• Sonuç bulunamadı

Arapça Konuşma Dersleri 1. Usûl-i Tedrîs-i Arabî

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Arapça Konuşma Dersleri 1. Usûl-i Tedrîs-i Arabî"

Copied!
221
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Arapça Konuşma Dersleri

1

Usûl-i Tedrîs-i ‘Arabî

(3)

Dr. Hüseyin KARA, 1953 yılında Rize'nin Güneyce nahiyesinde doğdu. İlkokul, ortaokul, hafızlık ve Arapça öğrenimini bölgede tamamladıktan sonra Mersin İHL'ni bitirdi (1976).

Aynı yıl Konya Yüksek İslam Enstitüsüne girdi ve 1980 yılında tefsir-hadis bölümünden me- zun oldu. Sırası ile Antalya, Denizli, Adana, Konya ve Ankara'da lise ve Anadolu İmam Hatip Liselerinde 25 yıl öğretmenlik yaptı. Bu arada (1993-1997) Arap Dili ve Edebiyatında "Arabic Dialect Spoken in Turkey" konulu doktorasını Tiflis-Gürcistan'da tamamladı. 2006'da emekli oldu. Evli ve dört çocuk babası olan Kara, Arapça ve İngilizce bilmektedir.

e-mail: huseyinkara1953@hotmail.com

Eserleri:

1. Eğitimde Anadolu Modeli.

2. Zamanın Mekânın ve İnsanın Kutsiyeti.

3. Arapça Konuşma Dersleri I, II, III.

4. Türkiye’de Konuşulan Arapça Lehçeler (Arabic Dialect Spoken in Turkey)

***

Araş. Gör. Osman DÜZGÜN, 1979 yılında Ankara’da doğdu. 2003 yılında Ankara Üni- versitesi, Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalından mezun oldu. 2004 yılında Kara Lisan Okulu’nda vatani görevini tamamladı. Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde 2005’te Yüksek Lisansını tamamladı ve aynı yıl Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Arap Dili ve Ede- biyatı Anabilim Dalına araştırma görevlisi olarak atandı. 2008-2009 öğretim yılında Şam Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümünde görev yaptı. Halen Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında Doktora programına devam etmektedir. Evli ve bir çocuk babasıdır.

e-mail: osmanduzgun1979@hotmail.com

Eserleri:

1. Arapça Kelime Hazinesi.

2. Arapça-Türkçe, Türkçe-Arapça Parmak Sözlük.

3. Osmanlıca-Türkçe Parmak Sözlük.

4. Arapça Konuşma Dersleri I, II, III.

(4)

Arapça Konuşma Dersleri

1

Usûl-i Tedrîs-i ‘Arabî

Müellif

İsmail Hâmetî b. Osman

Yayına Hazırlayanlar Dr. Hüseyin KARA Araş. Gör. Osman DÜZGÜN

(5)

USÛL-İ TEDRÎS-İ ‘ARABÎ I

Copyright © Işık Akademi Yayınları, 2010

Bu eserin tüm yayın hakları Işık Yayıncılık Tic. A.Ş.’ye aittir.

Eserde yer alan metin ve resimlerin Işık Yayıncılık Tic. A.Ş.’nin önceden yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt

sistemi ile çoğaltılması, yayımlanması ve depolanması yasaktır.

Kapak İhsan DEMİRHAN 978-605-5557-04-1ISBN

Yayın Numarası 93 Ba sım Ye ri ve Yı lı

Çağlayan A.Ş.

TS EN ISO 9001:2000 Ser No: 300-01

Sarnıç Yolu Üzeri No: 7 Gaziemir/İZMİR Tel: (0232) 252 22 85

Mayıs 2010 Genel Dağıtım Gökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım Merkez Mah. Soğuksu Cad. No: 31 Tek-Er İş Merkezi

Mahmutbey/İSTANBUL Tel: (0212) 410 50 60 Faks: (0212) 445 84 64

Işık Akademi Yayınları Kısıklı Mahallesi Meltem Sokak No: 5

34676 Üsküdar/İSTANBUL Tel: (0216) 318 42 88 Faks: (0216) 318 52 20

www.akademiyayinlari.com

(6)

İÇİNDEKİLER

Müellif İsmail Hâmetî Bin Osman ... VI ÖNSÖZ ... IX

1. DERS ... 1

2. DERS ... 5

3. DERS ... 9

4. DERS ... 15

5. DERS ... 21

6. DERS ... 27

7. DERS ... 32

8. DERS ... 38

9. DERS ... 44

10. DERS ... 50

ALIŞTIRMALAR I ... 56

11. DERS ... 59

12. DERS ... 64

13. DERS ... 69

14. DERS ... 75

15. DERS ... 81

16. DERS ... 86

17. DERS ... 91

18. DERS ... 96

19. DERS ... 101

20. DERS ... 106

ALIŞTIRMALAR II ... 111

21. DERS ... 114

22. DERS ... 119

(7)

VI

23. DERS ... 125

24. DERS ... 131

25. DERS ... 137

26. DERS ... 143

27. DERS ... 149

28. DERS ... 156

29. DERS ... 162

30. DERS ... 169

ALIŞTIRMALAR III ... 176

SÖZLÜK ... 180

(8)

MÜELLİF İSMAİL HÂMETÎ B. OSMAN

15 Recep 1325 / 11 Ağustos 1326 (24 Ağustos 1910) tarihinde düzenlenen sicil evrakına1 göre İsmail Hameti Efendi Hicri 1278’de Zile’de doğdu. Babası Zile Belediye reisi Osman Efendi’dir. 23 Haziran 1295’te Zile Rüşdiyesi’nden ve 8 Teşrinievvel 1303’te İstanbul’da Darülmuallimîn’den mezun oldu. Aynı yıl medrese icazeti de aldı. 17 Receb 1307 senesinde kendisine ibtida-yı haricle Bur- sa müderrisliği tevcih edildi, bir yıl sonra ibtida-yı dahile terfi etti. Sicil kaydında Arapça, Farsça ve Fransızca bildiği tasrih edilmektedir.

Memuriyete Beyrut’un Cenin kasabası Rüşdiye mektebi muallim-i evvelliği ile başladı (1 Kânunisâni 1304). Buradan Beyrut İdadisi Arapça muallimliğine tayin edildi (1 Kânunıevvel 1309). Bir yıl sonra aynı okulun Farsça (14 Eylül 1311) ve Lisan-ı Osmanî muallimliği de ona verildi. Usul-i Tedris-i Arabî kitabını bu görevi sırasında yazdı ve Maarif Nezareti’nin 1 Ağustos 1314 tarihli ruhsat- namesiyle basımını gerçekleştirdi.

12 Teşrinievvel 1316 tarihinde Sana İdadi Mektebi müdürlüğüne ve ilave- ten Coğrafya, Ahlâk dersleri muallimliğine tayin edildi. Aynı okulda daha sonra Arapça ve İlm-i eşya dersleri de okuttu. Buradaki görevlerinden 21 Şubat 1321 tarihinde sıhhi gerekçelerle istifa ederek ayrıldı.

İsmail Hametî Efendi’nin filolog F. Ahn’ın metodunu takip ederek tercüme ve uyarlama yoluyla telif ettiği Usûl-i Tedrîs-i Arabî başlıklı Arapça dilbilgisi kitabı birkaç defa basılmış ve anlaşıldığı kadarıyla mekteplerde okunmuştur. (Seyfettin Özege’nin kaydettiği baskıları: Beyrut, Matbaa-i Edebiye, 1314, 165 s.; Beyrut, ts., 192 s.; İzmir, Keşişyan Matbaası, 1322, 160 s.; İstanbul, Mahmud Bey Matbaası, 1325, 188 s.; İstanbul, Necm-i İstikbal Matbaası, 1329, 173 s.).2 Ba- zı baskıların künye sayfasında “Anh usulünden muktebes” ifadesi yer aldığı için Hametî’yi müellif değil de mütercim olarak gösteren kaynaklar da vardır. Öze- ge kataloğunda 1314 yılında [Beyrut] Matbaa-i Edebiye’de basılmış Muhtasar

1 BOA, DN. SAİD, 142 / 449.

2 Ahmet Turan Arslan’ın tesbitine göre Usul-i Tedris-i Arabî kitabından bir nüshayı imzalayarak metod olarak da istifade ettiği müderris ve modern Arapça eğitimi kitapları yazarı Mehmet Zihni Efendi’ye göndermiştir. Kütüphanelerde bu imzalı nüshalara tesadüf edilmektedir. bk. Ahmet Turan Arslan, Mehmed Zihni Efendi, İstanbul, İFAV Yay., 1999, s. 80/dn. 103.

(9)

VIII

Felsefe-i Ûlâ başlıklı yani metafizik konularını işleyen bir kitabı daha gözükmek- tedir. Göremediğimiz bu kitabın ona aidiyeti kesinse felsefe ile de uğraştığı da okuttuğu gündeme gelecektir.

Eğitimci Muallim Cevdet’in anlattıkları, son dönem Osmanlı aydınlarının hem medreselerdeki Arapça eğitimi hem de yeni tarz Arapça ders kitapları hak- kındaki kanaatları açısından zikre değer: “Eskiden Arapçadan çok korkardım.

Bütün rüştiye ve tâli tahsilimi Arapçaya nefret ile geçirdim diyebilirim. (…) İstanbul’a gelerek Darülmuallimin’in âli kısmına müsabaka ile girmek istiyor- dum. (…) Bir zata müracaat ettim; medrese kitaplarından olmayarak bana hangi eseri tavsiye edebileceğini sordum. ‘Kahire’de matbu ve Gazi Muhtar Paşa maiyetinde müstahdem birisi tarafından tercüme edilen bir kitap size muvafık- tır, bunu tatbikatile tamamlarsanız medreselilerle bile müsabakaya girersiniz’

dedi. Kitabı buldurdum. Dört beş ayda tamamladım. Eser Ahn usulile yazılmış gayet amelîydi. O aralık Beyrut muallimlerinden olup bilahare Fransızca bazı makalâtını okuduğum İsmail Hameti Efendi’nin Larive-Fleury grameri biçimin- deki Arapça ve Türkçe eserini de elde ettim. (…) Otuz medrese mezunu sarıklılar arasında müsabakayı kazandım ve kocaman bir de aferin aldım”.3

3 Osman Ergin, Muallim M. Cevdet’in Hayatı, Eserleri ve Kütüphanesi, İstanbul, Bozkurt Matbaası, 1937, s. 8-9.

(10)

ÖNSÖZ

Arapça, günümüzde 23 ülkede resmi dil, birçok İslam ülkesinde de ikinci dil olarak kullanılmaktadır. İletişim imkanlarının çoğalmasıyla dünyamız gittikçe küçü- lürken, bazı dillerin önemi artmaktadır. Arapça da son yıllarda önemi artan dillerin başında gelmektedir.

Arapça, dinimizin dili olması bakımından, bütün Müslümanların ana dillerinden sonra ikinci dil olarak öğrenmeleri gerekli olan bir dildir. Zira dinimizin ana kaynağı olan Kur’an-ı Kerim Arapçadır. Onu bütün insanlığa tebliğ eden Hz. Muhammed (sav) Arapça konuşmuştur. Dolayısıyla dinimizin ikinci kaynağı olan hadisler de orijinalleri itibarı ile Arapçadır. Günümüze kadar pek çok İslam âlimi, kitap ve sünnetten anladıklarını Arapça olarak yazıya aktarmışlardır. İşte bu kadar büyük bir hazineden yararlanmanın yolu

Arapça bilmekten geçmektedir. Özellikle de ilahiyatçıların Arapçada yeterli bir seviyeleri olması kaçınılmazdır. Ayrıca ibadet dilimizin de Arapça olduğu dikkate alındığında, önce harfleri doğru telaffuz etmek ve sonrasında da ibadetlerde okuduk- larının ne anlama geldiğini bilmek bir Müslüman için hayli önem arz etmektedir.

Bir de buna küreselleşen dünyada, özellikle komşularımız olan Arap ülkeleri ile ticârî ve kültürel ilişkilerimizin şimdiye kadar hiç olmamış bir seviyede gelişmiş olması dikkate alındığında, bu coğrafyayla iletişim dili olarak Arapçanın öğrenilmesine olan ihtiyaç bizim açımızdan daha belirgin hale gelmiştir.

Özellikle bizim milletimiz gibi Araplarla asırlar boyu birlikte aynı devlet çatısı altında yaşamış, gerek dinî tabirlerin aynı oluşu, gerekse İslam medeniyetinin biz- leri şekillendirmesinden kaynaklanan ortak kavramlarımızı bugün hâlâ kullanıyor olmamız Arapça bilmemizi gerekli kılan diğer unsurlardandır. Zaman zaman da olsa Arapça bilmeyişinden dolayı bazı aydınlarımızın telaffuz ve yazım hatalarına düştükleri görülmektedir.

Elinizdeki “Arapça Konuşma Dersleri” adlı eser Osmanlı dönemi Ortaokul ve Liselerin Arapça konuşma ders kitabı olarak okutulmaktaydı. Kitabın Arapça kısım- larını tercüme, Osmanlıca kısımlarını da sadeleştirme yaptıktan sonra konuşma ders- lerini üç cilt, bir cilt de gramer olmak üzere toplamda dört cilt olarak yayınlanması düşünülmektedir.

Kitabın tercüme ve sadeleştirilmesinde tarafımızca yapılan çalışmalar ise şöyledir:

1. Müellifle alakalı tanıtıcı bir yazı kaleme alınmıştır.

(11)

X

2. Arapça metinler Arapça olarak numaralandırılmış ve harekelendirilmiştir.

Ayrıca Türkçe cümlelere de noktalama işaretleri konulmuştur.

3. Kelimeler renklendirilerek, cümleler günümüz Türkçesine tercüme edilmiş- tir.

4. Osmanlıca cümleler hem günümüz Türkçesiyle sadeleştirilmiş hem de Arap- çaya tercüme edilmiş ve böylece kitaptan daha fazla yararlanma hedeflenmiştir.

5. Arapça cümlelerin noktalamaları ve soru işaretleri konulmuştur.

6. Kitabın aslındaki bazı matbaa hataları farklı nüshalardan karşılaştırılarak düzeltilmiştir.

7. Kitapta da görüleceği gibi önce derste kullanılacak kelimeler anlamlarıyla bir- likte yazılmış, sonra da bu kelimeler ile hem Arapçadan Türkçeye hem de Türkçeden Arapçaya cümleler kurularak pekiştirilmeye çalışılmıştır.

8. Kitapta bulunan bütün Arapça cümleler, 30 ders olarak, anadili Arapça olan bir eğitimci tarafından seslendirilmiştir. Daha etkili bir öğrenme sağlayacağından, okuyucu kitabın ekindeki CD'sinde bulunan kullanım kılavuzundaki yönergeleri uygulayarak, Arapça telaffuzda azami derecede istifade edecektir.

Kitaplardaki dersler okunurken takip edilecek yöntemin şu şekilde olması tav- siye edilmektedir:

– Okuyucu önce dersin başında verilen kelimeleri yüksek sesle okumalıdır ve mutlaka yazarak çalışmalıdır.

– Okuyucu okuduğu cümlelerin çevirisini yine kelimeler yardımıyla önce kendisi yapmalıdır.

– Okuyucu, kendi çevirisini tarafımızdan yapılan çeviriyle karşılaştırmalı ve ha- talarını düzeltmelidir. Zira hataların kontrolü sırasında, kelimeler, kelime grupları, kalıp ifadeler ve cümle yapıları daha iyi bir şekilde kavranmaktadır.

– Dil öğreniminde kelime dağarcığının önemi bilinmektedir. Bu açıdan her dersin birkaç kere tekrarı, kelime dağarcığının zenginleşmesine ve etkinleşmesine katkı sağlayacaktır.

Bu çalışmanın olgulaşmasında fikirlerinden istifade ettiğimiz ve tashihinde de yardımcı olan değerli hocalarımız Prof. Dr. Musa Yıldız ve Müellif hakkında bilgi toplayan Prof. Dr. İsmail Kara, Arapça metinlerin renklendirilmesinde emeği geçen meslektaşımız M. Ali Kılay Araz, derslerin tashihi ve seslendirmesinde yardımcı olan Ahmed el-Diyab Beylere teşekkürü bir borç biliriz.

Çalışmamızın Arapça öğrenmek isteyen herkese yararlı olması dileğiyle… Çalış- ma bizden, başarı Allah'tandır.

Ankara 2010 Dr. Hüseyin KARA / Araş. Gör. Osman DÜ

(12)

1. DERS

ﹶﺍﹾﻟ

ﺪِﻟﺍﻮ

ﺏَﻷﺍ ، :

ﹶﺍﹾﻟ Baba

ﹸﺓﺪِﻟﺍﻮ

ﻡُﻷﺍ ، :

Anne

ﺥَﻷﺍ :

Erkek Kardeş

ﺖﺧُﻷﺍ :

Kız Kardeş

ﹶﺍﹾﻟ ﹸﻥﺎﺼِﺤ :

ﹶﺍﹾﻟ At

ﺱﺮﹶﻔ :

Kısrak

ﺪﻨِﻋ :

Yanında

ﻩﺪﻨِﻋ ، ﻱِﺪﻨِﻋ :

Yanımda, (Onun) Yanında

ﹶﺍﹾﻟ

ﺖﻴﺒ : Ev

ِﺏ ، ﻲِﻓ

: -

de, -da

ﻥﺎﻛ )ﻡ

1( :

idi, -miş

ﺎﺣﺎﺒﺻ :

Sabahleyin

ﺖﻧﺎﻛ ) :(

idi, -miş

ًﺀﺎﺴﻣ :

Akşamleyin

Müfred

(Tekil)

Müsennâ

(İkil) Cem‘

(Çoğul)

Muhâtab II. Şahıs

Eril

ﻚﻧﺎﺼِﺣ

Seninatın

ﻙ ﺎﻤﹸﻜﻧﺎﺼِﺣ

İkinizin atı

ﺎﻤﹸﻛ

ﻢﹸﻜﻧﺎﺼِﺣ

Sizin atınız

ﻢﹸﻛ

Muhâtab II. Şahıs

Dişil

ِﻚﻧﺎﺼِﺣ

Seninatın

ِﻙ

ﺎﻤﹸﻜﻧﺎﺼِﺣ

İkinizin atı

ﺎﻤﹸﻛ

ﻦﹸﻜﻧﺎﺼِﺣ

Sizin atınız

ﻦﹸﻛ

Mutekellim I. Şahıs Eril/Dişil

ﻲِﻧﺎﺼِﺣ

Benim atım

ِﻱ

ﺎﻨﻧﺎﺼِﺣ

Bizim atımız

ﺎﻧ

1 Kelimelerin önündeki mim (ﻡ) harfi müzekker (eril), () se harfi de müennes (dişil) olduğunu göstermektedir.

(13)

ARAPÇA - TÜRKÇE ÇEVİRİ

١

ِﺑﹶﺃ . ﻲ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ ﹸﻛ

ﻢ

ًﺀﺎﺴﻣ .

1. Babam akşamleyin sizde idi.

٢

ﻣﹸﺃ . ﻲ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ

ﻢﹸﻜ .

2. Annem sabahleyin evinizde idi.

٣

ﺘﺧﹸﺃ . ﺎﻨ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺖﻴﺒﹾﻟﺍ .

3. Kız kardeşimiz evde idi.

٤ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ ﺎﻧ .

4. Kardeşin bizde idi.

٥ ﻮﺑﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ

ِﺖﻴﺒﹾﻟﺍ .

5. Baban akşamleyin evde idi.

٦

ِﺳﺮﹶﻓ . ﻲ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ

ﻚ .

6. Atım sabahleyin evinde idi.

٧

ﺘﺧﹸﺃ . ﺎﻤﹸﻜ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ .

7. İkinizin kız kardeşi bizim evde idi.

٨ ﻮﺧﹶﺃ . ﻢﹸﻛ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ

ِﺪﻨِﻋ ﻱ .

8. Kardeşiniz akşamleyin yanımda idi.

(14)

٩

ﻧﺎﺼِﺣ .

ﻢﹸﻜ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ .

9. Atınız bizim evde idi.

١٠

ﺘﺧﹸﺃ .

ﻦﹸﻜ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ

ﻚ .

10. Sizin kız kardeşiniz sabahleyin senin evde idi.

١١ ﻮﺧﹶﺃ . ﺎﻤﹸﻛ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ِﺑ

ِﺖﻴﺒﹾﻟﺎ .

11. İkinizin erkek kardeşi evde idi.

"Edep, altından daha değerlidir."

(15)

TÜRKÇE- ARAPÇA ÇEVİRİ 1. Annem sabahleyin bizde idi.

١

ﻣﹸﺃ . ﻲ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﺪﻨِﻋ ﺎﻧ . 2. Kardeşin evimizde idi.

٢ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ

.

3. Onun atı evinizin yanında idi.

٣

ﻧﺎﺼِﺣ.

ﻪ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ

ِﺘﻴﺑ

ﻢﹸﻜ . 4. Kız kardeşim akşamleyin evde idi.

٤ ﹸﺃﺧ .

ِﺘ ﻲ ﹶﻛ

ﻧﺎ

ﺖ

ﻣ

ﺴ

ًﺀﺎ

ِﺑ ﹾﻟﺎﺒ

ﻴ

ِﺖ

.

5. Baban sabahleyin bizim evde idi.

٥ ﻮﺑﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ

.

6. Onun erkek kardeşi bizim yanımızda idi.

٦ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻩ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ ﺎﻧ

.

7. Onların kardeşi sizin evinizde idi.

٧ ﹶﺃﺧ . ﻮ

ﻫ

ﻢ ﹶﻛ ﹶﻥﺎ

ِﻓ ﻲ

ﺑﻴِﺘ ﹸﻜ

ﻢ .

(16)

2. DERS

ﹶﺍﹾﻟ

ﺭﺎﺠ :

Komşu

ﹶﺍﹾﻟ ﹸﺓﺭﺎﺠ :

Komşu Kadın

ﹶﺍ ﻦﺑِﻻ :

Oğul

ﹶﺍ ﹶﺍ ،ﹸﺔﻨﺑِﻻ ﹾﻟ

ﺖﻨِﺒ :

Kız

ﹶﺍﹾﻟ ﹸﺔﺳﺭﺪﻤ :

Okul

ﹶﺍﹾﻟ

ﹸﺔﻨﻴﻨﺠ :

Bağ – Bahçe

HAFTANIN GÜNLERİ ِﻉﻮﺒﺳُﻷﺍ ﻡﺎﻳﹶﺃ

ﻳ

ِﻻﺍ ﻡﻮ

ِﻦﻴﻨﹾﺛ :

Pazartesi

ﺀﹶﺎﺛﹶﻼﱡﺜﻟﺍ ﻡﻮﻳ

ِ: Salı

ِﺀﺎﻌِﺑﺭَﻷﺍ ﻡﻮﻳ :

Çarşamba

ِﺲﻴِﻤﺨﹾﻟﺍ ﻡﻮﻳ :

Perşembe

ِﺔﻌﻤﺠﹾﻟﺍ ﻡﻮﻳ :

Cuma

ِﺖﺒﺴﻟﺍ ﻡﻮﻳ :

Cumartesi

ِﺪﺣَﻷﺍ ﻡﻮﻳ :

Pazar

ﺮﱠﻛﹶﺬﻣ )ﻡ (

Eril

ﹲﺚﻧﺆﻣ ) (

Dişil ﺐِﺋﺎﹶﻏ

3. Şahıs

ﻧﺎﺼِﺣ

ﻪ

ﻧﺎﺼِﺣ ﺎﻬ

Onun atı

(17)

ARAPÇA - TÜRKÇE ÇEVİRİ

١

ﺭﺎﺟ .

ﻢﹸﻛ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ِﻓ ﻲ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ .

1. Erkek komşunuz sabahleyin bizim evde idi.

٢

ﻪﻨﺑِﺍ . ﹶﻛ ﹶﻥﺎ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻲِﻓ

ﻤﹾﻟﺍ

ِﺔﺳﺭﺪ

.

2. Oğlu sabahleyin okulda idi.

٣

ﺘﻨِﺑ .

ﻚ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺖﻴﺒﹾﻟﺍ . 3. Kızın evde idi.

٤

ﺗﺭﺎﺟ .

ﻢﹸﻜ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﻲِﻓ

ِﺔﻨﻴﻨﺠﹾﻟﺍ

.

4. Kadın komşunuz sabahleyin bahçede idi.

٥

ﺑﺎﺘِﻛ .

ﻪ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ِﺪﻨِﻋ ﻱ

.

5. Onun kitabı yanımda idi.

٦

ﺭﺎﺟ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ

ِﺑ

ِﺖﻴﺒﹾﻟﺎ

.

6. Komşun akşamleyin evde idi.

٧ ﻮﺑﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ

.

7. Baban akşamleyin bizim evde idi.

٨

ﺘﻨِﺑ .

ﻪ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺘﻨﻴﻨﺟ

ﻢﹸﻜ . 8. Onun kızı sizin bahçenizde idi.

(18)

٩

ﺭﺎﺟ .

ﻩ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ

ِﺑﹶﺃ ﻲ . 9. Onun komşusu babamlarda idi.

١٠

ﺗﺭﺎﺟ .

ﻢﹸﻜ ﺖﻧﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ

ِﺖﻴﺒﹾﻟﺍ

.

10. Kadın komşunuz akşamleyin evde idi.

١١

ﻣﹸﺃ .

ﻪ ﺖﻧﺎﹶﻛ

ِﺑ

ِﺖﻴﺒﹾﻟﺎ . 11. Onun annesi evde idi.

١٢ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻩ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ

ِﻪ . 12. Onun erkek kardeşi evinde idi.

"İnsan, hatalarıyla öğrenir."

(19)

TÜRKÇE- ARAPÇA ÇEVİRİ 1. Annen sabahleyin bizim evde idi.

١

ﻣﹸﺃ .

ﻚ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﻲِﻓ

ﻨِﺘﻴﺑ ﺎ .

2. Kadın komşunuz akşamleyin sizin bahçede idi.

٢

ﺗﺭﺎﺟ .

ﻢﹸﻜ ﺖﻧﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ

ِﺘﻨﻴﻨﺟ

ﻢﹸﻜ

.

3. Erkek kardeşin sabahleyin okulda idi.

٣ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻲِﻓ

ِﺔﺳﺭﺪﻤﹾﻟﺍ .

4. Onun kitabı senin evde idi.

٤

ﺑﺎﺘِﻛ .

ﻪ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ

ﻚ . 5. Komşumuz akşamleyin evinde idi.

٥

ﺭﺎﺟ . ﺎﻧ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ

ِﻪ . 6. Kız kardeşim sabahleyin evinde idi.

٦

ِﺘﺧﹸﺃ . ﻲ ﺖﻧﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻬ

.

7. Onun atı sizin evin yanında idi.

٧

ﻧﺎﺼِﺣ .

ﻪ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺪﻨﻋ

ِﺘﻴﺑ

ﻢﹸﻜ .

8. Atımız sabahleyin sizin evin yanında idi.

٨

ﻧﺎﺼِﺣ . ﺎﻨ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﺪﻨﻋ

ِﺘﻴﺑ

ﻢﹸﻜ .

(20)

3. DERS

ُﺀﻲِﺠﻤﹾﻟﹶﺍ :

Gelmek

ﺏﺎﻫﱠﺬﻟﹶﺍ

:

Gitmek

ﻢﻌﹾﻟﹶﺍ : Amca

ﹸﻝﺎﺨﹾﻟﹶﺍ

:

Dayı

ﻦﺑِﺍ ﻢﻌﹾﻟﺍ :

Amca oğlu

ِﻝﺎﺨﹾﻟﺍ ﻦﺑِﺍ

:

Dayı oğlu

ﻕﻮﺴﻟﹶﺍ :

Çarşı

ﻦِﻣ :

-den, -dan

ﻰﹶﻟِﺇ : -

e, -a

ﻳﹶﺃ ؟ﻦﻳﹶﺃ ﻰﹶﻟِﺇ ،ﻦﻳﹶﺃ ﻦِﻣ ، ﻦ :

Nerede, Nereden, Nereye?

ﺮﱠﻛﹶﺬﻣ )ﻡ ( Eril

ﹲﺚﻧﺆﻣ ) (

Dişil

ﺖﺒﻫﹶﺫ

ﺕ

ِﺖﺒﻫﹶﺫ

ِﺕ

Sen

gittin

ﺎﻤﺘﺒﻫﹶﺫ ﺎﻤﺗ ﺎﻤﺘﺒﻫﹶﺫ ﺎﻤﺗ

İkiniz

gittiniz

Muhâtabﺐﹶﻃﺎﺨﻣ

II. Şahıs

ﻢﺘﺒﻫﹶﺫ

ﻢﺗ

ﻦﺘﺒﻫﹶﺫ

ﻦﺗ

Siz

gittiniz

ﺲﹾﻔﻧ ﹾﻟﺍ

ِﻢﱢﻠﹶﻜﺘﻤ

I. Şahıs

ﺖﺒﻫﹶﺫ

ﺕ ﺎﻨﺒﻫﹶﺫ

ﺎﻧ

Ben / Biz gittik

(21)

ARAPÇA - TÜRKÇE ÇEVİRİ

١ ﻰﹶﻟِﺇ .

ﻦﻳﹶﺃ

ﺒﻫﹶﺫ

ﻢﺘ

ًﺀﺎﺴﻣ ﺎﻣﺪﻨِﻋ

ﺟﺮﺧ

ﻢﺘ

ﻦِﻣ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ

؟

1. Akşam bizim evden çıktığınızda nereye gittiniz?

٢

ﻦﺑِﺍ .

ﻤﻋ

ﻚ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻲِﻓ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ .

2. Amcanın oğlu sabahleyin çarşıda idi.

٣

ﻦﻳﹶﺃ .

ِﺑﹶﺃ

؟ﻲ

3. Babam nerededir?

٤

ﻦِﻣ .

ﻦﻳﹶﺃ ﹾﺌِﺟ

ﺖ

؟

4. Nereden geldin?

٥

ﻦﺑِﺍ .

ﻤﻋ

ﻚ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ

ﺪﻨِﻋ ﺍ

ِﻦﺑ

ِﻟﺎﺧ ﺎﻨ .

5. Amcanın oğlu akşamleyin dayımızın oğlunda idi.

٦

ﻦﻳﹶﺃ .

ﻦﺑﺍ

ﻤﻋ

؟ﻢﹸﻜ

6. Amcanızın oğlu nerededir?

٧ ﻰﹶﻟِﺇ .

ﻦﻳﹶﺃ

ﺒﻫﹶﺫ

ﺖ

؟

7. Nereye gittin?

٨

ﺒﻫﹶﺫ . ﺎﻨ

ِﺇ ﻰﹶﻟ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ .

8. Çarşıya gittik.

(22)

٩

ﻦِﻣ .

ﻦﻳﹶﺃ ﹾﺌِﺟ

ﻢﺘ

؟

9. Nereden geldiniz?

١٠ ﻰﹶﻟِﺇ .

ﻦﻳﹶﺃ

ﺒﻫﹶﺫ

ﻢﺘ

ًﺀﺎﺴﻣ

؟

10. Akşamleyin nereye gittiniz?

١١ ﹾﺌِﺟ . ﺎﻨ

ﻦِﻣ

ِﺔﺳﺭﺪﻤﹾﻟﺍ .

11. Okuldan geldik.

١٢

ﺭﺎﺟ .

ﻢﹸﻛ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻲِﻓ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ .

12. Komşunuz sabahleyin çarşıda idi.

١٣

ﺒﻫﹶﺫ . ﺎﻨ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﺘﻨﻴﻨﺟ

ﻢﹸﻜ . 13. Sabahleyin bahçenize gittik.

١٤

ﻦﺑِﺍ.

ﻤﻋ ﻲ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ . 14. Amcamın oğlu evimizde idi.

١٥ ﻰﹶﻟِﺇ .

ﻦﻳﹶﺃ

ﺒﻫﹶﺫ

ﻦﺘ

؟

15. Nereye gittiniz?

١٦ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ

ﻤﻋ

ﻢﹸﻜ . 16. Erkek kardeşin amcanızda idi.

(23)

١٧ ﻮﺑﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ

ِﻟﺎﺧ ﺎﻨ . 17. Baban dayımızda idi.

١٨

ﻦِﻣ .

ﻦﻳﹶﺃ ﹾﺌِﺟ ﻢﺘ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﺘﻨﻴﻨﺟ ﺎﻨ

؟

18. Bizim bahçemize nereden geldiniz?

١٩ ﹸﻟﺎﺧ .

ﻢﹸﻜ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ .

19. Dayınız çarşıda idi.

٢٠

ﻨﺑِﺍ .

ﻚ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ . 20. Oğlun akşamleyin evimizde idi.

٢١ ﻰﹶﻟِﺇ .

ﻦﻳﹶﺃ

ﺒﻫﹶﺫ

ﺖ ﺎﻣﺪﻨِﻋ

ﺟﺮﺧ

ﺖ

ﻦِﻣ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ

؟

21. Çarşıdan ayrıldığında nereye gittin?

٢٢

ﻦﺑِﺍ .

ﻤﻋ

ﻚ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺘﻨﻴﻨﺟ

ﻢﹸﻜ . 22. Amcanın oğlu bahçenizde idi.

(24)

TÜRKÇE- ARAPÇA ÇEVİRİ 1. Akşamleyin bahçeye gittin mi?

١

ﻫ . ﹾﻞ

ﺒﻫﹶﺫ

ﺖ ﻰﹶﻟِﺇ ِﺔﻨﻴﻨﺠﹾﻟﺍ

ًﺀﺎﺴﻣ

؟

2. Amcam sabahleyin çarşıdan geldi?

٢

ﻤﻋ . ﻲ َﺀﺎﺟ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻦِﻣ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ .

3. Babası dayımın evinde idi.

٣ ﻮﺑﹶﺃ .

ﻩ ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ ِﺖﻴﺑ

ِﻟﺎﺧ ﻲ .

4. Kız kardeşim amcamın oğlunun okuluna gitti.

٤ ﺖﺒﻫﹶﺫ .

ِﺘﺧﹸﺃ ﻲ ﻰﹶﻟِﺇ ِﺔﺳﺭﺪﻣ ِﻦﺑﺍ

ﻤﻋ ﻲ .

5. İkiniz bizim komşumuzun evine geldiniz mi?

٥ ﹾﻞﻫ . ﹾﺌِﺟ ﺎﻤﺘ ﻰﹶﻟِﺇ ِﺖﻴﺑ

ِﺭﺎﺟ ﺎﻧ

؟

6. Amcan nerededir?

٦

ﻦﻳﹶﺃ .

ﻤﻋ

ﻚ

؟

7. Kız kardeşinin kitabı nerededir?

٧

ﻦﻳﹶﺃ .

ﺏﺎﺘِﻛ

ِﺘﺧﹸﺃ

ﻚ

؟

8. Dayının oğlunun yanında bir at vardı.

٨ ﹶﻥﺎﹶﻛ .

ﺪﻨِﻋ ِﻦﺑﺍ

ِﻟﺎﺧ

ﻚ ﹲﻥﺎﺼِﺣ .

(25)

9. Çarşıya gittiniz mi?

٩ ﹾﻞﻫ .

ﺒﻫﹶﺫ

ﻢﺘ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ

؟

10. Kadın komşunuz, oğlunun yanına mı gitti?

١٠

ﺗﺭﺎﺟ .

ﻢﹸﻜ ﹾﻞﻫ ﺖﺒﻫﹶﺫ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﺪﻨِﻋ

ِﻨﺑﺍ ﺎﻬ

؟

11. Sabahleyin okula gittim.

١١

ﺒﻫﹶﺫ .

ﺖ ﻰﹶﻟِﺇ ِﺔﺳﺭﺪﻤﹾﻟﺍ ﺎﺣﺎﺒﺻ

.

12. Dayınız bahçesinden geldi.

١٢ ﹸﻟﺎﺧ .

ﻢﹸﻜ َﺀﺎﺟ ﻦِﻣ

ِﺘﻨﻴﻨﺟ

ِﻪ .

13. Kardeşin akşamleyin bizim evde idi.

١٣ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻙ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ .

14. Ben neredeyim? Sen neredesin?

١٤

ﻦﻳﹶﺃ . ﺎﻧﹶﺃ ؟

ﻦﻳﹶﺃ

ﺖﻧﹶﺃ

؟

15. Nereden geldin? Nereye gittin?

١٥ ﻦِﻣ . ﻦﻳﹶﺃ ﹾﺌِﺟ

ﺖ ؟ ﻰﹶﻟِﺇ ﻦﻳﹶﺃ

ﺒﻫﹶﺫ

ﺖ

؟

(26)

4. DERS

ﲑِﺒﹶﻜﹾﻟﹶﺍ :

(Eril) Büyük

ﲑِﻐﺼﻟﹶﺍ :

Küçük (Eril)

ﹸﺓﲑِﺒﹶﻜﹾﻟﹶﺍ :

(Dişil) Büyük

ﹸﺓﲑِﻐﺼﻟﹶﺍ :

(Dişil) Küçük

ﺮﺒﹾﻛَﻷﹶﺍ :

Daha büyük, en büyük

ﺮﻐﺻَﻷﹶﺍ :

Daha küçük, en küçük

ﹸﺔﻳﺅﺮﻟﹶﺍ :

Görmek

ﹸﺔﹶﻓﺩﺎﺼﻤﹾﻟﹶﺍ

:

Rast gelmek

) ﹾﻞﻫ - ﹶﺃ (

؟ﺖﻳﹶﺃﺭ :

Gördün mü?

ﻮﻫ :

O (Eril)

ﺓﲑِﺒﹶﻜﹾﻟﺍ ﻚﺘﺧﹸﺃ ﺖﻳﹶﺃﺭ :

Ablanı gördüm

ﻲِﻫ :

O (Dişil)

ِﻻﺍ ﺍﺪِﺘﺑ ﹸﺔﻴِﺋ :

İlkokul

ِﻹﺍ ﹸﺔﻳِﺩﺍﺪﻋ :

Ortaokul

ﹸﺔﻳِﻮﻧﺎﱠﺜﻟﺍ :

Lise

ﻣﻌ

ﻬ

ﺪ :

Enstitü

ﹸﻛﱢﻠ

ﻴﹲﺔ :

Fakülte

ﺟ

ِﻣﺎ

ﻌﹲﺔ :

Üniversite

(27)

ARAPÇA - TÜRKÇE ÇEVİRİ

١

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ

ﺘﺧﹸﺃ

ﻚ ﹶﺓﲑِﺒﹶﻜﹾﻟﺍ .

1. Ablanı gördüm.

٢ ﹾﻓﺩﺎﺻ .

ﺖ

ﻚﻨﺑﺍ

ﲑِﻐﺼﻟﺍ .

2. Küçük oğluna rastladım.

٣

ِﺑﺎﺘِﻛ . ﻲ ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ِﺑﺎﺘِﻛ

ﻚ .

3. Kitabım senin kitabından daha büyüktür.

٤ ﹾﻞﻫ . ﹾﻓﺩﺎﺻ

ﺖ

ﻦﺑﺍ

ﻤﻋ ﺎﻨ

؟

4. Amcamızın oğluna rastladın mı?

٥

ﻮﻫ . ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ِﻦِﻣ

ِﻦﺑﺍ

ِﻟﺎﺧ

ﻚ .

5. O senin dayının oğlundan daha büyüktür.

٦

ﺘﻴﺑ . ﺎﻨ ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ِﺘﻴﺑ

ﻢﹸﻜ .

6. Bizim evimiz sizin evinizden daha büyüktür.

٧

ﺘﻴﺑ .

ﻚ

ﲑِﻐﺻ . 7. Senin evin küçüktür.

٨ ﺃ .

ﻳﹶﺃﺭَ

ﻢﺘ

ﻦﺑﺍ

ِﺭﺎﺟ ﺎﻧ

؟

8. Komşumuzun oğlunu gördünüz mü?

(28)

٩

ﻮﻫ . ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ِﻦِﻣ

ِﻨﺑﺍ

ﻢﹸﻜ . 9. O sizin oğlunuzdan daha büyüktür.

١٠

ﻦﻳﹶﺃ . ﹾﻓﺩﺎﺻ

ﺖ

ﻦﺑﺍ

ِﺘﹶﻟﺎﺧ ﺎﻨ

؟

10. Teyzemizin oğluna nerede rastladın?

١١

ﻮﻫ . ﺎﺣﺎﺒﺻ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ِﺪﻨِﻋ ﻱ . 11. O sabahleyin yanımda idi.

١٢

ﻧﺎﺼِﺣ .

ﻪ ﺮﻐﺻﹶﺃ ﻦِﻣ

ِﻧﺎﺼِﺣ ﺎﻨ

.

12. Onun atı bizim atımızdan daha küçüktür.

١٣

ِﻧﺎﺼِﺣ . ﻲ ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ِﺳﺮﹶﻓ

ﻢِﻬ

.

13. Benim atım onların kısrağından daha büyüktür.

١٤

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ

ﻧﺎﺼِﺣ

ﻚ

.

14. Senin atını gördüm.

١٥

ﻮﻫ .

ﲑِﺒﹶﻛ . 15. O büyüktür.

١٦ ﹶﺃ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ

ِﺳﺮﹶﻓ ﻲ

؟

16. Benim kısrağımı gördün mü?

(29)

١٧

ﻲِﻫ . ﹲﺓﲑِﻐﺻ . 17. O küçüktür.

١٨

ﻦﻳﹶﺃ . ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺳﺮﹶﻓ

ﻚ ﺎﺣﺎﺒﺻ

؟

18. Sabahleyin kısrağın neredeydi?

١٩

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ

ﺳﺮﹶﻓ

ﻢﹸﻜ

ﺪﻨِﻋ

ِﺖﻴﺑ

ِﻟﺎﺧ ﺎﻨ

.

19. Kısrağınızı dayımızın evinin yanında gördüm.

٢٠

ﻫ . ﹾﻞ

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ ﹶﻟﺎﺧ

ﻚ

؟

20. Dayını gördün mü?

٢١

ﻮﻫ . ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻲِﻓ

ِﺖﻴﺑ

ِﺭﺎﺟ ﺎﻧ

.

21. O sabahleyin komşumuzun evinde idi.

٢٢

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ

ﺘﺧﹸﺃ

ﻚ . 22. Kız kardeşini gördüm.

٢٣

ﻲِﻫ . ﺖﻧﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ﺑ

ِﺖﻴ

ﻨِﺗﺭﺎﺟ ﺎ . 23. O, kadın komşumuzun evinde idi.

(30)

TÜRKÇE- ARAPÇA ÇEVİRİ 1. Amcanı gördüm.

١

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ

ﻤﻋ

ﻚ . 2. O amcamdan daha büyüktür.

٢

ﻮﻫ . ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ﻤﻋ ﻲ . 3. Kız kardeşin küçüktür.

٣

ﺘﺧﹸﺃ .

ﻚ ﹲﺓﲑِﻐﺻ .

4. Erkek kardeşin büyüktür.

٤ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻙ

ﲑِﺒﹶﻛ . 5. Babam babanızdan daha küçüktür.

٥

ِﺑﹶﺃ . ﻲ ﺮﻐﺻﹶﺃ ﻦِﻣ

ﻴِﺑﹶﺃ

ﻢﹸﻜ .

6. Babamı gördün mü?

٦ ﹶﺃ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ

ِﺑﹶﺃ ﻲ

؟

7. O babanızdan daha küçüktür.

٧

ﻮﻫ . ﺮﻐﺻﹶﺃ ﻦِﻣ

ﻴِﺑﹶﺃ

ﻢﹸﻜ . 8. Çarşıda dayınızın oğluna rastladım.

٨ ﹾﻓﺩﺎﺻ .

ﺖ ﺍ

ﻦﺑ

ِﻟﺎﺧ

ﻢﹸﻜ ﻲِﻓ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ .

(31)

9. O amcamın oğlundan daha küçüktür.

٩

ﻮﻫ . ﺮﻐﺻﹶﺃ

ِﻦِﻣ

ِﻦﺑﺍ

ﻤﻋ ﻲ . 10. Evimiz büyüktür.

١٠

ﺘﻴﺑ . ﺎﻨ

ﲑِﺒﹶﻛ . 11. Bahçemiz bahçenizden daha büyüktür.

١١

ﺘﻨﻴﻨﺟ . ﺎﻨ ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ﻨﺟ

ِﺘﻨﻴ

ﻢﹸﻜ .

12. Komşumuzu gördün mü?

١٢ ﺃ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ

ﺭﺎﺟ ﺎﻧ

؟

13. O amcanızdan daha küçüktür.

١٣

ﻮﻫ . ﹶﺃ ﺮﻐﺻ

ِﻦِﻣ ﺍ ِﻦﺑ

ﻤﻋ

ﻢﹸﻜ . 14. Kadın komşunuzu evinizde gördüm.

١٤

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ

ﺗﺭﺎﺟ

ﻢﹸﻜ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ

ﻢﹸﻜ

.

15. O annemden daha büyüktür.

١٥

ﻲِﻫ .

ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ﻣﹸﺃ ﻲ . 16. Annem küçüktür.

١٦

ﻣﹸﺃ . ﻲ ﹲﺓﲑِﻐﺻ .

(32)

5. DERS

ﹶﺍ ﹸﺬﺧَﻷ :

Almak

ﹶﺍ

ُﺀﺍﺮﺸﻟﹶﺍ ،ُﺀﺍﺮِﺘﺷِﻻ :

Satın almak

ﻢﹶﻠﹶﻘﹾﻟﹶﺍ :

Kalem

ﺏﺎﺘِﻜﹾﻟﹶﺍ :

Kitap

ﻩﺎﺧﹶﺃ ﺖﹾﻓﺩﺎﺻ :

Onun kardeşine rastladım

ﻙﺎﺑﹶﺃ ﺖﻳﹶﺃﺭ :

Babanı gördüm

ِﻪﻴِﺧﹶﺃ ﻦِﻣ ﺕﹾﺬﺧﹶﺃ :

Onun kardeşinden aldım

ِﻚﻴِﺑﹶﺃ ﻦِﻣ ﺖﻳﺮﺘﺷِﺍ :

Babandan satın aldım

ِﻪﻴِﺧﹶﺃ ﺏﺎﺘِﻛ :

Erkek kardeşinin kitabı

ﻚﻴِﺑﹶﺃ ﻢﹶﻠﹶﻗ :

Babanın kalemi

ﺢﻴِﻠﻤﹾﻟﹶﺍ )ﻡ

:(

İyi, iyidir

ﺪﻴﺠﹾﻟﹶﺍ )ﻡ :(

İyi, iyidir

ﹸﺔﺤﻴِﻠﻤﹾﻟﹶﺍ )

:(

İyi, iyidir

ﹸﺓﺪﻴﺠﹾﻟﹶﺍ )

:(

İyi, iyidir

ﺎﻀﻳﹶﺃ ،ﺍﹶﺬﹶﻛ :

ve de, dahi

ﹸﺓﺍﻭﺪﻟﹶﺍ :

Divit, hokka

(33)

ARAPÇA - TÜRKÇE ÇEVİRİ

١

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ ﺎﺧﹶﺃ

ﻙ ﺎﻀﻳﹶﺃ . 1. Kardeşini de gördüm.

٢ ﹾﻓﺩﺎﺻ .

ﺖ ﺎﺧﹶﺃ

ﻙ ﻲِﻓ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ .

2. Kardeşine çarşıda rastladım.

٣ ﻦِﻣ . ﻦﻳﹶﺃ ﹾﺬﺧﹶﺃ

ﺕ

ﺏﺎﺘِﻜﹾﻟﺍ

؟

3. Kitabı nereden aldın?

٤

ﻳﺮﺘﺷِﺍ .

ﺖ

ﻢﹶﻠﹶﻘﹾﻟﺍ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﻦِﻣ ﻴِﺧﹶﺃ

ﻚ .

4. Kalemi sabahleyin kardeşinden satın aldım.

٥

ﺑﺎﺘِﻛ .

ﻚ ﺪﻴﺟ

ﻭ

ﺗﺍﻭﺩ

ﻚ ﹲﺓﺪﻴﺟ . 5. Kitabın ve hokkan iyidir.

٦

ﺭﺎﺟ .

ﻢﹸﻛ

ﺢﻴِﻠﻣ . 6. Erkek komşunuz da iyidir.

٧

ﺗﺭﺎﺟ .

ﻢﹸﻜ ﺍﹶﺬﹶﻛ ﹲﺔﻤﻴِﻠﺳ .

7. Kadın komşunuzda iyidir.

٨

ﻨﺑِﺍ .

ﻪ

ﺢﻴِﻠﻣ

.

8. Onun oğlu iyidir.

(34)

٩

ﺘﻨِﺑ .

ﻪ ﹲﺔﺤﻴِﻠﻣ ﺎﻀﻳﹶﺃ

.

9. Kızı da iyidir.

١٠ ﹾﻞﻫ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ

ﺭﺍﺩ ﺎﻧ ﹶﺓﲑِﺒﹶﻜﹾﻟﺍ

؟

10. Bizim büyük evimizi gördün mü?

١١

ﺭﺍﺩ .

ﻢﹸﻛ ﺍﹶﺬﹶﻛ ﹲﺓﲑِﺒﹶﻛ

.

11. Sizin eviniz de büyüktür.

١٢

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ ﺎﺧﹶﺃ

ﻙ

.

12. Erkek kardeşini gördüm.

١٣

ﻮﻫ . ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻲِﻓ

ِﺖﻴﺑ ﻴِﺧﹶﺃ ﺎﻨ .

13. O sabahleyin kardeşimizin evinde idi.

١٤

ﺖﻴﺑ . ﻴِﺧﹶﺃ ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ ﻚ

ﻦِﻣ ِﺖﻴﺑ

ِﻟﺎﺧ ﺎﻨ .

14. Kardeşinin evi dayımızın evinden daha büyüktür.

١٥ ﻮﺧﹶﺃ . ﺎﻤﹸﻛ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ ِﺖﻴﺑ

ِﺭﺎﺟ ﺎﻧ .

15. İkinizin kardeşi akşamleyin komşumuzun evinde idi.

١٦ ﻮﺧﹶﺃ . ﺎﻤﹸﻛ

ﺻ

ِﻐ

ﲑ . 16. İkinizin erkek kardeşi küçüktür.

١٧

ﺘﺧﹸﺃ . ﺎﻤﹸﻜ ﹲﺓﲑِﻐﺻ ﺎﻀﻳﹶﺃ

. 17. İkinizin kız kardeşi de küçüktür.

(35)

١٨ ﹾﻞﻫ . ﹾﺌِﺟ

ﺖ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﺘﻴﺑ ﺎﻨ

ﺻ ﺎﺣﺎﺒ

؟

18. Sabahleyin evimize geldin mi?.

١٩ ﹾﻞﻫ .

ﺒﻫﹶﺫ

ﺖ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﺖﻴﺑ

ِﻟﺎﺧ ﺎﻨ

؟

19. Dayımızın evine gittin mi?

٢٠

ﻮﻫ . ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺎﺣﺎﺒﺻ ﻲِﻓ

ِﺘﻴﺑ

ِﻪ . 20. O sabahleyin kendi evinde idi.

٢١

ﺏﺎﺘِﻛ .

ِﻦﺑﺍ

ِﻟﺎﺧ

ﻚ

ﺪﻴﺟ . 21. Dayının oğlunun kitabı iyidir.

٢٢

ﺏﺎﺘِﻛ . ﺍ

ِﻦﺑ

ﻤﻋ ﺎﻨ ﺪﻴﺟ ﺎﻀﻳﹶﺃ .

22. Amcamızın oğlunun kitabı da iyidir.

٢٣

ﺏﺎﺘِﻛ . ﻴِﺑﹶﺃ

ﻚ ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ِﺏﺎﺘِﻛ

ِﺧﹶﺃ ﻲ .

23. Babanın kitabı kardeşimin kitabından daha büyüktür.

٢٤ ﹶﺃ .

ﺒﻫﹶﺫ

ﻢﺘ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﺖﻴﺑ

ِﻟﺎﺧ

ﻢﹸﻜ ؟

24. Akşamleyin dayınızın evine gittiniz mi?

٢٥

ﻮﻫ . ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ

ِﺖﻴﺑ

ِﺭﺎﺟ ﺎﻧ

.

25. O komşumuzun evinde idi.

(36)

TÜRKÇE - ARAPÇA ÇEVİRİ 1. Erkek kardeşini çarşıda gördüm.

١

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ ﺎﺧﹶﺃ

ﻙ ﻲِﻓ

ِﻕﻮﺴﻟﺍ

.

2. Babanı akşamleyin komşumuzun evinde gördüm.

٢ ﺖﻳﹶﺃﺭ . ﺎﺑﹶﺃ

ﻙ

ًﺀﺎﺴﻣ ﻲِﻓ

ِﺖﻴﺑ

ِﺭﺎﺟ ﺎﻧ

.

3. Babanızdan bir kalem satın aldım.

٣

ﻳﺮﺘﺷِﺍ .

ﺖ ﺎﻤﹶﻠﹶﻗ

ﻦِﻣ ﻴِﺑﹶﺃ

ﻚ . 4. Erkek kardeşinin kitabı nerededir?

٤

ﻦﻳﹶﺃ .

ﺏﺎﺘِﻛ ﻴِﺧﹶﺃ

ﻚ

؟

5. O iyi idi.

٥

ﻮﻫ . ﹶﻥﺎﹶﻛ ﺍﺪﻴﺟ . 6. Senin kitabın da iyidir.

٦

ﺑﺎﺘِﻛ .

ﻚ ﺪﻴﺟ ﺎﻀﻳﹶﺃ . 7. Kitabım senin kitabından daha büyüktür.

٧

ِﺑﺎﺘِﻛ . ﻲ ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ ﻦِﻣ

ِﺑﺎﺘِﻛ

ﻢﹸﻜ .

8. Kız kardeşinin kitabı erkek kardeşinin kitabından daha küçüktür.

٨

ﺏﺎﺘِﻛ .

ِﺘﺧﹸﺃ

ﻚ ﺮﻐﺻﹶﺃ ﻦِﻣ

ِﺏﺎﺘِﻛ ﻴِﺧﹶﺃ

ﻚ .

(37)

9. Kalemimi gördün mü?

٩ ﹾﻞﻫ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ

ِﻤﹶﻠﹶﻗ

؟ﻲ

10. O senin kaleminden iyidir.

١٠

ﻮﻫ .

ﻦﺴﺣﹶﺃ

ﻦِﻣ

ِﻤﹶﻠﹶﻗ

ﻚ . 11. Amcamın oğlunu gördün mü?

١١ ﹾﻞﻫ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ ﺍ ﻦﺑ

ﻤﻋ ﻲ

؟

12. O sabahleyin çarşıda idi.

١٢

ﻮﻫ . ﹶﻥﺎﹶﻛ ﻲِﻓ ِﻕﻮﺴﻟﺍ ﺎﺣﺎﺒﺻ

. 13. Komşumuzun oğlunu gördün mü?

١٣ ﹾﻞﻫ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ ﺍ ﻦﺑ

ِﺭﺎﺟ ﺎﻧ

؟

14. O kardeşinden daha iyidir.

١٤

ﻮﻫ .

ﺢﹶﻠﻣﹶﺃ

ﻦِﻣ ﻴِﺧﹶﺃ

ﻚ . 15. Kitabın sabahleyin yanımızda idi.

١٥

ﺑﺎﺘِﻛ .

ﻚ ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ ﺎﻧ ﺎﺣﺎﺒﺻ .

16. Kitabı okulda gördün mü?

١٦ ﹾﻞﻫ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﺖ

ﺏﺎﺘِﻜﹾﻟﺍ ﻲِﻓ

ِﺔﺳﺭﺪﻤﹾﻟﺍ

؟

17. O akşamleyin erkek kardeşinizin yanında idi.

١٧

ﻮﻫ . ﹶﻥﺎﹶﻛ

ﺪﻨِﻋ ﻴِﺧﹶﺃ

ﻢﹸﻜ

ًﺀﺎﺴﻣ .

18. Kitabımı ve kalemimi nereden aldın?

١٨ ﻦِﻣ . ﻦﻳﹶﺃ ﹾﺬﺧﹶﺃ

ﺕ

ِﺑﺎﺘِﻛ ﻲ

ﻭ

ِﻤﹶﻠﹶﻗ

؟ﻲ

(38)

6. DERS

ﺐﻫﹶﺫ )ﻡ :(

Gitti

ﺍﹶﺬﻫ

)ﻡ :(

Bu

ﺖﺒﻫﹶﺫ )

:(

Gitti

ِﻩِﺬﻫ ) :(

Bu

ﺪﹶﻟﻮﹾﻟﹶﺍ ﺐﻫﹶﺫ :

Erkek çocuk gitti

ﺍ ِﺖﺒﻫﹶﺫ

ﺖﻨِﺒﹾﻟ :

Kız çocuk gitti

ﺐﻫﹶﺫ ﺪﹶﻟﻮﹾﻟﹶﺍ :

Erkek çocuk gitti

ﺖﺒﻫﹶﺫ ﺖﻨِﺒﹾﻟﹶﺍ :

Kız çocuk gitti

ﺏﺎﺘِﻛ

ٍﺏﺎﺘِﻛ ،ﺎﺑﺎﺘِﻛ ، :

Bir kitap

ٍﺪﹶﻟﻭ ،ﺍﺪﹶﻟﻭ ،ﺪﹶﻟﻭ :

Bir çocuk

ﻙﻮﺑﹶﺃ َﺀﺎﺟ :

Baban geldi

ﻙﻮﺧﹶﺃ ﺐﻫﹶﺫ :

Kardeşin gitti

ُلﻭﺼﹸﻔﻟﺍ )

Mevsimler

(





İlkbahar



 Yaz



Sonbahar

 



 Kış

(39)

ARAPÇA - TÜRKÇE ÇEVİRİ

١ ﻮﺑﹶﺃ .

ﻙ ﺐﻫﹶﺫ ﺎﺣﺎﺒﺻ

ﻰﹶﻟِﺇ ِﺖﻴﺑ

ﺧ

ِﻟﺎ

ﻢﹸﻜ

.

1. Baban sabahleyin dayınızın evine gitti.

٢

ﻣﹸﺃ .

ﻚ ﺖﺒﻫﹶﺫ ﺎﻀﻳﹶﺃ

ﻰﹶﻟِﺇ ِﺖﻴﺑ

ِﺘﺧﹸﺃ ﺎﻬ .

2. Annen de, kendi kız kardeşinin evine gitti.

٣

ﻳﺮﺘﺷِﺍ .

ﺖ ﺍﹶﺬﻫ ﺏﺎﺘِﻜﹾﻟﺍ

ﻦِﻣ ﻴِﺧﹶﺃ

ﻚ .

3. Bu kitabı kardeşinden satın aldım.

٤

ﻳﺮﺘﺷِﺍ . ﺎﻨ ﺎﺑﺎﺘِﻛ ﻦِﻣ ﺍﹶﺬﻫ

ﻮﹾﻟﺍ

ِﺪﹶﻟ . 4. Bu çocuktan bir kitap satın aldık.

٥ ﹾﻞﻫ .

ﻳﹶﺃﺭ

ﻢﺘ ﺍﺪﹶﻟﻭ ﻲِﻓ

ِﻩِﺬﻫ

؟ِﺔﻨﻴﻨﺠﹾﻟﺍ

5. Bu bahçede bir çocuk gördünüz mü?

٦ َﺀﺎﺟ .

ﺪﹶﻟﻭ

ﲑِﻐﺻ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﺘﺳﺭﺪﻣ ﺎﻨ . 6. Okulumuza küçük bir çocuk geldi.

٧

ﻦﺑِﺍ .

ﻤﻋ

ﻚ ﹶﺬﺧﹶﺃ

ﺑﺎﺘِﻛ

ﻪ

ﻦِﻣ

ِﺘﺧﹸﺃ

ﻚ

.

7. Amcanın oğlu senin kız kardeşinden kitabını aldı.

٨ ﻮﺧﹶﺃ .

ﻙ

ِﺍ ﻯﺮﺘﺷ ﺎﺑﺎﺘِﻛ

ﺍﺪﻴﺟ

ِﻦِﻣ ِﻦﺑﺍ

ِﺭﺎﺟ

ﻢﹸﻛ

.

8. Kardeşin komşunuzun oğlundan iyi bir kitap satın aldı.

(40)

٩ ﹾﺬﺧﹶﺃ . ﺎﻧ ﺍﹶﺬﻫ

ﻢﹶﻠﹶﻘﹾﻟﺍ ﻦِﻣ

ٍﺪﹶﻟﻭ . 9. Bu kalemi bir çocuktan aldık.

١٠

ﺘﺧﹸﺃ .

ﻦﹸﻜ ﹶﺫ

ﺒﻫ

ﺖ ﻰﹶﻟِﺇ

ِﺭﺍﺩ

ِﺗﺭﺎﺟ

ﻦﹸﻜ

.

10. Kız kardeşiniz kadın komşunuzun evine gitti.

١١ َﺀﺎﺟ .

ﺪﹶﻟﻭ

ﺢﻴِﻠﻣ

ِﺘﺳﺭﺪﻣ ﻰﹶﻟِﺇ ﺎﻨ

. 11. Okulumuza iyi bir çocuk geldi.

١٢ ﻮﺑﹶﺃ .

ﻢﹸﻛ ﻯﺮﺘﺷِﺍ ﹰﺔﻨﻴﻨﺟ

ﹰﺔﺤﻴِﻠﻣ

ﻦِﻣ

ِﻟﺎﺧ ﺎﻨ

.

12. Babanız dayımızdan güzel bir bahçe satın aldı.

١٣ ﺍﹶﺬﻫ .

ﺖﻴﺒﹾﻟﺍ ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ِﺖﻴﺑ

ِﺗﺭﺎﺟ

ﻢﹸﻜ

.

13. Bu ev kadın komşunuzun evinden daha büyüktür.

١٤

ِﺬﻫ .

ِﻩ ﹸﺔﻨﻴﻨﺠﹾﻟﺍ ﺎﻀﻳﹶﺃ

ﺮﺒﹾﻛﹶﺃ

ﻦِﻣ

ِﺔﻨﻴﻨﺟ

ﻤﻋ

ﻢﹸﻜ

.

14. Bu bahçe de amcanızın bahçesinden büyüktür.

١٥ ﺐﻫﹶﺫ . ﻮﺧﹶﺃ

ﻙ ﻰﹶﻟِﺇ ِﺔﻨﻴﻨﺟ

ِﻟﺎﺧ

ﻢﹸﻜ .

15. Kardeşiniz dayınızın bahçesine gitti.

١٦

ﻳﹶﺃﺭ .

ﺖ ﺎﺧﹶﺃ

ﻙ ﻲِﻓ ِﺖﻴﺑ

ِﺭﺎﺟ

ﻢﹸﻛ .

16. Kardeşini komşunuzun evinde gördüm.

١٧ ﹾﺬﺧﹶﺃ .

ﺕ ﺍﹶﺬﻫ ﻢﹶﻠﹶﻘﹾﻟﺍ ﻦِﻣ ﻴِﺧﹶﺃ

ﻚ . 17. Bu kalemi kardeşinden aldım.

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Ya’ni o insân-ı kâmil, tasavvur edilen rûh hâlinde idi ve sâlik de mânî kuvvetlerden soyutlanarak, onun huzûruna rûhu ile gitti; bundan dolayı her ikisi

13, 24) İbn Rüşd, ilke olarak, aynı kaynaktan gelen akıl ile vahiy arasında çelişki olamayacağını kabul etmekle birlikte, görünüşte çatışma olduğu düşünülen

Dernek Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme, Büyükçekmece Çevre Koruma ve Güzelleştirme, Camili (Macahel) Çevre Koruma ve Geliştirme, Çevre Danışmanlık ve

On this occasion, it is our pleasant duty to thank to the 38th ICANAS Chairs of the Main Topics/Sections, the members of the International Advisory Board, the members of the

Temel Matematik Cilt I / Mahmut Kartal - Yalçın Karagöz - Zafer Kartal 7..

Her yönüyle iç içe geçmiş Türk-Arap kültürünün engin mirası, tarihte yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, pek çok değerli çalışmayla bugüne kadar gelmiş

Kelime-i Âdemiyye’de mündemic hikmet-i ilâhiyye: Allah’ın isimleri ve sıfatlarının insan-ı kâmilde, Âdem (a.s.) ile açığa çıkması hasebiyle “Hikmet-i

ﰲ ﻖﻳﺮﻄﻟﺍ ﺪﻨﻋ ﻟﺍ ﺏﺎﻫﺬ ﱃﺇ ﻕﻮﺴﻟﺍ.. Eline değnekle kim vurdu?. Dersini niçin ezberlemedin?. Bak! Bu çocuklar sana gülüyorlar. Bu çocuklar bize mi gülüyorlar?.