• Sonuç bulunamadı

RUSYA NIN ENDÜSTRİLEŞMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "RUSYA NIN ENDÜSTRİLEŞMESİ"

Copied!
124
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M E FALKUS

RUSYA’NIN

ENDÜSTRİLEŞMESİ

170 0 -19 14

Çeviren: A lâeddin Şenel

(2)
(3)
(4)
(5)

EKONOMİK VE TOPLUMSAL TARİH ARAŞTIRMALARI DİZİSİ

Bu çalışma, ekonomik ve toplumsal tarihin, üze­

rinde araştırmaların yakın zamanlarda başlatıldığı ya da az çok tartışma konusu yapılmış olan alan­

larında ele alman bellibaşlı konular hakkında ileri sürülen çeşitli yorumların neler olduğunu göstermek üzere, Ekonomi Tarihi Dem eği (Economic History Society) tarafından özel olarak ısmarlanıp hazırla­

nan dizinin kitaplarından biridir.

İşin başında «Ekonomi Tarihi Araştırmaları»

(Studies in Economic History) adıyla başlatılan söz- konusu dizi, ilgi alanını toplumsal tarihi de kapsa­

yacak biçimde genişleterek, 1974’te, bu gelişmeyi yan­

sıtacak biçimde, «Ekonomik ve Toplumsal Tarih Araştırmaları» (Studies in Economic and Social History) adını almıştır.

Ekonomik ve Toplumsal Tarih Araştırmaları di­

zisi, okuyucularına, ele aldığı konularda yapılan en iyi çalışmaları sunmakta, onlara bellibaşlı ekonomik ve toplumsal araştırma alanlarında kendi görüşle­

rini geliştirmelerinde yardımcı olmakta ve dizinin her bir kitabına eklenen eleştirel nitelikli bir kaynak­

çayla, ilgilendikleri alanda daha fazla bilgi edinmek isteyenlere seçecekleri kaynaklar hakkında yardıma çalışmaktadır. Dolayısıyla, dizinin amacı, ekonomik ve toplumsal tarih araştırmaları alanında hazırlop sonuçlar sunmaktan, ya da okuyucularını kestirme­

den sonuçlara götürmekten çok, daha ileri çalışma­

lar için gerekli ilk hızı kazandırmaktır.

EKONOMÎ TARÎHl DERNEĞİ

Üye sayısı [1977’de] 3.000'i aşan Ekonomi Ta­

rihi Dem eği (Economic History Society) üyelerine parasız olmak üzere, üç ayda bir yayınlanan Econo­

m ic H istory Review süreli yayınını çıkarmakta ve ekonomik tarih (iktisat tarihi) konusunda her yıl bir bilim sel toplantı (konferans) düzenlemektedir. Der­

neğe üye olmak için başvurular: Assistant Secretary, Economic History Society, Peterhouse, Cambridge (England) adresine yapılmalıdır. Tam zaman oku­

(6)

M. E. Falkus, The Industrialisation of Russia 1700-1914, Lon­

don, 1977 (ilk baskısı 1970), The M acmillan Press Ltd., 93 s.'den Alâeddin Şenel tarafınd an T ürkçe’ye çevrilip, Türkçe birinci bas­

kısı V Y a y ın la n 'nca Mayıs 1986'da gerçekleştirilm iştir.

Kaynakça Notu:

M. E. Falkus, Rusya’nın Endüstrileşm esi 1700-1914, çev. Alâeddin Şenel,

(7)

RU SYA’N IN ENDÜSTRİLEŞM ESİ 1700— 1914

M. E. FALKUS

(8)

V Yayınları VERSO A.Ş.

K o n ur Sokak 13/7 -ANK AR A Tel : 25 68 95

P K. 359 Yenişehir - ANKARA

K a p a k : VMS

K apaktaki resim , Sibirya'yı boydan boya aşan Trans-Sibirya dem ir­

yolu üzerinde (Aralık 1911’de) ku rulan yeni b ir köprüyü göster­

m ektedir.

Dizgi, baskı, c ilt: Sevinç Matbaası, Tel: 29 9211 - Ankara

(9)

M. E. FALKUS

R U SYA’ NIN ENDÜSTRİLEŞMESİ

1700-1914

Çeviren : Alâeddin Şenel

(10)
(11)

İ Ç İ N D E K İ L E R

İçindeki T a b lo la r ... 11 Özgün İngilizce B askının Yayımcısının Önsözü ... 13 K aynaklarla İlgili B ir N o t ... 15 I. Giriş ... 17 II. Rusya’da E ndüstrileşm enin B a ş la y ış ı... 29 III. Büyük P etro'dan Sonraki Ekonom ik Gelişmeler ... 37 IV. 1800 -1861 Y ılları A rasında Rus E ndüstrisinde Gö­

rülen G elişm eler... 43 V. Rus E nd üstrisinde 1861-1913 A rasında G örülen Ge­

lişm enin A n açiz g ile ri... 59 VI. Serflerin Azat Edilm eleri ve Ekonom ik Gelişmeler 63 V II. Rus E nd üstrisin d e 1890’lı Y ıllardan Önce Görülen

B ü y ü m e ... 69 V III. 1890’lı Y ıllarda Görülen P atlarcasına Ekonom ik

G e lişm e ... 81 IX. Rus Ekonom isinde 1900-1913 A rasında Görülen

E konom ik D urgunluk ve P atlam a Dönemleri ... 97 K a y n a k ç a ... 107 D iz i n ... 113

(12)
(13)

18

24

38

45 46

47

47

51

62

66

69 1. Seçilen bazı ülkelerde 1913 yılında kişi başına düşen

ulusal g e l i r ... ...

2. 1722 - 1913 yılları arasında Rus im paratorluğunda gö­

rülen nüfus a r t ı ş ı ...

3. 1700-1800 y ıllan, arasında Rusya’da pik dem ir ü re ti­

m inde görülen a r t ı ş ...

4. Seçilen bazı en d ü stri dallarında 1804-1860 arasında girişim sayısı ve işgücü m i k t a r ı ...

5. R usya'da 1831 - 1860 yılları arasında m akine sayısı ...

6. Avrupa Rusya’sının elli ilinde 1811-1913 arasında kentli nüfusta görülen a r t ı ş ...

7. Bazı Rus kentlerinin 1811-1914 yılları arasında gös­

terdikleri gelişme ...

8. R usya’nın 1812- 1860 yılları arasındaki pam uk dış­

alım ları ...

9. 1885 - 1913 yılları arasında R usya’da endüstride görü­

len büyüm e o r a n l a r ı ...

10. 1860- 1890 arasında köylülerin ellerindeki m ülklerin ortalam a b ü y ü k lü k le ri...

11. K öm ür üretim inin 1860- 1913 yılları arasındaki d u r u m u ...

İÇİNDEKİ TABLOLAR

(14)

12. Pam uk tüketim inin 1865 - 1913 yılları arasındaki

durum u ... 70 13. Pik dem ir üretim in in 1860-1913 yılları arasındaki

d u r u m u ... 71 14. 1861 -1913 arasındaki dönem lerde dem iryolu yapım ın­

da yıllık o r ta l a m a la r ... 73 15. 1868 yılı ile 1891 yılı güm rük vergileri düzeylerinin

k a r ş ıla ş tırılm a s ı... 77 16. 1885 - 1913 yılları arasında R usya’nın p etro l üretim i 79 17. 1861-1913 yılları arasında Rusya'nın dış ticareti ... 83 18. Rus endüstrisinin 1887'deki ve 1897'deki durum unun

k a rş ıla ş tırılm a s ı... 86 19. Rusya’da endüstri alanında etkinlik gösteren anonim

ortak lıkların kapitallerinde 1890-1915 yılları arasın ­

da görülen a r t ı ş l a r ... 93 20. Seçilen bazı endüstrilerde 1890-1900 ve 1905-1913

dönem lerinde görülen büyüm e oranları ... 98 21. Rus endüstrisinde 1901-1914 yılları arasında görü­

len y o ğ u n la şm a ... 106

(15)

ÖZGÜN İNGİLİZCE BASKININ YAYIMCISININ ÖNSÖZÜ E ko n o m i tarihi (iktisat tarihi) araştırmaları birkaç üniversi­

tede çalışan küçük bir grupla sınırlı olduğu sürece, verim li bir yazın (literatür) görülm edi v e bu alanda yetişm iş birkaç uzman, meslektaşlarının çalışmalarını izleyip, onların Ulaştıkları dü zeyi tu ttu rm a k ta büyük bir sorunla karşılaşmadılar. 1930’lu yıllarda bi­

le, salt ekonom i tarihiyle uğraşan yalnızca iki dergi vardı. Ancak, iki dünya savaşı arasındaki dönem de ekonom i tarihçilerinin v er­

dikleri ürünlerin son derece nitelikli yapıtlar olması ve savaş son­

rası dönem de toplum bilimleri araştırmalarında görülen gelişme­

ler, İkinci Dünya Sa v a şın d a n sonra, ekonom i tarihi çalışmalarının alabildiğine yaygınlaşmasına varacak hareketi başlatm ış oldu. Bu dönem de araştırm a alanının son derece genişlediği, birçok yeni derginin çıkm aya başladığı ve bu dergilerden bazılarının, ekono­

m i tarihinin ulaştırma, işletmecilik, tarım gibi dallarında uzman­

laştığı görüldü. Daha önemlisi, e k on o m i tarihi, bileğinin gücüyle, tarihin bir dalı olarak okullarda araştırılıp okutulm aya başlanan bir disiplin durumuna geldi. Bunun sonucu olarak, sınav kurulla­

rı, hem lisans hem lisanüstü düzeyindeki sınav kağıtları içine eko­

n om i tarihi ile ilgili sorular koym aya başlarken, bu konuda özel­

likle ders kitapları pazarına seslenen yayınlar görüldü.

E k o n o m i alanında araştırma yapan, yazı yazan kimseler için, ekonom i tarihi araştırmalarında görülen bu hızlı gelişme yılları, nefes kesen, değilse bile coşku veren bir dönem oldu. Ne var ki, yü k sek öğretim kurumlarında araştırmacı olarak çalışmayıp, bu dalda yü k se k öğretim edin meye çalışan daha geniş bir çevre için, araştırm a alanında görülen sözkonusu patlamanın coşkusu, y a p ı­

lan araştırmaların izlenemeyecek derecede çok oluşunun v e bun­

(16)

ların sık sık birbirleriyle çelişen sonuçlara varan niteliklerinin ya­

rattığı düş kırıklığıyla azaldı. Öte yandan, ekonom i tarihiyle uğra­

şan akademisyenlerin, genellemelere v arm a y a da araştırmaları özetleme yeteneklerinin ya da istekliliklerinin, araştırm a y ap m a yolunda duydukları coşkuya yetişebilecek derecede olmadığını da kabul etm e k gerekir.

Yorum lam a ve genelleme yolunda karşılaşılan büyük sorunla­

rın, ekonom i tarihi alanında birkaç genel konu çevresinde toplan­

m a eğilimi gösterdikleri görüldü. Gerçekten, ekonom i tarihçileri, yerinde bir sezginin ürünü olarak, enerjilerinin tümünü olmasa bile büyük bir bölümünü bu tem el sorunların çözümüne adadılar.

Ne var ki bu yolda gösterilen ve son derece çeşitli akadem ik der­

gileri dolduran çabalarının ürünleri, e konom i tarihi ile ilgilenen günümüzün okuyucularının birçoğunun ulaşamadıkları kaynaklar olma niteliği gösterm ektedir. Bu tem el konularda biriktirilen, dal- budak salmış olan ve neresinden okunm aya başlanacağı belli ol­

mayan yazının tanınması yolunda bir rehberliğe gereksinim du­

yulduğunu göre Econom ic H isto ry Society (E kon o m i Tarihi Der­

neği) bu ince kitaplar dizisini çıkarm aya karar verdi. Bu kitaplar, ekonom i tarihinin, son yıllarda önemli gelişmeler sağlanan, y a da son zamanlarda üzerinde önemli tartışm alara girişilen bellibaşlı alanlarında görülen yorum larını tanıtm a düşüncesiyle hazırlatıl­

mıştır. Dizinin her bir kitabı, ele aldığı konuda yapılan son çalış­

maları gözden geçirmek; o konuda ilgili sorunun, en yü k sek bilim­

sel incelemelerle ortaya konan tüm boyutlarını gö sterm ek ve bilgi ve kavrayış derecemizin bugünkü durum una göre güvenilir görü­

len sonuçlara varm aya çalışmak amacındadır. Dizinin kitaplarının yazarları çoğu kez, ele aldıkları alanda, eldeki bilgilerin yetersiz ya da yapılan araştırmaların elverişsiz olduklarını düşündükleri için, sağlam sonuçlara ulaşma yolunda girişim de bulunmanın daha zamanı gelmediğini b elirtm ek zorunda kalmışlardır. Yazarların, ele aldıkları konularda, son zamanlarda ya da daha önce yapılan ça­

lışmaları eleştirel bir tutum la gözden geçirm ekten kaçınmaya­

caklarına kuşku olmam akla birlikte; dizinin kitapları, yazarlarına uzmanı oldukları alanlarda sahip oldukları özel görüşlerini ak tar­

ma aracı olarak hizm et etm eleri amacıyla hazırlanmış değildir;

amacımız, yazarın kendi bakış açısından çok, konuyla ilgili çeşitli bakış açılarının dengeli bir biçimde özetlenerek sunulmasıdır. Ay­

rıca, her kitapta açıklamalı bir kaynakça da bulunacaktır. .

(17)

Böylece bu dizi, ekonom i tarihi ile c iddi olarak ilgilenen her­

kese, bu disiplinin başlıca alanlarından bazılarında yapılan son bilimsel çalışmaları tanıtm ayı amaçlamaktadır. Daha önemlisi, ama­

cımız, okuyucuya hazırlop sonuçlar p a k e ti sunm aktan çok, kendi­

sinin sonuçlar çıkarm asına yardım cı olmak ve bu hedefine ulaş­

ması yolunda daha fazla bilgi edinebileceği kaynakların seçiminde kendisine yol gösterm ektir.

M. W. Fliırn Ekonom i Tarihi Derneği Ekonom ik ve Toplum sal Tarih

A raştırm aları Dizisi Yayımcısı

i*

Kaynaklarla İlgili B ir N o t :

Metinde, dipnotlarında ve tablolarda, köşeli ayraçlar içindeki numara­

larla yapılan göndermeler, kitabın sonuna ekli «Kayna>kça»da numaralandı­

rılmış yapıtları göstermekte; örneğin ([49], s. 168) notunun, «Kaynakça»da 49. sıra numarasıyla verilen yapıtın 168. sayfasını belirtmesinde olduğu gibi, gerekli görülen yerlerde yararlanılan kaynağın sayfa numarası da veril­

mektedir.

(18)
(19)

i GİRİŞ

Birinci Dünya S av aşın ın eşiğinde, Rusya’n ın b ir en d ü stri ül­

kesi olduğu pek söylenemezdi. Çiftçilik hâlâ halkın büyük b ir ço­

ğunluğunun uğraşısı durum undaydı. Olasılıkla, çalışan nüfu su n üç­

te ikisi ta rım kesim inde bulunm aktaydı ve ulusal gelirin neredey­

se yarısı tarım da yaratılıyordu. Ülkede büyük kentler bulunm akla birlikte, b un ların sayıları fazla değildi. 1914 yılında kentsel nüfus toplam nüfusun ancak yüzde 18 kadarını oluşturuyordu. Dış tica­

ret de Rus ekonom isinin tarım a dayalı doğasını yansıtm aktaydı.

1913 yılında yiyecek m addeleri ve tarım sal nitelikli y a n yapdım ş (yarı m amul) m allar toplam dışsatım ın yüzde 70'ini aşarken, tam yapılm ış (mamul) m allar yalnızca yüzde 5,6 kadarını o lu şturuyor­

du. B unun tersine, yapılm ış m allar dışalımı, toplam dışalım ın yüz­

de 22'sine ulaşıyordu. Bu tarım cı toplum da, tarım sal verim lilik son derece dü şüktü ve bunun sonucu olarak, kişi başına düşen gelirler de yüksek değildi. Gerçekten, Rusya A vrupa'nın kişi başı­

na ulusal geliri en düşük olan ülkelerinden b iri idi. Tablo l ’de görülen (bize bazı ipuçları verm ekten öte b ir değer taşım ayan) he­

saplar, R usya’nın [öteki B atı ülkelerine] görece geriliğini açıkça ortaya koym aktadır. 1913'te, kişi b aşın a düşen ulusal gelir bakı­

m ından, B irleşik Devletler’in, R usya’nın altı k atın d an fazla, İn ­ giltere’n in d ö rt buçuk k atı kadar, F ran sa’nın üç buçuk ve Alman­

ya'nın üç k atı k ad ar zengin oldukları görülm ektedir. İtaly a'd a kişi başına düşen gelir olasılıkla Rusya’m nkinin iki k atı iken, A vustur­

ya - M acaristan im paratorluğununki de Rusya nınkinden oldukça yüksekti. R usya’nm kine yakın rak am larla karşılaşabilm ek için, Ro­

m anya ve B ulgaristan gibi ülkelere inmemiz gerekecek.

(20)

R usya'nın bu gerikalm ışlığı, kendisini halkın eğitim düzeyinin düşüklüğünde de gösterm ekteydi. Gerikalmışlığm öteki birçok öğe­

si gibi b u etm en de, ekonom ik alandaki başarısızlığın hem neden­

lerinden hem sonuçlarından birini oluşturuyordu. 1883’te ülkenin belli bazı güney bölgelerinden askere alınanların yaklaşık beşte dördü, ne okum a ne yazm a bilirken, 1913 yılm a varıldığında, okur­

yazar olm ayanlar hâlâ, toplam nüfusun yüzde 60-65 dolaylarında yüksek b ir oranını oluşturm uş görünüyor.

TABLO 1

Seçilen Bazı Ülkelerde

1913 Yılında K işi Başına Düşen Ulusal Gelir (altın ruble* olarak)

Birleşik Devletler 682,2 İtalya 209,9

Avustralya 505,3 Avusturya - Macaristan 174,9

Büyük Britanya 446,6 Rusya** 101,4

Fransa 354,7 Bulgaristan 97,2

Almanya 300,1 Romanya 97,2

Belçika 267,2

K a y n a k : [49], s. 168.

Hizmetler kesiminde yaratılan gelirleri içermedikleri için, yukarıdaki hesaplamaların [bu durumlarıyla] Batı kaynaklarındaki rakamlarla karşı­

laştırılabilecek nitelikte olmadıkları unutulmamalı.

1913 yılının m alyapım kesim i (im alat sektörü) R usya'nın ileri b ir en d ü stri ülkesi olm aktan çok, gerikalm ış, birincil m allar ve ü rü n ler ürete n b ir ülkeye*** benzediğini gösteren özelliklere sa­

hipti. E n d üstrin in bazı «çağdaş» (m odem ) sektörlerindeki; örne­

ğin kim ya endüstrisindeki, m akine endüstrisindeki gelişmeler, son derece sınırlı kalm ıştı; elektrikli araç gereçler, otom obil en d ü stri­

si gibi öteki [çağdaş] sektörlerin de [b u tarih te] pek gelişmiş du-

* Ruble, 1897 yılında, yaklaşık 2 şiling 1 peni üzerinden altma çevrilebi­

len bir para birimi durumuna getirildi. Daha önce rublenin değeri, uzunca bir süre boyunca dalgalanmalara bırakılmıştı; bununla bir­

likte, bir dayanak olarak, bu tarihten önceki rakamlar için, rublenin değeri, kabaca, 2 şiling olarak alınabilir.

** 1939 öncesi topraklarıyla SSCB.

*** İngilizce metinde «primary producing country» (ç.n.).

18

(21)

ı'um da oldukları söylenemez. «Büyük ölçekli» end üstriler arasında, m adencilik, hem çalışanların sayısı, hem n et üretim m ik tarların ın toplam değeri bakım ından, en büyük etkinlik dalıydı. M alyapım en dü strileri arasm da, yiyecek m addelerini işlem den geçiren en­

düstriler, dokum acılık (tekstil) ve m etalü rji (m etal işleme) önde gelen en d ü stri gruplarıydı. Madencilik, yiyecek işlem e ve pam uklu dokum a endüstrileri, büyük ölçekli en d ü stri girişim lerinde (sanayi teşebbüslerinde) y aratılan n et ü retim in yüzde 60 kadarını oluştu­

ruyordu. Öte yandan endüstriyel çıktının (output) önem li b ir bö­

lüm ü (olasılıkla en az üçte biri) fab rik a k u ruluşları dışm da, kırsal bölgelerdeki elzanaatları işliklerinde ve köy evlerinde üretilm ek­

teydi. Bu end ü stri tü rleri (endüstrinin Rusya’da remeslo ve kustar en d üstrileri o larak adlandırılan b u dalları) büyük ölçüde resm i is­

ta tistik ler dışında kalm ış olup, gelişmeleri hakkm daki bilgimiz pek azdır. B ununla birlikte, 1900’de, fab rik a kuru lu şların d a çalışan iş­

çilerin iki katını aşan b ir sayıyla, en az 5 milyon işçinin [em ekçinin]

b u tü r işyerlerinde çalıştırıldığı söylenebilir.

Dolayısıyla, 1913'te R usya’da h atırı sayılır b ir en d ü stri sektö­

rü bulunm aktaydı. Salt büyüklüğü bakım ından, R usya'nın endüstri sektörü, dünyada, Birleşik Devletler'den, Almanya’dan, B ritan ­ y a’dan ve F ran sa’dan sonra beşinci sırayı alm aktaydı. Rusya'nın pam uk ipliği endüstrisi, iğ sayısına göre ölçüldüğünde, olasılıkla, B ritanya’dan, B irleşik Devletler’den ve A lm anya'dan sonra dünya­

da dördüncü sıradaydı. K eten dokum a endüstrisi, İrlan d a’nın ve F ran sa’nm ardından, üçüncü sırayı alıyordu. Rusya aynı zam anda, oldukça gelişmiş b ir ağır endüstriye sahipti. K öm ür ve p ik dem ir üretim inde beşinci, çelik üretim inde (F ransa'dan önce) dördüncü sırada idi. R usya'nın p etro l çıktısı, dünya üretim inin neredeyse yüzde 18’ine u laşan b ir oranla, yalnızca B irleşik Devletler’in geri­

sinde kalarak, ikinci durum daydı. Kişi başına düşen üretim m ik­

ta rları bakım ından ele alındığında, R usya’nın üretim i, kuşkusuz bu k ad ar gözalıcı görünm eyecektir. G erçekten, B irleşik D evletler'de en d ü stri sek tö rü nd e gerçekleştirilen kişi başına üretim , R usya’da- kinin on katından fazlaydı. Dolayısıyla, b u durum , önem li b ir nok­

tayı ay dınlatm ak tad ır : Rusya gibi çok büyük b ir köylü nüfusa sa­

hip b ir ülke için, kişi b aşına düşen üretim m ik tarların ı gösteren rak am ların anlam ı sınırlıdır. Bazı çok önem li değişm eler [geliş­

m eler] paydanın [nü fusun] büyük olm ası nedeniyle, dikkati çe­

kecek k ad ar önem li görünm eyebilir.

(22)

Çarlık dönem inde end üstri alanında gerçekleştirilen gelişme­

ler, hem B atı hem Sovyet tarihçilerinin pek çoğunun ilgisini çekti.

Bu yolda yapılan çalışm aların sık sık, daha geniş kapsam lı düşün­

celerden etkilendikleri görüldü. M ant’m tarih in evrelerinin kendi­

lerini o rtaya koyuşunu daha çok en d ü stri tarih in i inceleyerek çö­

zümlediğine b ak arak M arksçı tarihçiler, endü strin in gelişmesini ta ­ rihsel gelişm enin genel şem asında k ilittaşı ro lü n ü oynayan b ir olay gibi gördüler. M arksist olm ayan birçok bilgin de, endüstrinin ekonom ik gelişme sürecinde yaşam sal b ir rol oynadığı görüşünde­

dir; böylece, Rusya ile ilgili araştırm alarda, sık sık, b u daha genel sorunla ilgilenildiği görülür. Daha som ut o larak b e lirte lim : M arksçı, R usya'nın 1917 yılında sosyalist b ir devrim için yeterin­

ce «olgunlaşmış» olup olm adığını m erak edebilir ve bu ta rih ten önceki dönem lerde bulunm asının gerektiğini düşündüğü «endüstri kapitalizm i» ve «tekelci kapitalizm » evrelerini aram aya kalkabilir.

B atılı tarihçi, R usya’da en d ü stri alanında Devrim’den sonra görü­

len büyüm enin, daha çok yeni rejim in ü rü n ü olup olm adığını araş- tırab ilir, veya Sovyet yönetim inin ülke endüstrisini yeni tem eller üzerinde geliştirm ekten b aşka birşey yapıp yapm adığı sorusuna ya­

n ıt arayabilir.

Rusya, 1914 yılında gerçekten endüstrileşm e raym a o tu rm u ş bulunuyor m uydu? Bu yolda tarihçi, 1914 öncesinde endüstride önem li gelişm elerin gerçekleştirilip gerçekleştirilm ediğini, h a tta ekonom ik kalkınm ada «kalkış» (iake-off) n ok tasına ulaşılıp u la­

şılm adığını gösterecek k an ıtları araştırab ilir. K üçük ölçekli malya- pım etkinliklerinin büyük öjçüde gelişmiş olm asına karşın, hem M arksçı olan hem M arksçı olm ayan tarihçilerin daha çok resm i istatistiklerd e gösterilen büyük ölçekli en d ü strilerin üzerinde d u r­

m aları ilginçtir. Gerçekten, «endüstrileşm e» terim i, genellikle, eko­

nom inin geniş anlam ıyla ikinci sektöründe (endüstri sektöründe) gö­

rülen gelişm elerden çok, m alyapım endüstrisinin büyük ölçekli ve çağdaş teknolojiye uygun k uruluşlarını vurgulayan b ir anlam da kullanılır.

Rus ekonom i tarih i çalışm alarında, sık sık, karşılaştırm alı ta­

rih yöntem inin kullanıldığı görülür. G erschenkron, R usya’nın en­

düstrileşm esiyle b aşka ülkelerin endüstrileşm esi hak kınd a yaptığı k arşılaştırm alı çalışm alarla, hem Rus tarihinin hem de genel ola­

(23)

rak Avrupa ta rih in in kavranm asına değerli k atk ılard a bulundu.1 Sovyet tarihçileri de, benzeri biçim de, ya tarih in bellibaşlı evre­

lerinin ayrıntılarını işlem ek ya da 1913’te Rusya’nın öteki k ap ita­

list ülkelere b ak arak ne denli gerikalm ış olduğunu gösterm ek için, sık sık u luslararası k arşılaştırm alara başvurdular. Çarlık döne­

m inin ekonom i ta rih i hakkm daki Sovyet araştırm aların ın b ir b aş­

ka önem li özelliği, ekonom ik bunalım (kriz) ve ekonom ik çöküntü (depresyon) dönem leri üzerinde durulm asıdır. Bu nedenle, onların, kap italist gelişm elerin doğasında görülen, uzun dönem de «varlığını sürdürücü» niteliğinden çok, kısa dönem li k ap italist gelişmenin

—tic aret çevrim inin— (ticaret devresinin)* so run ları üzerinde dur­

m alarına şaşm am alı.

Farklı bakış açıları, farklı tarihlerin yazılm asına yolaçar; Rus­

ya hakkında inceleme yapanların bu gerçeği u nu tm am aları gere­

kir. Örneğin Sovyet yazarları, ekonom ik olguların kökenlerine özel b ir ilgi gösterirler. Lenin, feodal dönem de «kapitalist fabrika» iş­

letm elerinin gelişmesi üzerinde durdu; dolayısıyla [ekonom ik] ya­

zında en d ü stri alanındaki özgür işgücünün (serbest emeğin) kay­

nakları, büyük üretim b irim lerinin gelişm elerinin başlangıçları ve m ekanik tekniklerin [m ekanik araçlarla, m akinelerle çalışm a yön­

tem lerinin] ekonomiye sokuluşları gibi konuların tartışılm asın a önem li b ir yer ayrıldı. Böyle b ir vurgulam a, M arksist olm ayan tarih çiler arasında, özellikle uzun dönem li ekonom ik gelişme so­

runlarıyla ilgilenirken, «kalkış»a geçiş, en d ü stri ku ruluşlarının m a n tar , gibi bitiverm esi («spurt») tü rü n d e önem li ve anlam lı ni­

cel değişikliklere b akm a eğilim inde olan M arksist olm ayan ta rih ­ çiler arasın da günüm üzde hiç de geçerli b ir m oda olarak görünm e­

m ektedir. Sovyet bilginleri, Rus endüstrisinin 1861'de serîlere

«Azatlık» tanınm asından önceki gelişmesi hak kınd a pek çok araş­

tırm a yapm ışken, öteki ülkelerde en çok ilgi çeken araştırm a alanı 1861'den sonraki dönem oldu. Aynı biçimde, M arksist tarihçiler, [ekonom ik] gelişmenin içinde oluştuğu kurum sal çerçeveyle ilgi­

lenirler; ve bu, öteki tarihçilere göre, onları verim siz, h a tta hangi hedefe yöneldiği belli olm ayan tartışm alara sürükler. K apitalist

1 Örneğin bak. [Gerschenkron], Economic Backwardness in Historical Perspective, ([29], s. 5-30) ve Lecture Three [Üçüncü Konuşma] ([32], s. 62-96).

* trade cycle (ç.n.).

21

(24)

«yapımevi çapında fabrika»* ne zam an b ir k apitalist «fabrika»

durum una geldi? Büyük P etro tarafın d an k u rulan [ik tisad i] dev­

let girişim leri [teşebbüsleri] feodal girişim ler miydi yoksa kapita­

list girişim ler miydi? Tarihi dönem lere ayırm a işinin b u yoldaki görüşlerden büyük ölçüde etkileneceği besbellidir. Sovyet yazarla­

rının çoğu Azatlık [1861] öncesi dönemi, feodalliğin bağrından ka­

p italist fab rik a sistem inin doğduğu evre olarak görürler. Azat- lık’tan sonra, «endüstri kapitalizm i» gelir ki, bu nun da doruğuna, 1900-1914 arasınd a «tekelci kapitalizm » ile ulaşıldığı düşüncesin­

dedirler. B atı tarihçilerinin çoğunun, 1861 yılının, R usya'nın eko­

nom i tarihinde b ir dönüm noktası olduğu görüşünde birleşecekleri açık; am a b u ta rih ten önceki «kapitalist» gelişmeleri çok daha az önem li bulacaklardır. 18901ı yılların oluşturduğu on yılı, b u yıllar­

da endüstride görülen büyük gelişme hızlarından dolayı, genellikle, R usya'nın endüstrileşm esinin çok önem li b ir dönem i sayarlar. Bu kez de kurum sal değişm elerden çok büyüklüklere önem verdikle­

rini görüyoruz.

Rus ekonom i tarih in i inceleyen b ir kim senin karşılaştığı so­

ru n lard an bazıları işte b unlardır. Ama farklı özellikler gösteren b aşka soru nlar da vardır. Çarlık dönemiyle ilgili istatistik lerin hiç de güvenilir kaynaklar olm adıkları bilinm ektedir. B unlardaki ve­

rilerin büyük b ir bölüm ü, devlet daireleri (bakanlıklar) kanalıyla derlenm iş resm i kay naklardan alınm ıştır. E n d ü stri h akkında bu tü r bilgilerin derlenm eye başlanm ası, 1804 k ad ar gerilere dayanır;

ne var ki, bunların, sın ırları kesin olm ayan ve b irinden ötekine değişen farklı sınıflandırm alar ve doğru olm ayan veriler olm aları gibi kusurları, b u tü r istatistik lerin değerine gölge düşürm ektedir;

gerçekten, devlet daireleri, b u bilgileri çoğu durum da, ondokuzun- cu yüzyılın ileri tarihlerine dek, bölge valilerine dayanarak edin­

m işlerdir; bölge valileri de, b u bilgileri, yerel polisten ve köy pa­

pazlarından derlem işlerdir. Bazı durum larda, aynı konuda farklı devlet daireleri birbirleriyle hiç uyuşm ayan rak am lar türetebiliyor­

lardı. Ve, geniş b ir örgüte sahip Rus b ü ro krasisi tarafın d an kayda dökülen verilerin bolluğuna karşın, b u bilgilerin araların d a birçok boşluklar bulunm aktaydı. Öyle ki en tem el [ista tistik ] kaynak olan

* İngilizce metinde, tırnak içinde «manufactory» biçiminde, «manufacture»

(imalat, maîyapımı ve «factory» (fabrika) sözcüklerinin birleştirilmesin­

den oluşturulan bir kavram kullanılmış (ç.n.).

22

(25)

nüfus sayımı, tü m çarlık dönem i boyunca b ir kez, 1897’de yapıl­

m ıştı. Bu sayım ın bile, tü m bölgeleri (tüm eyaletleri, tü m illeri) kapsam adığı bilinm ektedir. 1897’de, aynı zam anda (1897 yılı yanı- sıra) 1887 yılı hakkında da bilgi sağlayan b ir end üstri sayım ı ya­

pıldı; ve bu tü r [endüstriye ilişkin] veriler, 1900, 1908 ve 1912 yıl­

ların da da derlendi. Tüm alanları k apsam aktan uzak olm akla b ir­

likte, b u sayım lar işe y arar bilgimizin çoğunun kaynağını o lu ştu r­

m uşlardır. Söz konusu sayım larda örneğin remeslo ve kustar [elza- n aatları ve köyevi yapım ları] tü rü n d e çoğu girişim (işletme) sayım dışında kalm ıştır. Pek az en d ü stri [d alı] için uzun dönemi kapsa­

yan çıktı rakam ları bulm ak olanağı vardır. Örneğin, pam uklu do­

kum aların ü retim m iktarı hakkm daki istatistik ler ancak 1890’da başlar; bu ta rih ten önceki pam uklu çıktılarını, pam uk tüketim in­

den giderek hesaplam a zorunluluğu vardır. B ununla birlikte, eli­

mizin altındaki istatistikler, onların eksikliklerini, boşluklarını ve kusurlarını bildiğimiz sürece, değerli kaynaklardır. Bu istatistik ­ lerin niteliklerinin zam anla yükseldiği kuşkusuz; ve 1880'li yılla­

rın istatistiklerinden başlayarak, resm i veriler çok daha büyük b ir güvenle kullanılabilecek d uru m a gelirler.

Hem çarlık dönem i istatistik lerin in yetersizliklerinin, hem de bazı araştırm aların daha yapılm am ış olm asının ü rü n ü olarak, ilgili tem el ekonom ik göstergelerin birçoğu bilinm iyor; bilinenler ise kesin olm aktan uzak, bulanık göstergeler. Bolşevik D evrim i’nden önceki yılların ulusal gelir tahm inleri h akkında yıllık rak am lar (di­

ziler) b ulun m am ak tad ır ve 1900’den önceki herhangi b ir yılın ulu­

sal geliri h akkında doyurucu b ir tah m in yoktur. Dolayısıyla, Rus ekonom isinin uzun dönem içinde ulaştığı başarısının derecesi, çok kaba ve çok yuvarlak rak am lar dışında, ortaya konam az. Fiyat h a­

reketleri, işgücünün hareketliliği (mobilitesi), köy ve kent elzanaat- larım n gelişmesi, iç pazarın genişlemesi, yerli kap italin ve girişi­

m in b ir alandan ötekine geçiş yeteneği ve benzeri birçok noktanın aydınlığa çıkarılm ası için, pek çok yeni araştırm an ın yapılm ası ge­

rekm ektedir.

R usya’nın endüstrileşm esi gibi geniş kapsam lı b ir konunun, kısa b ir kitapçığın sınırları içinde, gereğince işlenemeyeceği o rta­

da. K aynakça’da, konuyla ilgilenen öğrencilere ve araştırm acılara, Rusya’nın endüstrileşm esini, daha derinlem esine inceleyen ve daha geniş kapsam lı olarak ele alan kaynaklar gösterilecekse de, b u ki­

tapçıkta, birçok önemli noktaya, ancak kabataslak değinilebilmiş,

(26)

ya da hiç değinilem em iştir. Örneğin kitapçığın içinde ücretler, fi­

yatlar, yaşam stan d artları, fab rik a [çalışm a] yasaları, girişim ci­

liğin du rum u gibi k on ular tartışılm am ıştır. Aynı zam anda, Rus­

ya'nın endüstrileşm esinin kavranm asının asal gereklerinden b iri ola­

rak, b u ülkenin endüstrileşm esinin içinde gerçekleştirildiği genel siyasal ve toplum sal arkaplan, çoğu durum da, biliniyor varsayı­

mıyla anlatılm am ıştır. Gene de, Rusya'nın gelişmesini etkileyen b ir­

kaç temel etm ene, anaçizgileriyle kısaca değinm ekte y a ra r var. Her- şeyden önce, R usya’nın nüfusunun (Tablo 2'de görüldüğü gibi) on- sekizinci yüzyılın başın d an beri hızla büyüdüğü bilinm ektedir. Bu büyüme, b ir dereceye dek n ü fu sta görülen doğal artışın ü rünü, fak at aynı zam anda, Rus im p aratorluğunun yeni to p rak lar ele ge­

çirm e yolundaki genişlem esinin b ir sonucudur. Daha büyük b ir nüfus ve yeni ülkelerin im p arato rluk to p rak ları içine katılm ası, tica­

ret ilişkilerinin ve uzm anlaşm anın [işbölüm ünün] gelişmesini hız­

landırdı. Rusya, çeşitli tarihlerde, eski top rak larınd an daha geliş­

miş bölgeleri ve önem li bazı yeni ham m adde kaynaklarım ele ge­

çirdi. Örneğin, onsekizinci yüzyılın ikinci yarısında Polonya eya­

letleri, U krayna ve Beyaz Rusya ele geçirildi. Büyük P etro ’nun yö­

netim i sırasında Rusya, B altık’ta denize açılabileceği b ir to p rak parçasına sahip oldu ve 1770’lerde K ara Deniz kıyılarına ulaştı.

Rusya’nın sahip olduğu kara sınırlarının olağanüstü genişliği ve yeni yeni to p rak ların ele geçirilip savunulm ası, çok büyük b ir dev­

let bütçesini ve h üküm etin sürekli olarak askeri sorunlarla uğraş­

m asını gerektirdi. Politika ekonom i elele yürüdü.

T A B L O 2

1722-1913 Y ıllan Arasında

Rus İm paratorluğunda Görülen Nüfus Artışı

Yıl Toplam Nüfus

1722 14,0 m ily o n

1762 19,0

1800 35,5

1860 74,1

1897 126,4 »

1913 170,1 »

K ayn ak: [13], :s. 79, 434, 452-454,

24

(27)

Onsekizinci yüzyılda Rusya, sahnenin ortasın d a büyük devlet rolünü üstlenm ek üzere, A vrupa’nın kan atları altın d an ayrıldı; b u n ­ dan sonra hüküm etin Rus ekonom isi içindeki rolü ve siyasal baskı­

la r nedeniyle devletin ekonom inin gidişine k arışm a yoluna itilm e­

si, Rus ekonom i tarihinin, h er sayfasında karşılaşılan konusunu oluşturdu. R usya'nın ekonom ik alanda gerikalm ışlığm ın karak te­

ristik özelliğini o lu ştu ran olguların, serfliğin varlığını sürdürm esi, çok büyük b ir askeri bütçe ve devletin [h er alanda] ağır b asan et­

kisi gibi birçok niteliğinin köklerinin, büyük ölçüde R usya'nın sı­

n ırların ı genişletm esine (siyasal genişlemesine) dayandığı görüle­

cektir. Seyrek nüfuslu sın ır bölgelerinin sald ırılara dayanıklı ol­

madığı görülürken, köylülerin uzak (ücra) bölgelere kaçabilm e ola­

n aklarına sahip olm aları, serflik konum unun (statüsünün) hem m a­

li hem askeri nedenlerle, nüfusun büyük kitlesi üzerine, daha sıkı b ir biçim de dayatılm asm a yolaçtı.

Böylece Rus endüstrisi, 1861'den önce nüfusun çok büyük b ir oranını serflerin oluşturduğu yoksul b ir tarım toplum unun bağ­

rın da gelişti.2 B unun b ir sonucu olarak, Rus endüstrisinin ü rünle­

rine k arşı iç talep düşük kalırken; serflik, işgücünün en dü stri ala­

nına akm asını güçleştirdi. Geçimlik ta rım ve büyük ölçüde kendi­

ne yeterli m alikâneler, 1861'de Rus ekonom isinin en geniş kesim ­ lerinin özelliğini oluşturuyorlardı. Ve, b u koşullarda oluşan iç pa­

zarın canlanm ası, B irinci Dünya Savaşı’nm p atlak verm esine dek, yıllık h asat du rum larından ve tarım ürü nlerin in fiyatlarının aldığı yönden ağır b ir biçim de etkilenegeldi.

Ç arlık R usya’sının doğal kaynaklar bakım ından zengin b ir ül­

ke olduğu sanılm am ak. Sovyet endüstrisinin, gücünün tem ellerini o luşturan uçsuz bucaksız ham m adde kaynaklarına sahip olması, onların çarların da elinin altında, kullanabilecekleri kaynaklar ola­

ra k bulun duk ları anlam ına gelmez. Bazı bölgelerde düşm an halk­

ların Rus denetim ini güçleştirm esi, u laştırm a olanaklarının elve­

rişsiz ve pahalı olm ası, h a tta varlıkları bilinen kaynaklardan bile

2 «Serf» terimi burada yalnızca Rus soylularına tüm varlığıyla bağımlı [İngilizce metinde «personal bonâage» ç.n.] olanları değil, aynı zaman­

da neredeyse onlara eşit sayıda olan devlet [mülkleri] köylülerini de kapsayacak biçimde, oldukça gevşek anlamda kullanılmıştır. Böyle ta­

nımlandığında, Rusya'nın serf nüfusunun, 1860’da toplam nüfusun yüzde 60 kadarını oluşturduğu söylenebilir.

(28)

yararlanılm asını engelledi. U krayna’nın köm ürünün ve dem irinin büyük çapta işletilm esi olanağı, 1880’li yıllara dek bulunam adı ve Sibirya b u [ondokuzuncu] yüzyılın en son yıllarına dek, uzak ve büyük b ir bölüm ü insan yerleştirilem em iş (kolonileştirilem em iş) b ir ülke olarak kaldı. Gerçekten, 1914’ten öncesi için Rusya’nın endüstrileşm esinin, kabaca, Avrupa Rusya’sının endüstrileşm esi, Avrupa R usya’sının da tüm ünün değil, ancak belli bazı bölgelerinin endüstrileşm esi anlam ına geldiği söylenebilir. F arklı bölgeler a ra ­ sında, bu bölgelerin ekonom ileri, kaynakları ve gelişme düzeyleri alanlarında görülen çok büyük farklılıklar, Rus ekonom isinin b a­

şarıları h akk ın da genel b ir yargıda bulunm ayı, insanı yanılgılara yöneltebilecek tehlikeli b ir girişim duru m u n a sokm aktadır. Rus­

ya’nın m aden k ay naklan, elverişsiz ve dem iryollarının girm esin­

den önce, çoğu durum da ulaşılm ası güç yerlerdeydi; tarım ı ise, doğal koşullar bakım ından pek parlak olm ayan b ir durum daydı.

Büyük Rusya bölgesinin ün yapm ış bereketli «kara toprak» ku­

şağı ile U krayna'nın ve güneydoğu V olga'nm b o zk ırlan bile, kendi­

lerinden tam anlam ıyla yararlanılabilm esi için, u laştırm a koşulla­

rının düzeltilip geliştirilm esini beklem eyi gerektiren yerlerdi; öte yandan iklim de görülen kaypaklıklar, sık sık, alm an hasadın düşük olm ası sonucunu yaratıyordu.

Gerçekten, coğrafya ve iklim, Rusya’da gerikalm ışlığı p ekişti­

ren etm enlerdi. H am m adde kay n ak lan ile pazarlar arasındaki çok büyük uzaklıklar, u la ştırm a giderlerinin yüksek olm asına yolaçtı.

R usya’nın K ara Deniz’deki lim anları, başlıca yerleşm e m erkezle­

rinden çok uzakta iken, B altık kıyıları yılın b irk aç ayında donm uş durum da kalıyorlardı. Rusya, Volga, D inyeper ve Don gibi büyük ırm ak sistem lerine sahiptir; ne v ar ki Rusya'nın sahip olduğu, su ulaştırm asın a elverişli ırm akların büyük çoğunluğu, başlıca ekono­

m ik etkinlik m erkezlerinden uzaklara doğru akm aktaydılar. Örne­

ğin Volga H azar Denizi'ne, Dinyeper ve Don K ara Deniz'e dökül­

m ektedir. Dahası, R usya'nın karaların daki suyollarının çoğu kışın donarken; daha başlangıç evrelerinde olan karayolları sistem i, ilk­

bah ard a, buzların çözülmesiyle, çam ur deryasına dönüyordu. Özel­

likle kuzey bölgelerinde olm ak üzere, uzun ve sert kışlar, tarım işlerinin yürütülm esinin olanaksız du ru m a geldiği aylarda, köy elzanaatlarm m geniş ölçüde yayılm asını k ışkırttı. B u gibi etm en­

ler, yerel pazarların ve küçük ölçekli m alyapım (im alat) tü rü n ü n varlıklarını sürdürm elerine yardım cı oldu ve çağdaş en d ü strin in Rusya'ya sokulm asını engelleyen b ir köstek oluşturdu.

(29)

Üzerinde durulm ası gereken b ir b aşka genel sorun, R usya'nın içinde endüstrileşm esini gerçekleştirdiği u lu slararası o rtam dır. İn ­ giltere, F ransa ve ö teki B atı A vrupa uluslarıyla bazı B atı Avrupa bölgeleri, Rusya’dan çok daha ileri düzeyde endüstrileşm iş ülkeler­

di. Rusya, incelediğimiz [1700-1914 arası] dönem in büyük b ir b ö ­ lüm ünde, coğrafya ve k ü ltü r bakım ından B atı’dan uzak b ir konum ­ da olm akla birlikte, B atı teknolojisini alıp benim seyebilecek tica­

re t ve gezi ilişkilerinin sağlayacağı olanaklardan yararlanabilecek b ir durum daydı. R ostow ’un, ulusların, en d ü stri top lu m u dönem ine geçm elerinden önce hepsinde görülen (birörnek) b ir «geleneksel»

toplum yapısına sahip oldukları görüşü, bize pek y a ra n dokuna­

bilecek b ir anlayış değildir. Onsekizinci yüzyılın başlarında, yani B atı'da en d ü stri devrim lerinin görülm esinden çok önceleri bile, Rusya A vrupa’nın öteki ülkelerinden çok daha geri durum daydı ve Rusya, endüstrileşirken, incelediğimiz dönem in başın d an sonuna dek, dış kaynaklı teknolojiden, yabancı girişim cilerden ve zanaat­

çılardan, dönem in sonlarına doğru da yabancı kapitalden çok y arar­

lanm ıştır; b u n lara çok şey borçludur. Aynı zam anda, devletin, ra ­ kiplerinin ekonom ik gücüne ulaşm ak istem e yolunda gösterdiği çabalar, bazı durum larda, R usya’nın endüstrileşm esinde önemli ge­

lişm elere neden olm uştur.

27

(30)
(31)

I I

RU SYA’DA ENDÜSTRİLEŞM ENİN BAŞLAYIŞI

1861 Azat'ı sırasında, R usya endüstrileşm e yolunda nerelere gelmiş bulunuyordu? Büyük gelişm elerin b u ta rih ten son ra görül­

düğü kuşkusuz. E n dü strin in gelişme hızım gösteren grafiğin, belir­

gin derecede yukarıya doğru kıvrılışı, ancak ondokuzuncu yüzyılın son iki onyılı içinde görülebildi ve Rus en d ü strisin in altyapısının büyük b ir bölüm ü b u tarih lerd e döşendi; özellikle güneyin köm ür ve dem ir ve K afkaslar’m p etro l yatakları, b u tarih lerd e [büyük çapta]* işletilm eye başlandı. B ununla birlikte, b ir grup Sovyet uz­

m anı, endü stri sektöründe 1861’den önce görülen değişm elerin öne­

m i üzerinde d u rdular. Bu uzm anlar «endüstri devrimi» terim ini 1830'lu yılların o rtala rın d a n Azatlık yıhna [1861’e] dek uzanan dö­

nem için kullanırlarken, Yakolev b u yolda daha gerilere giderek, Rusya’nm , 1790 -1825 y ılla n a rasın d a b ir en d ü stri devrim i geçir­

diğini ileri sürdü.3 Ve Sovyet tarihçilerinin büyük çoğunluğu, onse- kizinci yüzyılın ülkede «kapitalist m alyapım ı»nın (kapitalist manu- faktürün) başladığı dönem olarak gösterm ek için gittikçe a rta n b ir çaba içindedirler. O n lan n b u çab alan , Rus ekonom isinin Azat­

lık öncesi dönem ini «geleneksel» ekonom i o larak görüp, aslm da bu dönem de gerçekleştirilen önem li gelişmeleri görm eyen kim selerin yolaçtığı yanılgıları düzeltm ek bakım ından yararlı. Çünkü, Büyük P etro'n u n (1672 - 1725) ta h ta çıkışıyla [1689] serflere Azatlık [1861]

3 Örneğin, Yakolev [81]; Yatsunski'nin Rozhkova'nın derlediği yapıttaki makalesi ([65], s. 118-220); ve aynı zamanda, Yatsunski [85] ile Stru- milin ([19], s. 390413) 'e bakınız.

* Kaynaklarla ilgili notta (s. 15'de) belirtilenler dışında, bu, önceki ve sonraki köşeli ayraçlar çevirenindir (yayımcının notu).

(32)

arasındaki yıllarda, Rus en d üstrisinin yapısında b irçok değişiklik, b ir serf toplum unun k urum sal çerçevesi içinde gerçekleştirildikleri düşünülürse, çok büyük değişiklikler gerçekleşm işti.

Büyük P etro ’nun yönetim dönem i, R usya'nın tarihinde, öteki birçok alanda olduğu gibi, en d ü stri alanında da geleneksel çizgiden kesin b ir ayrılışın işareti olm uştur. P etro ’n un yaşam ının son yirm i beş yılm a rastlayan dönem , m alyapım (m anufaktür) sektöründe binlerce işçiye end üstri alanında çalışm a olanağı y aratan azımsa- nam ayacak b ir gelişmeye tan ık oldu. Bu dönem de, eski en d ü striler genişlerken, yenileri kuruldu. Eski m alyapım m erkezleri büyürken, yeni m erkezler yaratıldı. Dış ticaret a r ttı ve bu ticaretin an a tra ­ fiği, Beyazdeniz* yerine B altık’a, eski Archangel lim anından Pet­

ro ’n u n St. P etersburg’da kurduğu yeni başkente doğru akm aya b aş­

ladı.

E n dü strin in onsekizinci yüzyılın birinci çeyreğinde gösterdiği gelişmenin tem elleri, kuşkusuz daha önceki yıllarda atılm ıştı. Bazı büyük çaplı işlere b ir önceki yüzyılda girişilm işti. Demir araç ge­

reç yapım ı ilkin, 1630'lu yıllarda, yabancılarca başlatılm ıştı. O rada bu rad a, m alikâne sahipleri ta rafın d an kurulm uş olan ve içinde m alikânelerinin serilerini çalıştırdıkları «m alikâne (votçina) fab­

rikaları» vardı. Kendine yeterlilik, Rus köyünün özelliklerinden b i­

ri olm ayı sü rd ü rd ü ; am a bazı bölgesel uzm anlaşm aların geliştiği görüldü ve bazen, küçük çaplı köy elzan aatlan ve köyevi en d ü stri­

leri alanında, yer yer daha geniş b ir pazar için üretim de bulunul­

duğu görüldü. Bu tü r b ir uzm anlaşm a, örneğin Tula ve Moskova bölgelerinde yapılan dem ir araç gereçlerde, Tver ve M oskova k e­

ten dokum alarında ve Nizhni-Novgorod’dan gelen deri ile, K am a ve Y ukarı Volga bölgelerinden getirilen tuzda görülebilir.

Onsekizinci yüzyılın b irinci çeyreğinde o rtaya çıkan en d ü stri­

lerin yapısı, hem en hem en tüm üyle devletin gereksinim lerine göre biçim lendirilm iş bulunuyordu. P etro ’nu n ard ı arkası kesilmeyen sa­

vaşları, b u en dü strinin başlıca itici gücünü o lu ştu rd u lar ve özel­

likle b u dönem in başlarında, doğrudan doğruya devlet, askeri ge­

reksinim leri karşılam ak am acıyla birçok en d ü stri kurulu şu n u n te ­ m ellerini a ttı ve b u n ları işletti. Top döküm evleri ve silah yapımev-

* Beyazdeniz, Battık Denizi’nin kuzeydoğusuna «İskandinavya kaplanı»nın kuyruğunun altına rastlayan denizin adıdır (ç.n.).

(33)

leri kuruldu; dem ir ve b a k ır m adenciliği geliştirildi ve m aden ya­

tak larım o rtay a çıkarm ak am acıyla, coğrafya araştırm aların a baş­

landı. K ara o rdularm a ün ifo rm a sağlam ak için yünlü dokum a fab­

rik aları açılırken, yeni k u rulan donanm anın yelkenbezi, h alat ve benzeri gereksinim lerini sağlam ak am acıyla, b u m a lla n üreten, dev­

letçe işletilen yapım evleri de geliştirildi.

Devlet tara fın d an kurulup işletilen b u tü r girişim lerin çoğu, d ah a sonra, özellikle 1720’den sonra, özel girişim cilere satıldı ya da kiralandı. P etro yönetim i dönem inin sonlarına doğru ise, özel girişim yeni ku ru lu şların gerçekleştirilm esinde daha büy ük b ir rol oynam aya başladı. Ne v ar ki devlet, özel girişim lerce yürütülen işlerin geliştirilm esinde bile en büyük ro lü oynuyordu. R uslar’ı m alyapım cı girişim lere çekm ek yolunda, kam u y a ra n n a görülen k u ru lu şlara devlet yardım larına, vergi dışı b ırak m alara (vergi m uafiyetlerine) tekel ayrıcalıkları tanım aya ve öteki ayrıcalıklara başvuruldu. Gene, yeni kurulan b u fab rik aların [m allarının] en büyük alıcısı devletti.

Onsekizinci yüzyılın ikinci onyılm dan başlayarak, P etro ’n un en d ü stri politikası «m erkantilizm »in gittikçe daha fazla etkisi al­

tın d a kalm aya başladı. R usya’nın yapılm ış m alları dışalım yoluyla sağlam ak biçim indeki dışa bağım lılığını azaltm ak am acıyla Petro, cam, kadife, brokar* ve ipek gibi, bazıları R usya'da ilk kez ü retil­

meye başlanan birçok m alı yapan endüstrileri besleyip destekledi.

Bu en dü strilere devletin yaptığı, bilinen sırad an yard ım lar yanısıra, 1724 güm rük yasasıyla, ileri derecede korum acı b ir güm rük poli­

tikası benim sendi ve b u yasayla b irço k m ala, değerinin yüzde 50'sinden yüzde 75’ine dek varan a rta n oranlı (ad valorem [m ü te rak k i]) vergiler kondu.

Dolayısıyla, end ü strin in Petro yönetim i zam anındaki gelişmesi, b ir «zorla endüstrileştirm e» niteliği taşım ak tadır. P etro ’n u n ger­

çekleştirdiği endüstrileşm enin gerçek sayısal so n u çlan tartışm alı olm akla birlikte, bu yolda ulaşılan b aşarıların gözalıcı olduğu söy­

lenebilir. P etro ’n un yönetim in başına geçtiği yılda [1689’da] ülke­

de olasılıkla 21 k ad ar «yapımevi çapında fabrika»** bulunuyordu ve bu n lard a n dördü devlet tarafın d an işletiliyordu. B ir hesaba (tah­

* Brokar, bir yüzü kabartma (desenli) dokunmuş kumaş (ç.n.).

** İngilizce metinde «manufactory»; 22. sayfadaki dipnotunda yapılan açık­

lamaya bakınız (ç.n.).

(34)

mine) göre Petro yönetim i zam anında ku ru lan fab rik aların sayısı, 233 gibi büyük b ir rakam a ulaşm ıştı; am a daha yakın zam anlarda yapılan araştırm aların u laştık ları sonuçlar, sayılarının b u k ad ar faz­

la olm adığını gösterm ektedir. Zaozorskaya, Petro yönetim i zam a­

nında toplam 178 fab rik a k urulduğunu ileri sürer; b u n lard an 40 tanesinin silah ve dem ir işleme, 15’inin öteki m etalleri işlemekle ilgili alanda işletildiğini yazar; aynı zam anda 23’ünün kereste, 15'nin yünlü dokum a fab rikası olduğunu ve 13'ünün deri işlediğini belirtir.4 Bu girişim lerden (işletm elerden) yarıya yakını devlet ta­

rafın d an kurulm uştu. Petro zam anında kurulan en d ü strilerin kom ­ pozisyonu, hem devletin gereksinim lerini hem de ülkenin içinde bulunduğu gerikalm ışlığm derecesini yansıtm aktaydı. Yeni işlet­

m elerin tüm e yakın b ir bölüm ü, devletin gereksinim lerini (talep­

lerini) k arşılam ak için ku rulm uştu; b u n u n dışında kalan birkaç fabrika, soyluların lüks m al tü ketim taleplerini karşılıyordu; ki bu da, P etro'n u n B atılılaştırm a politikasının yarattığ ı b ir pazardı. Ül­

kenin eli ayağı serflik rejim iyle bağlı olduğu ve tarım d a verim lilik artın lam ad ığ ı için gelişen b ir iç talep yaratılam adığm dan, kitle tü ­ ketim ine yönelik b ir iç p azar oluşam adı.5

Bu durum , G erschenkron’un Rus en d ü stri tarih i yorum unda kullanacağı bazı ipuçlarını sunm aktadır. Son derece gerikalm ış b ir ülkede tem el end ü striler, kitlesel talebe, yeterli özel kapitale ve ülkenin sahip olduğu girişim ci kaynaklara dayanılarak gelişemez.

Bu du ru m d a devlet, eğer ülkenin endüstrileşm esini istiyorsa, söz konusu end üstrileri besleyip desteklem ek zorundadır. Devletin en­

düstriyi geliştirm ek yolunda aldığı önlem lerin aynı zam anda en­

düstrileşm eyi geciktiren yeni b ir etm en olm ası, b u niteliğin geri- kalm ışlığm yeni b ir boyutunu oluşturm ası, G erschenkron’a göre, R usya’nın özelliklerinden biriydi. Serfliğin pekiştirilm esi, köylü­

lerin sırtın a (1716 yılında b ir baş vergisinin getirilm esinin de gös­

terdiği üzere) onların belini büken vergilerin yüklenm esi gibi en­

gellerin ve ekonom ide, kendiliğinden gelişme eğilimine büyük b ir inatla karşı d u ran eski güçleri destekleyen öteki çeşitli olum suz etm enlerin, Büyük P etro zam anında yaratıldığını görüyoruz, tler-

4 Bu istatistikler Polyanski’nin yapıtında ([15], s. 139-140'da) verilmiştir;

aynı zamanda Gerschenkron’a ([32], s. 72’ye) bakınız.

5 Örneğin, Gerschenkron, «R ussia: Patterns and Problems of Economic Development 1861-1958» ([29], s. 119-151 ) ’e bakınız.

(35)

de göreceğimiz gibi, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında da, iç pazarda alım gücünün azaltılm ası, dolayısıyla iç talebin kendili­

ğinden gelişme olanaklarının harcanm ası pahasına b ir endüstrileş­

me [politikası] izlendi.

Büyük P etro 'n un «zorla endüstrileştirm e» politikasının olum lu sonuçları arasında [ise], U rallar'm dağlık bölgelerinde bazı önem­

li yeni m adencilik ve m etalü rji m erkezlerinin kurulm ası, Moskova bölgesindeki çeşitli endüstrilerin, özellikle dokum a endüstrilerinin güçlendirilip, St. P etersburg'da tüm üyle yeni b ir en d ü stri m erkezi­

nin yaratılm ası sayılabilir. Büyük P etro ’nu n yönetim dönem i sona erdiğinde, askeri ü nifo rm a yapım ında kullanılan dokum aların önem li b ir bölüm ü Rusya’daki fab rikalard a üretilm ekteydi ve ya­

pılm ış m allar yelpazesinin geniş b ir bölüm ünde dışalım a olan ba­

ğım lılık azalmış bulunuyordu. St. P etersburg’da yalnızca ordunun ve donanm anın gereksinim lerini karşılayan fab rik alar değil, aynı zam anda Büyük P etro ’nun sarayının gereksinim lerini karşılayan fab rik alar da vardı. 1700 yılında Rusya, b ir dem ir dışalım cısı idi;

1716’da dem ir dışsatım ı d em ir dışalım ını aşan b ir ülke, b ir net dem ir dışsatım cısı du rum una geldi; ve aynı yüzyılın içinde daha sonra, dünyanın en büyük dem ir üreticisi oldu. 1725'te U rallar’da 76 k ad ar dem ir çelik fabrikası (yapımevi) işletilm ekteydi ve Büyük P etro'nun yönetim inin sonuna rastlayan ta rih te [1725’te ] Ural- la r’daki b u kurulu şların yıllık ü retim tu ta rı 800.000 «pud»6 dola­

yında pik dem ire ulaşm ış bulunuyordu. Bu ta rih te devlet girişim ­ leri yanı sıra, Demidov ailesinin girişim leri gibi, çok büyük öl­

çekli özel girişim ler de görüldü.

Özel girişim cilerin [end üstricilerin] hem en hepsi tacirler sını­

fının üyeleri arasından çıktı ve Tugan-Baranovski, Liyeşçenko gibi bazı M arksist tarihçiler, b u olguyu, onsekizinci yüzyıla girilmesiyle b irlik te R usya'nın «ticaret kapitalizm i» aşam asına ulaştığının ka­

n ıtı olarak aldılar. B ununla birlikte, kullanılabilecek kapitalin m ik­

ta rın ın ve Büyük P etro’nun kurduğu endüstrilerin gerektirdiği ka­

p italin m ik tarının fazla olduğu sanılm am ak. G erçekten, bazı ta rih ­ çiler b u sırada Rusya’da duyulan, geçici olm ayan (kronik) kapital kıtlığına dikkati çektiler ve kapital sağlam ada, özel girişim lere b i­

le kapital sağlanm asında, devletin büyük b ir rol oynayışm a değin­

4 1 pud = 16,3 kg. [tutan bir Rus ağırlık ölçüsü birimidir].

(36)

diler. Dahası, girişim ler de [işletm eler de], çoğu örnekte, b ir avuç işçi çalıştırılan ve ufak b ir kapitalle yürütülen, son derece küçük kuruluşlardı. Bazı ku ru lu şların çok büyük işletm eler oldukları doğ­

ru d u r. Örneğin, M oskova’daki b ir yelkenbezi fabrikasında 1.162 ki­

şi çalışıyordu ve Miklayev’de bulunan devletçe işletilen b ir yünlü fabrikasında 742, Sçegolin’deki, özel girişim in işlettiği b ir bez fab­

rikasında 730 işçi çalıştırılıyordu. E n büyük işletm eler, elbette Ural- la r’daki dem ir endüstrileri arasındaydı ve Perm ilindeki m aden işletm elerinde 25.000 k ad ar işçi çalışm aktaydı. Ne var ki, büyük işletm elerin bazıları, aslında büyük ölçekli fab rik alar olm aktan çok, aile işletm eleri elzanaatçılarından oluşan, aynı işveren adına çalışan kolonilere benziyorlardı. Tugan-Baranovski ve Liubimirov gibi yazarlardan fark lı o larak K ulisher, Büyük Petro tarafın d an ku rulan işletm elerin küçük ölçekli k uru lu şlar oluşu üzerinde d u r­

du.

Gerçek hangi yorum a daha yakın olursa olsun, onsekizinci yüz­

yılın ilk çeyreğinde en d ü stri alanında görülen gelişmelerin, geri Rus ekonom isinin başına çetin so ru n lar açtığı kesin. Şiddetle du­

yulan nitelikli (kalifiye) işçi gereksinim i, b ir dereceye dek, yabancı işçiler getirilm esiyle çözüldü. Bu konuda Petro, öteki endüstri po­

litikalarının çoğunda olduğu gibi, öncellerinin (seleflerinin) yolunu izlemiş, am a bu yolda oldukça ilerilere gitm işti. Avrupa’ya yaptığı ilk gezisinden (1698’de) dönerken Petro birliğinde, yüzlerce yabancı teknisyen ve kalifiye zanaatçı getirdi ve yabancı girişim cileri Rus­

y a’da endüstri ku ru lu şları kurm aları yolunda yüreklendirdi. B atı endüstrisinin işlem lerinin gizlerini öğrenm eleri için, Rus gençleri Avrupa'ya gönderildi.

Yeni girişim lere (endüstrilere) işçi sağlanm ası, karşılaşılan b ir başka büyük sorun idi. R usya'da serflik bağları onyedinci yüzyıl­

da daha b ir sıkılaştırılm ıştı ve tabakalı b ir toplum da, endüstride duyulan emek gereksinim inin sağlanm asına kaynak olabilecek b ir başka grup yoktu. B ir p arça özgür em ek b ulunm akta idiyse de, bu yeni endüstrilere yetecek çapta değildi. Petro b u sorunu, b ir dereceye dek, suçluları ve dilencileri fab rik alara alarak çözmeye çalıştı. Aynı zam anda çok sayıda devlet köylüsü [devlet m ülklerin­

deki serfler] çalıştırılm ak üzere, hem devlet girişim lerine hem özel girişim lere verildi. Ve, yeni b ir uygulam a olarak, tacirlere, en d ü stri­

de çalıştıracak emekçi gereksinim lerini karşılam ak için, serf sa- tm alabilm elerine olanak veren izin çıkarıldı. Bu olanak, tacirlere

(37)

girişim lerinde kullanm ak üzere, lüm b ir köyü satın alabilm elerine izin veren, 1721’de çıkarılan b ir yasa ile yaygınlaştırılm ış oldu. Bu yolla sağlanan serfler, köyü satınalan kim senin [özel] «malı» du­

rum una gelmemekle birlikte, söz konusu işletm enin «mülkü» sayıl­

dılar ve girişim in eldeğiştirm esi durum unda aynı yerde çalışm ayı sürdürm ek zorundaydılar. Bu gibi kim selere «işletm e serileri»* den­

meye başlandı; ve içinde yaşadıkları koşullarla kendilerine ya­

pılan işlemler, çoğu kez, tarım serflerininkinden çok daha kötüy­

dü. Böyle «işletme serfleri çalıştıran fabrikalar»** işgücü sağlam a so rununun en şiddetle duyulduğu yer olan Ural endüstrilerinde özellikle önemli b ir yer tutuyorlardı.

Böylece Petro, endüstride işgücü gereksinim i sorununu, seri­

lik kurum unu endüstri girişim lerini içine alacak biçim de genişle­

terek çözmüş oldu. E n dü strinin gelişmesi, Rus köylülerinin konum ­ larının (statülerinin) gittikçe kötüleşm esiyle ve Rus toplum unun toplum sal katm anları arasına gittikçe daha sert çizgilerin çekilme­

siyle elele giden b ir olgu olarak göründü. Devletin endüstrileşm eye karışm ası, serilere özgürlük tanındığı Azatlık tarihine [1861’e] ve daha sonraki yıllara dek duyulan etkiler yarattı. E ndüstriye işgücü sağlanm asında, [serbest] pazar güçlerinin ancak sınırlı olarak iş­

leyebildiği görüldü. Birçok özel m alyapım k u ru luşunda (endüstri işletmesinde) devletçe verilen ödünler ve tanınan ayrıcalıklar, «iş­

letm e serfleri çalıştıran fab rikalarsın kurulm asıyla b irlik te gelen çeşitli düzenlem eler kadar, ayrıntılı b ir kam u yönetim i ve deneti­

miyle devlet bü rokrasisini de devreye soktu. P etro ’nun en d ü stri ve ordu ile ilgili girişim lerinin finansm anı, özgür olm ayan halkın sırtın a gittikçe ağırlaşan yükler yükledi; öyle ki, baş vergisi serf- liğin kaldırılm asından sonra, 1861’den otuz yıl k ad ar sonra k aldırı­

lacaktı.

* İngilizce metinde «sahiplenilen köylüler» olarak çevrilebilecek bir terim­

le «possessionaî peascmts» deniyor (ç.n.).

** İngilizce'metinde «possessionaî factories» (ç.n.).

(38)
(39)

III

B Ü Y Ü K PETRO’DAN SO NRA Kİ EK O N O M İK GELİŞMELER Büyük P etro ’nun izlediği endüstrileşm e politikaları, b u n la r Rus ekonom isi tarihin e genel kapsam lı bazı önem li etm enleri sok­

tu k ları için, ayrıntılarıyla denebilecek biçim de tartışılm ıştır. Rus toplum unun B atı to p lu m lan n d an çok fark lı olduğu ve b u n a koşut (paralel) olarak farklı sorunlarla karşılaştığı apaçık b ir gerçek ol­

sa gerek. Rusya B atılı kom şularından daha geriydi; gerekli kapi­

tali, girişim öğesini ancak devlet sağlayabildi ve endüstrideki ge­

lişm enin tem posunda görülen büyük artış için gerekli pazarı an­

cak devlet yaratabildi. Rusya’nın siyasal am açlan belli bazı en­

d ü strilerin kurulm asını gerektirdi; içinde bulunduğu gerikalmışlı- ğm gerçekleri, işletm e serileri çalıştıran fab rik alar ve serfliğin pe­

kiştirilm esi gibi ku rum lanyla, ekonom iye yeni k atk ılar getiren b ir en düstri yapısının oluşm asını zorunlu kıldı.

P etro ’nun kurduğu endüstrilerin, kendisinin ölüm ünden sonra­

k i yıllarda nasıl b ir gelişme gösterdikleri konusu tartışm alara ne­

den oldu.7 Pokrovski ve Kliuçevski gibi eski M arksist tarihçiler, P etro'nu n kurduğu end üstrilerin çoğunun 1725’ten sonra yıkıldığını ve Rus ekonom isinin, en azından II. K aterina yönetim inin (1762 - 1796 y ılla n arası dönemin) başına k ad ar b ir durgunluk evresine girdiğini ileri sürdüler. Böyle b ir savın dayandığı baş kanıt, birçok girişim in başansızlığa uğram ış olmasıydı; çünkü başlangıçta sayı­

ları 200 do laylannda olan kurulu şu n pekazı 1760 yılında varlıkla- n m sürdürm ekteydi.

7 Bu sorun üzerindeki tartışmalar ve sorunla ilgili kaynakçalar için Kahan’a (46] bakınız.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sokak cephesinde kabul kısmı ile servis toplanmış ve arka cephe üze- rine yatak odaları konulmuştur.. Binanın ortasında büyük bir aydınlık

Binada kalorifer, sıcak su, telefon vesaire tesi- sat yapılmış, cephede mağaza katı Kütahya ve Marmara mermerlerile kaplanmış, pencere ve balkon. şambranları keza beyaz

Bu sayede cephe mih- verinin sağında olan kat merdiveni üst katta mihver üzerine gelmekte ve apartımanları iki müsavi parçaya

Mektebin plânı L şeklinde olup esas kısımda bir antre, kat merdiveni ve arkada toplantı ve spor salonu vardır.. Diğer kola,

ır uzakta bulunan ve ayni zamanda park dahilinde inşa | edilmiş bir kaç evin teshinini ve sıcak suyunu temin eden bir j merkezden idare edilmektedir.. Banyoda yaz, kış işleyen

Son zamanlara kadar yapılan ve hiçbir karakteri olmıyan binalar yerine; yeni evlerimize, esasen eskiden pek bariz bir surette mevcut olan mimarî karakterimizi vermek için yapı- lan

Zemin katında plânından anlaşılacağı veçhile kabul dai- resi ve servis kısmı vardır, üst kat doğrudan doğruya yatak odalarını ve banyoyu ihtiva edip ailenin hususî

Evin plânına, haricî mimarisine, renklerine ve detaylarına itina edilerek muvaffak olmuş bir bina tesiri elde