• Sonuç bulunamadı

BALIKESİRLİ BİR İSLAM ÂLİMİ İMAM BİRGİVÎ I. CİLT BALIKESİRLİ BİR İSLAM ÂLİMİ İMAM BİRGİVÎ I. CİLT EDİTÖRLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BALIKESİRLİ BİR İSLAM ÂLİMİ İMAM BİRGİVÎ I. CİLT BALIKESİRLİ BİR İSLAM ÂLİMİ İMAM BİRGİVÎ I. CİLT EDİTÖRLER"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BALIKESİRLİ BİR İSLAM ÂLİMİ

İMAM BİRGİVÎ

I. CİLT

EDİTÖRLER

Prof. Dr. Mehmet BAYYİĞİT Doç. Dr. Mehmet ÖZKAN Dr Öğr. Üyesi Ahmet Ali ÇANAKCI Dr. Öğr. Üyesi Asem Hamdy ABDELGHANY

BALIKESİR – 2019

(2)

Birgivi’de İnsanın Yetkinleşmesi Veya Yaşam Boyu Eğitim Osman MUTLUEL

Özet

Yetkinlik kavramını nitelik bakımından insanın kendini üstün bir şeye dönüştürmesi, saflaşması ve rastlantısal yaşam tarzını ortadan kaldırma olarak tanımlamak mümkündür. İnsanın yetkinleşmesi, yaşamı içinde kesintisiz olarak devam eden bir süreçtir. Bu süreçte uyulması gereken kurallar ve yerine getirilmesi gereken görevler vardır. Ayrıca rol model insanlara da ihtiyaç vardır. Birgivî bu ihtiyacı hissetmiş ve bu amaçla

“Makamat” adlı eserini, eğitimi olmayan, okuma imkânı olmamış insanlar için yazmıştır. Bunu yaparken “Dört Kapı Kırk Makam” adı ile ve daha önce Gazali ve Hacı Bektaş-ı Veli tarafından da ele alınmış bir metotla çözümlemeye çalışmıştır. Birgivi, dört ana başlık altında şeriat, tarikat, marifet ve hakikat şeklinde ele almış ve bu kapıların her birinin altında onar başlık halinde inanç, ibadet, ahlak ve sosyal ilişkilerin nasıl düzenleneceği ile ilgili bilgilere yer vererek amacına ulaşmaya çalışır.

İşte insanın kendini bir ömür boyu sürekli kontrol etmesi ve yenilemesi, yeni şeyler öğrenme çabası içinde olması, günümüzde, yaşam boyu eğitim olarak adlandırılmakta ve bu eğitimin kişisel gelişim açısından tüm dünyada teşvik edilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Birgivî, Yetkinlik, İnsan Eğitimi, Yaşam Boyu Eğitim, Hacı Bektaş Veli

Bu bildiri “İslam Düşüncesinde Yetkinlik Kavramı ve İnsanın Yetkinleşmesi” adlı kitaptan faydalanılarak hazırlanmıştır.

(3)

Empoverment Of Human Beıng Or Lıfe-Long Education In Birgivi

Abstract

The concept of competence is to qualitatively transform human beings into something superior, to make themselvıs püre, and to abolishing concidental lifestyle. Empoverment of human being is a continuous process in its life. In this process, there are the rules must be followed, and the tasks must be done, Furthermore There needs to a role model as well. Birgivi has felt the need of writing a book and Makamat, the book was written for the people who is not able to educate and uneducated ones. While writting the book, he used the method of “four doors-forty stations”. This method has been previovsly discussed by Gazali and Haji Bektas Veli. Birgivi has divided the method in to for main topics: Sharia, cult, ingenuity and truth. Each main topic has separeted in ten subheadings by the this way, Birgivi tries to reach the purpose of educating people by giving information such how to organize belief, worship, morality and social relations. Nowadays, People’s self- control, self-renawal and effort to learn new things are called life-long education and this type of education is promoted througout the World in terms of personal development

Keywords: Birgivi, Empoverment, Human education, Life-long education, Haji Bektas Veli.

(4)

Giriş

1521 yılında Balıkesir’de doğan İmam Birgivî, ilköğrenimini, müderris olan babasından aldı. Babasından aldığı bilgi yetersiz kalması üzerine İstanbul’a giderek Samaniye medresesi müderrislerinden Ahizade Mehmet Efendi ve Kazasker Abdurrahman Efendi’den ders aldı.

Daha sonra aynı medresede müderris olarak görev aldı. Bu yıllarda Bayramiyye tarikatından Abdurrahman Karamani’ye intisap etti ve tasavvuf alanında kendini yetiştirdi. Sonra Miras kadısı olarak Edirne’de görev aldı. Bu görevden kendi isteği ile ayrıldı ve bir müddet uzlet hayatı yaşadı. İkinci Selim zamanında, Birgi’de açılan medresede ömrünün sonuna kadar müderris olarak görev aldı.

İmam Birgivi günümüze kadar ulaşmış birçok kitap yazdı. Bunlardan bazıları: İlmihal olarak kaleme aldığı ve günümüz Türkçe’sinde de ya- yımlanan Vasiyetnâme, et-Tarîkatü’l Muhammediyye, Kırk Hadis Şerhi, Makamat, Cilâ’ü’l-kulûb, Risâle fi usûli’l-hadîs, Bakara Suresi Tefsiri, Arapça üzerine yazılmış Sarf, Nahiv şerhleri’ni saymak mümkündür.1

Birgivî’de İnsan Eğitim

Birgivî açısından insanın eğitimi aslında tasavvufi bir eğitim anlayışı ile örtüşmektedir. Bu durum kendi hayatı açısından bakıldığında da görülecektir. Çünkü kendisi de bir dönem tedris hayatını terk ederek Bayramiyye tarikatına katılmış, onlara ait giysileri giymiş ve aynı zamanda onların yaşam şeklini bir dönem sürdürmüştür. Onun bu dönemde hayatında yaptığı değişikliklerin izlerini tarikatta on makam adlı bölümde görmek mümkündür. Ancak daha sonra, nedeni çok açık bilinmemekle birlikte, bu tarikattan ayrılmış ve tedris hayatına tekrar geri dönmüştür.

Osmanlı Eğitim sistemi içinde medreseler son derece önemli bir işlevi yerine getiren kurumlar olarak görülür. Ancak medreseye gitmeyen ve günlük hayatın meşgalesi içinde kalan insanların hem dini ve hem de ahlaki eğitimlerinin giderilmesi açısından Birgivî’nin kaleme aldığı Makamat adlı küçük risale önemlidir.

1 Birgivî’nin hayatı hakkında daha geniş bilgi için Bkz. Ahmet Turan Arslan, İmam Birgivî’nin Hayatı, Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, (İstanbul: Seha Neşriyat, 1992); Huriye Martı, Osmanlı’da Bir Daru’l-Hadis Şeyhi Birgivî Mehmet Efendi,

(5)

Ancak Makamat adlı risalenin Birgivi’nin kaleme alıp almadığı ve Hacı Bektaşi Velî (1209-1270)’nin Makalat adlı eserindeki “İnsan kaç makamda Tanrı’ya erer onu bildirir” adlı bölüm içinde ele aldığı dört kapı ve kırk makam ile benzerlikleri tartışması, bu yazının içeriği dışında tutulmuştur.

İmam Birgivî, Allah’a giden yolların mahlûkatın nefesleri adedince olduğunu belirterek, tahkik ehlinin bu yollardan bir yol tercih ettiklerini belirtir ve bu yolun dört mertebesi bulunduğunu ifade eder. Bunları, şeriat, tarikat, marifet ve hakikat olarak sıralar.

İmam Birgivî, şeriat olarak, İslam dininin hem inanç ve hem ibadet yönünü beraber ele aldığı genel bir din kavramı olarak ele alır. Çünkü Birgivî, “bu dört mertebenin tümü şeriat olmadan tamam olmaz. Kimin şeriatı mükemmel değilse; onda tarikat, marifet ve hakikat meydana gelmez. Kim mertebeleri tamamladıktan sonra, şeriatı terk eder veya bozarsa; tarikat, marifet ve hakikat’ı bozmuş ve terk etmiş demektir” ifadesi ile anlatmak istediği aslında, dini inanç ve ibadetleri tam olmayan kimselerin, diğer makamlara ulaşması mümkün olmadığı gerçeğidir. Böylece davranış eğitiminin kişinin İslam dini çerçevesinde kaldığı sürece devam edeceğini, İslam dini çerçevesinden çıktığı andan itibaren, anlatılan bu davranış eğitiminin de yok olacağını ifade etmektedir.

Birgivî, bu eğitimin dört başlık altında kırk makamdan oluştuğunu ifade eder ve bu makamları, Şeriatta On Makam, Tarikatta on makam, Marifette on makam, Hakikatte on makam olarak sıralar. Böylece Birgivî bu eserinde önce dört ana kapı belirler. Bu dört ana kapının ayrıca onar adet makamları vardır. Ona göre bu eğitimi almak isteyen her Müslüman hem dört kapı ve hem de her kapının makamlarını sırası ile hayatında uygulamak ve sonuca ulaşmak zorundadır. Bu kapı ve makamları şöyle incelemek mümkündür:

A. Şeriatta On Makam 1. İman

Birgivi, aklın iman açısından gerekli olduğunu belirtir. Birgivi’nin konuya akılla başlamasının ana sebebi, İslam dininin akla verdiği önemden kaynaklanmaktadır. Çünkü akıl olmadan insanın sorumluluğu oluşmaz. Bu açıdan dini sorumluluklarda akıl temeldir.

Birgivi, imanı dil ile ikrar ve kalp ile tasdik etmek olarak tanımlar ve bunu çeşitli benzetmelerle açıklar. Örneğin, “iman bir hazinedir, iblis hırsız, akıl ise bekçidir. Bekçi giderse, hırsız da hazinede olanı çalar.”

Başka bir benzetmede “İman koyundur, akıl çoban, iblis ise kurttur.

(6)

Şayet çoban giderse, kurt koyunu yer.”, “İman süttür, akıl bekçi, iblis ise köpektir. Hepsi de aynı yerdedirler. Şayet bekçi giderse, köpek de sütü içer.”2Şeklindedir.

2. İslam

İkinci makam olarak İslam’ı zikreden Birgivi, İslam’ı Allah’tan başka ilah olmadığına, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Allah’ın resulü olduğuna şehadet etmek, beş vakit namazı gerekli şartları ile beraber zamanında yerine getirmek, ramazan orucunu tutmak, gücü yettiği takdirde hacca gitmek olarak tanımlar. Yine bu sorumluluğun akıl sahipleri için gerekli olduğunu belirtir.3

3. İlim

İlim istemenin ve elde etmenin her Müslüman için şart olduğunu ifade eden Birgivi, ilimsiz amelin sapıklık olabileceğini ve amelsiz bilginin de günah olduğunu ifade eder.4

4. İhsan

Birgivi ihsanı, Allah’a ihlâs, huşu, hudu ve edebe riayet ederek ibadet etmek olarak tanımlar.5

5. Evlenmek

Evlenmenin Kur’an’a göre farz olduğunu ifade eden Birgivi,

“Kadınlardan hoşunuza gideni nikâhlayınız”6 ayetini delil gösterir.

Çünkü evlenmek, kişinin kendini gayrı meşru yaşamı engelleyeceği için, çıkacağı yolculukta ilerlemesi daha çabuk olacaktır.

6. Helal Yemek

Helal yemek, İslam dininin en önemli kurallarından biridir. Bundan dolayı Birgivi, kişinin manevi yolculuğunda başarılı olabilmesi helal yemek ve helal giyinmekle olacağını ifade eder.7

7. Kulun ehl-i sünnet ve’l-cemaatten olması

2 İmam Birgivî, Makamat, (İstanbul: Kalem Yayınları, 2004), 35-36.

3 Birgivî, Makamat, 45.

4 Birgivî, Makamat, 47.

5 Birgivî, Makamat, 50.

6 Nisa 4/3

(7)

Yedinci makam olarak Birgivi, manevi yolculukta başarılı olabilmek için ehl-i bidat çerçevesi dışında olmak gerektiğini ifade eder. Bu şartı koymasının sebebi imani bir konu olmasından kaynaklanmaktadır.

Özellikle inanç konularında Kur’an ve sünnet temelli olmayan inanç nok- tasından hareket ederek, gerekli olan manevi yolculuğun başlaması mümkün değildir.

8. Şefkat ve merhamet

Şefkat ve merhamet manevi yolculuğun ahlak yönünü temsil eder.

İman, ibadet mükemmel olduktan sonra, manevi yolcunun merhamet ve şefkat sahibi olması gerekir.

9. Helal kazanmak ve faizi haram kabul etmek

Birgivi, altıncı makamda ifade ettiği helal yemek ve helal giyinmek başlığı altında incelediği makamla benzerlik arz etmektedir. Helal kazanmaktan amaç hak edilmeyen bir kazançtan kaçınılması gerektiğini ifade etmektedir.

10. Emri bi’l-maruf ve nehyi ani’l münker

İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, bu bölümün son makamı olarak ortaya konulmuştur. Çünkü salik, önce iman ederek İslam’ın emir ve yasaklarına uygun bir hayat yaşamak amacıyla, kazancını helal yollardan elde etmeye çalışmalıdır. Aynı zamanda çevresine karşı şefkat ve merhamet sahibi, çevredeki diğer insanlara örnek olarak yaşamayı amaçlamalı ve böylece aynı zamanda hal ile tebliğ görevini yerine getirmelidir.

B. Tarikattaki On Makam

Birgivi, önceki bölümde salikin kişisel dini gerekliliklerini yerine getirmesinin önemi üzerinde durmuş ve manevi yolculuğa çıkışın ilk adımını tanıtmıştı. Bu bölümdeki makamlarda ise manevi yolculuğun ön hazırlıkları için hangi davranışların yapılması gerektiği üzerinde durmak- tadır. Bu makam on bölümden oluşmaktadır.

1. Fakirlerin girdiği yola girmek, şeyhlerden el almak, günahlardan tövbe etmek.

(8)

Yeni bir hayata başlamanın ilk adımı salikin kendini her türlü manevi pislikten temizlemesi gerektiğini belirten Birgivi, bu temizliğin ilk basamağının tövbe etmek olduğunu dile getirmektedir.8

2. Kulun İlmi Talep Edici Olması

Birgivi, ilim sahibi olarak, Kur’an’da anlatılan “zikir ehli”ni kabul eder. İlim talep eden kişilerin de üç çeşidinin bulunduğunu ifade eder.

Bunlardan ilkini “müridi mutlak” olarak yani şeyhine “neden?” diye sormayan ve onun aleyhine delil getirmeyen mürittir. Bu çeşit müritte tam teslimiyet vardır. İkincisi “mürid-i mecaz” olarak adlandırılır. Bu mürit, gerçekte nefisinin emrinde olmaya devam ederken şeyhinin emrinde ve ona itaat eder gibi gözükmektedir. Üçüncü sınıf mürit olarak

“mürid-i mürai”dir. Bu mürit çeşidi de, kendine şeyhinin manevi bir hali göründüğünde hemen nefsine uyarak şeyhine muhalefet eder ve şeyhini terk eder.910

3. Başı Traş Etmek, Giyimini Ehl-i Tarikatın Giyimine Çevirmek, Kendini de Ehl-i Tarikata Benzetmek.10

Başı tıraş etmek her ne kadar Hac ibadetinde ihramdan çıkma işareti olarak ifade edilse de, halk içinde özellikle bazı tarikatlarda saçları kesmek âdeti vardır. Eğer salik manevi yolculuğa çıkacak olan kişi maddi özelliklere karşı ilgisinin azalması için saçlarını kesmesi istenir. Giyimini de maddi farklılıkların ortadan kaldırılması için kıyafette de değişiklik olması gerekir. Müritler arasındaki farklılıkların ortadan kalkması gerekir.

4. Kulun, Korku ile Ümit Arasında Olması

Salik, ne geçmişinde yaptığı hatalardan dolayı Allah’tan ümidini kesmesi ve ne de geçmişinde yapmış olduğu iyi davranışlar nedeniyle geleceğinden emin olması gibi bir hata içinde olmamalıdır. Salik yaşamı boyunca devamlı korku ve ümit arasında olmalıdır. Çünkü geçen zamanın geri gelmesi ve yapılan hataların düzeltilmesi söz konusu olmadığı gibi, yapılan tövbelerin kabul edildiğine dair bir işaret de yoktur. Gelecek olan zamanın da gelmesi şüpheli veya salikin nasıl bir hayat yaşayacağı belli değildir. Bu yüzden salik yaşamı süresince korku

8 Birgivî, Makamat, 76.

9 Birgivî, Makamat, 93.

(9)

ile ümit arasında olmalıdır ki, kendini sürekli olarak hesaba çekebilsin ve hayatını kontrol altında tutabilsin.

5. Hizmet Etmek

Salik, tövbe yaptıktan sonra, kalbinin ısındığı, kendisinden feyz aldığı bir şeyhten ders aldıktan sonra, tabi olduğu şeyhin emirleri doğrultusunda dış görünüşünü de düzeltmesinden sonra geçmişi ile hesaplaşması ve geleceği için ümit ile dolu olarak bir hayat yaşamaya başlaması ile beraber, yaşam tarzını da değiştirmesi gerekmektedir. Bunun için de hizmet etmenin bir başlangıç olarak ele alınması gerekir.

6. Nefsini Mağlup Etmek

Salik’in, hizmet etmeye başlaması ile beraber aynı zamanda iç yolculuğuna başlaması söz konusudur.

7. Allah’a Dönmek, O’ndan Başkasını terk etmek.11

Salik nefsine karşı muhalefet ederken aynı zamanda Allah’a dönmüş ve Allah’tan gayrısını terk etmiş olmaktadır.

8. Hırka, Kesici Alet, Seccade, İcazet, İbret Almak, Hidayet Bulmak

Birgivi, bu tasavvufi hallerin her salike bir miktar verildiğini ifade eder.12

9. Cemaat sahibi, Nasihat sahibi ve Allah’ın kullarına karşı muhabbet sahibi olmak.

Birgivi, cemaat sahibi olmakla, namaz için camiye devam etmek, nasihat sahibi olmakla salikin kendisine verilecek olan iyi ve güzel nasihatleri itiraz etmeden alıp hayatında uygulaması, Allah’ın kullarına karşı muhabbet sahibi olmak ile de Allah’ın yarattığı her insanı ayırım yapmadan kabul etmek ve o insanları sevmek olarak ifade etmiştir.14 Salikte bu sevgi oluşmadığı zaman hizmet etmesi söz konusu olmayacaktır. Çünkü benliğindeki o insanlara karşı ayırım sürekli olarak iç dünyasında ona engel olacaktır.

10. Aşk, Şevk, Fakr ve Kanaat

11 Birgivî, Makamat, 100.

(10)

Birgivi, onuncu makam olarak ifade ettiği aşk, şevk, fakr ve kanaat makamlarının, Allah için olması gerektiğini ifade eder. Tarikatta olmanın anlamı da bu olmalıdır.13

C. Marifette On Makam

Marifette on makam olarak adlandırılan ve salikte davranış türü olarak kendi nefsinde uygulaması gereken ahlaki davranışlar olarak ortaya çıkan güzelliklerdir. Birgivi marifette on makamın sonunda, salikte oluşan hallerin tamamında Allah’ı tanımayı amaçlamıştır.

1. Edep

Birgivi “hidayete kavuşan, ancak hürmet ve edep ile kavuşmuştur.

Mahrum olan da hürmet ve edebi terk etmekle mahrum olmuştur”

diyerek salikin marifet maka mında ilk olarak öğrenmesi gereken davranış çeşidinin edeple hareket etmek olduğunu vurgulamaktadır.14

2. Korku

Korkunun Allah’tan korkmak olduğunu belirten Birgivi “hakkıyla korkmanın ancak Allah’ı bilmek ve tanımakla mümkün olacağını belirtir.15 Çünkü salik, Allah’ı daha iyi tanıdıkça O’ndan hakkıyla korkmasını da öğrenir. Burada ifade edilen korku, birinden korkmak gibi veya kendine zarar verecek bir şeyden korkmak gibi değildir. Buradaki korkudan anlaşılması gereken, Allah’ı hakkiyle tanımak amacı güden bir korkudur. Bu bir düşmanın düşmanlık yapması nedeniyle duyulan bir korku olmayıp, daha çok bir dostu kırma endişesinden kaynaklanan bir korku gibidir. Salik, Allah’ın sevgisinden mahrum olma korkusu ile yaşamalıdır.

3. Riyazet

Riyazet, yeme ve içmeyi terk ederek açlığa ve kanaate alışmak16 anlamındadır. Birgivi’ye göre riyazet, salikin hayatta kalacak kadar yeme ve içme ile meşgul olması, özellikle davranışların ruhunda kalıcı davranış haline gelebilmesi açısından son derece önemlidir.

13 Birgivî, Makamat, 108.

14 Birgivî, Makamat, 111.

15 Birgivî, Makamat, 111.

(11)

4. Tasdik etmek, (kalben kabul etmek) ve İkrar etmek (kabul ettiğine dille de söylemek)17

Salikin kendisine verilen ilmi hakikatleri kalben kabul etmesinin yanında bu ilmi hakikatleri dili ile de ikrar etmesi gereklidir. Bir başka açıdan değerlendirildiğinde, salike kazandırılması gereken davranış güzelliklerini dili ile kabul ettiğini söylemesi yanında, nefsinde de uygulaması ve davranış haline getirmesi gerekmektedir.

5. Hayâ18

Salikin marifetteki makamlara ulaşabilmesi, sahip olduğu haya duygusu ile yakından ilgilidir. Salik davranışlarında hayâlı olması onun güzelliğinin artmasına neden olur. Hayalı olmaya dikkat etmeyen salik, hedefe ulaşamaz.

6. Cömertlik19

Salik, kendinin ve sorumlu olduğu insanların geçimini temin etme yanında, etrafından başlayarak, ihtiyaç sahibi insanların ihtiyaçlarını da giderme amacında olması gerekir. Salikin en çok dikkat etmesi gereken şey, başkasına muhtaç olmadan yaşamaya çalışmasıdır.

7. İlim20

Salik ilim sahibi olmalıdır. Sahip olduğu ilim ile hem kendisi ve hem de sorumlu olduğu kişilere faydalı olmayı amaçlamalıdır. Salik ilmi yetersizliğini mutlaka gidermelidir. Zaten ilmi yetersizliği olan salik için, bu yolculuğunu bitirmesi söz konusu olmayacaktır. Yine ilmi olmayan salik Allah’ı bilme konusunda yetersiz kalacaktır.

8. Meskenet

Salikin tevazu içinde olması gerekir.21 Tevazuyu davranışlarına yansıtamayan salik, yolculuğunu tamamlayamaz. Ancak tevazuda ölçülü olmak gerekir. Fazla riya derecesine kayması ile karşı karşıya geleceği için gerekli olan yerde tevazu içinde olmak gerekir.

17 Birgivî, Makamat, 117.

18 Birgivî, Makamat, 120.

19 Birgivî, Makamat, 123.

20 Birgivî, Makamat, 123.

(12)

9. Kalbi ve Kalbin Rızasını Gözetmek22

Tasavvuf’ta kalp oldukça önemli bir organdır. Davranış eğitimin temeli olan, güzel davranışları önce kalpte yerleştirmek ve sonra diğer organlara yansıtmak gereklidir. Çünkü insanın niyetinin oluştuğu yer kalptir. Kalbin günahlardan korunması gerektiği gibi, ayrıca günahlardan dolayı kirlenmiş olan kalbi de, tövbe ile temizlemek gerekir.

10. Nefsini Tanımak23

Salikin manevi yolculuğunda anlatılan bütün makamların öncelikle salikin nefsini terbiye etmesi üzerine kurulu bir yolculuk olmalıdır.

D. Hakikattaki On Makam

Bu bölümdeki makamlar salikin nefsinde oluşan hallerden bahsetmektedir. Bunlar genellikle manevi yolculuğa çıkan salikin, yaptığı çalışmalar neticesinde elde etmesi beklenen haller olarak görülür. Çünkü salik, her şeyin hakikatine vakıf olabilecek hale gelmiş olmalıdır.

1. Kulun, Mahlûkat arasında toprak misali olması

Toprak, tasavvufta tevazuyu temsil ettiği gibi, diğer canlılara karşı merhameti de sembolize etmektedir. Bundan dolayı salikin diğer mahlûkata karşı toprak gibi hataları örten ve yok eden bir davranış içinde olması gerekir. Birgivi, bu makamın gereğini, “hiç kimsenin kendisine yapılan ezadan rahatsız olmadan, kendisine isabet eden şeyin Allah’tan olduğunu bilmesidir. Allah’tan kendisine isabet eden musibet çeşitlerine razı olması, iradesini Allah’a yönlendirmesi, irade, dileme ve takdirin Allah’a mahsus olduğunu bilmesidir. Zira Allah dilediğini yapar ve istediği şeyi de hüküm vererek takdir eder.24

2. Tüm Mahlûkata bir tek nazar ile bakmak

Birgivi’ye göre, salikin tüm mahlûkata karşı eşit ve tek bir nazar ile bakması gerekir. Konuyu “böylece, bunun ameli hayırlıdır, bunun ameli şerdir demez, bilakis hayra ve şerre kendi nefsinde bakar. Zira hiç kimseye bir başkası için azap olunmaz, sevap da verilmez” diyerek anlatır.25

22 Birgivî, Makamat, 133.

23 Birgivî, Makamat, 136.

24 Birgivî, Makamat, 137.

(13)

3. Allah’ın kendisini rızıklandırdığı yiyecek ve elbiseleri insanlardan esirgeyerek yanında alıkoymaması, bilakis Allah’ın yolunda, O’nun rızasını talep ederek bolca harcaması26

Salik, cömert olmalıdır. Çünkü salikin cömertlik yolu ile diğer canlıları da düşünmesi gerekmektedir. Allah’ın rızasını gözeterek cömertlikte bulunması ve diğer canlıları da düşünmesi gerekmektedir.

Allah’ın rızasını gözeterek cömertlikte bulunması ve diğer canlılara karşı merhamet etmesi ve onların ihtiyaçlarını gidermesi salikin olgunluğunu gösterir.

4. Kulun, ölümünden evvel nefsinden fani olması27

Salik’in çıktığı bu manevi yolculuğunda nefsini terbiye ederek, nefsini yok etmesi gerekmektedir. Salik yolun sonunda nefsinin emrinden çıkıp, nefsini kendi emri altına alabilecek durumda olmalıdır.

5. Mahlûkattan hiçbir kimseye zarar vermemek28

Birgivi, salikin bu yolun sonunda sadece diğer mahlûkata karşı merhametli olması yetmez, salik aynı zamanda onlardan gelecek zararlara karşı sabretmeli ve zarar veren mahlûka karşı eza ve cefa etmemelidir.29

6. Kulun; sohbette (dostlukta) hakikat kelimelerini söylemesi ve tam bir irade ile mürşid-i kâmil’e tabi olmasıdır.30

Manevi yolculuğa çıkacak olan salikin kendi kendine bu sayılan makamları kendi nefsinde uygulaması mümkün değildir. Bu işi bilen ehliyetli kimselerin rehberliğinde bu manevi yolculuğu tamamlaması gerekmektedir. Salik, rehberliğine gireceği kişiyi seçme hakkına sahiptir.

Ancak, seçtikten sonra, manevi yolculuğunu onun rehberliğinde tamamlaması gerektiğne inanmalıdır.

7. Ebrar’ın meslekine seyr-i suluk etmek (yani iyilerin gittiği yoldan gitmeye çalışmak, onların yoluna girmek)31

26 Birgiîi, Makamat, 138.

27 Birgivî, Makamat, 141.

28 Birgivî, Makamat, 142.

29 Birgivî, Makamat, 142.

30 Birgivî, Makamat, 144.

(14)

Salik, rehberliğine girdiği kişinin yolun sonuna kadar kendisine rehberlik edeceği inancı ile hareket etmelidir.

8. Kulun, kendisinden görünen kerametleri gizlemek32

Manevi yolculuk sırasında salikte görünecek bazı kerametleri saklaması gerekmektedir. Kerametini açığa çıkarması halinde, diğer insanların teveccühüne mazhar olacağı için, salikin seyr u sülukunu tamamlaması mümkün olmayacaktır. Zira insanların teveccühü salikin yolun keser ve manevi yolculuğun sona ermesine neden olur.

9. Sabır, vuslat, tevhit ve münacat33

Salik, yolun sonunda ibadetlerden dolayı oluşabilecek sıkıntı yanında diğer insanlardan gelebilecek olan bazı sıkıntılara da katlanmasını bilmelidir.

Salik, yolun sonunda maşuka ulaşmanın neticesinde, tevhit inancının hakikatini daha farklı olarak anlar. Çünkü tevhit inancının hakikatine ulaşan salikin, Allah’a münacatı daha farklı olacaktır.

10. Batını gözle müşahede etmek ve ilm-i ledünni’yi öğrenmek34 Salik yolun sonuna geldiğinde olayların zahiri yönü yanında onların bir de batini yönlerinin yani görünmeyen yönlerinin de bulunduğunun farkında olmalıdır. Bu sayede ledün ilmine vakıf olmasını da öğrenmiş olur.

Bu kırk makamın sonunda, salik nefsine karşı zafer kazanmış ve onu kendi emri altına almış olur. Birgivi, risalenin sonunda şu uyarıyı yapar

“Şayet bu kırk makamdan biri noksan olursa, bu yolda gidiş tamam olmaz ve Hakk’a kavuşulamaz. Zira şartları noksan kalmıştır. Mesela, kim, Allah’ın vahdaniyetini diliyle ikrar eder de kalbiyle tasdik etmezse, imanı tamamlanmaz. Diğer şartlar da bu şekildedir. Zira şartın ortadan kalkması, kendisi için şart koşulan şeyin de ortadan kalkmasını lüzumlu kılar. Allah doğruyu en iyi bilendir.”35

Sonuç

32 Birgivî, Makamat, 147.

33 Birgivî, Makamat, 148.

34 Birgivî, Makamat, 151.

(15)

Birgivî, XVI yüzyılda yaşamış bir Osmanlı fıkıh, hadis ve tasavvuf bilginidir. Kendi çağında yaşamış insanların hem dini ve hem de ahlaki eğitimlerini sağlamak amacı “Makamat” adlı küçük risalesini kaleme almıştır. Risalenin, özellikle Hacı Bektaş-ı Veli’nin “Makâlât” isimli eseri içinde geçen “İnsanın Kaç Makamda Tanrı’ya Ereceğini Bildirir”

başlığı altında ifade ettiği dört makam ve kırk kapı düsturu ile benzerlik arzetmesi, Birgivî’nin risalesi üzerinde, gerçek olup olmadığı konusunda, şüphelerin oluşmasına neden olmuştur. Ancak Birgivî’nin böyle bir eserinin olduğunu da göz ardı etmemek gerekir.

Makamat’da ifade ettiği dört ana başlık ve her başlığın altında on küçükbaşlık ile özellikle tasavvufi bir yaşam tarzı ortaya koymaya çalışmıştır.

Kendinin de risalede ifade ettiği gibi, hem dört ana başlık (makam) ve hem de bu ana başlıkların altında ifade edilen onar küçükbaşlığın (kapı) uygulaması, belirtilen sıra dâhilinde olmalıdır. Sıra bozulursa o zaman etki de söz konusu olmayacaktır. Ancak Birgivî bu başlıkların nasıl uygulanacağı konusunda bilgi vermemektedir.

Diğer taraftan bu kırk başlığı uygulamak isteyen kişinin kendi iradesi doğrultusunda mı yoksa bir bilenin rehberliğinde mi uygulanacağı da açık değildir.

Kurallar dini açıdan akıl ve iman ile başlamakta olup, akıl olmadan imanın oluşmasının söz konusu olmayacağı vurgulanmaktadır. Diğer taraftan insanların toplumsal ilişkileri, diğer canlılarla ilişkileri, kişinin ailesi ile ilişkilerinin nasıl olması gerektiği hususu ortaya konulmaktadır.

Bu risalede ifade edilen eğitim, gönüllülük esası çerçevesinde ele alınmakta ve herhangi bir zaman tahdidi bulunmaksızın bir ömür boyu, tüm ahlaki güzellikleri kişinin kendi hayatında uygulaması esası söz konusudur. Bu açıdan günümüzde ifadesini bulan “yaşam boyu eğitim”in bir benzeri ortaya çıkmaktadır.

KAYNAKÇA

Arslan, Ahmet Turan. İmam Birgivî’nin Hayatı, Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri. İstanbul: Seha Neşriyat, 1992.

Hacı Bektaş-ı Velî. Makâlât. Çev. Ali Yılmaz, Mehmet Akkuş, Ali Öztürk. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2013.

(16)

Hacı Bektaş-ı Velî. Makâlât. Çev. Ahmet Sait Aykut. İstanbul:

Etkileşim Yayınları, 2010.

İmam Birgivî. Makamat. İstanbul: Kalem Yayınları, 2004.

Martı, Huriye. Osmanlı’da Bir Daru’l-Hadis Şeyhi Birgivî Mehmet Efendi. İstanbul: Daru’l-hadis Yayınları, 2008.

Mutluel, Osman. İslam Düşüncesinde Yetkinlik Kavramı ve İnsanın Yetkinleşmesi. İstanbul: Ötüken Yayınları, 2013.

Referanslar

Benzer Belgeler

Müzikal anlamda ise; sesin oluştuğu yer veya tam anlamıyla perde manasını taşımaktadır.” (Mannopov, 2004: 23). Al-Fârâbî ve İbn-i Sina da dâhil olmak üzere, tüm

Marifetin makamları; Birinci makam, ilim, ikinci makam, cömertlik, üçüncü makam, haya, dördüncü makam, sabır, beşinci makam, perhizkârlık, altıncı makam,

Anadolu sahasında “halk hikayesi”, ancak Uygur sahasında “dastan” diye adlandırılan “Gerip-Senem”, “Yusuf-Ahmed” ve “Mesud- Dil’aram” gibi halk destanlarından

yeri olan Kuş Cenneti’nde ülkemizde kuşları markalama işlemini kişisel çabalarıyla ilk kez o gerçekleştir­ miş. Dünya Yaban Yaşamını Koruma Derneği'nin

Buna göre ikinci eksen için yörünge takibi ve takip hatası şekil 4.46 ve 4.47'de, sisteme ait hız, kontrol işareti ve kompanze edilen sürtünme kuvveti grafikleri şekil

Osmanlı döneminin çok yönlü âlimlerinden İmam Birgivî’nin (ö. 981/1573) İslam iktisadına ilişkin görüşleri bir bütün olarak tespit edilmesi, müellifin

Araştırmada, âşıkların, âşıklık geleneğinde ezgileri isimlendirmeye yönelik kullandıkları makam isimlerinin 68 tane olduğu, Geleneksel Türk Halk

Tangonun doğum yeri olarak düşünülen ve bilinen adıyla Arjantin Tangosu’nun yanı sıra, Amerikan Tangosu, Çin Tangosu, Fin Tangosu, Türk Tangosu uluslararası