• Sonuç bulunamadı

(1)Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara Hayır Platformu Mısır Balonu turu kapsamında Bursa'da toplandı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(1)Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara Hayır Platformu Mısır Balonu turu kapsamında Bursa'da toplandı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara Hayır Platformu Mısır Balonu turu kapsamında Bursa'da toplandı. Toplantı sonrasında iklim değişikliğine karşı birlikte mücadele için adım atılması gerektiği vurgulandı.

26 Eylül 2009 tarihinde Bursa Misi Köyü’nde gerçekleştirilen toplantıya GDOHP örgüt temsilcileri ve aktivistlerinden oluşan 33 kişi katılmıştır. Toplantı gündemi doğrultusunda yapılan sunumlardan önce Arca Atay ve Mehmet Kartal hoş geldiniz konuşması yaptılar.

Platform adına ilk sunumu Fevzi Özlüer yaptı. Özlüer konuşmasında GDO karşıtı hareketin geçirdiği beş yılın özeti ve platform çalışmaları üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda Platformun ilk iki yılının kamuoyunun

bilgilendirilmesi daha sonraki iki yıl boyunca da yoğun lobicilik faaliyeti ile geçtiğini vurguladı. Platformun gündemini sadece genetiği değiştirilmiş organizmalarla sınırlamayan, kuruluş metni olan “yaşam patentlenemez”

metni doğrultusunda önümüzdeki dönem çalışmalarını arttırmasının gereğini vurguladı. Bu eksende de kamucu politikalara ihtiyaç duyulduğunu, tarımın ve gıdanın piyasa mekanizmalarına mahkum edilmesine karşı, herkes için tohum ve gıda istemek gerektiğini belirtti.

GDO sorununun bir ucunda uluslararası enerji politikaları diğer ucunda da su-tarım-tohum politikaları olduğu bu ekseni kesecek şekilde politik talepleri dile getirmenin dünden daha fazla önemli olduğunu, önümüzdeki günlerde platformun bu yönde bir eğilim göstermesi için iklim değişikliği konusunda somut politikalar inşa etmesinin önemi üzerinde durdu.

Platform adına Biyogüvenlik Yasa tasarısının ne getireceği üzerine konuşmasını yapan Ilgın Özkaya*, 2004 yılından beri çalışmaları devam eden yasa çalışmalarında platformun etkin bir mücadele örneği gösterdiğinin altını çizdi.

Özkaya konuşmasının devamında, hükümetin denetimli serbestliğe dayalı bir biyogüvenlik sistemi kurmaya çalıştığını, genetiği değiştirilmiş organizmaları üretecek firmaların hukuki ve cezai sorumluluklarının, toplumu ve doğayı korumaya yetmediği, başta bu ürünlerden doğan zararların ispatında şirketlere kusursuz sorumluluk

yüklenerek, zarara neden olmadığının şirketlerce ispatlaması gerektiğinin altını çizdi.

Ortaya konulan sistem dahilinde Biyogüvenlik Kurumunun bakanlığa bağlı bir kurum olmasının muhtemel olduğu, bu durumun bir takım handikaplara yol açabileceği, tamamen bakanlığın inisiyatifindeki bir kurulun alacağı kararların politik nitelik taşıyacağı bu nedenle böyle bir kurul yapısının alacağı kararların siyasi olabileceği endişesini taşıdığını belirtti.

Platform adına Mısır Balon kampanyasını değerlendiren ve Mısır balonunun dolaştırıldığı 20 ye yakın il,ilçe ve köydeki aktiviteleri saydamlarla paylaşan Arca Atay kampanyanın 2008 yılında başlatıldığını , Cemil Çiçek’in Biyogüvenlik Yasasının meclise geleceğini beyan etmesiyle daha da hız kazandığını belirtti. Şimdiye kadar, yerel çalışma yapılan tüm alanlara mısır balonu, afiş, bilimsel döküman gönderdiklerini, yerel ekoloji, çiftçi ve tüketici çalışmalarını güçlendirmeye çalıştıklarını, taban hareketlerine dayalı bir yapılanamaya önem verdiklerini vurguladı.

Bu kapsamda bu yıl yirmi yerleşim yerinde mısır balonu gezdirilerek, GDOlar ve biyogüvenlik konusunda

çalışmaların devam ettiği ve fakat hükümetin 2009 yılında bu yasayı meclise yeniden getirmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Bu konuşmalar paralelinde yapılan tartışmalar bölümünde taban hareketlerinin güçlendirilmesinin, bu konuda platform bileşenlerinin aktif destek ve katkılarıyla mümkün olabileceğinin, bunun için eşgüdüm kuruluna daha fazla sayıda örgütün katılımınm sağlanmasının bileşen her örgütün sorumluluğu olduğunun altı bir kez daha çizildi. Yürütme kurulunun sorumluluklarını yerine getirebilmesinin yegane yolunun, güçlü taban hareketi olduğununun vurgulandığı toplantıda, Aralık 2009 tarihinde Kopenhag zirvesine yönelik eylem takviminin oluşturulması, etkinliklerin

programlanması ve koordinasyonu için yürütmeye öneri hazırlamak üzere Fevzi Özlüer, Ahmet Atalık ve Caner Gökbayrak görevlendirildi. Bir sonraki toplantı gündeminin bu eksende yerellerde yürütülmesi kararı ile toplantı sona erdi.

Toplantı ardından Misya Evi tarafından hazırlanan enfes yemekler ve köy şarabı tadıldı. Ertesi gün 4.Misi Şenliği kapsamında Mısır Balonu tekrar şişirilerek ve stand oluşturularak şenliğe gelen ziyaretçilere GDO konusunda bilgilendirme yapıldı, broşürler dağıtılıp imzalar toplandı.

Toplantıya katılan örgütler;

(2)

Ziraat Mühendisleri Odası (Merkez, İstanbul ve Bursa şubeleri) Tüketici Hakları Derneği

Ekoloji Kolektifi Nilüfer YG21 Ekoder Doğader

Bursa Tüketici Derneği Yeşil ve Sol Çalışma Grubu Tükoder Bandırma Şubesi

Slow Food Yağmur Böreği Birliği Buğday Derneği

* Ilgın ÖZKAYA ÖZLÜER-Misi'deki sunumunu içeren Ulusal Biyogüvenlik Yasası'na Doğru yazısı için:

http://www.ekolojistler.org/ulusal-biyoguvenlik-yasasina-dogru-ilgin-ozkaya-ozluer.html

Bursa Misi etkinlikleri fotoları http://picasaweb.google.com.tr/arcaatay/GDOHPMisiToplantisiVeMisirBalonu#

linkinde mevcut.

ekolojistler. org haber

Referanslar

Benzer Belgeler

Genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerine (OGM) teminat şartı talebiyle 3 Ocak’ta açlık grevine başlayan José Bové, grevleri nedeniyle hükümeti teminat şartını

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO) Hayır Platformu, Ziraat Mühendisleri Odası ve Çiftçi Sendikaları Konfederasyonla şma Platformu” tarafından bu yıl

( GİLLİS & BLUSTEİN 2006) Ulusal mısır üreticileri başkanı Leon Corzine, DTÖ kararı için “bu dünyaya Avrupa’nın yanlış olduğunu anlatan net bir mesajdır”

Jeomorfologlar dolinleri, çözünme dolini, çökme dolini, örtü ka- yası çökme dolini, örtü çökme dolini, alüvyal dolin ve örtülmüş dolin gibi farklı

TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, biri 3 metre diğeri 5 metre çaplı iki yeni teleskobun kurulması için de çalışmalara başladı.. Dünyanın büyük gözlemevlerindeki

Üç Yüz Candida albicans Suflunun Amfoterisin B, Flusitozin, Flukonazol ve Mikonazole Duyarl›klar›n›n Araflt›r›lmas›.. Nuri Kiraz1, Zayre Erturan2, Meltem Uzun2, Gül

Sergi gibi arşivin de düzenlenmesini "müteahhit firma" olarak Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı üsüenmiş.. Projenin yöneücisi olan Eldem, bir yandan

Türkiye, dinamik bir süreç olan demokrasinin kendiliğinden bir çırpıda gerçekleşmediğini, ısrarlı bir mücadele gerektirdiğini ve bu süreçte dış dinamiklerin