TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, “İklim değişikliğini ve olası sonuçlarını, bu sonuçların günlük yaşama yansımasını görmezden gelmek, gerekli önlemleri almamak, çözümden hızla uzaklaşmak ve
çözümsüzlüğe saplanmaktır” dedi.
Uyar, “Dünya Konut Günü” ve “Dünya Habitat Günü” dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Dünya Habitat Günü’nün 2011 yılı temasının Birleşmiş Milletler tarafından “Kentler ve İklim Değişikliği” olarak belirlendiğini bildiren Uyar, iklim değişikliğinin sonuçlarına karşı hazırlıksız olan kentlerde ve ülke genelinde ısrarla izlenen karayolu ağırlıklı ulaşım politikalarının vahim olduğunu hatırlattı.
YERLEŞMELERİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR
Yeryüzünde yaşanmaya başlanan iklim değişikliğinin sonuçlarının kimi zaman uzun süren kuraklıklar, kimi zaman da yaşanan sellerle kendini gösterirken, değişimin olumsuz sonuçlarının doğal alanların yanı sıra kentsel ve kırsal insan yerleşmelerini de doğrudan etkilediğini vurgulayan Uyar, şunları ifade etti:
“Türkiye kentlerinin önemli bir bölümü, yetersiz ve sağlıksız içme suyu altyapısından kaynaklanan nedenlerle bir yandan sıklıkla susuzlukla karşı karşıya kalırken, diğer yandan kaçak ve kayıp oranlarının büyüklüğü nedeniyle dünyanın en müsrif kentleri arasında da yer almaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda Ankara’da yaşanan ve Kızılırmak’tan kente sağlıksız su verilmesi ile giderilmeye çalışılan dönemde olduğu gibi, yöneticilerin bilim ve teknik dışı tercihleri yaşanan sorunları daha da büyütmektedir.”
TÜRKİYE KENTLERİNDE YENİ HATALAR RİSKLERİ ARTIYOR
Uyar, tüm dünyada yeterli ve sağlıklı barınma hakkına dikkatlerin çekildiği, kentlerin olası iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarına hazırlanması gerektiğine vurgu yaparken, Türkiye kentlerinin büyük riskler taşıdığı halde gerekli önlemler alınması bir yana, yapılan yeni hatalar riskleri büyüttüğünü belirtti.
İklim değişikliğinin yaşanmasında önemli paya sahip olan karbondioksit emisyonlarının önemli bir bölümünün karayolu taşımacılığının büyük payı olduğu ulaştırma sektörü kaynaklı olduğunu savunan Uyar, şunları kaydetti:
“Yapılaşmaya açılan betonlaştırılan vadiler, dere yatakları, kent içinde üstü kapatılarak sokağa dönüştürülen dereler, yanlış projelendirme ve uygulamalar nedeniyle yağışlarda su kanalına dönüşen sokaklar, dere yataklarına yapılan, altyapısı çözümsüz alt geçitler, dere yatakları ile deniz arasına çekilen yapılaşma ve otoyol setleri, kentlerimizi güvensiz hale getirmektedir.
Yaşanan her yağış sonrasında Ankara’da Büyükşehir Belediyesi’nin plan kararlarına aykırı, yanlış projelendirilmiş alt geçitlerinde yaşananlar, Karadeniz Sahil Yolu’nun da etkisiyle, Giresun ve Rize gibi kıyı (!) kentlerinde yaşananlar, bu olumsuz gidişin somut göstergesidir.”
evrensel-4.10.11
