• Sonuç bulunamadı

ERKEN BAfiLANGIÇLI VE YET fik N T P fi ZOFREN DE KL N K BEL RT LER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ERKEN BAfiLANGIÇLI VE YET fik N T P fi ZOFREN DE KL N K BEL RT LER"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ERKEN BAfiLANGIÇLI VE YET‹fiK‹N T‹P fi‹ZOFREN‹DE KL‹N‹K BEL‹RT‹LER

Dr. Hatice GÜZ*, Dr. Nesrin D‹LBAZ**

ÖZET

Amaç:Son y›llarda flizofrenide bafllang›ç yafl›na göre hastal›¤›n alt gruplara ayr›labilece¤ini ileri süren ça- l›flmalar bulunmaktad›r. Bu nedenle biz bu çal›flmada, klini¤imize baflvuran flizofren hastalarda bafllang›ç yafl›n›n temel al›nmas› ile klinik belirtilerde farkl›l›klar olup olmad›¤›n› araflt›rmay› amaçlad›k.

Yöntem: 18 yafl öncesi ilk akut atak flizofreni belirtileri gösteren 30 flizofren erken bafllang›çl› flizofren ola- rak, 18 yafl sonras› flizofreni belirtileri bafllayan 30 kifli ise yetiflkin tip flizofren hasta olarak, r›zalar› al›nmak kofluluyla, çal›flmaya dahil edilmifltir.Tüm hastalara ilk görüflme s›ras›nda Pozitif Belirtileri De¤erlendirme Ölçe¤i, Negatif Belirtileri De¤erlendirme Ölçe¤i, K›sa Psikiyatrik De¤erlendirme Ölçe¤i ve bilgi formu uygu- lanm›flt›r. Veriler SPSS istatistik program› ile de¤erlendirilmifltir.

Bulgular: Erken bafllang›çl› flizofreni grubunda tüm pozitif belirtilerin ve K›sa Psikiyatrik De¤erlendirme Öl- çe¤i toplam puan›n, yetiflkin bafllang›çl› flizofrenlere göre istatsitiksel olarak anlaml› derecede yüksek ol- du¤u saptanm›flt›r. Negatif belirtileri de¤erlendirme ölçe¤inde ise erken bafllang›çl› ve yetiflkin tip flizofren- ler aras›nda anlaml› bir farkl›l›k olmad›¤› görülmüfltür.

Tart›flma ve Sonuç: fiizofrenide hastal›k bafllang›ç yafl› erken olan hastalarda, hastal›¤›n daha fliddetli seyretmesi nedeniyle, flizofren hastalar›n de¤erlendirilmesinde ve takibinde bafllang›ç yafl› da, göz önün- de tutulmas› gereken bir faktördür.

Anahtar Kelimeler: Erken bafllang›çl› flizofreni, flizofreni, klinik belirtiler

THE CLINICAL SYMPTOMS IN EARLY ONSET AND ADULT TYPE SCHIZOPHRENIA ABSTRACT

Objective: The Clinical symptoms in early onset and adult type schizophrenia In recently years studies we- re discovered that schizophrenia separated according to beginning age of subgroup. This therefore, this study was performed to investigate if there were differences in clinical symptoms based on beginning age of schizophrenia which applied to our clinic.

Material and Method: 30 schizophrenic patients whose first acute attack symptoms were before 18 years old, defined as early onset schizophrenia and 30 schizophrenic patients whose symptoms began after 18 years old, were included to this study with their acceptance. To all patients Scale of assessment positive symptoms, Scale of assessment negative symptoms, Brief Psychiatric Rating scale and the information texts were applied. Variables has been appraised with SPSS statistically programme.

Findings: All positive symptoms total score of Brief Psychiatric Rating Scale were found to be statistically significant higher in early onset schizophrenic group than adult type schizophrenia.In negative symptoms were experienced not significant differences between early onset schizophrenia and adult type schizoph- renia.

Discussion and Conclusion: In schizophrenia, early beginning age of disorder with patients more seve- rity progressed for this reason schizophrenic patients is an important factor in evaluating and following this disorder.

Keywords: Early onset schizophrenia, schizophrenia, clinical symptoms

Yeni Symposium 39 (3): 155-159, 2001

(*) Yard›mc› Doçent, Ondokuz May›s Üniversitesi, T›p Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dal›

(**) Doçent, Ankara Numune Hastanesi, Psikiyatri Klini¤i

(2)

G‹R‹fi

fiizofreni hastal›¤› 15-45 yafllar› aras›nda bafllayan bir hastal›kt›r (McCellan ve Werry 1994). Bafllang›ç yafl›na göre alt gruplara ayr›lm›flt›r. 13 yafl›ndan önce hastal›k belirtileri görülenlere “çok erken bafllang›çl›

flizofreni”, 18 yafl›ndan önce belirtiler bafllam›fl ise

“erken bafllang›çl› flizofreni” (EBfi), 45 yafl›ndan son- ra hastal›k belirtileri bafllayanlara ise “geç bafllang›çl›

flizofreni” terimi kullan›lmaktad›r (Werry 1991, Werry 1992).

EBfi, %0.5-1 görülme s›kl›¤› olan yetiflkin tip flizof- reniden 50 kat daha az görüldü¤ü ileri sürülmektedir (Beitchman 1985). Genel toplumda on bin çocuktan birinin flizofreniye yakalanma riski oldu¤u bildirilmifl- tir (Bleuler 1972). Yetiflkin tip flizofrenide (YTfi) gö- rülme s›kl›¤› aç›s›ndan cinsiyetler aras›nda farkl›l›k ol- mad›¤›n› söyleyen yay›nlar olmakla birlikte, erkekler- de 2/1 oran›nda daha fazla görüldü¤ünü belirten ya- y›nlar da bulunmaktad›r (Bettes ve Walker 1987, Werry 1991). Hafner kad›nlarda daha az görülmesinin nedenini östrojenin antidopaminerjik etkisi ile ilintili oldu¤unu belirtmifltir (Hafner 1993).

Sosyoekonomik düzey ile EBfi iliflkisi incelendi-

¤inde ise ço¤u hastan›n düflük sosyoekonomik dü- zeyde oldu¤u görülmüfltür (Werry 1992, McCellan ve Werry 1994). EBfi çocukluk döneminden bafllayan ve fliddeti giderek artan motor, duyusal, biliflsel ve sos- yal geliflmeyi etkileyen bir hastal›k oldu¤u saptanm›fl- t›r. Bu çocuklar flizotipal veya flizoid kiflilik bozukluk- lar›nda görülen tuhaf belirtileri göstermekte çekin- gen, anksiyeteli ve yaln›z çocuklar olarak bilinmekte- dir (Werry 1992). YTfi’ler ise hastal›k öncesi durumla- r›na göre daha a¤›r bir dönem geçirmekte ve sosyal ifllevlerde daha fazla bozulma olmaktad›r (McCellan ve Werry 1994, Werry 1992). EBfi üzerinde yap›lan bir çal›flmada, hastal›k öncesinde %40 oran›nda dikkat da¤›n›kl›¤›, hiperaktivite, %26 oran›nda yayg›n geli- flimsel bozukluk, %17 oran›nda ise davran›fl bozuklu-

¤u görüldü¤ü belirtilmifltir (Russell 1994, Russell 1989).

Prodromal dönem ve klinik belirtiler aç›s›ndan ba- k›ld›¤›nda ise, EBfi’nin daha sinsi bafllang›çl› oldu¤u ya da ailelerin oluflan belirtileri ergenlik problemi ola- rak alg›lay›p üzerinde fazla durmad›klar› gözlenmifltir.

Ço¤unlukla içe çekilme, dezorganize davran›fllar ve okul baflar›s›nda düflme prodromal belirtiler olarak görülmüfltür. Bazen de afl›r› dinsel u¤rafllar, metafizik veya obsesif kompulsif düflünce ve davran›fllar, yo-

¤un anksiyete nöbetleri altta yatan psikozun belirtile- ri olabilmektedir (Russell 1994).

Klinik belirtiler aç›s›ndan EBfi’ leri inceleyen çal›fl- malar k›s›tl› say›dad›r. Bu araflt›rmalarda EBfi’lerde hem negatif, hem de pozitif belirtiler görülmekle bir- likte, negatif belirtilerin daha s›k görüldü¤ü bildiril- mifltir (Öy ve Rezaki 1998). Buna karfl›n flizofrenik ço- cuklarda pozitif belirtilerin yaflla artt›¤› ve zeka bölü- mü ile aralar›nda do¤rusal bir iliflkili oldu¤u, negatif belirtilerin ise beyin zedelenmesi ile ilintili oldu¤u ile- ri sürülmüfltür (Bettes ve Walker 1987). Belirtiler aç›- s›ndan incelendi¤inde ise, YTfi’ lerde oldu¤u gibi EBfi’ler de de, iflitsel varsan›lar s›k görülmektedir. % 80 oran›nda görülen iflitsel varsan›lar›n ço¤unu da, emir veren sesler oluflturmaktad›r. Görsel varsan›lara ise %63 oran›nda rastlanm›flt›r (Spancer ve Campbell 1994).

EBfi’de sanr›lar %63 oran›nda görülmekte ve en çok kötülük görme ve somatik sanr›lar fleklinde oldu-

¤u belirtilmektedir (Russell 1994). Ayr›ca olgular›n % 40’›nda ça¤r›fl›mlarda gevfleme, enkoherans, konufl- ma içeri¤inde fakirleflme, %74’ünde künt ya da uy- gunsuz duygulan›m, %40’›nda dezorganize davran›fl- lara rastlanm›flt›r. Hiç bir olguda katatoni belirtilerine rastlanmam›flt›r (Russell 1994). EBfi hastalarda %19 oran›nda davran›m bozuklu¤u, %26 oran›nda atipik depresyon, %14 oran›nda distimi, %11 oran›nda da enürezis/enkoprezis görüldü¤ü saptanm›flt›r (Russell 1989). Ayr›ca EBfi’de beyin zedelenmesi öyküsüne daha s›k rastland›¤›, bu hastalar›n sa¤alt›ma daha di- rençli olduklar› ve daha kötü yan›t verdikleri bildiril- mifltir (McCellan ve Werry 1994).

YÖNTEM

Araflt›rma, Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Klini¤ine ayaktan baflvuran veya yatarak tedavi gö- ren, flizofrenik bozukluk tan›s› alan hastalar ile ger- çeklefltirildi. Denekler klini¤e art arda baflvuran has- talar ile serviste yatan hastalardan seçildi. Hastalardan hastal›k bafllama yafl› 18 yafl›ndan küçük olan 30 kifli (15 kad›n, 15 erkek olmak üzere) erken bafllang›çl› fli- zofreni grubu olarak(EBfi), hastal›k bafllang›ç yafl› 18 yafl›ndan büyük olan 30 kifli ise (15 kad›n, 15 erkek olmak üzere) yetiflkin tip flizofreni (YTfi) grubu ola- rak çal›flmaya al›nd›. Çal›flmadan d›fllanma kriterleri:

1- Önemli bir t›bbi hastal›¤›n›n olmas›

2- Organik beyin sendromu olmas›

3- Nörolojik bozuklu¤un olmas›

(3)

4- Alkol veya madde kullan›m bozuklu¤unun ol- mas›

Çal›flmaya al›nma kriterlerini karfl›layan tüm hasta- lara çal›flman›n amac› ve protokolu anlat›larak izinle- ri al›nd›. Tüm hastalara yafl, cinsiyet, do¤um ay›, e¤i- tim durumu, medeni durum, sosyoekonomik durum, yaflan›lan yer, do¤um komplikasyonlar›, hastal›k bafl- lang›ç yafl›, hastal›k tipi, yat›fl say›s›, kullanmakta ol- du¤u ilaç ve süresi, fiziksel hastal›k öyküsü,aile öykü- sü bilgilerini içeren araflt›rmac› taraf›ndan gelifltirilmifl yar› yap›land›r›lm›fl bir bilgi formu uyguland›. Ayr›ca Gelifltirilmifl K›sa Psikiyatrik De¤erlendirme Ölçe¤i (Post 1983; Soykan 1989), Pozitif Belirtileri De¤erlen- dirme Ölçe¤i (Scale for the assessment of positive symptoms-SAPS (Andreasen 1983a, Erkoç 1990a), Ne- gatif Belirtileri De¤erlendirme Ölçe¤i (Scale for the assessment of negative symptoms-SANS) uyguland›

(Andreasen 1983b, Erkoç 1990b).

Çal›flmada gruplar aras› do¤um mevsimi, medeni durum, e¤itim, yaflan›lan yer, ailede psikiyatrik hasta- l›k öyküsü, fiziksel hastal›k öyküsü, do¤um kompli- kasyonlar›, yat›fl say›s› ki-kare testi ile, SANS, SAPS, BPRS, ölçekler de¤erleri t testi ile SPSS paket istatis- tiksel program› uygulanarak araflt›r›ld›.

BULGULAR

Bu çal›flma Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Klini¤ine art arda ayaktan baflvuran veya yatarak te- davi gören DSM-IV tan› sistemine göre flizofreni tan›- s› alm›fl, cinsiyet aç›s›ndan efllefltirilmifl, 30 erken bafl- lang›çl›, 30 yetiflkin tip flizofreni tan›s› alan hastalar ile gerçeklefltirildi. Hastalardan 17’si dezorganize flizofre- ni, 4’ü flizofreniform bozukluk, 39’u paranoid tip ta- n›lar› alm›fllar idi. Erken bafllang›çl› flizofreni grubu- nun yafllar› 16-41 yafllar› aras›nda (ortalama 23.8±

7.27), yetiflkin tip flizofreni grubunun yafllar› 20-46 yafllar› aras›nda (ortalama 31.3±6.09) idi. YTfi grubu- nun yafl› EBfi grubuna göre daha yüksek olarak bu- lundu (t=-4.34, p=0.001). Do¤um mevsimi (p=0.37) ve do¤um komplikasyonlar› (p=0.44) aç›s›ndan erken bafllang›çl› flizofreni ve yetiflkin tip flizofreni gruplar›

aras›nda anlaml› bir farkl›l›k bulunmad›. Erken bafl- lang›çl› flizofren hastalar›n, 12’si ilkokul mezunu, 18’i ortaokul-lise mezunu olarak saptand›. Yetiflkin tip fli- zofren hastalar›n ise 1’i okuryazar de¤il iken, 11’i il- kokul mezunu, 13’ü ortaokul-lise mezunu, 5 kiflide yüksekokul mezunu olarak bulundu. Her iki grup aras›nda e¤itim düzeyi aç›s›ndan istatistiksel farkl›l›k

saptanmam›fl olup, YTfi grubunda e¤itim düzeyinin daha iyi oldu¤u görülmüfltür (p=0.07).

Erken bafllang›çl› flizofreni grubunda, yaln›zca bir hastada fiziksel hastal›k öyküsü mevcut iken,YTfi gru- bunda fiziksel hastal›k öyküsü olan hastaya rastlan- mam›flt›r. Her iki grupta fiziksel hastal›klar aç›s›ndan farkl›l›k bulunmam›flt›r (p=0.3). Erken bafllang›çl› fli- zofren hastalar›n 19’unda aile öyküsünün olmad›¤›, 7’sinde birinci derece akrabas›nda ruhsal hastal›k öy- küsü oldu¤u, 3’ünde ikinci derece akrabas›nda ruhsal hastal›k öyküsü, 1’inde de üçüncü derece akrabas›n- da ruhsal hastal›k öyküsü oldu¤u saptanm›flt›r. Yetifl- kin tip flizofrenlerde ise 19 kiflide aile öyküsü yokken, 5 kiflide birinci derece akrabada ruhsal hastal›k öykü- sü, 5 kiflide ikinci derece akrabada ruhsal hastal›k öy- küsü oldu¤u görülmüfltür. Her iki grupta aile öyküsü aç›s›ndan anlaml› bir farkl›l›k saptanmam›flt›r (p=0.71).

Erken bafllang›çl› flizofren hastalar›n 3’ü evli, 26’s›

bekar, 1’i dul olarak bulunmufltur. Yetiflkin tip flizof- renlerde ise10 kifli evli, 14 kifli bekar, 6 kifli dul ola- rak saptanm›flt›r. Her iki grup aras›nda medeni durum aç›s›ndan istatistiksel farkl›l›k saptanm›fl olup, EBfi grupta evli olan hastalar›n YTfi gruba göre daha az ol- du¤u görülmüfltür (p=0.004).

Erken bafllang›çl› flizofren hastalar›n 2’si iflçi, 6’s›

ev han›m›, 19’u iflsiz, 1’i memur, 1’i çiftçi, 1’i serbest meslek sahibi olarak saptanm›flt›r. Yetiflkin tip flizof- renlerde ise 7’si ev han›m›, 4’ü çiftçi, 10’u iflsiz, 4’ü memur, 1’i iflçi, 4’ü serbest meslek sahibi olarak bu- lunmufltur. Her iki grup aras›nda meslek aç›s›ndan is- tatistiksel farkl›l›k saptanmam›flt›r. (p=0.12)

EBfi hastalarda 5 kifli hastanede yatarak tedavi görmemifl iken, 12 kifli bir kez, 4 kifli iki kez, 9 kifli- nin de 3’ten fazla yat›fl› oldu¤u belirlenmifltir. YTfi hastalarda ise 5’inin hiç yat›fl› yokken, 10 kiflinin bir kez ve 10 kiflinin 3’ten fazla yat›fl›, 3 kiflinin iki kez, 2 kiflinin üç kez yat›fl› oldu¤u saptanm›flt›r. Her iki grup aras›nda hastaneye yat›fl say›s› aç›s›ndan istatistiksel farkl›l›k saptanmam›flt›r (p=0.66).

Erken bafllang›çl› flizofreni grupta hastal›k süresi ortalama 8.61 (ss=6.55) y›l, yetiflkin tip flizofreni gru- bunda 7.37 (ss=5.18) y›l olarak saptanm›fl olup, her iki grup aras›nda hastal›k süresi aç›s›ndan istatistiksel farkl›l›k saptanmam›flt›r (p=0.14).

Kullan›lan nöroleptik dozu klorpromazin eflde¤eri olarak de¤erlendirmeye al›nm›flt›r. Buna göre EBfi hastalarda ilaç dozu, ortalama 430.66mg (ss=293.44) iken, YTfi hastalarda ortalama ilaç dozu 565 mg (ss=

(4)

288.62) olarak bulunmufltur. Erken bafllang›çl› flizof- reni ve yetiflkin tip flizofren hastalar aras›nda, kullan›- lan nöroleptik dozu aç›s›ndan farkl›l›k saptanmam›fl- t›r (p=0.71). Klinik belirtiler aç›s›ndan incelendi¤inde ise; Pozitif belirtilerden varsan› (p=0.008), sanr› (p=

0.02), garip davran›fl (p=0.001), düflünce bozuklu¤u (p=0.0001), alt gruplar› ile pozitif belirtiler toplam pu- anlar›n›n (p=0.002) EBfi grubunda, YTfi grubunun puanlar›na göre istatistiksel olarak anlaml› derecede yüksek oldu¤u bulunmufltur (Tablo 1). Negatif Belir- tilerde ise; Affektif düzleflme-küntleflme puan› (p=

0.1), aloji puan› (p=0.15), anhedoni puan› (p=0.25), dikkat puan› (p=0.6), isteksizlik-apati puan› (p=0.1), negatif belirtiler toplam puan› (p=0.16) aç›s›ndan, her iki grup aras›nda fakl›l›k bulunmam›flt›r. K›sa psiki- yatrik de¤erlendirme ölçe¤i toplam puan› aç›s›ndan EBfi ortalama puan› 60.26 (sd=16.54), YTfi ortalama puan› 45.96 (sd=10.87) olup EBfi grubunun KPDÖ puan› YTfi hastalara göre istatistiksel olarak anlaml›

derecede yüksek bulunmufltur. (p=0.01) TARTIfiMA

fiizofreninin etyolojisini aç›klamak için bir çok hi- potezler ileri sürülmesine karfl›n, kesin kan›tlar henüz elde edilememifltir. Son y›llarda yap›lan çal›flmalar ne denli kar›fl›k bir hastal›k oldu¤unu göstermektedir.

Hastal›¤›n bafllang›ç yafl›, cinsiyet, aile öyküsü, do-

¤umsal komplikasyonlardan, beyinsel de¤iflikliklerine

kadar her faktör hastal›¤›n seyrini ve tedaviye yan›t›

etkilemektedir.

EBfi’lerde do¤um komplikasyonlar›na ve k›fl mev- simi do¤umlara YTfi’lere oranla daha çok rastlanm›flt›r (Pulver 1990, Bradbury 1985). Bu çal›flmada ise do-

¤um mevsimi aç›s›ndan gruplar aras› farkl›l›k görül- memifltir. fiizofreni etyolojisinde do¤um komplikas- yonlar›n›n önemli rolü oldu¤u bilinmektedir. EBfi’de 2 kiflide do¤umda hipoksi, 2 kiflide de kafa travmas› öy- küsüne rastlanm›flt›r. YTfi’de 2 kiflide düflük do¤um a¤›rl›¤›, 1 kiflide hipoksi, 1 kiflide kafa travmas› öykü- süne rastlanm›flt›r. Gruplar aras› do¤um komplikasyo- nu aç›s›ndan istatistiksel fakl›l›k bulunamam›flt›r.

Owen (1988) ve McNeil (1978) EBfi’lerde bu kompli- kasyonlar›n daha çok görüldü¤ünü bildirmifllerdir.

Buna karfl›n bizim çal›flmam›zda do¤um komplikasyo- nu ve mevsimi aç›s›ndan gruplar aras› farkl›l›k buluna- mam›flt›r. Bu sonuç do¤um komplikasyonlar› ile ilgili bilgilerin do¤rudan hasta ve hasta yak›nlar›ndan elde ediliyor olmas›, yabanc› yay›nlarda belirtilen hastane kay›tlar›n›n bulunmamas› ile aç›klanabilir.

E¤itim düzeyi hastal›¤a ba¤l› olarak bozulabile- cek bir sosyodemografik özelliktir. YTfi’li hastalarda e¤itim süresinde kopukluklar olabilmekte, EBfi’de ise hastal›k belirtilerinin e¤itim ça¤lar›nda bafllamas›, bu grup hastalar›n e¤itim düzeyinin daha düflük olmas›- na yol açabilmektedir. Bundan dolay› EBfi’de e¤itim düzeyinin daha bozuk olmas› beklenen bir sonuçtur.

Bizim araflt›rmam›zda da EBfi’de YTfi’ye göre e¤itim düzeyi düflük bulunmufltur (Werry 1991, Asarnow 1994).

Medeni durum aç›s›ndan yap›lan de¤erlendirmede EBfi’ lerin 26’s›, YTfi’lerin 14’ü bekar olarak saptan- m›flt›r. EBfi’de bekar olma oran›n›n fazla olmas›n›n nedeni hastal›¤›n evlenme ça¤›ndan daha erken bafl- lamas›na ba¤l› olabilir. YTfi’ lerde ise hastal›k sosyal ifllevsellik düzeyine erifltikten sonra bafllad›¤› için be- kar olma oran› daha azd›r. Bu çal›flmada da EBfi has- talarda bekarlar›n anlaml› derecede fazla olmas› ne- deniyle di¤er çal›flmalar ile uyumlu bulunmufltur (Werry 1991, Asarnow 1994).

EBfi ve YBfi gruplar›ndaki hastalar›n tedavi aç›s›n- dan farkl›l›k yaratmad›¤›n› bildiren çal›flmalar k›s›tl›

da olsa bulunmaktad›r. Bu araflt›rmada da kullan›lan nöroleptik dozu aç›s›ndan, her iki grup aras›nda fark- l›l›k olmamas› di¤er çal›flmalar ile uyumludur (Öy ve Rezaki 1998).

fiizofrenide bilinen gerçeklerden biri de genetik geçiflin rolüdür. Anne ve baba flizofreni ise çocu¤u- Tablo 1. EBfi ve YTfi hastalarda pozitif ve

negatif belirtiler

EBfi YBfi T

Ort Ss Ort Ss Pozitif belirtiler

Varsan› 2.26 2.1 1.03 1.27 2.75*

Hezeyan 2.93 1.74 2.0 1.23 2.4*

Garip davran›fl 1.93 1.55 .73 .94 3.62*

Düflünce bozuk. 1.93 1.55 .6- .96 3.98*

Toplam 38.13 33.04 15.83 15.92 3.33*

Negatif belirtiler

Affektif düzlefl. 2 1.05 1.4 1.2 1.66

Aloji 1.9 1.7 1.2 1.6 1.43

‹steksiz-apati 2 1.6 1.3 1.3 1.64

Anhedoni 1.73 1.74 1.23 1.65 1.14

Dikkat .46 .77 .7 2.8 -.44

Toplam 38.4 32.42 25.73 26.4 1.66

KPDÖ 60.26 16.54 45.96 10.87 3.96*

(5)

nun hastal›¤a yakalanma oran› %46 olarak saptanm›fl- t›r (Ifl›k 1997). Werry (1992) ve arkadafllar› EBfi’si olan kiflilerin ailesinde hastal›k öyküsüne daha çok rast- land›¤›n› bildirmifllerdir. Bu araflt›rmada ise aile öykü- sü aç›s›ndan her iki grup aras›nda fakl›l›k olmad›¤›

görülmüfltür.

Belirtiler aç›s›ndan gruplar›n de¤erlendirilmesinde ise; yap›lan araflt›rmalarda EBfi hastalarda negatif be- lirtilerin bask›n oldu¤u bildirilmifl, fakat yafl›n artmas›

ile pozitif belirtilerin ön plana geçti¤i ileri sürülmüfl- tür (Öy ve Rezaki 1998). Bu çal›flmada ise EBfi gru- bundaki hastalarda pozitif belirtilerin tümü YTfi has- talara göre anlaml› derecede yüksek bulunmufltur.

Bunun olas› nedeni hastalar› çal›flmaya ald›¤›m›z za- manki yafllar›n›n 18-19 yafl gibi bir yafl s›n›r›nda de¤il, o an hangi yaflta bulunursa bulunsun çal›flmaya alma- m›zdan kaynaklanabilir. Fakat bu sonuçta bize, EBfi hastalarda ileri dönemlerde pozitif belirtilerin daha ön plana geçti¤ini göstermektedir. Yafl›n artmas› ile pozi- tif belirtilerin artaca¤› hipotezini desteklemektedir.

Negatif belirtilerden ise hem toplam, hem de alt skorlarda her iki grupta farkl›l›k olmamas› di¤er çal›fl- malar ile uyumlu de¤ildir (McClellan ve Werry 1994).

Bununla birlikte EBfi’de YTfi’ye göre pozitif belirtile- rin daha bask›n oldu¤u belirtilmektedir. (Sungur 2000) Bu nedenle EBfi’nin flizofrenin bir alt grubu olarak al›n›p incelenmesi gerekti¤ini ileri süren çal›fl- malar bulunmaktad›r (Werry 1992).

KPDÖ aç›s›ndan ise gruplar aras›nda istatistiksel olarak anlaml› farkl›l›k bulunmufltur. EBfi’de KPDÖ toplam puan›n›n YTfi’ye göre daha yüksek ç›kmas›

klinik tablonun daha a¤›r oldu¤unu göstermektedir.

Bu sonuçlar ›fl›¤›nda flizofren hastalar›n de¤erlen- dirilmesinde hastal›¤›n bafllang›ç yafl› mutlaka sorgu- lanmal›d›r. Daha kapsaml› çal›flmalarla, EBfi’nin flizof- reninin bir alt grubu olup olamayaca¤› incelenmelidir.

KAYNAKLAR

Andreasen NC. The scale of the assessment of positive symptoms (SAPS) Iowa City, University of Iowa, 1983a Andreasen NC. The scale of the assessment of negative symptoms (SANS) Iowa City, University of Iowa, 1983b Asarnow JR. Childhood onset schizophrenia. J Child

Psychol Psychiatry 1994; 3:1345-1371.

Beitcman JH. Childhood schizophrenia: a review and com- parison with adult onset schizophrenia. Psych Clin North Am 1985; 8:793-814.

Bettes B, Walker E. Positive and negative symptoms in psychotic and other psychiatrically disturbed children. J Child Psychol Psych 1987; 28:555-567.

Bleuler E. Dementia praecox or the group of schizophre- nia. International University Press, New York, 1972.

Bradbury TN, Miller GA. Season of birth in schizophrenia:

a review of evidence, methodology and etiology.

Psychological Bull 1985; 98:569-594.

Erkoç fi. ve ark. Negatif semptomlar› de¤erlendirme ölçe¤i- nin geçerlilik güvenilirli¤i. 26. Ulusal Psikiyatrik ve Nö- rolojik Bilimler Kongresi Kongre Özet Kitab›. ‹zmir, 1990.

Erkoç fi. ve ark. Pozitif semptomlar› de¤erlendirme ölçe¤i- nin geçerlilik güvenilirli¤i. 26. Ulusal Psikiyatrik ve Nö- rolojik Bilimler Kongresi, Kongre Özet Kitab›. ‹zmir, 1990.

Hafner H. The influence of age and sex on the onset and early course of schizophrenia. Br J Psychiatry 1993; 162:

80-86.

Ifl›k E. fiizofreni. Kent Matbaac›l›k, Ankara, 1997.

McCellan J, Werry J. Practice parameters for the assesment and treatment of chidren and adolescents with schi- zophrenia. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1994;

33(5):616-635.

McNeil TF, Kaji L.Obstetric factors in the development of schizophrenia In: Wynne LC, editor. The Nature of Schi- zophrenia John Wiley, New York, 1978; p. 401-409.

Owen MJ. Obstetric complications and schizophrenia:

acompuyed tomographic study. Psycholog Med 1988;

18:331-339.

Öy B. Rezaki B. Erken Bafllang›çl› fiizofreni. Psikiyatri Te- mel Kitab›. Köro¤lu E, Güleç C, editörler. Hekimler Ya- y›n Birli¤i, Ankara, 1998.

Post RM. Modified brief psychiatric rating scale for behavi- oral assesment. USA, Bathesa, 1983.

Pulver AE. Schizophrenia age at onset, gender and familial risk Acta Psych Scan 1990; 82:344-351.

Russel AT, Bott I, Sammons C. The phenomenology of schi- zophrenia occurring in childhood. J Am Acad Child Adolesc Psych 1989; 3:399-407.

Russell AT. The clinical presentation of childhood onset schizophrenia. Schizophrenia Bull 1994; 4:631-646.

Soykan C. Instutional difference and case typicality as rela- ted to diagnostic system severity, prognosis and treat- ment. American Psychiatric Press, Washington, 1989.

Spencer KE, Campbell M. Children with schizophrenia di- agnosis, phenomenology and pharmacotherapy. Schi- zophrenia Bull 1994; 20:713-726.

Sungur MZ. fiizofreni: Mitler ve gerçekler. Klinik Psikiyatri Dergisi. 2000; 3, ek 1:5-12.

Werry JS. Early onset schizophrenia, bipolar and affective- disorders a clinical follow up study. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1991; 30:457-465.

Werry JS. Child and adolescent (early onset) shizophrenia:

a review in ligth of DSM III-R. J Autism Development Disorders 1992; 22:601-624.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ç›kar›mlar: Aç›k cerrahi tedavi ve akromiyoplastinin uzun dönem sonuçlar›, yöntemin rotator k›l›f y›rt›klar›n›n tedavisinde etkili oldu¤unu göstermektedir..

Yazan: John Wyndham Çeviri: Niran Elçi Roman / Sert kapak 200 sayfa / Nisan 2018. Triffidlerin Günü, uygarlık, insanlığın doğa karşısındaki kibirli tutumu, cinsiyet, sınıf

Uluslararası TURAZ Adli Bilimler, Adli Tıp ve Patoloji Kongresinde "Evalution ps-13 MKEK Yapımı 9x19 mm Parabellum Fişekleri Kullanarak Yapılan Atışlardan

Bilhassa memleketteki imar ve kal- kınma île mütenasip olarak, serbest iş ve meslek hayatına daha geniş bir şekilde a- tılan bu zümre meslekî münascbetlerîndeki noksanları

Araştırmanın saha çalışması, kent kullanımı kısıtlı kadınların tespit edilmesinin ardından üç ana aşamadan oluşmuştur: Kadınlarla evlerinde yapılan

PEKER EMLAK İNŞAAT which adopted the delivery of all Projects it undertook in the rough construction field in a complete and compatible manner with the rules within the

PMA olan ve olmayan hastalarda PMS belirtileri bak›m›ndan genel olarak anlaml› fark olmamas›, PMA ve PMS’nin ayr› klinik antiteler oldu¤unu düflün- dürmekte, bu konudaki

Daha önce ras-j lanmadık olanın çözülmesinde ün, para arayan bilimadamları gibi değil de, daha iyi yapacak başka bir işleri olmadığı için kırda