• Sonuç bulunamadı

ZİRAAT FAKÜLTESİ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ BBB202-BAHÇE BİTKİLERİ. Doç. Dr. Bülent KÖSE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ZİRAAT FAKÜLTESİ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ BBB202-BAHÇE BİTKİLERİ. Doç. Dr. Bülent KÖSE"

Copied!
49
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ZİRAAT FAKÜLTESİ

BBB202-BAHÇE BİTKİLERİ

Doç. Dr. Bülent KÖSE

(2)

Bahçe Bitkilerinin Çoğaltılması (Çelik, Daldırma ve

Doku Kültürü)

Hafta-8

BBB201-BAHÇE BİTKİLERİ

(3)

3

ÇELİKLE ÇOĞALTMA

Herhangi bir bitkiden kesilen köksüz dal, yaprak, gövde ve kök gibi vejetatif parçaya

‘çelik’ denir. Bu çeliklerin

köklendirilmesi ile

gerçekleştirilen çoğaltıma da

‘çelikle çoğaltma’ denir.

(4)

4

Çelikle üretilen meyve türlerine örnek olarak asma, nar, zeytin, kivi, incir, fındık, böğürtlen, ahududu ve bazı elma, erik,

kiraz, ayva klon

anaçları verilebilir.

(5)

Çelikle çoğaltımın üstün yanları

• Küçük parçalar ile dar bir alanda çok sayıda, bir örnek yeni bitki elde edilebilir,

• Ucuz, çabuk ve basit bir yöntem olup aşılama işlemine gerek kalmaz,

• Anaç – kalem uyuşmazlığı sorunu ortadan kalkar,

• Çöğür anacın olumsuz yanları nedeniyle gelişmeleri farklı bitkiler ile bahçe tesis edilmemiş olur, bitki kendi kökleri üzerinde yetişir.

(6)

Çelik alınırken dikkat edilecek hususlar:

 Sağlıklı, orta derecede kuvvetli ve çeşidi iyi bilinen ana bitkiler kullanılmalıdır.

 Hastalıklı, yapraklarını erken dökmüş, zararlanmış omca ve ağaçlardan çelik alınmamalıdır.

 Çelik hazırlanacak dalların boğum araları ne

çok uzun ne çok kısa olmalıdır, obur dallar ile

sürgünlerin aşırı odunlaşmış dip kısımları ve

yeterince odunlaşmamış uç kısımlarından çelik

hazırlanmamalıdır.

(7)

7

Çeliklerin Köklenmelerini Etkileyen Faktörler

1. İçsel Etmenler 2. Dış Etmenler

Kalıtsal yapı Budama

Depo maddeleri Gübreleme

Hormonlar Alınma Zamanı

Çeliklerde Yaprak ve Göz Bulunması Köklenme Ortamı

Sıcaklık ve Nem

Hormon Uygulaması

(8)

8

ÇELİKLER

ALINDIKLARI ORGANA

ALINDIKLARI

DÖNEME HAZIRLANIŞ ŞEKİLLERİNE

Dal (Gövde)

Yaprak

Yeşil Yarı odun

Odun

Sırık Dipçikli

Ökçeli Adi

Yaprak-Göz

Kök

(9)

DAL ÇELİKLERİ

En yaygın kullanılan çelik tipi olup, bu

çelikler alındıkları

zamana göre odun,

yarı odun ve yeşil

çelikler olmak üzere

farklılık gösterir.

(10)

Odun Çeliği ile Çoğaltım

Kış dinlenme döneminde alınan odun çelikleri genellikle 1 yaşlı sürgünlerden 12-20 cm boyunda ve 0,5-1 cm kalınlığında hazırlanırlar.

İncir ve zeytinde iki veya daha yaşlı sürgünler tercih edilir.

Genellikle kış döneminde yapılan verim budaması sonucunda elde edilen budama artıkları bu amaçla kullanılabilir.

Zeytin, kivi, dut, ayva,

asma, incir

(11)

Odun çelikleri, şekil ve niteliklerine göre adi, ökçeli, dipçikli ve sırık olmak üzere 4 kısma ayrılır.

Adi çelikler yalnız o yılın sürgününü içerir.

Çeliklerde alt kesim dip boğumun hemen altından düz olarak, üst kesim ise üst boğumun 1-1,5 cm üstünden meyilli yapılır.

Ökçeli çelik, çeliğin tabanında geçen seneki yani 2 yıllık odundan küçük bir kısmı da içerir

Dipçikli çelik ise daha yaşlı dalın 1-2,5 cm uzunluğunda bir parçasını da taşır.

Sırık çelik çoğunlukla yaşlı kalın dallardan (2-4 yaş) 1-2 m uzunluğunda hazırlanır.

(12)

YARI ODUN ÇELİKLERİ

• Kısmen odunlaşmış sürgünlerden alınmış, genellikle yapraklı yaz

çelikleridir.

• Turunçgiller, zeytin ve çay bu çeliklerle çoğaltılabilir.

• Bu tür çelikler yapraklı oldukları için su dengesinin kurulabilmesi için nemli

koşullu ortamlarda köklendirme

gereklidir.

(13)

Yeşil Çelik

 Ağaçların büyüme periyotlarında alınan henüz odunlaşmamış, genellikle 7,5-12,5 cm

boyutlarında hazırlanan yeşil çelikler yaprakları ile birlikte kullanılır.

 Köklendirme için sera koşulları daha uygundur ve genellikle ortam sıcaklığının 25 °C ve neminin de % 90-95 olması gereklidir.

 Yeşil çelik ile çoğaltım zeytin, erik, böğürtlen, kivi gibi birçok türün çoğaltımında

kullanılmaktadır.

 Yeşil çelik ile çoğaltım yaygın olarak zeytinin

çoğaltılmasında kullanılmaktadır.

(14)

Kök Çeliği

• Bitkinin kök bölgesinden alınarak hazırlanan çeliklerin

köklendirilmesine ‘kök çeliği ile çoğaltım’ denir.

• Çelik alınan bitkiye zarar verme riski olması nedeniyle kullanımı yaygın değildir.

• Özellikle üzümsü meyvelerin

çoğaltımında kullanılan bir

metodtur (Örn. Ahududu,

Böğürtlen, Kivi).

(15)

Yaprak çelikleri

• Daha çok süs bitkisi

çoğaltılmasında kullanılmaktadır.

• Yeni bitki elde etmek için yaprak ayası ve onunla birlikte sapı

kullanılır.

(16)

Yaprak-Göz Çeliği ile Çoğaltım

• Bir yaprak ve tomurcuk içeren çelikler kontrollü bir ortamda (sera ve

plastik tünel) köklendirilir.

Bu yöntem çok yaygın değildir.

• Çilek, siyah ahududu,

böğürtlen, limon ve çay bu

yöntemle çoğaltılabilir.

(17)

Gövde çelikleri

• Çoğunlukla süs bitkilerinin

çoğaltılmasında kullanılır. Bu

yöntemle

çoğaltılacak süs bitkilerinin

gövdelerinden alınan parçalar köklendirme ortamına

dikildiklerinde

bunlardan yeni

bitkiler oluşur.

(18)

Köklenme Oranını Arttırmak İçin;

Köklenmeyi uyarmak için dikimden önce

çeliklere büyümeyi düzenleyici maddeler olan oksin grubu içerisinde yer alan IBA, NAA, IAA uygulanabilir.

Uygulama şekli;

Çeliklerin 1-1,5 cm’lik dip kısımları seyreltik

(500 ppm’e kadar) çözeltilere 12 saat, yoğun

(500-10.000 ppm) çözeltilere ise 5 sn süreyle

daldırılıp köklendirme ortamına dikilmesi ile

gerçekleştirilir.

(19)

3- DALDIRMA İLE ÇOĞALTMA

19

Bir dalın ana bitkiden bağlantısı kesilmeden ya da ayrılmadan köklendirilmesine daldırma

denir. Diğer çoğaltma yöntemlerinden çok farklı, kolay, köklenme oranı çok yüksek, kolaylıkla uygulanabilir, basit, ekonomik ve beceri istemeyen başarılı bir yöntemdir.

Ayrıca, bu yöntemle oluşan yeni bitkiler; çok hızlı ve çabuk gelişirler, bunun sonucu kısa süre içinde pazarlanabilirler.

12:04

(20)

Daldırmanın yararları

 Daldırılan sürgün veya dal, kök ve sürgün oluşturup kendine yeterli hale gelinceye kadar ana bitkiden

ayrılmamaktadır. Bu nedenle yeni bitkiye ana bitkiden su ve besin maddelerinin akışı devam etmektedir.

 Daldırma yöntemleri basit olup, kolayca uygulanabilmektedir

 Basit ve ekonomiktir.

 Anaç ve aşı sorunları söz konusu değildir.

Daldırmanın sakıncaları

 Daldırılmış bitki belirli bir özen istemektedir.

 Çoğaltma katsayısı daha düşüktür.

(21)

Daldırma Tipleri

Uç Daldırması

Adi (Basit) Daldırma

Hendek Daldırması

Tepe Daldırması

Hava Daldırması

Değiştirilmiş Hendek Daldırması

(22)

22

Bir yıllık sürgünlerin uçları açılan çukurlara (5cm- 10 cm) daldırılır ve toprakla kapatılır.

Uçları daldırılan sürgünler aynı yıl içerisinde köklenerek yeni bireyleri oluştururlar. Bunlar yetiştiricinin amacı ve

olanaklarına göre ya

sonbaharda ya da ilkbaharda sökülürler.

Uç Daldırması

Frenk üzümleri, Ahududu, Böğürtlen vb. üzümsü meyveler ve birçok süs çalıları ile Flokserasız alanlarda asmaları bu yöntemle çoğaltmak çok basit ve kolaydır.

(23)

23

Adi Daldırma

Kök sürgünü yapma özelliği olan bitkilerle, Frenk üzümü, böğürtlen, ahududu vb. üzümsü meyveler ve süs çalıları, bu yöntemle kolaylıkla çoğaltılabilir.

Bu amaçla bitkinin çevresine, daldırılacak sürgün sayısı kadar çukur açılır sürgün ucu dışarıda kalacak şekilde sürgünler bükülerek açılan çukurlara yerleştirilir, daldırılan parçanın kolay köklenmesini sağlamak için toprak içinde kalan kısımda bilezik alma, çizme gibi işlemlerle yara uyartımı yapılır.

(24)

24

Hendek Daldırması

Frenk üzümü, Böğürtlen, Ahududu, vb. üzümsü meyveler ile süs çalıları ve bazı ot su süs bitkileri ve asma yetiştiriciliğinde uygulanan ve çok iyi sonuç alınan bir yöntemdir. Kolay uygulanabilir ve fazla araç gerece gereksinim duyulmadan zor köklenen bitkiler için de başarı oranı yüksek olan bir yöntemdir.

Bu yöntemde temel kural bitki gövdesinin çevresinde bulunan bir dalın ya da tüm dalların açılacak hendek veya hendeklere yerleştirilmesi, bunların toprağa tutturulması, üstlerinin toprakla kapatılmasıdır.

(25)

25

Tepe Daldırması

Tepe daldırması özellikle elma, ayva ve bazı erik anaçlarının çoğaltılmalarında yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. Bu amaçla öncelikle damızlık anaç parsellerinin oluşturulması gerekmektedir. Bitkiler sıralar üzeri 25- 70 cm sıralar arası 1.0-2.5 m olmak üzere damızlık üretme parsellerin kurulması gerekir. Köklenme sonucu oluşacak yeni bitkilerin sökülmelerinin ve bakım işlerinin kolay ve çabuk olması bakımından damızlık parsellerinin kumlu-tınlı topraklardan seçilmesi gerekmektedir.

(26)

26

(27)

27

Hava Daldırması

Daldırmanın diğer tipleri ve çoğaltma yöntemleriyle çoğaltılamayan, güç köklenen bahçe bitkilerinin köklendirilmelerinde kullanılan bir yöntemdir. Buna, Çin daldırması, tüp daldırması veya markotaj da denilmektedir.

Daha çok amatörce yapılan bir işlemdir. Trabzon hurması, incir, turunçgiller vb. meyve türleri bu yöntemle çoğaltılabilir.

Bu yöntemin özü, eğilme yeteneği olmayan ya da eğildiği zaman kırılabilecek bir dalın herhangi bir yerinden bilezik aldıktan veya bu dalın çizilip yarılmasından sonra yara çevresinin sfagnum yosunu vermikülit, toprak vb. yada bunların karışımlarıyla örtülmesi, bu ortamın bir polietilen veya alüminyum kağıdı ile sarılmasından ibarettir.

(28)

28

Hava daldırması için 1-2 yıllık bir dalın ortasına yakın yerinde kabuğun 2.5 cm’lik kısmı ya bilezik şeklinde çıkartılarak ya da kesilerek, çizilerek yara uyarımı yapılır.

Yara yeri ortada kalacak şekilde nemli torf, perlit

yada sfagnum

yosunu ile örtülürek polietilenle sarılır ve iki ucu bağlanır.

(29)

29

Değiştirilmiş Hendek Daldırması (Stool Bed Layering) Fidanlıklarda, klon anaçlarının çoğaltılmasında kullanılan bu daldırma metodu ile M 27, M 9, M 26, MM109, MM 111 gibi elma klon anaçları Colt, F-12-1, Mahlep SL 64 gibi kiraz ve vişne klon anaçları, Ouince A, BA 29 gibi ayva klon anaçları çok başarılı bir şekilde çoğaltılabilmektedir.

Hendek, tepe ve düz daldırmanın kombinasyonu şeklinde oluşturulmuş olan bu daldırma metodu, birim alandan elde edilen anaç sayısı bakımından, diğer daldırma metotları içerisinde en iyisidir.

(30)

30

Çoğaltılacak köklü anaçlar, bölgenin iklim şartlarına göre kış veya ilkbahar döneminde, sıra üzeri 20 cm, sıra arası 150 cm. ve toprakla 45 derece açı yapacak şekilde meyilli olarak dikilirler. Dikim esnasında ana bitkinin 15-20 cm'lik kısmı toprağa gömülmeli, toprak dışında kalan kısmında takriben 1/3'ü (20 cm.) kısaltılmalıdır.

(31)

31

Elma klon anaçlarının

“Stool Bed Layering”

Daldırma sistemiyle çoğaltılmasının

yapılmış olduğu parseller.

12:04

(32)

• Rozet şeklinde gövdeye sahip bitkilerin, boğaz

kısmındaki bir yaprağın koltuğundan çıkan, toprak yüzüne yatık olarak büyüyen özelleşmiş bir gövdedir.

Kollar, boğumlarından, kök ve sürgünleri bulunan yeni bitkiler oluştururlar. Çilek bu yolla çoğalan bitkilere en tipik örnektir. Çilek bitkisi 15-30 cm aralıklarla kollar üzerinde yeni bitkicikler meydana getirir. Bitkiler

köklendikten sonra, sonbahar veya ertesi ilkbaharda ana bitkiden ayrılırlar.

• Çileklerde kol oluşturma yeteneği

çeşitlere göre değişiklik göstermektedir.

Optimum koşullar altında bir bitki 100 yeni bitki oluşturabilmektedir. Ancak tarla koşullarında 20:1 veya 30:1

normal bir değerdir. Çilekler ayrıca çok fazla yapışık gövde oluşturma

eğilimindedirler. Bunların birbirlerinden ayrılması da başka bir vegetatif

çoğaltım şeklidir.

(33)

Yavru Bitkicikler: Bazı bitkilerde ana gövdenin yanından yan sürgünler

oluşur. Yine soğanların dip kısımlarında yavru

soğancıkların meydana

gelmesi de aynı olaya tipik bir örnektir. Bu soğancıklar

çoğaltmada kullanılırlar.

Yavrular ana gövdeye

mümkün olduğu kadar yakın bir yerden kesilerek ayrılırlar . Hurma ve ananas bu yolla çoğaltılmaktadır. Yeni

sürgünlere obur, filiz veya kök

sürgünü adı verilmektedir.

(34)

Rizomlar: Toprak altında büyüyen, silindirik, yatay bir

gövdedir. Rizomlar daima farklı aralıklarda boğum ve boğum aralarına sahiptirler. Rizom tipik olarak bitkinin ana ekseni olup, alt yüzünden kök, toprağın üst kısmına doğru ise

sürgünleri meydana getirmektedir. Yeni bitki ana bitkiden ayrılarak kullanılır. Ayrıca rizom her parçada vegetatif bir tomurcuk ihtiva etmek koşuluyla bölünerek de çoğaltmada kullanılabilir. Muz bu yolla çoğaltılabilen bir bahçe bitkisidir.

Diğer yandan, şeker kamışı, bambu, ayrık gibi bazı çayır otları ve eğreltiler de rizom oluştururlar.

(35)

Yumru: yedek besin maddelerinin toplanması nedeniyle irileşmiş olan toprakaltı gövdesinin etli, kısa uç kısmıdır.

Yumru oluşturan bitkilere en tipik örnek patates ve yer elmasıdır. Bir yumruda gövdenin bütün kısımları

bulunmaktadır. Yumru üzerindeki gözler, boğumları ifade etmektedir. Patateste çoğaltma bütün yumru ile olabileceği gibi, her biri bir tomurcuk bulunduran, yumru parçaları ile de yapılabilmektedir. Yumru bütün olarak kullanıldığında genellikle uç tomurcuk diğer tomurcukları engellemektedir.

Yumru kesildiğinde bu uç tomurcuğunun etkinliği ortadan kalmaktadır.

(36)

Soğan, özelleşmiş bir toprakaltı organı olup kalın etli pullarla kaplanmış kısa bir gövdedir. Tek

çenekli bitkilerde meydana gelerek, bitki yapısı, depo ve üretme amacına uygun olarak değişikliğe uğramıştır. Soğanın merkezinde vegetatif bir

büyüme konisi vardır. Soğan bitkisi bu gruba örnek

olarak verilebilir.

(37)

Yumru kökler: Bazı bitkilerde kök ve gövdeler yapı bakımından, besin depo organları ve çoğaltma

organları olarak değişikliğe uğramışlardır. Yumru köklerin görünüşü türlere göre farklılık gösterirse de, iç ve dış yapıları tipik kök özelliğindedir. Yumru kökler, gerçek yumrulardan üzerlerinde bulunan boğumlar ve boğum aralarıyla ayrılırlar.

Tomurcuklar sadece gövde ucunda, kökler ise aksi uçta oluşurlar. Tatlı patates, yıldız çiçeği yumru kök oluşturan bitkilere örnek olarak verilebilir.

Değişikliğe uğramış kökler

(38)

Kök sürgünleri

• Bitkinin toprak altı kısımlarından çıkan

sürgünlerdir. Sürgün kök üzerindeki adventif bir tomurcuktan oluşmaktadır. Pratikte bitkinin boğaz kısmına yakın yerden çıkan ve gövde dokusundan meydana gelen sürgünler de kök sürgünü olarak isimlendirilmektedir.

Kırmızı ahududularda ve enginarlarda olduğu gibi bazı bitkilerin kök sürgünü yapma yetenekleri çok fazladır . Kırmızı ahududularda şiddetli budama ile kök sürgünü verme yeteneği teşvik edilmektedir.

Köklenmiş sürgünler dinlenme döneminde, etrafı

açılarak ana bitkiden kesilme yoluyla ayrılırlar.

(39)

Apomiktik Tohum Kullanarak Çoğaltma

• Apomiksiz, döllenme olmadan diploid hücrelerden doğrudan tohum meydana gelmesidir.

• En önemli örneği turunçgillerdeki nuseller embriyo oluşumudur.

Sarımsakta da apomiktik olarak oluşan dişler

kullanılmaktadır.

(40)

DOKU KÜLTÜRÜ İLE ÇOĞALTMA

(41)

Bitki dokularının steril besin ortamları üzerinde amaca yönelik gelişimlerinin ve farklılaşmalarının sağlanması amacıyla yapılan işlemlerdir.

Meristematik dokular, sürgün uçları, küçük gövde parçacıkları, yaprak parçaları ve kallus dokuları bu amaçla kullanılır.

Ortam olarak steril hale getirilmiş besin ortamları kullanılır. Bunlar içerisinde en yaygın olanlar: MS (Murashige-Scoog, Gamborg, Nisch ortamları v.b)

DOKU KÜLTÜRÜ İLE ÇOĞALTMA

(42)

Meristem kültürü Sürgün ucu kültürü In vitro mikro aşılama Embriyo kültürü

Anter kültürü Kallus kültürü Hücre kültürü

Bitki doku kültürlerinde farklı kültür teknikleri

kullanılmaktadır .

(43)

Doku Kültürü İle Çoğaltmanın Yararları

Çoğaltma problemi olan bitki materyallerinin çoğaltılması,

Çoğaltma katsayısının yüksek olması,

Virüsten arındırma ve karantina da kolaylık,

Bitki ıslahı ve biyoteknolojik yöntemlerin etkinliğinin arttırılması,

Bitki gen kaynaklarının korunması,

(44)

Doku kültürü ile çoğaltmada dört

aşama izlenmektedir.

(45)

1. Hazırlık aşaması

• Materyalin alınması ve besin ortamı içine dikilmesini kapsar. Sürgün ucu kültüründe,

gelişmenin en hızlı ve organların en genç olduğu dönemde sürgünler alınmaktadır.

Çoğaltmada etkili olan tepe tomurcuğudur. Petri kapları veya tüpleri çinde bulunan ortama

dikilecek olan materyalin dezenfekte edilmesi ve kesimde çok keskin bıçak kullanılarak,

materyalin zedelenmesi önlenmelidir. Dikimde

esas, kesilen yüzeyin besin ortamıyla temasını

sağlamaktır. Dikim yapıldıktan sonra, bitkiler

sabit sıcaklık ve ışık koşullarına sahip iklim

odalarında büyüme, gelişme ve çoğalmaya

bırakılırlar.

(46)

2. Sürgün aşaması

• Materyalin dikiminden sonra, çoğaltımda kullanılan bitki tür ve çeşidinin çoğalabilme özelliğine bağlı olarak çok sayıda yeni

sürgün meydana gelmektedir. Bu

sürgünler ayrılarak her biri teker teker ayrı ortamlara ya da daha geniş bir kap içinde alt kültürlere alınırlar. Köklendirme için

yeterli sayıda sürgün elde edilinceye kadar

alt kültüre devam edilmelidir.

(47)

3. Köklendirme

• Besin ortamının büyümeyi düzenleyici madde içeriği değiştirilerek, sürgünler

köklendirme ortamına şaşırtılırlar. Örneğin, çoğaltma safhasında hücre bölünmesini

artıran sitokininler besin ortamında yüksek dozda iken, oksin dozu düşüktür. Oysa

köklendirme ortamlarında kök oluşumunu

uyarıcı oksinler daha fazla bulunmaktadır.

(48)

4. Toprağa şaşırtma

• Tamamen yapay ortam ve koşullarda

yetişen bitkilerin, oldukça duyarlı olmaları nedeniyle, dış koşullara adaptasyonları güç olmaktadır. Köklendirme ortamından çıkarılan

köklü bitkicikler özellikle nem kaybına

karşı çok duyarlıdırlar. Bu nedenle ortamın

nemi çok iyi kontrol edilmelidir.

(49)

• Doku kültürü ile çoğaltma, bahçe bitkileri yetiştiriciliği açısından yukarıdaki yararları sağlarken, ıslah

çalışmalarında da bir takım kolaylıklar yaratmaktadır.

Örneğin embriyo kültürleri ile türler arası melezlemelerde başarı sağlanabilmekte,

• anter kültürleri ile haploid bitkiler elde edilebilmekte,

• kallus ve hücre kültürüyle mutasyon ıslahı çalışmaları kolaylaşmakta,

• protoplast kültürü ile cinsler arası melezlemeler,

somatik melezlemeler gerçekleştirilebilmekte ve yeni türler geliştirilmekte,

• gen transferleri söz konusu olabilmektedir

Referanslar

Benzer Belgeler

Örneğin yumuşak çekirdekli (elma, armut..), sert çekirdekli (erik, kiraz…), sert kabuklu (fındık, ceviz..) meyveler ve turunçgillere (portakal, limon) ait meyveler bu.

Dinlenmeye neden olanlar tepe tomurcuğu ve yapraklar olup tepe tomurcuğunun baskısıyla ortaya çıkan bu dinlenmeye apikal dominansi (tepe tomurcuğu baskınlığı) adı

GÖZLEM  YOLUYLA  ÖĞRENME

Hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın, doku kültürü çoğaltım metodu için gerekli olan başlangıç kültürü, sürgün çoğaltımı ve köklendirme aşamalarının

Türkiye’de bahçe bitkileri tarımı çok yaygın yapılmasına rağmen gerek üretim gerekse pazarlama açısından istenilen oranda başarı sağlanamadığı için bu tarım

Çünkü meyve olarak kullanılan kısmı sert kabuklu olan

tarımcı önderlerinin bulunacağı düşünülmektedir. Böylece, Mer- kez Kurulu yeni kurumlar yaratmak yerine elden geldiğince var olan kurumları kullanarak öğretim

Diğer bir ifadeyle; bir meyve tür veya çeşidinden alınan göz yada kalemin anaç üzerine yerleştirilmesine aşı, yapılan bu işlemede aşılama denir.. Aşı, ancak iletim