• Sonuç bulunamadı

S A Y I 8 M A R T GÜNIŞIĞI E - D E R G İ S İ PURSAKLAR BORSA İSTANBUL MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "S A Y I 8 M A R T GÜNIŞIĞI E - D E R G İ S İ PURSAKLAR BORSA İSTANBUL MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ"

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PURSAKLAR BORSA İSTANBUL MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

S A Y I 8 | M A R T 2 0 2 2

GÜNIŞIĞI E - D E R G İ S İ

(2)

PURSAKLAR BORSA PURSAKLAR BORSA İSTANBUL MESLEKİ İSTANBUL MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ADINA LİSESİ ADINA

MİSYONUMUZ

Gelişen teknoloji ile birlikte iş dünyasının ihtiyaç duyduğu uluslar arası

standartlarda mesleki ve teknik eğitimin gerektirdiği bilgi ve beceriye sahip, çözümleyici, mühendis ve teknikerlerle

köprü kurabilecek üstün nitelikli ara eleman yetiştirmek için çağdaş eğitim

ortamını sağlamak

Vizyonumuz

Yenilikçi ve özgür düşünceye sahip, insani değerlere ilke edinmiş, mesleğinde tercih edilen nesiller

yetiştirmek

(3)

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.

Doğacaktır sana va’dettiği günler hakk’ın…

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı:

Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım;

O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif ERSOY

İSTİKLÂL MARŞI

(4)

7-PURSAKLAR BORSA İSTANBUL MTAL MARŞI 7-PURSAKLAR BORSA İSTANBUL MTAL MARŞI 8- ALANLARIMIZ

8- ALANLARIMIZ 10- İZCİLİK NEDİR?

10- İZCİLİK NEDİR?

12- ENGELLER ENGEL DEĞİLDİR HAYATA 12- ENGELLER ENGEL DEĞİLDİR HAYATA 13- YAPAY ZEKA NASIL ÇALIŞIR?

13- YAPAY ZEKA NASIL ÇALIŞIR?

14- ELEKTRİK ÇARPMASINA KARŞI ALINACAK 14- ELEKTRİK ÇARPMASINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

ÖNLEMLER

15- KİTAP OKUMAYAN GENÇLER Mİ SUÇLU YOKSA 15- KİTAP OKUMAYAN GENÇLER Mİ SUÇLU YOKSA BÜYÜKLER Mİ?

BÜYÜKLER Mİ?

16- KENDİMİZİ GELİŞTİRME YOLLARI 16- KENDİMİZİ GELİŞTİRME YOLLARI 18- KADIN

18- KADIN

19- ONLAR DA DÜNYAMIZIN BİR PARÇASI 19- ONLAR DA DÜNYAMIZIN BİR PARÇASI 20- ÇİLE

20- ÇİLE

21- KIRIK KEMAN 21- KIRIK KEMAN

22- PEYGAMBERİMİZİN AİLE HAYATI 22- PEYGAMBERİMİZİN AİLE HAYATI

23- BİR YAZAR BİR ESER (SÜLEYMAN ÇELEBİ) 23- BİR YAZAR BİR ESER (SÜLEYMAN ÇELEBİ) 24- @SOSYAL MEDYA

24- @SOSYAL MEDYA

25- İNGİLİZCE ÖĞRENMENİN 1001 YOLU 25- İNGİLİZCE ÖĞRENMENİN 1001 YOLU 26- BÜLBÜLÜN GÖNÜL GAYESİ

26- BÜLBÜLÜN GÖNÜL GAYESİ

27- YÜREKLERDE AKİF DİLLERDE HÜRRİYET 27- YÜREKLERDE AKİF DİLLERDE HÜRRİYET

28-ULUSLARASI PLATFORMLARDA PROJELERİMİZ 28-ULUSLARASI PLATFORMLARDA PROJELERİMİZ 29-OKULUMUZUN KAZANDIĞI BAŞARILAR

29-OKULUMUZUN KAZANDIĞI BAŞARILAR

İÇİNDEKİLER

20 21 -2 0 22

(5)

Değerli Okurlarımız, pandemi nedeniyle uzun bir aradan sonra 8. sayımızda sizlerle beraberiz.

Yaklaşık iki senedir devam eden bu süreçte yaşadıklarımızdan çok şey öğrendik. Çok üzüldük, yıprandık ama yılmadık. Umarız bu zorlu günler bir an önce sona erer. Şimdi tekrar beraber olmanın ve aylar süren emeğin, birikimin ürünlerini sizlerle buluşturmanın mutluluğu içindeyiz. Öğretmen ve öğrencilerimizin eserlerinden oluşan bu sayımızda daha bizden, daha içimizden konuları ele almaya çalıştık. Hoşgörü, hayvan sevgisi, kadın, aile hayatı, teknoloji bağımlığı ve daha birçok konu ile kendimize ayna tuttuk. Bu aynada kendi yansımanızı göreceğinizi umuyoruz, keyifli okumalar dileriz.

Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

B z yıkamayan her şey b z güçlend r r. N etzsche

(6)

Değerli Arkadaşlarım ve Sevgili Öğrencilerim;

Pursaklar Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 28.06.2006 tarihinde müdür yardımcılığı görevime başladım. 05 Aralık 2014 tarihinde başlayan müdürlük görevimle beraber toplam yaklaşık 17 yıl okuluma hizmet ettim. 16 Mart 2022 tarihinde emekli olarak aranızdan ayrılıyorum. 17 yılı aşkın süredir bu okulda çalışmaktan, sizlerle beraber eğitim öğretime hizmet etmekten son derece memnun ve minnettar olduğumu belirtmek isterim. Biz bir aileyiz insanız elbette ufak tefek sıkıntılar olmuştur; ancak bilerek ve isteyerek hiç kimseyi kırmadım.

Okulda idareci olarak görev yaptığım bu 17 senelik süre içerisinde belirli bir eğitim felsefesi ile okula baktığımı belirtmek isterim.

Benimsediğim felsefem “Öğrencinin yüksek yararı”, “Personelin mutluluğu” “Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü” ve “İnsan ilişkileri yaklaşımı” dır. Benim odama gelen öğrenci, veli, öğretmen ve çalışan hepsi benim için değerli olmuştur. Ziyaretçilerimi mutlaka ne kadar önemli işim olursa olsun terk ederek dinlemişimdir, bir talepleri varsa yerine getirmeye çalışmışımdır. Hiçbir zaman tepeden bakan bir zihniyetle, özellikle vatandaşa karşı tahakküm üreten bir yaklaşım sergilemedim, sergileyenleri de tasvip etmedim.

Eğitim ve öğretim ile ilgili alınacak kararlarda mutlaka idareci arkadaşlarımla istişare ederek, zaman zaman da siz değerli öğretmenlerime danışarak kararlar aldım. Sizin verdiğiniz kararlara saygı duydum. Bu yolla okulda sinerjik bir okul kültürü oluşturmaya çalıştım. Öğretmen ve öğrencilere iyi bir eğitim ortamı hazırlama çabası içinde oldum. Birçok şeyi birlikte yaptık. Sizler olmasaydınız bunlar gerçekleşmezdi. Yaptığımız projeler, fuarlar, etkinlikler, üretim, geziler vb. gibi okulumuzu güzelleştirecek birçok şeyler yaptık. Tabi yapmak isteyip de yapamadıklarımız da vardır.

Bu görevleri kısa zamanda gerçekleştirmekte benden sonraki yönetimin öncelikli görevleri olacaktır.

Okulda bana her konuda destek olan idareci ve tüm öğretmen arkadaşlarıma okul çalışanlarına ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bilerek hiçbir arkadaşımı kırmadığımı belirtmek isterim. İstemeden kalbini kırmış, gönlünü yaralamış olduğum arkadaşım varsa onlardan özür diliyorum, haklarını bana helal etsinler.

Varsa benim hakkım hepinize helal olsun.

Sizleri Allah'a emanet ederek şerefle aranızdan ayrılıyorum. Şahsıma gösterdiğiniz ilgi, alaka, ve anlayış için teşekkür ediyorum Eşiniz, çocuklarınız ve tüm sevdikleriniz ve sizi sevenlerle beraber sağlık ve afiyetler içinde mutluluklar diliyorum. Allah'a ısmarladık.

Hüseyin KÖMÜR Borsa İstanbul MTAL Müdürü

(7)

PURSAKLAR BORSA İSTANBUL MTAL MARŞI Pursaklar Borsa İstanbul gençl ğ yüksel yor Pursaklar Borsa İstanbul koşar adım gel yor İl m fen ve teknoloj taşıyoruz ışığı

Öğretmen öğrenc s heps vatan aşığı Çalışırız üret r z güçlüdür b leğ m z

Doğruluktan ayrılmayız tem zd r yüreğ m z Meslek b z m onurumuz dürüstlük erdem m z İş m z n ehl y z b z akar alın ter m z

Yurdumun gökler nde şte güneş doğuyor Az m ve çalışkanlık, karanlığı boğuyor Eğ t m n üret m n nefer y z hep m z

Daha güçlü b r Türk ye en büyük hedef m z Pursaklar Borsa İstanbul MTAL öğrenc s Pursaklar Borsa İstanbul ülken n b r nc s

Hacer Peker

"Okul, yarını ç ne alan b r dört duvardır."

Lon Watters

(8)

Bilişim Teknolojileri Alanı; bilgisayar sistemlerinin yazılım ve donanım kurulumu yanında, alanın altında yer alan Ağ İşletmenliği ve Siber Güvenlik, Yazılım Geliştirme dallarının yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen alandır.

Teknoloji hızla ilerledikçe Bilişim Teknolojileri alanına olan ihtiyaç daha da artmaya başlamıştır. Bu sebepten Bilişim Teknolojileri alanında bilgi sahibi olan bireylere ihtiyaç duyulmaktadır.

Meslek lisesinden sonra “Yükseköğretim Kurumları Sınavı”nda (YKS) başarılı olanlar, lisans programlarına ya da meslek yüksekokullarının ilgili bölümlerine devam edebilirler.

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANI

Okulumuzda mesleki eğitim verilen dört alandan biri olan Elektrik-Elektronik Teknolojisi Alanının amacı, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli meslek elemanları yetiştirmektir. Alanımızda temel alan ve dal derslerini alan öğrencilerimiz, işletmelerde beceri eğitimlerini tamamlayarak mezun olurlar ve çeşitli kurum ve kuruluşların teknik servislerinde, fabrikalarda, büyük ölçekli firmaların teknik birimlerinde istihdam edilirler.

Eğitimlerine yükseköğretimde devam etmek isteyen öğrencilerimiz, teknoloji fakültelerinde veya alanımızın devamı niteliğindeki meslek yüksekokulu programlarında eğitimlerini sürdürebilirler.

ELEKTRİK VE ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ ALANI

Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı, olmak şarttır. Balzac

(9)

İşlevsel değerleriyle mekânların kullanılabilirliğini ve estetik değeriyle yaşadığımız, çalıştığımız mekânların sıcak, sevimli ve renkli bir ortam hâline gelmesini sağlar. Bu alanda sanatı ve tekniği birleştiren ürünler ortaya çıkmaktadır.

Okulumuzda Mobilya ve İç Mekân Tasarım Alanında; Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi, Mesleki Açık Lise ve Mesleki Eğitim Merkezi olmak üzere üç okul türünde eğitim- öğretim faaliyetleri devam etmektedir.

Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi okul türünde:

1.İç Mekân ve Mobilya Teknolojisi

2.Mobilya ve İç Mekân Ressamlığı dallarında eğitim-öğretim programları uygulanmaktadır.

Metal teknolojisi alanı; metal ve metal alaşımlarının sıcak ve soğuk olarak şekillendirildiği, çeşitli ısıl işlem yöntemlerinin uygulandığı, metallere değişik konumlarda kaynak, perçin ve cıvata ile birleştirmelerin yapıldığı, metal mobilya ve doğrama, metal süsleme ve çelik konstrüksiyon işlerinin yapıldığı bir alandır.

Metal Teknolojisi alanında; metal teknolojisi uygulamalarında yer alan meslek elemanlarını sektörün ihtiyaçları, bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda gerekli olan meslekî yeterlikleri kazanmış, nitelikli kişiler olarak yetiştirmek amaçlanmaktadır.

MOBİLYA VE İÇ MEKAN TASARIMI ALANI

METAL TEKNOLOJİSİ ALANI

Çalışmak, en hayırlı sermayedir. Hz. Ömer

(10)

MERHABA DOSTLAR!

Mob lya ve İç Mekân alanı Öğretmen Mehmet ALTUNDAĞ önderl ğ nde İzc l k Kulübü kuruldu. Kulübümüzün amacı zc l k kültürünü öğrenc lere tanıtmak ve ben msetmekt r. İzc l k Kulübü olarak b rçok etk nl ğe mza attık ve okulumuzda zc l k ruhunu b r nebze de olsa yeşertmeye çalıştık. S z Değerl Okurlarımıza da zc l k kavramını tanıtmak st yoruz.

İZCİLİK NEDİR?

İzcilik, gönüllü, uluslararası, üniformalı, çeşitli yaş gruplarındaki gençlerin zihinsel, fiziksel, ruhsal, sosyal, duygusal ve karakter gelişimine katkıda bulunan bir gençlik faaliyetidir.

İzcilik, milliyet, ırk, din ve dil ayrımı olmaksızın herkese açık, gönüllü, politik olmayan eğitimsel bir gençlik hareketidir. İzcilik, çocuk ve gençleri mevcut özellikleri ile bir bütün olarak ele alan, ruh ve beden sağlıklarını geliştiren, onların boş zamanlarını bir program çerçevesinde değerlendirilmesini sağlayan bir eğitim aracıdır.

Bu özellikleri ile izcilik, öğretim olmaktan çok uygulamalı bilgi ve beceri kazandıran eğitim karakterinde bir faaliyetidir. Bu nedenle de izcilik tüm dünyada okul dışı bir faaliyet olarak değerlendirilmiş ve okul dışı izcilik organizasyonları kurulmuştur.

İzcilik, çocuk ve gencin grup içinde ve bizzat tabiatın kucağında eğitilmesiyle

karakter, beceri, sağlık, mukavemet, cesaret vs. konularda daha iyi ve daha çabuk

eğitilebilecekleri fikrinden doğmuştur. Kişinin eğitimi, bedenen ve fikren olduğu

kadar ahlaken de büyük önem taşır. Bu nedenle de izcilik ahlak eğitiminde aktif bir

metot olarak kabul edilir. İzcilik iyi yurttaş yetiştirmeyi amaçladığından Milli, iyi insan

yetiştirmeyi amaçladığından ise evrensel bir olaydır.

(11)

İZCİLİK VE SEN

Bu tanımlardan sonra; bir izci olarak sen okul dışında izcilikten, izci olmaktan, yürüyüşe çıkmaktan, en iyi arkadaşlarınla birlikte kamp yapmaktan, yüzmekten, dalmaktan, balta kullanmaktan, doğada iz takip etmekten, kamp ateşinin alevlerini seyredip geleceğini düşünmekten çok hoşlanacaksın.

Ormanda sessizce yürümeyi, görünmeden hayvanları izlemeyi, kuşların ötüşlerini taklit ederek onları çağırmayı öğrenecek ve bütün bunları eğlenceli bulacaksın. Arazide yolunu harita ve pusula yardımı ile bulmak, acıktığın zaman kendi yemeğini yapabilmek, yıldızların altında veda, bir çadırda uyumak sana zevk verecek. İzcilikte doğa ile baş başa ve uyum içinde yaşayabilen bir insan haline geleceksin.

Bununla beraber, izcilik açık havada eğlenmekten, yürüyüşlere çıkmaktan ve kampçılıktan çok daha fazla bir anlam taşır. İzcilik bir yaşam biçimidir. İzcilik sorumluluk sahibi bir insan olarak yetişmek, başkalarına yardımcı olmayı öğrenmektir.

İzci Andı ve Türesi sana iyi bir vatandaş, iyi bir insan olabilmen için rehberlik edecek.

Ant ve Türe sana, izciden beklenenleri anlatır, görevlerini belirtir. İzci parolası "DAİMA HAZIR" dır. İzciliğin sloganı "HER GÜN EN AZ BIR İYİLİK" yapmaktır. Parola ve slogan ikisi birlikte senin yardım etme arzunu ve yeteneğini gösterir. Bir izci olarak yaşamak seni güçlendirecek ve kendine güvenini artıracak. İzcilikte ilerlerken sana yardımcı olacak, izcilik becerilerini öğrenmenin yanı sıra liderlik becerilerini de geliştireceksin. İzcilik seni hayatının gelecek aşamalarına hazırlayarak, hem bedenen ve de fikren çağdaş bir insan olmanı sağlayacaktır.

Haydi katıl bize, katıl İzcilik Hareketine. Obanda ve ünitende yaşamının en güzel günlerinden bazılarını geçireceksin. İzcilik, tüm izciler için bir yaşam biçimi çoğu, izci için ise aynı zamanda en sevdikleri spordur. Aslında izcilik, kamp yapma, yürüyüş, yüzme, oryantasyon ve daha pek çok spor dalının bir araya gelmesidir.

İzcilik eğitimin sırasında farklı etkinlik ve beceriler için farklı işaretler kazanacak ve bunları gururla üniformanda taşıyacaksın.

“B r zc n n kend kend ne öğrett ğ şeyler başkalarının ona zorla öğrett kler nden faydalıdır.”

(12)

Engel Nedir?

‘’Hiçbir fikrim yok. ’demişti işitme engelli Gülsüm. Engelin sadece sözde kalabileceğini, güzel bir başarı örneğiyle gösterdi hepimize.

Tüm bireyler bedensel, zihinsel, duygusal olarak zaten birbirinden farklıdır. Engelli olarak tanımladığımız bireyler de bu farklılığın içindedir. Bu bireylerimizin en göze çarpan özellikleri masum, sevecen, samimi olmalarıdır.

Onların bu özelliklerini dikkate alarak davranışlarımızı şekillendirdiğimizde, aslında ne kadar da hayatın içinde olduklarını görebiliriz. Onlara fırsat eşitliğini sunduğumuzda;

sporda, sanatta, müzikte, atölyede, hatta iş hayatında neler yapabildiklerinin çok güzel örneklerini görmekteyiz.

Kendimize onları tanıma ve onlarla çalışma fırsatı verirsek önyargılarımızın nasıl da ortadan kalktığını göreceğiz.

Hiçbir engel, engel değildir hayata…

Yasemin OKUMUŞ Özel Eğitim Öğretmeni

Özel Eğ t m Sınıflarımız

(13)

YAPAY ZEKA NEDİR VE NASIL ÇALIŞIR?

Yapay zekanın sıradan bir yazılımdan farkı nedir? Akıllı robotlar nasıl çalışıyor ve süper zekâ insan zekasını nasıl aşıyor? Geçen yazıda insan bilincinin nasıl çalıştığını gördük. Şimdi de yapay zekanın insan beynini nasıl taklit ettiğine ve kendi başına nasıl öğrendiğine bakalım. Yapay zekayı düşünmenin en iyi yolu yapabildiklerini insanların beceri ve yetileriyle karşılaştırmaktır.

Sonuçta insanlar bildiğimiz en zeki canlılar ve yapay zekâ da insan zekasını taklit ediyor. Aslında yapay zekayı sıradan bir yazılımdan ayırt etmenin en iyi yolu da bu: İnsan zekasını taklit eden yazılımlara yapay zekâ diyoruz.

Ancak, sırayla gidecek olursak yapay zekanın (YZ) bilgisayar bilimleri içinde yer alan geniş bir araştırma alanı olduğunu belirtelim. YZ’nin amacı, insanlardan bağımsız olarak çalışan zeki sistemler yaratmaktır.

YAPAY ZEKA NEYİ TAKLİT EDİYOR?

Örneğin insanlar dil yardımıyla iletişim kuruyor ki YZ’de bunun karşılığı konuşma tanımasıdır. Ayrıca yapay zekâ bunu genellikle istatistiksel olarak yaptığı için konuşma tanımasına da istatistiksel öğrenme diyoruz. Buna ek olarak insanlar belirli bir dilde yazıp okuyabiliyor. Bunu taklit etmek de NLP alanına giriyor, yani doğal dil işlemeye.

Tabii insanlar sadece bilişsel yetilerle sınırlı değiller. Örneğin dünyayı gözleriyle görüyor ve gördüklerini beyinde işleyerek anlamlandırıyorlar. Bu da bilgisayar görüşü alanına giriyor. Bilgisayarlar görsel veriyi simgesel olarak işlemek için bilgisayar görüşü kullanıyor. Ancak, son yıllarda bunu yapmak için derin öğrenme tekniği geliştirildi.

“Teknoloj b r f k r değ l, f kr elde etme yoludur. O yüzden teknoloj ye aşırı hayranlık duymamalı, ondan korkmamalısınız.” John Hegarty

B l ş m ve Teknoloj Alanı

YAPAY ZEKA İLE NE YAPACAĞIZ?

Makine öğrenimi tekniklerini kullanarak iki şey yapabiliriz: Sınıflandırma ve öngörülerde bulunma. En basitinden, müşterilerinizin yaşını öğrenerek onları genç ve yaşlı müşteriler olarak ikiye ayırabilirsiniz. Bu sınıflandırmadır. Öte yandan, büyük veri kullanarak pek yakında rakibinizin müşterisi olup olmayacaklarını da anlayabilirsiniz. Bu da öngörülerde bulunmadır.

(14)

Elektr k çarpması ned r?

İnsan vücudu barındırdığı tuz ve su nedeniyle iletkendir, yani elektrik akımını iletir.

Elektrik çarpması, elektrik enerjisi ile ilgili bilinçsiz olmak, elektrik devresinde yeterli yalıtım olmaması ya da yalıtma özelliğinin kaybolması, dikkatsizlik ve acelecilik, iş disiplinine uymama, yeterli

korunma yollarının

sağlanmaması, üretimde kalitesiz malzeme kullanımı, gerekli bakımların yapılmaması gibi nedenlerle elektrik akımı taşıyan kablolara temas edilmesi ile elektrik akımının insan vücudundan geçmesi ve bunun sonucunda da hayati önem taşıyan vücut fonksiyonlarının kısmen veya tamamen yitirilmesi olayıdır.

Elektr k ve Elektron k Teknoloj s Alanı

Elektr k çarpmasına karşı alınacak önlemler nelerd r?

Elektrik çarpmalarına karşı korunmak ve kazaları bertaraf etmek için bazı tedbirler alınabilir. Bunlardan bazıları şunlardır, ıslak elle elektrik düğmelerine veya şalterlere dokunulmamalıdır, elektrik altında çalışılmamalıdır, elektrikle çalışan makine ve cihazlar topraklanmalıdır, ampuller temizlenirken duyundan çıkartılmalı ve kuru olarak yerine takılmalıdır, elektrikle ilgili işlerde devamlı olarak sağ el kullanılmalıdır, elektrikli aletler ıslak ortam ve zeminlerde kullanılmamalıdır, çocuk kazalarını önlemek için prizler kapaklı ve topraklamalı olmalıdır, evden uzun bir süre ayrı kalınacaksa sigortalar kapatılmalıdır, elektrik tesisatında kaçak akım rölesi kullanılmalıdır, elektrikle uğraşırken kalın lastik tabanlı ayakkabı giyilmelidir. Ve son alarak; Elektronik eşyaları kendimiz tamir etmeye çalışmamalı, işin ustasından yardım almalıyız.

“B raz d kkat, büyük kazalar savușturur.” Ahmet Haș m

(15)

Hep duyarız; diğer ülkelerde okuma oranı fazla bizim ülkemizde az, diye. Bunun sebebi hep konuşulur, tartışılır; ama halâ okuma oranımız düşüktür. Annelerimiz, babalarımız, öğretmenlerimiz kısaca büyüklerimiz hep ‘Kitap okuyun’, der. Ama bize söylerken kendileri de kitap okur mu?

Acaba büyüklerimiz yılda kaç kitap okuyor? Okuma oranı düşüren bizler miyiz? Bize oku demeden önce neden okumadığımızı sorgulasalar ya!

Evet, biz neden okumuyoruz? Öncelikle bize okullarda aşırı bilgi yüklü kitapları fazlasıyla okuttuklarından, okul dışında kalan zamanlarımızda kitap görmeyi istemiyoruz. Kafamızı derslerle ödevlerle fazlaca yorduğumuz için;

bedensel işlev gerektiren, bizi eğlendiren şeylerle vakit geçirmek istiyoruz.

Ayrıca kitap oku diyenler büyüklerimiz bize kitap oku derken; televizyon izliyorlar, akıllı telefonları ellerinden düşürmüyorlar, misafirlikteler, gezmelerdeler. Onlar bunları yaparken biz kitap mı okuyalım? Bu haksızlık gibi geliyor bizlere. Bebekken bize masal bile okumamışlar ama şimdi bize kitap okuyun okumak iyidir, diyorlar. Madem o kadar iyi niye sizlerin elinizde hiç kitap göremedik? Kabul ediyorum kitap okumak çok güzel ve faydalı;

yeni bilgiler, yeni dünyalar, yeni hayaller… Kitabı sevmemizi sağlayın, diyorum ben. Kitap okumayalım demiyorum? Kitabı hep beraber okuyalım istiyorum. Büyüklerimiz gençlere örnek olsunlar istiyorum. Böylece kitap okuyun demelerine lüzum kalmaz.

Yani sözün kısası; çocuklar büyüklerinden ne gördüyse onu yapar.

Şunu yapın, bunu yapın, demenize gerek yok. Siz bizim gelecekte nasıl bir insan olmamızı istiyorsanız; siz de o hayal ettiğiniz insan gibi davranın…

Eray Tekin

Kitap Okumayan Gençler mi Suçlu?

Yoksa Büyükler mi?

‘’ Kitapları seviyor musunuz öyleyse hayatınız boyunca mutlu olacaksınız demektir.”

Jules Chore.

(16)

Kendinizi Geliştirmenin Yolları

Kendinizi geliştirmek mi istiyorsunuz?

Böyle bir niyetiniz varsa lütfen yazıyı okumaya devam edin. Bugün de sizlere bu yollardan bahsedeceğiz. Bazılarını basit adımlar atarak kısa sürede benimseyebilirsiniz. Bazılarını benimsemek içinse daha büyük adımlar atmanız gerekiyor.

Kendini Geliştirmek İçin Ne Yapmak Gerekir?

1. Her gün kitap okuyun.

Kendini geliştirmek için yapılacak aktivitelerin başında kitap okumak yer alıyor.

Kitaplar, çok değerli bilgi kaynaklarıdır. Haliyle ne kadar çok kitap okursanız o kadar fazla bilgi edinirsiniz. Kitap okumak insan gelişimini olumlu yönde etiler. Hatta depresyondan bile korur. Her mutlaka kitap okuyun.

2. Yeni bir dil öğrenin.

Yeni bir dil öğrenmek apayrı bir deneyim ve başlı başına bir beceridir.

Ayrıca yeni bir dile ve kültüre aşina olmanın insanın bakış açısını genişleten muazzam bir deneyimdir.

Ne kadar dil o kadar kültür ve insan…

Dünyamızı genişletmek sizin elinizde!

3. Kendinize yeni bir hobi bulun.

Belki belli başlı hobileriniz vardır, peki bunların dışına çıkıp yeni şeylerle ilgilenmek istemez misiniz? Yapmak istediğiniz bir spor yok mu? Elbette seçenekleriniz sporla da sınırlı değil, dilerseniz sizi eğlendirecek başka şeyler de yapabilirsiniz. Örneğin;

resim, aşçılık, dans, web tasarımı gibi daha birçok hobi edinebilirsiniz.

4. Erken kalkın.

Sabah 5-6 gibi erken saatlerde kalkmanın üretkenliğinizi ve hayat kalitenizi arttırdığı gerçeği bilim dünyası tarafından da teyit edilmiştir.

Erken kalmak üretkenliğinizi ve yaşam kalitenizi arttırır. Erken kalktığınız zaman, zihniniz momentumu devam ettirir ve bu gün sonuna kadar devam eder.

(17)

5. Kusurlarınızı kabullenin.

Herkesin birtakım kusurları olduğu su götürmez bir gerçektir. Ama önemli olan bu kusurları kabul etmek, anlamak ve gidermek için gerekenleri yapmaktır.

Peki sizin kusurlarınız neler? Söz konusu kusurları gidermek için neler yapabilirsiniz?

6. Kötü alışkanlıklarınızdan kurtulun.

Bırakmanız gereken kötü bir alışkanlığınız mı var? Mesela çok mu uyuyorsunuz?

Yeterince egzersiz yapmıyor musunuz?

Sürekli kambur mu duruyorsunuz?

Tırnaklarınızı mı yiyorsunuz? Yoksa sigara mı içiyorsunuz? Kötü alışkanlıklarınızın sizi ve hayatınızı sömürmesine izin vermeyin.

Prangalarınızdan derhal kurtulun.

7. Sosyal medyada harcadığınız zamanı azaltın!

Bir an önce çeşitli uygulamalarının bize çok zaman kaybettirdiğinin farkına varın. Bu uygulamalarda harcadığınız zamanı gerçekten çok daha faydalı aktiviteler için kullanabilirsiniz. Sosyal medya kullanmadığınız günlerde daha çok iş yaptığınızı ve kendinize daha çok zaman harcadığınızı fark edeceksiniz

8.Negatif insanlardan uzak durun. ve kendinizi çok sevin...

“Beş kişiyle sürekli zaman geçiriyorsunuz diyelim. İşte siz bu beş kişinin ortalamasısınız.” Bu insanlardan bazılarının olumsuz kişiler olması da kaçınılmazdır. Siz siz olun, karşınıza çıkan ve moralinizi kötü etkileyen bu tür insanlardan mümkün mertebe uzak durun. Ve kendinizi çok sevin umutlarınıza sıkıca sarılın.

Sevgiyle kalın...

“Yaşamındaki sınırlar yalnızca senin belirlediklerindir.”

Epiktetos

Hazırlayan As ye Dereköy

(TDE Öğrt.)

(18)

Kadınlar insandır, erkekler ise insanoğlu.

(Neşet Ertaş)

Ç z m: Aysun Bayrakal (Res m Öğrt.)

Kadına ş ddet nsanlığa hanett r. Kadınlar dünya nüfusunun yarısını oluşturur.

D ğer yarısını da doğurur, büyütür, eğ t r. Kadının nsanlık üzer ndek payı tartışılmaz.

Kadının değers z sayılması en büyük haksızlıktır.

Değer gören kadın aldığını m sl le ger sunar. Hem de karşılık beklemeden. Mutlu kadın demek; mutlu çocuk demek, mutlu kadın demek; mutlu a le demek, mutlu kadın demek;

mutlu adam demekt r. B r kadını mutlu eden tek şey se değer gördüğünü b lmekt r.

KADIN

İmgeler satılır bu şeh rde Ç çekl balkonlarda

Güçlü kadınlar vardır Güçler duygularında g zl Toprağa su ver r

Renk alır doğadan D ze alır söz alır

G z alır herkes n aş na olduğu Ama k msen n b lmed ğ

Gel p geçerken görmed ğ B r yürüyüş alır kadın B r duruş düşünüş…

Herkes döner ev ne akşamları Ç çekler uyur usulca

Renkler söner

Balkonlar ıssız kalır…

Kadın d zelerde g zd r.

Kadın b raz b z b raz s zd r…

Koskocaman b r dünyası yoksa Ve balkonu ve ç çeğ , suyu, toprağı Kadın evs zd r…

(19)

ONLAR DA DÜNYAMIZIN BİR PARÇASI…

Hayvanlar, en sadık ve en gerçek sevgiyi tadabileceğiniz yegâne canlılardır. Çünkü onların sevgisinde riya ve çıkarcılık yoktur. Onların olmadığı yok edildiği bir dünya anlamsızdır. Allah her şeyi öyle bir uyum içinde yaratmış ki hayvanlar da bu uyumun en önemli parçası.

Bazen hayvan sevgisi diye bir ayrım yapılması garip geliyor. Hayvan, bitki, insan ne fark eder?

Hepimizin yaratıcısı aynı değil mi? Belki de ülkemizde yaşanan acımasız ve korkunç olaylar hayvan sevgisi diye bir açıklama yapmak zorunda bırakıyor.

İnsanlar şiddetten konuşmak yerine bu masum canlara yemek ve su vermekten bahsetse ve bunu gerçekleştirebilse dünyamız biraz olsun güzelleşebilir. Kavurucu sıcak bir yaz günü susuzluktan ağzınızın kuruduğunu düşünün ve gidip kimseden su isteyemiyorsunuz üstüne üstlük bir de açsınız. Ya da dondurucu soğuğun olduğu bir kış günü karnınız aç üşümekten bitap düşmüşsünüz ve derdinizi kimseye anlatamıyorsunuz haliniz nasıl olurdu bir düşünün. İşte o dilsiz canlılar bizlere bu durumlarını söyleyemiyor. O zaman bize düşen görev onların yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaktır.

Yapılan araştırmalarda bebeklikten itibaren hayvanla büyüyen çocukların daha sağlıklı olduğunu kanıtlamış. Bağışıklık sistemleri daha güçlü olduğu gibi psikolojik açıdan da kendine daha güvenli çevresine karşı daha duyarlı ve paylaşmayı bilen bireyler oluyor.

Dinimizde de hayvan sevgisi önemli bir yer tutar. “ Peygamberimiz Hz. Muhammed’

in de; ‘Evinde kedisini hapseden ve açlıktan ölmesine sebep olan bir kişinin cehennemlik, çölde susuzluktan kıvrana bir köpeği ayakkabısıyla sulayan bir kimseyi cennetlik’

olarak takdim etmesi kendisinin de Müezza isimli bir kedisinin olması ve onu uyandırmamak için kıyafetinin ucunu keserek kalkması; bize dinimizde de hayvan sevgisinin önemini özetler.

Diğer önemli bir husus da petshoplarda hayvan satılması ve onların orada yaşadığı eziyetler. Sırf para kazanmak için küçücük kafeslere hayvanları hapsedip hayatlarını zindana çevirmek çok üzücü. Bu durumun son bulması ancak caydırıcı kanunların çıkarılmasıyla olur. Hayvanları satın almak yerine en güzeli sahiplenmek. Barınaklarda bizleri bekleyen bir sürü hayvan var. O zaman en güzeli “Satın alma sahiplen.”

Bu güzel canlıların olduğu bir dünyada yaşamak en büyük şansımız. Onların eziyete uğramadığı, onlara eziyet edenlerin kanun karşısında hak ettiği cezayı aldığı günleri görmeyi umuyorum. Masum canlıların sevildiği, kalmadığı, evlerimizde sahiplendiğimiz hayvanların olduğu, kapıların önünde mamaların olduğu bir ülkemizin olması dileğiyle.

Fatma YILDIRIM Türk D l ve Edeb yatı Öğretmen

"Ruhunda hayvan sevgisi olmayan insandan uzaklaşın."

(20)

ÇİLE

Karanlık, ıssız bir sokakta yürüyordum. Köşeyi dönünce birden karşıma çok sevdiğim bir şair olan ve kitaplarını çokça okuduğum Üstat Necip Fazıl Kısakürek çıktı.

Necip Fazıl karşımda bu nasıl olur? Böylesine bir şey ile karşılaşacağım asla ve asla düşünememiştim. Sonrasında hemen yanına koşuverdim. Yanında benim gibi birkaç okuyucusu da vardı. Yanına gittim ve hemen selam verdim ve sarıldık. Aslında bu olay tarif edilemez bir şey. Yaşadıklarıma inanmıyordum.

Yanında birkaç okuyanı ile birlikte bir kıraathaneye gidip hasbihal eylemeye başladık. Kendisini televizyonda görmüştüm yıllar önce. Şimdiki hali ve o zamanki haliyle karşılaştırma yapınca çok yaşlandığını fark ettim. Sonrasında kendisi bizlere Ankara’da ve Malatya hapishanesinde nelere maruz kaldığını anlatmaya başladı.

Çaylar gelmişti, biraz hüzün vardı içimde biraz da sevinç. Hüzün, Necip Fazılın çektiği sıkıntılar için; sevinç ise Necip Fazıl’ı görmemden kaynaklanmıştı. Duyduk ki hapishanelerde Necip Fazıl sadece rabbimize sığınmış ondan yardım beklemiş ve Allah(c.c) onun sabrını ve imanını görmüş ki onu o zindanlardan çıkarmış. Sabır etmenin tevekkül etmek olduğunu anlattı bize Necip Fazıl. Çocuklarını ve zevcesini aylardır görememişti ve onun hüznü vardı içinde. Tabii kolay değil ki aylarca haksız yere zindanlarda yatıp; çocuklarını, eşini görmemek… Soğuk hapishanelerde sevdiklerinden uzak kalmak; insanın gözüne uyku girmez. Sizce kolay mıdır bu?

Yaşadığı o zor günleri bir bir anlattı. Tüm sohbet boyunca asla mücadeleden vazgeçmememiz gerektiğini vurguladı. Anlattıkları dinlerken onun mütevazılığına hayran kaldım.

Sohbet o kadar haz vericiydi ki bir de baktım sabah ezanı okunuyor. Nasıl olur, bu kadar vakit su gibi akıverdi? Bir anda gözlerimi açtım. Bir baktım ki kucağımda usta şairin Çile kitabı… Ve kitabından şu mısralar gözüme ilişti:

“Öteler, öteler, gayemin malı;

Mesafe ekinim, zaman mâdenim.

Gökte saman-yolu benim olmalı!

Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!

Heybem hayat dolu, deste ve yumak.

Sen, bütün dalların birleştiği kök;

Biricik meselem, ‘Sonsuz' a varmak...

Necip Fazıl KISAKÜREK/ ÇİLE

ZİYA BERK İMİR

Eserleriyle sonsuzlukta yaşayan üstatlara, selam olsun!...

“Yaşamı güzelleştiren, insanı hayata bağlayan, öz duygularla zenginleştiren edebiyattır.”

Suut Kemal Yetkin

Ç z m: Aysun Bayrakal (Res m Öğrt.)

(21)

KIRIK KEMAN

Soğuk bir kış zamanıydı, insanlar soğuktan evlerinden çıkamıyor kalın kalın giyiniyorlardı. Yetişkin insanlar ekmek parası için çalışır, öğrenciler ise okuluna gidip gelirlerdi, fakat Mustafa bu ikisini birden yapardı.

Mustafa, bir lise öğrencisiydi. Kimi kimsesi yoktu, kalabalık ortamlarda keman çalıp üç beş kuruş para kazanır, evini geçindirir giderdi. Hayat onun için zor geçiyordu. Öğretmeni Samet, kılık kıyafetine önem veren, temiz ve kibar biriydi. Mustafa’yı da çok sever. Hep iyi bir yere gelmesini isterdi. Mustafa yine bir gün okuldayken, teneffüs vakti Öğretmeni Samet onu durdurdu ve sordu:

-Nasılsın Mustafa?

-İyiyim Hocam, siz?

-Bende iyiyim Mustafa, sana iyi bir haberim var, okulun yarın gösterisi var. Senin orada kemanın eşliğinde şarkı söylemeni istiyorum.

- Tamam, hocam yaparım.

Mustafa okuldan sonra evde çalışmalarına başladı. Ertesi gün okula gelirken çok dalgındı çünkü hep çıkacağı gösteriyi düşünüyordu. Öğretmenine mahcup olmak istemiyordu. Tam böyle dalgın dalgın yürürken yanından hızla geçen bir motosikleti fark edemedi az kalsın altında kalıyordu. Altında kalmaktan kurtuldu fakat o sırada kemanı yola fırlamıştı. Toparlanıp kalkana kadar kemanın üstünden bir kamyonet geçiverdi. Mustafa parçalanan kemanına bakakaldı. Ekmek teknesinden olduğuna mı üzülsün yoksa iki saat sonra çıkmaya söz verdiği gösteriye mi? Eski de olsa o keman onun can yoldaşıydı. Neredeyse tamamen parçalanan kemandan geriye kalanları topladı. Okula gittiğinde onu sabırsızlıkla bekleyen Samet öğretmeni ile karşılaştı. Öğretmen, Mustafa’nın elindeki parçalanmış kemanı görünce olanları hemen tahmin etti ve:

- Mustafa, sanırım işler yolunda gitmedi. Ama üzülme sana bir şey olmamış, çok şükür.

- Ama öğretmenim, ya gösteri ne olacak?

- Gösteri için bir çare düşündüm. Keman çalan bir müzik öğretmeni arkadaşım var. Onu da seni dinlemesi için davet etmiştim. Şimdi arayıp ondan kemanını da getirmesini isteyeceğim. Gösteriye onun kemanıyla çıkarsın olur mu?

- Çok sevindim Hocam, size mahcup olacağım için çok üzülmüştüm.

- Haydi, artık sahne için hazırlan, dedi ve sırtını sıvazladı.

Mustafa gösterinin sonunda sahneye çıktı ve kemanı ile bütün salonu büyüledi.

Herkes onu ayakta alkışladı. O gün onu dinleyen müzik öğretmeni Münir de çok beğendi ve Mustafa ile yakından ilgilenmeye başladı. Ona her gün dersler verdi ve müzik öğretmenliği bölümüne girmesini sağladı.

Mustafa dört yıl hem okuyup hem çalışmaya devam etti. Ve sonunda o da artık bir müzik öğretmeni idi ve nice Mustafaların hayatına yön vermek, onlara ışık tutmak için hazırdı.

Okan DEMİRKAN 12/N

“Güçlük kolaylıkla beraberd r, kend ne gel, üm d bırakma! Akıllı nsan b l r k , ölümün arkasında b le daha güçlü b r hayat beklemekted r.” (Mevlana)

Çizim: Asiye Dereköy (TDE Öğrt.)

(22)

Peygamberimizin aile hayatını öğrenmek için Onun nasıl bir aile reisi, nasıl bir koca, nasıl bir baba, sosyal ve beşerî ilişkilerinin nasıl olduğunu bilmemiz lâzım. O nu tanıyacağız, tanıdığımız gibi yaşayacağız ki, mutlu olabilelim. Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) evinde zamanının:

*Bir kısmını ibadete, *Bir kısmını ailesine, *Diğer bir kısmını da kendisine olmak üzere 3’e ayırırdı. Hz. Hatice (r.anhe) ile beraberliğinde göze çarpan en önemli nokta: Dostluk ve arkadaşlıktır.

Veda hutbesinde: "... Ey insanlar! Sizin kadınlar üzerinde birtakım haklarınız vardır. Onlar sizin haklarınıza özen göstermelidir. Onların da sizin üzerinizde hakları vardır.

Onlara karşı iyi davranınız. Eşlerinize şefkatle muamele ediniz..." buyurmuştur.

Peygamberimiz hanımlarının:

Hem hocası hem de kocası idi.

Evi mektepti. O mektebin hocası Efendimiz, talebeleri de hanımları ve çocuklarıydı.

O, hanımlarıyla: Şaka yapmıştır. Koşu yapmıştır. Onlara espri yapmıştır. Onları gece namazına kaldırmıştır. Evde hanımlarına yardım etmiştir. Hanımlarıyla daima istişare ederdi.

"Müminlerin imanca en mükemmel olanı, ahlâkça en güzel olanı ve aile fertlerine yumuşak davrananıdır" beyanı bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. O, hanımlara iyi davranmayı iyi Müslüman olmanın şartı saymıştır. Çünkü insanın hayatta en yakın olduğu kişi hanımıdır.

Peygamberimiz hanımlarıyla:

Sohbet ederdi. Onlara asla vurmadı.

Hakaret etmedi. Olgunlukla yaklaştı.

Maddi-manevi ihtiyaçlarını giderdi. Evlenirken mihrlerini verdi.

Hanımın ağzına konan lokmanın sevap olduğunu söylerdi.

Peygamberimize nasıl bir baba oldu diye baktığımızda, Onda bizim için örnek hayatı buluruz. Peygamberimiz: Çocukları çok severdi. Sadece kendi çocuklarını değil başkalarının çocuklarını da severdi. Bir defasında hasta Yahudi çocuğunu ziyaret etmişti.

Çocuklara selam verirdi. Onların hatırını sorardı.

“Peygamberimizin evi ile Hz. Fatıma‘nın evi yan yana idi. Çok sık görüşürler, çok sık birlikte olurlardı. O kadar ki, Hz. Fatıma babasını ziyarete gelince, Peygamberimiz (sav), mübarek kızını karşılamak için ayağa kalkar, onu alnından öper ve yanına oturturdu.”

İnsanlar zihinlerinde kimleri canlandırıyorlar, zihinlerinde kimler örnek olarak teşekkül ediyorsa, onlara benzemeye çalışacaklardır. Bizi Yaratan’ın bizden istediğini en doğru şekilde yapabilmek için Onun elçisini adım adım izlemekten başka çaremiz yoktur. Zira aile mutluluğumuz da buna bağlıdır. Her aileye huzur mutluluk nasip olması, dileğiyle...

Günışığı Yayın Ekibi

Peygamberimizin Aile Hayatı

(23)

UNESCO'nun Par s'te düzenlenen 41. Genel Konferansı'nda alınan kararla anma ve kutlama yıl dönümler ne Türk ye'den dah l ed len b r d ğer değer se Süleyman Çeleb oldu.

Kültür ve Tur zm Bakanlığı, Dış şler Bakanlığı ve UNESCO Türk ye M ll Kom syonunun g r ş mler yle alınan kararla, halk arasında Mevl t olarak anılan Ves letü'n-Necat'ın yazarı Süleyman Çeleb , ölümünün 600. yılı olan 2022'de anılacak.

Süleyman Çeleb yazdığı bu esere Vesîletü’n-Necât adını vermes ne rağmen halk arasında Mevl d sm le meşhur olmuştur.

Süleyman Çeleb , der n b r Peygamber sevg s yle yazdığı bu eser le devr nde devlet ve toplum düzen n n karışmasına sebep olan Bâtınîl k g b bozuk nançlara da karşı çıkmış ve m llet n nanç b rl ğ n n korunması hususunda üzer ne düşen görev hakkıyla yer ne get rm şt r.

Mevl d, “doğmak”, doğum zamanı” ve

“doğum yer ” anlamları olan b r kel med r. Ancak zamanla Peygamber doğum gününde anmak ve kutlamak ç n yazılan eserler n genel adı olmuştur.

Süleyman Çeleb , eser n yazarken Âşık Paşa’nın Gar b-nâme’s nden, Erzurumlu Mustafa Darîr’ n Sîretü’n-Nebî’s nden ve Ahmedî’n n Mevl d’ nden yararlanmıştır.

Vesiletün Necat (Mevlid) – Süleyman Çelebi

Anlaşılır ve açık b r d l kullanan Süleyman Çeleb , eser n esk Anadolu Türkçes le yazmıştır. Arapça ve Farsça tamlamalara pek az yer veren, sıcak ve sade d l le ç nden geld ğ şek lde söyleyen şa r, sam m yet n yansıttığı b r eser ortaya koymuştur. Vesîletü’n-Necât okunduğu zaman kolaylıkla söyleneb l r g b b r düşünceye yol açan ancak h ç de kolay olmayan b r “sehl- mümten ” örneğ d r.

Tevh d-münacat ve k tabın yazılış sebeb

Âlem n yaratılmasının sebeb

Muhammed nurunun yaratılması ve Âdem’den başlayarak Peygamber’ n alnında karar kılması

Veladet

Peygamber n muc zeler , M raç

Peygamber’ n vasıfları ve Peygamber’ n tebl ğ vaz fes n yer ne get rmes

Peygamber’ n vefatı K tabın sonu

Baştan sona Peygamber’ n hayatının anlatıldığı b r eser olan Mevl d, 9

bölümden oluşur:

Mefhar – i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem Muhammed Mustafâ râ Salevât

Allâh adın zikredelim evvela Vacib oldu cümle işte her kula

Allâh adın her kim ol evvel anâ Her işi âsan eder Allâh anâ

Allâh adı olsa her işin önü Hergiz ebter olmaya anın sonu

Bir kez Allâh dese şevkile lisan Dökülür cümle günah misli hazan

İsm-i pâkin pâk olur zikreyleyen Her murada erişir Allâh diyen

Mevlid'den

Nerede olursan ol, Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlâka uygun biçimde davran!

Hz.Muhammed (S.A.V)

(24)

@SOSYAL MEDYA

Günümüzde birçok insan sosyal medya kullanmaktadır. Peki, bilinçli bir şekilde kullanıyor muyuz?

Sosyal medyada vakit geçirmeyi, aileniz ve arkadaşlarınızla sohbet etmeye tercih mi ediyoruz? Peki ya sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı hiç düşündünüz mü? Sosyal medyanın yararı mı var? Zararı mı? İşte bu soruları kendinize soruyor musunuz? Kimimiz soruyor, kimimiz sormuyor.

Sosyal medyanın yararları da vardır tabiî. Günümüzde güncel haberleri, ekonomiyi ve daha pek çok şeyi sosyal medya aracılığı ile öğrenebiliyoruz. Sosyal medya sayesinde arkadaşlarımızın ve ailemizin neler paylaştığını görebiliyoruz.

Bence sosyal medyanın yararından çok zararı vardır. En büyük zararı da insanları asosyal yapmasıdır.

Berk ve Cansu’nun takipçi artırma mücadelesi, Fatma Hanım ve Ayşe Hanım’ın yedikleri yemeği paylaşma yarışı, hele şu akımlar adı altında yapılan boş işler… Bu ve bunun gibi birçok şey yanı başımızda duran sevdiklerimizden bizi uzaklaştırmaktadır. Nereye baksak elinde telefonla meşgul olan birileri var.

Sosyalleşmek adına kafelerde buluşup telefondan kafasını kaldırmayan gençler…

Sosyal medyadaki arkadaşlarımızın kaç tanesini tanıyoruz ya da yüz yüze görüşüyoruz. Evet, sıradan bir kişi olarak benim bile hesabımda 500-600 kişi vardır. Ancak gerçek anlamda arkadaş diyebildiklerimin sayısı 5-10 kişiyi geçmez. Sosyal medya insanlar arasındaki uçurumdur. Boş kuyudan su çekmeye benzer. Bu durum insanlar arası bağı koparmaktadır. Sosyal medyadaki beğeniler uğruna yanımızda bize asıl ihtiyacı olan sevdiklerimizi göremiyoruz, farkına varamıyoruz. Sosyal medyanın bu olumsuz taraflarını görüp onun bizi @sosyal bir insan yapmasına izin vermeyelim. Sosyalleşelim. Ahmet AKTAŞ

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMANIN YOLLARI

⦁ Yeni hobiler edinin: Bir enstrüman öğrenmek, kitap okumak, resim çizmek ya da spor yapmak ilk başlarda zor gelse de sizi internetten koparabilir.

⦁ Sosyal çevrenizle daha fazla iletişim kurun: Okuldaki, çevrenizdeki insanlarla tanışın, yeni arkadaşlar edinin. Artık onlarla ilk maddedeki aktiviteleri mi yaparsınız yoksa yeni şeyler mi denersiniz orası size kalmış.

⦁ Telefonu kendinizden uzak tutun: Gün içerisinde belirli zamanlarda telefonu kendinizden uzak bir yerde tutun.

⦁ Sosyal medya kullanımınızı sınırlandırın: Bu konuda StayFree, Forest ve Yourhour uygulamalarını önerebilirim. Sosyal medya uygulamalarını ve diğer uygulamaları kullanma sürenizi ölçüyorlar. Bu süreleri göz önünde bulundurarak telefonunuzu kullanmanız bağımlılığı azaltmanıza yardımcı olabilir.

⦁ Uygulama bildirimlerini kapatın: Çok fazla mesaj alan biriyseniz bildirimleri kapatmanızı tavsiye ederim.

Gelen mesaja cevap verip sonrasında telefonda dalmak çokça yaşadığımız bir durum.

⦁ Uygulamaları silin: Yazdıklarımı ve başka yöntemleri deneyip hala telefon bağımlısı olduğunuzu düşünüyorsanız çokça kullandığınız uygulamaları silin.

Gördüğünüz gibi bu bağımlılıktan kurtulmanın birçok yolu var boşu boşuna teknolojinin bizi ele

geçirmesine izin vermemeliyiz ve zamanımızın değerini fark etmeliyiz. Günümüz insanının kendine yapacağı en büyük iyilik kendini teknolojik bağımlılıklardan korumaktır. Kendini ve sevdiklerinize değer veriyorsak bu

durumun farkında olalım. Önlemlerimizi alalım Günışığı Yayın Ekibi

(25)

İngilizce Öğrenmenin 1001 Yolu!

Madem İngilizce öğrenmenin bu kadar yolu vardı, biz neden hiçbirine denk gelmedik?

diyenleriniz elbet olacaktır. Ancak bu defa başka. Ne demiş Einstein, “Ön yargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur”. Ön yargı taraf tutmak anlamına gelir. Kendiniz için kötü olan tarafı tutmayın. Gelin, şimdi ve bundan sonra tüm korku, kaygı ve endişe gibi istenmedik duygularınızı bir kenara atın ve yepyeni bir motivasyonla İngilizce öğrenmeye başlayın.

Hazırsanız, başlıyoruz…

Kullandığınız Teknolojik Cihazlarınızı İngilizce Yapın

Bilgisayarınız, telefonunuz, tabletiniz… İşe, tüm teknolojik cihazlarınızın dilini İngilizce yapmakla başlayın.

Zamanınızın çoğunu birlikte geçirdiğiniz, elinizden

düşürmediğiniz bu araçlar, İngilizce öğrenmek konusunda herhangi bir ön yargınız ya da ürkekliğiniz varsa, bunu kırmanız için etkili bir başlangıç olacaktır.

Gözünüz Kulağınız Ekranda Olsun!

Farkında olmadan İngilizce öğrenmenin en kolay yolu, bol sezonlu dizileri ve sevdiğiniz türdeki filmleri orijinal dillerinde ve İngilizce alt yazılı izlemektir. Hatta yapabiliyorsanız önce Türkçe alt yazılı sonra bir kez de İngilizce alt yazılı izleyin. Bunun için defalarca izleseniz de bıkmayacağınız filmleri seçin. Zaten kısa bir süre sonra çeviriye ihtiyaç duymayacak düzeye geleceksiniz.

Kitap Kurdu Olun!

Öncelikle seviyenize uygun bir kitap seçin. Kendinizi azıcık zorlamaktan bir şey çıkmaz ama çok da abartmayın. Her kelimenin İngilizcesini öğrenmek için sözlüklere gömülmeyin.

Başlarda paragrafın ne demek istediğini anlamanız yeterli.

Kelimeleri tek başına ezberlemek yerine, kitap genelinde karşılaştığınız farklı cümlede anlamlarını pekiştirebilirsiniz.

Bu sayede farkında olmadan, birçok kelime öğrenmiş

olursunuz. En önemlisi de bir hikâyeyi baştan sona İngilizce okuyabilmektir. Bazen sadece okuyun. Kelimelerin yeni cümleler içinde kazandıkları ifadeleri keşfedin.

Bırakın Deli Desinler!

Öğrenmeye başladığınız bu yeni dili, öncelikle kendinizle paylaşın. Vakit buldukça ayna karşısında kendinizle iletişime geçin. Sormak istediğiniz tüm soruların, cevaplarını önce yüksek sesle kendinize verin. Yani önce suyu kendi kulağınıza kaçırın. Ayna yoksa kendinizle olan iletişimizi koparmayın, bırakın deli desinler, kendi kendinize vakit buldukça konuşun. Zihinsel olarak

düşündüğünüzde uzun cümleler kurabilseniz, yazılı metinlerde rüştünüzü ispat etseniz de konuşmak ayrı bir meziyettir. Kısa sürede kazandığınız akıcılığın ardından, “Vaktidir!” dediğinizde sahnelere çıkın. Bu kez farklı dünyalara yepyeni bir pencere açmak için, İngilizcenizi konuşturun.

Vee ...İşi uzmanından öğrenin!

Mutlaka bir İngilizce kursuna yazılın. Üstelik alacağınız sertifika, emin olun çok işinize yarayacak.

Kolay elsin :)

Hazırlayan

Mehmet Akif Bilici / İngilizce Öğrt.

(26)

BÜLBÜLÜN GÖNÜL GAYESİ

Aşkta hayat bulan için bozkır demektir abı hayat. Uçsuz bucaksız her yanı.

Bakmakla dolar her yanı. Bakmasını bilen sırrını anlar. Anlamayanda kusur aranmaz. İnsan aldığı kadar verir Verdiği kadar değer alır. Bu dünyada muradını almadan insanlık veren var mıdır? Ben söyleyeyim siz dinleyin.

Bir anadan dünyaya gelen yolcu Görünce dünyaya gönül verdin mi?

Kimi böyü, kimi böcek, kimi kul Merak edip hiçbirini sordun mu?

(Bunlar neden, nedenini sordun mu?)

Bir anaya, bir yâre muhtaç yolcu söyle bakalım dünyaya meyil ettin mi? Bir yâre bağlanmadığın için ar çektin mi?

Analık aşktan gelir, aşk ise yaratandan.

Uzundur kolları sar yaranı, çıkarma hatırından. Kimi kul aşktan nasibini almış. Kimisi ise aşkı çıkarıp atmış.

Gönlünde değil, elinde yakmış. Aşkla Huda’ya ermeyene ne anlatacaksın.

Kapatmış o gözünü, kulağını; sormaz kula bir kere hatırını. Ermeyince aşka hak bilmez gönül incitir, yaratanın yarattığı ağaçta şükürsüz dinlenir.

Yoğ iken var ettin cismimi candan Gider mi sevdiğim o sevda benden?

Sevmişim ben seni, can-ı gönülden Garip halım sana malum değil mi?

Yoğken yar gönlünde insan. Yanan bilir o narı bozar nizam. Var eder içindeki ateşi gönülden beslenen, gönle sultan olan dur dese de

anlamaz lisan. Can bağlanır Zülfü’n teline kopamaz ondan, malum gönül acır kendinden kaçtıkça o canan. Hangi can karşı koyar yanaktaki ala, aldaki nara, nazlı yara.

Yazımızı felek yazdı, Mevla’dan değil Senin dediklerin, evladan değil

Her hata, suç bende; Leyla’dan değil Aslı bozuk deme, gel şu insana, ya dost!

Yazımızı yazan kaleme etmek ayıptır yanlış kelam. Ya dosta ya düşmana yakışır doğruluk her an. Sen

insanoğlu aşkı anadan almadın mı, yaratan sana gönülden bağlanmadı mı? Şimdi soruyorum sana. Aşkı kimden aldın da esirgiyorsun kula.

Bilmez misin sevenlere erişilmez, kötü sözle sevişilmez, Alma sevenlerden ahı, sor anaya hakkı, düzeltsin batılı, çekme ahrette kahrını. Analar insandır biz insanoğlu. Aşktan gelene vurma sözle, her an omzundadır hakkın kolu.

Seher vakti, garip bülbül öterken Kirpiklerin oku, cana batarken Cümle âlem uykusunda yatarken Hoyratlar görmeden; gel, gizli gizli

Yarın hasretiyle gece sabahı çekerken, bülbül figan eder güldeki ateşe,

anlatamaz aşkı öter sözsüz

mütemadiyen. Gül dikeni canı yakar, cana batar, varılmaz o yâre gönül dayanmaz dağlar, göz ağlar. Cana sıçrar ceylan gözleri, acımaz gönle saplar hançeri. Yar Sen sen ol yârin yanındayken bil kıymetini

Çok söz bilmem peki sen az sözden çok şey anlar mısın derdi Neşet Ertaş.

Şu cihanda aşk ona yetti söze bile gerek kalmadı Hiç fazlasını istemedi tek isteği aşkın narında yanabilmekti.

Gönülsüzlüğü yakabilmekti gayesi gönülden beslenmekti. Anaya yâre gönülle bağlanmaktı gayesini dillendirdi türkü yaptı, feryat etti, gönülden yükseldi sesi. Bu mirası emanet etti genç kuşaklara Anlayana, koruyana anaya yâre gönülden

bağlanana, gönlü incitmemenin, dost olmanın, kardeş olmanın önemin anlayanlara pek fayda anlamayana ne fayda.

YUNUS EMRE ÇADIRLI

(27)

YÜREKLERDEKİ AKİF B r hürr yet aşığı adı Ak f Çok da stemezd tanınmak Yok k yazdığı marşa tar f Gerek yor saygıyla anmak

Çok da yoktu parası Ak f’ n Y ne de kabul etmed ödülü Kend yoksul gönlü zeng n Tek steğ vatan özgürlüğü

Onu anlatmaya yetmez kalem O b r hürr yet bağımlısı aslında Şaheser n okudu cümle alem Vatan hür olmalı herkes farkında

Marşların marşı İst klal adı Okurken t trer yürekler Savaş sonrası b ten acı Artık yüzlerde gülücükler Sev lay TOPRAK 9-E

MEHMET AKİF ERSOY

Ş rler nde davası Hak’tır K m n d l Allah demezse!

Gönlü Allah’tan

Yer Ak f’ten uzaktır!

Mehmet Ak f d yeb lmek Düşüncede hür olab lmekt r!

Zal me yen lmeden

Marşımızı yazab lmekt r.

Zaman, mekân d nlemeden Makam mevk demeden Para pul stemeden Vatanını sevmekt r

O hakka hak md

Hakkın emr kanundu Bayrağımızı nd rmeden Hürr yet yaymaktır!

Em rhan KILIÇ 9/J

YÜREKLERDE AKİF DİLLERDE HÜRRİYET

AKİF'İN İZLERİ

Ruhumdak vatan sevg s n Anlamak st yorsan Ak f’ n sözler ne bak

Dalgalanan bayrağımın ışığında Aydınlanmak st yorsan

Ak f’ n gözler ne bak

Ve yürü sonsuzluğa Geleceğe aydınlığa Hep daha ler daha ler

Adım atmak st yorsan Ak f’ n zler ne bak...

Hacer Peker (TDE Öğrt.)

Yüreklerde Akif Dillerde Hürriyet konulu şiir yarışmasında dereceye giren öğrencilerimizi tebrik ederiz Bir şair düşünün… Sadece şair olmayan bir şair.

Her fırsatta Asım`ın nesline olan özlemi dile getiren bir şair… Gençliğe önem veren, onların iyi yetişmesini isteyen ayrıca bunun için çabalayan, öğretmen sıfatını taşıyan bir şair.

Bir şair düşünün... Kendini, ömrünü, enerjisini, görmek istediği gibi genç nesiller oluşturmaya çalışan, bir dava lideri, öğretmen ve hak mücadelesi veren, genç yüreklerin ilham aldığı insan. Dini ve milliyeti hür insanlar görmek isteyen kendi gibi vefalı gençler yetiştiren bir şair. Öyle bir şair ki İstiklal Marşı`nı teslim ettikten sonra meclis Hamdullah Suphi’nin coşkulu sesinden marşı dinlerken mahcup bir halde meclisten sessiz sedasız ayrılan, alçak gönüllülük timsali, alkışı sevmeyen şair.

İşte o yüce gönüllü saire, Mehmet Akif Ersoy'a saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.

(28)

Uluslararası Projelerde ve Uluslararası Platformlarda Okulumuz

Okulumuz Müdür Yardımcısı Şebnem Sarıhan koord natörlüğünde uluslararası eTw nn ng projeler m z Romanya, İtalya ve Polonya ülkeler nden b r çok ortak okul le yürütmektey z.‘Theme of L fe:Engl sh’

s ml projelerm z n amacı öğrenc ler m z n özell kle günlük hayatta İng l zce kullanımını daha akt f ve eğlencel hale get rmekt r . Bunun yanı sıra öğrenc ler m z çeş tl web2 araçlarını öğrenecekler ve farklı ülkelerdek akranlarıyla İng l zce becer ler n gel şt receklerd r.

e TWİNNİNG PROJELERİMİZ

‘Theme of L fe:Engl sh’

Türk D l ve Edeb yatı Öğretmen As ye Dereköy' ün danışmanlığında yürütülen bu projede l se öğrenc ler le b rl kte/onlara yönel k çevr m ç b r ses arş v oluşturulması amaçlanmaktadır.

Öğrenc lerden masalları yerl veya yabancı d lde seslend rmeler beklen r.

Telaffuz ve tonlama ve İng l zce d l becer ler n gel şt reb leceklerd r. B rçok web2.0 aracı türü uygulanacaktır.

Projede Türk ye, İtalya, Romanya, Polonya ve Portek z'den 14 okul; 165 öğrenc bulunmaktadır.

My Online Audio Library

Erasmus+

Okulumuz Erasmus+ proje ek b nde yer alan Şebnem Sarıhan, Melek

Kumru Durdu, Mucah de Bacak, Mehmet Ak f B l c , Nuran Karadem r,

Harun Ç men öğretmenler m z n çalışmaları sonucunda Ankara İl m ll Eğ t m

2022 Erasmus+ Okul Eğ t m Konsors yum üyel ğ ne hak kazanmıştır.

(29)

Yen lenm ş Z-Kütüphanem z Okulumuz öğretmenler MOOC eğ t mler n düzenl

olarak tak p etmekte olup, ‘European Schoolnet Academy’,’School Educat on Gateway’ ve ‘eTw nn ng Profess onal Development’ platformlarından çevr m ç alınan proje tabanlı öğrenme,Stem,yapay zekâ,kodlama ve pedagoj eğ t mler g b farklı alanda kurslar almaktadırlar.

Pursaklar lçes nde e- SINAV MERKEZİYİZ

Okulumuz Avrupa Okul Ağı olan European School Net' n değerlend rme kr ter doğrultusunda güvenl nternet kullanımında farkındalık yaratan "eSafety (Elektron k Güvenl k) bronze et ket n almaya hak kazanmıştır. Uluslararası alanda geçerl olan bu et ket, okullara uluslararası platformlarda prest j kazandırmaktadır.

Okulumuzun Kazandığı Başarılar ve Sert f kalar

Pursaklar,Keç ören,Çubuk,Akyurt,Kalec k lçeler nde ETKİLEŞİMLİ TAHTA DESTEK

NOKTASIYIZ

Alanlarımız bünyes nde yapılan Döner Sermaye çalışmaları sayes nde öğrenc ler m z b zzat üret m n ç nde yer alarak ve ücret n alarak meslek eğ t mler ne devam etmekted r.

Kalkınma Ajansı le yaptığımız projede ROBOTİK KODLAMA LABORATUVARINA sah b z

(30)

Referanslar

Benzer Belgeler

Bal i Işın, Affan Galip Kırımlı, Atıf Ceylân Bedi Sargın, Reha Ortaçlı, Muzaffer Seven, Ve- dat Erer, Ekrem Yene!, Cevdet Beşe, Fethi Tulgar, Feyyaz Baysal, Münir Arısan,

If we agree that Becker’s view about how history works and what historical facts actually are makes more sense in the horizon of experience (because we are

Araç; 6 adet thruster (Sualtı Tahrik Ünitesi), su sızdırmaz tüp, iskelet destek çubukları, Penetratörler (Kablo tutucular), üst korumalık kapak, alt-üst

Yapılan çalışmaları; çürük, mantar, ağaç yükü bakımından zarar gören ağaçların ba- kımı ile iklim, kar yağışı ve fırtınalara bağlı oluşan ağaç hasarlarında yapılan

fiyatlı emirlerin, kotasyonun alış tarafının fiyatına eşit fiyatlı olanları ile kotasyonun alış tarafının fiyatından daha yüksek fiyatlı olanlarının işlem

Sonuçlar şam piyonada ilk 4 sırayı paylaşan takım lar arasında m üsabaka bitiş süresi teknik puan ve pasitive kriterleri açısından fa rklılığ ın olm adığını

 Açık öğretim lisans (4 yıllık) ve ön lisans (2 yıllık) programlarını tercih edebilmek için - Ġlgili YGS Puan Türünde - En az 140 puan.. 

B 1: Siyah ipek üzerine altın kılaptan ile dokun- muştur. Dış bordürde palmet dizisi yer alır. Kartuş içinde “ve lem yûled ve lem yekün lehü küfüven ehad”,