• Sonuç bulunamadı

Endobronşiyal malign lezyonların tanısında transbronşiyal iğne aspirasyonunun değeri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Endobronşiyal malign lezyonların tanısında transbronşiyal iğne aspirasyonunun değeri"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

tanısında transbronşiyal iğne aspirasyonunun değeri

Bahadır Taha ÜSKÜL, Hatice TÜRKER, Alkın MELİKOĞLU, Adnan YILMAZ, Sibel BOĞA, Can ÜLMAN

Süreyyapaşa Göğüs ve Kalp Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul.

ÖZET

Endobronşiyal malign lezyonların tanısında transbronşiyal iğne aspirasyonunun değeri

Kliniğimizde, fiberoptik bronkoskopi (FOB) esnasında transbronşiyal iğne aspirasyonu (TBİA) uygulanan ve akciğer kan- seri son tanısı alan olgularımızda, TBİA’nın sensitivitesini ve endobronşiyal lezyonlarda konvansiyonel tanı yöntemlerine olan katkısını araştırmayı amaçladık. Mayıs 2001-Aralık 2003 tarihleri arasında, kliniğimizde akciğer kanseri şüphesiyle FOB yapılan 1194 olgunun bronkoskopi kayıtları retrospektif olarak incelendi. Son histopatolojik tanısı primer akciğer kan- seri olan ve TBİA uygulanan 81 olgu çalışmaya alındı. Endobronşiyal lezyonlar endobronşiyal kitle, submukozal lezyon ve peribronşiyal hastalık olarak üç gruba ayrıldı. TBİA ile birlikte bronkoskopi esnasında yapılan forseps biyopsi, bronşiyal fırçalama ve bronşiyal lavaj gibi konvansiyonel tanı yöntemleri (KTY) de kaydedildi. Seksen bir olgunun 66 (%82)’sına FOB ile tanı konuldu. Kalan 15 (%18) olguya ise FOB dışı yöntemlerle tanı konuldu. TBİA, KTY ve her iki yöntemin birlik- teliğinin tanısal başarısı lezyon tipi, lezyon lokalizasyonu ve histopatolojik tipe göre karşılaştırıldı. TBİA’nın KTY’ye eklen- mesiyle ek olarak 17 (%21) olguda histopatolojik tanı sağlandı ve bronkoskopinin tanısal sensitivitesi %60’tan %82’ye yük- seldi (p= 0.001). TBİA’nın KTY’ye eklenmesiyle sensitivitede, submukozal lezyon grubunda istatistiksel olarak anlamlı ar- tış oldu (p= 0.008). TBİA’nın KTY’ye eklenmesiyle küçük hücreli dışı akciğer kanseri grubunda tanısal başarı %52’den

%76’ya, küçük hücreli akciğer kanseri grubunda %81’den %95’e yükseldi (sırasıyla p= 0.001, p= 0.250). Tüm lokalizasyon- larda TBİA’nın KTY’ye eklenmesiyle tanısal başarıda artış olmasına rağmen sadece trakea ve ana bronşlara yerleşen lez- yonlarda istatistiksel anlamlı artış görüldü (p= 0.008). Özellikle submukozal lezyonlarda TBİA’nın KTY’ye eklenmesi bron- koskopinin tanısal başarısını arttırmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Transbronşiyal iğne aspirasyonu, fiberoptik bronkoskopi, akciğer kanseri.

Yazışma Adresi (Address for Correspondence):

Dr. Bahadır Taha ÜSKÜL, Süreyyapaşa Göğüs ve Kalp Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İSTANBUL - TURKEY

e-mail: tbuskul@yahoo.com

(2)

Akciğer kanserleri günümüzün en önemli morbi- dite ve mortalite nedeni olmaya devam etmekte- dir. Akciğer kanserleri, parankimal ya da endob- ronşiyal lezyon olarak karşımıza çıkmaktadır.

Endobronşiyal tutulum üç şekilde olmaktadır:

1. Endobronşiyal kitle (EK): Epidermoid kanser- lerin büyük çoğunluğu mukoza epitelinden lü- mene doğru gelişerek, yüzeyel mukoza invazyo- nundan bronşu tamamen tıkayacak endobronşi- yal kitleye kadar çeşitli endoskopik görünümler- de olabilir.

2. Submukozal lezyon (SML): Küçük hücreli ak- ciğer kanseri (KHAK), adenokanser ve büyük hücreli tümörler ağırlıklı olarak submukozal ta- bakayı tutmaktadır. Bu tip tümöral infiltrasyonda mukozal kıvrımlar kalınlaşır ve mukoza ileri de- recede parlak görülür.

3. Peribronşiyal hastalık (PH): Bu tutulumda tü- mör peribronşiyal yayılım gösterir ve bronkos- kopi esnasında dıştan basıya bağlı olarak bronş- ta daralma görülür (1).

Fiberoptik bronkoskopi (FOB), akciğer kanser- lerinin tanısında kullandığımız en önemli invaziv tekniktir. Transbronşiyal iğne aspirasyonu (TBİA) ise, akciğer kanserlerinin tanı ve evrele- mesinde kullanılan yararlı, güvenilir ve minimal invaziv bir bronkoskopik biyopsi tekniğidir.

TBİA, FOB ile ilk defa 1981 yılında Wang tara- fından akciğer kanserinde tanı amaçlı kullanıl- mıştır (2,3). TBİA, önceleri bronş duvarına kom- şu lezyonlar ve mediastinal lenf nodlarından si- tolojik veya histolojik örnekleme için kullanıl- maktaydı. Günümüzde TBİA, başta periferik ve santral akciğer tümörlerinin tanısı, mediasti- nal/hiler lenf bezleri evrelemesi, endobronşiyal lezyonlardan iğne aspirasyonu, tümörde cerrahi rezeksiyon sınırının belirlenmesi ve tedaviye ya- nıtın değerlendirilmesinin yanı sıra, lenfoma, mediastinal kist ve apse, sarkoidoz ve akciğer infeksiyonlarının tanısında da kullanılan bir yön- temdir (4,5). Son yıllarda yapılan yayınlarda, endobronşiyal lezyonların tanısında, forseps bi- yopsi (FB), bronşiyal fırçalama (BF) ve bronşi- SUMMARY

Value of transbronchial needle aspiration in the diagnosis of endobronchial malignant lesions

Bahadır Taha ÜSKÜL, Hatice TÜRKER, Alkın MELİKOĞLU, Adnan YILMAZ, Sibel BOĞA, Can ÜLMAN

Süreyyapaşa Thoracic and Cardiovascular Diseases Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey.

Aim of our study was to investigate the sensitivity of transbronchial needle aspiration (TBNA) and its contributions to con- ventional diagnostic methods (CDM) in the endobronchial lesions of the patients who underwent TBNA during fiberoptic bronchoscopy (FOB) and had final diagnosis of lung cancer. Bronchoscopy records of 1194 patients, who underwent FOB for uncertain lung cancer in our clinic, were reviewed retrospectively. Eighty-one patients with final histopathological di- agnosis of primary lung cancer who underwent TBNA, were included to study. Endobronchial lesions were divided into three groups as endobronchial mass, submucosal lesions and peribronchial diseases. Other CDMs performed during bronc- hoscopy such as forceps biopsy, bronchial brushing and bronchial lavage were also recorded. Sixty-six (82%) of 81 pati- ents were diagnosed by means of FOB. Remaining 15 (18%) patients were diagnosed by means of other methods than FOB.

The diagnostic successes of TBNA and CDMs alone and together, were compared according to the types, locations and his- topathological types of the lesions. By the addition of TBNA to CDMs, histopathological diagnosis was made in 17 (21%) additional patients and diagnostic sensitivity of bronchoscopy was increased from 60% to 82% (p= 0.001). By the addition of TBNA to CDMs, a statistically significant increase in the sensitivity in the submucosal lesion group was observed (p=

0.008). By the addition of TBNA to CDMs, diagnostic success was increased from 52% to 76% in the non-small cell lung can- cer group and from 81% to 95% in the small cell lung cancer group (p= 0.001 and p= 0.250, respectively). Although the di- agnostic success was increased in all localizations by the addition of TBNA to CDMs, statistically significant increase was observed only for the lesions located at trachea and the main bronchi (p= 0.008). Joining TBNA to CDMs, especially for the submucosal lesions, may improve the diagnostic success of bronchoscopy.

Key Words: Transbronchial needle aspiration, fiberoptic bronchoscopy, lung cancer.

(3)

yal lavaj (BL) gibi konvansiyonel tanı yöntemle- ri (KTY)’ne TBİA’nın eklenmesiyle tanısal başa- rının arttığı bildirilmiştir (6,7).

Kolay kullanımı, düşük komplikasyon oranı ve rölatif olarak yüksek başarısına rağmen TBİA halen bronkoskopistler tarafından sık olarak kul- lanılmamaktadır (8,9). Bu nedenle kliniğimizde, FOB esnasında TBİA uygulanan ve son tanısı akciğer kanseri olan olgularda, TBİA’nın sensiti- vitesini ve endobronşiyal lezyonlarda KTY’ye olan katkısını araştırmayı amaçladık.

MATERYAL ve METOD

Mayıs 2001-Aralık 2003 tarihleri arasında, mer- kezimiz 1. Göğüs Hastalıkları Kliniğinde, akciğer kanseri ön tanısıyla FOB yapılan 1194 olgunun bronkoskopi kayıtları retrospektif olarak incelen- di. Son histopatolojik tanısı primer akciğer kan- seri olan ve TBİA uygulanan 81 olgu çalışmaya alındı. TBİA ile birlikte bronkoskopi esnasında yapılan FB, BF ve BL gibi KTY’ler de kaydedildi.

Tüm olgulara bronkoskopi öncesi PA lateral ak- ciğer grafisi ve akciğer tomografisi çekildi.

Tüm bronkoskopik işlemler dört deneyimli bron- koskopist tarafından yapıldı. Bronkoskopi işlemi öncesinde tüm olgularda, diazepam ve atropin ile premedikasyon yapıldı. Topikal anestezi

%10’luk lidokain aerosol solüsyonunun posterior orofarenks ve her iki burun deliğine uygulanma- sı ile sağlandı. Bronkoskopi işlemi esnasında, vokal kordlara ve bronş içine %2’lik lidokain so- lüsyonu uygulanarak öksürük refleksi azaltıldı.

FOB işlemi (Olympus BF tip 1T30, videobron- koskop), yarı oturur pozisyonda yapıldı ve nazal veya oral giriş yolu kullanıldı.

Endobronşiyal lezyonlar üç gruba ayrıldı; endob- ronşiyal kitle (EK), submukozal lezyon (SML) ve peribronşiyal hastalık (PH). Submukozal hastalı- ğa eritem, mukozal kıvrımlarda kalınlaşma ve mukozada ileri derecede parlak görünüm olma- sıyla karar verildi. PH’de, tümörün peribronşiyal yayılımına bağlı olarak bronşta daralmanın gö- rülmesi kabul edildi. TBİA uygulama kararı, her bronkoskopist tarafından FOB esnasında verildi.

TBİA için 21 gauge 13 mm sitoloji iğnesi (Olym- pus MAS-65) kullanıldı. Rutin bronkoskopik in- celemeden sonra bronkoskop orta hatta ve nöt- ral pozisyonda iken transbronşiyal iğne kateteri bronkoskopun çalışma kanalından geçirildi. Ka-

teterin distal ucu, lezyon bölgesi üzerinde bron- koskoptan dışarı çıkarıldıktan sonra aspirasyon iğnesi çıkarıldı. Dıştan bası mevcudiyetinde, Wang tarafından tanımlanan “pushing” tekniği ile lezyon içine girildi (10). EK’lerde, iğne dik bir şekilde kitle içine penetre edildi. TBİA, özellikle ileri derecede vasküler veya nekrotik EK’lerde tercih edildi. Submukozal lezyonlarda ise, yakla- şık 45° açıyla lezyon içine girildi. Lezyon içine girildikten sonra 50 mL’lik enjektörle aspirasyon yapıldı. Aspirasyon sonlandırıldıktan sonra iğne kateter içine geri alındı ve bronkoskoptan dışarı çıkartıldı. Alınan materyal yayma yapıldıktan sonra lamlar %95 etanol içine yerleştirildi. Bu iş- lem her lezyon bölgesi için ortalama 3 ± 1 (2-6) kez tekrarlandı. İşlem esnasında patoloji uzmanı bulunmadığından, materyalin yeterliliğine işlemi yapan bronkoskopist tarafından karar verildi.

Lamlar, Papanicolaou (EA65) yöntemiyle bo- yandı ve patolojik değerlendirme yapıldı. Sade- ce, kesin malign hücreler içeren preparatlar po- zitif olarak değerlendirildi, hücresel atipi veya malignite şüpheli hücreler içeren preparatlar ne- gatif olarak rapor edildi.

FOB esnasında, FB, BF ve BL gibi KTY’lerle de örneklemeler yapıldı. Tüm olgulara TBİA uygu- lanmasına karşın, ek olarak hangi konvansiyo- nel yöntemin kullanılacağına her bronkoskopist kendisi karar verdi. Kontaminasyondan ve yan- lış pozitiflikten kaçınmak için tüm olgularda TBİA ilk işlem olarak uygulandı. FOB esnasında gelişen tüm komplikasyonlar kaydedildi.

FOB ile tanı konulamayan olgulara, balgam si- tolojisi, bilgisayarlı tomografi (BT) eşliğinde transtorakal iğne aspirasyon biyopsisi, mediasti- noskopi ve diagnostik torakotomi ile histopato- lojik tanı konuldu.

Endobronşiyal lezyon tipine, histolojik tipe ve lezyon lokalizasyonuna göre TBİA ve KTY’nin malignite tanısındaki başarısı tek tek ve birlikte değerlendirildi. İstatistiksel analizde Mc Nemar ve ki-kare yöntemi kullanıldı, p< 0.05 değeri is- tatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

BULGULAR

Kliniğimizde akciğer kanseri ön tanısıyla 32 ay- lık zaman diliminde FOB yapılan 1194 olgunun bronkoskopi kayıtları retrospektif olarak ince- lendi. Primer akciğer kanseri son histopatolojik

(4)

tanısı alan ve TBİA ile birlikte KTY uygulanan toplam 81 olgu çalışmaya dahil edildi.

Seksen bir olgunun 73 (%90)’ü erkek, 8 (%10)’i kadındı. Olguların yaş ortalaması 57 ± 9 yıl idi.

Olguların %59’u sigara içmekteydi [median 40 (13-124) paket/yıl].

Elli dokuz (%73) olgu küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) histopatolojik tanısı alırken, 22 (%27) olgu KHAK tanısı aldı. Seksen bir ol- gunun 66 (%82)’sına FOB ile tanı konuldu. Ka- lan 15 (%18) olguya ise FOB dışı yöntemlerle tanı konuldu (Şekil 1). Bronkoskopik olarak gö- rülen endobronşiyal lezyonların dağılımı Tablo 1’de görülmektedir. KTY’ler ile 81 olgunun 49 (%60)’una histopatolojik tanı kondu. TBİA’nın KTY’ye eklenmesiyle ek olarak 17 (%21) olguda histopatolojik tanı sağlandı ve bronkoskopinin tanısal sensitivitesi %60’tan %82’ye yükseldi (p=

0.001). Farklı endobronşiyal lezyon tiplerine gö- re, KTY, TBİA ve TBİA + KTY’nin sensitiviteleri karşılaştırıldığında, TBİA’nın KTY’ye eklenmesi- nin tüm lezyon tiplerinde sensitiviteyi arttırdığı

görüldü. Sensitivitedeki bu artış submukozal lez- yon grubunda istatistiksel olarak anlamlıydı (p=

0.008) (Tablo 2). SML grubundaki 33 olgunun 8 (%24)’inde TBİA tek tanı yöntemi idi. EK görü- len 18 olgunun 4 (%22)’ünde (üç hemorajik EK ve bir nekrotik EK) ve PH olan 30 olgunun 5 (%17)’inde TBİA tek tanı yöntemi idi.

KHDAK olan 59 (%73) olgunun 45 (%76)’ine, KHAK olan 22 (%27) olgunun 21 (%95)’ine bronkoskopik işlemlerle tanı konuldu. TBİA’nın KHAK’da sensitivitesi %68, KHDAK’da sensitivi- tesi %52’dir (p= 0.312). KTY ve TBİA + KTY’nin sensitiviteleri histopatolojik tanılara göre karşı- laştırıldığında, KHDAK grubunda tanısal başarı- nın %52’den %76’ya yükseldiği görüldü (p=

0.001) (Tablo 3). KHAK grubunda KTY ile %81 olan tanısal başarı TBİA’nın eklenmesiyle %95’e yükseldi (p= 0.250).

KTY, TBİA ve TBİA + KTY’nin tanısal başarısının, endobronşiyal lezyonların anatomik lokalizasyon- larına göre karşılaştırılması Tablo 4’te verildi. Tüm lokalizasyonlarda TBİA’nın KTY’ye eklenmesiyle tanısal başarıda artış olmasına rağmen sadece trakea ve ana bronşlara yerleşen lezyonlarda ista- tistiksel anlamlı artış görüldü (p= 0.008).

Olguların hiçbirinde ciddi komplikasyon görül- medi.

TARTIŞMA

Birçok çalışmada araştırmacılar, endobronşiyal lezyonlarda KTY’ye TBİA’nın eklenmesiyle başa- rı oranlarının arttığını bildirmişlerdir (6,7,11-14).

Shure ve Fedulla submukozal ve peribronşiyal hastalıkta FB ile %55 olan tanı oranının TBİA ek- lenmesiyle %71’e yükseldiğini bildirmişlerdir (7).

Dasgupta ve arkadaşları prospektif serisinde TBİA ile %85 olguda, KTY ile %76 olguda pozitif sonuç elde etmiş ve %20 olguda tek başına TBİA ile tanı sağlamışlardır (11). Yüz on beş olguluk bir seride, endobronşiyal malign lezyonlarda KTY ile %65, TBİA ile %79 ve TBİA’nın KTY’ye eklen- mesiyle %91’lik başarı oranları bildirilmiştir (14).

Bizim serimizde de, endobronşiyal lezyonu olan 81 akciğer kanserli olgunun 49 (%60)’una KTY, 46 (%56)’sına TBİA ve 66 (%82)’sına TBİA’nın KTY’ye eklenmesiyle tanı kondu. TBİA’nın KTY’ye eklenmesiyle bronkoskopinin tanısal ba- şarısında sağlanan bu artış istatistiksel olarak an- Tablo 1. Bronkoskopik olarak endobronşiyal lez-

yon tipleri.

Lezyon tipi Sayı %

Peribronşiyal hastalık 30 37

Endobronşiyal kitle (EK) 18 22

Hemorajik EK 10 12

Nekrotik EK 8 10

Submukozal lezyon 33 41

Total 81 100

%60 (n= 9)

%13 (n= 2)

Transtorakal ince iğne aspirasyonu Diagnostik torakotomi Mediastinoskopi Eksizyonel lenf nodu biyopsisi Balgam sitolojisi

%7

(n= 1) %13

(n= 2)

%7 (n= 1)

Şekil 1. Bronkoskopik işlemlerle tanı konulamayan 15 olguda tanı yöntemleri.

(5)

Tablo 2. Lezyon tipine göre TBİA, KTY ve her iki yöntemin birlikteliğinin diagnostik başarısı.

TBİA KTY TBİA + KTY

Lezyon tipi Sayı % Sayı % Sayı % p*

Endobronşiyal kitle (n= 18) 11 61 10 55 14 77 0.125

Hemorajik EK (n= 10) 6 60 5 50 8 80 0.250

Nekrotik EK (n= 8) 5 62 5 62 6 75 1.000

Submukozal lezyon (n= 33) 22 66 22 66 30 90 0.008

Peribronşiyal hastalık (n= 30) 13 43 17 56 22 73 0.063

Total (n= 81) 46 56 49 60 66 82 0.001

* TBİA ile tanı konulan hasta sayısındaki artışın anlamlılığı.

TBİA: Transbronşiyal iğne aspirasyonu, KTY: Konvansiyonel tanı yöntemleri, EK: Endobronşiyal kitle.

Tablo 3. Histolojik tipe göre TBİA, KTY ve her iki yöntemin birlikteliğinin diagnostik başarısı.

TBİA KTY TBİA + KTY

Histolojik tip Sayı % Sayı % Sayı % p*

KHDAK (n= 59)

Endobronşiyal kitle (n= 17) 10 58 9 52 13 76 0.125

Submukozal lezyon (n= 18) 11 61 9 50 15 83 0.031

Peribronşiyal hastalık (n= 24) 10 41 13 54 17 70 0.125

Total (n= 59) 31 52 31 52 45 76 0.001

KHAK (n= 22)

Endobronşiyal kitle (n= 1) 1 100 1 100 1 100 -

Submukozal lezyon (n= 15) 11 73 13 86 15 100 0.50

Peribronşiyal hastalık (n= 6) 3 50 4 66 5 83 1.000

Total (n= 22) 15 68 18 81 21 95 0.250

* TBİA ile tanı konulan hasta sayısındaki artışın anlamlılığı.

TBİA: Transbronşiyal iğne aspirasyonu, KTY: Konvansiyonel tanı yöntemleri, KHDAK: Küçük hücreli dışı akciğer kanseri, KHAK: Küçük hücreli akciğer kanseri.

Tablo 4. Lezyon lokalizasyonuna göre TBİA, KTY ve her iki yöntemin birlikteliğinin diagnostik başarısı.

TBİA KTY TBİA + KTY

Lokalizasyon Sayı % Sayı % Sayı % p*

Trakea ve ana bronşlar (n= 35) 21 60 21 60 29 82 0.008

Üst loblar (n= 28) 15 53 19 67 23 82 0.125

Sağ üst lob (n= 21) 11 52 15 71 17 80 0.500

Sol üst lob (n= 7) 4 57 4 57 6 85 0.500

Orta lob (n= 8) 4 50 5 62 6 75 1.000

Alt loblar (n= 10) 6 60 4 40 8 80 0.125

Total (n= 81) 46 56 49 60 66 82 0.001

* TBİA ile tanı konulan hasta sayısındaki artışın anlamlılığı.

TBİA: Transbronşiyal iğne aspirasyonu, KTY: Konvansiyonel tanı yöntemleri.

(6)

lamlıydı (p= 0.001). Bu durum, Shure ve Das- gupta’nın çalışmalarıyla paralellik göstermekte- dir. TBİA 17 (%21) olguda tek tanı yöntemi idi.

EK’lerde FB’nin tanısal başarısı %67 ile %100 arasında değişmektedir. Nekroz veya lezyon üze- rinde pıhtı varlığı ya da ezilme artefaktının olma- sı EK’lerde FB’nin başarı oranlarını azaltmakta- dır. Bu tür lezyonlarda TBİA’nın önemi artmakta- dır (1,11,15,16). Bilaçeroğlu’nun çalışmasında, EK lezyonlarında FB ile tanı oranı %88, TBİA ile

%94 olarak bildirilmiştir (12). Bizim serimizde 18 (%22) olguda EK mevcuttu (10 hemorajik, 8 nekrotik). KTY’ye TBİA’nın eklenmesiyle sensiti- vite %55’ten %77’ye yükseldi. Bu artış istatistik- sel olarak anlamlı bulunmasa da 18 olgunun 4 (%22)’ünde TBİA tek tanı yöntemi idi. Benzer şe- kilde, Çağlayan ve arkadaşlarının çalışmasında da, EK’lerde KTY’ye TBİA’nın eklenmesi istatis- tiksel olarak anlamlı olmasa da sensitiviteyi artır- mıştır (14). EK’lerin aksine submukozal ve perib- ronşiyal lezyonlarda mukoza genellikle sağlam olduğundan dolayı KTY ile tanısal başarı düşük- tür. SML’lerde yüzeyel alınan biyopsiler genellik- le yetersiz kalır. Bu tür lezyonlarda biyopsi müm- kün oldukça derinden alınmalıdır. Aynı nokta üzerinden alınan çok sayıda biyopsi tanı için ye- terli dokuyu sağlar. TBİA bu tür lezyonlarda bronş mukozasının alt tabakalarına ulaştığı için avantaj sağlar. FOB esnasında dıştan bası görü- len peribronşiyal lezyonlarda, bronş duvarına komşuluk gösteren tümöral dokuya iğnenin di- rekt penetrasyonu mümkündür. Bu da TBİA’nın tek başına tanı için yeterli olmasını sağlayabil- mektedir (11,14,15). Serimizde, submukozal lez- yonlarda KTY’ye TBİA’nın eklenmesiyle sensiti- vite %66’dan %90’a yükseldi (p= 0.008). Perib- ronşiyal lezyonlarda ise sensitivite %56’dan

%73’e yükselmesine rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildi. SML’lerde, TBİA’nın tanısal başa- rısının FB’ye göre daha düşük olduğunu söyle- yen çalışmalar mevcuttur (17,18). Ancak yakın zamanda yapılan çalışmalarda, submukozal ve peribronşiyal lezyonlarda KTY’ye TBİA’nın eklen- mesiyle tanısal başarının istatistiksel anlamlı ola- rak arttığı bildirilmiştir (1,11,13). Yine Çağlayan ve arkadaşlarının çalışmasında, SML’lerde KTY’ye TBİA’nın eklenmesiyle sensitivitenin

%84’ten %97’ye, peribronşiyal lezyonlarda ise

%52’den %87’ye yükseldiği bildirilmiştir (14).

Olgularımızı histopatolojik tanılarına göre değer-

lendirdiğimizde, KHDAK grubunda KTY’ye TBİA’nın eklenmesiyle %52 olan sensitivite

%76’ya yükseldi (p= 0.001). TBİA’nın KTY’ye ek- lenmesiyle, KHDAK grubundaki tüm endobronşi- yal lezyon tiplerinde sensitivitenin arttığı görüldü.

SML grubunda KTY ile %50 olan tanısal başarı TBİA’nın eklenmesiyle %83’e yükseldi (p= 0.031).

KHAK grubunda da KTY’ye TBİA’nın eklenmesiy- le sensitivitede artış olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildi. KHDAK grubundaki olgu- lar histopatolojik alt tiplerine ayrılabilseydi ve KHAK ile birlikte histopatolojik tiplere göre karşı- laştırma yapılabilseydi, bronkoskopik görünümü daha çok submukozal ve peribronşiyal infiltras- yon şeklinde olan küçük hücreli tümörlerde daha farklı sonuçlar çıkabilirdi. FOB ile KHAK tanısı konan 21 olgunun 15 (%71)’inde bronkoskopik olarak submukozal lezyon mevcuttu. Bu lezyon- lardan FB pensiyle derin biyopsiler alınmış olma- sı, TBİA’nın KTY’ye eklenmesinin tanısal başarıya katkısının az olmasına neden olmuştur. Total ola- rak değerlendirdiğimizde TBİA’nın KHAK’da sen- sitivitesi %68, KHDAK’da sensitivitesi %52’dir. Ya- yınlanan diğer çalışmalarda da TBİA’nın sensitivi- tesinin KHAK’larda yüksek olduğu bildirilmiştir (11,14,19). TBİA’nın KHAK’da daha başarılı ol- masının nedeni, küçük hücreli tümörlerin biyolo- jik agresifliğinin fazla oluşu, daha difüz olmaya eğilimli olmalarından, sıklıkla SML ve PH şeklinde olmalarından kaynaklanıyor olabilir (19).

Çalışmamızda, lezyonları anatomik lokalizas- yonlarına göre değerlendirdiğimizde, tüm lokali- zasyonlarda TBİA’nın KTY’ye eklenmesiyle tanı- sal başarı yükseldi. Ancak bu artış sadece tra- kea ve ana bronşlarda lokalize lezyonlarda ista- tistiksel olarak anlamlıydı (p= 0.008). Çağlayan ve arkadaşları, trakea ve ana bronşlar, üst loblar ve orta lob lezyonlarında TBİA’nın KTY’ye eklen- mesiyle KTY’den daha yüksek başarı sağlandı- ğını bildirmişlerdir (14). Bir diğer çalışmada da, üst lobların distaline yerleşen lezyonlarda FB’nin tanısal başarısının TBİA’dan daha düşük olduğu bildirilmiştir (20). Özellikle üst loblarda yerleşen endobronşiyal lezyonlarda TBİA’nın KTY’ye ek- lenmesi tanısal başarıyı arttıracaktır.

Serimizde literatürle uyuşmayan durumlar, KHAK ve sağ üst lob yerleşimli tümörlerde TBİA pozitifliğinin daha fazla olduğunu vurgulayan ça- lışmalardır (21).

(7)

Serimizde, olguların hiçbirinde ciddi komplikas- yon görülmedi. TBİA’nın en önemli komplikasyo- nu bronkoskopinin çalışma kanalına zarar vere- bilmesidir. İğnenin dikkatli kullanılması ile bu za- rar önlenebilir. Diğer komplikasyonlar, iğnenin gi- riş yerinde minimal kanama, pnömotoraks, pnö- momediastinum veya mediastinal yapılara eşlik eden damarlara girilmesidir. Mediastinal anatomi- nin iyi bilinmesi ve yeterli tomografi bilgisiyle bu komplikasyonun da önüne geçilebilir (22).

Gerekli eğitimi almış ve deneyimli bronkosko- pistler tarafından uygulandığında, TBİA, özellikle submukozal ve peribronşiyal lezyonlarda, uygu- laması kolay, tanı oranı yüksek, komplikasyonu düşük bir yöntemdir. TBİA’nın KTY’ye eklenmesi bronkoskopinin tanısal başarısını arttırmaktadır.

FOB esnasında TBİA’nın akılda tutulmasının ve sık olarak kullanılmasının, akciğer kanserlerinin tanısına katkı sağlayacağı inancındayız. Özellikle bronkoskopi eğitimi sırasında bu yöntemin üze- rinde daha çok durulmasının, ulusal kurs prog- ramları ile TBİA uygulamasındaki eğitim eksikli- ğinin giderilmesinin, akciğer kanserlerinin tanı- sında daha invaziv ve daha pahalı olan mediasti- noskopi, açık akciğer biyopsisi veya torakosko- pik biyopsi gibi invaziv cerrahi prosedürlere olan gereksinimi azaltacağını düşünmekteyiz.

KAYNAKLAR

1. Shure D, Fedullo PF. Transbronchial needle aspiration in the diagnosis of submucosal and peribronchial broncho- genic carcinoma. Chest 1985; 88: 49-51.

2. Wang KP, Marsh BR, Summer WR, et al. Transbronchial needle aspiration for diagnosis of lung cancer. Chest 1981; 80: 48-50.

3. Wang KP, Terry PB. Transbronchial needle aspiration in the diagnosis and staging of bronchogenic carcinoma.

Am Rev Respir Dis 1983; 127: 344-7.

4. Minai OA, Dasgupta A, Mehta AC. Transbronchial need- le aspiration of central and peripheral lesions. In: Bolliger CT, Mathur PN (eds). Interventional Bronchoscopy. Basel Karger, 2000: 66-79.

5. Cetinkaya E, Yıldız P, Kadakal F, et al. Transbronchial ne- edle aspiration in the diagnosis of intrathoracic lympha- denopathy. Respiration 2002; 69: 335-8.

6. Schenk DA, Bryan CL, Bower JH, et al. Transbronchial needle aspiration in the diagnosis of bronchogenic carci- noma. Chest 1987; 92: 83-5.

7. Gullon JA, Fernandez R, Medina A, et al. Transbronchi- al needle aspiration in bronchogenic carcinoma with vi- sible lesions: Diagnostic yield and cost. Arch Broncone- umol 2003; 39: 496-500.

8. Prakash UB, Offord KP, Stubss SE. Bronchoscopy in North America: The ACCP survey. Chest 1991; 100:

1668-75.

9. Smyth CM, Stead RJ. Survey of flexible fibreoptic bronc- hoscopy in the United Kingdom. Eur Respir J 2002; 19:

458-63.

10. Wang KP. Transbronchial needle aspiration and percuta- neous needle aspiration for staging and diagnosis of lung cancer. Clin Chest Med 1995; 16: 535-52.

11. Dasgupta A, Jain P, Minai OA, et al. Utility of transbronc- hial needle aspiration in the diagnosis of endobronchial lesions. Chest 1999; 115: 1237-41.

12. Bilaceroglu S, Gunel O, Cagirici U, et al. Comparison of endobronchial needle aspiration with forceps and brush biopsies in the diagnosis of endobronchial lung cancer.

Monaldi Arch Chest Dis 1997; 52: 13-7.

13. Govert JA, Dodd LG, Kussin PS, et al. A prospective com- parison of fiberoptic transbronchial needle aspiration and bronchial biopsy for bronchoscopically visible lung carcinoma. Cancer 1999; 87: 129-34.

14. Caglayan B, Akturk UA, Fidan A, et al. Transbronchial needle aspiration in the diagnosis of endobronchial malig- nant lesions. A 3-year experience. Chest 2005; 128: 704-8.

15. Salathe M, Soler M, Bolliger CT, et al. Transbronchial ne- edle aspiration in routine fiberoptic bronchoscopy. Res- piration 1992; 59: 5-8.

16. Siddiqui MT, Saboorian MH, Gokaslan ST, et al. The uti- lity of transbronchial (Wang) fine needle aspiration in lung cancer diagnosis. Cytopathology 2001; 12: 7-14.

17. Lundgreen R, Bligman F, Angstrom T. Comparision of transbronchial fine needle aspiration biopsy, aspiration of bronchial secretion, bronchial washing, brush biopsy and forceps biopsy in the diagnosis of lung cancer. Eur J Respir Dis 1983; 64: 378-85.

18. Karahalli E, Yılmaz A, Turker H, et al. Usefulness of vari- ous diagnostic techniques during fiberoptic bronchos- copy for endoscopically visible lung cancer: Should cytologic examinations be performed routinely? Respira- tion 2001; 68: 610-4.

19. Win T, Stewart S, Groves AM, et al. The role of transb- ronchial needle aspiration in the diagnosis of bronchoge- nic carcinoma. Respir Care 2003; 48: 602-5.

20. Buirski G, Calverley PM, Douglas NJ, et al. Bronchial ne- edle aspiration in the diagnosis of bronchial carcinoma.

Thorax 1981; 36: 508-11.

21. Harrow EM, Oldenburg FA, Lingelfelter MS, et al. Transb- ronchial needle aspiration in clinical practice-a five year clinical experience. Chest 1989; 96: 1268-72.

22. Bolliger CT, Mathur PN. ERS/ATS statement on interven- tional pulmonology. Eur Respir J 2002; 19: 356-73.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hafif kahverengi refle veren alanlardan alınan biyopsi sonucu benign sitoloji saptanırken, koyu kahverengi, kırmızı refle veren alanlardan alınan biyop- si sonucu altı benign

Genel olarak incelendiğinde, 36 (%39.1) hasta- ya klinik ve radyolojik yöntemle, 29 (%34.8) hastaya bronkoskopiyle, 10 (%10.9) hastaya mediastinoskopiyle, 8 (%8.7) hastaya açık

Bronkoskopi ve TTİİA’nın hücre uyu- mu açısından karşılaştırıldığı çalışmalarda, hüc- re tipinin saptanmasındaki olumsuzluğun bron- koskopiye kıyasla TTİİA için

TRANSTORASİK İĞNE ASPİRASYONU Transtorasik iğne aspirasyonunun tanı değeri malign lezyonlarda %64-100 arasında olup özgül benign tanı oranı %12-68 arasında değişmekte-

Mediastinal ya da hiler lenfadenopatilerin tanısın- da ve akciğer kanseri evrelemesinde etkili, güvenli, ucuz bir bronkoskopi tekniği olan TBİA denenmeli ve tanısal

Genel olarak, bu aspirasyon oluşumu, serbest suyun buharlaşması sırasında, bir lümendeki serbest su tamamen buharlaşırken kenarlı geçit ile bağlantılı olan diğer

Akçaburun koyu içinde yapılan Club Manço, tatil köyünden çok özel site anlayışıyla gerçekleştirilmiş.. Club Manço’larda sorunsuz ve rahat bir tatil için her

Plâstik sanat anlayışı oldukça sınırlı bulunmasına rağmen kendisine bir şöhret temin etmiş, Meşrutiyetin ilânı yıllarında olduğu gibi Cumhuriyetin ilk