• Sonuç bulunamadı

Hürriyet gazetesinin Ba

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hürriyet gazetesinin Ba"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hürriyet gazetesinin Başyazarı Oktay Ekşi görevinden istifa etti.

Eğer Oktay Ekşi, “sağlığı”, “Hürriyet’in yayın çizgisini artık benimsemediği”, “artık emekli olmak istediği”, “başka bir gazeteden daha iyi teklif aldığı” gibi kendisiyle ilgili bir nedenle istifa etmiş olsaydı, elbette söylenecek bir şey olmazdı. Ama Ekşi, Hürriyet yönetimiyle değil.Hükümetle ve Başbakanla çatışmasından dolayı istifa etti!

Son tartışma biliniyor ama kısaca özetleyelim. Rize-İkizdere’de Çevre Koruma Kurulu’nun bölgeyi SİT alanı ilan etmesiyle bölgede kurulacak 24 HES’in yapımının engellenmesi karşısında Hükümetin Çevre Koruma Kurulu’na yönelttiği sert eleştiriler ve hazırlıkları süren yasa tasarısına tepki gösteren Ekşi “Bunlar analarını da satar!” diye yazmıştı.

Ekşi’nin bu yazısı sonrasında Başbakan Erdoğan, “Eğer gazetecilik buysa ben bu zihniyetle mücadele etmem, savaşırım. Gereğini yapacağız zaten, göreceksiniz!” diye açıkça “savaş” ilan etmişti.

Oktay Ekşi, önceki günkü yazısında, ”Ayarı kaçırmışız” diyerek özeleştiri yaparken, muhataplarından da özür dilemişti. Ancak bu ”özür” de “devletlüleri” yatıştırmamış olmalı ki, Ekşi’nin Hürriyet’in Başyazarlığı’ndan istifa ettiği de duyuruldu.

Bu olay elbette herhangi bir gazetedeki bir “başyazar istifası” olarak da görülemez. çünkü Hürriyet, sadece Doğan Grubu’nun değil Türkiye’de basının “Amiral Gemisi” bilinen bir gazetedir.

Oktay Ekşi de çok uzun bir zamandan beri Hürriyet’in Başyazarı olduğu gibi, Basın Konseyi’nin de başkanı bir gazetecidir!

Elbette Oktay Ekşi, bugüne kadar gerek yazdıkları gerekse de Basın Konseyi’ndeki icraatlarından dolayı sıkça eleştirilmiştir. Evrensel’de de Ekşi’ye bu tür konularda sıkça eleştiriler yöneltilmiştir. Ancak Ekşi’nin yukarıda söz konusu olan yazısındaki; “Bunlar analarını da satarlar!” ifadesi; elbette başbakan ve bakanların gerçekten “analarını satanlar” sıfatıyla suçlanması anlamına gelmez. Tersine burada siyasi bir suçlama, bir siyasi eleştiri yapma amacı vardır. Bu yüzden de burada ifade; “yersizliği”, “sertliği”, “Basın Konseyi’nin Başkanı’na yakışmazlığı” bakımından eleştirilse bile; üstünde bu kadar fırtına koparılacak, Ekşi’yi başyazarlıktan istifasına götürecek bir şey de yoktur. Nitekim Başbakanın Yardımcısı Arınç, Ekşi’nin başyazarlıktan istifasını da yeterli bulmamış olmalı ki; “Basın Konseyi Başkanlığı’ndan da istifa etmelidir” diye baskıyı sürdürüyor.

Dahası Ekşi Hürriyet’te Hükümet cenahından gelen baskılarla istifaya zorlanmış tek kişi de değil. Emin çölaşan ve Bekir Coşkun’un Hürriyet’ten ayrılmak zorunda bırakılmaları; Hükümetle sıkça çatışan Ertuğrul Özkök’ün Genel Yayın Yönetmenliği’nden ayrılması da aynı “basın operasyonu”nun sonucudur ve Hükümete muhalif görünen Hürriyet’teki az kişiden birisi olan Ekşi de başyazarlıktan düşürülerek, Hürriyet ve Doğan Gurubu’ndaki kuşatmada bir adım daha atılmış olmaktadır.

Referandum kampanyasının son ayında Doğan Grubu’nun “muhalefeti” terk ederek “gizli bir evetçiye” dönüşmesiyle ve Radikal’deki Eyup Can operasyonuyla da birlikte ele alındığında Türkiye’nin en büyük basın grubunun da hızla “yandaş basının yedek kuvveti haline getirilme operasyonu”nun hayli hızlı bir biçimde ilerletildiği anlaşılmaktadır. Üstelik Hükümet bunu Hürriyet ve Oktay Ekşi gibi basındaki otoritesi tartışılmaz kişi ve gazete üstünden yaparak; basın alanında terör estirerek, “muhalifleri” ve “tarafsızları” hizaya getirmeyi amaçlamış görünmektedir.

“Taraf” görünmeyen, az çok muhalefet eden öteki sermaye basını gruplarının; “Hürriyet’e, Oktay Ekşi’ye bunu yapan bize ne yapmaz!” diye düşünmeleri sağlanmak istenmiştir. Onun için de Başbakan açıkça; “Bu zihniyete karşı savaş ilan ettiğini” söylemekten çekinmemiştir.

Az çok basın özgürlüğünden söz edilen bir ülkede böyle bir tutum herhalde bütün basını ayağa kaldırırdı!

Ekşi’yi istifaya götüren gelişmeler karşısında basındaki inanılmaz sessizlik, hükümeti bugüne kadar bu alanda yaptığı baskının etkili olduğunu göstermektedir. Görünen odur ki; AKP Hükümeti, basında en küçük muhalefete bile

(2)

(majestelerinin muhalefeti türünden bile olsa) tahammül etmeyeceğini göstererek; “Taraf olmayanı bitaraf etmekte” ısrar edeceğini göstermiştir.

Yakın bir gelecekte, Evrensel, Günlük, Birgün dışında, Hükümetin uygulamalarına muhalefet eden gazete kalmazsa şaşmayacağız.

İHSAN ÇARALAN 12/11/2010 Evrensel

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretim Üyeleri Derneği Baş­ kanı Yakup Kepenek, İHD Ge­ nel Sekreteri Akın Birdal, Ata­ türkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Arif Çavdar, Türk Kalp Vakfı

Aflil'in tereddütünü gören Kaplumba¤a, “bir de flöy- le düflün, sen ne zaman benim daha önce oldu¤um noktaya ulafl›rsan ulafl, geçen zaman s›f›r olmaz de- ¤il

Bu çalışmada bir aile planlaması polikliniğine RİA çıkarmak için başvuran kadınlarda RİA kullanımı sırasında oluşan şikayetleri, terk etme nedenlerini,

Bu çalışmada benzer işlemler titanyum katkılı atom topakları için yapılmıştır Au2Ti, Au3Ti, Au4Ti, Au5Ti ve Au6Ti şeklinde tanımlanmış olan titanyum katkılı

Akademi tarihçisi d’Ollvet'nln de­ diğine göre La Fonten’ln şiir zevki­ ni uyandıran Malherbe’ln bir şiiri olmuştur. Papas mektebinden çık­ tıktan sonra

Bununla birlikte kontrol grubuna göre RFRP-3 + RF9 grubunda istatistiksel olarak anlamlı azalış yalnızca Nestin mRNA düzeyinde kaydedilmiştir ve 3,51 kat azalma

Ayrıca, turizm bölgelerinde, özellikle küçük işletm elerde, işçinin, tem izlikten sosyal güvenceye kadar bir çok sorunu çözüm beklem ektedir. Bu ve