Downloaded from: justpaste.it/1gp1r
Avesta Xabur’un ailesi: Direnmeyi öğretti
“Tercih ettiği bu onurlu yoldan ve mücadelesinden dolayı kızımla gurur duyuyorum. İşgalcilere karşı direnmeyi öğretti. Bu, Efrîn halkının da ortak tavrıdır. Halkı, özgürlüğü için savaştı. Tercihine saygı duyuyor, onurunu taşıyoruz.”
06 Şubat 2018 Salı | Kadın
ROJDA YILDIRIM / ZÜRİH
Takvim 27 Ocak 2018’i gösterdiğinde Kürt halkının tarihine olağanüstü bir direniş halkası daha eklendi. YPJ savaşçısı Avesta Xabur (Zelûh Hemo), işgalci Türk ordusu ve çetelerinin Efrîn’in Hemamê köyüne yönelik saldırısına karşı bedenini siper ederek fedai eylemi gerçekleştirdi. Kobanê direnişinin sembol ismi Arîn Mîrkan’ın gibi, Avesta Xabur da eylemiyle ”çağın direnişi” olarak adlandırılan Efrîn direnişinin sembolü oldu.
Efrîn’in Bilbilê ilçesine bağlı Baliye köyünde dünyaya gelen, çocukluk yıllarında Halep’te kalan Avesta Xabur, ailesinden öğrendiği yurtseverlik değerleriyle büyüdü. Küçük yaşlardan itibaren artan Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik sempatisi, Rojava devrimi başlayınca onun kadın savunma birlikleri YPJ saflarına katılmasına yön verdi.
İşgalcilerin Rojava ve Kuzey Suriye’ye yönelik her saldırısında halkını korumak için sürekli en önde yer aldı, hamleden hamleye koştu.
Ailesi DAİŞ saldırı nedeniyle Avrupa’ya göç etmek zorunda kalırken, Avesta Xabur ülkesinde kalarak, son nefesine kadar topraklarını savunmayı tercih etti. Üç yıl önce 6 çocuğuya birlikte İsviçre’ye göç etmek zorunda kalan annesi Emîne Hemo ve Babası Ahmed Hemo ile kardeşleri, Avesta Xabur’u ve mücadelesini anlattı.
Annesisiniz. Avesta Xabur’un her anına tanıklık ettiniz. Çocukluğunu anlatabilir misiniz?
Halep’te doğdu ve orada büyüdü. Okumayı çok istiyordu ama biz gönderemedik. Sürekli bir defteri vardı ve yazmayı çok seviyordu. Arapça değil Kürtçe harfleri öğrenmeye çalışıyordu. Bu ilgisini görünce ben de bildiğim Kürtçe harfleri ona öğretmeye çalışıyordum. Okula gitmese de sürekli yazıyordu. Zekiydi, gelişmeye çok açık bir yapısı vardı. Oldukça çabuk alıyor ve öğreniyordu.
Kişilik özellikleri nasıldı?
İnsanları çok severdi. Herkese karşı oldukça saygılı davranırdı. Arkadaşlık yapmayı seviyordu. Fakat kişilik olarak kapalı, ketum yönleri de vardı. Yaşadığı şeyleri çok fazla paylaşmaz, konuşmazdı. Annesi olsam da, çevresini meşgul etmeden, karşılaştığı sorunları daha çok kendi kendine çözmeye çalışırdı. Yapı olarak her zaman ciddiydi, sade ve mütevazıydi.
Asar Hemo (kardeşi): En etkilendiğim yönü, cesaretiydi. Biz hayvanlardan korkardık ama Avesta’nın karakteri gerçekten korkusuzdu. Bizi hep şakalar ve oyunlar yoluyla korkutmaya çalışırdı. Her zaman onu örnek aldım ve O’nun gibi saygılı ve gönlü açık biri olmak isterdim. Bir abla gibi değil, arkadaşça davranırdı. Annem ve babam olmadığı zamanlarda da sürekli bize bakar, ilgilenirdi. Hem bir arkadaş hem de ikinci bir anne gibiydi.
Babası olarak siz nasıl anlatırsınız?
Benden ziyade daha çok annesiyle sohbet eder ve paylaşırdı. Ama gönlü açık ve hoşgörülüydü. Çok zeki, akıllıydı. Bizi hiç kırmadı, her zaman ondan memnun kaldık, onur duyduk. Bizi hiçbir konuda zorlamadı ve yanıltmadı. Genç yaşına rağmen oldukça olgundu. Ciddiyetiyle birlikte sıcakkanlı ve güleryüzlüydü. Kardeşlerine karşı hep sorumlu davrandı, onlarla ilgilendi.
Kızım 14 yaşına girinceye kadar Halep’te yaşadık, daha sonra Şam’a taşındık. Suriye’de savaş başlayınca da Efrîn’e taşındık. Daha çocuk yaşındayken mücadeleye ilgiliydi. Büyüyünce de bunu büyütüp, hiç beklemeden devrim saflarına, YPJ’ye katıldı.
YPJ’ye katılımı nasıl oldu? Bunu öncesinde size iletti mi?
Rojava Devrimi ile birlikte çok sayıda genç halkını, topraklarını savunmak için YPG/YPJ saflarına katıldı. Ülkemizi korumak, saldırılara karşı ayakta kalmak bunu gerektiriyordu ve diğer gençler gibi kızımız da buna duyarsız kalmadı. Efrîn’e taşındıktan sonra YPJ güçleriyle tanıştı ve mücadele içinde aktif olarak yer almayı tercih ederek YPJ’ye katıldı. Bize sürekli YPJ’ye ilgi duyduğunu, katılacağını söylüyordu ama katıldığı gün bize bildirmedi.
Efrîn’de köyümüzü ziyaret ettiğimiz gün, orada YPJ’lileri görüp katıldı.
Annesi olarak sizinle daha çok paylaşımları olduğunu söylediniz. Siz de kızınızın YPJ’ye katılacağını bilmiyor muydunuz?
YPJ’ye katılacağını söylese de hep daha sonra olacağını tahmin ediyordum. O ise daha fazla beklemek
istemiyordu. Köyde çok kalmadık ama o kısa sürede dahi katılmak için arkadaşları buldu. Üzüleceğimi düşünmüş olmalı ki bana da katılacağını söylemedi. Bir sabah uyandığımızda evde yoktu. Daha önce kız kardeşlerine katılacağını, merak etmemeleri gerektiğini söyleyip, sabaha karşı evden çıkmış.
Sabah O’nu göremediğimizde kaygılandık. Sonra YPJ’li arkadaşlar gelip katıldığını söyledi. Çocukluğundan itibaren amacı, isteği buydu ve gerçekleştirdi. Katıldıktan 6 ay sonra Efrîn’de kaldığı askeri birlikte O’nu ziyaret ettim ve kendisi bunu bir kez daha bana anlattı.
O’nu YPJ kıyafetleri içinde gördüğünüzde ne düşündünüz?
Bir annenin çocuğu hangi yaşta, nerede olursa olsun O’nun evladıdır ve sürekli yanında olsun ister. O’nu YPJ kıyafetleri içinde görünce artık anladım ve ikna oldum ki o artık sadece bizim değil, halkın da bir evladı. Sadece benim çocuğum olmadığını o zaman anladım.
Ablanızla katılmadan önceki o geceyi anlatır mısınız? Sizinle neler paylaştı?
Zekiye Hemo (kardeşi): Akşam üstüydü. Kardeşim Asar ile sohbet ediyorduk. O da yanımıza geldi ve elbiselerini toplamaya başladı. Şehre gideceğini düşündüm. Sordum, “yok” dedi. Biraz konuştuk, sonra birden “Sabah burada olmazsam merak etmeyin, beni hevallerin yanında bilin” dedi. Ama şaka yaptığını düşünerek inanmamıştım.
Gitmeden önce bana ve kardeşim Asar’a birer kolye verdi. Sabah gün ağarmadan evden çıkıp, YPJ’lilere katıldı.
Daha sonra birkaç kez onu ziyaret ettik.
Birlikte yaşadığımız çok şey var; onların hiçbirini unutmuyorum. Kişilik olarak çok güzel bir insandı. Ablamdı ama aynı zamanda en yakın arkadaşım, dostumdu.
Siz Avrupa’ya geldikten konuşma imkanınız oldu mu?
Çok arama imkanı yoktu. Bize görüntü ve resimlerini göndermişti. En son şehit düşmeden 3 ay önce telefonda konuştuk. Bana, “Anne, olur da bir gün şehit düşersem sakın arkamdan ağlama, dik dur” dedi. En son sözü ve dileği buydu. O’na layık olmaya ve bu dileğini yerine getirmeye çalışıyorum. O’nunla gurur duyuyorum.
Evladınızın böyle bir eylem gerçekleştirdiğini duyduğunuzda ne düşündünüz? Sizi nasıl etkiledi?
Bir anne olarak ilk duyduğumda duygusal olarak tabii ki zorlandım. Sonra telefon konuşmasında söylediği sözler aklıma geldi. Benden dik durmamı istemişti ve bu isteğini gerçekleştirmem gerektiğini düşündüm. Kızım
mücadeleye katıldığında şehit düşebilir ihtimalini hep düşündüm. Biz anneler bir gün o anın geleceğini ve bu haberi duyacağımızı biliyoruz. Ama hiçbir anne bu haberi erken almak istemez. Şehadeti acı verse de O’nun tercih ettiği bu onurlu yoldan ve mücadelesinden dolayı kızımla gurur duyuyorum. Bize işgalcilere karşı direnmeyi öğretti.
Bu Efrîn halkının da ortak tavrıdır. Halkı, özgürlüğü için savaştı, istediği bir şeyi yaptı. Tercihine saygı duyuyoruz, onurunu taşıyoruz.
Ahmed Hemo: Eylemini gerçekleştirdiği gün haberimiz olmadı. Efrîn’deki akrabalarımız telefon etti, onlardan öğrendik. Kızımızın Efrîn direnişinde yer aldığını biliyorduk. Özgürlüğümüz, geleceğimiz için verilen mücadelede şehit düşmek kutsaldır. Bu savaşın bizim topraklarımızdaki sonuçlarından biri de budur. Ailesi olarak kızımızın şehadeti ve gerçekleştirdiği bu eylemden dolayı onurluyuz, başımız dik. Kızımız kendi halkının özgürlüğü için canını feda etti. Halkını savunduğu için, işgalcilere boyun eğmediği için O’nunla gurur duyuyoruz.
Efrîn’deki büyük direniş devam ediyor. Buna ilişkin bir mesajınız var mı?
Emîne Hemo: Halkımız işgalcilere karşı yüzyıllardan bu yana yaşadığı toprakları savunuyor. Haklıyız ve Erdoğan zulmüne karşı elbette biz kazanacağız.
Ahmed Hemo: Sadece Avesta değil Avesta gibi binlerce kahraman var orada. Her biri diğerinden daha cesaretli, yoldaşlıkları çok güçlü. Hepsine başarılar diliyorum. Kazanacağımıza inanıyorum. Halkımızın direnişiyle onur duyuyoruz. Kobanê nasıl düşmediyse ve bugün özgürse, Efrîn de direnecek, kazanacak ve Kobanê gibi ikinci direniş kalemiz olacaktır.
Eylemi duruşunun ifadesidir
Bir süredir İsviçre’de bulunan YPJ Komutanı Nesrîn Abdullah, mücadele arkadaşı Avesta Xabur’un kişiliğini ve eylemini gazetemize değerlendirdi.
2014 yılında YPJ saflarına katılan Xabur’u ‘kendini baştan yaratan bir kadın’ olarak tanımlayan Abdullah, şunları söyledi: “Bulunduğu ortamı etkileyen, sürükleyen bir arkadaşımızdı. Etkileyici bir duruşu vardı. Her zaman dikkat çeken, kendine özgü bir duruşu vardı. Kararlı ve netti. Sadeydi. Eylemi onun duruşunun ifadesidir. Felsefik olarak hayata anlam biçen genç bir kadın arkadaşımızdı. Kısa sürede çok hızlı gelişti. Kadın ideolojisinde daha da derinleşmek için ısrarla eğitim önerisi vardı. Bu önerisi doğrultusunda belli bir süre eğitim de gördü. Tüm çabası ideolojiyi anlamak üzerineydi” diye konuştu.
Tüm yoğunlaşması fedailik üzerineydi
Xabur’un eğitimden döndükten sonra ısrarla özel kuvvetlere katılmak istediğini söyleyen YPJ Komutanı, Avesta’nın tüm yoğunlaşmasının fedailik üzerine olduğunu vurguladı.
Abdullah, Avesta Xabur’u fedai eylemine götüren süreci ise şöyle anlattı: “Her zaman şunu söylüyordu; ‘İnsan özel biri olmak istiyorsa özel kuvvetlerde yer almalıdır’. YPJ özel kuvvetlerine geçmeyi ısrarla istedi. ‘Kendi kişiliğimi özel kuvvetlerle birleştirmeliyim’ diyordu. Bu temelde fedai eylemi yapmak için rapor sundu. Saflarda bir yılını doldurmadan bu raporu sunması oldukça dikkat çekiciydi. Kadınlara, halkına böyle hizmet edeceğine inanıyordu.”
Eylemi fedailiğin zirvesi
Xabur’un fedai eyleminin ani bir karar üzerine gelişmediğini aktaran Abdullah, “Rojava’da yaptığımız bir kurultayda kadın özgürlüğü üzerine bir konuşma yapmıştı. Herkesi çok etkilemişti o konuşma. Genç yaşına rağmen oldukça olgundu. Özgür bir kadın duruşu vardı. Eylemi de son derece bilinçliydi. Eylemi, fedailiğin zirvesidir. Öz
savunmanın ve demokratik değerlerin ifadesidir. Efrîn’e yönelik saldırıları bu eylemiyle boşa çıkardı. Onun eylemi aynı zamanda kadın özgürlük çizginin de somut ifadesidir” dedi.
http://yeniozgurpolitika.com/index.php?rupel=nuce&id=82752
