• Sonuç bulunamadı

Türkiye'yi yönetenler dünyayı ele geçirmiş/geçirmekte olan egemen güçlerin denetiminde dışa bağımlı ekonomik ve sosyal politikaları uygulamaktadırlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye'yi yönetenler dünyayı ele geçirmiş/geçirmekte olan egemen güçlerin denetiminde dışa bağımlı ekonomik ve sosyal politikaları uygulamaktadırlar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

25. Olağan Genel Kurul Sonuç Bildirgesi

Genel Kurulumuz önemli dönüşümlerin olduğu dönemde gerçekleşmektedir.

Dünyada yasanan dönüşümler, Türkiye'ye çok hızlı yansımaktadır. Türkiye'yi yönetenler dünyayı ele geçirmiş/geçirmekte olan egemen güçlerin denetiminde dışa bağımlı ekonomik ve sosyal politikaları uygulamaktadırlar.

Sektörümüz, demir çelik üretiminden, bakır, krom,nikel, alüminyum, çinko, kurşun, bora kadar ya dışa bağımlı sermayenin denetimine açılmış, özel sektöre peşkeş çekilmiş, üretimi yok edilmiş olmakla birlikte, doğal kaynaklarımız, tarımsal alanlarımız, kentsel araziler, bilim ve teknoloji, enerji kaynaklarımız, enerji üretim tesisleri, endüstriyel gelişim ve kalkınma yerine, tercih sömürü ve dışa bağımlılık doğrultusunda yönlenmektedir.

Eğitim, sağlık gibi temel gereksinimler, ticarileştirilmiş/ticarileştirilmekte, genel sağlık sigortası (GSS) adı altında, herkese ödediği kadar hizmet mantığıyla, sağlık alanında gerçekten soygun sistemi (GSS) getirilmeye çalışılmaktadır.

Toplumun barınma hakkı olan, konut alanı bankalar aracılığıyla, çeyrek asra varan borçlandırma modelleriyle, insanların geleceği sermayenin denetime terk edilmektedir.

Sorunlar Türkiye halkını zor koşullara mahkum etmiş, daha da zor koşullara mahkumiyete zorlamaktadır.

İktidar kadrolaşmasını gerici, kafatascı milliyetçi anlayışlarla doldurmuş ve doldurmaya çalışmaktadır. Bu uygulamalara karşı çıkan çalışanlar, etkinsizleştirilmekte yada sürgün edilmektedir.

Toplumsal suskunluk yaratılmaya çalışılmaktadır.

Bu yapılanma karşısında, direniş noktaları olan demokratik kitle örgütleri, meslek odaları bastırılmaya çalışılmaktadır.

AB uyum süreci doğrultusunda dönüştürülmeye çalışılan toplumsal yapı, üniversitelerimizi ve meslek örgütlerimizi doğrudan ilgilendirmekte ve önemli sorunlar yaratacağı bilinmektedir.

Genel Kurulumuzun bu koşullarda üstlendiği görev meslek mensubu ve halkımızın bir parçası olarak, bu koşullara karşı, toplumsal bilinci öne çıkarıp, toplumsal heyecana ivme kazandırıp, suskunluğu bozacak girişimler yapmak, en temel görevimiz olacaktır.

Yeni yönetimimiz, önümüzdeki dönem çalışmalarını bu doğrultuda yönlendirmelidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Nüfus politika ve programlarının kalkınma stratejileri ile bütünleşmesi ancak nüfusun planlama süreci içinde herhangi diğer bir ekonomik sektör gibi, ayrı bir sektör

Örneğin ülkemizde Dokuzuncu Beş yıllık Kalkınma Planı’nda Gelir Dağılımının İyileştirilmesi, Sosyal içerme ve Yoksullukla mücadele başlığı altında yoksulluk

• Danimarka temel siyaset belgeleri içinde yer alan Toplumsal Cinsiyet Anaakımlaştırma Eylem Planı (2007-2011) ve Ulusal Toplumsal Cinsiyet Stratejisi (2013’den bu yana

sirngelerstirdifi yeni bilgi a[larrnrnkiyle gok gabuk bir bigimde birleqti.a Uluslararasr iletiqim aIlarr ve sistemlerinin mevzuat (kurala baflama) (ya da

Batıda gelişen ekonomik ve sosyal değişim, ortaya çıkan toplumsal mücadeleler, liberalizm, sosyalizm gibi düşünce akımları, değişen birey, toplum, devlet

“Taraflar, gerektiğinde, öğrencilerin gelişen kapasitesine uygun olarak, kadın erkek eşitliği, kalıplaşmamış toplumsal cinsiyet rolleri, karşılıklı saygı,

İnsanların toplumsal, sivil iletişim ağlarına üyeliği, ortak değerler, toplumsal olana/alana katılım, değer paylaşımı ve karşılıklılık/mütekabiliyet ilkesiyle sosyal

Tablo 2’de Araştırmaya katılan erkeklerin bazı özellik- lerine göre modern ve geleneksel aile planlaması yöntemleri- ni bilme durumlarına bakıldığında; modern ve