• Sonuç bulunamadı

Uygur On ki Makam ve Edebiyat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uygur On ki Makam ve Edebiyat"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

sürecinden geçmiştir. Ama Uygur Türkleri makam sayısının azalmasına veya çoğalmasına bakılmaksızın onu formel sayı olan “on iki” ile ifade etmişlerdir. On iki Makam, başta Ali Şir Nevai olmak üzere Lütfi, Fuzuli gibi şairlerin şiirleriyle, “Garip ile Senem”, “Tahir ile Zühre”, “Yusuf-Ahmed” gibi halk destanlarıyla, halk şarkıları ve halk danslarıyla organik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu bakımdan, On İki Makam, klasik edebiyat ve halk edebiyatı ile de yakından ilgilidir. Bu yazıda On İki Makam’ı tanıtmakla birlikte onun edebiyat ile olan ilgisi ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: Uygur, on iki makam, müzik.

UYGUR ON İKİ MAKAMI AND LITERATURE ABSTRACT

One of important contributions of Uighur Turks, which enrich Turkish culture, is Uygur On İki Makamı. The word ‘makam’, which is pronounced as ‘mukam’ in Uighur Turkish, is of Arabic origin and means ‘place’, ‘position’ and ‘degree’. as a musicological term it means also a sistemic music part. Uygur On İki Makam isn’t restricted by ‘twelve (on iki)’. In the past, the number of ‘makam’ some times increased, some times decreased. But Uighur Turks didn’t regard this increasing or decreasing progress and kept the ‘formel’ number of twelve in use. On İki Makam forms an organic integrity with the poetry first of all of Ali Şir Nevai, also Lütfi and Fuzuli, with folk epic like ‘Garip ile Senem’, ‘Tahir ile Zühre’ or ‘Yusuf-Ahmed’ and with folk songs and dances. From this point of view is On İki Makam closely related to classic and folk literature. In this paper we would like to introduce On İki Makam and discuss its relation to literature.

Key words: Uighur, On İki Makam, Music.

Uygur Türklerinin Türk kültürüne armağan ettiği önemli eserlerinden biri de, Uygur On İki Makamı’dır. Kutsal Doğu Türkistan topraklarının ruhu da diyebileceğimiz On İki Makam, Uygur Türklerinin duygularını, yani yaşam sevinçlerini, üzüntülerini, haksızlık ve zulüm karşısındaki gazap ve nefretlerini, geleceğe olan inanç ve umutlarını yansıtmaktadır. Başta Ali Şir Nevai olmak üzere Lütfi, Fuzuli gibi şairlerin şiirleriyle, “Garip ile Senem”, “Yusuf-Ahmed” gibi halk destanlarıyla, halk şarkıları ve halk danslarıyla organik bir bütünlük oluşturan On İki Makam, klasik edebiyat ve halk edebiyatı ile de yakından ilgilidir. Dolayısıyla bu yazıda On İki

(2)

Makam’ı tanıtmakla birlikte onun edebiyat ile olan ilgisini ele alacağız..

1. 0. “Makam”.

Uygur Türkçesi’nde “mukam” olarak telaffuz edilen “makam” sözcüğü Arapça kökenli olup, “yer”, “mevki”, “derece” anlamlarının yanı sıra müzikte sistemleştirilmiş bir bütün müzik eserini ifade eder. Büyük Larousse’te “makam” sözcüğü “Türk müziğinde en az bir dörtlüyle bir beşlinin birleşmesinden doğan bir dizisi ve bu dizideki seslerin kullanım düzenini belirleyen bir “seyr”i olan anlatım sistemlerinden her biri” olarak açıklanmıştır1. “Türkçe Sözlük’te

“makam” sözcüğü müzikle ilgili olarak “Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad”2 şeklinde izah edilmiştir. Uygur Türkleri

arasındaki “makam” ise belirli düzen ve kurallar içerisinde sistemleştirilmiş büyük hacimli musiki eserler için kullanılmaktadır. Makamlar sadece Uygur Türkleri arasında değil, Anadolu Türkleri arasında, Arap ve Farslar arasında da bulunmaktadır. Ancak kendilerine özgü kültürel, bölgesel ve yerel özellikleriyle bunlar birbirlerinden farklılık arz ederler.

1. 1. “On İki”

Uygur makamlarına neden “On İki Makam” dendiği hususunda değişik tartışmalar yaşanmıştır. Mesela, Uygur bilim adamı Abduşükür Muhammed Emin, “On İki Makam” terimindeki “on iki” sayısının astronomideki “on iki burç”a dayandığı fikrini kabul etmezken, folklorist Abdukerim Rahman söz konusu görüşü desteklemektedir. Ona göre, buradaki “on iki”, uzun tarihi süreçte formel nitelik kazanmış sayıdır. Çünkü Uygur On İki Makam’ı sadece “on iki” ile sınırlı değildir. Makamlar geçmişte zaman zaman çoğalma ve azalma sürecinden geçmiştir. Ama Uygur Türkleri makam sayısının azalmasına veya çoğalmasına bakılmaksızın onu formel sayı olan “on iki” ile ifade etmişlerdir. “Kumul On İki Makam’ı”, “İli On İki Makam’ı”, “Dolan On İki Makam’ı” terimlerindeki “on iki” de formel sayıdan başka bir şey değildir. Bunların dışında da dünyada melodiler on iki’ye bölünmektedir. Dolayısıyla Uygur makamlarının on iki’ye bölünmesi de böyle bir kurala dayandırılabilir3. Anlaşıldığı

gibi, Uygur bilim adamları arasında “on iki” sayısıyla ilgili henüz kesin ve net bir anlaşma sağlanmış değildir.

1. 2. “On İki Makam”

1 Büyük Larousse, , Gelişim Yayınları, İstanbul 1986, c. 13, s. 7686. 2 Türkçe Sözlük, TDK., s. 980.

3 Abdukerim Rahman, “On İkki Mukam Tetkikatiğa Dair Bezi Mesililer Toğrisida”,

Medeniyet İzliridin Tuğulğan Heslar, Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi 1993, ss. 51-53.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(3)

Uygur On İki Makamı’nın kendine özgü terminolojisi vardır. Terimlerin büyük bir kısmı Arap ve Farsça kökenli kelimelerden gelmedir. Bazı terimler, sözcüklerin bozulmuş veya değiştirilmiş biçiminden oluşturulmuştur. Mesela, “Rak Makamı” terimindeki “rak” sözcüğü, “kurtuluş” anlamına gelen “reha” sözcüğünün değiştirilmiş şekli olduğu anlaşılmaktadır. “Çebbayat”, “Muşavirek” terimleri de bu türdendir. Bu terimlerin kökeni ayrı bir araştırmanın konusudur. Bunları burada tartışmayacağız. Makam terimleri uzun tarihi süreçte yeni anlamlar kazanarak sabitleşmiş ve kalıplaşmıştır. Uygur On İki Makamı’ın adları şöyledir:

1.2.1. Rak Makamı

Bu makamın asıl adı “rahavi” 4 dir. Rak, bu sözcüğün

değiştirilmiş biçimidir. “Rahavi” teriminin kökü ise “kurtulma” anlamında gelen “rehâ” veya “rehâyî” sözcükleri olmalıdır5. Rak

Makamı, 23 nağmeden oluşmuştur. Bu makamın şafak söküp güneş yükselene kadar olan zaman diliminde icra edildiği bilinmektedir6.

1.2.2. Çebbayat Makamı

Bu makamın eski adı “Hüseyni”dir. “Hüseyni” terimi ise Anadolu sahasında da bilinen bir terimdir. Farsça kökenli “çebbayat/çebbiyat” teriminin hangi terkiplerden oluştuğu Uygur Türkçesiyle ilgili sözlüklerde gösterilmemiştir. Çebbayat Makamı’nın şafak sökerken icra edildiği biliniyor7. Bu makamda 23 nağme ve

251 mısralı güfte bulunmaktadır. Çoñ Neğme(Büyük Nağme) kısmında 12 ezgi ve 137 mısralı güfte; destan kısmında 8 ezgi ve 76 mısralı güfte; meşrep kısmında 3 ezgi ve 38 mısralı güfte yer almıştır8.

1.2.3. Müşavirek Makamı

Bu makamın asıl adı “Rast Makamı”dır. Bu makam Anadolu sahasında da aynı terimle bilinir. “Müşavirek” terimi Uygur Türkçesiyle ilgili sözlüklerde Arapça ve Farsça terkipten oluşan bir

4 Abdurehim Ötkür, “On İkki Mukamğa Dair Bezi Mesililer Hekkıde Mulahiziler” (On

İki Makam’la İlgili Bazı Meseleler Hakkında Yorumlar), Heziniler Bosuğısıda (Hazineler Eşiğinde), Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi 1996, s. 276; Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, Uygur Helk Eğiz Edibiyatınıng Asasliri (Uygur Halk Sözlü Edebiyatının Temelleri), Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi 1982, s. 252.

5 Ali Nazîmâ, Faik Reşad, Mükemmel Osmanlı Lügati, Türk Dil Kurumu, Ankara 2002,

s. 431.

6 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 252. 7 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 253.

8Uygur Tilining İzahlık Luğiti (Uygur Dilinin Açıklamalı Sözlüğü), Şincang Helk

Neşriyatı, Urumçi 1999, s. 425.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(4)

terim olarak gösterilmektedir9. Bu makamın tam öğle vaktinde icra

edildiği kaydeedilmiştir10. Müşavirek makamında toplam 31 nağme

ve 363 mısralı güfte bulunmaktadır. Çoñ Neğme(Büyük nağme) kısmında 17 ezgi ve 216 mısralı güfte; 4 destandan oluşan kısmında 8 ezgi ve 84 mısralı güfte; 6 meşrepten oluşan kısmında 6 ezgi ve 63 mısralı güfte yer almıştır11.

1.2.4. Çehargah Makamı

“Çarıgah”, “çargah”, şeklinde de telaffuz edilen bu makamın asıl adı “hicaz”dır. Bu makamın gece yarısında icra edildiği bilinmektedir12. Çehargah Makamı, 18 nağmeden oluşmuştur.

1.2.5. Pencigah Makamı

Bu makamın eski adı “büzürg”dür. “Büzürg” sözcüğü “büyük”, “ulu” anlamındadır. Farsça kökenli “Pencigah” sözcüğü “beş” anlamındaki “penc” ile “vakit” anlamındaki “gah”tan oluşmaktadır. O halde, “beş vakit” anlamına gelen “pencigah” ile söz konusu makam arasındaki ilişki ne olabilir?. Bunu açıklamak kolay değildir. Pencigah Makamı’nın öğle yemeğinden sonra icra edildiği bilinmektedir13. Pencigah Makamı’nda toplam 25 nağme ve 240

mısralı güfte bulunmaktadır. Çoñ Neğme(Büyük Nağme) kısmında 174 mısralı güfte; 3 destandan oluşan kısmında 6 ezgi ve 24 mısralı güfte; 5 meşrepten oluşan kısmında 5 ezgi ve 42 mısralı güfte yer almıştır14.

1.2.6. Özhal Makamı

“Uzhal”, “Öz hal” şeklinde de telaffuz edilen bu makamın eski adının “Köcek Makamı” olduğu ifade edilse de, kaynaklarda “köcek” sözcüğünün kökeniyle ilgili bir açıklama bulunmamaktadır. Mehemmet Zunun ve Abdurkerim Rahman, “köcek” sözcüğünün “mütevazi”, “alçak gönüllü” anlamına geldiğini ifade etmişlerdir15. Bu

makamın muştluk vaktinde okunduğu bilinir16. Özhal Makamı 29

nağmeden oluşmuştur. 1.2.7. Acem Makamı

9 Uygur Tiliğa Çetin Kirgen Sözlerning İzahlık Luğiti, Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi

2001, s. 559.

10 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 254. 11 Uygur Tilining İzahlık Luğiti, s. 1058.

12 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 254. 13 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 254. 14 Uygur Tilining İzahlık Luğiti, s. 209.

15 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 254. 16 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 254.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(5)

Bu makamın adı Anadolu sahasında “Acemaşiran” olarak bilinmektedir. Acem Makamı 17 nağmeden oluşmaktadır.

1.2.8. Uşşak makamı

Bu makam, Anadolu sahasında da “Uşşak Makamı” olarak bilinir. Uygur Türkçesi’nde “uşşak” teriminin “oşşak” ya da “oşak” şeklinde de telaffuz edildiği görülmektedir17. Bu makamın akşam

güneş batmak üzereyken icra edildiği ifade edilmiştir18. Uşşak

makamı 23 nağmeden oluşmaktadır. Çoñ Neğme(Büyük nağme) kısmında 14 ezgi ve 90 mısralı güfte; 3 destandan oluşan kısmında 6 ezgi ve 50 mısralı güfte; 3 meşrepten oluşan kısmından 3 ezgi ve 46 mısralı güfte yer almaktadır19.

1.2.9. Bayat makamı

Bu makam Anadolu sahasında “bayati” olarak bilinmektedir. Bu terim Oğuzların bir boyu olan “Bayat”tan gelmedir20. Mehemmet

Zunun ve Abdukerim Rahman, “Bayat Makamı”nın tanyeri ağarırken icra edildiğini kaydetmektedir 21 . Bayat Makamı 19 nağmeden

oluşmuştur.

1.2.10. Neva makamı

Bu makam Anadolu sahasında da aynı terimle ifade edilmektedir. Sabah vaktinde icra edildiği bilinen Neva Makamı’nda toplam 20 nağme ve 209 mısralı güfte bulunmaktadır. Çoñ Neğme(Büyük Nağme) kısmında 10 ezgi ve 100 mısralı güfte; 3 destandan oluşan kısmında 6 ezgi ve 56 mısralı güfte; 2 meşrepten ibaret kısmında 2 ezgi ve 44 mısralı güfte yer almıştır22.

1.2.11. Segah Makamı

Bu makam Anadolu sahasında “segâh makamı” olarak bilinmektedir. Ancak Uygur Segah Makamı ile Anadolu sahasındaki Segah Makamı’nın içeriğinin aynı olup olmadığı tartışılır. Bu makamın ikindiden sonra icra edildiği kaydedilmiştir 23. Segah

Makamı’nda 6 nağme ve 72 mısralı güfte bulunmaktadır24.

17 Uygur Tilining İzahlık Luğiti , s. 1180; Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age.,

s. 255.

18 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 255. 19 Uygur Tilining İzahlık Luğiti, s. 1180.

20 Ali Püsküllüoğlu, Türkçe Sözlük, Arkadaş Yayınevi, Ankara, 2004, s. 192. 21 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 256.

22 Uygur Tilining İzahlık Luğiti, s. 1100.

23 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 256. 24 Uygur Tilining İzahlık Luğiti, s. 671.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(6)

1.2.12. Irak Makamı

Bu makamın güneş yükselirken icra edildiği bilinir25. Irak

Makamı’nda toplam 8 nağme ve 102 mısralı güfte bulunmaktadır. Çoñ Neğme(Büyük Nağme) kısmında 5 ezgi ve 76 mısralı güfte; 3 meşrepten oluşan kısmında 3 ezgi ve 26 mısralı güfte yer almıştır26.

Uygur On İki Makamı’nın yukarıda gösterdiğimiz sırası hemen hemen sabittir. Ancak bazı araştırmacılar üçüncü makam olan Muşavirek’i on birinci makam, on birinci makam olan Segah’ı üçüncü makam olarak göstermektedirler27. Bunun sebeplerinin

araştırılması gerekmektedir. Çünkü Uygur On İki Makamı gibi klasikleşmiş bir eserde, bu tür keyfi değiştirmeler mükemmeliyete zarar verir.

1.3. “On İki Makam”ın Bölümleri

Uygur On İki Makamı’ın her biri “Çong Neğme”(Büyük Nağme), “Dastan”(Destan), “Meşrep” olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. “Çong Neğme”(Büyük Nağme) kısmında 9-10 tane şarkı vardır. Bu şarkılar, genellikle, lirik şarkılardır.

“Dastan” kısmında 3 ile 6 arasında değişen sayılarda şarkı vardır. Bu şarkılar tahkiye niteliklidir, yani “Ferhat ile Şirin”, “Garip ile Senem” gibi halk destanlarından alınan parçalardır. Her şarkıdan sonra bir mergul gelir. “Mergul” terimi Arapçadır. Makam müziğinde bir ezgiden diğer ezgiye geçerken çalınan geçiş melodisidir. Bu normalde güftesiz çalınır28.

“Meşrep” kısmında 3 ile 6 arasında değişen sayılarda şarkı bulunmaktadır. Bu kısımda yer alan şarkılar, genellikle, dans havası olan oynak şarkılardır. Önce yavaş başlar, gittikçe coşku artar ve sonunda zirveye ulaşır.

Bunlardan “Çong Neğme”(Büyük nağme) kendi içerisinde yine “teze”, “selike”, “tekit”, “nushe”, “cula”, “senem”, “peşru” gibi kısımlara ayrılır29. “Teze” terimiyle karmaşık melodiler ifade edilmiş

olup, bu melodiyle şairlerin gazelleri okunmaktadır. “Selike” teriminin kökeni Arapça olup “kabiliyet, tarz, üslup” anlamlarını ifade etmektedir 30 . “Selike” “kendi içerisinde yine “Çong

Selike”(büyük selike), “Kiçik Selike”(Küçük selike) diye ikiye ayrılır. Bu ikisinin ritmi farklı olup, “Çong Selike”yle halk şiirleri, “Kiçik Selike”yle şairlerin gazelleri okunmaktadır. “Tekit” selikeyi destana

25 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., s. 255. 26 Uygur Tilining İzahlık Luğiti, s. 1320.

27 Abdureup Teklimakaniy, Esliy Yezilişi Bilen Uygur On İkki Mukamı Tekstliri (Asıl

Yazılışıyla Uygur On İki Makam Metinleri), Milletler Neşriyatı, Pekin 2005.

28 Uygur Tiliğa Çetin Kirgen Sözlerning İzahlık Luğiti, s. 527. 29 Mehemmet Zunun, Abdukerim Rahman, age., ss. 259-260. 30 Uygur Tiliğa Çetin Kirgen Sözlerning İzahlık Luğiti, s. 321.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(7)

bağlayan geçiş melodisidir. “Nushe”, “cula”, “senem” ve “peşru” da Çong Neğme içindeki değişik melodilerdir.

1.4. “On İki Makam”ın Kökeni

Uygur On İki Makam’ının kökeni hakkında bugüne kadar çeşitli görüşler ileri sürülmüştür ve bu konu hâlâ tartışılmaktadır. “Makam” sözcüğü ve makamla ilgili oluşan terminolojinin genellikle Arapça olması, On İki Makam’ın Arap kültüründen geldiğini düşündürür. Ancak konuyla ilgili uzmanlar Arap makamları ile Uygur makamları arasında büyük fark olduğunu, dolayısıyla Uygur makamlarının kökeninin Arap kültürüne dayandırılamayacağını ifade etmektedirler. Bazı araştırmacılar, Uygur makamlarının Uygur Türklerinin yarattığı orijinal eser olduğunu kuvvetle vurgularlar. Bu görüşü savunan araştırmacılara göre, Uygur makamlarının kökeni M.S. 5-6. yüzyıllara, hatta daha eskilere kadar gider. Çin tarih kaynakları bu konuda önemli deliller sunar. Çin kayıtlarında, Batı Han döneminde Batı Bölgesine elçi olarak gönderilen Zhang Qian(Cang Çian), Çin’e dönüşünde Hu(Uygur)ların iki makamını ve çalınış yöntemini götürdüğü, Kuçar, Kaşgar ve İdikut gibi bölgelerin orkestraları olup, bunların Çin’e gidip konserler verdikleri, bu orkestraların 15 çeşit çalgı aletinin olduğu, 6. yüzyılda Kuçarlı müzik ustası Sucup’un on iki melodiyi Çin’e götürüdüğü hakkında kayıtlar bulunmaktadır31.

Bizce, bu kayıtlar, Uygur On İki Makamı’nın Uygurlar arasında oluştuğunu göstermez, sadece bu makamların oluşması için gerekli uygun zeminin bulunduğunu gösterir. Son yıllarda Uygur On İki Makam’ının kökeniyle ilgili başka bir görüş ortaya atılmıştır ki, buna göre, On İki Makam’ı yaratan etnik grup Dolanlardır. Kaynaklarda Dolo ya da Dolonfit diye adlandırılan bu kabile, bugünkü Yeken nehri boyunca güneyden kuzeye doğru Mekit ve Maralveşi ilçesi, sonra Tarım nehri boyunca batıdan doğuya doğru Aksu’ya bağlı Avat, Karatal, Şayar, hatta Kuçar’ın güney bölgelerinde yaşamışlardır. Bunlar Çin tarih kaynaklarında eski Uygur kabilelerinden biri olarak gösterilmektedir32. “Dolan” etnonomi M.S.

480’lı yıllarda tahta oturan Cücen hanı Dolon’un isminden gelmektedir. Dolon’a tabi olan kabileler dağılınca Yüksek Arabalılar, yani Kanglılar’ın Börkli kabilesi de ayrılmış, bunlar daha sonra “Dolonlular”(Dolanlıklar) diye adlandırılmıştır. “Dolon” sözcüğü

31 Bkz. Muhammet Zunun- Abdukerim Rahman, Uyğur Helk Eğiz Edebiyatining

Asasliri, Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi 1982, ss. 275-277; Abliz Muhammet

Sayrami, Süy, Tang Sulaliride Ökten Meşhur Uygur Tarihiy Şehisler, Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi 1999, s. 185.

32Abdukerim Rahman, Medeniyet İzliridin Tuğulğan Heslar, Şincang Helk Neşriyatı,

Urumçi 1993, s. 47-48

.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(8)

fonetik değişme uğrayarak “Dolan” biçiminde telaffuz edilmeye başlamıştır33. Uygur On İki Makamı’nın kökeniyle ilgili, Abdurahim

Ötkür’ün tespitleri çok ilgi çekicidir. O Farabi’nin Arap medeniyeti ve müziğine yaptığı katkılardan bahsettikten sonra, İbn-i Sina’nın mevcut ezgi ve melodileri on iki temel şekilde toplamayı teşebbüs ettiğini, 13. yüzyılda bu temel ezgilerin her birinin birer makam olarak adlandırıldığını ifade etmiştir. O dönemde on iki makamın adları şöyle olmuştur: Uşak, Nava, Rust, Zengola,Irak, Abu, Rahavi, Buzruk, Selik, Hizacı, Zirefkend, Höseyni34. Bunlardan Uşak, Nava,

Rast, Irak, Rahavi, Buzruk, Hicaz, Hüseyni makamları Uygur On İki Makamı’nda da bulunmaktadır. Bu durum, ilk bakışta, Uygur On İki Makamı’nın Arap müziğinden kaynakladığını düşündürebilir. Ancak, Uygur On İki Makamı Uygur milli müziğiyle beslenerek gelişmiş, şekil ve muhteva yönünden farklı özellikler kazanmıştır. Yine de, Uygur On İki Makamı’nın diğer milletlerin müzik kültürüyle olan ilişkisini ve aralarındaki etkileşimi çok boyutlu olarak araştırmadan bu konuda son sözü söylemek doğru değildir. Çünkü bazı makamların Uygur Türklerinin İslamiyet’i kabul etmelerinden önce oluştuğu bilinmektedir. Mesela, 15. yüzyılda Yekende yaşamış ünlü makam ustası Kıdırhan’ın “Çebbayat Makamı”yla okuduğu kaydedilen “Tigişligen Kan” adlı şiirde şöyle denmektedir.

“Ķılıç neyze urulmakta tümenmiñ kembeġel canġa, Tökülgen lehte ķanlarnı tigişti bir musulmanġa. Cahannı ķetli etmekke setip kullarnı sultanġa, Diyarımnı harap ķıldı, çeçip divarnı heryanġa. Tacavuz ķetliamlardın kömülsekmu bayavanġa, İgilmeske kesem ķılduķ Ereplerdek “Şehdanġa”.

(Kılıç mızrak vurulmakta binlerce yoksul cana, Dökülen oluk oluk kanları yeğledi bir Müslüman, Cihanı katletmek için sattı kulları sultana, Diyarımı harap etti saçıp divarı her yana, Tecavüz katliamlardan gömülsek de beyabana,

Boyun eğmemeye yemin ettik Araplar gibi “şeytana”35

Uygur On İki Makamı 16. yüzyılda şuurlu olarak sistemleştirilmeye başlamıştır. O dönemde, merkezi Yerken’de olan

33 Muhemmet Osman, Dolan Meşrepliri 1, Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi 1995, ss.

1-4.

34 Abdurehim Ötkür, age., s. 276.

35 “Şehdan” kelimesi muhtemelen yanlış yazılmıştır. Osmanlıca sözlüklerde “şehdhan”

şeklinde kaydedilen bir kelime bulunmktadır ki, anlamı “bal sofrası”dır. Bu yukarıdaki anlam bütünlüğüne uymamaktadır. “Şevhevti aşırı olan kimse” anlamındaki “Şehvan” kelimesi ise şiirin anlam bütünlüğüne biraz daha uygun görülmekte. Biz aktarırken “şeytan” kelimesini tercih ettik.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(9)

Saidiye Hanlığı’nın hükümdarı Sultan Abdureşit Han(1563-1570)’ın teşebbüsü, Amannisa Hanım(1533-1567) ve ünlü müzik ustası Kıdırhan’ın önderliğinde halk arasındaki makamçılar organize edilmiş ve On İki Makam müziği ve metinleri derlenip sistemleştirilmeye başlamıştır. Sistemli bir hale getirilen makamlar çeşitli bölgelere yayılmış ve geliştirilmiştir. 19. yüzyılda yaşamış Halim Selim, Setivaldı, Muhemmet Molla gibi makam ustalarının Uygur On İki Makamı’nın geliştirilmesinde büyük katkıları olmuştur. Uygur On İki Makamı’nın günümüze intikalini sağlayan ünlü makam ustası ise Turdi Ahun Aka’dır. Mayıs 1881 yılında Yengisar(Yenihisar) ilçesinde bir müzisyen ailesinde dünyaya gelen Turdi Ahun Aka, on iki yaşından itibaren makam öğrenmeye başlamış, 20 yaşında On İki Makam’ı eksiksiz icra edecek duruma gelmiştir. Kaşgar, Yeken ve Hoten gibi bölgelerde 50 yıl müzisyenlik yapan Turdi Ahun Aka, 1951 ve 1954 yıllarında Urumçi’ye davet edilmiş ve On İki Makam’ı derleme ve düzenleme işine katılmıştır. O, bu eşsiz eserin kayda geçirilerek ölümsüzleşmesini sağladıktan sonra 8 Eylül 1956’da 75 yaşında vefat etmiştir. Bugün Uygur On İki Makam’ı olarak bilinen eser onun icra ettiği makamlardır36.

2. 0. “On İki Makam” ve Klasik Edebiyat

Uygur Türkleri, Anadolu sahasında “Divan Edebiyatı” olarak adlandırılan edebiyata “Klasik Edebiyat” demektedir. Dolayısıyla yazıda “klasik edebiyat” terimi kullanılmıştır. On İki Makam’ın sistemleştirilmesi ve geliştirilmesinde klasik edebiyatın katkısı da büyük olmuştur. Klasik şairlerin (Diva şairlerinin) şiirleri makamların konusunu zenginleştirmiştir. On İki Makam müziğinin ritmi halk şarkılarına nazaran daha karmaşıktır. Bu nedenle, makamlarda klasik şairlerinin şiirleri daha fazla yer almıştır. Klasik şiirler vezin ve ifade ettiği derin fikir yönünden halk şiirlerine nazaran makamlara daha uygundur. Klasik şairlerin şiirleri makam melodilerinin düzenlenmesi ve geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Makamlarda güfte olarak kullanılan divan şiirleri de halkın sevdiği şiirlerdir. Ali Şir Nevayi, Molla Bilal gibi halkın sevdiği şairlerin şiirleri On İki Makam içerisinde bolca yer almaktadır. Ayrıca, “Uygur On İki Makam’ı” metninde ve halk nağmelerinin bazı varyantlarında Türkmen şairi Mahtum Kulu’nun öğütlerinin de bulunduğu bilinmektedir37.

On İki Makam metinlerinde, klasik edebiyata ait çok sayıda şiir bulunmaktadır. Prof. Abdukerim Rahman’ın tespitine göre, On İki Makam’da toplam 2689 mısra şiir güfte olarak kullanılmıştır.

36 Muhammet Zunun- Abdukerim Rahman, age., ss. 270-271.

37 Kadir Ekber, “Uluğ Türkmen Şairi - Mahtumkuli”, Bulak, S. 2, Urumçi 1993, s.

143-144.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(10)

Bunların içerisinde Nevai’nin şiirleri 1274 mısra olup, bütün metnin yüzde 48 kısmını teşkil etmektedir. Ona göre, “Rak” makamında 205 mısra(Nevai: 61 mısra), “Çebiyat” makamında 261 mısra(Nevai: 146), “Müşavirek” makamında 357 mısra(Nevai: 186mısra), “Çarıgah” makamında 190 mısra(Nevai:98 mısra), “Pencigah” makamında 226 mısra(Nevai:94 mısra), “Özzhal” makamında 248 mısra(Nevai:86 mısra), “Acem” makamında 143 mısra(Nevai: 83 mısra), “Uşak” makamında 256 mısra (Nevai:142 mısra), “Bayat” makamında 196 mısra(Nevai:112 mısra), “Neva” makamında 201 mısra(Nevai: 98 mısra), “Segah” makamında 62 mısra(Nevai: 40 mısra), “Irak” makamında 102 mısra(Nevai: 26 mısra), “Abuçeşme” makamında 228 mısra(Nevai: 102 mısra) şiir bulunmaktadır38.

Bizim Şincang Halk Neşriyatı’nın 1994 yılında yayımladığı “Uygur On İkki Mukamı” adlı On İki ciltli kitaptan tespit ettiğimize göre, makamlarda 28 şaire ait toplam 1945 mısra, halk edebiyatına ait 931 mısra şiir bulunmaktadır. 28 şairin ve şiirlerinin makamlardaki dağılımı ise şöyledir:

38 Abdukerim Rahman, Medeniyet İzliridin Tuğulğan Heslar (Medeniyet İzlerinden

Doğan Hisler), Şincang Helk neşriyatı, Urumçi 1993, s. 61-62.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(11)

1 Rak 2

Çebiyat 3 Müşavirek 4 Çarıgah 5 Pencegah 6 Uzzal Acem 7 8 Uşşak 9 Bayat 10 Neva 11 Segah 12 Irak Abdurahim

Nizari (1776-?)

26

mısra 18 mısra 20 mısra 8 mısra 20 mısra 14 mısra

Nevai (1441-1501)

34

mısra 60 mısra 34 mısra 64 mısra 16 mısra 44 mısra 34 mısra 28 mısra 36 mısra 29 mısra 18 mısra

Abid (17.yy.) 8 mısra Gumnan (1634-1724) 10

mısra 20 mısra 24 mısra 16 mısra 38 mısra 14 mısra 20 mısra 36 mısra

Hüveyda (?.-1780) 8 mısra 8 mısra 6 mısra Molla Bilal (1823-1899) 18

mısra 18 mısra 16 mısra 14 mısra 23 mısra 24 mısra

Zelili (1674-1759) 8 mısra 28 mısra 10 mısra 10 mısra 20 mısra 18 mısra Meşhuri (18.yy.) 6 mısra Meşrep (1641-1711) 60

mısra 20 mısra 34 mısra 26 mısra 14 mısra 8 mısra 24 mısra 10 mısra 18 mısra

Kelender

(18.yy.) 10 mısra 24 mısra 26 mısra 25 mısra 44 mısra

Nöbiti (1692- 1750)

8

mısra 6 mısra 38 mısra 20 mısra 50 mısra 16 mısra 7 mısra

Fuzuli (1498-1556)

4 mısra

Niyazi

(18.yy.) 6 mısra 20 mısra 20 mısra

Nefisi (1533-1567) 20 mısra Seidi (1484-1535) 16 mısra Mehzun

(18.yy.) 28 mısra 8 mısra

Kıdırhan (?-1572) 8 mısra 6 mısra Reşidi (1520-1569) 10

mısra 10 mısra 8 mısra 10 mısra

Sadayi 36 mısra Sekkaki (14.yy.- 15.yy.) 8

mısra 30 mısra 26 mısra 24 mısra

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(12)

Zuhuri

19.yy.) 8 mısra 6 mısra

Futuhi

(18.yy.) 8 mısra 34 mısra

Gadayi 15.yy.) 6 mısra Lütfi (1366-1465) 42 mısra 27 mısra 10 mısra Atayi (15.yy.) 12 mısra 10 mısra 12 mısra Erşi

(18.yy.) 20 mısra 10 mısra 20 mısra

Huşhal Geribi (19.yy.) 6 mısra Şeyh Seidi (13.yy.) 4 mısra TOPLAM 138 164 130 142 220 136 159 188 212 103 165 188

Buradaki sayı farkının sebeplerine gelince, On İki Makam’ı derleme düzenleme aşamasında bazı makam nağmeleri ilave edilmiş, uygun olmayan şiirler çıkartılıp yerine başka şiirler konulmuş, klasik şairlerin şiirlerine özellikle yer verilmiştir. Kime ait olduğu belli olmayan bazı şiirler de vardır. Bunlar “Terme” adıyla verilmiştir. “Uygur On İkki Mukamı” adlı kitaptaki kayda göre, Turdi Ahun Aka’nın icra ettiği makam nağmeleri 245 olup, makam metinlerinde 2482 mısra şiir vardır. Ama düzenleme sırasında 320 nağme ve 2990 mısra şiir belirlenmiştir39. Prof. Dr. Abdureop Teklimakaniy, makam

metinleriyle ilgili çalışmasında, yukarıdaki tabloda yer almayan Sadıkî, Ayazî, Nesrimî, Fırakî, Hazfız Şirazî, Ziyaî, Hafız Harezmî, Hüseynî, Nizarî, Nakısî, Seyfi Serayî, Babur, Vefaî, Zumurred, Seburî, Salihî gibi şairlerden de bahsetmektedir40. Anlaşılıyor ki,

Uygur On İki Makam nağmeleri ve metinlerindeki değişim süreci hâlâ devam etmektedir.

2. 1. “On İki Makam” ve Halk Edebiyatı 2. 1. 1. “On İki Makam” ve Halk şarkıları

Uygur halk şiirlerinin önemli bir bölümünü teşkil eden halk şarkılarının kendine özgü melodisi vardır. Halk şarkılarını halk şiirinin diğer türlerinden farklı kılan bu özellik halk şarkılarının kendilerine has yapıya sahip olmasına neden olmuştur. Uygur halk şarkılarının şekil bakımından “koşak” ve “beyt” olmak üzere iki temel

39 Uygur On İkki Mukamı, 1, Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi 1994, s. 3 (Kiriş Söz). 40 Abdureup Teklimakaniy, age., ss. 1-25.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(13)

şekli bulunmaktadır. Bunlardan başka yine “takmak”(çaçma) adıyla bilinen bir şekli de vardır ki, bu şekil daha çok ikili deyişmelerde kullanılır. Müzik ve dansla organik bir bütünlük oluşturan Uygur halk şarkıları halkın toplumsal yaşamını, arzularını, duygularını ifade etmektedir. Mesela.

Bu tağlar igiz tağlar, Bu dağlar yüce dağlar,

Gerip yolini bağla. Garibin yolunu bağlar.

Gerip ölse kim yığla, Garip ölse kim ağlar,

Geripka gerip yığla. Garibe garip ağlar.

Bazı şarkıların tarihi derinliği bulunmaktadır. Mesela, “Nozugum Şarkısı”, “Sadir Palvan Şarkısı”, “Mayımhan Şarkısı” bunlardandır. Nozgum, Sadır palvan ve Mayımhan tarihte yaşadığı bilinen şahsiyetlerdir. Söz konusu şarkılar bunların hayat maceralarını, trajik akıbetlerini anlatmaktadır.

Uygur halk şarkıları On İki Makam’ın oluşumunu ve gelişimini doğruda etkilemiş en önemli türlerden biridir. Prof. Abdukerim Rahman “On İki Makam için Uygur halk şarkılarının sonraki dönemlerdeki sistemleştirilmesi ve geliştirilmesi demek mümkündür” ifadesiyle halk şarkılarının On İki Makam üzerindeki etkisini özellikle vurgulamak istemiştir. Gerçekten de On İki Makam metinleri içerisinde halk şarkıları önemli yer teşkil etmektedir. Bunu aşağıdaki tablodan net olarak görmek mümkündür.

1 Rak 2 Çebi yat 3 Muşav rek 4 Çarıg ah 5 Pence gah 6 Uzz al 7 Ace m 8 Uşşa k 9 Bay at 10 Nev a 11 Sega h On İki Irak Halk Şark ısı 36 mısr a 60 mısr a 14 mısra 34 mısra 44 mısr a 40 mısr a 60 mısr a 52 mısr a 56 mısr a 64 mısra

On İki Makam’ın içine pek çok halk şarkıları sokulmuştur. Mesela, Pencegah Makamı’nın senem kısmındaki şu şarkı halk şarkısıdır:

Egiz-egiz tağ beşida çırak köyidu, Yüce yüce dağ başında çıra yanıyor,

Çırak emes yarning oti, yürek köyidu. Çıra değil yar ateşi, yürek

yanıyor.

Egiz-egiz tağ beşidin serildim tüzge, Yüce yüce dağ başından serildim düze,

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(14)

Kızılgülning ğunçisidek egildim sizge41. Kızıl gülün

goncası gibi eğildim size. Bazı şarkılar Divanü Lügati’t-Türk’teki şiirlerden alınmıştır. Mesela, Neva Makamı’nın 3. meşrebindeki şarkı şöyledir:

Gül-çeçekler eçildi, Türlük çeçek yarıldı

Yipek gilem yepildi. Barçın yadım kerildi

Kuş-kurtlar tirildi, Kurt kuş kamug tirildi

Söyüneyli, oynaylı. Bardam kılıp awnalım.

Yigitlerni işlitip, Yigitlerig işletü

Şahtin meve irğitip, Yigaç yemiş ırgatu

Kulan, kiyik ovlitip, Kulan keyik awlatu

Söyüneyli, oynaylı. Bardam kılıp awnalım

Karçuğa bile kuşlitip, Çagrı birip kuşlatu Tayğan bilen çişlitip, Taygan ıdıp tışlatu

Tülke, kavan ovlitip, Tilki tonguz taşlatu

Söyüneyli, oynaylı. Erdem bile öglelim.

Erip ketti kar bile muz, Eridi kar ile buz

Tuğdi ene ay-yultuz, Doğdu işte ay yıldız

Tuprak güzel, asman uz, Toprak güzel, gök güzel Söyüneyli, oynaylı42. Sevinelim, eğlenelim.

Bu şiirin ilk ve son bendinin “Divanü Lügati’t-Türk”te tam karşılığı yoktur. Bu bentlerdeki dizelerin söz konusu lügatin çeşitli yerlerinde rastlanan şiirlerden alınarak bir araya getirilmesiyle düzenlendiği anlaşılıyor. Mesela, ilk bendin 3.dizesi aynı şiirin ayrı bir bendinden, 4. dizesi ise tamamen farklı bir şiirden alınarak bir araya getirilmiştir. Son bentteki “Erip ketti kar bile muz” dizesi “Kar muz kamug erüşdi” dizesinden, “Tuğdi ene ay-yultuz” dizesi “Tugdi yaruk yulduzi” dizesinden, “Söyüneyli, oynaylı” dizesi “Bardam kılıp awnalım” dizesinde alınıp düzenlenmiştir. 3. dizenin karşılığı bulunmamaktadır. Ayrıca, 2. bendin 4. dizesi “Badram kılıp awnalım” dizesinden, 3. bendin 4. dizesi “Erdem bile öglelim” dizesinden değiştirilerek aktarılmıştır.

On İki Makam metinleri içerisinde “Nozugum Şarkısı”ndan alınan şarkılar bulunmaktadır. Mesela, Bayat Makamı’nın “Senem” kısmındaki şu şarkı “Nozugum Şarkısı”nda da vardır:

Sen seğindingmu meni? Sen özledin mi beni?

Hoyma seğindim men seni. Çok özledim ben seni.

41 Uygur On İkki Mukamı 5, Pencegah, Şincang Helk Neşiryatı, Urumçi 1994, s. 6. 42 Uygur On İkki Mukamı 10, Nawa, Şincang Helk Neşiryatı, Urumçi 1994, ss. 13-14.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(15)

Sen keyeringde seğinding? Sen nerende özledin? Men yürekimde seni43. Ben yüreğimde seni.

On İki Makam içerisindeki pek çok melodinin halk şarkılarından geliştirildiği anlaşılmaktadır. Mesela, “Hoten Senemi”nden gelişirilen “Çebiyat Senemi” bunun örneğidir.

İlginç olan odur ki, Uygur On İki Makamı gelişimini tamamladıktan sonra, bu kez Uygur halk şarkılarının gelişmesi ve zenginleşmesine vesile olmuştur. Mesela, “Mizangül” adlı halk şarkısı Irak Makamı’ndan, “Erzim”, “Dadey” şarkısı Segah Makamı’ndan, Kuça halk şarkılarından “Oynang Derdi Bar Balla” adlı şarkı Pencigah Makamı’ndan, İli halkı arasında yaygın olan “Östeng” şarkısı Çebbayat Makamı’ndan, “Sepil Şarkısı” Uşşak Makamı’ndan, “Gülemhan” ve “Derdi Hüseyin” gibi şarkılar Özhal Makamı’ndan, “Oma” şarkısı Ecem Makamı’ndan, “Çın Moden” şarkısı Çebbayat Makamı’ndan alınmıştır44.

2.1.2. “On İki Makam” ve Halk Destanları

Uygur halk destanlarının On İki Makam’ın oluşup gelişmesinde küçümsenmeyecek payı vardır. Halk destanlarının On İki Makam metinlerindeki dağılımı bunu net olarak ortaya koymaktadır. Anadolu sahasında “halk hikayesi”, ancak Uygur sahasında “dastan” diye adlandırılan “Gerip-Senem”, “Yusuf-Ahmed” ve “Mesud-Dil’aram” gibi halk destanlarından alınan pek çok şarkı makamların “destan” kısmında yoğun olarak kullanılmıştır. Bunu aşağıdaki tablodan da görmek mümkündür:

1

Rak 2 Çebiyat 3 Müşavirek 4 Çarıgah 5 Pencegah 6 Uzzal 7 Acem 8 Uşşak 9 Bayat 10 Neva 11 Segah 12 Irak Halk

Destanı 66 mısra 32 mısra 48, mısra 52 mısra 12 mısra 72 mısra 8 mısra 54 mısra 45 mısra 56 mısra 24 mısra Irak makamında 24 mısra, Segah makamında 56 mısra, Acem

makamında 8 mısra olmak üzere toplam 88 mısra “Yusuf-Ahmed” destanına aittir. Rak makamının destan kısmında “Mesu-Dil’aram” destanına ait 8 mısra bulunmaktadır. Geri kalan tamamı “Garip-Senem” destanına aittir. Anadolu sahasında “Aşık Garip” olarak bilinen “Garip-Senem” destanı meddah ve destancılar tarafından müzikle söylenen ve halk arasında çok sevilen destanlardan biridir. Prof. Dr. Abdureop Teklimakaniy, Uygur On İki Makamı’nda şiirleri güfte olarak kullanılan halk destanlarından “Gerib-Senem”, “Behram-Dil’aram”, “Senevber”, “Yusuf-Ehmed”, “Kemerşah ve Şemsi

43Uygur On İkki Mukamı 9, Bayat, Şincang Helk Neşiryatı, Urumçi 1994, s. 6. 44 Muhammet Zunun- Abdukerim Rahman, age., ss. 267-268.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(16)

Canan”, “Hörlıka-Hemracan”, “Şahzade Nizamidin ve Melike Re’na”, “Ferhad-Şirin”, “Şahzade Dildar-Melike Mihirlıka”, Şahzade Ferruh-Melike Gülruh”, “Yusuf-Zileyha” gibi destanları göstermiştir45. Bu

destanlardan alınan şarkı ve melodiler de halk şarkıları gibi On İki Makam melodilerinin zenginleşmesi ve gelişmesine önemli katkı sağlamıştır. Elbette, bu destan parçalarının olduğu gibi makamlara geçtiği söylenemez. Bunların yeniden işlenerek makamların talep ve kurallarına uyarlandığı kesindir.

Çebbayat Makamı’nın üçüncü destan kısmında Garip-Senem destanından şöyle bir parça yer almaktadır:

Baġven bolup baġıñ içre, Bahçıvan olup bahçen

içinde,

Tersem taza gülleriñdin, Dersem taze güllerinden.

İgem seni hoş yaratmış, Mevlam seni hoş

yaratmış,

Egsem nazuk belleriñdin. Eğsem nazik bellerinden. Meni sorisañ uşbu halda, Beni sorsan işbu halde,

Reñgim seriķ, közüm yolda, Yüzüm sarı gözüm yolda.

Baġrım daġı çahar baġda, Bağrımın dağı çahar

bağda,

Şipa tapsa ķollarıñdin. Şifa bulsa ellerinden.

Meñziñniñ esli laledur, Benzinin aslı laledir,

Ķarışıñ canı aladur. Bakışın canı alır,

Aġzıñ altun piyaledur, Ağzın altın fincandır,

Ķuyup içsem çaylarıñdin. Koyup içsem çaylarından.

Seher turup saçıñ tara, Sabah kalkıp saçını tara,

Ay yüzüñge romal ora. Ay yüzüne eşarp ora46. Düşmen yüzi bolsun ķara, Düşman yüzü olsun

kara,

Dane-dane hallarıñdın47. Tane tane hallarından.

Kahramanlık destanlarından biri olan “Yusuf-Ahmed”ten bazı şarkılar da makamlar arasında yer almaktadır. Mesela, Irak Makamı’nın üçüncü destan kısmında yer alan şu parça “Yusuf-Ahmed” destanına aittir:

Şahı alem, peķır esli, Şah-ı alem, fakir aslı,

45 Bkz. Abdureup Teklimakaniy, age., ss. 1-25. 46 Ora : Sar < Orımak “Sarmak”

47 Uygur On İkki Mukamı 2, Çebiyat Şincang Helk Neşiryatı, Urumçi 1994, s. 13-14.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(17)

Aprasiyap, Oġuz nesli, Afrasiyap Oğuz nesli,

İzdep keldim dildar vesli, Arayıp geldim sevgilim

vasli,

Yoktur candin teşvişları. Yoktur candan endişesi.

Sorısıñız bizniñ elniñ, Sorsanız bizim ilin,

Huş ötidu yaz-ķışları, Hoş geçiyor yaz ve kışı,

Hanteñriniñ ķuçaġıda, Hantanrı’nın kucağında,

Oynap-külüştur işları. Eğlenip gülmek işleri.

Ķoy-ķozılar otlap yatur, Koyun kuzu otlayıp yatar,

Ķız- çokanlar ķoşaķ ķatur Kız kadınlar koşuk katar,

Yigitleri oķya atur, Yiğitleri ok atar,

Rahet-hozur turmuşları. Rahat huzurlu yaşamları.

Çıraylıķtur bahar-yazı, Güzeldir bahar yazı,

Şirne-şerbet ķızlar nazı, Tatlı mı talı kızlar nazı,

Kümüş ķolda altun sazı, Gümüş elde altın sazı, Belen tarı uruşları. Güzeldir tele vuruşları.

Atlar yultuz ohşaş aķar, Atlar yıldız gibi akar,

Tuyaķıdan çaķmaķ çaķar, Tuynağından çakmak

çakar.

Canan ķızlar teşna baķar, Canan kızlar istekli

bakar,

Tatlıķ söygü seġınışları. Tatlı sevgi özlemleri.

Aķ altundur taġ başları, Ak altındır dağ başları,

Göher-yaķut her taşları, Gevher yakut her taşları,

Ķeriliri parasetlik, Yaşlıları ferasetli, Aķıl, merdane yaşları48. Akıllı mert gençleri.

Rak Makamı’nın beşinci destan kısmında “Mesud-Dil’aram” destanına ait 8 mısra yer almaktadır.

Zulmiñ bilen ķaba pelek közde yaşım ķan eylidi, Yüsüp kebi Zileyhadek cayım zindan eylidi.

(Zulmünle kaba felek gözde yaşımı kan eyledi, Yusuf Züleyha gibi yerimi zindan eyledi)

Herkim eger söyse unı, söyer körüp ahir unı, İsmaildek bir kün meni bir yoli ķurban eylidi.

(Herkes eğer sevse onu, sever görünce ahir onu,

48 Uygur On İkki Mukamı On İki, Irak, Şincang Helk Neşiryatı, Urumçi 1994, ss. 14-15.

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

(18)

İsmail gibi bir gün beni birden kurban eyledi)

Ķeni ol hezriti adem, ķeni ol serviri alem, Rusulġa bolġan ol matem, ularni giryan eylidi

(Hani o Hazreti Adem, hani o server-i alem, Resul’e olan o matem onları giryan eyledi)

Her kim aña köñül baġlap, keçe-kündüz köyüp, yıġlap, Bulbul bostan ini daġlap güllerni hazan eylidi49.

(Herkes ana umut bağlayıp, gece gündüz yanıp ağlayıp, Bülbül bağını dağlayıp gülleri hazan eyledi)

3. Sonuç

1. Uygur On İki Makam’ı eski Uygur müziğinin İslamiyet’ten sonraki Doğu müziğiyle kaynaştırılarak sistemleştirilmesiyle ortaya çıkmış bir eserdir.

2. Makam kültürü sadece Uygur Türklerine has değildir. Anadolu Türkleri arasında, Orta Asya Türkleri arasında, Araplarda, Farslarda, Hintlilerde de makamlar bulunmaktadır. Anadolu Türkleri arasında bulunan makamlarla Uygur makamları ismen aynıdır. Mesela, Segah, Rast, Hicaz, Uşşak, Neva, Acem, Çargah, Hüseyni, Uzzal adıyla bilinen makamlar Anadolu sahasında da bulunmaktadır. Ancak Uygur On İki Makamı ile Anadolu sahasında aynı isimle bilinen bu makamlar arasındaki benzerlik ya da farklılığın karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır.

3. Makam metinlerinde Uygur klasik edebiyatının çeşitli dönemlerine ait şiirlerin bulunması On İki Makam’ın 14.-15. yüzyıllardan günümüze kadar sürekli bir gelişim çizgisi izlediğini göstermektedir.

4. On İki Makam’daki nağmelerin ve şiirlerin sayısındaki farklılık, ayrıca makam metinleri içerisinde 11. yüzyılda yaşayan Kaşgarlı Mahmut’un “Divanü Lügati’t-Türk” adlı eserindeki bazı şiirlerin o dönemin Türkçesiyle değil, günümüz Uygur Türkçesiyle yer almış olması, On İki Makam’ın gelişim sürecinin hâlâ devam etmekte olduğunu göstermektedir.

5. Makam metinlerindeki Uygur halk şarkı ve destanlarının yoğunluğu, Uygur halk müziğinin On İki Makam’ın oluşmasında önemli rol oynadığını göstermektedir.

49 Uygur On İkki Mukamı 1, Rak, Şincang Helk Neşriyatı, Urumçi 1994, s. 16 .

Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/2 Spring 2007

Referanslar

Benzer Belgeler

Aynı zamanda yetenekli bir halk şairi de olan Sadir Palvan, şiirlerinde Çinli yöneticilerle mücadelelerini, ailesi ve gençliğini ve Uygur Türklerinin bağımsızlığı ile

ın Kaşgarlı, Sultan Mahmut, &#34;Uygur Türklerinde Düğün Koşaklan&#34;, III Uluslararası Türk Halk Edebiyatı Semineri (7-9 Mayıs 1987 Eskişehir), Yunus Emre Kültür Sanat

Esas olarak Tantra, Tibet Budizmine ait olan bu metinlerden BT dizisinde yedind kitap olarak yayımlanan metin, Tibetçeden çeviri olup Sa-skya Okulu ile ilgilidir23. İkinci

“Kahramanın macerası” bölümündeki bu yapı (âşık olma- memlekete dönme- tahta geçme- ailesinin düğünü- gurbete gitme- memlekete dönme- düğün- gurbete gitme)

Ahmet Kabaklı’ya göre kendisine gelene kadar yazılan edebiyat tarihleri “ancak “ihtisas erbabı” olan dar bir kütleye seslenmektedir” (Kabaklı, 1994: 11). Liseler

rın sayısı, gittikleri yerlerdeki fırsatların çokluğu ile doğru orantılıdır. Bir başka ifade ile gidilecek yerde fırsat ne kadar çoksa, gidecek göçmen miktarı da o

izzettin Banş’a, görsel sa­ natlar dalında heykel çalışmalarındaki mo­ dern anlayış nedeniyle Mehmet Aksoy’a, edebiyat dalında “ Buluşma” adlı

Şunları ekliyor sonra: «Ama ya­ zarlık için hiç kuşkusuz bu kadarı da yetmez, Türkiye gibi ülkelerde yazarlık yapmak için ayrıca bazı şeylere sahip