• Sonuç bulunamadı

Modern bir tiyatro binası. ( Neua Zürcher Zeitung'dan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Modern bir tiyatro binası. ( Neua Zürcher Zeitung'dan"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Modern bir tiyatro binası.

( Neua Zürcher Zeitung'dan )

İsviçrede Zürich şehrindeki Korsotheater denilen tiyatro tamamen tadil edilerek 1 ağus- tos tarihinde açılmıştır. Y e n i hali ile bu tiyat- ro gerek dahili mimari gerekse sahne fenni noktasından mühim yenilikler göstermektedir.

Tadil işlerine 1933 temmuzunda başlanmıştı.

Eski bina aksamı hemen tamamen yıkılmış, merdiven tesisatı ile eski galeri de ortadan kal- dırılmıştır. Eski binanın mühim kısmının d e - mirden inşa edilmiş bulunuşu tadil işini çok ko- laylr-jtırmıştır. Çünkü, eski çelik iskeletin sade- ce şekli değiştirilmiştir.

Tadil işi mimar K . Knell ve F. Burckhardt taraflarından icra edilmiş, hesabatını da m ü - hendis Robert Naef yapmıştır. Duvar ve beton- arme işlerini Hatt-Haller ve Tuchshmid f i r m a - ları deruhte etmişlerdir. M i m a r Burckhardt bil- hassa salonların güzelliği işinin mes'uliyetini üzerine almıştı. Genç m i m a r yabancı memleket- lerde sahne fenni sahasında yaptığı esaslı t e - tebbulara istinaden göze çarpan seviyede bir iş başarmıştır. Bu tadilât ile ortaya konan yeni tiyatronun hususiyeti ağırbaşlılık i l e neşelilik arasında hoş tesir bırakmasıdır. Y e n i Korso t i - yatrosu, bir eğlence tiyatrosu olması ile icap eden bütün hassa v e görünüşe malik olmakla beraber ağırbaşlı bir tiyatro halini de almıştır.

Bu binadşı daha ziyade hafif sanat perilerinin İkamet edeceği, dahilî mimarinin her noktasın- da tebarüz ettirilmemiştir.

Cephe: Eski cephe, sadelik cereyanlarına kurban edilmemiştir. Damda teraça halinde lo- kanta yapılması tasavvurundan da masraf f a z - lalığı ve inşaat zabıtası mümanaatı dolayısile vazgeçilmiştir. Bu cephe işi önce oldukça e ğ - lenceli münakaşalara sebebiyet verdi. Cephenin üst kısmındaki gösterişli tezyinata v e üslûba bir donkişot mızrak', ile ve lüzumundan fazla ciddiyetle hücum edildi. Herhalde oskiye t a r a f - tar oldukları iddia edilemiyecek olan bir çok mimarlar da, haklı olarak, bu cephe tezyinatı- nın öylece bırakılması gayet makul olacağını ileri sürdüler; daha ziyade bu binada h a f i f v e eğlenceli temsiller verileceği için böyle şakrak tezyinatın aynen bırakılması pek uygun olacağı fikrinde idiler. Böyle bir cephenin aynen bıra- kılması binanın sakinlerinin h a f i f san'at peri- lerinden ibaret olduğunu anlatmakla hakikati ima etmiş olacaktı., ya i n c i l i k yapılmış olmıya- caktı. Cephe aynen bırakıldı.

Seyirciler salonu: Tadil edilmiş olan yeni Korso tiyatrosunun bu salonu ç o k güzeldir.

Hafif ve neş'eli halli bir salondur. Göze çarpan mimarî hususiyeti ise asma tavan ile alçı tezyi- natlı duvarlardır. Asma tavandan maksat mu- allakta imiş gibi görünüşüdür. Hakikatte tavan eskisine nazaran daha alçalmış olduğu halde, böyle muallâkta imi? gibi görünmesi yüzünden daha yüksekmiş gibi duruyor. T a v a n i l e duvar- lar arasındaki bir yarığın üstüne yerleştirilen elektrik lâmbaları gizli olduğundan farkedil- mez, sadece duvarların tezyinatı üzerine akse- den ışıkları görülür.

Bu salon şimdi de eskisi gibi icabında balo salonu vazifesini görebilecektir. Bu maksadı t e - min için iki kuvvetli mil tertibatı yardımile 200 m2 sathındaki mail zeminin ön t a r a f ı m icabın- da sahnenin seviyesine kadar yukarı kaldırmak imkânı elde edilmiştir. Bir düğmeye basınca, 25,000 kilo ağırlıktaki koca zemin yavaş yavaş ve farkedilmeden ön taraftan yükselmiye baş- lar v e sahne zeminile orkestra yerinin üstü ve salon cemini teşkil ederler. Aydınlık olan t a - vanda döner gözler açılmıştır ki buralardan dansedenler üzerine projektörlerle ışık gönde- rilir.

Meyilli olan zemin nihayet tarafında m e y - lini çoğaltır ve bir set halinde temadi ederek birinci katta yukarı avlu seviyesinde nihayet bulur. Bu set halindeki kısmın ortasında ferah, geniş bir merdiven vardır ki balo halinde, dan- sing İle tiyatro salonu arasında gidişgelişi ko- laylaştırır. Oturma yerleri gayet rahattır. San- dalyalar tamamen Horgen-Glarus ismindeki mobilya fabrikası tarafından imal edilmiş olup çok güzel bir tesir yapmaktadırlar.

Localar, iki taraftaki duvarlarda yapışıktır ve birbirine nazaran kademelidir. Mimarın l o - caları böyle kademeli tarzda yapmasından maksadı tavanın ve zeminin inhinalı hatlarına karş: bir mukabil ağırlık tesis etmektir.

Sahne: Sahne d e muhteşem surette büyü- tülmüş v e fennî hususatta da fevkalâde z e n - ginleştirilmiştir. Sabit sahne kemeri kaldırıl- mış, onun yerine istenildiği kadar büyültülüp küçültülebilen bir menfez kaim olmuştur. Pek enteresan bir küçültme tertibatı sayesinde bir kaç el hareketile sahnenin ağzı büyür veya kü- çülür. Müteharrik yan ayakları tenvir kuleleri haline getirilmiştir,

(2)

Bu tiyatroda bilhassa revü ve varyete prog- ramları gösterileceğinden sahnenin fazla mik- tarda makina tertibatına malik olması ve bu suretle bir takım inceliklerin tatbikına imkân vermesi icap ediyordu. Bu sebeple yeni yeni ma- kinalar konulmuştur. İnip çıkan büyük bir sah- ne yapılmıştır ki iki tane zemini vardır. Bu sah- ne ayni zamanda, seyirciler salonu altında bu- lunan sahne bodrumuna nakliye vasıtası olarak asansör vazifesini de görebilir.

Bir de sahne arabası vardır ki, sahnenin gerisinden ilerisine kadar gidip gelir, birkaç araba haline konulması da kabildir. Zengin sah- ne oyunlarında mühim bir rolü vardır. Korso tiyatrosunu modern tiyatrolar seviyesine yük- selten bu tesisat Zürich'de Tuchschmid ismin- deki demir imalâthanesinde ve Bâl şehrindeki Rüegger ismindeki makina fabrikasında yapıl- mıştır.

Demirden olan sahne perdesi de biriciktir.

İtalyan patentası olan bu kepenk, dünyanın bu tarzdaki en büyük kepengi olmak şerefini haiz- dir.

Sahnenin tenviratına çok ehemmiyet veril- miştir. 140 kilovat olan umum tenviratın yarısı sahneye İsabet eder. Esas sahne tenviratından başka, seyirciler salonunda bulunan bir projek- tör grupu da sahneye tevcih edilmiştir. Daha ziyade varyete numaraları gösterilecek olan böyle bir sahnede herşeyden evvel iki mühim ihtiyacın gözönünde tutulması icap ettiği büyük bir isabetle takdir edilmiştir: Musiki ve ışık.

Lokanta kısmı:

Lokanta kısmı da esaslı surette tadil edil- miştir. An'anevî bir mahiyette bulunan Parisin Cafe-Restaurant'lan gibi duvarlar boyunca koltuklar ve küçük masalarla bezenmiştir. Lo- kantayı tiyatronun holünden ayıran bir büyük cam duvar fazla miktarda ışık temin ediyor ve hoş mimarî bir ferahlık ta veriyor. Onun yerine bir taş duvar yapılmış olsaydı pek ağır bir tesir verecekti. Lokantanın yanında ufak bir de Kor- so-bar vardır ki bütün gün açık kalacaktır.

Dansing:

Birinci kattaki eski bar yerine barlı bir dansing yapılmıştır. Gri ve bej renklerde büyük bir salon olup 120-150 kişiliktir. Duvarın ke- merli bir noktasında Parisli sürrealist Max Ernst'in bir tablosu hakikî bir ziynet haille durmaktadır.

Vezne holüne girerken de güzel bir dekorla karşılaşılır. Mavi tavanla vezne köşkünün üs- tündeki aynalı tezyinat hoş bir surette imtizaç etmişlerdir.

İklim tanzimi:

Korso tiyatrosunda hususi bir fen tertibatı vardır ki, pek dikkate lâyıktır. Otomatik iklim tanzim tertibatı. Bazı Avrupa memleketlerinin büyük tiyatro, sinema, mağaza ve sigorta bina- larında tatbik edilmekte olan bu tertibat çok muvaffak olmuştur. Korso tiyatrosu bu modern tesisat sayesinde yaz kış ayni ferah ve temiz hava şeraiti içinde bulunabilecektir. Havanın harareti tanzim edilecek, sıhhî noktadan icap eden miktarda rutubet havaya katılabilecektir.

Böyle bir tesisatın esas makinaları şunlar- dır: Aşağıda bodrumda bir vantilâtör vasıtasi- le dışarıdan taze hava emilir ve tiyatrodan ge- len havanın bir kısmile karıştırılır. Bu hava halitası bir yağ filitresinden geçerken tozdan temizlenir. Bu suretle hava temizlenmiş olur- sa da henüz icap eden rutubeti ve serinliği havi değildir. Bunları da iktisap etmesi için, içinde yüzlerce memeden yelpazeler gibi soğuk su- lar fışkıran kamaralardan geçirilir ve ha - va bu suretle yıkanır, serinlenir. Havanın bu kamaralardan ne fazla serin ve ne de fazla rutubetli olarak çıkmamasını temin eden oto- matik kontrol tertibatı da vardır. Artık ferah- latıcı bir hal almış olan hava seyirciler salonu- na gider ve bu gidiş şöyle olur: Tavandaki kü- çük yarıklardan salona nüfuz eder ve yavaş yavaş seyircilerin üzerine doğru iner; sonra oturma yerleri altından tekrar emilir. Dediği- miz gibi bu iklim tanzimi işi otomatik surette, kendiliğinden cereyan eder. Hararet ve rutubet

(3)

tanzim eden aletlerden, motörlerden, supaplar- dan ve hava klapelerinden mürekkep bir cihaz bu işi kendi kendine temin eder. Bu cihaz bir kere tahrik edildikten sonra artık insan eline hiç lüzum yoktur.

Serinleştirme tertibatı bilhassa yazın pek kıymetlidir. Muhtelif memleketlerde bu tarzda tesisat yapmış olan 500 müessese birdenbire ölü mevsimden kurtulduklarını görmüşlerdir.

Çünkü halk yazın sıcak günlerde bilhassa bu serin salonlara iltica etmektedir.. Carrler tesi- satı denilen bu tertibat fennin son muvaffaki- yetlerindendir.

Zeminler ve kısmen duvarlar modern ve faslı müştereksiz linoleumla döşenmiştir. Bu suretle salonun heyeti umumiyesine ayrıca bir güzellik verilmiş ve temizleme işi de kolaylaş- tırılmıştır.

Yapı ve yollar kanununda merdiven genişlikleri.

933 haziranmdanberi tatbika konulan yapı ve yollar kanununun; merdivenlere ait olan 39 uncu maddesinde basamakların uzunluğu umumî binalarda (1.5) metreden aşağı olmıyacağı şeklinde kaydedilmiş olduğundan, bir seneden- beri, belediyeden ruhsatnameleri alman küçük iki daireli apartımanlarda bile merdivenlerin genişliği (1.5) metrodan aşağı yaptırılmamakta- dır. Kanunda apartımanlann -büyüklü ve kü- çüklü veya her katta çift daireli olup olmadığı hakkında bir kayıt ve_ tasrihât mevcut olmadı- ğından; belediye fen heyetleri, kanuna uymuş ol- mak maksadile - umumî binalarda en aşağı bir buçuk metre - kaydini nazarı itibare alarak hareket ediyorlar. Apartımanları umumî bina- lardan addetmek doğru değildir. Ayni zamanda apartımanlar büyüklük itibarile sınıflandırıl- mamış oldukları için; (1.5) metro genişliğindeki merdivenler; en küçük apartımandan, her ka- tında İki üç daire olanlara kadar alesseviye tatbik ediliyor.

Bu sebepten küçük apartımanlarda merdi- venlere tahsis edilen sahalar; apartımanm sa- lonlarından daha büyük bir saha işgal etmekte olduğundan bu mecburiyet ayni zamanda ikti- sadî değildir.

. Son zamanlarda yapılan projelerde; m i - marlar mecburen kanunun tahdit ettiği asgarî eb'adı merdivenlere vermektedirler. Bu suretle bu asgarî eb'adm verdiği şekil ekseriya dairevî

olmaktadır. Diğer Avrupa memleketlerindeki belediye kanunlarında merdiven eb'atları hiç bir surette bizim yapı ve yollar kanunu ahkâ- mına uymamaktadır. Alman kanunları geniş- likte ısrar etmiyerek, bilhassa sahanlıklı mer- divenleri icbar etmektedir ki bu daha iyi ve mantıkîdir.

Şayanı dikkat olan nokta kanunda mer- divenlerin sahanlıkları hakkında hiç bir kayit bulunmamasıdır. Projelerde, mimar- lar asgarî eb'adı kullanmak mecburiye- tinde kalıyorlar. Bu asgarî eb'adm verdiği şekil daima müdevver merdivenleri doğuruyor. Bu sebeple bir kattan diğer kata çıkılırken merdi- ven sahasından kazanmak için sahanlık yapıl- mamaktadır. Halbuki katlar arasında sahanlık- lı merdivenler diğerine daha şayanı tercihtir.

Alman kanunları bilhassa sahanlıklı merdiven- leri tercih eder ve yapılmasını mecburî kılar.

Fransız kanunlarında da apartımanlarda 1,5 metro gibi fazla genişliklere mecbur eden mad- deler yoktur.

Dahiliye Vekâletinden, mezkûr kanunun 38-39 uncu maddelerinin tefsir edilerek, apartı- manlann umumî binalardan addedilmemesini ve sınıflandırılarak küçük ve bilhassa her ka- tında müteaddit daireleri olanların ayırdedile- rek, bu esaslara göre merdiven genişlikleri ve- rilmesini temenni ederiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Her iki yüzyıl ve dönemde de başka bir deyişle Rönesansı takip eden iki yüzyıl boyunca Aristoteles’in kural koyucu olarak yanlış yorumlandığını ve tragedyada biçime

îiiğer taraftan, Beyoğlunun medenî ih­ tiyaçları tatmin imkânları san­ mak istediğimiz kadar büyük de­ ğildir, ve zaten, bütün bu şeyler, sulbün

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

" Yabancı Sermaye" başlıklı bu ilginç yazı şu satırlarla bitiyor: "Çünkü bir memlekete girip yerleşen yabancı sermayeyi çıkarıp at­ manın

Tehaddî ayetlerinin sayısı hakkında farklı görüşler olsa da nüzûl kronolojisi tartış- masına konu olan ayetler, genellikle müfessirler tarafından tehaddî bağlamında

Sonra, Ruhi Su’nun sevgili eşi Sıdıka Su’dan öğ­ reniyoruz ki, bu alandaki imece girişimlerinin tari-t hi çok gerilere gidiyor.. Bundan sonrasını Sayın Sıdıka

« Yazarları arasında, pek uyumluluk olmayan (nere­ den çıkanyor bunu!) büyük b ir gazetede Tahsin beyefendiye nazaran çok daha genç bir yazar ar­ kadaş»

İşte Cemal Reşit Rey, bu dönemde, müzik sanatının herkese seslenen tılsımı ile bir iletişim ortamı yaratmaktadır.. Müzik analizi dersleri vererek öğrencilerine