• Sonuç bulunamadı

Deneme Sınavı 2 DENEME - 2 ÇÖZÜMLER. 1. Bu çözüm kitapçığında 75 sorunun çözümü vardır.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Deneme Sınavı 2 DENEME - 2 ÇÖZÜMLER. 1. Bu çözüm kitapçığında 75 sorunun çözümü vardır."

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1. Bu çözüm kitapçığında 75 sorunun çözümü vardır.

ÖABT - BESYO ÇÖZÜMLER Deneme Sınavı 2

1. Soruda ifade edilen II - III - IV numaralı öncüller “de- ğerler felsefesi” olarak da bilinen aksiyoloji ile ilgili doğru ifadelerdir. I numaralı öncül ise yanlış ifade de- ğildir ancak eksik ifadedir. Bu bakımdan cevabımız B seçeneği olacaktır. I numaralı öncülün doğru ifadesi şu şekilde olmalıdır;

I. “İyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış, haklı-haksız gibi değerleri incelemektedir.”

CEVAP B

2. Soruda ifade edilen I - II - III numaralı öncüller spor- cuların kaygı ve stresle başa çıkma stratejisi olarak kullanabileceği yöntemler iken IV numaralı öncül için bunu söyleyemeyiz. Dolayısıyla cevabımız B seçe- neğidir. IV numaralı öncülde belirtilen “Carpenter et- kisi” imgeleme sonucunda kaslarda meydana gelen mikro hasardır. İmgeleme ise; “Daha önce yaşanmış bir olayın ya da hareketin sporcunun zihninde can- landırılması ve hayal edilmesidir.” İmgelemede kişi- nin görsel, işitsel, dokunsal, koku alma ve hatta tat alma duyuları aktiftir. Gerçek olmayan an, her yönüyle gerçekmişçesine yaşanır ve bu sırada hareket yapılı- yormuşçasına enerji harcanır. Bunun sonucunda ise kaslarda mikro düzeylerde yırtılmalar meydana gelir.

Buna da carpenter etkisi denir.

CEVAP B

3. Soruda ifade edilen A - B - D - E seçenekleri sportif performansı etkileyen dış faktörler arasında gösteri- lebilirken C seçeneği sportif performansı etkileyen iç faktörler arasında gösterilebilir. Dolayısıyla cevabımız C seçeneğidir.

Sportif performansı etkileyen iç dış faktörlere bir tablo ile göz atalım;

Sportif Performansı Etkileyen Faktörler

İÇ DIŞ

1. Fiziksel uygunluk 1. Yükseklik 2. Psikolojik etkenler 2. Nem 3. Antrenman düzeyi 3. Sıcaklık

4. Yorgunluk 4. Zemin durumu

5. Sağlık durumu 5. Takım içindeki diğer birey- lerin gösterdiği çaba 6. Beslenme 6. Kullanılan malzemeler 7. Cinsiyet 7. Yapılan spor dalı ile ilgili

çeşitli kurallar ve güvenlik önlemleri

8. Yaş 8. Ülkenin spor politikası

9. Uyku düzeyi

CEVAP C

(2)

4. Soruda belirtilen I - II - III numaralı öncüller karakucak güreşi ile ilgili doğru ifadelerdir. Dolayısıyla cevabımız A seçeneği olacaktır. Karakucak güreşi ile ilgili ceva- bımız şu ek bilgi ile bitirelim.

• Karakucak güreşinde asıl itibariyle 4 boy vardır.

Bunlar: ön ayak, ayak, orta ve baş şeklindedir.

Eğer güreşecek pehlivan çok ve önce aldıkları dereceler çeşitli ise ayak boyu, iki ve ya üç kıs- ma, orta boyu küçük-orta ve büyük-orta diye iki kısma, baş boyu da başaltı ve baş diye iki kısma bölünebilir.

• Kastamonu bölgesinde meydancıya “Değnekçi”

denilmektedir. Bunun nedeni, meydancının elin- de çubuk- değnek bulundurmasından ileri gel- mektedir.

• Güreşe girmek isteyen pehlivan, sağ elini dizinin iç tarafına vurarak güreşe başlamak istediğini belirtir. Bu işareti alan rakibi de “ Hayda pehlivan, hayda koçum” gibi naralar atar ve kimisi yumu- larak, kimisi bir dizini yere koymuş olduğu halde adımlayarak ağır ağır birbirlerine yaklaşırlar ve güreş başlarlar.

CEVAP A

5. Soruda ifade edilen öncüllerden I - II - III - IV numaralı öncüller Modern Olimpiyatların simgesi olarak gösteri- lebilir. Dolayısıyla cevabımız A seçeneğidir. Olimpiyat simgeleri ile ilgili kısaca bilgi verecek olursak;

OLİMPİYAT BAYRAĞI:

Olimpiyat Oyunları’nın bayrağı; beyaz zemin üze- rine iç içe geçmiş beş ayrı renkteki beş halkadan iba- rettir. Bu halkalardan üçü üstte, ikisi alttadır. Üstteki üç halka soldan sırasıyla mavi, siyah ve kırmızı; alttakiler ise sarı ve yeşildir. Olimpiyat Bayrağı, 1920 Anvers Oyunları’ndan bu yana dalgalanır.

OLİMPİYAT YEMİNİ: Olimpiyat Oyunları’nın açı- lış töreni sırasında oyunlara katılan bütün sporcular Olimpiyat Yemeni eder. Bu yemini, organizatör ülke- nin ünlü bir sporcusu, bütün sporcular adına söyler.

Yemin şöyledir:

• “Olimpiyat Oyunları’nda ülkemin şerefi ve sporun zaferi için kurallara uyarak dürüst yarışacağımı- za ve gerçek sportmenlik ruhu içinde mücadele edeceğimize and içeriz.”

Bu yemin de 1920 Anvers Oyunları ile olimpiyat ta- rihinde yerini aldı. Yemini ilk kez Anvers’te Belçikalı ünlü eskrimci Victor Boin etti.

OLİMPİYAT MEŞALESİ: Olimpiyat Meşalesi, Yu- nanistan’ın Olemp Dağı’nda, güneş ışığından dev mercekler vasıtasıyla tutuşturulur. Meşale, oyunların yapılacağı ülkeye kadar elden ele teslim edilmek su- retiyle geçtiği ülkelerin atletleri tarafından taşınmak- ta ve olimpiyat yapılacak stadyumdaki dev meşale bu meşaleyle tutuşturulmaktadır. Ve açılış töreninde yanan meşale kapanış töreni sonuna kadar sönmez.

Olimpiyat Meşalesi, 1936 Berlin Oyunları ile olimpiyat tarihine girdi.

OLİMPİYAT MADALYASI: Olimpiyat Oyunları’nda birinciliği kazanan sporculara altın, ikincilere gümüş, üçüncülere de bronz madalyalar verilir. Madalyala- rın altın ve gümüş olanları kaplamadır. 60 milimetre çapında ve üç milimetre kalınlığındaki bu madalyala- rın bir yüzünde, 1928 yılından beri İtalyan sanatçısı Gossoioli tarafından çizilen, elinde zafer çelengi tutan Zafer Tanrıçası Nike’ın kabartması yer alır. Madalya- nın arka yüzünde ise, olimpiyatı düzenleyen ülkenin amblemi bulunur.

CEVAP A

6. Soruda ifade edilen kavram A seçeneğinde ifade edi- len kaygı kavramıdır.

Diğer seçeneklere bakacak olursak;

B) Stres: Bireyin üstesinden gelmesi gereken ve onu zorlayan koşullar karşısında göstermiş olduğu beden- sel ve psikolojik tepkilerdir.

C) Uyarılmışlık: Bireyin derin uyku ile son derece heyecanlanmış hâli arasında gerçekleşen, değişik dü- zeylerde dalgalanmalar gösteren fiziksel ve psikolojik durumunu tanımlar.

D) İmgeleme: Daha önce yaşanmış bir olayın ya da hareketin sporcunun zihninde canlandırılması ve ha- yal edilmesidir. İmgelemede kişinin görsel, işitsel, do- kunsal, koku alma ve hatta tat alma duyuları aktiftir.

Gerçek olmayan an, her yönüyle gerçekmişçesine ya- şanır ve bu sırada hareket yapılıyormuşçasına enerji harcanır.

E) Carpenter: İmgeleme sonucunda ise kaslarda mik- ro düzeylerde yırtılmalar meydana gelir. Buna carpen- ter etkisi denir.

CEVAP A

(3)

7. Soruda belirtilen I -- II - IV numaralı öncüller “Beden Eğitimi” ve “Spor” kavramlarının ortak yönleridir. Dola- yısıyla cevabımız C seçeneği olacaktır. Cevabımızı bir görsel ile göstereceksek şöyle olmalıdır:

Beden Eğitimi ve Spor Ortak Yönler

I. Eğitim ve eğlence aracıdır +

II. Teknik ve bilimdir +

III. Seyir aracıdır

IV. Fizik ve ruhen güçlenmedir +

V. Reklam aracı değildir.

VI. Kişiler arası ilişkileri artırır. + Ayrıca Beden Eğitimi ve Spor kavramlarının özellikleri ve ortak özelliklerine tekrardan bakalım:

Beden Eğitimi Ve Sporun Farklı Özellikleri

BEDEN EĞİTİMİ SPOR

- Müsabaka değildir.

- Reklam aracı değildir.

- Üretime yönelik değildir.

- Seyir aracı değildir.

- Politika aracı değildir.

- Meslek değildir.

Müsabakadır.

- Reklam aracıdır.

- Üretimi artırır.

- Seyir aracıdır.

- Politika aracıdır.

- Meslektir.

Beden Eğitimi Ve Sporun Ortak Özellikleri - Eğitim ve eğlence aracıdır.

- Teknik ve bilimdir.

- Zevk ve estetiktir.

- Fizik ve ruhen güçlenmedir.

- Kişiler arası ilişkileri artırır.

CEVAP C

8. Soruda ifade edilen A - B - C - D seçenekleri gökbörü oyunu ile ilgili doğru ifadeler iken E seçeneği yanlış bir ifadededir. E seçeneğinin doğru ifadesi şu şekilde olmalıdır:

E) “Oyun yirmişer dakikalık üç bölümden oluşur.”

Ayrıca; Kaptanlar, kendi tay kazanlarını seçtikten son- ra oğlak, seyircilere yakın yerde belirlenmiş yuvarlak içine bırakılır. Oyuncular, oğlak bırakılan yerin karşı- sında sıraya geçerler. Oyun, orta hakemin düdük çal- ması ile başlar. Oyuncuların at üzerinde oğlağı eğilip alması gerekir.

CEVAP E

9. Soruda ifade edilen I - II - III - IV numaralı öncüller Osmanlı Devleti döneminde bulunan ok türlerindendir.

Dolayısıyla cevabımız A seçeneğidir.

Osmanlı Devleti’nde oklar türlerine ve biçimlerine göre altı gruba ayrılmaktaydı. Bu oklar şunlardır;

1. Tarz-ı has 2. Kiriş endan 3. Sem endan

4. Hava gezi (ucu demirsiz ok) 5. Uzun ok

6. Ezmayiş oku (ince ok)

Ayrıca ok türlerini ok yarışları ile karıştırmamak lazım.

Olası bir soruda ok yarışı türleri karşımıza çeldirici ola- rak çıkabilir.

Bu ok yarışları şunlardır;

Menzil atışı: En uzağa ok atma

Puta atışı: Hedefe isabetli veya en yakın atışı yapma Zarp atışı: Kalın tunç veya demir levhaları ok atışı ile delme

CEVAP A

(4)

10. Soruda Damla Nur’un takım arkadaşları ve lise öğren- cilerinin desteği ile penaltı atışlarında daha da başarılı olması C seçeneğinde ifade edilen “sosyal hızlandır- ma” kavramı ile açıklanır. Sosyal hızlandırma; Gru- bun, bireyin olağandan daha iyi bir performans ortaya koymasına olan etkisi sosyal hızlandırma olarak ad- landırılır. Sosyal hızlandırma olgusuna göre sporcular tek başlarına ortaya koydukları performansın daha fazlasını takım arkadaşları veya izleyici etkisiyle gös- terirler. Örneğin; Bir futbolcu penaltı atışı sırasında vuruş tekniği iyiyse seyirci etkisiyle daha da iyi bir vu- ruş tekniği gösterebilir. Bu durumun tam tersi olarak sık sık serbest atış kaçıran bir basketbolcu da seyirci etkisiyle daha da kötü serbest atış yüzdesi tutturabilir.

Damla Nur’da görülen durum da budur. Kendisine gelen destekler sonucu daha iyi bir performans göstermiştir.

Diğer seçeneklerdeki kavramlara bakacak olursak;

A) Sosyal Aylaklık: Gruptaki bireylerin motivasyon kaybı nedeni ile daha az çaba göstermeleri sonu- cunda performanslarının düşmesini ifade etmek için kullanılmaktadır. Araştırmacılara göre bireyler gruba katkılarının önemli olduğunu fark ettiklerinde yani bi- reyin gruba katkısı doğrudan gözlemlendiğinde sosyal aylaklık azalacaktır. Bireyin göreve bireysel katılımı düşükse, birey grubun amacına katkısının gereksiz olduğu algısındaysa, zayıf gördüğü rakiple yarışıyor- sa sosyal aylaklık artacaktır.

B) Grup Sinerjisi: Grup olabilmenin öncelikli ko- şulu, birden fazla bireyin bir araya gelmesidir. Ortak bir amaçla bir araya gelen grup üyeleri bu amaçlara ulaşabilmek için kendi aralarında görev ve rolleri pay- laşırlar. Aralarında karşılıklı bir etkileşim ve iletişimin başlamasıyla bu kişiler birbirini tanır. Zamanla grup üyeleri arasında “biz bilinci” oluşur ve kişiler kendileri- ni grubun bir parçası olarak görürler. Grup üyeleri or- tak bir amaç için bir araya gelip çalıştıklarında ayrı ayrı çalıştıklarından çok daha fazla bir değer yaratabilirler.

Bu duruma grubun sinerjisi (görevdaşlığı) denir. Grup- lar belirli bir süre için bir araya gelir ve grup, amacını gerçekleştirdiğinde dağılır.

D) Sosyal Rol: Grup veya toplum içindeki bireylerin sınırları belirlenmiş olarak oynadıkları bir oyundur.

Spor etkinliklerinde de çeşitli roller vardır. Takımdaki her bir oyuncunun görev ve sorumlulukları bellidir. Bu görev ve sorumluluklar sporcunun bulunduğu alana göre değişir. Örneğin futbolda bek, orta saha, libero oyuncusunun görev ve sorumlulukları birbirinden fark- lıdır. Kalecinin topu tutması, santraforun gol atmak için uğraşması, beklerin karşı takımdan gelecek hücumları durdurması gibi kendilerinden beklenen görevleri vardır.

E) Sosyal Mesafe: Belirli bir sosyal sınıfa mensup olan herhangi bir bireyin diğer sınıflarla ve o sınıflara mensup olan gruplar ve bireylerle olan hiyerarşik iliş- kilerini gösterir.

CEVAP C

(5)

11. Soruda ifade edilen A - B - D - E seçeneklernde verilen terimler ve karşılıkları uyumlu ifadeler iken C seçeneği için bu ifadeyi kullanamayız. Dolayısıyla cevabımız C seçeneğidir. C seçeneğinin doğru ifadesi şu şekilde olmalıdır;

C) “Central: “Merkezî, merkez” anlamında kullanılır.”

ya da “Sagittal: “Dikey” anlamında kullanılır.” Şeklinde olmalıdır.

Vücuttaki organların anatomik olarak incelenme- sinde ve anatomik pozisyona göre yönlere baka- cak olursak;

Superior: Vücudun veya bir bölümünün üst kısmı için kullanılır.

İnferior: Vücudun veya bir bölümünün alt tarafı için kul- lanılır.

İntermedius: “İki oluşum arasında olan” anlamında kul- lanılır.

Anterior: Vücudun veya herhangi bir bölümünün ön kıs- mı için kullanılır.

Posterior: Vücudun veya bir bölümünün arka kısmı için kullanılır.

Medial: Vücudun ortasından geçen düzleme yakın olan bölümler için kullanılır.

Lateral: Vücudun ortasından geçen medial düzleme uzak olan bölümler için kullanılır.

Proksimal: Gövdeye yakın kısımlar için kullanılır.

Distal: Gövdeden ve başlangıçtan daha uzak bölümler için kullanılır.

Superficial: Vücut yüzeyine yakın ve derin olmayan oluşumlar için kullanılır.

Profundus: Vücut yüzeyinden derinde bulunan oluşum- lar için kullanılır.

Dexter: “Sağ, sağ taraf” anlamında kullanılır.

Sinister: “Sol, sol taraf” anlamında kullanılır.

Dorsal: Sırt tarafını ifade etmek için kullanılır.

Ventral: “Karın tarafı, karına doğru” anlamında kullanılır.

Caudal: “Ayağa doğru” anlamında kullanılır.

Vertikal: “Düşey, dikey” anlamında kullanılır.

Horizantal: “Yatay, enine” anlamında kullanılır.

Sagittal: “Dikey” anlamında kullanılır.

Central: “Merkezî, merkez” anlamında kullanılır.

Perifer: “Çevre, çevresel” anlamında kullanılır.

Apex: “Tepe” anlamında kullanılır.

İnternal: “İç” anlamında kullanılır.

External: “Dış” anlamında kullanılır.

CEVAP C

12. Soruda ifade edilen sistem D seçeneğinde ifade edi- len Lenfatik sistemdir. Geniş bir lenf ağından, lenfatik damarlardan, lenf düğümlerinden, lenfatik veya lenfo- id organlardan ve lenfoid dokulardan oluşur. Damarlar lenf (Latince "lenfa" kelimesi tatlı su tanrısı "Lenfa") adlı berrak bir sıvıyı kalbe doğru taşır.

Diğer seçeneklerdeki sistemlere bakacak olursak;

A) Üriner Sistem: Böbrekler, mesane ve ilgili kanal- lardan oluşan sistemdir. Fazla ve yararsız olan atık maddelerin vücuttan atılmasını sağlar.

B) Hareket Sistemi: İskelet sistemi ve kas sistemin- den oluşur. Kemikler, kaslar, eklemler, kıkırdak, liga- mentler İskelet kası, düz kas, kalp kası bu sistemin elemanlarıdır. Hareket sistemi ile ilgili şu bilgileri vere- biliriz;

• İskelet sisteminin organizmayı koruma ve destek görevi vardır.

• Yassı kemikler kırmızı kan hücrelerini üretir.

• Kaslar iskelet sisteminin hareketini sağlar.

• Kaslar vücuda şekil verir.

• Kaslar vücudun ısı üretimini sağlar.

C) Sindirim Sistemi: Ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsak, karaciğer, safra kesesi, pankreas bu sistemin elemanlarıdır. Bu sistemin göre- vi; Besin maddelerinin emiliminin gerçekleştirilebilme- si için parçalanmasını sağlamak; Gereksiz ya da atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlamaktır.

E) Solunum Sistemi: Akciğerler, bronşlar, bronşioller ve alveoller bu sistemin elemanlarıdır. Bu sistemin gö- revleri şunlardır;

• Oksijeni dış ortamdan alarak kana verir.

• Karbondioksiti kandan alarak dış ortama verir.

• Asit baz dengesinin sağlanmasına yardımcı olur.

CEVAP D

(6)

13. Soruda ifade edilen I - III - III numaralı öncüller Fatih Bey’in yassı kemiklere örnek verebileceği kemikler iken IV numaralı öncül uzun kemiklere verebileceği bir örnektir. Dolayısıyla cevabımız D seçeneği olacaktır.

Soru paragrafında ifade edilen bu 5 kemik türüne aynı cevap içerisinde örnekleriyle beraber yer vererek ce- vabımızı bitirelim:

Uzun Kemikler: Uzunlukları genişliklerinden fazla olan kemiklerdir.

• Kol kemiği (os humerus),

• Döner kemik (os radius),

• Dirsek kemiği (os ulna),

• Uyluk kemiği (os femur),

• Kaval kemiği (os tibia),

• Kamış kemiği (os fibula)

• Göğüs kafesi kemikleri (ossa costae)

Yassı Kemikler: Yüzeyleri geniş olan kemiklerdir.

• Kafatası (ossa cranium),

• Göğüs kemiği (os sterneum)

• Kürek kemiği (os scapula)

Düzensiz Kemikler: Belirli bir şekille ifade edilemeyen kemiklerdir.

• Omurga kemiği (ossa vertebrae),

• Elmacık kemiği (os zigomaticum)

Kısa Kemikler: Eni, boyu ve kalınlıkları birbirine eşit olan kemiklerdir.

• El bileği (ossa carpi)

• Ayak bileği (ossa tarsi)

Susamsı Kemikler: Özellikle el ve ayaklarda tendonla- rın ve eklem kapsüllerinin içine gömülü olarak bulunan kemiklerdir.

• Diz kapağı (os patella)

CEVAP D

14. Soruda ifade edilen A - B - C - E seçenekleri kasların görevleriyle ilgili doğru ifadelerdir. Ancak D seçeneği yanlış bir ifadedir. Dolayısıyla cevabımız D seçeneği olacaktır. D seçeneğinin doğru ifadesi şu şekilde ol- malıdır:

D) “Düz kaslar kasılıp gevşeyerek organların çalışma- sını sağlar.”

Ayrıca bu üçe ayrılan kas türleri ile ilgili bilgi vere- rek cevabımızı bitirelim:

Serbest Hali Kasılmış hali

Çekirdek

Hücre gövdesi Filamentler

Kalın filament İnce filament

Düz kaslar: Çizgi- siz görünümdedir ve istem dışı çalışır.

Hücrelerinde tek çe- kirdek bulunmakta- dır. Kasılmaları yavaştır ve bir düzene bağlı olarak ha- reket eder. İç organların ve damarların duvarlarında bulunur.

Kalp Kası (Myokard): Çizgili görünümdedir ve istem dışı çalışır. Kalp kası hücreleri dal- lanmalar gösterir. Mitokondri- leri büyük ve çoktur. Kalp kası, ritmik olarak kasılır ve yavaş kasılan lif tipini içerir.

İskelet kası: Bu kaslar istemli olarak kasılır. Hüc- resel yapıları uzun ve si- lindiriktir. Bu nedenle hüc- re boyunca birçok hücre çekirdeği bulunur. Her bir kas lifini saran gevşek bağ dokusuna endomisyum denir. Kas lifleri birleşir ve kas demetlerini (kas fasikül- lerini) oluşturur. Her bir kas demetini saran bağ doku- suna perimisyum, kas dokusunun tamamını saran bağ dokusuna da epimisyum denir.

CEVAP D

15. Soruda ifade edilen A - B - C - D seçenekleri burun kanaması geçiren Fatih’e yapılması gereken müdaha- lelerdendir. Ancak E seçeneği yanlış bir müdahaledir.

E seçeneğinin doğru ifadesinin tamamı şöyledir:

E) “Başı ve gövdesi hafifçe öne doğru eğilir.”

Burun kanamasında uygulanacak olan ilk yardım uygulamasına tekrardan bakacak olursak;

• Sakinleştirilir,

• Oturtulur,

• Başı ve gövdesi hafifçe öne doğru eğilir,

• Burun kanatları iki parmakla sıkıştırılır. Bu işleme 5 dk. kadar devam edilir,

• Eğer kanama 5 dk. sonunda durmuyor ya da tek- rarlıyorsa 112 aranarak tıbbi yardım istenir.

CEVAP E

(7)

16. Soruda ifade edilen öncüllerden I - II - IV numaralı öncüller omurga yaralanmalarında yapılacak müda- hele ile ilgili doğru ifadelerdir. Dolayısıyla cevabımız B seçeneğidir. Yanlış ifade edilmiş olan III numaralı öncülün doğru ifadesi şu şekilde olmalıdır.

III. “Sporcu tahtaya bağlanarak taşınır.”

Omurga yaralanmasında yapılacak olan müdahaleyi bir görsel ile tamamlayacak olursak;

CEVAP B

17. Soruda ifade edilen I - II - III numaralı öncüller “PRİCE”

yönteminin basamakları karşılaştırmalarının doğru eşleştirmesidir. Dolayısıyla cevabımız E seçeneğidir.

IV ve V numaralı öncüllerin de doğru karşılaştırması şöyle olmalıdır:

III. Compression – Baskı uygulama

IV. Elevasyon – Kalp seviyesinin üstüne çıkarma (Anatomi dersinden de aklımıza geleceği üzere ele- vasyon yukarı kaldırma hareketiydi. Buradan da aklı- mıza getirebiliriz.)

CEVAP E

18. Soruda ifade edilen A - B - C - E seçenekleri Hux- ley’in kayan iplikler modeline göre çizgili kaslarda ka- sılma-gevşeme olayları sırasında gerçekleşen olayla- rın karşılaştırılması ile ilgili doğru ifadelerdir. Ancak D seçeneği yanlış bir ifadedir. Tüm bu ifadeleri tek bir görselle özetleyerek cevabımızı bitirelim.

Huxley’in kayan iplik- ler modeline göre çizgili kaslarda kasılma-gev- şeme olayları sırasında gerçekleşen olayların kar- şılaştırılması

KASILMA GEVŞEME

1) Z çizileri Yaklaşır Uzaklaşır

2) Sarkomerin boyu Kısalır Uzar

3) I bandının boyu Kısalır Uzar

4) A bandının boyu Değişmez Değişmez

5) H bandı Daralır Ortaya çıkar

6) Aktin ve Miyozin iplikleri- nin boyu

Değişmez Değişmez

7) Kasın boyu Kısalır Uzar

8) Kasın genişliği (eni) Artar Azalır 9) Kasın hacim ve kütlesi Değişmez Değişmez

Şekil: Kasılmış kas Şekil: Gevşemiş kas

I bandı A bandı I bandı

H bandı

Sarkomer

Z çizgisi Aktin Miyozin

Z çizgisi

CEVAP D

(8)

19. Soruda ifade edilen seçeneklerde en fazla değere sahip akciğer hacim ya da kapasitesi E seçeneğinde ifade edilen vital kapasite olacaktır.

Vital kapasite; İnspirasyon kapasite ile ekspirasyon yedek hacminin toplamıdır. Yaklaşık olarak 4600 ml’dir. Vital kapasite kadınlarda 2,5-4,5 litre, erkekler- de 3-5 litre arasındadır.

Diğer seçeneklere bakacak olursak;

A) İnspirasyon Kapasitesi: Tidal volüm ile inspiras- yon yedek hacminin toplamıdır. Yaklaşık olarak 3500 ml’dir.

B) Soluk Alma (İnspirasyon) Yedek Hacmi: Bir kez soluk aldıktan sonra üzerine derin bir soluk alma ile normal soluk hacmine ek olarak alınabilen hava hac- midir. Yaklaşık olarak 3000 ml kadardır.

C) Soluk Hacmi (Tidal Volüm): Normal solunum sı- rasında bir defada alınan (inspirasyon) veya verilen (ekspirasyon) soluk hacmidir. Yaklaşık olarak 500 ml kadardır.

D) Fonksiyonel Rezidüel Kapasite: Ekspirasyon ye- dek hacmi ile tortu hacim toplamıdır. Yaklaşık olarak 2300 ml’dir.

Ayrıca Akciğer Hacim ve Kapasitelerini ayrı başlık- lar içinde görecek olursak;

Akciğer Hacimleri

Soluk Hacmi (Tidal Volüm): Normal solunum sı- rasında bir defada alınan (inspirasyon) veya verilen (ekspirasyon) soluk hacmidir. Yaklaşık olarak 500 ml kadardır.

Soluk Alma (İnspirasyon) Yedek Hacmi: Bir kez so- luk aldıktan sonra üzerine derin bir soluk alma ile nor- mal soluk hacmine ek olarak alınabilen hava hacmidir.

Yaklaşık olarak 3000 ml kadardır.

Soluk Verme (Ekspirasyon) Yedek Hacmi: Bir kez normal olarak soluk verdikten sonra zorlu bir soluk verme ile fazladan çıkarılan hava hacmidir. Yaklaşık olarak 1100 ml kadardır.

Tortu Hacim (Rezidüel Volüm): Zorlu bir soluk ver- meden sonra akciğerde kalan ve dışarı verilemeyen hava hacmidir. Yaklaşık olarak 1200 ml kadardır.

Akciğer Kapasiteleri

Solunum döngüsündeki olaylar tanımlanırken bazen akciğer hacimlerinin iki ya da daha fazlasının bir ara- da ifade edilmesi gerekebilir. Bu durum akciğer kapa- siteleri olarak tanımlanır.

İnspirasyon Kapasitesi: Tidal volüm ile inspirasyon yedek hacminin toplamıdır. Yaklaşık olarak 3500 ml’dir.

Fonksiyonel Rezidüel Kapasite: Ekspirasyon yedek hacmi ile tortu hacim toplamıdır. Yaklaşık olarak 2300 ml’dir.

Vital Kapasite: İnspirasyon kapasite ile ekspiras- yon yedek hacminin toplamıdır. Yaklaşık olarak 4600 ml’dir. Vital kapasite kadınlarda 2,5-4,5 litre, erkekler- de 3-5 litre arasındadır.

Toplam Akciğer Kapasitesi: Vital kapasite ile tortu hacmin toplamıdır. Yaklaşık olarak 5800 ml’dir.

CEVAP E

(9)

20. Soruda ifade edilen A - B - C - E seçenekleri “Tip IIa”

ileTip IIb” lif tiplerinin benzerliklerindendir ancak D se- çeneği için bu ifadeyi kullanamayız. Tip IIa kas lifleri yorgunluğa karşı dirençli olurken, Tip IIb kas lifleri ça- buk yorulur.

Cevabımızı MEB Spor Lisesi 11. Sınıf Spor Anatomisi ve Fizyolojisi Ders Kitabında yer alan bilgilerin tablo- laştırılmış hali ile özetleyelim.

Kas Lifleri Kas Lifi Türlerinin Özellikleri

TIP I LİF

a) Kırmızı görünümlüdür b) Yavaş kasılır, geç yorulur c) Kılcal damar ağı yoğundur d) Kasılma kuvveti düşüktür e) Lif çapı küçüktür f) Glikojen depoları azdır g) Sinir uyarı hızı yavaştır

h) Uzun mesafeli egzersize uyumlu ı) Aerobik ortama uyumludur

TIP IIA LİF

a) Beyaz görünümlüdür

b) Hızlı kasılır, yorgunluğa dirençli c) Kılcal damar ağı orta düzeyde d) Kasılma kuvveti yüksektir e) Lif çapı orta büyüklükte f) Glikojen depoları fazladır g) Sinir uyarı hızı yüksektir h) Orta mesafeli egzersize uyumlu ı) Her iki ortama (aerobik - anaerobik) orta- ma uyumludur

TIP IIB LİF

a) Beyaz görünümlüdür b) En hızlı kasılır, çabuk yorulur c) Kılcal damar ağı azdır d) Kasılma kuvveti yüksektir e) Lif çapı büyüktür

f) Glikojen depoları en fazladır g) Sinir uyarı hızı yüksektir h) Kısa mesafeli egzersize uyumlu ı) Anaerobik ortama uyumludur

CEVAP D

21. Soruda ifade edilen II - III - IV numaralı öncüller dina- mik kasılma türleri iken I numaralı öncül statik kasılma türüdür. Dolayısıyla cevabımız D seçeneğidir. Bu ka- sılma türlerini sırasıyla açıklayacak olursak;

I. İzometrik Kasılma: Statik bir kasılma şeklidir. Kasın boyu sabittir, gerimi (tonusu) artar. Ayakta dik durma- mızı sağlayan kasların kasılması, şınav pozisyonunda kollar bükülmeden beklerken kol kaslarımızın kasıl- ması örnek olarak verilebilir.

II. İzotonik Kasılma: Dinamik bir kasılma şeklidir. Bu kasılma türüne konsantrik kasılma da denir. Kasın ge- rimi (tonusu) sabittir ve boyu kısalır. Ön kolun fleksiyo- nunda m. bicepsin kasılması örnek olarak verilebilir.

III. Eksantrik Kasılma: Dinamik bir kasılma şeklidir.

Kasın gerimi sabittir. İzotonik kasılmanın tersine ka- sın boyunun uzadığı kasılma şeklidir. Squat hareketini yaparken m. rectus femorisin kasılması örnek olarak verilebilir.

IV. İzokinetik Kasılma: Dinamik bir kasılma şeklidir.

Eş hareket anlamını taşır ve hareket eşit hızda sürdü- rülür. Kasılma hızı sabittir ancak oluşan direnç değiş- kendir. Eklemin farklı hareket açılarında farklı kasılma kuvvetleri oluşur. Yüzmede suyun içinde kulaçlama hareketi örnek olarak verilebilir

CEVAP D

22. Soruda ifade edilen I - II - III - IV numaralı öncüller aerobik enerji sisteminde gerçekleşen reaksiyon ara- sında gösterilebilir. Bu maddelere bir de “proteinlerin oksidasyonu” ifadesini ekleyebiliriz.

Dipnot: Soru öncülünde geçen “parçalanma” ifadesi

“oksidasyon” anlamı taşımaktadır. Oksidasyon parça- lanma anlamına gelir.

CEVAP A

(10)

23. Soruda ifade edilen A - B - C - D seçenekleri intensiv (yoğun) interval antrenmanı ile ilgili doğru ifadeler iken E seçeneği ekstensiv (yaygın) interval antrenmanın özellikleri arasındadır. Dolayısıyla cevabımız E se- çeneğidir. Cevabımızı İntensiv (yoğun) ve ekstensiv (yaygın) antrenmanlar hakkında bilgi vererek bitirelim.

İntensiv (Yoğun) İnterval Antrenman:

Bu çalışma yöntemi ile çabuk kuvvet, kuvvette da- yanıklılık, sürat ve süratte dayanıklılık özellikleri ge- liştirilir.

Yoğun interval antrenmanda organizma gereğinden çok oksijen borçlanması yapmaktadır.

Çalışmanın yoğunluğu %75-90 seviyesinde submak- simaldir.

Kapsam olarak çalışma orta seviyede tutularak 6-12 tekrarlı, 2-3 seri şeklinde uygulama yapılır.

Çalışma orta süreli, yüklenmeler arası verimsel din- lenme ise 2 ile 5 dakika arasında olmalıdır, tam din- lenme yapılmamalıdır.

Ekstensiv (Yaygın) İnterval Antrenman:

Bu çalışma yöntemi ile genel dayanıklılık, orta süreli dayanıklılık, kuvvette devamlılık, süratte dayanıklılık özellikleri geliştirilir.

Çalışmanın yoğunluğu %50-70 orta seviyede ve kap- samı yüksektir.

Bu yöntemde tekrar sayısı 20 ile 40 arası kadardır.

Çalışmanın süresi fazla, yüklenmeler arası verimsel dinlenme ise 30-45 saniyeden 1-1,5 dakikaya kadar kısa süreli olmalıdır. Tam dinlenme yapılmamalıdır.

CEVAP E

24. Soruda 5 öğrencinin tahtaya kaldırıldığı ve “ivlemen- me süratinin” formülünün tahtaya yazmaları gerektiği belirtilmiştir. Seçenekte verilen öğrenciler arasında olan Ali isimli öğrencinin doğru cevabı tahtaya yazdı- ğını görmekteyiz. Dolayısıyla cevabımız A seçeneği- dir. İvmelenme süratine tekrardan bakacak olursak;

İvmelenme Sürati: Süratin zamana göre değişimini ifade eder. Hareketin bitiş ve başlangıç hızları farkının süreye bölümüyle elde edilir.

İvme sürati = Son sürat - İlk sürat / Zaman

CEVAP A

25. Soruda ifade edilen II - III - IV numaralı öncüller Ozo- lin’e göre uzun süreli bir planlama yapılırken dikkat edilecek hususlardandır. Ancak I numaralı öncülü doğru seçenek olarak kabul edemeyiz. Dolayısıyla cevabımız D seçeneğidir. I numaralı öncülün doğru ifadesi şu şekilde olmalıdır:

I. “En yüksek verimin ulaşıldığı ortalama yaş.”

CEVAP D

26. Soruda ifade edilen A - B - C - E seçenekleri Sheldon’

un belirtmiş olduğu beden tipi sınıflandırması içeri- sinde yer alan “mezamorfi” beden tipi ile ilgili doğru ifadelerdir. Ancak D seçeneği yanlış ifade edilmiştir. D seçeneğinin doğru ifadesi şu şekildedir.

D) “Boyun uzun ve kuvvetlidir.”

Sheldon’ un belirtmiş olduğu beden tipi sınıflandırma- sı şöyledir;

ECTOMORPH

Ektomorfi (incelik): Omuzlar dar ve öne doğru, kas oranı az, kollar ve ba- caklar uzun, düz karın, belirsiz kalça- lar.

MESOMORPH

Mezomorfi (kaslılık): Sağlam kas kütlesi, uzun ve kuvvetli boyun, geniş omuzlar, geniş göğüs, kalın eklemler ve parmaklar.

ENDOMORPH

Endomorfi (yağlılık): Kısa kalın bo- yun, kısa kollar, kalın gövde, geniş ve sarkık karın, kısa bacaklar.

CEVAP D

(11)

27. Soruda ifade edilen II - III - IV numaralı öncüller es- neklik ölçüm testleridir. Ancak I numaralı öncülde ifa- de edilen Queens College testi “Submaksimal step (basamak) testidir.” Dolayısıyla cevabımız E seçene- ğidir. Bu testlere sırası ile bakacak olursak;

I - Oueens College Step Test

McArdle ve arkadaşları trafından ortaya konan testte, dakikada 88 vuruşa ayarlı bir ses düzeneğinde daki- kada 22 çıkma ve inme gerçekleştirilir. Deneğe iniş çıkış biçimi gösterilir. Bir iniş çıkışta metronom 4 kez vurum yapacaktır. Birde ayak basamağa koyulur, ikide yerdeki ayak diğerinin yanına getirilir, üçte basamağa ilk temas eden ayak yere basar, dörtte diğer ayak yere basar. Deneğin 15 saniye kadar ayağını uydurmak için deneme yapmasına izin verilir. Dakikada 22 inme ve çıkma yapmak üzere denek 3 dakika süreyle teste devam eder. Test sona erdiğinde denek ayakta durur- ken 5. ve 20. saniyeler arasında nabız alınır. Alınan değer dakika değerine çevrilir (4 x KAS).

ESNEKLİK ÖLÇÜM TESTLERİ II. Elgon İle Ölçüm

1959’da Karpoviç ve ark. Elgon adı ile bilinen elekt- rogoniometreyi geliştirmişlerdir. Bu alette tıbbi gonio- metredeki iletki yerine bir potansiyometre kullanılmış- tır. Goniometre ile eklem hareket genişliği sabit iken ölçülebilmesine karşılık Elgon’da bu ölçüm hareket halinde iken de eklemin değişen açılarını devamlı ola- rak kaydedebilmektedir.

III. Goniometre İle Ölçüm

Goniometrenin hareketli ucu esneklik ölçümü yapılan beden parçasının hareketli bölümüne anatomik po- zisyondayken yerleştirilir. Goniometrenin diğer kısmı sabit kalır. Ölçümü yapılan kısım, hareket yönünde en son esneme noktasına kadar esnetilirken, eklemin hareket açısı Goniometre ile belirlenerek, esneklik de- ğeri, derece cinsinden kaydedilir.

IV. Sit And Reach

35x45x32 (LxWxH) cm. ölçülere sahip bir sehpanın üzerine 55x45 cm.lik bir tabla, 15 cm.lik kısmı seh- padan ileri doğru uzanacak şekilde yerleştirilir. Tabla üzerinde 0’dan başlayarak işaretlenmiş cetvel yer alır. Denek yere oturur ve çıplak ayak tabanını düz bir şekilde test sehpasına dayar. Dizlerin pozisyonu bo- zulmadan ve eklem hareketi olmadan, gövdeden öne bükülerek el parmak uçları ile tabla üzerinde en uzak noktaya erişilmeye çalışılır ve en son noktada 2 sani- ye beklenir. Testi yapan kişi mesafeyi cm. cinsinden okur.

Test esnasında deneğin dizlerini bükmemesi için yar- dımcı tarafından dizlerin bükülmesi engellenebilir, ya da elastik bant düzeneği kullanılarak testten önce de- neğin dizleri yere sabitlenebilir. Tabla üzerinde erişile- bilen son nokta esneklik değeridir. Ayak ucuna kadar olan mesafe 15 cm., ayak ucundan 10 cm. daha ileri uzanıldığında ise değer 25 cm’dir.

CEVAP E

28. Soruda ifade edilen I - II - III - IV numaralı öncüllerin hepsi de “Eurofit Test Bataryası” testleri arasındadır.

Dolayısıyla cevabımız A seçeneğidir. Eurofit Test Ba- taryası testleri şunlardan oluşmaktadır.

EUROFİT TEST BATARYASI Eurofit Tes-

ti

Boyut Etki

Deri Kıvrım Kalınlığı Ölçümleri

Vücut

Kompozisyonu

Vücut

Kompozisyonu

Flamingo Denge Genel Vücut Den-

gesi (Statik Disklere

Dokunama

Hız Kol Hareket Hızı

Otur-Eriş Esnek Esneklik

Durarak Uzun Atlama

Kuvvet Patlayıcı Kuvvet

El kavrama Kuvvet Statik Kuvvet

Mekik Kas Dayanıklığı Gövde Kuvveti Bükülü Kol

Asılma

Kas Dayanıklığı Fonksiyonel Kuvvet

10x5 Koşu Hız Koşu Hızı ve

Çeviklik Dayanıklılık

Koşusu

Kardiyorespiratuvar Dayanıklılık

Kardiyorespiratuvar Dayanıklılık

CEVAP A

(12)

29. Soruda ifade edilen tanım C seçeneğinde ifade edilen

“fiziksel aktivite” kavramıdır. Diğer seçeneklere baka- cak olursak;

A) Aerobik Egzersiz: Hareketin gerçekleştirilebilmesi için gereken kassal aktivite enerjisinin, sistem tarafın- dan oksijen kullanılarak üretildiği, düşük yoğunluklu egzersizlerdir.

B) Egzersiz: Planlı, yapılandırılmış, istemli, fiziksel zindeliğin (fitness) bir ya da birkaç unsurunu geliştir- meyi amaçlayan fiziksel aktivite tipidir.

D) Antrenman: Belirli bir sistem içinde hedeflenen sportif performansı elde etmek için bir program çer- çevesinde, sportif performans öğelerini geliştirmeye yönelik çalışmaların tümüdür.

E) Anaerobik Egzersiz: Kas kasılmaları ile hareke- tin gerçekleştirilebilmesi için üretilecek olan enerjinin oksijen kullanılmadan ya da çok az miktarda oksijen kullanılarak ortaya çıkarıldığı orta üstü ve yüksek şid- detteki egzersizlerdir.

CEVAP C

30. Soruda ifade edilen A - B - D - E seçenekleri besin piramidi ile ilgili doğru ifadelerdir. Ancak C seçeneği- ni doğru ifade olarak kabul edemeyiz. Cevabımızı tek bir görsel ile özetleyecek olursak Spor Lisesi 11. Sınıf Spor ve Beslenme ders kitabında yer alan görsel ile özetleyebiliriz.

Yağlar ve şekerler Süt ve süt ürünleri Sebzeler

Et, yumurta, kuru baklagil, yağlı tohumlar

Meyveler

Ekmek ve tahıl ürünleri

CEVAP C

31. Soruda ifade edilen I - III - IV numaralı öncüllerde be- lirtilen besin ögeleri “Enerji verici, yapıcı ve onarıcılar”

olarak adlandırılabilirler. Dolayısıyla cevabımız E se- çeneği olacaktır. II numaralı öncülde belirtilen mineral- ler “düzenleyici, yapıcı ve onarıcılar” olarak adlandırı- labilir. Öncüllerde verilen besinlerle ilgili bilgi verecek olursak;

I. Karbonhidratlar (Enerji verici, yapıcı ve onarıcı):

Başlıca görevleri enerji sağlamaktır. Günlük enerjinin çoğu, karbonhidratlardan sağlanır. İnsan vücudunda çok az miktarda karbonhidrat bulunur. Yetişkin bir in- sanın vücudundaki toplam karbonhidrat miktarı %1’in altındadır.

II. Mineraller (Düzenleyici, yapıcı ve onarıcı): Ye- tişkin insan vücudunun ortalama %6’sı minerallerden oluşur. Mineraller vücut suyunun dengede tutulmasını sağlar. Vücutta enerji oluşması için zorunlu olan ok- sijenin taşınmasında görevlidir. Vücudun çalışmasını düzenleyen enzimlerin bileşiminde yer alır. Mineralle- rin bir bölümü iskelet ve dişlerin yapı taşını oluşturur.

III. Yağlar (Enerji verici, yapıcı ve onarıcı): Yetişkin insan vücudunun ortalama %18’i yağdır. Yağlar, in- sanın başlıca enerji deposudur. Besin alınmadığında enerji kaynağı olarak bu depo kullanılır. Yağ, en çok enerji veren besin ögesidir.

IV. Proteinler (Enerji verici, yapıcı ve onarıcı): Ye- tişkin insan vücudunun ortalama %16’sı proteinden oluşur. Proteinler, hücrenin esas yapısını oluşturur.

Vücudun savunma sistemlerinin, vücut çalışmasını düzenleyen enzimlerin ve bazı hormonların da esas yapıları proteindir. Protein, aynı zamanda vücutta enerji kaynağı olarak da kullanılır. Proteinler, vücutta depo şeklinde değil çalışan ve belirli görevler yapan hücreler şeklinde bulunur.

CEVAP E

(13)

32. Soruda verilen tablodaki boş bırakılan “zihinsel engel- liler zeka bölümü puanı” kutucuklarının doğru doldu- rulması B seçeneğinde verilmiş olan ifadelerle müm- kündür. Cevabı hiç uzatmadan bu tabloyu verelim ve cevabımızı bitirelim.

ZİHİNSEL ENGELLİLER

Psikolojik Sınıflandırma Zeka Bölümü Puanı (IQ) Hafif Derecede Z.E 50 – 55 ile yaklaşık 70 Orta Derecede Z.E 35-40 ile 50-55 Ağır Derecede Z.E 20–25 ile 35–40 Çok Ağır Derecede Z.E 20-25’ in altı

CEVAP B

33. Sorurda antrenörün bahsettiği psikolıjik hastalık D seçeneğinde ifade edilen hiperaktivitedir. Hiperakti- vite, olağandışı hareketlilik veya anormal derecede aktif olma durumuna denilmektedir. Diğer bir deyişle ise çocukların kendini kontrol edemediği psikolojik bir hastalıktır. DEHB (dikkat eksikliği hiperaktivite bozuk- luğu) olan çocuklarda genellikle endişeli, sinirli, öfkeli ve üzgün bir ruh hali gözlemlenebilir. Fakat unutulma- ması gereken en önemli noktalardan biri de DEHB’nin (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) tedavi edile- bilmesidir. Hiperaktivitenin ortak özellikleri şunları içe- rir: Sabit hareket, saldırgan davranış, dürtüsel davra- nış, dikkat dağınıklığı

Diğer seçeneklere bakacak olursak;

A) Otizm: Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan ge- len ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunların- dan kaynaklandığı düşünülmektedir.

B) Asperger Sendromu: Aynı zamanda yüksek işlevli otizm türlerinden biri olduğu düşünülen Asperger send- romu esasen otistik spektrum bozukluğu yani kısaca OSB adı verilen geniş bir tanı yelpazesinin parçasıdır.

AS diğer OSB’lerden dil ve bilişsel gelişimde genel bir gecikme olmamasıyla ayrılır. Her ne kadar standart tanı ölçütleri arasında belirtilmemişse de motor sakarlık ve sıra dışı dil kullanımına sıklıkla rastlanır.

C) Osgood Schlatter: Diz kapağının alt ucundan, kaval kemiğine (tibia) yapışan patellar tendon ve ya- pışma yerinde ağrı ve hassasiyet olmasıdır. Hastalık erkeklerde kızlardan 3 kat daha fazla görülür.

E) Down Sendromu: Down sendromu, genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisidir. En basit anlatımı ile sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken Down sendromlu bireylerde bu sayı üç adet 21. kromozom olması nedeniyle 47 olmaktadır.

CEVAP D

34. Soruda ifade edilen I - II - III - IV numaralı öncüllerin hepsi de Gallahue’nin kum saati modeli ile ilgili doğru bilgilerdir. Dolayısıyla cevabımız A seçeneğidir.

Ayrıca; Kum saati bir noktada ters döner. Bu durumun zamanlaması oldukça değişkendir ve fiziksel ve me- kanik faktörlerden ziyade sosyal ve kültürel faktörlere dayalıdır. Birçok birey için kum saati ters çevrilir ve kum yirmili yaşların ilk yıllarında ve ikinci on yıl boyun- ca boşalmaya başlar. Bu birçok bireyin iş yaşamına atıldığı, aile sorumluluğunu üstlendiği, taksitler öde- diği dönemdir. Zaman, çocukluk ve ergenlik dönemi boyunca uzmanlaşılmış becerileri korumayı ve yeni hareket becerileri ile uğraşma olanağını sınırlar.

Kum saatinin bazı ilginç özellikleri bulunmaktadır. Kum biri kalıtsal diğeri yaşam stili olmak üzere iki farklı süz- geçle dışarıya dökülür. Örneğin birey kalıtsal olarak uzun yaşama ya da koroner kalp hastalığına eğilimli olabilir. Bu durumda, kalıtsal filtre ya kumun yavaş bir şekilde süzülmesine neden olacak şekilde kalın ya da kumun daha hızlı bir şekilde akmasına olanak sağla- yacak şekilde ince olacaktır. Kalıtsal filtreden dökülen kum geri alınamaz. Fakat bu kum yaşam stili filtresi denen filtrenin içinden geçmek zorundadır.

Yaşam stili filtresinin kalınlığı fiziksel uygunluk, bes- lenme, diyet, egzersiz, stresle başa çıkma yeteneği, sosyal ve ruhsal iyilik gibi özellikler tarafından belirle- nir. Yaşam stili filtresini belirleyen bu özellikler tama- men bireyin kontrolü altındadır. Dolayısıyla kumun bu filtreden dökülme hızı bireyin bu özelliklere ne kadar dikkat ettiğine bağlıdır. Kum saatinin dibinden akan kumun hızı azaltılabilir. Ancak kum saatinin dibinden akan kumun akışını durdurmak mümkün değildir. Ku- mun, kum saatlerine akma hızını yavaşlatan “yaşam filtresini” geliştirmek için birçok aktivite fırsatlarından yararlanarak kum saatine daha fazla kum eklenebilir (Gallahue and Ozmun 1995).

CEVAP A

(14)

35. Soruda ifade edilen B - C - D - E seçenekleri duru- şa ilişkin refleksler iken A seçeneğinde ifade edilen

“asimetrik tonik boyun” refleksi birincil (ilkel) reflekstir.

Dolayısıyla cevabımız A seçeneğidir. Birincil (İlkel) ve duruşa ilişkin refleksleri tablo halinde gördükten sonra cevabımızı bitirelim:

Birincil (İlkel) Refleksler

1. Moro refleksi

2. Asimetrik tonik boyun refleksi 3. Arama refleksi

4. Emme refelksi 5. Kavrama refleksi 6. Plantar refleksi 7. Babinski refleksi

Duruşa İlişkin Refleksler

1. Adımlama refleksi 2. Emekleme refleksi 3. Dalma refleksi 4. Çekme refleksi

5. Paraşüt ve Propping Refleksi 6. Labyrinthine Refleksi 7. Landau Refleksi

CEVAP A

36. Soruda ifade edilen I - II - III numaralı öncüller Stage Theory – Roberton’a ait olan “aşama teorisi” ile ilgili doğru ifadelerdir. Dolayısıyla cevabımız A seçeneği- dir. Ayrıca bu teori ile ilgili şunları da diyebiliriz;

- Her bir dönem bir önceki dönemden niteliksel olarak farklı hareket kalıplarına sahiptir.

- Sonraki dönemler, daha önceki dönemlere bağlı olarak hiyerarşik olarak gelişir.

- Bireylerin zihinsel yapısı ve çevre arasındaki dengesizlik, yeni bir aşamanın ortaya çıkışını uyarır.

CEVAP A

37. Soruda ifade edilen B - C - D - E seçenekleri 12-18 yaş özellikleri arasında gösterilebilecek ifadeler ara- sında değildir. Ancak A seçeneği değildir. Dolayısıyla cevabımız A seçeneğidir. A seçeneğinin doğru ifadesi şu şekildedir;

A) “Önce eller ve ayaklar büyür, sonra kollar ve bacak- lar, daha sonra da beden gelişir.”

CEVAP A

38. Soruda bahsi geçen yönetim yaklaşımı E seçeneğin- de ifade edilmiş olan “neoklasik yönetim yaklaşımıdır.”

etmiştir. Bu yaklaşımda örgütün sosyal bir yapı olduğu ve merkezinde de insan bulunduğu kabul edilmiştir.

Davranışsal yönetim yaklaşımı sadece insan davra- nışları üzerinde durarak bütün sorunların çözülebi- leceğini kabul etmiş ve bu tek tarafı bakış açısından ötürü klasik yönetim anlayışı ile aynı hataya düşmüş- tür. İki yaklaşım üzerine yapılan araştırmalar modern yönetim yaklaşımının gelişmesi sağlanmıştır.

Diğer seçeneklere bakacak olursak;

A) Durumsallık Yaklaşımı: Modern yönetim yaklaşı- mı başlığı altında ele alınacak yönetim teorilerinden- dir. Bir sistem olarak “her zaman her yerde geçerli “en iyi” organizasyon yapısı ve kuralları yoktur. Yönetim ve organizasyonla ilgili konular içinde bulunulan orta- mın (durum, çevre) koşullarına bağlı olarak değişir.”

Mantalitesinde olan yönetim yaklaşımıdır.

B) Modern Yönetim Yaklaşımı: Klasik ve davranış- sal yönetim yaklaşımlarının eksiklikleri ve olumlu yön- leri incelenerek geliştirilen modern yönetim yaklaşımı, geçmişten günümüze kadar olan yönetim tecrübele- rinin ve araştırmalarının harmanlandığı bir yaklaşım olarak uygulamaya geçmiştir. Modern yönetim yakla- şımı da kendi içinde birçok yaklaşım modeli çıkartmış- tır. Bu kuramların en önemlileri sistem yaklaşımı ve durumsallık yaklaşımı olarak görülmektedir.

C) Bürokrasi Yaklaşımı: Klasik yönetim yaklaşımı başlığı altında ele alınacak olan yönetim teorisidir. Bu teorinin kurucu Max Weber olarak ifade edilir.

D) Klasik Yönetim Yaklaşımı: Klâsik yönetim yakla- şımı; örgüt, iş, kural, hiyerarşi gibi kavramlara öncelik vererek örgütü, âdeta insansız bir makine gibi gör- müş, personelin sosyal ve psikolojik gereksinimlerine yer vermemiştir. İnsanın işletme içinden ve dışından kaynaklanan değişik faktörlerden etkilenebileceği göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenle davranış ve sosyal bilimciler tarafından çok eleştirilmiştir.

CEVAP E

(15)

39. Cevabımızı açıklamadan önce spor yönetim prensip- lerine göz atalım ve sonra sorumuzu inceleyelim.

Spor Yönetim İlkeleri

Tarafsızlık: Yönetim kademesi personeline karşı taraf- sız olmalı ve bu tarafsızlığını korumalıdır. Bu tutum spor- cuların yöneticilere güvenini artırır.

Yeterlilik: Örgütün amaçları doğrultusunda işe alınacak personelin o işi yapabilecek yeterlilikte olması ve çalışa- bileceği işte çalıştırmak esas olmalıdır.

Yetiştirme: Yönetim, personelin işinde başarılı ola- bilmesi için, sürekli olarak hizmet içi eğitim olanakları sağlamalıdır. Bu eğitim olanakları ile personelin gelişimi- ne ortam hazırlanır. Eğitsel açıdan yenilenen personel daha etkili çalışır.

Denklik: Personele yaptığı işin karşılığı olan ödeme hakkaniyet ilkesine göre yapılmalıdır. Verdiği emeğin karşılığını alamayan personel, spor kulüplerinin başarı- sızlığa uğramasına neden olabilmektedir.

Eşitlik: Bir işyerinde benzer işleri yapan personele eşit veya yakın ücret ödenmelidir. Yapılan iş ve üretim karşılı- ğında personele verilen değer personeli motive etmelidir.

Güvence: İşe alınan insanların işlerini aksatmadığı, görevlerini düzgün yaptığı ve yasalara uyduğu sürece işinin elinden alınmayacağına, haklarının verileceğine güvenmelidir. Personel, sporcu ve antrenörlerin kurumu tarafından haksızlığa uğramayacağını bilmesi işine bağ- lanmasını ve sahiplenmesini sağlayarak kurumun başa- rısında önemli bir rol oynayacaktır.

İş Birliği: Takım çalışmasına uygun personel ve çalışma or- tamı, örgütün başarısını artırmada önemli bir etkiye sahiptir.

Metin Beyin kurduğu cümlelere baktığımızda ise;

“Arkadaşlar kulübümüz sizlerin antrenörlük belge- lerinizin kademelerini de göz önünde bulundurarak bünyesine kattı ve her biriniz yaptığınız işin karşılı- ğını alacaksınız.” Cümlesi, spor yönetim ilkelerinden

“denklik ilkesini” temsil eder. “Bu farklılıkların takım çalışmasıyla beraber bizi daha da ileriye götüreceği- ni düşünüyorum.” İfadesi, spor yönetim ilkelerinden

“güç birliği ilkesini” temsil eder. “İş konusunda di- siplinli olduğunuz ve görevlerinizi düzgün yaptığımız sürece bu kulüp bünyesinde kalmaya devam eder- siniz.” İfadesi, spor yönetim ilkelerinden “güvence ilkesini” temsil eder. “ve bu kulüp bünyesinde ger- çekleştirilen hizmet içi seminerler ile gelişimlerinizi ilerletebilirsiniz.” İfadesi, spor yönetim ilkelerinden,

“yetiştirme ilkesini” temsil eder.

CEVAP D

40. Soruda Ozan Bey’in Gentile’nin çok boyutlu sistemine de göz önüne aldığımızda, “hareket gereklilikleri açı- sından vücut ve cisim manipülasyonu” olan “düzenle- yici şartlar açısından durağan ve sabit” beceri aktivite- si yaptığı bilinmektedir. Seçeneklere baktığımızda ise bu ifadeyi karşılayabilecek aktivitenin A seçeneğinde ifade edilen “mekik hareketi” olduğunu söylememiz gerekir dolayısıyla cevabımız A seçeneğidir. Diğer se- çeneklere bakacak olursak;

B) “Yamaçta slalom kayabilir” ifadesi Gentile’nin çok boyutlu beceri sistemine göre, “hareket gereklilikle- ri açısından vücut taşınımı ve cisim manipülasyonu”

olan “düzenleyici şartlar açısından hareketli ve farklı”

beceri olarak ifade edilir.

C) “Bir arkadaşı ile satranç oynayabilir” ifadesi Gen- tile’nin çok boyutlu beceri sistemine göre, “hareket gereklilikleri açısından sadece cisim manipülasyonu”

olan “düzenleyici şartlar açısından durağan ve sabit”

beceri olarak ifade edilir.

D) “Bacak kuvveti için merdiven tırmanmaları yapa- bilir” ifadesi Gentile’nin çok boyutlu beceri sistemine göre, “hareket gereklilikleri açısından sadece vücut taşınımı” olan “düzenleyici şartlar açısından durağan ve sabit” beceri olarak ifade edilir.

E) “Aerobik egzersiz yaparken yokuş aşağı koşu ya- pabilir” ifadesi Gentile’nin çok boyutlu beceri sistemi- ne göre, “hareket gereklilikleri açısından sadece vücut taşınımı” olan “düzenleyici şartlar açısından hareketli ve sabit” beceri olarak ifade edilir.

Hareket Gereklilikleri

Düzenleyici Şartlar

Vücut ve Cisim

Manipülasyonu Sadece Cisim

Manipülasyonu Sadece Vücut Taşınımı

Vücut Taşınımı ve Cisim Manipülasyonu Durağan

ve Sabit

Durağan ve Farklı Hareketli ve Sabit Hareketli ve Farklı

Mekik Bilek rehabilitasyon u için ayakla ABC yazmak

Santrançta bir taşı oynamak Merdiven

tırmanmak Gülle savurmak Durmaksızın

dart oynamak

Yereişaretlenmiş bir dans kalıbını takip izlemek

Bir eş ile işaretlenmiş dans kalıbını izlemek İç lastik ile

ırmakta yüzmek

Yo-yo ile

oynamak Yokuş aşağı koşmak Sürat

motorunun çektiği muz’a binmek

Fooze topu oyunu

Kalabalık bir pistte buz pateni

Yamaçta slalom kaymak

CEVAP A

(16)

41. Soruda ifade edilen A - B - D - E seçenekleri Fitts &

Posnerin beceri öğrenim aşamalarından olan bilişsel safhanın özellikleri arasında gösterilebilir. C seçeneği ise çağrışımsal (bağlanım) safhasının özellikleri afra- sında gösterilebilir. Dolayısıyla cevabımız C seçene- ğidir. Fitts & Posnerin beceri öğrenim aşamalarını da inceledikten sonra cevabımızı bitirelim.

Bilişsel Safha

Birey yeni bir motor beceriyi öğrenirken bu soruları kendine sorar. Fitts ve Posner, kişinin beceriye ilişkin kendini sorguladığı bu safhayı bilişsel safha ile açık- lar.

Bilişsel safhanın genel özellikleri:

• Yapılan hatalar fazladır

• Hareketlerde istikrarsızlık vardır.

• Değişken bir performans söz konusudur.

• Hareketler kaba ve koordinasyon bozuktur.

Bağlanım (Çağrışımsal) Safha

Bilişsel safhada öğrenen kişi bazı şeyleri yanlış yap- tığını bilir ancak nerede yanlış yaptığı hakkında kesin bir fikri yoktur. Bu safhada becerinin birçok temel yönü ve mekanik özellikleri bilinir.

Çağrışımsal safhanın özellikleri:

• Hata oranı azdır ve hata çok büyük değildir.

• İstikrarlılık süreklilik kazanmıştır.

• Bu aşamada beceriyi yaparken nerede hata yap- tığı konusunda bir beceri geliştirmiştir.

Otonom Safha

Beceri bütünüyle otomatik hale gelmiştir ve bir alış- kanlık halini almıştır. Birey becerinin yapılmasına tam olarak dikkat etmez. Yani becerinin büyük bir kısmını düşünmez.

Otonom Safhanın özellikleri:

• Performans değişimi çok azdır

• Bu safhada birey beceriyi uygularken nerede hata yaptığını belirlemekle kalmaz kendi kendine uyarlamalarda yapar.

CEVAP C

42. Soruda ifade edilen II - III - IV numaralı öncüller Esma Öğretmen’in öğrencilerin küçük kas becerilerini geliş- tirebilmesi için öğrencilere yaptırması gereken etkin- likler arasında gösterilebilir. Ancak I numaralı öncül büyük kas becerisinin gelişiminde etki edecek bir et- kinliktir. Dolayısıyla cevabımız B seçeneğidir. Cevabı- mızı büyük kas ve küçük kas becerilerini geliştirecek etkinliklşerinin bulunduğu bir tablo ile bitirelim.

Büyük Kas Becerisi İçin Materyaller

• Minder • Tırmanma merdiveni

• Ahşap Merdiven • Tahterevalli

• Çeşitli büyüklükte toplar • Top havuzu

• Denge tahtası • Çember

• Atlama ipi • Halat

• Tahta bloklar • Zıplama salonu Küçük Kas Becerisi İçin Materyaller

• Balonlar • Raket

• Çeşitli genişlikte çemberler • Kutular

• Oyun hamurları • Boyalar

• Kağıt • Makas

• Fırça • Mandallar

• Çeşitli kalınlıkta ipler

CEVAP B

(17)

43. Soruda ifade edilen aşamalar C seçeneğinde ifa- de edilen sabitleme çeşitleme aşamalarıdır. Gentile uygulayıcının her bir aşamadaki özelliğine bakarak öğrenme gelişimini tamamlamak yerine, hedefe ulaş- mada öğrenenin amacı, görevin etkisi ve çevre özel- liklerini vurgulamıştır. Bu aşamalar;

• Hareketle ilintili düşüncenin oluşması

• Sabitleme- çeşitleme aşamalarıdır.

Soruda istenen, sabitleme aşaması; kapalı beceriler için uygun olan hareket üretimi kalıbının detaylandırıl- masıdır. Çeşitleme aşaması; açık beceriler için hare- ket kalıbının detaylandırılmasıyla birlikte değişen or- tama uyumun sağlanabilmesi ve amaca ulaşabilmek için hareketin çeşitlendirilmesidir.

Seçeneklerde belirtilen diğer ifadelere bakacak olursak;

Hareketle İlintili Düşüncenin Oluşması: Görevin sergileneceği ortam ve görev özelliklerinin hareketle ilintili olarak gereksinimlerin anlaşılmasıdır. Bunlar, Düzenleyici şartlar (çok boyutlu beceri tanımı); ve di- ğer şartların ayrımının yapılması şarttır.

Hareket üretimi için (çevre ve görevin ortaya çıkardığı durumla ilintili olarak) ilgili ve ilgili olmayan bilgiler ara- sında seçici dikkatin kullanılması gerekmektedir.

Bilişsel safha, çağrışımsal safha ve otonom safha ifadelerini tek bir başlık altında toplayabiliriz. Bu safhalar fitts & posnerin beceri öğrenim aşamalarıdır.

Bu aşamaların özellikleri ise şöyledir;

Bilişsel Safha

Birey yeni bir motor beceriyi öğrenirken bu soruları kendine sorar. Fitts ve Posner, kişinin beceriye ilişkin kendini sorguladığı bu safhayı bilişsel safha ile açıklar.

Bilişsel safhanın genel özellikleri:

• Yapılan hatalar fazladır

• Hareketlerde istikrarsızlık vardır.

• Değişken bir performans söz konusudur.

• Hareketler kaba ve koordinasyon bozuktur.

Bağlanım (Çağrışımsal) Safha

Bilişsel safhada öğrenen kişi bazı şeyleri yanlış yap- tığını bilir ancak nerede yanlış yaptığı hakkında kesin bir fikri yoktur. Bu safhada becerinin birçok temel yönü ve mekanik özellikleri bilinir.

Çağrışımsal safhanın özellikleri:

• Hata oranı azdır ve hata çok büyük değildir.

• İstikrarlılık süreklilik kazanmıştır.

• Bu aşamada beceriyi yaparken nerede hata yap- tığı konusunda bir beceri geliştirmiştir.

Otonom Safha

Beceri bütünüyle otomatik hale gelmiştir ve bir alış- kanlık halini almıştır. Birey becerinin yapılmasına tam olarak dikkat etmez. Yani becerinin büyük bir kısmını düşünmez.

Otonom Safhanın özellikleri:

• Performans değişimi çok azdır

• Bu safhada birey beceriyi uygularken nerede hata yaptığını belirlemekle kalmaz kendi kendine uyarlamalarda yapar.

CEVAP C

44. Soruda ifade edilen seçeneklerden A - B - C - D se- çenekleri 5000 m koşusunda dikkat edilecek noktalar arasında gösterilebilirken E seçeneği için bu ifadeyi kullanamayız. 5000 m koşusu esnasında dikkat edil- mesi gereken noktalar şunlardır:

• Adımlar kısa olmalıdır.

• Dizler az kalkmalıdır.

• Ayak yere tabanla basmalıdır

• Koşu esnasında gövde dik pozisyonda tutulmalıdır.

• Kollar ileriye ve geriye fazla hareket etmemelidir.

• Koşu ritmine uygun nefes alınıp verilmelidir.

CEVAP E

(18)

45. Soruda ifade edilen öncüllerden I - II - IV numaralı öncüller sırtüstü atlama tekniğin (Flop atlama tekni- ği) safhalarıdır. III numaralı öncül ise “sırıkla yüksek atlama tekniğinin evreleri” arasında gösterilebilir. Do- layısıyla cevabımız E seçeneğidir. Sırtüstü atlama tekniğin (Flop atlama tekniği) safhalarına tekrardan bakacak olursak;

A) Yaklaşma Koşusu:

Yaklaşma koşusu, sa- vurma bacağı tarafın- dan başlar ve diğe atla- ma branşlarından farklı olarak kavislidir. Bu bö- lümün amacı atletin atlama için gerekli hıza ulaşması- nı sağlamaktır. Atlet, sıçramak için sağ bacağını kulla- nıyorsa minderin sol tarafından, sol bacağını kullanıyorsa minderin sağ tarafından hızlanma koşu- suna başlar. Koşu mesafesi atletlere göre değişmekle birlikte ortalama 16-18 m, koşu adımıyla da 8-12 adımdır. Koşu; sprint koşu tarzında, ayak pençesinde ve son 5-9 adımı yüksek sürattedir. Koşunun son kıs- mında yapılan kavis, atlete sıçramak için uygun pozis- yon sağlar. Yaklaşma koşusu 9-11 koşu adımı mesa- feden başlıyorsa koşu tarafındaki çıta dikmesinin yanından 3-4 m uzunluğunda bir mesafe belirlenir.

Belirlenen mesafenin gerisine koşunun başladığı yöne doğru 6-9 m arasında değişen bir uzaklık işaret- lenir, bu işaretten de geriye 4-6 koşu adımı bir nokta ile işaretlenir. En son belirlenen nokta koşuya başla- ma noktasıdır. Bu noktadan ilk işaretlenen yere kadar olan mesafe düz koşulur, işaretten itibaren de kavis yapılarak sıçrama noktasına doğru koşulur.

B) Sıçrama: Amaç koşarak kazanılan hızı, dikey hıza dö- nüştürerek çıtayı geçmek için en yüksek noktaya sıçramaktır. Atlet sıç- rama sayesinde çıtayı geçmek için uygun vücut pozis- yonuna gelebilir. Sıçramanın sağlıklı olabilmesi için uygun noktada harekete başlanması gerekir. Bu da çıtaya bir kol mesafesi kadardır. Çok geriden veya çok önden yapılan sıçramalarda atletin çıtayı düşürerek hata yapma riski yüksektir. Atlet, harekete başlangıç öncesinde sıçrama bacağının ayağıyla yere koşu yö- nünde ve geçme çıtasına paralel olarak basar. Sıçra- manın başlangıcında sıçrama ayağı gergin duruma geçerken savurma bacağı dizden bükülü şekilde çıta- ya paralel şekilde yukarıya savrulur.

Kollar dirseklerden bükülü şekilde yukarı götürülür ve böylelikle vücudun yukarı hareketine katkı sağla- nır. Sıçramayla birlikte sırt aşağıya doğru döndürülür, omuzlar kalça ekseninden çıtaya doğru eğilerek geç- meye hazır şekle gelir.

C) Çıtayı Geçme ve Konma: Geçi- şin başlamasıyla birlikte sırt ve omuzlar çıtaya doğru dönerken sıçrama bacağı ve savurma bacağı dizlerden bükülü şekilde yan yana pozisyon alır. Kalça yukarı kaldırılarak vücut belden “köprü” pozisyonuna geçirilir. Kollar, gövdeye yakın ve yanlarda tutulur.

Omuz ve sırt çıta gerisinden mindere doğru inerken kalça çıtanın üstünde yukarı doğru kaldırılmaya de- vam eder. Bacakların da çıtayı geçmesiyle birlikte mindere sırtüstü düşülerek atlayış tamamlanır.

CEVAP E

46. Soruda ifade edilen kavram C seçeneğinde ifade edilen atış çemberidir. Sorumuzun çeldirici ise A se- çeneğinde ifade edilen “atma alanı” ifadesidir. Diğer seçeneklere bakacak olursak;

A) Atma Alanı: Disk, çekiç, gülle atışlarının yapıldığı çevresi metalle kaplı sert tabanlı yumuşak alan.

B) Atlama Çatkısı: Yüksek atlamada kullanılan çıtalı atlama aracı.

D) Çıta: Yüksek veya sırıkla yüksek atlamada üzerin- den geçilen çubuk.

E) Stafet: Bayrak yarışlarında kullanılan çubuk şeklin- deki araç.

CEVAP C

(19)

47. Soruda ifade edilen I - II - III - IV numaralı öncüller es- nasında topta kusur meydana gelirse, oyunun tekrar başlatılması gerekir. Dolayısıyla cevabımız A seçene- ğidir. Bu ifadelere ek olarak, top penaltı vuruşu veya taç atışı sırasında da kusurlu hale gelirse, oyunun tek- rar başlaması yinelenir.

Ayrıca; Eğer top, penaltı vuruşu sırasında veya penal- tı noktasından yapılan vuruşlar sırasında ileri doğru hareket ederken, bir oyuncuya, kale direklerine veya kale üst direğine dokunmadan kusurlu hale gelirse, penaltı vuruşu tekrar edilir. Top oyun süresince hake- min izni olmadan değiştirilemez.

CEVAP A

48. Soruda pasör kaçırma ile ilgili ifade edilen A - C - D - E seçenekleri doğru ifadeler iken B seçeneği yanlış ifade edilmiştir. Dolayısıyla cevabımız B seçeneğidir.

B seçeneğinin doğru ifadesi şu şekilde olmalıdır;

B) “Pasör kaçırma; 1 numaralı, 6 numaralı, 5 numaralı ve 4 numaralı bölgeden pasör kaçırma şeklinde uygu- lanır.

Ayrıca; Pasör, hücum pasını attıktan sonra oyunda oy- nadığı pozisyona döner ve top oyunda kaldığı sürece pasör kaçışlarını 1 numaralı bölgeden yapar. Pasör, ön bölgede oynadığı pozisyonlarda da oyun sistemine uygun olarak smaçörle yer değiştirme yapabilir.

CEVAP B

49. Soruda ifade edilen I - II - III numaralı öncüller hücum dublajı ile ilgili doğru ifadelerdir. Dolayısıyla cevabımız D seçeneğidir.

Ayrıca; Hücum dublajında hücum yapan oyuncunun ar- kasında pozisyon alarak yer savunması yapmak, ken- dilerine pas atılmayan bütün oyuncuların görevidir.

Son olarak hücum dublajlarının uygulandığı iki görsel ile cevabımızı bitirelim:

1 3 2 4

5 6

1 2 3 4

5 6

1-2-3 Hücum Dublaj 1-3-2 Hücum Dublaj

CEVAP D

50. Soruda ifade edilen A - C - D - E seçenekleri temel duruş ile alakalı doğru ifadelerdir. Ancak B seçeneği yanlış bir ifadedir. Dolayısıyla cevabımız B seçeneği- dir. B seçeneğinin doğru ifadesi şu şekilde olmalıdır:

B) Temel duruş, top ile duruş ve topsuz duruş olmak üzere iki şekilde uygulanır.”

Temel duruşla ilgili ifadelere tekrardan bakacak olursak;

Toplu temel duruşta;

• Ayaklar bir omuz boyu açık, dizler hafif bükülü- dür. Top, bel hizasında, rakibin müdahalesine uzak bir şekilde sıkıca tutulur.

Topsuz temel duruşta ise;

• Ayaklar yere tam basar ve ağırlık her iki ayak üze- rine eşit dağıtılır. Bu duruşta dizler hafif bükülü, vücudun üst bölümü hafif öne eğik ve baş diktir.

CEVAP B

51. Soruda ifade edilen I - II - IV numaralı öncüller bas- ketbolda yön değiştirme türleri arasında gösterilebilir.

Ancak III. numaralı öncülde ifade edilen “Turnike ile yön değiştirme” ifadesi basketbol yapılan bir atış şeklidir.

Basketbolda yapılan yön değiştirme türleri şöyledir;

1. Top sürerken aldatma ile yön değiştirme 2. Topu arkadan dolaştırarak yön değiştirme 3. “Rivors” (ters yöne dönüş) ile yön değiştirme 4. Bacak arası ile yön değiştirme

5. Bel veya ayak aldatması ile yön değiştirme 6. ”V” hareketi ile atıp çekerek yön değiştirme 7. Önden el değiştirme aldatması ile yön değiştirme

CEVAP C

Referanslar

Benzer Belgeler

“Bir bitkinin bulunduğu ortamdaki ışık şiddeti ile bit- kinin büyüme miktarı arasında doğru orantılı bir ilişki vardır.” hipotezinde bağımsız değişken ışık

Zıt Anlamlı Kelimeler TÜRKÇE Aşağıda verilen sözcüklerin zıt anlamlısını boyayalım.. Aşağıda verilen sözcüklerin zıt

Yerçekimi potansiyel enerjisi ile ilgili deneyler yapan Nazlı; ilk deneyinde ağır olanı kırmızı ve hafif olanı mavi olan eşit büyüklükte iki topu aynı yükseklikten

Enfeksiyon hastalıklarıyla savaşta başta aşı olmak üzere pek çok yeni ve gelişmiş yöntem bile bu hastalıkların önünün tamamen alınmasında yeterli olmamaktadır. Bu

9 ve 10. soruları yukarıdaki krokiye göre cevaplayınız... Sınıf Ekim Ayı Deneme Sınavı İngilizce. Gamze, arkadaşı Hasan’ı Yaren ile tanıştırken hangi

Aşağıdaki adlar tekil ise birinci kutuyu, çoğul ise ikinci kutuyu, topluluk adı ise üçün- cü kutuyu boyayalım.. Gökkuşağının üstünde yazan kelime tekil ise ‘‘T’’

Zıt Anlamlı Kelimeler TÜRKÇE Aşağıda verilen sözcüklerin zıt anlamlısını boyayalım.. Aşağıda verilen sözcüklerin zıt

A) Gaye ve nizam delili B) Dinî tecrübe delili C) Ekmel varlık delili D) Temanu delili E) Ahlak delili.. Allah’ın, akıl ve duyularla bilinip bilinemeyeceği konusu