• Sonuç bulunamadı

Dakriyosistorinostomili Olgularda Gozya§I Kesesinde Histopatolojik Degi§imler *

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dakriyosistorinostomili Olgularda Gozya§I Kesesinde Histopatolojik Degi§imler * "

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dakriyosistorinostomili Olgularda Gozya§I Kesesinde Histopatolojik Degi§imler *

Ferda (:iftr;i (** ), Melih Unal (*** ), Levent Civelek (**** ), Murat Sonmez (*** ), ~ukru Yzldznm (***** ), Atilla Gungor(******), Yavuz Orge (*******)

*

** ***

****

*****

******

*******

OZET

<::ah§mamizda amac1m1z Dakriyosistorinostomi (DSR) ameliyatlanmn ve silikon ttiptin ke- se tizerine etkisinin histopatolojik olarak incelenmesidir.

1995-1999 ylllan arasmda DSR uygulad1gim1z 155 olgudan ameliyat s1rasmda kese biopsi materyali elde edilerek fikse edildi (Primer biopsi). 4-38 ayhk takip stiresi ic;inde restenoz geli-

§en 19 olguya (11 silikon ttiplti l.grup, 8 ttipstiz 2. grup) endonazal revizyon uyguland1 ve tek- rar kese bOlgesinden biopsi almd1 (sekonder biopsi). Ttip uygulanan ve ttip uygulanmayan bu 19 olguda primer ve sekonder kese biopsilerinin histopatolojik gortintimti kar§Ila§tlnldL

Endonazal muayenelerinde, restenoz geli§en olgularda makroskopik olarak ostium c;evre- sinde skatrizasyon gortildti. Silikon ttip uygulanmi§ bir olguda anastomoz bOlgesinde piyojenik grantilom, iki olguda grantilasyon dokusu ic;eren polip tespit edildi.

19 olgunun primer biopsileri incelendiginde 15'inde kronik inflamatuar degi§iklikler, 14'tinde degi§ik derecelerde fibrozis, 6'smda goblet hticreleri, 8'inde fokal tilserasyon gortildti.

Sekonder biopsilerde, 1.grupta 2 olguda grantilasyon dokusu ic;eren polip, 1 olguda piyoje- nik grantilom, 3 olguda akut inflamasyon belirtisi eksudalar gortildti. 2. Grupta 2 olguda akut inflamasyon tespit edildi.

Her iki grupda kronik inflamatuar degi§iklikler, fokal tilserasyon ve goblet hticre saylSlnda degi§iklik gozlenmedi. Sekonder biopsilerde olgulann ttimtinde belirgin fibrozis artl§I tesbit edildi.

Sonuc; olarak fibrozis artl§llllll silikon ttip nedeniyle olu§mad1g1 cerrahi maniptilasyonlara dokunun gosterdigi iyile§me prosesinden kaynakland1g1 kanaatine vanld1.

Anahtar Kelimeler:

Dakriyosistorinostomi, silikon ttip, histopatoloji .

SUMMARY

Clinicopathologic Study of Lacrimal Sac Biopsy in Dacryocystorhinostomy

Cases Main objective in this study is to evaluate the histopathologic effects of DSR surgeries and silicone tube.

A vrupa Oftalmik Plastik ve Rekonstruktiv Cerrahi Kongresi, istanbul,I999 da sunulmu§tur.

Do9. Dr. GATA H.pa§a Goz klinigi Yrd. Do9. Dr. GATA H.pa§a Goz klinigi Uzm. Dr. GATA H.pa§a Goz klinigi Yrd. Do9. Dr. GATA H.pa§a Patoloji klinigi Yrd. Do9. Dr. GATA H.pa§a KBB klinigi Prof. Dr. GATA H.pa§a Goz klinigi

Mecmuaya Geli§ Tarihi: 30.09.1999 Diizeltmeden Geli§ Tarihi.·10.11.1999 Kabul Tarihi: 29.11.1999

(2)

Dakriyosistorinostomili Olgularda Gozya§I Kesesinde Histopatolojik Degi§imler 205

Between 1995-1999 biopsy material was taken during surgery in 155 cases of DSR appli- cation and materials were fixated(Primary biopsy). 4-38 months follow-up period, 19 cases in which "restenosis" occured(l1 with silicone tube as first group and 8 without silicone tube as second group) were revised and biopsy material was obtained from the lacrimal sac region. His- topathologic aspects of the primary and secondary lacrimal sac biopsies were compared in the cases with silicone tube or without tube.

The macroscopic scatrization was recognized around ostium in all cases which restenosis occured during endonasal examination. Pyogenic granuloma around anastomosis region in one case and granulomatous polips were determined in two cases with silicone tube implantation.

Chronic inflammatory changes, various degree of fibrosis, goblet cells and focal ulceration we- re recognized in 15, 14,6 and 8 cases out of primary biopsy material of 19 cases respectively.

In the secondary biopsy material; 2 cases had granulomatous polip, 1 case had pyogenic granuloma and 3 cases had exudation, indicates acute inflammation in group 1. 2 cases in gro- up 2 had acute inflammatory exudation. No difference was determined between two groups about chronic inflammatory changes, focal ulceration and the amount of goblet cells.

The definite increase of fibrosis was recognized in all cases of secondary biopsy material.

Thus; it was concluded that silicone tube implantation does not cause increase of fibrosis and the reason of increased fibrosis was not related to silicone tube implantation. The excessive fib- rosis is the result of normal tissue healing process after surgical manipulation.

Key Words:

DCR, Silicone tube, Histopathology.

GiRi~

DSR operasyonlannda silikon tiip kullamlmasr 1967 yrhndan sonra glindeme gelmi§, lizerinde olumlu ( l ,3) ve olumsuz ( 4) gorli§ler olmu§tur. DSR operas- yonlannda silikon tiiplin kullamlmasr primer ameliyatlar yamnda, ba§ansrz DSR operasyonlan i~in de giiniimliz- de en ~ok tercih edilen yontem olarak goziikmektedir.

(5)

Silikon tiipiin DSR operasyonlannda kullammmm klinik sonu~lan iizerine (6-9) kanaliklillere etkisi lizeri- ne histopatolojik ara§tlrmalar yapllmi§ (4,10,11), fakat lakrimal keseye olan etkisi iizerinde pek durulmami§hr.

Biz de bu ~ah§mamizda silikon tiip uyguladigimiz ve uygulamadigimiZ olgulann birinci ve ikinci biyopsilerini kar§Ila§tirarak silikon tiipiin lakrimal kese lizerindeki et- kisini histopatolojik olarak degerlendirmeyi ama~lad1k.

GERE<; ve YONTEM

1995 y!lmdan itibaren yap1lan DSR ameliyatlannda Dupuy - Dutemps - Bourget teknigi uygulanan kronik dakriyosistitli 155 olgudan rutin olarak kese biopsisi almd1(primer biopsi). Biopsiler kesenin net olarak gortil- mesinden ve burun mukozasma anastomozundan hemen once almd1. Kli~lik ve skatrize kesesi olanlarda biyopsi uygulanmad1 ve bu olgular ~ah§ma kapsamma ahnmad1.

Materyeller % lO'luk formaldehit ile fikse edildi. Bir ge- ce kapah doku takibi sonrasmda parafine gomtillip blok- lardan 4 mikronluk kesiler almd1, hemotoksilen eozin ile boyand1.

Hastalar bir haftadan sonraki ilk 6 ay, ayda bir, da- ha sonra 2 ayda bir kontrol edildi. DSR ameliyati uygu- lanan 155 olgudan 19'unda postoperatif epifora tespit edildi. Postoperatif epifora §ikayetleri olan hastalara KBB uzmam yard1m1 ile rijit endoskop araCihgi ile en- donazal muayene uyguland1. Silikon tiip konmu§ 11 ol- gudan ve konmami§ 8 olgudan kese lojuna uyan bOlge- lerdeki .skatrize dokulardan punch biopsi (sekonder bi- opsi) almd1 ve endonazal yoldan revizyon yap!ld1. Ah- nan par~ alar da %1 O'luk formaldehit ile fikse edilerek aym i§lemler tekrarland1.

ikinci kez cerrahi uygulanan 19 olgunun primer bi- yopsileri tablo haline getirilerek sekonderleri ile kar§I- la§tinldi. Kalan 136 olguya ikinci bir giri§im uygulan- madigi i~in sekonder biyopsileri ahnmad1. Bu nedenle, 19 olgunun primer ve sekonder biyopsileri kar§Ila§tml- di.

<;ah§maya ahnan olgularda preoperatif lavajlannda pasajm kapah olup sivmm alt ve list kanaliktilden gitme- si ve diger punktumdan geri gelmesi veya pasajm ba-

sm~h lavajla a~1k olmas1, DSR grafilerinde stenozun duktus nasolakrimaliste olmas1, kesenin skatrize olma- masi arand1. Bu sayede alt ve list kanaliktil, ortak kanali- ktil ve primer kese patolojileri ekarte edilerek olgulann homojen olmas1 ama~land1. Buna ragmen primer biopsi- ler incelendiginde lakrimal kesenin histopatolojik gorii- nlimlerinde sonucu etkileyebilecek farklar tespit edilin- ce, her olgu ayn ayn degerlendirilip tablo haline getiril- di. Primer ve sekonder biopsilerin tamam1 aym patoloji uzmanmca l§Ik mikroskobuyla degerlendirildi.

(3)

SONU<;LAR

Olgulann ya§lan 17-76 arasmda olup ya§ ortalama- lan 39±18'dir.Bu ortalamamn nedeni gen9 ya§ grubun- daki (19-24) asker hastalann 90k olmas1d1r. Olgularda dakriyosistit stireleri ise hastalann ifadelerine gore 2-16 yll arasmda degi§mektedir. Primer ve sekonder biopsile- rini inceledigimiz DSR ameliyatl ge9irmi§ 19 olgunun hepsi stenozun duktus nazolakrimaliste oldugu olgular- dan se9ilmi§ olmasma ragmen preparatlar arasmda sonu- cu etkileyebilecek farklar gozledik. Bu ytizden Mauriel- lo ve arkada§lannm yapt1g1 9ah§madan (12) yola 91ka- rak; akiz nazolakrimal kanal t1kamkhg1 mevcut olan 19 hastanm primer lakrimal kese biopsilerini tablo haline getirdik (Tablo 1-2).

Tablo 1 ve 2'de gosterilen degerlendirmelerde go- ri.ildtigii gibi tiim primer biyopsilerde degi§en dereceler- de kronik inflamatuar degi§iklikler, fibrozis mevcut

olup, kese epitelinin fokal iilserasyonu 6 olguda gozlen- di. Normalde kese epitelinde goriilmesi beklenen goblet hiicreleri ise 7 olguda goriildti (Resim 1). Sekonder bi- yopsisi olmayan diger 136 olgunun primer biyopsilerin- de de orta derecede kronik inflamasyon, hafif derecede fibrozis, %36.8'inde fokal iilserasyon, %44.2'sinde Gob- let hiicreleri tesbit edilmi§ olup, t1kanan 19 olgu ile ara- lannda anlamh bir fark yoktu.

Kese lokalizasyonuna uyan bolgeden ahnan sekon- der biyopsilerde ise, primer preparatlardan farkh olarak kronik inflamasyon yanmda akut inflamasyon belirtisi ekstidalar(notrofil, lOkosit), 1. grupta 3 olguda, 2. grup- ta 2 olguda goriildti. Aynca ttim olgularda fibrozis §id- detinin artt1g1 tesbit edildi (Tablo 3-4).

Birinci grupta 2 olguda (Tablo 3; 3. ve 10. olgu) en- donazal muayenede makroskopik olarak goriilen polipo- id goriiniimdeki graniilasyon dokusu epiforaya neden ol-

Tablo 1. Tiip konmu~ olgularda primer biyopsi sonur;larz

KESE EPiTELiNiN GOBLET

OLGULAR KR. iNFLAMASYON FiBROZiS FOKAL HUCRELERi

ULSERASYONU

1 + - - +

2 ++ ++ - -

3 ++ + + -

4 ++ ++ + -

5 +++ ++ + -

6 + + - +

7 ++ + - -

8 + - - +

9 + + - +

10 ++ - - -

11 ++ ++ +

-

Tablo 2. Tiip konmam1~ olgularda primer biyopsi sonur;;larz KESE EPiTELiNiN

GOBLET

OLGULAR KR. iNFLAMASYON FiBROZiS FOKAL

HUCRELERi ULSERASYONU

1 ++ ++ - -

2 +++ ++ + -

3 ++ ++ - -

4 + - - +

5 + - - +

6 ++ + + -

7 + + - -

8 ++ + - +

i§aretler: (-: yok, +: hafif, ++: orta, +++: §idddetli derecede)

(4)

Dakriyosistorinostomili Olgularda Gozya§I Kesesinde Histopatolojik Degi§imler 207

Tablo 3. Silikon tiip konmu~ olgulann sekonder biopsi sonur;larz Sekonder Biopsi ilk Preparattan

Makroskobik Kronik Fokal Goblet

Olgular

Ahm§I (Postop) Farkh Yeni

Goriiniim inflamasyon Fibrozis

Ulserasyon Hiicresi Histolojik Goriiniim

1 6. Hafta Akut inflamasyon Skatrizasyon ++ ++ - +

belirtisi eksi.idalar (notrofillokosit)

2 52. Hafta Yok Skatrizasyon +++ +++ -

-

3 8. Hafta Vaskuler proliferasyon Polipoid doku ++ ++ + -

akut inflamasyon, geli§imi grani.ilasyon dokusu (grani.ilasyon

dokusu)

"-·

4 20. Hafta Pyojenik grani.iloma Po lip ++ +++ + -

5 52. Hafta Yok Skatrizasyon ++ +++ + -

6 32. Hafta Yok Skatrizasyon + ++ - +

7 28. Hafta Yok Skatrizasyon ++ ++

-

+

8 12. Hafta Akut inflamasyon Skatrizasyon + + - -

9 15. Hafta Akut inflamasyon Skatrizasyon + ++ - -

10 10. Hafta Grani.ilasyon Po lip ++ ++ - -

11 - 28. Hafta Yok Skatrizasyon_ +_:!=______ +++ + -

'--- - - - -

Tablo 4. Silikon tiip konmamz~ olgularda sekonder biopsi sonur;lan Sekonder Biopsi ilk Preparattan

Makroskobik Kronik Fokal Goblet

Olgular

Ahm§I (Postop) Farkh Yeni

Goriiniim inflamasyon Fibrozis

Ulserasyo Hiicresi Histolojik Goriiniim

1 16. Hafta

-

Skatrizasyon ++ +++

-

-

2 32. Hafta - Skatrizasyon +++ +++ + -

3 52. Hafta - Skatrizasyon ++ ++ - +

4 12. Hafta Akut inflamasyon Skatrizasyon ++ + - +

5 15. Hafta - Skatrizasyon + ++ -

-

6 20. Hafta Akut inflamasyon Skatrizasyon ++ ++ + -

7 22. Hafta

-

Skatrizasyon + ++ -

-

8 30. Hafta - Skatrizasyon ++ ++ - +

maktayd1 (Resim 2,3). Postoperatif rinostomi bolge- sinde, silikon ttipiin lakrimal kese-nazal mukoza bile§- kesinde temas ettigi yerde olu§an bu olu§um ve etra- fmdaki skatrizasyon eksize edildi ve histopatolojik olarak incelendi. Bu dokunun histopatolojik degerlen- dirmesinde yogun kronik inflamasyon, endotel proli- ferasyonu, vaskiiler proliferasyon, stromada adem, fibroblastlarda aktivite artl§I, akut hadise dti§tindiiren notrofil agirhkh inflamatuar hiicre inflamasyonu, epi- telde tilserasyon ve yaygm skuamoz metaplazi goriildii.

Bunun yabanc1 cisim nedenli bir inflamasyon veya graniilom olmadigi, inflamatuar graniilasyon dokusu oldugu tespit edildi. Bu olgunun diger biopsilerinde ilki-

ne gore belirgin fibrozis arh§I di§mda bir fark buluna- madl.

Bir olguda postoperatif (Tablo 3; 4. olgu) 14. ayda ttipiin nazal mukozaya temas ettigi yerde makroskopik olarak polip goriiniimii tespit ettik. Bu pan;amn biopsi- sinde yer yer skuamoz metaplazi, <;ok yogun kronik inf- lamasyon, bol vasktiler proliferasyon, vaskiiler konjes- yon, subepiteliyal mtisinoz glandlar gortildii ve bu gorii- niim hemanjioma benzese de, poliple uyumlu pyojenik graniilom olarak degerlendirildi. Diger par<;alarda yogun inflamasyon, yogun fibrozis vard1 ve plazma hiicresi yaygmd1.. Tiim sekonder biopsilerde kronik inflamasyon aym derecede devam etmekteydi.

'

i i

(5)

Resim I. Goblet hiivesi gorunilmii

T1kanan ve t1kanmayan olgular arasmda primer bi- yopsilerde fark yoktu. Fakat sekonder biyopsilerde fib- rozis arti§mm goriilmesi, yapllan cerrahi maniptilasyo- nun bu olgularda fibrozis artl§ma ve bunun da ntikse ne- den oldugu kanaatine vanld1.

Primer ve sekonder preparatlarda fokal tilserasyon ve goblet hticre say1s1 a<;lSlndan fark gortilmedi. Kronik inflamasyonun devam ettigi gortildti. Tek fark fibrozis oramnda artl§ ve 3 olguda polipoid doku olu§umudur.

Silikon kullamlmayan 2. grupta 2 olguda akut inflamas- yon di§mda histopatolojik incelemelerde <;ok kath ko- lumnar kese mukozasmda primer biopsiden farkh gorti- ntim tespit edilmedi. Ancak nongrantilomatoz kronik inflamasyon devam etmekte ve belirgin fibrozis artl§l gortilmekteydi (Tablo 4).

Ttiplti ve ttipstiz ntiks olgulann 2. biyopsilerinde kronik inflamasyon, fibrozis, fokal tilserasyon ve goblet hticre say1s1 yontinden bir fark tespit edilmedi. Ancak birinci biyopsilere gore ikinci biyopsilerin hepsinde be- lirgin fibrozis artl§I gortildti.

Olgulann hi<;birinde yabanc1 cisme bagh dev hticre- li inflamatuar reaksiyon gortilmedi. Primer ve sekonder preparatlann kar§lla§tmlmasi ile gozlenen 2 olgudaki polipoid doku geli§imi ve bir olgudaki nazal polip for- masyonundan silikon ttiptin sorumlu olabilecegi dti§ti- niildti. Ancak ttim olgularda fibrozis arti§mm gortilmesi silikon ttipten <;ok cerrahi maniptilasyonlar sonras1 geli-

§en yara iyile§mesi reaksiyonlanndan kaynakland1g1 ka- naatine vanld1.

TARTISMA

DSR operasyonlannda Dupuy-Dutemps-Bourge- ut'ntin 1921 yllmda bildirdigi anastomoz tekniginden sonra (13) pasajm kapanmamas1 i<;in degi§ik maddeler yer tutucu olarak denenmi§tir. Van Lint 1920 yllmda

Resim 2. Silikon tiipiln buruna apldzgz rinostomi bolgesinde tespit edilen polipoid goriinilmlii

graniilasyon dokusu

Resim 3. Po!ipoid dokunun histopato!ojik

lastik dren, 1957'de Sachsenweger Iastik ttip, Bonocolta polietilen ttip, 1963 yllmda Kinosian gazh bez kullan- mi§tir (14). ilk kez Gibbs 1967'de silikon ttipti DSR ope- rasyonunda kullanmi§tir (15). Ardmdan da Keith (16) Quickert-Dryden (17) geli§tirdikleri silikon ttiplere problar ekleyerek i§lemi kolayla§tirmaya <;ah§mi§lardir.

Lakrimal kese epiteli <;ok kath kolumnar epitel olup, normalde mukozada goblet hticreleri mevcuttur.

Goblet hticrelerinin olmamas1 ve epitelde iilserasyonla- nn goriilmesi inflamasyonun §iddetini de yansltmakta- dir.

Mauriello ve arkada§lan yaptiklan <;ah§mada; akiz nazolakrimal kanal tikamkhg1 mevcut olan 44 hastanm primer lakrimal kese ve nazal mukoza biopsilerini ince- lemi§lerdir. Lakrimal kesede 37 hastanm 33'tinde kronik inflamatuar degi§iklikler, 34 olguda da degi§en derece- lerde fibrozis tespit etmi§ler, 26 olguda goblet hticresi gormezken 11 olguda gormti§lerdir. Nazal mukozas1 in-

(6)

Dakriyosistorinostomili Olgularda Gozya§I Kesesinde Histopatolojik Degi§imler 209

celenen 44 olgudan 14'tinde orta veya ciddi kronik intla- masyon, 22 olguda belirgin fibrozis tespit etmi§lerdir.

Ancak bu s.;ah§mamn sekonder ahnan biopsilerle kar§I- la§t!nlmasmi bildirmemi§lerdir (12). Spiers ve Block- sma 1963 y!lmdaki s.;ah§malannda tav§anlara subkutan silikon implante ettiklerinde, bu eksojen implantm etra- fmdaki dokularda ozellikle lenfosit ve nadirende poli- morf ntikleer (PMN) !Okositlerin bulundugu erken kapil- ler proliferasyon ve implantm etrafmda ges.; fibrozisin genellikle gozlendigini ifade etmi§lerdir. Vard1klan so- nus;; silikonun iyi tolere edildigi ve doku cevabmm steril bir yaradaki normal bir iyile§me prosesi oldugu yontinde olmu§tur (18).

Snead ve ark; kopeklerin normal ve lasere kanali- ktillerine silikon tilp yerle§tirildikten sonraki perikanali- killer reaksiyonlan ara§tirmi§lar, histopatolojik incele- melerde lenfosit ve PMN !Okositlerle, erken kapiller proliferasyon gozlemi§lerdir. Vard1klan sonus.;; kanali- killlaserasyonu iyile§mesinde silikon tilplerin perikana- likiller intlamasyonu veya fibrozisi his; etkilemedigi yo- ntinde olmu§tur ( 19).

1944 yilmda Conlon ve arkada§lan kanalikill lase- rasyonlannda silikon tilp kullamlmasmm kanalikill tize- rindeki etkilerini histopatolojik olarak incelemi§ler, ka- naliktillerin as_;1k kalabilmeleri is_;in silikon tilptin faydah oldugu ve tilptin kah§ stiresinin 12 haftadan uzun tutul- masi gerektigini belirtmi§lerdir (10).

Benzeri §eki:ltle yap!lan s.;ah§malara gore silikon tilp kanalikiller bozukluklannda gtivenle kullamlabilmekte- dir. Silikon ttip, enttibe kanaliktilde his_;bir §ekilde artmi§

intlamasyona neden olmamaktad1r. Silikon tilp kanali- ktillerde ag1r bir fibroblastik aktiviteden s.;ok ince bir kapstilasyon gostermektedir ( 4,11, 18).

Silikon tilptin kanaliktillere olan etkisi tizerine s.;e§it- li s.;ah§malar mevcut iken, lakrimal keseye olan etkisi tizerinde pek durulmami§tir. Bu eksiklik s.;e§itli yaymlar- da da vurgulanmi§tir (4,20).

Ttipler anatomik pozisyondayken Anderson ve Ed- wards 4 olguda (1), Dortzbach (21) ise 1 olguda granu- lom olu§umu bildirmi§lerdir. Dresner, klinik olarak lak- rimal kese veya kanaliktiler neoplazm dti§tindtikleri bir hastada ttiptin almmas1 sonras1 kalan silikon ttip pars.;as1 etrafmda kronik grantilomatoz intlamasyon ve bir hasta- da da dtigtim §eklinde kalmi§ silikon ttip pars.;as1 etra- fmda yabanc1 cisim dev hticreli intlamatuar reaksiyonu bildirmi§lerdir. Bu reaksiyonlara silikon ttiptin sivri us.;lanmn sebep oldugunu savunmu§lardir (20). Lilla (22), silikonun olu§turdugu entlamasyonun geometrik konfigtirasyonuna gore degi§iklikler gosterdigini bildir- mi§tir.

Orhan ve arkada§lan 1994'de yaptJklan bir s.;ah§ma- da 22 silikon ttip implante ettikleri olgudan 1 tanesinde nazal polip tespit ettiklerini, bu polibin pasaja mani ol- madigmi ve cerrahi olarak alma geregi duyulmad1gm1 bildirmi§lerdir (23).

DSR ameliyat1 uygulanan kronik dakriyosistitli ol- gularda yap!lan birinci biyopsilerde orta derecede kronik intlamasyon ,hafif derecede fibrozis, olgulann %36.8'in- de fokal tilserasyon, %44.2'sinde goblet hticresi tesbit edildi. Ntikslerde yaptigimiz biyopsilerde ise fibrozis 11 olguda orta derecede, 6 olguda §iddetli, 2 olguda hafif derecede idi.

<;ah§mamizda bir hastanm nazal mukozat>mda go- rtilen pyojenik grantilom, iki hastada gortilen polipoid grantilasyon dokusu di§mda primer ve sekonder biyopsi- lerin ttip konmu§ ve konmami§ olgularda farkhhk gos- termedigi gorilldti. Kese epitelindeki tilserasyonlar ve goblet hticresi izlenmesi her iki grupta da farkh olmad1.

Bizim kanaatimiz; kanaliktiller tizerine olumsuz etkime- digi gosterilmi§ olan silikon tilptin, kese mukozasm1 da olumsuz etkilemedigidir. ikincil biyopsilerden tesbit edildigi kadanyla ntikstin nedeni fibrozise baglanmak- tadJr.

KAYNAKLAR

1. Andesan RL, and Edwards JJ: Indications, complications and results with silicone stents. Gphthalmology 1979; 86:

1474.

2. Nactum R, Mordechai S, Dacryocystorhinostomy with Si- licon tubes: Evaluation of 253 cases. Optalmic Surg.

1989; 20:, 115-119, 19.

3. Bah~ecioglu H, Kinosian Teknigi ile yap!lan DSR ameli- yatmm bikanaliki.iler Silikon ti.ip enti.ibasyonu ile modifi- kasyonu. T. Oft. Gaz. 1989; 19: 136-142.

4. Allenk K, Berlin AJ: Dacryocystorhinostomy failure: As- socation with nasolacrimal silicone intubation. Ophthal- mic Surg. 1989; 20: 486-489.

5. Richard ANW, Allan EW: Management of unsuccessfull lacrimal surgery. British J. Of Opthalmology, 1987; 71:

152-157.

6. Pamuk~u K, Haznedaroglu G, Anda~ K, Erbakan G ve ark: Kese i~i ti.ip implant! ile DSR ameliyat sonu~lan.

XIX. Ulu. Ti.irk Oft. Kong. istanbul. 1986; 437-38.

7. Yagmur M, Ersoz TR, Mi.ir§itoglu M, Slem G: Dakriyo- sistit cerrahisinde nazolakrimal ti.ip implantasyonu. XXII.

Ulu. Ti.irk Oft. Kong. Konya 1988; 2: 629-30.

8. Haciyakupoglu G, Gen~ N, Ersoz R, Yagmur M, Slem G:

Nazolakrimal ti.ip implantasyonu ge~ sonu~lan. XXIV.

Ulus. Ti.irk Oft. Kong. Ankara 1990; 2: 28-29.

9. ilker S, Tuncer K, SobaCl G, Y1ldmm E: Kronik dakriyo- sistitlerde nazolakrimal kanala ti.ip uygulanmas1. T. Oft.

Gaz. 1991; 21: 194-96.

(7)

10. Conlon MR: An animal model studying reconstruction 17. Quickert MH, Dryden RM. Probes for intubation in lacri- techniques and histopathological changes in repair of ca- mal drainage. Transactions of the American Academy of nalicular lacerations. Can J. Opthalmology, 1994; 29: 3- Ophthalmology and Otolaryngology. 1970; 74:731-432.

8. 18. Spiers AC and Blocksma R: New implantable silicone

11. Rees TD: Evaluation of Prosthetic implants in and around rubber. An experimental evaluation of tissue response.

the orbit, in Proceeding of the second International Plast. Reconstr. Srg. 1963; 31: 66-68.

Symposium on Plastic and Reconstructive Surgery of the

19. Snead J, Rathbun JE, Crawford JB: Effects of the silicone eye and Adnexa St. Louis, C.V. Mosby Co, 1967, 20-25.

tube on the canaliculus. Ophthalmology, 1980; 87: 1031- 12. Mauriello- JA Jr; Palydowycz-S; DeLuca-J. Clinicopat- 1036.

hologic study of lacrimal sac and nasal mucosa in 44 pati- 20. Dresner SC, Codere F, Brownstein S: Lacrimal drainage ents with complete acquired nasolacrimal duct obstracti- system inflammatory masses from retained silicone tu- on. Ophthalmic- Plast- Reconstr-Surg. 1992; 8: 13-21. bing. Am. J Ophthalmology, 1984; 98: 609-613.

13. Me Cord C: The lacrimal drainagej system. In Duane 21. Dortzbach RK, France TD, Kushner BJ and Gonnering T(ed) : Clinical Ophthalmology Philadelphia, 1983; 4: RS: Silicone intubation for abstraction of the nasolacri-

13-19. mal duct in children. Am. J. Ophtalmology, 1982; 94:

14. Kinosian HJ: A new technique for dacryocystorhinos- 585-587.

tomy. Arch. of Ophth., 1963; 70: 33-37. 22. Lilla JA, Vitnes LM: Long-term study of reactions to va- rious silicone breast implants in rabbits. Plast. Reconstr.

15. Gibbs DC: New Probe for the intubation of lacrimal cana- Surg., 1976; 57: 637-641.

liculi with silicone rubber tubing. Br J Ophthalmology

23. Orban M, ~ener C, <;ah§kan S, Dayamr V, Bilgi<; S: Lak- 1967; 51: 198-200.

rima! drenaj sistemi tlkamkhklannda silikon tlip ile entli- 16. Keith CG: Intubation of the lacrimal passages. Am. J. basyon dakriyosistorinostomi yontemi. Oftalmoloji, 1994;

Ophthalmology 1968; 65: 70-74. 3: 172-174.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer okuduğunuz bir madde, bir problem oluşturmuyorsa ya da gözleme olanağınız yoksa ya da bu madde ile ilgili bilginiz yoksa “0” ı daire içine alınız.. 0

Osmolarite, gözyaşı film tabakasınındaki patolojik değişikliklerin önemli bir göstergesi olarak düşünüldüğünden kronik blefaritli hastalarda eşlik eden kuru

Bu çalışmada; KOAH olgularında semptomla sı- nırlı egzersiz testinde; ventilasyon ve metabolik parametrelerin, solunum paterninin ve arter kan gazları parametrelerinin

Dersin Amacı Öğrencinin alanı ile ilgili matematiksel problemleri çözmesini, tablo ve grafik değerlendirmesini sağlamaktır. Dersin

Bazı sıfatlarda (örneğin yer ve zamanla ilgili olanlar) Türkçedeki gibi derecelendirme yapılamamaktadır:1.

Şubat i994-Aralik 1995 tarihleri arasmda LVEF::;; %30 olan, ta/yumlu nıiyokard sintigrafisi ile can/i doku tespit edilen (acil operasyona alman 6 olgu hariç) ve

Tedaviden önce SKB ve DKB'nın inisiyalden maksi- mal seviyeye artış ortalama değerlerinde de (t.) ve- rapamil SR ile diğer iki grup arasında anlamlı bir fark

Treatment of Hepatitis C Virus Infection (HCV) After Renal Transplantation: Implications for HCV-Positive Dialysis Patients Awaiting a Kidney Transplant?. Transplantation 2006;