• Sonuç bulunamadı

EN ESKİ ZAMANLAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "EN ESKİ ZAMANLAR"

Copied!
132
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYI 28 | KIŞ 2020 KENT KÜLTÜRÜ DERGİSİ

ICAF YARATICI SOKAKLAR YA KANAL YA İSTANBUL BEŞİKTAŞ’IN AĞAÇLARI

RIZA AKPOLAT BEŞİKTAŞ BELEDİYE

BAŞKANI ETİLER PRESTİJ MAHALLESİ

TAM ÖĞRENCİ’YE GÖRE UYGULAMA HALK BULUŞMALARI DEVAM EDİYOR DEMOKRASİ ENDEKSİ NİSBETİYE BARIŞ PARKI BEŞİKTAŞ İLETİŞİM OFİSİ SELCAN ÇAĞLAR: “ETİLER’DEN A MİLLİ TAKIM’A”

BEŞİKTAŞ’A ŞEHRENGİZ

EN ESKİ ZAMANLAR Beşiktaş Kazıları

(2)
(3)

008 yılında yayın hayatına başlayıp 2015’e kadar Beşiktaş’ın tarihi, kültürü ve simge kimliklerine dair yüzlerce konuyu mercek altına alan b+ dergisi, beş yıllık bir aradan sonra yeniden okurlarıyla buluşuyor.

Tasarımı, logosu ve boyutuyla tamamen yenilenen dergimiz, 25 yılı aşkın süredir Türkiye’nin kendi alanında öncü dergilerini yaratan bir ekip ve Beşiktaş İletişim Ofisimizin (BİO) danışmanlığında Kültür ve Sosyal İşler ile Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüklerimizin uzmanları tarafından, uluslararası standartlarda bir görsel dil ve editöryal emekle hazırlanıyor. Konusunun uzmanı kalemlerin ele aldığı yazıları ilgiyle okuyacağınızı, usta fotoğrafçıların gözünden kareleri zevkle izleyeceğinizi umuyorum.

Geçmişte yaşamdan sanata Beşiktaş’ın ruhunu yansıtan geleneksel- leşmiş köşeleriyle Beşiktaşlılar için kaynak görevi görmüş, Beşik- taş’ın önemli bir değeri olarak gördüğümüz b+ dergimizi yeniden canlandırmaktan ve üç ayda bir Beşiktaşlılar ile buluşturmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Yenilenirken sayfa sayısı da artan dergimizde, Beşiktaş’ın tarihini, kültürünü, günlük yaşamını irdeleyen konuların yanı sıra, ekoloji ve teknoloji gibi günümüzün başlıca meselelerini de ele alıyoruz. Bu konulara odaklanan aydınlatıcı haberlere, yazılara ve bilgilere yer veriyoruz. Her sayısında doğa, sanat, mimari, esnafla söyleşiler ve gençlerin gündeminin nabzını tutan sayfaların yer alacağı dergide, etkinliklerden faaliyetlere geniş bir yelpazede Belediyemizden haberleri de okuyabilirsiniz. b+ aynı zamanda, vatandaşlarımızın hastanelerden okullara ve kültür mer- kezlerine Beşiktaş ile ilgili tüm iletişim bilgilerine ulaşabilecekleri bir rehber niteliği taşıyor.

Hayatın bizi nefes nefese bırakan koşuşturmacası içinde, biraz so- luklanmak istediğimiz anlarda b+’nın lezzetli içeriğinin bizi dinlen- direceğine ve zihnimizi besleyeceğine inanıyorum. Beşiktaş’ın ve İstanbul’un kent kültürünü yaşatarak sizlere aktaracak b+’yı ilgiyle takip etmenizi ve her yeni sayısıyla dergimizin dünyanızı zengin- leştirmesini diliyorum.

Sevgi ve saygılarımla.

2 Yeniden b+

KENT KÜLTÜRÜ DERGİSİ

İMTİYAZ SAHİBİ Beşiktaş Belediyesi Adına Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat

YAYIN DANIŞMANI Selçuk Sarıyar YAYIN YÖNETMENİ

Görkem Kızılkayak YAYIN KURULU

Mehmet Mandacı, Dr. Gökhan Turan, Çağdaş Yıldız, Melih Öztürk, Oktay Uludağ,

Özcan Yüksek, Kemal Tayfur YAYIN TÜRÜ Üç aylık / Yaygın YÖNETİM YERİ

Beşiktaş Belediyesi Nisbetiye Mahallesi Aytar Caddesi Başlık Sokak No: 1 34340 Beşiktaş, İstanbul www.besiktas.bel.tr - 444 44 55

e-posta: bilgi@besiktas.bel.tr YAYINA HAZIRLAYAN Renee & OmaOma Yayıncılık

EDİTÖRYAL SERVİS Erden Gümüşçü / Görsel Yönetmen

Tijen Burultay / Fotoğraf Editörü Özlem Türkdoğan / Editör Ceren Güler Uzer / İçerik Koordinasyonu

Zühre Güldoğdu / Türkçe Editörü Barış Görgün, Deniz Dikkaya, İbrahim Göksu, Murat Saça, Okan Fındık, Yusuf Aslan / Fotoğrafçı

Emirhan Demirci / Grafik Tasarım KATKIDA BULUNANLAR

Ali Akurgal, Ali Bozok, Akgün İlhan, Bilge Buhan, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Burcu

Meltem Arık, Burcu Şalikoğlu Girgin, Bünyad Dinç, Cem Gürdeniz, Cengiz Kahraman, Doğanay Tolunay, Elif Sezginer Verün, Erdem Kabadayı, Erhan Acar, Fatih

Yücel, Gökhan Ortak, Gökhan Tarkan Karaman, Güneşin Aydemir, Hande Y. Ölçeroğlu, Harald Geil,

Haziran Güney, Hilmi Şahenk, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Mehmet Acarer Fotoğraf Atölyesi, Mehmet Ali Polat, Mehmet Kurtoğlu, Murat Germen,

Necmi Aksoy, Osman Şahin, Özge Önsen Belen, Rahmi Asal, Ronald Osinga, Tolga İldun, Volkan Altınok

Yusuf Aslan / Kapak Fotoğrafı Tijen Burultay / Arka Kapak Fotoğrafı

BASKI Aktif Matbaa Söğütlüçeşme Mahallesi, Halkalı Caddesi No: 245 / 1-A

Küçükçekmece / İstanbul

© Her hakkı saklıdır. Yazı, fotoğraf, illüstrasyon ve

(4)

12 “ŞEHIR BANDOSU MEKTEBI’NDE NELER GÖRDÜM?”

Beşiktaş Askeri Rüştiyesi ve İşgal Kuvvetleri Karargâhı olarak kullanılan tarihi bina, 1930’larda müzik okuluna dönüştü.

15 BEŞIKTAŞ ILETIŞIM OFISI

Beşiktaş Belediyesi bünyesinde artık Beşiktaş İletişim Ofisi (BİO) var.

17 ÇOCUK FESTIVALI

Öğrenciler, 25-28 Ocak tarihleri arasında Akatlar Kültür Merkezi’nde eğlenerek öğrendi.

18 TOPRAK DEDE’YE SAYGIYLA...

Bu topraklardan doğayla yarenlik eden ve edenlerin sayısını artırmaya çalışan bir Hayrettin Karaca geçti.

22 SÖYLEŞI: BEŞIKTAŞ BELEDIYE BAŞKANI RIZA AKPOLAT

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, b+’nın sorularını yanıtladı.

30 EN ESKI BEŞIKTAŞ

Metro projesi kapsamında başlatılan arkeolojik kazılar, hem Beşiktaş’ın hem de İstanbul’un tarihi için önemli keşiflere sahne oldu, bilim dünyasında büyük yankı yarattı.

44 BEŞIKTAŞ’IN AĞAÇLARI

Beşiktaş koruları, parkları ve ağaçlarıyla İstanbul’un doğasına zengin bir miras sunuyor.

52 ETİLER: PRESTIJ MAHALLESI

Bir prestij mahallesi olarak planlanan Etiler, bu özelliğini halen sürdürüyor.

60 SELCAN ÇAĞLAR

“ETILER’DEN A MILLI TAKIM’A”

Türk voleybolunun altın isimlerinden Selcan Çağlar, 64 yıldır Etilerli.

66 DEMOKRASI ENDEKSI

Dünya Demokrasi Endeksi, demokrasinin küresel olarak gerilediğini ortaya koydu.

12

30

22

PANORAMA

44

(5)

72 ICAF: YARATICI SOKAKLAR

Ünlü sokak sanatçıları Beşiktaş sokaklarını renklendirdi.

80 AYDA BIR GÜN SOKAK BIZIM

Beşiktaş Belediyesi, düzenlediği şenliklerle sokakları arabalardan arındırıp Beşiktaşlılara teslim ediyor.

84 ENGEL TANIMAZ BARIŞ PARKI

Beşiktaş Belediyesi’nin yenilediği parklardan biri de Nisbetiye Mahallesi’ndeki Barış Parkı.

92 YA KANAL YA ISTANBUL

Kanal İstanbul projesi ile İstanbul’da telafisi imkânsız bir ekosistem yıkımı olacak.

114 HALK BULUŞMALARI DEVAM EDIYOR

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, komşularımızla buluşuyor.

115 BAŞKONSOLOSLAR ILE BULUŞMA

Beşiktaş Uluslararası Toplantısı, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın ev sahipliğinde yapıldı.

119 7/24 ONLINE TIBBI DANIŞMA HIZMETI

Beşiktaş’ta yaşayan vatandaşlarımız doktorlarına artık bir tık uzakta.

72 115

80

KÜLTÜR & SANAT

120 BEŞIKTAŞ BELEDIYESI KÜLTÜR MERKEZLERI 122 ZORLU PSM 123 IŞ SANAT 124 BKM

125 ÜNIVERSITELER 126 BEŞIKTAŞ’TA YAŞAM REHBERI

HABERLER

92

besiktaskultursanat.com

/besiktaskultur /besiktaskultur

(6)
(7)

İstanbullular 2020’yi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği

kutlamalarla coşkuyla karşıladı. Bu yılki kutlamaların merkezi Ortaköy oldu. Tam 31 Aralık 2019’da, saat 00.00’ı gösterdiği sırada, deniz yüzeyine kurulan platformdan havai fişek gösterisi başladı. Yeni yıla merhaba diyen binlerce insan, yeni yıla girmenin heyecanını ve mutluluğunu paylaştı.

TOLGA İLDUN

Beşiktaş

Bir Şenliktir

(8)

Kız Kulesi, İstanbul’un gökdelenlerle değişen silüetine inat ayakta kalmayı başaran nadir yapılarından. Masalsı ruhunu yaklaşık 2.500 yıldır İstanbul’un öyküsüne katmayı başarmış.

Fiziki özellikleri değişse bile Antik Çağ’da başlayan öyküsü, tüm tarihi dönemlerde var olarak günümüze ulaştı. Kız Kulesi, Üsküdar’dan Tarihi Yarımada’ya, Galata’dan Beşiktaş tepelerine eski İstanbul’un ruhunu bütünlüyor. Boğaz’ı, Haliç girişini ve Galata rıhtımını gözlüyor; Beşiktaş’ta Barbaros Bulvarı’ndan sahile inenler de onu izliyor. Restorasyon süreci 1995 yılında başlayan Kız Kulesi 2000 yılından beri ziyarete açık.

(9)
(10)

Beşiktaş merkezinin en görkemli yapısı bir Mimar Sinan eseri olan Sinan Paşa Camisi’dir. Kanuni’nin kaptanıderyalarından Sinan Paşa tarafından yaptırıldığı için bu ad verilmişti.

Başlangıçta çevresi ahşap evlerle, dükkânlarla doluydu. Sonrasında, 1940’larda başlayan ve Menderes döneminde doruğa ulaşan imar faaliyetleriyle Beşiktaş’ın çehresi iyice değişti.

Caminin çevresi açılınca koca bir meydan ortaya çıktı.

Beşiktaş’ın kalbi, İstanbul’un en güzel meydanlarından biri olan bu meydanda atar. Buluşmaların, ayrılmaların da meydanıdır.

Kadıköy’e, Üsküdar’a gidip gelen vapurların, motorların, sevgililerin, maça giden taraftarların da meydanıdır.

Meydanlar Halkın

Sevinç Alanı

(11)

HİLMİ ŞAHENK

(12)

B

Yazı: CENGIZ KAHRAMAN Fotoğraflar: CENGIZ KAHRAMAN KOLEKSIYONU

Beşiktaş Askeri Rüştiyesi ve Işgal Kuvvetleri Karargâhı olarak kullanılan tarihi bina, 1930’larda müzik okuluna dönüştü. Istanbul Belediyesi’nin kurduğu Şehir Bandosu, Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası’na müzisyen ve Devlet Konservatuvarı’na öğretmen yetiştirdi.

Mektebi’nde Neler Gördüm?”

eşiktaş’ta Çırağan Caddesi’nde bulunan II. Abdülhamid dönemi yapılarından Beşiktaş Askeri Rüştiyesi, İstanbul’un işgal edildiği karanlık günlerde İtilaf Devletleri tarafından karargâh olarak kullanılmıştı. Bu tarihi yapı müzisyen yetiştirmek ve mesleki öğrenim vermek üzere 1 Haziran 1927’de Beşiktaş’ta İstanbul Belediyesi Konservatuvarı için

“Şehir Armonisi Kurulu” adıyla bir yatı- lı okula dönüştü.

Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Cevat Fehmi Başkut, 16 Temmuz 1932’de “Şehir Bandosu Mektebi’nde

neler gördüm?” başlığıyla ilginç bir röportaj yayımladı:

“Suriye, hatta Hindistan bizden mızı- kacı çekiyor.

İçinde muvazene ve buhran vergileri- nin bahsi geçmeyen bir bina...

Hepimizin gördüğümüz, bildiğimiz mektep binalarından biri... Yemekhane- si, yatakhanesi, bahçesi, dershaneleri, dershanelerinde sıraları, siyah yazı tahtaları var.

Beşiktaş’ta Tramvay Caddesi’nde, eski saraylara ait bir bina. Kapısına küçük bir levha çivilenmiş: ‘İstanbul Konser-

vatuvarı Şehir Bandosu’.

Hani canım merasim günlerinde gö- rürüz, parklarda, bahçelerde dinleriz...

İşte o çocukların yatıp kalktıkları, ders okudukları yer. Mızıkacı mektebi.

Perşembe akşamı... Binada iki üç tale- beden ve bir nöbetçi muallimden başka kimse yok. Sebebini sordum:

- Malum ya, yarın cuma, dediler, sabah- tan akşama kadar çalışmak var. Onun için şöyle bir kaç saatçik izin yapıyorlar.

- Kaç talebe var?

- Altmış.

- Hepsi bandoya iştirak ediyor mu?

(13)

- Hayır, yarısından fazlası müptedidir.

Onlar yetişirler, yetişenler iki sene olan mecburi çalışma müddetini doldurarak hayata atılırlar.

- Yani ne yaparlar?

- Barlarda çalışırlar, bahçelerde çalışır- lar, gazinolarda çalışırlar. Biz bunlara yalnız bir türlü çalgı aletini kullanmayı öğretemeyiz ki... Birçok şeyler bilirler ve mesela bir cazbantta mükemmelen mevki tutabilirler.

- Bu işleri kolaylıkla bulabiliyorlar mı?

- Şimdi mi? Maalesef hayır!

- İktisadi buhran!

- ...

- Bahçelere giden yok, gazinolara rağbet kalmadı, bar sahipleri kan ağlıyor.

- Peki ne yapıyorlar?

- Hariçte iş bulanlar var. Suriye, Irak, hatta Hindistan bizden birçok mızı- kacı çekti. Hâlâ da çekiyor. İyi para veriyorlar efendim. Eski talebeleri- mizden gelen mektuplardan öğre- niyoruz; o Hindistan ne mükemmel yermiş! Ne güzel caddeler, ne güzel konser salonları varmış...

Şehir bandosu hep Darülacezeden alınmış kimsesiz çocuklardan mürek- keptir, diye aklımda kalmış.

- Hayır, dediler. Eskiden öyle idi ama şimdi hariçten de alıyoruz. Yalnız ilk mektep tahsilini bitirmek şart...

- Şartlarınız bu kadar mı?

- Hayır!

- Mesela, ben talip olsam...

- Dişleriniz muntazam olmalı!

- Ya... Sebep?

- Nefesle çalınan çalgılarda dişler büyük rol oynarlar.

- Başka ne istersiniz?

- Dudaklarınız, parmaklarınız musiki aleti kullanmaya elverişli bulunmalı.

- Bu kadar mı?

- Muntazam bir vücut, hassasiyet, iyi bir ahlak ve nezaket ararız.

- ...

- Kambur bir çalgıcı hiçbir zaman hoşa gitmez. İyi keman çalan bir ada- mın güzel olması da aranır. Kabalık musiki ile telafi edilebilir mi?

Binayı dolaşıyoruz. Büyük bir

Dolapların içinde bandonun aletleri ve diğer çalgılar konmuş. Davulun yanında bir viyolonsel var. Flütler kemanlarla koyun koyuna yatıyorlar.

Koridorun solundaki pencere- lerden bahçe görünüyor. Çocuklar kendileri tanzim etmişler. Güzel güzel çiçek yetiştirmişler. Yatakhane muazzam bir salon. Altmış karyola yan yana dizilmiş. Dershanelerde tahta sıralar, siyah yazı tahtaları. Yazı tahtalarının üstüne notalar yazılmış.

- Bu çocukların maaşları var mı?

- Maaş... Hayır! Yalnız haftadan haf- taya birer yemiş parası veririz.

- ...

- Malum ya musiki zevk işidir, heves işidir. Para ile olmaz. San’at ve para...

Bunlar ayrı ayrı şeylerdir.

İşte içinde muvazene ve buhran vergilerinin bahsi geçmeyen bir bina.”

Beşiktaş’taki Şehir Armonisi Kurulu sekiz yıllıktı ve ilk mezun- larını 1936 yılında verdi. 1 Temmuz 1937’de okulun adı “Şehir Bandosu”

olarak değiştirildi. 1939 yılında Şehir Bandosu’ndan 25 öğrenci Ankara Cumhurbaşkanlığı Flarmoni Orkestrası’nda müzisyen ve Devlet Konservatuvarı’nda öğretmen olarak çalıştı. 1945 yılında Şehir Bando- su’ndaki müzisyenlerin önemli bir bölümü yeni kurulan Konservatuvar Şehir Orkestrası’na katıldı. Bir süre Beşiktaş Evlendirme Dairesi olarak da kullanılan yapı, bugün Beşiktaş Belediyesi ve Beşiktaş Kaymakamlığı Şehir Bandosu Mektebi’nde nefesli sazlar (altta), viyolonsel ve kontrbas gibi bölümlerde okuyan öğrenciler yatılı eğitim görüyordu.

(14)

stanbul’un çok kültürlülüğü temsil eden ilçelerinden Beşiktaş, çok sayıda etnik yapıyı, kültürü, mezhep ve inancı çatısı altında topluyor. İstanbul’da 146 adet yabancı ülke temsilciliği bulunuyor ve Beşiktaş da İstanbul’daki en fazla konso- losluğa ev sahipliği yapan ilçe. Beşiktaş Belediyesi 2020-2024 Stratejik Planı’nda belirttiği gibi Beşiktaş’ta dünyayla eş za- manlı bir yönetim anlayışı benimseniyor.

Dış İlişkiler Müdürlüğü, Türkiye’deki ve yurt dışındaki uluslararası kuruluşlar ile yurt dışındaki belediyelerle olan ilişki- lerin koordinasyonunu sağlayarak ilgili birimlerin faaliyetlerine aktif katılımını gerçekleştirmek, ilçeye ve halka sunulan belediye hizmetlerinin gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla kuruldu. Müdürlük, Beşiktaş’ın dünya kenti olması yolunda çalışmalarını hızla sürdürüyor.

Dünya kentleri arasında yer almak için yapılması gereken en önemli işlerin başın- da dünya ile iletişimi sağlamak geliyor.

Kentlerin birbirleri ile geliştirdikleri ağ- lar önemli. Beşiktaş Belediyesi’nin de altı uluslararası kardeş şehri ve beş uluslararası birliğe üyeliği mevcut. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tarafından dünya çapın- da koordine edilen Avrupa Hareketlilik Haftası, Avrupa Yerel Demokrasi Haftası, Dünya İnsan Hakları Günü gibi uluslararası önemli günlerde dünya ile eş zamanlı olarak Beşiktaş’ta da etkinlikler düzenleniyor.

2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi çerçevesinde 17 sürdürülebilir kalkınma amaçlarından biri olan “Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları” yerelden dünyaya açıl- mayı hedefliyor. Yabancı ülke temsilcilerinin dikkatlerini yerel demokrasi üzerinde topla- mak, yerel demokrasiyi ve insan haklarına saygıyı güçlendirme amacı ile ülkemizde yaşayan yabancı vatandaşlar da dahil tüm vatandaşları yerel yönetim süreçlerine dahil etmek amacıyla Beşiktaş Belediyesi birçok etkinlik düzenliyor. 2019 yılında Avrupa Konseyi tarafından da ödüllendirilen Be- şiktaş International Meeting’19 (Beşiktaş Uluslararası Toplantısı’19) etkinliğinde bu amaçla İstanbul’da görev yapan 146 ülke temsilcisi ortak bir masa toplantısına davet edildi. Toplantıya 70’in üzerinde ülkenin başkonsolos ve diplomatik temsilcisi katıldı.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 2019 verilerine göre, Beşiktaş sınırları içerisinde 6.200 yabancı yaşıyor, 5.500 yabancı öğrenci Beşiktaş’ta eğitim alıyor. Türkiye’de ilk ve tek olarak Beşiktaş’ta hayata geçirilen Expat Center/Yabancılar Danışma Merkezi’nde dünyanın farklı yerlerinden ülkemize yerleşen yabancı semt sakinlerine gündelik yaşamda ihti- yaç duydukları konularda, gerekli mevzuat ve hizmet ihtiyaçlarında destek veriliyor.

Avrupa Dayanışma Programı (European Solidarity Corps-ESC) akreditasyonu bu-

lunan sayılı belediyeler arasında yer alan Beşiktaş Belediyesi, gençlik projelerine özel bir önem veriyor, kültürlerarası etkileşim ve uluslararası iş birliği alanında yerel çalış- maları teşvik ediyor. 2019 yılında iş birliği yapılan ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile geliştirilen projeler hedefine ulaştı. Çok sayıda gencimize ücretsiz yurt dışına çıkma fırsatı sağlandı ve daha fazla kişinin Avrupa Birliği fonlarından yararlanması için #Eras- musdays Farkındalık Günleri ve Erasmus + Proje Yazma Eğitimleri düzenlendi. Ta- mamlanan dokuz, devam eden dört Avrupa Birliği projesi ile 113.067 avro tutarında hibe alındı ve yıl boyunca 10 uluslararası projeye ortak olundu. Bu projeler ile 96 gencimiz yurt dışındaki projelere ve eğitimlere ücretsiz katıldı. Daha iyi bir dünya yaratmak için genç gönüllülerin artması gerektiği düşüncesi ile gerçekleştirilen gönüllülük projelerine katılan gençler, yurt dışında 34.944 saat gönüllülük projelerinde yer aldı.

Beşiktaş Belediyesi Dış İlişkiler Mü- dürlüğü, 2020 yılı ve sonraki dönemler- de dış ilişkileri ve kültürlerarası diyaloğu kuvvetlendirmek için eğitim, öğretim ve gençlik alanında Avrupa Birliği projeleri ile daha çok gence fırsat sunacak. Daha fazla kişinin fon ve hibelere ulaşabilmesi için farkındalık seminerleri düzenleme- ye devam eden Beşiktaş Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü, Beşiktaş’ın küresel ağda daha fazla yer almasını hedefliyor.

Beşiktaş’ta dünyayla eş zamanlı bir yönetim anlayışı benimseniyor. Beşiktaş Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü

hazırladığı projelerle hem ilçenin dünyaya açılmasını sağlıyor hem de semtte

yaşayan yabancılara hizmet veriyor.

İ

Avrupa Yerel Demokrasi Haftası kapsamında düzenlenen Beşiktaş Uluslararası Toplantısı, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpo- lat’ın ev sahipliğinde 15 Ekim 2019’da yapıldı.

BEŞIKTAŞ

Yazı: ÖZGE ÖNSEN BELEN Beşiktaş Belediyesi Dış İlişkiler Müdürü

(15)

tkin bir iletişim modeliyle hareket eden yerel yönetimlerin, toplumsal hayatın dönüşümüne öncülük ettiği biliniyor. Beşiktaş İletişim Ofisi’nin de ana hedefi Beşiktaş’ı, İstanbul’un en iyi yönetilen ilçesi yapmak ve ulus- lararası ölçekte örnek oluşturmak.

Beşiktaş’ın tüm paydaşları ile güçlü bir bağ kurabilmesi için öncelikle etkili bir iletişim programına ihtiyaç olduğu düşünüldü. Bu düşünceyle yola çıkan Beşiktaş Belediyesi, Ar-Ge çalışmaları ile projelendirip Beşiktaş İletişim Ofi- si’ni (BİO) hayata geçirdi. BİO, öncelik- le Beşiktaş semtinde verimli bir diyalog kültürünün gelişmesi ve belediyenin tüm paydaşlarıyla iletişimini güçlendirmeyi amaçlıyor. BİO hedeflerine ulaşmak için işe, belediyenin ve iştiraklerinin kurumsal

iletişim standartlarını belirlemekle baş- ladı. BİO’da iletişim sektörünün tüm alt dallarını kapsayan ve profesyonellerden oluşan ekip aynı çatı altında toplandı.

Araştırmacılar, mahalle temsilcileri, editörler ile yazılım geliştirme, halkla ilişkiler ve medya uzmanlarından oluşan BİO ekibi Beşiktaş’taki herkesi dinleyecek, anlayacak ve harekete geçecek. Belediyenin iç ve dış iletişiminde köprüsü olacak, daha kuvvetli bağlar kurulmasını sağlayacak;

vatandaşıyla, özel sektörle, kendi birimle- riyle ve paydaşlarıyla etkileşime geçeceği tüm süreçleri iletişim biriminin bütüncül esaslarına bağlı kalarak yönlendirecek.

Katılımcı, eşitlikçi ve şeffaf bir belediyecilik anlayışıyla hareket eden BİO, Beşiktaş’ın gü- cünü etkili iletişim yoluyla katlamaya hazır!

Yaklaşık 190 bin kişinin yaşadığı ve gün içerisinde 2 milyon insanın ziyaret ettiği Beşiktaş’ta verilen her mesaj çok önemli. Bu mesajların, bir araya getirilmesi, belediyeye aktarılması ve sonuca ulaştırılması için artık Beşiktaş Belediyesi bünyesinde Beşiktaş İletişim Ofisi (BİO) var.

E

Belediyenin vatandaş ile Vatandaşın belediye ile Belediyenin kendi birimleriyle

Belediyenin özel/tüzel kişiler ile arasında bir köprü olmak Protokol çalışmaları konusunda gerekli ön çalışmaları ve iletişim mecralarında süresiz data takibi yaparak vatandaş memnuniyetinin artırılması konusunda gerekli aksiyon pla- nını oluşturmak.

10 parmağında marifet

BİO herkesi dinlemek ve Beşiktaş’ı geleceğin kentine dönüştürecek yaratıcı fikirlere ev sahipliği yap- mak için aralıksız çalışıyor. Be- şiktaş Belediyesi’nin 360o iletişim ofisi olan ve sektörünün profesyo- nellerini aynı çatı altında toplayan BİO ekibinin uzmanlık alanları:

Halkla İlişkiler

Reklamcılık / Sosyal Medya Markalama / Tasarım / Baskı Web Geliştirme

Mesleki Eğitimler

Medya Planlama ve Satın Alma Fotoğraf / Video Prodüksiyon Etkinlik / Organizasyon Araştırma / Raporlama

BİO İletişim Görevleri

(16)

anılandan çok daha fazla çocuk ister arkadaşlarıyla ister tek başına zihninde hayali dünyalar canlandırıyor. Oregon Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma- da 8-12 yaşlarındaki çocuklarda bu davranışlar incelendiğinde 37 erkek çocuktan 16’sının ve 40 kız çocuktan 20’sinin derin karmaşıklığa sahip hayali dünyalar, hayali arkadaşlar ve kişileştirilmiş nesneler tarif ettiği görüldü. Çalışmanın başyazarı, psikoloji profesörü Marjorie Taylor’e göre çocukların hayali dünyaları endişelenilecek bir durum değil; tam tersi, yaratıcılık ve öykü anlatımıyla ilişkilendi- rilen olumlu bir nitelik. Üstelik oldukça da yaygın. Çocuklar beklenmedik ayrıntılarla dolu öyküler betimleyebiliyor ve bunları başkalarıyla paylaşmaktan keyif alıyor.

Child Development dergisinde yayımla- nan çalışmada çocuklara hayali arkadaşları ve dünyaları hakkında yönlendirici olma-

yan sorular soruldu. Anlatımları belirli bir ayrıntı düzeyine ulaştığında çocuklardan hayali dünyaları hakkında daha fazla bilgi vermeleri istendi. Her ne kadar bu dün- yaların içerikleri birbirinden çok farklı olsa da hemen hepsinde ormanlar, göller, mağaralar; haydutlar, cinler, hayvanlar ve gizemli öğeler, örneğin uçan atlar ya da bal akan çeşmeler vardı.

Eskiden hayali dünyaların kişiye özel olduğunu düşündüklerini ama bu çalışma sayesinde hiç de öyle olmadığını gördük- lerini belirten Taylor ekliyor: “Çocukların hayali dünyalarını çoğu zaman arkadaşlarıyla birlikte canlandırdığını fark ettik. Yaratıcı- lığımızı nasıl serbest bırakıp yeni fikirler üretebileceğimize ışık tutabilecek bulgularla karşı karşıyayız. Ebeveynler ve eğiticimler çocuklara gün içinde kendi başlarına kalabi- lecekleri fırsatlar vermeli. Bu anlarda ortaya çıkan yaratıcılığın boyutları inanılmaz.”

CİNLER, ATLAR, BAL AKAN ÇEŞMELER

Yazı: HANDE Y. ÖLÇEROĞLU İllüstrasyonlar: YOU BYUN

Çocukların, zihinlerinde öyküleştirdikleri hayali dünyalar, yaratıcılıklarını besliyor.

S

(17)

B

eşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği, ço- cukların eğlenirken öğrendiği “Sömestir Çocuk Festivali” 25-28 Ocak tarihleri arasında Akatlar Kültür Merkezi’nde yapıldı. Festivalde çocuklar için bilim atölyelerinden film gösterimlerine, do- kunduğunuz anda saçlarınızı dimdik yapan dev Van de Graaff jeneratöründen uzay keşiflerine imkân sunan Planetaryum’a kadar pek çok etkinlik gerçekleştirildi.

Birbirinden ilginç ve yaratıcı deneylerin yapıldığı Bilim Partisi’nde çocuklar inanıl- maz bir deneyim yaşadı. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da çocuklarla birlikte atölyelere katılarak onların heyecanına ve mutluluğuna ortak oldu.

Çocukların ara tatilini eğlendirici ve öğ- retici bir şekilde değerlendirmesi gerekti- ğini dile getiren Akpolat, şunları söyledi:

“Beşiktaş Sömestir Çocuk Festivali hepimiz için müthiş bir deneyim oldu. Beşiktaş’ı

‘çocukların kenti’ haline getirme yolunda her gün bir adım daha ilerliyoruz. Bu ça- bamızın karşılığını görmek beni çok mutlu ediyor. Beşiktaş’taki tüm çocuklarımızın umutla büyümesi için çalışıyoruz.”

Yarıyıl tatilinde çocukların hem din- leneceğini hem de okuyacağını vurgula- yan Başkan Rıza Akpolat sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklarımıza dünya çocuk klasiklerinden oluşan bir set hazırladık ve

onları dağıttık. Kültür merkezimizde de sömestir tatiline yönelik çeşitli etkinlikler hazırladık. Çocuklarımız buraya gelerek çok keyifli zaman geçiriyor. Onların keyifli görünmeleri açıkçası bu zor günlerde bizi mutlu ediyor. Beşiktaş’ta çocuklarımızı bilimle, kültürle, sanatla ve sporla buluştu- racağız dedik. Bu tür etkinliklerimiz devam edecek. Aynı zamanda yeni spor alanları tanımlayacağız. Çocuklarımız için Akat Mahallesi’nde bulunan bir spor tesisini devlet okullarımıza kazandırıyoruz. Onun da yüzme havuzu, jimnastik salonu ve içerisinde değişik fonksiyonlara sahip bir alanı var; burayı devlet okulunda okuyan çocuklarımızın hizmetine açacağız.”

TATILDE ÇOK EĞLENDIK!

(18)

nadolu’dan, toprakla, bitkiyle ve doğal varlıklarla yarenlik eden ve yarenlik edenlerin sayısını artırmaya çalışan Hayrettin Karaca geçti. Toprağa, doğaya az insanda görülebilecek ölçüde sevdalı;

Türkiye’nin çöl olmaması için binlerce insanın harekete geçmesini sağlayan;

bilenin bilmeyene borcu olduğuna inandığı için bildiklerini paylaşan Hayrettin Karaca.

Ailesi nedeniyle iş dünyasına atılsa da aklı fikri yurdun dört bir köşesini gezmekte.

Anadolu’da 340 bin kilometre kat etmiş.

Tanıdığı bitkilere hayran kalıp fabrikaların- da elma bahçeleri, seralar kurmuş. Tohum peşinde koşarken Anadolu toprağının başına gelenlere tanık olmuş. Bir yerde bıraktı- ğını ertesi sefer gittiğinde bulamadığını;

toprakla birlikte bitki örtüsünün de akıp gittiğini fark etmiş. Ormancılık ve tarım uygulamalarının yanlışlığı gözüne çarpmış.

Anadolu doğası ve kültürünün kimseye an- latılmadığını görmüş.

Anadolu doğası ve kültürünün erozyo- nuna karşı farklı bir mücadele içine girmek gerektiğine kanaat getirince bu sorunların halkın bilincine yansıması, siyasetin günde- mine girmesi gerektiğini anlatmış. Sonunda Nihat Gökyiğit’le birlikte TEMA Vakfı’nı kurmuş. Vakıf, 1992’den bu yana orman, çayır, mera ve tarım alanlarının, su-bitki gen kaynaklarının ve doğanın korunması;

erozyonun önlenmesi ve insan kaynaklı iklim değişikliği konularında devlet politikasının oluşturulması ve kamuoyunun bilinçlen- dirilmesi için çalışıyor. Hayrettin Karaca liderliğinde doğa koruma alanında çok sa- yıda ilk hayata geçebildi, öncü ve örnek olundu. İlk Erozyonla Mücadele Haftası 1993 tarihinde düzenlendi. 14 Mart-2 Nisan 1993 tarihleri arasında yüzlerce gönüllünün katılımıyla ilk ağaçlandırma çalışması yapıldı.

Kamuoyunun bilgilenmesini önemseyen Hayrettin Karaca vakfın yayın çıkarması- nı da sağladı. Önemli bulduğu yayınların

Türkçeye çevrilmesini sağlardı. Yayınları karar vericiler, TEMA Temsilcileri, öğret- menler gibi toplum lideri olarak gördüğü kişilere gönderirdi. Hayrettin Karaca’nın TEMA Vakfı’nın halk hareketi olmazsa ilerlemeyeceği öngörüsüyle Tavşanlı’da ilk temsilciliği kuruldu. Vakfın bugün 81 ilde yaklaşık 850 bin gönüllüsü var. Tür- kiye’de 20 yaş ve üstü her 120 kişiden biri vakıf gönüllüsü.

1995 yılında Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü kutlanmaya başlandı. 1997 yılında doğanın korunması adına açılan ilk dava, Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Des- teklenmesi Hakkındaki Yönetmeliğin kısmi iptali için Başbakanlık ve Orman Bakanlığı aleyhine açıldı. TEMA Vakfı’nın hukuksal alandaki ilk ve en büyük başarısı ise dört kez kadük olan “Mera Yasası”nın 25 Şubat 1998’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tüm siyasi parti milletvekillerinin “oybirliği”

ile kabul edilmesi oldu. Hayrettin Karaca, Toprak Yasası’na ihtiyaç olduğunu vurgula- dı. Yasanın hazırlığı sürecinde bir milyon imza toplandı, “Toprağa Saygı Yürüyüşleri”

düzenlendi. “Toprak Koruma ve Arazi Kul- lanımı Kanunu” yasalaştı. Yasa kapsamında kurulan Toprak Koruma Kurulları’na birçok

ilde TEMA Vakfı temsilcileri katıldı. Hay- rettin Karaca çocuklara, gençlere ayrı bir saygı ve sevgi duydu, onlara inandı. Minik TEMA, Yavru TEMA, Ortaokul TEMA ve Lise TEMA programları hazırlandı. Bu- güne kadar 3,5 milyondan fazla çocuğa doğa eğitimi verildi. Hayrettin Karaca da bulduğu her fırsatta en çok çocuklarla bir arada olmaya çalıştı, en çok onları sevdi, onların arasında mutlu oldu.

Tüketim kültürüne savaş ilan etti. Gönüllü sadeliği tercih etti, ihtiyacından fazlasını tüketmedi ve bunu her fırsatta herkesten talep etti. Olanın olmayana borcu olduğunu hatırlattı. Toplumsal barış ancak topraktan gelir sözünü defaatle yineledi. “Ben yokum, biz varız” dedi.

Hayrettin Karaca’nın zihni berrak ve gençti, ancak kendisinin sıklıkla ifade et- tiği gibi bedeni zihni kadar genç değildi.

Onunla birebir çalışanların çok iyi bildiği ve hayran kaldığı bilgeliğine bugün çok daha fazla ihtiyaç var.

Anadolu’dan Hayrettin Karaca geçti. Ne şanslıyız ki onunla aynı dönemde yaşadık, aynı toprakta yürüdük, aynı havayı soluduk.

Yazı: BURCU MELTEM ARIK ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü

artırmaya çalışan bir Hayrettin Karaca geçti. Toprağa, doğaya sevdalı, bilenin bilmeyene borcu olduğuna inandığı için bildiği ne varsa her fırsatta paylaşandı...

A

ELİF SEZGİNER VERÜN SİNAN ÇAKMAK

(19)
(20)

lan kâğıt üzerinde basitti, Donanma gücü ile Çanakkale Boğazı aşılacak, Osmanlı’nın payitahtı İstanbul, mütte- fik donanması tarafından etkisiz hale getirilip, Karadeniz üzerinden Rusya ile bağlantı kurulacaktı. Tabii bu planlar kâğıt üzerinde kaldı...

Büyük Gün: 18 Mart 1915

18 Mart 1915 sabahı güneşli ve sakin bir günde saat 08.30’da yola çıkan İtilaf Donan- ması saat 10.00’da Çanakkale Boğazı’nın önüne gelmişti. Türk tarafında ise sabah 08.00’de havalanan bir Alman keşif uçağı, Boğaz’ın girişine İtilaf donanmasına ait birçok muharebe gemisinin yaklaşmakta olduğunu rapor etti. Bir İngiliz kaynağı, İtilaf donanmasının o saatler itibariyle görünümünü şu sözler ile ifade eder: “Bir kruvazörler ve muhripler armadasınının kuşattığı tam 18 muharebe gemisi, pırıl- dayan suları ihtişamla yararak, Boğaz’a girdiler. Unutulmaz mağrur ve azametli bir manzaraydı bu ve görenler üzerinde muazzam bir tesir yaratıyordu. Bir İngiliz subay sonradan bu manzarayı şöyle an- latmıştır: “Hiçbir beşeri kuvvvet, böyle bir kuvvet tertibine karşı koyamaz gibi geliyordu.”

10.05’de mayın tarama gemilerini koruyan iki kruvazör eşliğinde ön saftaki donanma gemileri Boğaz’dan içeriye girmeye başladı- lar. İlk mermiyi Triumph saat 11.15’te Türk orta bölge topçularına, Anadolu yakasın- daki Halileli sırtlarına attı. Saat 11.45’te Queen Elizabeth’in attığı mermilerden biri

Çanakkale kent merkezine düşerek yangın çıkartmıştı. Bir süre sonra diğer gemiler de ağır topları ile 15 bin metre mesafeden iç tabyalara ateşe başladılar. İlk etapta şiddetli bombardımandan ötürü tabyalardan tam bir karşılık verilememişti. Amiral Guép- ratte komutasındaki dört Fransız zırhlısı kaleleri daha yakından dövmeye başladılar, Fransız gemileri artık Türk topçusunun atış menziline girmişti, topçularımız aniden ateşe başladı, muharebenin en şiddetli anları yaşanıyordu.

Saatler 12.30’u gösterdiğinde, Fransız Gaulois zırhlısı, Rumeli Mecidiyesi’nin yoğun top ateşi sonucu su kesiminin altından isabet aldı, bacası ve direkleri parçalanmış olarak muharebe alanından çekilmek zorunda kaldı. Fransız Suffren zırhlısına da 14 mermi isabet etmiş, gemide büyük bir yangın çıkmıştı. Türk tarafın- da da çok hasar vardı; toplardan bazıları isabet alarak saf dışı kalırken bazıları arı- zalanarak ateş edemez vasiyete gelmişti.

Saat 13.15’te Türk topçu bataryalarının

BIR DESTANIN BAŞLANGICI

Çanakkale’ye bir harekat planı Avrupa’nın batısında tıkanan ve siper muharebesine dönüşen mücadeleyi açmanın bir yolu olarak 1914’ün sonunda Müttefik

Kuvvetler tarafından, özellikle de dönemin deniz bakanı olan Winston Churchill’in bastırmasıyla, cazip ve makul bir fikre dönüştü. Ancak kâğıt üzerindeki bu parlak fikir muharebe alanında İtilaf Devletleri için büyük bir yenilgiye, Türkiye için unutulmaz bir destana dönüşecekti.

P

Yazı ve Fotoğraflar: GÖKHAN TARKAN KARAMAN / Çanakkale Muharebeleri Araştırmacısı

HEADLINE

(21)

ateşi ile Inflexible zırhlısı iki isabet almış, pruvasından hasar gören gemi tamir için muharebe alanından çekilmek zorunda kalmış ancak 14.20 itibarıyla geri dön- müştü. Hamidiye istihkamları 13.20’de Fransız Bouvet zırhlısını ateş altına aldılar;

hemen ardından Rumeli kıyı bataryaları ateşe başladı. Şiddetli ateş sonucu Bouvet zırhlısının direkleri ve bacası parçalandı ve gemi sancak tarafına yattı. Karşılıklı top atışları hiç hız kesmiyordu, Türk ba- taryalarının çoğu harabeye dönmüştü. En güçlü bataryalardan biri olan Dardanos Bataryası’nın komutanı Yüzbaşı Hasan, takım komutanı üsteğmen Mevsuf ile üç er saat 14.00 itibariyle şehit düştüler. Türk topçusundaki ateş gücünün azalması, Birleşik Donanma Komutanı Amiral de Robeck’i ümitlendirdi, hemen mayın tara- ma faaliyetlerine başlayıp, daha yakından Sarısığlar tarafından ana tabyaları tahrip etmeye karar verdi. Bu kararının nelere mal olacağını tahmin bile edemeyecekti!

Nusret’in Mayınları

Amiral, Albay Sadler’e Fransız gemilerinin yerini almasını emretti. Bunun üzerine gerideki İngiliz zırhlıları ileriye yanaşmak, öndeki Fransız zırhlıları ise onlara yer aç- mak adına büyük bir manevra hareketine girişerek Erenköy Koyu’ndan geri çekil-

zamana kadar gerçekleştirilen topçu ateşi arasında mayınlar unutulmuştu, İtilaf do- nanmasına ait gemiler ancak en öndeki ilk iki sıra mayın hattını temizleyebilmişti.

Peki Erenköy Koyu’ndaki tehlike neydi?

Hiç kimsenin Nusret mayın gemisinin 8 Mart sabahı Erenköy Koyu’na dökmüş olduğu mayınlardan haberi yoktu. Top- çu ateşi nedeniyle yaralı olarak sağına bir kavis çizerek dönmeye çalışan Fran- sız Bouvet zırhlısı, Erenköy önlerinde Nusret’in döktüğü mayınlardan biriyle tanıştı. Bouvet iki dakika içinde Boğaz’ın karanlık sularına gömüldü, 680 asker ve 29 subaydan oluşan mürettebatından yal- nızca 71 kişi kurtulmuştu. İtilaf kuvvetleri adına günün ilk büyük felaketiydi ama sonuncusu da değildi!

Inflexible zırhlısı Bouvet’in battığı yerin yakınında manevra yaparken bir mayına çarparak ağır yaralandı, diğer bir yanda Irresistible birçok mermi yarasına rağ-

kısa bir süre sonra, Nusret’in döktüğü mayınlardan birinin patlaması sonucu orta kaburga bölgesi parçalandı. Hızla su alan geminin makine dairesinden sadece üç mürettebat kurtulabildi. Saat 17.30 itibariyle İtilaf donanmasına ait üç harp gemisi savaş dışına çıkmıştı. Hare- ket kabiliyetini yitiren Irresistible, Türk toplarının şiddetli ateşiyle vuruluyordu.

Yenilmez Armada

18 Mart 1915 Perşembe günü öğlen sa- atlerinde başlayıp akşama doğru biten bir günlük Boğaz Muharebesi, harekata büyük ümitlerle başlayan İtilaf donanması adına büyük bir felaketle sonuçlandı. Bir- leşik donanma savaş gücünün üçte birini kaybetmişti. “Yenilmez Armada” ağır bir hezimetle yenildi, Türk Ordusu ise bir deniz savaşını karadan ateşlediği donanma toplarıyla kazanarak adını unutulmaya- cak bir şekilde tarihe yazdırdı. Bu zafer, Çanakkale savunmasında unutulmayacak bir diğer gün olan 25 Nisan 1915’in de

Havranlı Mehmet oğlu Seyit mermi taşıma mekanizması bozulan topa sürülecek 276 kiloluk mermiyi kendisi taşıyarak topun ateş etmesini sağladı.

Eski Hisarlık Burnu üzerinde yer alan Çanakkale Şehitler Abidesi, Çanakkale Savaşları’nda şehit düşen tüm askerlerimizi simgeliyor.

(22)

Rıza Akpolat

Söyleşi: BİO Fotoğraflar: TİJEN BURULTAY

“HERKES NE MUTLU BEŞIKTAŞ VAR DIYECEK”

“HERKES NE MUTLU BEŞIKTAŞ VAR DIYECEK”

Rıza Akpolat, 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde %73’lük rekor oyla Beşiktaş Belediye Başkanı seçildi. Görevde bir yılını tamamlamasına günler kala

Başkan Akpolat ile yaptığı hizmetleri ve Beşiktaş için planladığı yeni projelerini konuştuk.

Genç yaşta İstanbul’daki büyük ve merkezi bir ilçeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiniz. Böyle bir sorumluluğu almak sizi korkutmadı mı?

Sorumluluğumun ne kadar büyük oldu- ğunun farkındayım. Ama açıkçası bu beni korkutmadı. Zira ben kendimi bildim bileli, ülkeme ve yaşadığım topluma hizmet etmek için gayret ediyorum. Kendimi yıllardır bu göreve hazırladığımı söyleyebilirim.

Üniversitede Siyaset Bilimi ve Kamu Yöne- timi okuduktan sonra, Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans eğitimi aldım. 24 yaşında çalışma hayatına başlarken, siyasete de atıldım. 2006-2008 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları yöneticiliği, 2009-2010 yılları arasında İlçe Başkan Yardımcılığı, 2010-2015 yılları arasında İlçe Başkanlı- ğı yaptım. 2015 yılında milletvekili adayı olduktan sonra, 2016-2018 yılları arasında CHP İstanbul İl Başkan Vekilliği görevini üstlendim. Belediye başkanlığımın henüz birinci yılındayım ama ben aslında uzun yıllardır sahada, daha iyi bir Türkiye için örgütlü mücadelenin içinde olan biriyim.

Dolayısıyla halka doğrudan hizmet etmek beni korkutmaz, aksine mutlu eder. El- bette, yaşam kültürü ve belediyeciliği çok eskilere dayanan Beşiktaş gibi köklü bir ilçeye hizmet etmek ciddi bir sorumluluk.

Ve haliyle Beşiktaş’ı, dokusunu muhafaza

ederek çağın ihtiyaçlarına yanıt veren bir kent haline dönüştürmek benim en önemli görevim. Her yeni güne, bu sorumluluğu yüreğimde hissederek başlıyorum.

Beşiktaş en renkli ilçelerimizden. Deniz kokan sokakları, yüksek yaşam kalitesi, her renkten insana özellikle gençlere ev sahipliği yapmasıyla öne çıkan bir yer.

Böyle bir kentin belediye başkanı olmak size ne hissettiriyor?

Beşiktaş’ta ikamet eden nüfusun yüzde 66’sı 10 yıldan fazla süredir burada ya- şıyor. Beşiktaş, hem sunduğu imkânlar hem de yaşam kalitesiyle gerçekten de insanların yerleştiklerinde kolay kolay ayrılamadıkları bir yer. İnsanı aydın, kadınları özgür, sokakları canlı; tarih boyunca sanatın beşiği, sanatçıya ilham olmuş bir semt. Beşiktaş’ın ev sahipliği yaptığı 9 üniversite var; dolayısıyla dina- mizminin en önemli kaynağı gençlerimiz.

Bunun yanı sıra Beşiktaş’ın Atatürk’ün hayatında da özel yeri var. Beşiktaş, hem Atamızın milli mücadele yoluna adım attığı hem de hayata gözlerini yumduğu yer. Böylesine değerli mirasa sahip bir ilçenin belediye başkanı olmanın bana hissettirdiklerini sözcüklerle tarif etmem gerçekten çok zor. Ama diyebilirim ki, bütün bunlar beni bu kentte hayatı daha da iyileştirme, eksiklerini giderme, bu

kenti her alanda ileriye taşıma konusunda daha da azimli kılıyor. Biz Beşiktaş’ın değerlerine sahip çıkıp ona yeni değer- ler katmak için çalışıyoruz ve bu yolda çalışmaya devam edeceğiz.

Belediye başkanlığı ve siyaset hayatı meşakkatli bir iş olsa gerek. Özel hayatı- nıza ve uğraşlarınıza zaman ayırabiliyor musunuz?

Evet çok çalışıyorum, evet yoruluyorum ama bu -hani derler ya- tatlı, tatmin dolu bir yorgunluk aslında. Çünkü belediyemi- zin 2.100’den fazla çalışanıyla beraber her yeni güne aynı hedefle uyanıyoruz, 181 bin Beşiktaşlının yaşam kalitesini yükseltmek ve onlara daha iyi hizmet götürmek için sırt sırta veriyoruz. Mutlu günleri Beşiktaş’a getirmek için sarf ettiğimiz bu ortak çaba- nın sonuçlarını görmek, ektiğimiz tohum- ların filizleneceğini ve meyve vereceğini düşünmek benim bütün yorgunluğumu alıp götürüyor. Yani benim tüm uğraşım Beşiktaş’tan başlamak üzere tüm halkı- mız ve çocuklarımız için yaşam şartlarını iyileştirmek. Onlara mutlu oldukları bir bugün ve gelecek hazırlamak. Böyle bir hayat uğraşınız olunca, özel hayat gibi bir ayrım yapmıyorsunuz. Çünkü aileniz de bu çabaya ortak olarak yanınızda oluyor.

Bu anlamda özellikle eşimin ve kızlarımın desteği benim için çok önemli.

(23)

SIYASI GÖRÜŞÜNE YA DA KIMLIĞINE BAKMADAN SIYASI GÖRÜŞÜNE YA DA KIMLIĞINE BAKMADAN TÜM KOMŞULARIMA EŞIT HIZMET GÖTÜRMEYE TÜM KOMŞULARIMA EŞIT HIZMET GÖTÜRMEYE

SÖZ VERDIM.

SÖZ VERDIM.

(24)

“Öğrenci’Ye” adlı projemizle, Beşiktaş’taki üniversitelerde yarı ve tam burslu okuyan öğrenciler anlaşmalı restoranlarda ücretsiz yemek yiyebilecekler.

Beşiktaş’la, karşılaştığınız Beşiktaş aynı mı? Ya da sizi şaşırtan, beklemediğiniz bir durumla ya da sorunla karşılaştınız mı? Şimdi başkanı olduğunuz Beşiktaş’ın en büyük sorunu nedir sizce? Ve nasıl bir çözüm öngörüyorsunuz?

Beşiktaş’ın özellikle son 10 yıldaki değişim ve dönüşümünü çok yakından deneyimleyen, bizzat yaşayan biriyim. Beşiktaş çalışma hayatı ve sosyal hayatın merkezi olması nedeniyle son 10 yılda aşırı talep alarak hızlı ve yoğun bir kitleye hitap eder hale geldi. Bu yoğun talebe rağmen, uzun yıl- lardır İBB’nin ilçeye desteği çok çok kısıtlı oldu, Beşiktaş seçmeni önceki dönemlerde bir anlamda cezalandırıldı. Örneğin, Be- şiktaş’ın merkez toplanma noktaları ile 40 ana caddesi, İBB’nin yetki alanında olduğu için, hizmetlerden mahrum bırakıldı. 181 binlik nüfusunun yanı sıra, günde yaklaşık 2 milyon ziyaretçi alan bir kentte elbette, bu talebe karşılık verme konusunda sıkın- tılar yaşanabiliyor. Beşiktaş’ın eksiklerini gidermek, ihtiyaçlarına yanıt vermek için yeni dönemde İBB ve Ekrem İmamoğlu Başkanımız ile iş birliği halinde önemli çalışmalar yapıyoruz. Beşiktaş’ın altyapısını hızla güçlendiriyoruz. Örneğin, Arnavut- köy’de uzun yıllardır süren koku sorununu bir ay içinde çözdük. İBB, sahil hattına

müdahale ederek Bebek-Aşiyan bisiklet yolu etabını tamamladı. Bu şekilde ilerleyerek Beşiktaş’ın çözümsüz kalan sorunlarını teker teker çözeceğiz. Yaratıcı ve yenilik- çi çözümlerle kentimizin kaynaklarını da geliştireceğiz.

Başkan olduğunuzdan beri halkla te- mas halindesiniz. İnsanlar size görüş ve önerilerini iletiyorlardır. Ayrıca belediye- nize şikâyetler ve talepler de geliyordur.

Beşiktaşlıların en çok istediği ve en çok şikâyet ettiği sorunlar neler oldu?

Evet, hatta adaylık sürecimden itibaren Beşiktaş’taki komşularımızla çok yoğun bir temas halindeyiz diyebilirim. Biz Be- şiktaş’ın sorunlarını, en öncelikli ihtiyaç- larını bire bir Beşiktaşlılardan dinleyerek ve Beşiktaş’a hep birlikte sahip çıkmak üzere yola çıktık. Öğrenciler, yaşlılar, ka- dınlar, esnaflar, engelliler, hayvanseverler,

muhtarlar, site yöneticileri, girişimciler...

Aklınıza gelebilecek pek çok farklı başlık- ta Beşiktaş’taki tüm kesimlerin dertlerini, taleplerini dinledik ve dinlemeye devam ediyoruz. Elbette mahallelere göre önce- likler değişebiliyor fakat ana hatlarıyla baktığımızda en çok altyapı sorunlarına ve kaldırım işgallerine dair talepler gel- diğini görüyoruz. Özellikle son yıllarda hızla artan kaldırım işgalleri sorununun çözümü için vakit kaybetmeden harekete geçtik. Ben bizzat tekerlekli sandalyeye oturarak Çarşı’daki kaldırımları baştan sona deneyimledim. Esnaflarımızla, işlet- mecilerimizle toplantılar gerçekleştirdik ve bir planlama yaptık. Şu anda Ortaköy’den başlayarak işgalleri esnafımızla sulh içinde kaldırıyoruz. İlerleyen günlerde bu konudaki iyileştirmelerimizi sürdüreceğiz. Altyapı tarafında ise az önce de belirttiğim gibi İBB ile iş birliği içerisinde çalışmalarımızı ilerletiyoruz ve 20-30 yıllık periyodlarda el atılmayan altyapıları süratle yeniliyo- ruz. Beşiktaş’ın çok daha sağlıklı işleyen bir altyapıya sahip olması için çalışmaya devam edeceğiz.

Belediyeciliğin özünü halk oluşturuyor.

Çalışmalarınızda kadınlar, çocuklar ve dezavantajlı gruplar nasıl bir yer kaplıyor?

Üç grup için yürüttüğünüz ve yapmayı planladığınız projeler neler?

Göreve geldikten sonra, eşitliği tesis ede- bilmek ve toplumdaki tüm grupların ihti- yaçlarına cevap verebilmek için bütüncül bir hizmet anlayışına sahip olmamız ge- rektiğini fark ettik. Bu nedenle, hiç vakit kaybetmeden Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğümüzü kurduk. Müdürlüğümüzün misyonunu “sosyal kapsayıcılık” ve “eşitlik”

kavramlarının üzerine oturtarak, kadınlar, çocuklar ve tüm dezavantajlı grupların ihti- yaçlarına yönelik sosyal politikalar üretmek için çalışmaya başladık. Kadın Dayanışma Merkezimiz, Çocuk ve Gençlik Birimimiz ve Eşitlik Birimimiz bu müdürlüğün çatısı

(25)

altında; sığınmacı, göçmen ve mülteciler de dahil olmak üzere tüm dezavantajlı gruplara yönelik şiddet, ayrımcılık ve önyargıları ortadan kaldıran, çözüm odaklı projeler üretmeye başladı. Kentlerin sosyal ve ekonomik anlamda kalkınması için top- lumdaki tüm kimliklerin süreçlere dahil olması gerektiğini biliyor ve toplumsal cinsiyet eşitliğini Belediyemizin hizmet alanlarında ve temas ettiğimiz her yerde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bu amaçla işe kurumumuzdan başladık. Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerimizi karma şekilde düzenleyerek, erkek personelimizin de bu konuda farkındalık kazanmasını amaçlı- yoruz. Kadın personelimizi yasal hakları konusunda bilinçlendirmek için ise 6284 Sayılı Kanun’a dair eğitimler düzenliyo- ruz. Çok sayıda kadın örgütüyle diyalog halindeyiz; sivil toplumun yıllar içinde biriktirdiği bilgi ve deneyime mutlaka başvuruyoruz. 5 yıllık yol haritamız olan Stratejik Planımızı da, toplumsal cinsiyet eşitliği hassasiyetiyle hazırladık.

Beşiktaş’ta 0-4 yaş aralığında 7.700’ün üze- rinde çocuk var ama ilçedeki kreş sayısı sadece 4. Biz kadın ve çocuklarımızdan Belediyemizin desteğini eksik etmeyeceğiz ve yeni kreşler yapacağız. Ayrıca Beşiktaş’ta oyun parklarının sayısını artırmakla kalma- yıp “Oyun ve Drama Grupları” kuracağız ve çocuklarımızı küçük yaştan itibaren sa- natla tanıştıracağız. Çocuklarımıza eğitim hayatlarında her adımda destek olmaya da söz verdik. Çocuk Bilim Merkezimiz güncel teknolojik gelişmeleri programına dahil ederek yeni uygulamaları çocuklar- la buluşturuyor. Beşiktaş’taki ilköğretim okullarında öğrenim gören çocuklar burada hem ilgi ve yeteneklerini keşfediyor hem de olayları sorgulama ve problemlere çözüm üretme becerilerini geliştiriyorlar.

Yaşlılara ve engellilere yönelik projeler üzerinde de çalışıyoruz. Nüfusunun yak- laşık beşte birini 60 yaş üstü bireylerin oluşturduğu Beşiktaş’ta yaşlı nüfusun genel nüfusa oranının giderek daha da artacağı öngörüsüyle yaşlılık politikalarını daha nitelikli ve sürdürülebilir bir noktaya ta- şımayı amaçlıyoruz. Biz Beşiktaş’ta “Sen yaşlısın, geç kenarda otur” devrini kapatmak üzere yola çıktık. Beşiktaş’ı aktif yaşlan- ma süreçlerine uygun, yaşlı dostu bir kent

Üretkenlik” programını hayata geçirerek, sanattan spora kurslar, aktiviteler ve et- kinlikler yoluyla yaşlılarımızın üreterek hayata tutunmalarını, yani oyunda kal- malarını sağlayacağız. Böylece Alzheimer ve demans hastası yaşlılarımızın yanında olacağız. Beşiktaş Belediyesi olarak yaptı-

Katılımcı demokrasiye öncülük eden

belediyelerden biriyiz.

(26)

Belediyeler hizmet ettikleri bölgede yaşayan herkesi çözümün bir parçası yapabilmek için tüm faaliyetlerinin merkezine katılımcılığı ve şeffaflığı koymalıdır.

Kentler” ağına üye olmaya hak kazandık.

Türkiye’de bu ağa katılan dördüncü, 2019 yılında ise bu ağa katılmaya hak kazanan tek belediyeyiz.

Engelli vatandaşlarımızın gündelik hayatta yaşadıkları sorunlar konusunda farkındalık yaratabilmek için, az önce de bahsettiğim gibi, geçtiğimiz eylül ayında Beşiktaş’ın sokaklarında tekerlekli sandalyeyle dolaş- tım. Engelli vatandaşlarımızın önündeki engelleri bizlerin inşa ettiğini göstermek istedim. Kaldırımlarımızı ve yaya yolları- mızı engellilerin kullanımına uygun hale getirmek için üzerimize düşen ne varsa yapacağız. Belediye olarak, kaldırımları hızla onarmaya, engellilerin kullanımına uygun hale getirmeye çalışıyoruz, eksikleri de tamamlayacağız. Ama insanlarımıza da büyük iş düşüyor. İster kamyondan yük indirmek için aracını rampaya çekmiş, ister kafesinin önüne masa atmış olsun, kendisine hak gördüğü davranışın engel- lilerin haklarını ihlal ettiğini herkes fark etmek zorunda. Esnafımızın alın teriyle ekmek parasını kazanma derdinde oldu- ğunu biliyoruz, ama bu sırada engellileri- miz daha büyük bir mücadelenin içinde, âdeta yaşam savaşı veriyor. Bu büyük bir haksızlık. Bu nedenle kimseyi ekmeğinden etmeden Beşiktaş’ta bir zihniyet dönüşümü gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Özetle Beşiktaş’ta insanlarımızın şiddet- ten arınmış, eşitlikçi, özgür ve üretken bir hayat yaşamasına destek olmak için, hizmetlerimizin niteliğini ve çeşitliliğini artırıyoruz.

Hedefimiz, haklar konusunda farkındalı- ğı artmış, tüm bireylerin özgürce çalışma hayatına atılabildiği, içinde yaşayan herke- sin mutlu olduğu, geleceğe güvenle bakan bir Beşiktaş yaratmak. Ve artık bu hedefe doğru, daha hızlı yol alacağız.

Ve gençler... Gençlerin de sorunları var. Beşiktaş artık bir üniversiteler kenti ve gençliğin kalbi. Öğrenci olarak genç- lerin barınmadan beslenmeye, kültür hizmetlerinden eğlence alanlarına pek çok alanda talepleri var. Hem gençlerin taleplerini karşılamak hem de gençlerin dinamizmini kentin gelişimine katmak, gençlerin yönetime katılımını sağlamak

(27)

için neler yapmayı tasarlıyorsunuz?

Türkiye’de genç işsizliği yüzde 30’a yaklaştı.

Çalışmayan ve eğitim hayatında olmayanları eklediğimizde bu oran yüzde 57’ye çıkıyor.

Markette en az pahalılaşan ürün bile bir yılda yüzde 40 zam gördü. Bu ortamda harçlığını bile çıkaramayan öğrencilerimiz çaresizliğe, yalnızlığa ve depresyona sü- rükleniyor, değersizlik hissine kapılıyorlar.

Ve maalesef geleceğe dair umutlarını kay- bediyorlar. Derslerine, sınavlarına odak- lanmak yerine, hayat gailesine düşüyorlar.

Biz bunun ağırlığını yüreğimizin tam orta yerinde hissediyoruz.

Beşiktaş, Türkiye’de öğrenci nüfusunun en yoğun olduğu yerlerden biri. Dokuz üniversiteye ev sahipliği yapıyor. Veriler, Beşiktaş’taki ihtiyaç sahiplerinin başın- da öğrencilerin geldiğini bize gösteriyor.

Biz Beşiktaş’ı tam anlamıyla İstanbul’un üniversite üssü olan ve öğrenci dostu bir kent haline getirmek istiyoruz. Gençlere söz vermiştik, ve şimdi o sözlerimizi birer birer yerine getiriyoruz. Geçtiğimiz gün- lerde kapılarını hizmete açtığımız Beşiktaş Akademi’de ara dönem olmasına rağmen çok sayıda öğrencimiz lise ve üniversite hazırlık kurslarımıza kaydoldu. Bu kurslardan pek çok başarı hikâyesinin çıkacağına yürekten inanıyorum. Aynı binada yer alan Dijital Kütüphanemizi de hazır hale getiriyoruz.

Gençlerimiz bu kütüphanedeki zengin kaynaklardan ve son teknoloji bilgisayar donanımından faydalanacaklar.

Beşiktaş’ın çok merkezi bir bölgesinde yer alan Karaoğlan Gençlik Merkezi’ni dönüştürerek tam donanımlı bir Öğrenci Çalışma Merkezi haline getirdik. Civardaki lise ve üniversite öğrencilerimizin ders çalışabileceği bu merkezde yemekhane hizmeti de yer alıyor. Öğrencilerimiz burada yemek ihtiyaçlarını karşılayıp ücretsiz kahve imkânından da faydalanabilecekler.

Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastro- nomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) ile yaptığımız iş birliği sonucunda geliştirdi- ğimiz yeni bir mobil aplikasyonu hayata geçiriyoruz. “Öğrenci’Ye” adlı projemiz dahilinde, Beşiktaş’taki üniversitelerde yarı ve tam burslu okuyan öğrenciler anlaşmalı restoranlarda ücretsiz yemek yiyebilecekler. Beşiktaş’ta başlatacağımız bu projenin tüm belediyelerimiz için örnek

TURYİD ve üniversitelerimiz gibi paydaş- larla gastronomi alanında da planladığımız çok değerli projeler var, yakında bunları da halkımızla paylaşacağız.

Üniversitelilerin kurduğu "AskıdaNeVar"

adlı yardımlaşma ağının paydaşlarından biriyiz. Gençlerimizin kültürel faaliyetlere erişimine katkı vermek için, sanat kurum- larına verdiğimiz desteğin karşılığında al- dığımız davetiye ve biletleri, Beşiktaş’tan başlamak üzere tüm İstanbul’daki üniversite öğrencilerine ücretsiz olarak ulaştırıyoruz.

Beşiktaş’taki genç girişimciler ve kadın girişimcilere destek olmak, iş arayan kom- şularımızın iş bulmalarını kolaylaştırmak amacıyla Girişimcilik ve Kariyer Merkezi kuracağız. Bu merkezde, üniversiteler ve özel sektör ile iş birliği halinde çalışma- lar yapacağız. Beşiktaş’ta gençlerimizin ve kadınlarımızın yanındayız ve her adımda yanlarında olmaya devam edeceğiz.

Belediyeniz klasik belediye hizmetleri denilen, yol, temizlik gibi hizmetleri etkin bir şekilde yerine getiriyor. Beşiktaş’ta belediyecilik anlamında fark yaratmak için nasıl bir model izleyeceksiniz? Me- sela çok önem verdiğiniz katılımcılık konusunda nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Biz Beşiktaş’ta göreve geldiğimiz günden itibaren sürdürülebilir, dirençli, erişile-

bilir, insan haklarına ve yaşama saygılı, tarihsel-kültürel değerleri ve çeşitliliği koruyan, dünyayla eş zamanlı bir yerel yönetim vizyonunu benimsedik. Bu vizyonu gerçekleştirebilmek için, her şeyden önce şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışını sahiplenmemiz gerektiğinin bilincindeyiz.

Gururla söyleyebilirim ki, şu anda katılımcı demokrasiye öncülük eden belediyelerden biriyiz. Kentimizin sorunlarının kökten çözümünün ancak, karar alma süreçlerine tüm paydaşlarımızı dahil ederek mümkün

vatandaş memnuniyet anketleri, mahalle muhtarlarımızdan gelen talepler, STK’lar, üniversiteler, özel kurumlar ve kuruluşlarla yaptığımız toplantılar sonucunda belirledik.

Beşiktaşlıların kafasında hiçbir soru işa- reti olmadan Belediyemize güvenmesini istediğimiz için “Açık Mikrofon” ve “Kom- şu Buluşmaları” etkinlikleri gerçekleşti- riyoruz, böylece komşularımıza bire bir temas ediyoruz; muhtarlarımızla sürekli iş birliği halindeyiz; Kent Konseyi ile or- tak çalışmalarımızın yanı sıra, STK’lar ve diğer dış paydaşlar ile çalışma toplantıları düzenliyoruz. Bu görüşmeler sonucunda oluşan istek, talep ya da önerilerin diji- tal ortamda datası oluşturuluyor ve ilgili müdürlüklerin iş planına dahil edilmek üzere değerlendiriliyor.

Sanatsal, kültürel ve özellikle de sosyal hizmetlere önem verilmeli ama bunlar artık her belediyenin yapması gereken şeyler. Daha önemli olan ise alternatif belediyeciliği yaratmak. Siz bu noktada ne düşünüyorsunuz? Beşiktaş belediyeci- lik anlamında o alternatifliği yaratabilir mi? Hangi hizmetlerle yaratabilir bunu?

Alternatif belediyecilik dediğimiz şey as- lında, bir önceki sorunuza verdiğim cevabı içeriyor. Başka bir deyişle, biz Beşiktaş’ta halkın belediyeciliğini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Ben bu göreve başlarken, il- çemde siyasi görüşüne ya da kimliğine

bakmadan tüm komşularıma eşit hizmet götürmeye söz verdim. Bana oyunu vermiş ya da vermemiş, hiçbir önemi yok. Baştan beri partizanlık değil, çalışmak derdinde olduğumuzu söylüyor, her mahalle, her sokak ve tüm komşularımızın sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bunun yolu- nun şeffaflık ve katılımcılıktan geçtiğinin farkında olarak, kentimizin tüm paydaşla- rını karar alma süreçlerine dahil ediyoruz.

Beşiktaş, sur dışındaki en eski yerleşim

Sanat kurumlarına verdiğimiz desteğin karşılığında aldığımız

davetiye ve biletleri, Beşiktaş’tan başlamak üzere tüm

İstanbul’daki üniversite öğrencilerine ücretsiz ulaştırıyoruz.

(28)

leşimlerden biri olduğunu gösteriyor.

Ayrıca Osmanlı devri kamu ve sivil mi- marisinin pek çok örneğini barındırıyor.

Ama öte yandan büyük bir değişim de yaşanıyor ve Beşiktaş hızla dönüşüyor.

Hem Beşiktaş’a kimliğini kazandıran do- kuyu korumak hem de ilçeyi geleceğe taşımak konusundaki düşünceleriniz ve planlarınızı öğrenebilir miyiz?

Beşiktaş, gerçekten çok ciddi bir tarihi mirasa sahip. Bahsettiğiniz kazılarda ya- pılan son çalışmalar, âdeta tarihin yeniden yazılmasına yol açabilecek nitelikte bulgu- ların olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla nasıl bir kentte yaşadığımızı hiç unutmamamız gerekiyor. Biz Beşiktaş’ın değerlerini ve çeşitliliğini korumasını çok önemsiyoruz.

Beşiktaş’ı evrensel değerleri yansıtan, çağ- daş ve uluslararası bir dünya kenti haline getirmek için çalışırken, barındırdığı tarihi ve kültürel mirası, dünyanın her yerinden insanları çeken mimari şaheserlerini ko- rumakla yükümlüyüz. Bir yandan tarihi muhafaza ederken, bir yandan da modern kent hayatının tüm unsurlarını barındıran kentler inşa etmek mümkün. Dünyada bunun örneği çok. Burada önemli olan hem kenti hem de kentteki tüm süreçleri doğru ve titiz bir şekilde planlamak. Bizim Beşiktaş’ta yapmaya çalıştığımız tam da bu.

Büyük şehirler ve ilçeler, çoğunluğun yaşamak için ilk tercih ettiği yerler. Ancak yoğun göç nedeniyle kentler yaşanabilir olmaktan çıkıyor. Sizce “yaşanabilir bir kent” nasıl yaratılabilir?

Yaşanabilir bir kent yaratmanın öncelikli koşulu, katılımcı demokrasidir. Beşiktaş Belediyesi’nde en temel değer olarak

“katılımcılığı” benimsememiz de bu yüz- den. Yaşanabilir bir kent her şeyden önce sürdürülebilir olmak zorundadır. Üyesi olduğumuz Sağlıklı Kentler Birliği, sürdürü- lebilir kentler yaratma yolunda ihtiyacımız olan bilgi ve tecrübeyi paylaşarak bize bu alanda rehberlik ediyor. Üye belediyeler arasındaki diyalog ve iş birliği bizlere ortak projelere imza atma ve kentlerimizi hep birlikte geliştirme imkânı sağlıyor. İhti- yacımız olan sağlıklı çevreye sahip olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İklim İçin Kentler Deklarasyonu’na imza atan 26 belediyeden biriyiz. Belediye araç filosu- nun elektrikli araçlara dönüştürülmesinden tutun da, sokak aydınlatmasında güneş

enerjili sisteme geçişe kadar birçok inovas- yonu Beşiktaş’a getirerek ilçemizin karbon ayak izini azaltıyoruz ve azaltmaya devam edeceğiz. Böylece hava kirliliği ve onunla ilgili hastalıklar da azalacak. E-5 karayo- lu ile denizi yeşil bir koridorla birbirine bağlayarak Beşiktaşımıza akciğer olacak bu projemiz için Büyükşehir Belediyemiz ile gerekli çalışmaları sürdürüyoruz. Ayrı- ca, parklarımızı insanı, hayvanı ve doğayı merkeze alarak yeniden düzenliyoruz.

Kent ve halk sağlığı adına yaptığımız tüm çalışmaların sonucunda Beşiktaş’ı strese karşı dayanıklı, sağlıklı ve mutlu insanla- rın yaşadığı bir kent haline dönüştürmeyi hedefliyoruz.

Son dönemde Türkiye’nin pek çok ili peş peşe depremlerle sarsılıyor. Geçtiği- miz ay yaşanan Elazığ merkezli deprem ülkemizi yasa boğdu. Deprem sonrasında yaraları sarma sürecinde aktif rol alan

yerel yönetimler de oldu. Beşiktaş Bele- diyesi bu aşamada nasıl bir rol üstlendi?

Depremin haberini aldığımız andan iti- baren AFAD ve İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi ile koordine olarak, İstanbul’dan yola çıkan kurtarma ekiplerine Beşiktaş Deprem Lojistik Merkezi’nden ekipman desteği sağladık. Beşiktaş’taki paydaşlarımıza ve vatandaşlarımıza, deprem bölgesinde ihtiyaç duyulan malzemeleri Belediyemize ulaştırmaları için çağrı yaptık. Elazığ’a da gittim; oradaki vatandaşlarımıza Beşiktaş halkı olarak yanlarında olduğumuzu doğ- rudan aktardım.

Beşiktaş bu süreçte deprem bölgesi için tek yürek oldu. Halkımızın desteği ve paydaş- larımızın katkısıyla yardım kampanyamız çığ gibi büyüdü. Belediye çalışanlarımız günlerce uyumadan, gelen yardımları koli- lere ayrıştırdı. Birkaç gün içinde yardımlar Elazığ ve Malatya’daki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Destek veren tüm komşularımı- za, paydaşlarımıza ve fedakârlıklarından dolayı çalışma arkadaşlarıma teşekkürü borç biliyorum.

Deprem ülke olarak bizim gerçeğimiz;

ve bu gerçekle yüzleşmek zorundayız.

Bir yandan kentlerimizin dayanıklılığını artırmaya yönelik adımlar atarken, diğer

Beşiktaş’ta halk

belediyeciliğini hayata

geçirmeye çalışıyoruz.

(29)

yandan afetle mücadele konusunda halkı- mızı bilinçlendirmek ve mahallelerimizdeki toplanma alanlarını geliştirmek zorundayız.

Bu gerçekten büyük ölçekli ve çok katmanlı, çok paydaşlı bir mesele. Hem Büyükşehir Belediyemiz hem de vatandaşlarımız ile iş birliği halinde deprem konusunu birincil önceliğimiz olarak gündemimizde tutmayı sürdüreceğiz.

Sizin için belediyecilikte olmazsa olmaz nedir?

Belediyeciliğin olmazsa olmazı halkı sürekli dinlemek ve ortak çabaya inanmaktır. Be- lediyeler hizmet ettikleri bölgede yaşayan herkesi çözümün bir parçası yapabilmek için tüm faaliyetlerinin merkezine katı- lımcılığı ve şeffaflığı koymalıdır.

Belediye başkanlığı zor bir görev...

Bu bağlamda iyi bir belediye başkanı nasıl olmalı?

Bence iyi bir belediye başkanı dünyayla entegre, öğrenmekten ve keşfetmekten vazgeçmeyen, mücadeleci, çalışkan, so- rumluluk sahibi, şeffaf, toplumun tüm kesimlerine açık ve yakın, diyalog yanlı- sı, barışçıl, ayrıştırmayan, her icraatında toplumsal fayda güden, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten, toplumun dezavantajlı

içselleştirmiş, hayvansever, insan hakları savunucusu ve mahallelerle devamlı yakın temas halinde olmalıdır.

Her yılın sonunda yeni yıl için planlar yapılır. 2020’ye dair planlarınız neler- dir? Beşiktaşlılara vereceğiniz müjdeler var mı?

Elbette 2020 yılında Beşiktaş için yeni planlarımız ve hedeflerimiz var. Kurum- sal takvimimizi oluşturduk; yıl boyunca komşularımızla buluşmayı sürdüreceğiz.

Başkan yardımcıları ile müdürlerimizin de

şikâyetleri, ilgili müdürlüklerimizden takip ediyoruz. Süreç hakkındaki tüm gelişme- lere dair komşularımızı bilgilendiriyoruz.

Beşiktaş farklı sosyolojik katmanları olan bir ilçe. Bu yüzden farklı ihtiyaçlara yönelik çözümler üretmek durumdayız, üretiyoruz da. Bunun için komşularımızla buluştuğu- muz etkinliklere devam edeceğiz. Böylece Beşiktaş ve tüm İstanbul için yaptığımız makro çalışmaların ve projelerin yanı sıra, komşularımızın günlük hayatına dokunarak, günlük hayatı çeşitli şekillerde etkileyen sorunları da çözeceğiz. Beşiktaş’ta yaşayan

(30)

Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro projesi kapsamında sürdürülen Beşiktaş Metro İstasyonu inşaatı sırasında arkeolojik bulgulara rastlanması sonucu Ocak 2016’da başlayan kurtarma kazıları, Barbaros Bulvarı ile Çırağan Caddesi’nin

(31)

Beşiktaş’ın yakın zamana kadar bilinmeyen, derin tarihinin ilk görünümleri, Ocak 2016’dan

itibaren kendini göstermeye başladı. Metro projesi kapsamında

başlatılan arkeolojik kazılar, hem Beşiktaş’ın hem de İstanbul’un

tarihi için çok önemli keşiflere sahne oldu. Avrasya bozkırlarından

bilinen, göçebe geleneğine ait kurgan tipi mezarlar, bilim dünyasında büyük yankı yarattı.

EN ESKİ

BEŞİKTAŞ

Yazı: RAHMİ ASAL, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü MEHMET ALİ POLAT, Arkeolog - Kazı Sorumlusu GÖKHAN ORTAK, Arkeolog - Kazı Sorumlusu Fotoğraflar: İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ ARŞİVİ

(32)

olma özelliğini koruyan bir bölge. Ama o en eski dönemlere ilişkin buradaki yapılaşma hakkında pek bir şey bilmiyorduk, bilinenler de mitolojik hikâyelerden öteye gitmiyordu. Bizans dönemine dair daha çok şey biliyoruz doğal olarak; soyluların ve ruhban sınıfının yerleştiği bir bölge olarak kendini gösteriyor. O zamanlar Beşiktaş sur dışı bir yer olduğu için yönetsel bir statüye sahip değildi. MS 6. yüzyılda yaşamış ve 18 kitaptan oluşan bir kronik yazmış olan John (Yohannes) Malalas’ın 14. kitabından öğrendiğimize göre, İmparator Leo, Konstantinopolis’te çıkan büyük yangında kenti terk ederek Beşiktaş’ta bulunan St. Mamas’a gitmiş, burada büyük bir liman ve Yeni Kolonadlar inşa edilmesini emretmiş.

Beşiktaş yerleşim yeri kimliğini Osmanlı Döne- mi’nde kazandı. İstanbul fethedildiğinde küçük bir koydu. Ancak İstanbul, 16. yüzyılda sur dışına taşıp Galata, Üsküdar ve İstanbul Boğazı’nın iki kıyısı boyunca yeni yerleşmelerle büyüyünce kent yönetimi de buna göre tekrar düzenlendi. Kent, Suriçi ve Bilâd-ı Salase (üç belde) adı verilen bölgelere ayrıldı. Beşiktaş, Kağıthane’den Ru- melikavağı’na kadar uzanan, Rumeli yakasının yöneticiliğini üstlenen Galata Kadılığı’na bağlandı.

Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde, Şeyh Yahya Efendi, bugünkü Çırağan Sarayı karşısına düşen sırtta bir tekke yaptırarak buraya yerleşti.

Yazılı kaynaklar, Kaptanıderya Barbaros Hay- rettin Paşa’nın günümüzdeki Deniz Müzesi’nin bahçesine yaptırdığı yalıda oturduğunu da belirtir.

Zamanla saraylı ve saraya yakın kişilerin buraya yerleşmeleri, semtin büyüyüp gelişmesini sağladı.

Ama özellikle Osmanlı’nın son devrinde, Dolma- bahçe, Yıldız ve Çırağan saraylarının Beşiktaş’a yapılması, burayı imparatorluğun merkezi haline getirdi. Hanedan ailesi ve saray görevlileri ile devlet bürokrasisinin buraya taşınmasıyla çok hızlı bir gelişme göstermiş, çok renkli bir hayat sürdürür olmuştu. II. Abdülhamid Dönemi’nde resmi adı “Zaptiye Nezareti Beyoğlu Mutasarrıf- lığı Beşiktaş Polis Memurluğu” olan semt, halk arasında “Beşiktaş Muhafızlığı” olarak anılırdı.

Beşiktaş’ın Beyoğlu Mutasarrıflığı’na bağlı oluşu, ilçe statüsü kazandığı 1930’a dek sürdü. Beşik- taş’ın tarih içindeki bilinen serüveni genel olarak bu şekildeydi.

DERİN TARİH

Ama Beşiktaş’ın yakın zamana kadar bilinmeyen, derin bir tarihi de vardı. O tarihin ilk görünüm- leri, Ocak 2016’dan itibaren kendini göstermeye başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

B

Referanslar

Benzer Belgeler

TRT'ye tarihçesi ve yasal açıdan yayın ilkeleri içinde kısaca bak- tıktan sonra şimdi de yıllık genel program planları içinde Radyo Ti- yatrosu Bölümüne bakmakta

— öncelikle söyleyeyim kİ, benim kadar çok çalışan kişi pek az, benim kadar az resim yapan­ sa hiç yok gibidir.. Çünkü kendime gömlek dikmek ten tutun

Bunlar­ dan, Yahya Kemal Yaşarken ki­ tabında, senin gençlerimize bir bilgi ve tahlil yoluyla tanıtılma­ sını uygun bulduğun şiirlerin, fi­ kirlerin ve

»1982 yılında, Tevfik Fikret’in evi “Âşiyan”ın onarımı ve geniş bahçe düzenlemesi çalışmalarını baş­ lattı.. »Gülhane Parkı nda “Tanzimat Mtizesi”nin

*) Dr., Okt., Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagati Ana Bilim Dalı (e-posta: ahmad.adyab@gmail.com) Ahmed ALDYAB (*) 1 ءاجهلا رعش ًف

Yapılan analizler sonucunda lise öğrencilerinin anne baba tutumları psikolojik özerklik alt boyutu ile kariyer gelişiminde aile etkisi arasında anlamlı ilişki

Bu matem saçan havanın içinde daha fazla durmak istemeyen Voli Hâşim Bey, mâtemzede kızın kolun­ dan tutarak onu teselli etmeğe gay­ ret ederken, kahraman

BAHAR TANR1SE VER___________ ANKARA - Hükümetin MHP ka­ nadının, Nâzım H ikm et’e yurttaşlık hakkının geri verilmesine ilişkin ka­ rarnameye soğuk bakması, sanatçı ve