BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ZİRAAT FAKÜLTESİ
BBB202-BAHÇE BİTKİLERİ
Doç. Dr. Bülent KÖSE
Bahçe Bitkilerinin Çoğaltılması (Çelik, Daldırma ve
Doku Kültürü)
Hafta-8
BBB201-BAHÇE BİTKİLERİ
3
ÇELİKLE ÇOĞALTMA
Herhangi bir bitkiden kesilen köksüz dal, yaprak, gövde ve kök gibi vejetatif parçaya
‘çelik’ denir. Bu çeliklerin
köklendirilmesi ile
gerçekleştirilen çoğaltıma da
‘çelikle çoğaltma’ denir.
4
Çelikle üretilen meyve türlerine örnek olarak asma, nar, zeytin, kivi, incir, fındık, böğürtlen, ahududu ve bazı elma, erik,
kiraz, ayva klon
anaçları verilebilir.
Çelikle çoğaltımın üstün yanları
• Küçük parçalar ile dar bir alanda çok sayıda, bir örnek yeni bitki elde edilebilir,
• Ucuz, çabuk ve basit bir yöntem olup aşılama işlemine gerek kalmaz,
• Anaç – kalem uyuşmazlığı sorunu ortadan kalkar,
• Çöğür anacın olumsuz yanları nedeniyle gelişmeleri farklı bitkiler ile bahçe tesis edilmemiş olur, bitki kendi kökleri üzerinde yetişir.
Çelik alınırken dikkat edilecek hususlar:
Sağlıklı, orta derecede kuvvetli ve çeşidi iyi bilinen ana bitkiler kullanılmalıdır.
Hastalıklı, yapraklarını erken dökmüş, zararlanmış omca ve ağaçlardan çelik alınmamalıdır.
Çelik hazırlanacak dalların boğum araları ne
çok uzun ne çok kısa olmalıdır, obur dallar ile
sürgünlerin aşırı odunlaşmış dip kısımları ve
yeterince odunlaşmamış uç kısımlarından çelik
hazırlanmamalıdır.
7
Çeliklerin Köklenmelerini Etkileyen Faktörler
1. İçsel Etmenler 2. Dış Etmenler
Kalıtsal yapı Budama
Depo maddeleri Gübreleme
Hormonlar Alınma Zamanı
Çeliklerde Yaprak ve Göz Bulunması Köklenme Ortamı
Sıcaklık ve Nem
Hormon Uygulaması
8
ÇELİKLER
ALINDIKLARI ORGANA
ALINDIKLARI
DÖNEME HAZIRLANIŞ ŞEKİLLERİNE
Dal (Gövde)
Yaprak
Yeşil Yarı odun
Odun
Sırık Dipçikli
Ökçeli Adi
Yaprak-Göz
Kök
DAL ÇELİKLERİ
En yaygın kullanılan çelik tipi olup, bu
çelikler alındıkları
zamana göre odun,
yarı odun ve yeşil
çelikler olmak üzere
farklılık gösterir.
Odun Çeliği ile Çoğaltım
Kış dinlenme döneminde alınan odun çelikleri genellikle 1 yaşlı sürgünlerden 12-20 cm boyunda ve 0,5-1 cm kalınlığında hazırlanırlar.
İncir ve zeytinde iki veya daha yaşlı sürgünler tercih edilir.
Genellikle kış döneminde yapılan verim budaması sonucunda elde edilen budama artıkları bu amaçla kullanılabilir.
Zeytin, kivi, dut, ayva,
asma, incir
Odun çelikleri, şekil ve niteliklerine göre adi, ökçeli, dipçikli ve sırık olmak üzere 4 kısma ayrılır.
Adi çelikler yalnız o yılın sürgününü içerir.
Çeliklerde alt kesim dip boğumun hemen altından düz olarak, üst kesim ise üst boğumun 1-1,5 cm üstünden meyilli yapılır.
Ökçeli çelik, çeliğin tabanında geçen seneki yani 2 yıllık odundan küçük bir kısmı da içerir
Dipçikli çelik ise daha yaşlı dalın 1-2,5 cm uzunluğunda bir parçasını da taşır.
Sırık çelik çoğunlukla yaşlı kalın dallardan (2-4 yaş) 1-2 m uzunluğunda hazırlanır.
YARI ODUN ÇELİKLERİ
• Kısmen odunlaşmış sürgünlerden alınmış, genellikle yapraklı yaz
çelikleridir.
• Turunçgiller, zeytin ve çay bu çeliklerle çoğaltılabilir.
• Bu tür çelikler yapraklı oldukları için su dengesinin kurulabilmesi için nemli
koşullu ortamlarda köklendirme
gereklidir.
Yeşil Çelik
Ağaçların büyüme periyotlarında alınan henüz odunlaşmamış, genellikle 7,5-12,5 cm
boyutlarında hazırlanan yeşil çelikler yaprakları ile birlikte kullanılır.
Köklendirme için sera koşulları daha uygundur ve genellikle ortam sıcaklığının 25 °C ve neminin de % 90-95 olması gereklidir.
Yeşil çelik ile çoğaltım zeytin, erik, böğürtlen, kivi gibi birçok türün çoğaltımında
kullanılmaktadır.
Yeşil çelik ile çoğaltım yaygın olarak zeytinin
çoğaltılmasında kullanılmaktadır.
Kök Çeliği
• Bitkinin kök bölgesinden alınarak hazırlanan çeliklerin
köklendirilmesine ‘kök çeliği ile çoğaltım’ denir.
• Çelik alınan bitkiye zarar verme riski olması nedeniyle kullanımı yaygın değildir.
• Özellikle üzümsü meyvelerin
çoğaltımında kullanılan bir
metodtur (Örn. Ahududu,
Böğürtlen, Kivi).
Yaprak çelikleri
• Daha çok süs bitkisi
çoğaltılmasında kullanılmaktadır.
• Yeni bitki elde etmek için yaprak ayası ve onunla birlikte sapı
kullanılır.
Yaprak-Göz Çeliği ile Çoğaltım
• Bir yaprak ve tomurcuk içeren çelikler kontrollü bir ortamda (sera ve
plastik tünel) köklendirilir.
Bu yöntem çok yaygın değildir.
• Çilek, siyah ahududu,
böğürtlen, limon ve çay bu
yöntemle çoğaltılabilir.
Gövde çelikleri
• Çoğunlukla süs bitkilerinin
çoğaltılmasında kullanılır. Bu
yöntemle
çoğaltılacak süs bitkilerinin
gövdelerinden alınan parçalar köklendirme ortamına
dikildiklerinde
bunlardan yeni
bitkiler oluşur.
Köklenme Oranını Arttırmak İçin;
Köklenmeyi uyarmak için dikimden önce
çeliklere büyümeyi düzenleyici maddeler olan oksin grubu içerisinde yer alan IBA, NAA, IAA uygulanabilir.
Uygulama şekli;
Çeliklerin 1-1,5 cm’lik dip kısımları seyreltik
(500 ppm’e kadar) çözeltilere 12 saat, yoğun
(500-10.000 ppm) çözeltilere ise 5 sn süreyle
daldırılıp köklendirme ortamına dikilmesi ile
gerçekleştirilir.
3- DALDIRMA İLE ÇOĞALTMA
19
Bir dalın ana bitkiden bağlantısı kesilmeden ya da ayrılmadan köklendirilmesine daldırma
denir. Diğer çoğaltma yöntemlerinden çok farklı, kolay, köklenme oranı çok yüksek, kolaylıkla uygulanabilir, basit, ekonomik ve beceri istemeyen başarılı bir yöntemdir.
Ayrıca, bu yöntemle oluşan yeni bitkiler; çok hızlı ve çabuk gelişirler, bunun sonucu kısa süre içinde pazarlanabilirler.
12:04
Daldırmanın yararları
Daldırılan sürgün veya dal, kök ve sürgün oluşturup kendine yeterli hale gelinceye kadar ana bitkiden
ayrılmamaktadır. Bu nedenle yeni bitkiye ana bitkiden su ve besin maddelerinin akışı devam etmektedir.
Daldırma yöntemleri basit olup, kolayca uygulanabilmektedir
Basit ve ekonomiktir.
Anaç ve aşı sorunları söz konusu değildir.
Daldırmanın sakıncaları
Daldırılmış bitki belirli bir özen istemektedir.
Çoğaltma katsayısı daha düşüktür.
Daldırma Tipleri
Uç Daldırması
Adi (Basit) Daldırma
Hendek Daldırması
Tepe Daldırması
Hava Daldırması
Değiştirilmiş Hendek Daldırması
22
Bir yıllık sürgünlerin uçları açılan çukurlara (5cm- 10 cm) daldırılır ve toprakla kapatılır.
Uçları daldırılan sürgünler aynı yıl içerisinde köklenerek yeni bireyleri oluştururlar. Bunlar yetiştiricinin amacı ve
olanaklarına göre ya
sonbaharda ya da ilkbaharda sökülürler.
Uç Daldırması
Frenk üzümleri, Ahududu, Böğürtlen vb. üzümsü meyveler ve birçok süs çalıları ile Flokserasız alanlarda asmaları bu yöntemle çoğaltmak çok basit ve kolaydır.
23
Adi Daldırma
Kök sürgünü yapma özelliği olan bitkilerle, Frenk üzümü, böğürtlen, ahududu vb. üzümsü meyveler ve süs çalıları, bu yöntemle kolaylıkla çoğaltılabilir.
Bu amaçla bitkinin çevresine, daldırılacak sürgün sayısı kadar çukur açılır sürgün ucu dışarıda kalacak şekilde sürgünler bükülerek açılan çukurlara yerleştirilir, daldırılan parçanın kolay köklenmesini sağlamak için toprak içinde kalan kısımda bilezik alma, çizme gibi işlemlerle yara uyartımı yapılır.
24
Hendek Daldırması
Frenk üzümü, Böğürtlen, Ahududu, vb. üzümsü meyveler ile süs çalıları ve bazı ot su süs bitkileri ve asma yetiştiriciliğinde uygulanan ve çok iyi sonuç alınan bir yöntemdir. Kolay uygulanabilir ve fazla araç gerece gereksinim duyulmadan zor köklenen bitkiler için de başarı oranı yüksek olan bir yöntemdir.
Bu yöntemde temel kural bitki gövdesinin çevresinde bulunan bir dalın ya da tüm dalların açılacak hendek veya hendeklere yerleştirilmesi, bunların toprağa tutturulması, üstlerinin toprakla kapatılmasıdır.
25
Tepe Daldırması
Tepe daldırması özellikle elma, ayva ve bazı erik anaçlarının çoğaltılmalarında yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. Bu amaçla öncelikle damızlık anaç parsellerinin oluşturulması gerekmektedir. Bitkiler sıralar üzeri 25- 70 cm sıralar arası 1.0-2.5 m olmak üzere damızlık üretme parsellerin kurulması gerekir. Köklenme sonucu oluşacak yeni bitkilerin sökülmelerinin ve bakım işlerinin kolay ve çabuk olması bakımından damızlık parsellerinin kumlu-tınlı topraklardan seçilmesi gerekmektedir.
26
27
Hava Daldırması
Daldırmanın diğer tipleri ve çoğaltma yöntemleriyle çoğaltılamayan, güç köklenen bahçe bitkilerinin köklendirilmelerinde kullanılan bir yöntemdir. Buna, Çin daldırması, tüp daldırması veya markotaj da denilmektedir.
Daha çok amatörce yapılan bir işlemdir. Trabzon hurması, incir, turunçgiller vb. meyve türleri bu yöntemle çoğaltılabilir.
Bu yöntemin özü, eğilme yeteneği olmayan ya da eğildiği zaman kırılabilecek bir dalın herhangi bir yerinden bilezik aldıktan veya bu dalın çizilip yarılmasından sonra yara çevresinin sfagnum yosunu vermikülit, toprak vb. yada bunların karışımlarıyla örtülmesi, bu ortamın bir polietilen veya alüminyum kağıdı ile sarılmasından ibarettir.
28
Hava daldırması için 1-2 yıllık bir dalın ortasına yakın yerinde kabuğun 2.5 cm’lik kısmı ya bilezik şeklinde çıkartılarak ya da kesilerek, çizilerek yara uyarımı yapılır.
Yara yeri ortada kalacak şekilde nemli torf, perlit
yada sfagnum
yosunu ile örtülürek polietilenle sarılır ve iki ucu bağlanır.
29
Değiştirilmiş Hendek Daldırması (Stool Bed Layering) Fidanlıklarda, klon anaçlarının çoğaltılmasında kullanılan bu daldırma metodu ile M 27, M 9, M 26, MM109, MM 111 gibi elma klon anaçları Colt, F-12-1, Mahlep SL 64 gibi kiraz ve vişne klon anaçları, Ouince A, BA 29 gibi ayva klon anaçları çok başarılı bir şekilde çoğaltılabilmektedir.
Hendek, tepe ve düz daldırmanın kombinasyonu şeklinde oluşturulmuş olan bu daldırma metodu, birim alandan elde edilen anaç sayısı bakımından, diğer daldırma metotları içerisinde en iyisidir.
30
Çoğaltılacak köklü anaçlar, bölgenin iklim şartlarına göre kış veya ilkbahar döneminde, sıra üzeri 20 cm, sıra arası 150 cm. ve toprakla 45 derece açı yapacak şekilde meyilli olarak dikilirler. Dikim esnasında ana bitkinin 15-20 cm'lik kısmı toprağa gömülmeli, toprak dışında kalan kısmında takriben 1/3'ü (20 cm.) kısaltılmalıdır.
31
Elma klon anaçlarının
“Stool Bed Layering”
Daldırma sistemiyle çoğaltılmasının
yapılmış olduğu parseller.
12:04
• Rozet şeklinde gövdeye sahip bitkilerin, boğaz
kısmındaki bir yaprağın koltuğundan çıkan, toprak yüzüne yatık olarak büyüyen özelleşmiş bir gövdedir.
Kollar, boğumlarından, kök ve sürgünleri bulunan yeni bitkiler oluştururlar. Çilek bu yolla çoğalan bitkilere en tipik örnektir. Çilek bitkisi 15-30 cm aralıklarla kollar üzerinde yeni bitkicikler meydana getirir. Bitkiler
köklendikten sonra, sonbahar veya ertesi ilkbaharda ana bitkiden ayrılırlar.
• Çileklerde kol oluşturma yeteneği
çeşitlere göre değişiklik göstermektedir.
Optimum koşullar altında bir bitki 100 yeni bitki oluşturabilmektedir. Ancak tarla koşullarında 20:1 veya 30:1
normal bir değerdir. Çilekler ayrıca çok fazla yapışık gövde oluşturma
eğilimindedirler. Bunların birbirlerinden ayrılması da başka bir vegetatif
çoğaltım şeklidir.
Yavru Bitkicikler: Bazı bitkilerde ana gövdenin yanından yan sürgünler
oluşur. Yine soğanların dip kısımlarında yavru
soğancıkların meydana
gelmesi de aynı olaya tipik bir örnektir. Bu soğancıklar
çoğaltmada kullanılırlar.
Yavrular ana gövdeye
mümkün olduğu kadar yakın bir yerden kesilerek ayrılırlar . Hurma ve ananas bu yolla çoğaltılmaktadır. Yeni
sürgünlere obur, filiz veya kök
sürgünü adı verilmektedir.
Rizomlar: Toprak altında büyüyen, silindirik, yatay bir
gövdedir. Rizomlar daima farklı aralıklarda boğum ve boğum aralarına sahiptirler. Rizom tipik olarak bitkinin ana ekseni olup, alt yüzünden kök, toprağın üst kısmına doğru ise
sürgünleri meydana getirmektedir. Yeni bitki ana bitkiden ayrılarak kullanılır. Ayrıca rizom her parçada vegetatif bir tomurcuk ihtiva etmek koşuluyla bölünerek de çoğaltmada kullanılabilir. Muz bu yolla çoğaltılabilen bir bahçe bitkisidir.
Diğer yandan, şeker kamışı, bambu, ayrık gibi bazı çayır otları ve eğreltiler de rizom oluştururlar.
Yumru: yedek besin maddelerinin toplanması nedeniyle irileşmiş olan toprakaltı gövdesinin etli, kısa uç kısmıdır.
Yumru oluşturan bitkilere en tipik örnek patates ve yer elmasıdır. Bir yumruda gövdenin bütün kısımları
bulunmaktadır. Yumru üzerindeki gözler, boğumları ifade etmektedir. Patateste çoğaltma bütün yumru ile olabileceği gibi, her biri bir tomurcuk bulunduran, yumru parçaları ile de yapılabilmektedir. Yumru bütün olarak kullanıldığında genellikle uç tomurcuk diğer tomurcukları engellemektedir.
Yumru kesildiğinde bu uç tomurcuğunun etkinliği ortadan kalmaktadır.
Soğan, özelleşmiş bir toprakaltı organı olup kalın etli pullarla kaplanmış kısa bir gövdedir. Tek
çenekli bitkilerde meydana gelerek, bitki yapısı, depo ve üretme amacına uygun olarak değişikliğe uğramıştır. Soğanın merkezinde vegetatif bir
büyüme konisi vardır. Soğan bitkisi bu gruba örnek
olarak verilebilir.
Yumru kökler: Bazı bitkilerde kök ve gövdeler yapı bakımından, besin depo organları ve çoğaltma
organları olarak değişikliğe uğramışlardır. Yumru köklerin görünüşü türlere göre farklılık gösterirse de, iç ve dış yapıları tipik kök özelliğindedir. Yumru kökler, gerçek yumrulardan üzerlerinde bulunan boğumlar ve boğum aralarıyla ayrılırlar.
Tomurcuklar sadece gövde ucunda, kökler ise aksi uçta oluşurlar. Tatlı patates, yıldız çiçeği yumru kök oluşturan bitkilere örnek olarak verilebilir.
Değişikliğe uğramış kökler
Kök sürgünleri
• Bitkinin toprak altı kısımlarından çıkan
sürgünlerdir. Sürgün kök üzerindeki adventif bir tomurcuktan oluşmaktadır. Pratikte bitkinin boğaz kısmına yakın yerden çıkan ve gövde dokusundan meydana gelen sürgünler de kök sürgünü olarak isimlendirilmektedir.
Kırmızı ahududularda ve enginarlarda olduğu gibi bazı bitkilerin kök sürgünü yapma yetenekleri çok fazladır . Kırmızı ahududularda şiddetli budama ile kök sürgünü verme yeteneği teşvik edilmektedir.
Köklenmiş sürgünler dinlenme döneminde, etrafı
açılarak ana bitkiden kesilme yoluyla ayrılırlar.
Apomiktik Tohum Kullanarak Çoğaltma
• Apomiksiz, döllenme olmadan diploid hücrelerden doğrudan tohum meydana gelmesidir.
• En önemli örneği turunçgillerdeki nuseller embriyo oluşumudur.
Sarımsakta da apomiktik olarak oluşan dişler
kullanılmaktadır.
DOKU KÜLTÜRÜ İLE ÇOĞALTMA
Bitki dokularının steril besin ortamları üzerinde amaca yönelik gelişimlerinin ve farklılaşmalarının sağlanması amacıyla yapılan işlemlerdir.
Meristematik dokular, sürgün uçları, küçük gövde parçacıkları, yaprak parçaları ve kallus dokuları bu amaçla kullanılır.
Ortam olarak steril hale getirilmiş besin ortamları kullanılır. Bunlar içerisinde en yaygın olanlar: MS (Murashige-Scoog, Gamborg, Nisch ortamları v.b)
DOKU KÜLTÜRÜ İLE ÇOĞALTMA
Meristem kültürü Sürgün ucu kültürü In vitro mikro aşılama Embriyo kültürü
Anter kültürü Kallus kültürü Hücre kültürü
Bitki doku kültürlerinde farklı kültür teknikleri
kullanılmaktadır .
Doku Kültürü İle Çoğaltmanın Yararları
• Çoğaltma problemi olan bitki materyallerinin çoğaltılması,
• Çoğaltma katsayısının yüksek olması,
• Virüsten arındırma ve karantina da kolaylık,
• Bitki ıslahı ve biyoteknolojik yöntemlerin etkinliğinin arttırılması,
• Bitki gen kaynaklarının korunması,
Doku kültürü ile çoğaltmada dört
aşama izlenmektedir.
1. Hazırlık aşaması
• Materyalin alınması ve besin ortamı içine dikilmesini kapsar. Sürgün ucu kültüründe,
gelişmenin en hızlı ve organların en genç olduğu dönemde sürgünler alınmaktadır.
Çoğaltmada etkili olan tepe tomurcuğudur. Petri kapları veya tüpleri çinde bulunan ortama
dikilecek olan materyalin dezenfekte edilmesi ve kesimde çok keskin bıçak kullanılarak,
materyalin zedelenmesi önlenmelidir. Dikimde
esas, kesilen yüzeyin besin ortamıyla temasını
sağlamaktır. Dikim yapıldıktan sonra, bitkiler
sabit sıcaklık ve ışık koşullarına sahip iklim
odalarında büyüme, gelişme ve çoğalmaya
bırakılırlar.
2. Sürgün aşaması
• Materyalin dikiminden sonra, çoğaltımda kullanılan bitki tür ve çeşidinin çoğalabilme özelliğine bağlı olarak çok sayıda yeni
sürgün meydana gelmektedir. Bu
sürgünler ayrılarak her biri teker teker ayrı ortamlara ya da daha geniş bir kap içinde alt kültürlere alınırlar. Köklendirme için
yeterli sayıda sürgün elde edilinceye kadar
alt kültüre devam edilmelidir.
3. Köklendirme
• Besin ortamının büyümeyi düzenleyici madde içeriği değiştirilerek, sürgünler
köklendirme ortamına şaşırtılırlar. Örneğin, çoğaltma safhasında hücre bölünmesini
artıran sitokininler besin ortamında yüksek dozda iken, oksin dozu düşüktür. Oysa
köklendirme ortamlarında kök oluşumunu
uyarıcı oksinler daha fazla bulunmaktadır.
4. Toprağa şaşırtma
• Tamamen yapay ortam ve koşullarda
yetişen bitkilerin, oldukça duyarlı olmaları nedeniyle, dış koşullara adaptasyonları güç olmaktadır. Köklendirme ortamından çıkarılan
köklü bitkicikler özellikle nem kaybına
karşı çok duyarlıdırlar. Bu nedenle ortamın
nemi çok iyi kontrol edilmelidir.
• Doku kültürü ile çoğaltma, bahçe bitkileri yetiştiriciliği açısından yukarıdaki yararları sağlarken, ıslah
çalışmalarında da bir takım kolaylıklar yaratmaktadır.
Örneğin embriyo kültürleri ile türler arası melezlemelerde başarı sağlanabilmekte,
• anter kültürleri ile haploid bitkiler elde edilebilmekte,
• kallus ve hücre kültürüyle mutasyon ıslahı çalışmaları kolaylaşmakta,
• protoplast kültürü ile cinsler arası melezlemeler,
somatik melezlemeler gerçekleştirilebilmekte ve yeni türler geliştirilmekte,
• gen transferleri söz konusu olabilmektedir