2. konu
Sosyal Bilimler ve
Doğa Bilimleri
3. hafta
• Dersin ikinci haftasında özellikle 19. yüzyılda rağbet gören bir düşünceden, açıkça ortaya konulduğunda, doğa bilimlerinde ortaya çıkan bulgusal ve
uygulamalı gelişmelerin insan toplulukları için de hayata geçirilebileceği düşüncesinden bahsetmiştik.
• Dersin bu ve takip eden haftasında, zaman
içerisinde gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılan bu düşüncenin peşinde doğa bilimleri ile sosyal bilimler arasındaki farklara odaklanacağız.
• Bu bahsin etrafında sosyal antropoloji ile diğer sosyal disiplinlerin farklılıklarına da odaklanmaya özen göstereceğiz.
3. hafta
• Sosyal bilimler ile doğa bilimleri arasında araştırma nesnesinden kaynaklanan beş büyük farklılığın altını çizelim.
• İnsanlar araştırmaya reaksiyon gösterirken nesneler
araştırmaya tepki vermezler. Bu durum sosyal bilimlerin araştırma pratiğinin araştırılan, araştıran ve araştırmanın geçtiği zaman ve mekana göre değerlendirilmesi gerekliliği anlamına gelir. Araştırma içerisinde olmanın bilinci kişileri, görüşleri, tutumları ve kısaca tüm verdikleri ile bir
araştırma bilgisi üretimine sokabilir. Dolayısıyla araştırma izni almak, araştırmaya ikna etmek ve cevapların içerisine bu reaksiyonun sızmaması için uğraşmak, tabii bu
mümkünse, ve daha pek çok konu sosyal bilim için kritiktir.
3. hafta
• İnsanın zamansal ve mekânsal değişimi, ikinci bir önemli farklılık olarak nitelenebilir. Nesnenin ağır durağanlığına kıyasla insanlar çok kısa mesafelerde, bir semtten bir semte mesela, ve çok kısa sürelerde, evden çıkmadan önce ve sonra örneğin, değişebilirler. Değişimi
hayatlarının akışkan bir hedefi olarak kurgulayabilir.
Coğrafyalar arası farklılıklardan ve tarihi farklılardan
bahsetmek bile tuhaf kaçabilir. Bunlar sarih gerçeklerdir.
• İnsanın siyasi oluşu kıymetli bir diğer fark. Makro
siyasetin öznesidir insan, biçimler ve biçimlenir. Daha da kritiği belki de mikro bir siyasetin, hayati başarının,
beğenilmenin, arzu edilmenin peşinde koşar. Taktikler ve stratejiler geliştirir. Takibi zor ama değişken bir zemin.
3. hafta
• En önemli farklılık belki de insanın birkaç düzeyde veri üretmesidir. Düşünce, tutum, eylem ve belki de en kritiği duygusal düzeylerde. Bu düzeylerin
birbirini tamamlayan istikrarlı bir insani özne
tanımladığını söylemek de pek mümkün değildir.
Düşüncesi sorulduğunda kendisini veya topluluğunu idealize eden insan eyleminde örneğin bir anda
deklare ettiğinden farklı yollara sapabilir.
• Tüm bunlarla bağlantılı olarak insan ve ilişkileri
neden-sonuç ilişkileri içerisinde değerlendirilemez.
Bu pozitivist hedefin artık çok uzağındayız.
3. hafta
• Üçüncü hafta Malinowski’nin etnografisinin Yerlilerin Toplumsal Yaşamında Kadının Yeri bölümünü okuyoruz.
• Bu bölümde Malinowski, anayanlı Trobriandlılarda temel aktör olması beklenebilecek kadınlara
odaklanıyor. Fakat karşımızda karmaşık bir güç ve güç sahipliği kurgusu var. Rütbe kavramı ve
kadınların ve erkeklerin farklı büyülere sahipliği üzerinden Malinowski bunu derinleştirecek. Son haline bu işlevsel etnografiyi işlevsel terimlerle yorumlayarak biz getireceğiz.
3. hafta
• Zorunlu okuma:
• Bronislaw Malinowski. Vahşilerin Cinsel Yaşamı.
İstanbul: Kabalcı Yayınları. (Yerlilerin Toplumsal Yaşamında Kadının Yeri bölümü)