KONGRE VE FUAR YÖNETİMİ
Türkiye’de Kongre Turizmi
TÜRKİYE’DE KONGRE TURİZMİ
Kısa bir süreyi kapsayan deniz, güneş ve kum (tatil) turizmi dışındaki sezonun uzatılmaya, konaklama tesislerinin doluluklarının arttırılmaya, turizmden sağlanan gelirlerin maksimize edilmeye, işsizliğin önlenmeye çalışıldığı ülkemizde kongre turizmi tüm bu sorunların cevabı olarak görülmektedir.
Türkiye henüz dünyada bir kongre ülkesi olarak tanınmamaktadır. Bu konuda en fazla tanınan ülkeler Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleridir. Ancak son yıllarda Asya, Afrika ve Avustralya’ya doğru bir kayma görülmektedir. Ülkemizde de bir takım kongreler olmakla birlikte ülkemiz yeterince duyurulamadığından kongre merkezi imajı henüz ülkemiz için uzaktır.
Buna rağmen Türkiye İstanbul, İzmir, Antalya ve Ankara gibi yeterli alt ve üst yapıya sahip bölgeleri ile dünya kongre pazarında isminden söz ettirmektedir. Dünyada kongre turizmi yıllık en az % 5’lik bir hızla gelişirken dünyaya açılma çabalarının giderek yoğunlaştığı, çeşitli sosyal ve ekonomik örgütlenmelerin arttığı ülkemizde, kongre ve fuarların sayısı ile turizm sektörü içinde kongre turizminin payı gittikçe yükselmektedir.
Bir ülkenin veya şehrin kongre ülkesi ya da şehri olması, o ülkenin veya şehrin çağı yakalamış olduğunu gösterir. Türkiye gibi Avrupa Birliği ve dünya ile entegre olmaya çalışan ülkeler üst düzey yönetici, bürokrat, işadamı ve bilim adamlarının katıldığı kongrelerden yararlanmayı bilmelidir. Çünkü kongre turizmi ülke turizmine prestij kazandırarak ülkenin yurtdışı tanıtımına katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle kongre turizmine yönelik faaliyetlerde organize olmak ve titiz davranmak zorunluluğu vardır.
Kongre delegesinin, bir kongre ülkesini ya da şehrini diğerine tercih etmesi, ancak destinasyon ve kendilerine sunulacak olanaklar hakkında bilgi ve olumlu imaj sahibi olmasıyla mümkündür. Bu olumlu imajın yaratılabilmesi için gereken koşullar:
1. Çekici bir destinasyon
2. Toplantı imkanlarının çeşitliliği
3. Modern ve rahat konaklama imkanları 4. Düzenli ulaşım imkanları
5. Kamu yönetimlerinin delegeleri misafir etme isteği
Bu özellikler göz önünde tutularak bir şehrin kongre şehri unvanı alabilmesi için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir:
• Ulaşım, altyapı
• Tesis ve işletmeler
• Konaklama
• Kongre salonu ve imkanları
• Personel kapasitesi
• Güvenlik
• Yan hizmetler
• Çevre ve kültürel zenginlikler
Bunlardan biri veya birkaçındaki eksiklik sistemin sağlıklı uygulanmasını engeller. Bunlar göz önüne alınarak “Türkiye’nin kongreye uygun kentleri hangileridir?” sorusuna gerçekçi açıdan yaklaşıldığı zaman kanımızca gerçek kongre kenti özelliğine sahip sadece bir kentten söz edilebilir. O da İstanbul’dur. İkinci planda kongre kentleri arasında Antalya, Ankara ve İzmir gelmektedir.
5.1. İstanbul Özelinde Kongre Turizmi
Konstantinopolis, Bizans ve İstanbul adlarıyla tüm tarih kitaplarında kentten söz edilmesi onu insanların özlemleri arasına katmıştır. Tarih ve doğa güzelliklerinin bir arada yarattıkları görünümler bugün turistin beklentileri arasında bulunan bir çok fantezi normlarına belki en iyi tatmini getirebilecek özelliktedir.
Ülkemizde düzenlenen kongrelerin % 85’i İstanbul’da yapılmaktadır. Ulaşım ve telekomünikasyon kolaylıkları, gelişmiş konaklama tesisleri, alışveriş imkanları, çevre gezileri açısından çok çeşitli alternatifler taşıması nedeniyle kongre düzenlemek isteyenlerin tercih ettikleri önemli bir merkez durumundadır.
İstanbul, lüks, birinci ve orta sınıf oteller yönünden de Türkiye’de en büyük yatak kapasitesine sahip kent durumundadır. Turistin kendi başına ya da topluca eğlenebileceği gazino, gece kulübü, lokanta ve alışveriş olanakları diğer kentlere nispeten daha çoktur. Şehir turu, müze, cami ziyareti olanakları bakımından alabildiğine zengindir. Hava, deniz, demir ve karayolları ulaşımı yönünden avantajlı bir durumdadır.
5.2. Antalya’da Kongre Turizmi
Türkiye’nin bir numaralı turizm merkezi Antalya’da ekonomiyi turizm sektörü belirler. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu kent, bünyesinde yüzlerce oteli barındırır. 2003 ilk 10 ay verilerine göre 4 milyona yakın turist gelen Antalya’nın kongre turizmi adına Türkiye’ye kattıkları küçümsenemez. Antalya’nın merkezi ve Side, Alanya, Manavgat, Kemer gibi ilçelerindeki 5 yıldızlı otelleri çok büyük kongreler için uygun koşullara sahiptir. Ülkemizde kongre turizmi açısından İstanbul ile yarışan Antalya’nın tercih edilme sebebi konfor ile beraber özellikle kongrelere eşleriyle gelen delegelerin kongre bitiminde tatil yapma istemidir.
M.Ö. 2. yüzyılın ortalarında Bergama Kralı Attalos'un "bana bir yeryüzü cenneti bulun" buyruğuyla kurulan ve adını kurucusundan alan Attaleia, bugünün Antalya'sı Antik Pamfilya, Pisidia, Likya Bölgelerinin kesiştiği, Anadolu'nun en bereketli coğrafyasında kurulmuştur. Antalya, tarihi boyunca hep kültürün, sanatın, mimarinin, mitolojinin doruğudur. Çünkü doğasıyla esin kaynağı olmuştur Antalyalı 'ya. Ulu önder Atatürk 1930 yılının ilkbaharında ilk kez gördüğü Antalya'da lacivert denizlerin ardındaki dağların anlık renk renk değişimini izlerken boşuna "Antalya hiç şüphesiz ki Dünyanın en güzel yeridir" dememiştir tarihin değişmezliği içinde... 19. yüzyılda Avustralyalı bir araştırmacının benzetmesiyle Antalya "Avrupalı yazarların çizdikleri hayal ürünü güzel manzaraların belki de hayal edilemeyecek kadar güzeli ve gerçeğidir". Bugün Antalya'yı "Turizmin başkenti«
kılan uzun ve zorlu bir serüvenin kaynağı işte bu gerçektir.
M.Ö. 2. yüzyılın ortalarında Bergama Kralı Attalos'un "bana bir yeryüzü cenneti bulun"
buyruğuyla kurulan ve adını kurucusundan alan Attaleia, bugünün Antalya'sı Antik Pamfilya, Pisidia, Likya Bölgelerinin kesiştiği, Anadolu'nun en bereketli coğrafyasında kurulmuştur. Antalya, tarihi boyunca hep kültürün, sanatın, mimarinin, mitolojinin doruğudur. Çünkü doğasıyla esin kaynağı olmuştur Antalyalı 'ya. Ulu önder Atatürk 1930 yılının ilkbaharında ilk kez gördüğü Antalya'da lacivert denizlerin ardındaki dağların anlık renk renk değişimini izlerken boşuna "Antalya hiç şüphesiz ki Dünyanın en güzel yeridir"
dememiştir tarihin değişmezliği içinde... 19. yüzyılda Avustralyalı bir araştırmacının benzetmesiyle Antalya "Avrupalı yazarların çizdikleri hayal ürünü güzel manzaraların belki de hayal edilemeyecek kadar güzeli ve gerçeğidir". Bugün Antalya'yı "Turizmin başkenti«
kılan uzun ve zorlu bir serüvenin kaynağı işte bu gerçektir.
KAYNAKÇA
Ankuzem, Kongre ve Fuar Yönetimi, Fasikül.
