerinde yer verebilirler. Buna dair akit hükümleri de Borçlar Kanunu’nun 19 ve 20 maddelerine ayk›r›l›k teflkil etmedi¤i sürece geçerli say›l›r.

‹nanç sözleflmesine ve buna ba¤l› ifllemle alacakl› olan taraf, ödeme günü gelince alaca¤›n› elde etmek için dilerse; teminat için temlik edilen fleyi "ifa u¤runa edim" olarak kendisinde al›koyabilece¤i gibi; o fleyi, aç›k art›rma yoluyla veya serbestçe sat›p sat›fl bedelinden alma yoluna da bafl- vurabilir. Bu sonuçlar kendine özgü bu akdin tabiat›nda mevcuttur. Söz- leflme ile öngörülen ifa süresi içerisinde, s›rf sözleflmeyi imkans›z k›lmak amac›yla muvazaal› olarak yap›lan temliklerin yasal koruma alt›nda tu- tulamayaca¤› izahtan varestedir. Meri hukuk sistemimizde her hangi bir düzenleme olmamas›na karfl›n; inanç sözleflmelerinin, yukar›da de¤inilen ilkeler çerçevesinde uygulama yeri bulan kendine özgü bir müessese ol- du¤u, ö¤reti ve uygulamada kabul edilegelen bir olgudur.

‹nanç sözleflmelerinin taraflar› aras›nda, onlar›n gerçek iradelerini ve akitten amaçlad›klar›n› yans›tmas› bak›m›ndan geçerli oldu¤u; taraf- lar›na Borçlar Kanunu çerçevesinde nisbi haklar›n› talep etme olana¤›n›

verdi¤i tart›flmas›zd›r.

Burada üzerinde durulmas› gereken husus, tafl›nmaz mallar yada flekle ba¤l› akitlerde inanç sözleflmelerinin ne gibi hukuki sonuç do¤ura- ca¤›d›r. Di¤er bir anlat›mla, sözleflmede öngörülen koflullar›n gerçeklefl-

(7)

mesi halinde, tafl›nmaz mülkiyetinin naklinin sebebini oluflturup olufl- turmayaca¤›d›r.

Bilindi¤i üzere; uygulamada mesele, 5.2.1947 tarih 20/6 say›l›

‹nançlar› Birlefltirme Karar› ile iliflkilendirilip, bu karar dayanak yap›l- mak suretiyle çözüme gidilmektedir.

Söz konusu kararda; eski hukuka göre mümkün ve geçerli olan mu- vazaa ve nam-› müstear iddialar›n›n, Medeni Kanunun yürürlü¤ünden sonra tafl›nmaz mallar hakk›nda dinlenip dinlenemeyece¤i tart›fl›lm›flt›r.

An›lan kararda; çeflitli sebep ve amaçlarla bir tafl›nmaz kayd›na ger- çek malik yerine baflka bir nam ve bir sözleflmede akitlerden biri yerine üçüncü bir flahs›n gösterilmesinin mümkün oldu¤u, bu gibi hallerde ve- kilin kendi nam›na ve müvekkili hesab›na yapt›¤› tasarruflarda oldu¤u gi- bi hukuki bir durum veya herhangi bir maksatla üçüncü flah›slardan ger- çe¤i gizleme gayesi güdülebilece¤i, "kötüniyetli ve haks›z gizlemeler" d›- fl›nda, belirtilen olas›l›klara göre aç›lacak bir davan›n, gerçekten, ya mev- cut bir hakka dayanarak bir el de¤ifltirme veya bir hakk›n korunmas› ni- teli¤ini tafl›yaca¤›; bu durumun da, temsilciye vekalet iliflkisinde, mülkî- yette halefiyet esas› olarak kabul edilmifl bir husus olup, halefiyeti düzelt- me amac›yla öncelikle mülkiyetin vekile aidiyeti düflünülse bile, temsil hükümlerine ayk›r› oldu¤undan bunun korunmas› ve devam›na hükmo- lunamayaca¤›, zira Borçlar Kanunu’nun "müvekkil vekiline karfl› muhtelif borçlar›n› ifa edince vekilin kendi nam›na ve müvekkili hesab›na üçüncü flah›staki alaca¤› müvekkilin olur" hükmünün bu düflünceyi do¤rulad›¤›, öte yandan gerek tafl›n›r, gerek tafl›nmaz mallara iliflkin olsun nam-›

müstear hadiselerinde, meselenin bir istihkak ve mülkiyet davas› niteli-

¤ini geçemeyece¤inden, ne resmi senet, ne de flekil meselesinin bahse ko- nu olamayaca¤›, meselenin akitte ve isimde muvazaay› kapsam›na alan Borçlar Yasas›n›n 18. maddesi kapsam›nda düflünülmesinin kanunun amac›na uygun düflece¤ine, de¤inildikten sonra sonuçta, nam-› müstear davalar›n›n dinlenebilir ve yaz›l› delil ile ispat›n›n mümkün oldu¤una, hükmolunmufltur.

‹çtihad› Bilefltirme kararlar›n›n konular›yla s›n›rl›, sonuçlar›yla ba¤- lay›c› bulundu¤u tart›flmas›zd›r. Nam-› müstear için düzenleme getiren 1947 tarihli karar›n, teminat amac›yla temlike dair inanç sözleflmelerini kapsad›¤› da kuflkusuzdur. Uygulamada an›lan sözleflmeler gerek özü, gerek iflleyifli aç›s›ndan, genelde muvazaa, özelde ise nam-› müstear bafl- l›klar› alt›nda nitelendirile gelmektedir.

Belirtilen ‹çtihad› Birlefltirme Karar›nda da de¤inildi¤i üzere; inanç sözleflmeleri bir yandan mülkiyeti nakil borcu do¤urmas› bak›m›ndan ta- raflar› ba¤lay›c›, di¤er yandan, mülkiyetin naklinin sebebini teflkil etme- si aç›s›ndan tasarruf ifllemlerini bünyesinde bar›nd›ran sözleflmelerdir.

Bu durumda koflullar›n oluflmas› halinde tafl›nmaz mülkiyetini nakil özelli¤ini tafl›d›¤› kabul edilmelidir.

(8)

‹çtihad› Birlefltirme karar›n›n sonuç bölümünde ifade olundu¤u üze- re, inançl› iflleme dayal› olup dinlenilirli¤i kabul edilen iddialar›n ispat›, flekle ba¤l› olmayan yaz›l› delildir. ‹nanç sözleflmesi olarak adland›r›lan bu belgenin sözleflmeye taraf olanlar›n imzas›n› içermesi ve en geç sözlefl- me konusu ifllem tarihinde düzenlenmifl olmas› gereklidir. Bunun d›fl›n- daki bir kabul, hem ‹çtihad› Birlefltirme Karar›n›n kapsam›n›n geniflletil- mesi, hem de tafl›nmazlar›n tapu d›fl› sat›fllar›na olanak sa¤lamak anla- m›n› tafl›yaca¤›ndan kendine özgü bu sözleflmelerle ba¤daflt›r›lamaz.

Somut olaya gelince; daval› (karfl› davac›) taraf›ndan dosyaya sunu- lan tarihsiz belgenin yukarda sözü edilen 5.2.1947 tarih 20/6 Say›l›

‹nançlar› Birlefltirme Karar›nda öngörülen inançl› ifllemin belgesi niteli-

¤inde oldu¤u kabul edilemez.

Hal böyle olunca, kan›tlanamayan tapu iptal-tescil davas›n›n reddi- ne, kayda de¤er verilmek suretiyle elatman›n önlenmesi davas›n›n kabu- lüne, ecrimisil iste¤i bak›m›ndan da gerekli araflt›rman›n yap›larak ecri- misile de karar verilmesi gerekirken yaz›l› oldu¤u üzere hüküm kurulma- s› do¤ru de¤ildir.

Davac› ( karfl› daval›) fiA'n›n temyiz itirazlar› yerindedir. Kabulü ile hükmün aç›klanan nedenden ötürü HUMK'un 428. maddesi gere¤ince BOZULMASINA, 4.12.2005 tarifesinde yürürlü¤e giren Avukat Ücreti Ta- rifesinin 14. maddesi gere¤ince gelen temyiz eden vekili için 450,00 YTL duruflma Avukat paras›n›n temyiz edilenden al›nmas›na, al›nan peflin harc›n temyiz edene geri verilmesine, 27.12.2005 tarihinde oybirli¤iyle karar verildi.

(9)

YARGITAY 1. HUKUK DA‹RES‹

E: 2005/3593 K: 2005/5238 T: 05.05.2006

ELATMANIN ÖNLENMES‹ VE ECR‹M‹S‹L DAVASI

• VEKALET ÜCRET‹

Özet: Elatman›n önlenmesi ve ecrimisil davalar›nda olumlu karar verilmesi duru- munda, dava dilekçesinde belirtilen ve itira- za u¤ramayan dava de¤eri üzerinden avu- katl›k ücretine hükmedilmesi gerekirken, keflfen saptanan yarg›lama aflamas›nda harc› tamamlanmayan de¤er üzerinden ücret tayini do¤ru de¤ildir.

Taraflar aras›nda görülen davada;

Davac›lar, kayden paydafl› bulunduklar› 8906 parseldeki paylar›na karfl›l›k olan ba¤›ms›z bölümü daval›n›n haks›z olarak iflgal etti¤ini ileri sürüp; elatman›n önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmufllard›r.

Daval›, davac›lara ait paylar›n mahkeme karar› ile iptal edildi¤ini, da- vac›lar›n davada davac› s›fatlar›n›n kalmad›¤›n› belirtip davan›n reddini savunmufltur.

Mahkemece, daval›n›n müdahalesinin sabit oldu¤u gerekçesiyle da- van›n k›smen kabulüne karar verilmifltir.

Karar, daval› taraf›ndan süresinde temyiz edilmifl olmakla; Tetkik Hakimi Berna Dizdaro¤ullar› Koç’un raporu okundu, düflüncesi al›nd›.

Dosya incelendi, gere¤i görüflülüp, düflünüldü.

KARAR

Dava, elatman›n önlenmesi ve ecrimisil isteklerine iliflkin olup, kay- den davac›lar›n paydafl› bulundu¤u 8906 parsel say›l› tafl›nmaza daval›- n›n hakl› ve geçerli bir neden olmaks›z›n elatt›¤› anlafl›lmaktad›r; öyle ise bu olgu benimsenerek davan›n kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

Daval›n›n bu yöne de¤inen temyiz itirazlar› yerinde de¤ildir. Reddine.

Ancak, davac›lar vekili yarar›na dava dilekçesinde belirtilen ve itira- za u¤ramayan dava de¤eri üzerinden avukatl›k paras›na hükmedilmesi gerekirken, keflfen saptanan yarg›lama aflamas›nda harc› tamamlanma- yan de¤er gözetilerek fazla ücret tayini do¤ru de¤ildir. Daval›n›n bu yöne de¤inen temyiz itirazlar›n›n kabulü ile hükmün aç›klanan nedene hasren HUMK’un 428. maddesi gere¤ince BOZULMASINA, peflin harc›n temyiz edene geri verilmesine 5.5.2006 tarihinde oybirli¤iyle karar verildi.

Referanslar

Benzer Belgeler

2001 ve 2002 y›l› defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzen- lenen vergi inceleme raporuna dayan›larak 2002 y›l›n›n Temmuz ila Ka- s›m dönemleri için re'sen

yerleşim birimlerinin iyileştirilmesi sonucunda, ulaşmasını öngördüğü düzeyin, toplum yaşamı yönünden önem taşıyan kamu yararı, kamu düzeni ve hukuk

SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZULMA- SINA, daval› yarar›na takdir edilen 450 YTL duruflma avukatl›k paras›n›n karfl› tarafa

Yukarıda açıklanan ilkeler karşısında, esasa ilişkin bölümü ile yargılama giderleri bir bütün olan menfi (olumsuz) tespit ilamının, esasa ilişkin bölümü

Anılan kararın temyiz edilmesi sonucunda, Danıştay Onuncu Dairesinin 16/02/2009 günlü, E:2006/2635 K:2009/1029 sayılı kararıyla, cezaevinde asayiş ve disiplinin

ÖZET: Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep

T.C. 2/6, 17, 19 ÖZET: Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar

DAVA : Taraflar arasýndaki ücret, ikramiye, fazla çalýþma parasý, izin bayram, hafta ve genel tatil gündelikleriyle sorumluluk tazminatý ve konut yardýmý alacaðýnýn