HUKUKUN TEMEL
KAVAMLARI
KANUN BOŞLUĞU VE DOLDURULMASI
Bir hukuksal sorun hakkında yasada kural bulunmamasına “yasal boşluk”
adı verilir. Hukukta iki tür boşluktan söz edilebilir.
Gerçek boşluk; yasada konu ile ilgili hiçbir kuralın bulunmadığı durumu ifade eder.
Gerçek olmayan boşluk ise yasada bulunan kuralın yeterli olmadığı durumu ifade eder.
Boşluk doldurmanın iki yolu:
Örnekseme (kıyas) Yolu: Benzer bir sorun için konmuş olan hukuk
kuralında yararlanılarak yasada bulunan boşluğun giderilmesidir. Örneğin, Soyadı Kanununa göre “iğrenç ve gülünç” soyadları kullanılamaz. Soyadları hakkındaki bu kural, örnekseme yolu ile adlara da uygulanabilir. Örnekseme yolu ile boşluk doldurulmasında yürürlükteki hukuk sistemi içinde kalınır ve mevcut hukuk kurallarından yararlanılır. Ancak Ceza Hukukunda örnekseme yoluna kural olarak başvurulmaz. Çünkü Ceza hukukunda “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi vardır. İdare Hukuku alanında da bireylere örnekseme yolu ile yükümlülükler getirilemez.
Yargıcın Hukuk Yaratması Yolu: Örneksemeden yararlanılarak boşluk doldurmanın mümkün olmadığı durumlarda yargıç, kendi koyacağı kural ile boşluğu doldurur. Buna yargıcın hukuk yaratma yetkisi denir. Yaratılacak kural öncelikle görülmekte olan duruma çözüm getirir nitelikte olması gerekmekle birlikte benzer olaylara da uygulanabilir nitelikte olmalıdır.
KAMU HUKUKU VE ÖZEL HUKUK AYIRIMI:
Romalı Hukukçu Ulpianus’un yaptığı ayrıma göre Kamu Hukuku Roma
Devletine, Özel Hukuk ise bireylerin çıkarına ilişkindir. Toplumdaki bazı ilişkiler kamu yararını ilgilendirirken bazı ilişkiler de bireylerin yararını ilgilendirir.
Ancak bu ayrım, feodal hukuk sisteminin egemen olduğu Ortaçağda
kaldırılmıştır. Çünkü bu çağda devletin kişiliği ile hükümdarın özel kişiliği birleşik bir görünüm almıştır. ülkeler hükümdarların özel mülkü, toprağı
işleyenler ise hükümdarın kiracıları konumunda değerlendirilmiştir. Böyle bir anlayışta hukuk kurallarının kamu ve özel olarak ayrılmasının da bir anlamı olmayacaktı.
KAMU HUKUKU VE ÖZEL HUKUK AYIRIMI:
Fransız Devrimi ile birlikte, egemenliğin kaynağının yeniden araştırılması ve modern devlet anlayışının ortaya çıkışı kamu – özel hukuk ayrımının yeniden yapılmasına yol açmıştır. Bu ayrımın nasıl yapılması gerektiği konusunda ise farklı görüşler ortaya atılmıştır. Bu görüşlerin en önemlileri aşağıda
sıralanmıştır.
KAMU HUKUKU
İnsanların toplum halinde yaşamaya başlamaları ve bunun sonucu olarak Yöneten ve Yönetilen sınıfların ortaya çıkışı toplumlarda devlet yapısının ve anlayışının yerleşmesini sağlamıştır.