• Sonuç bulunamadı

RU SYA’DA ENDÜSTRİLEŞM ENİN BAŞLAYIŞI

Belgede RUSYA NIN ENDÜSTRİLEŞMESİ (sayfa 31-39)

1861 Azat'ı sırasında, R usya endüstrileşm e yolunda nerelere gelmiş bulunuyordu? Büyük gelişm elerin b u ta rih ten son ra görül­

düğü kuşkusuz. E n dü strin in gelişme hızım gösteren grafiğin, belir­

gin derecede yukarıya doğru kıvrılışı, ancak ondokuzuncu yüzyılın son iki onyılı içinde görülebildi ve Rus en d ü strisin in altyapısının büyük b ir bölüm ü b u tarih lerd e döşendi; özellikle güneyin köm ür ve dem ir ve K afkaslar’m p etro l yatakları, b u tarih lerd e [büyük çapta]* işletilm eye başlandı. B ununla birlikte, b ir grup Sovyet uz­

m anı, endü stri sektöründe 1861’den önce görülen değişm elerin öne­

m i üzerinde d u rdular. Bu uzm anlar «endüstri devrimi» terim ini 1830'lu yılların o rtala rın d a n Azatlık yıhna [1861’e] dek uzanan dö­

nem için kullanırlarken, Yakolev b u yolda daha gerilere giderek, Rusya’nm , 1790 -1825 y ılla n a rasın d a b ir en d ü stri devrim i geçir­

diğini ileri sürdü.3 Ve Sovyet tarihçilerinin büyük çoğunluğu, onse- kizinci yüzyılın ülkede «kapitalist m alyapım ı»nın (kapitalist manu- faktürün) başladığı dönem olarak gösterm ek için gittikçe a rta n b ir çaba içindedirler. O n lan n b u çab alan , Rus ekonom isinin Azat­

lık öncesi dönem ini «geleneksel» ekonom i o larak görüp, aslm da bu dönem de gerçekleştirilen önem li gelişmeleri görm eyen kim selerin yolaçtığı yanılgıları düzeltm ek bakım ından yararlı. Çünkü, Büyük P etro'n u n (1672 - 1725) ta h ta çıkışıyla [1689] serflere Azatlık [1861]

3 Örneğin, Yakolev [81]; Yatsunski'nin Rozhkova'nın derlediği yapıttaki makalesi ([65], s. 118-220); ve aynı zamanda, Yatsunski [85] ile Stru- milin ([19], s. 390413) 'e bakınız.

* Kaynaklarla ilgili notta (s. 15'de) belirtilenler dışında, bu, önceki ve sonraki köşeli ayraçlar çevirenindir (yayımcının notu).

arasındaki yıllarda, Rus en d üstrisinin yapısında b irçok değişiklik, b ir serf toplum unun k urum sal çerçevesi içinde gerçekleştirildikleri düşünülürse, çok büyük değişiklikler gerçekleşm işti.

Büyük P etro ’nun yönetim dönem i, R usya'nın tarihinde, öteki birçok alanda olduğu gibi, en d ü stri alanında da geleneksel çizgiden kesin b ir ayrılışın işareti olm uştur. P etro ’n un yaşam ının son yirm i beş yılm a rastlayan dönem , m alyapım (m anufaktür) sektöründe binlerce işçiye end üstri alanında çalışm a olanağı y aratan azımsa- nam ayacak b ir gelişmeye tan ık oldu. Bu dönem de, eski en d ü striler genişlerken, yenileri kuruldu. Eski m alyapım m erkezleri büyürken, yeni m erkezler yaratıldı. Dış ticaret a r ttı ve bu ticaretin an a tra ­ fiği, Beyazdeniz* yerine B altık’a, eski Archangel lim anından Pet­

ro ’n u n St. P etersburg’da kurduğu yeni başkente doğru akm aya b aş­

ladı.

E n dü strin in onsekizinci yüzyılın birinci çeyreğinde gösterdiği gelişmenin tem elleri, kuşkusuz daha önceki yıllarda atılm ıştı. Bazı büyük çaplı işlere b ir önceki yüzyılda girişilm işti. Demir araç ge­

reç yapım ı ilkin, 1630'lu yıllarda, yabancılarca başlatılm ıştı. O rada bu rad a, m alikâne sahipleri ta rafın d an kurulm uş olan ve içinde m alikânelerinin serilerini çalıştırdıkları «m alikâne (votçina) fab­

rikaları» vardı. Kendine yeterlilik, Rus köyünün özelliklerinden b i­

ri olm ayı sü rd ü rd ü ; am a bazı bölgesel uzm anlaşm aların geliştiği görüldü ve bazen, küçük çaplı köy elzan aatlan ve köyevi en d ü stri­

leri alanında, yer yer daha geniş b ir pazar için üretim de bulunul­

duğu görüldü. Bu tü r b ir uzm anlaşm a, örneğin Tula ve Moskova bölgelerinde yapılan dem ir araç gereçlerde, Tver ve M oskova k e­

ten dokum alarında ve Nizhni-Novgorod’dan gelen deri ile, K am a ve Y ukarı Volga bölgelerinden getirilen tuzda görülebilir.

Onsekizinci yüzyılın b irinci çeyreğinde o rtaya çıkan en d ü stri­

lerin yapısı, hem en hem en tüm üyle devletin gereksinim lerine göre biçim lendirilm iş bulunuyordu. P etro ’nu n ard ı arkası kesilmeyen sa­

vaşları, b u en dü strinin başlıca itici gücünü o lu ştu rd u lar ve özel­

likle b u dönem in başlarında, doğrudan doğruya devlet, askeri ge­

reksinim leri karşılam ak am acıyla birçok en d ü stri kurulu şu n u n te ­ m ellerini a ttı ve b u n ları işletti. Top döküm evleri ve silah

yapımev-* Beyazdeniz, Battık Denizi’nin kuzeydoğusuna «İskandinavya kaplanı»nın kuyruğunun altına rastlayan denizin adıdır (ç.n.).

leri kuruldu; dem ir ve b a k ır m adenciliği geliştirildi ve m aden ya­

tak larım o rtay a çıkarm ak am acıyla, coğrafya araştırm aların a baş­

landı. K ara o rdularm a ün ifo rm a sağlam ak için yünlü dokum a fab­

rik aları açılırken, yeni k u rulan donanm anın yelkenbezi, h alat ve benzeri gereksinim lerini sağlam ak am acıyla, b u m a lla n üreten, dev­

letçe işletilen yapım evleri de geliştirildi.

Devlet tara fın d an kurulup işletilen b u tü r girişim lerin çoğu, d ah a sonra, özellikle 1720’den sonra, özel girişim cilere satıldı ya da kiralandı. P etro yönetim i dönem inin sonlarına doğru ise, özel girişim yeni ku ru lu şların gerçekleştirilm esinde daha büy ük b ir rol oynam aya başladı. Ne v ar ki devlet, özel girişim lerce yürütülen işlerin geliştirilm esinde bile en büyük ro lü oynuyordu. R uslar’ı m alyapım cı girişim lere çekm ek yolunda, kam u y a ra n n a görülen k u ru lu şlara devlet yardım larına, vergi dışı b ırak m alara (vergi m uafiyetlerine) tekel ayrıcalıkları tanım aya ve öteki ayrıcalıklara başvuruldu. Gene, yeni kurulan b u fab rik aların [m allarının] en büyük alıcısı devletti.

Onsekizinci yüzyılın ikinci onyılm dan başlayarak, P etro ’n un en d ü stri politikası «m erkantilizm »in gittikçe daha fazla etkisi al­

tın d a kalm aya başladı. R usya’nın yapılm ış m alları dışalım yoluyla sağlam ak biçim indeki dışa bağım lılığını azaltm ak am acıyla Petro, cam, kadife, brokar* ve ipek gibi, bazıları R usya'da ilk kez ü retil­

meye başlanan birçok m alı yapan endüstrileri besleyip destekledi.

Bu en dü strilere devletin yaptığı, bilinen sırad an yard ım lar yanısıra, 1724 güm rük yasasıyla, ileri derecede korum acı b ir güm rük poli­

tikası benim sendi ve b u yasayla b irço k m ala, değerinin yüzde 50'sinden yüzde 75’ine dek varan a rta n oranlı (ad valorem [m ü te rak k i]) vergiler kondu.

Dolayısıyla, end ü strin in Petro yönetim i zam anındaki gelişmesi, b ir «zorla endüstrileştirm e» niteliği taşım ak tadır. P etro ’n u n ger­

çekleştirdiği endüstrileşm enin gerçek sayısal so n u çlan tartışm alı olm akla birlikte, bu yolda ulaşılan b aşarıların gözalıcı olduğu söy­

lenebilir. P etro ’n un yönetim in başına geçtiği yılda [1689’da] ülke­

de olasılıkla 21 k ad ar «yapımevi çapında fabrika»** bulunuyordu ve bu n lard a n dördü devlet tarafın d an işletiliyordu. B ir hesaba (tah­

* Brokar, bir yüzü kabartma (desenli) dokunmuş kumaş (ç.n.).

** İngilizce metinde «manufactory»; 22. sayfadaki dipnotunda yapılan açık­

lamaya bakınız (ç.n.).

mine) göre Petro yönetim i zam anında ku ru lan fab rik aların sayısı, 233 gibi büyük b ir rakam a ulaşm ıştı; am a daha yakın zam anlarda yapılan araştırm aların u laştık ları sonuçlar, sayılarının b u k ad ar faz­

la olm adığını gösterm ektedir. Zaozorskaya, Petro yönetim i zam a­

nında toplam 178 fab rik a k urulduğunu ileri sürer; b u n lard an 40 tanesinin silah ve dem ir işleme, 15’inin öteki m etalleri işlemekle ilgili alanda işletildiğini yazar; aynı zam anda 23’ünün kereste, 15'nin yünlü dokum a fab rikası olduğunu ve 13'ünün deri işlediğini belirtir.4 Bu girişim lerden (işletm elerden) yarıya yakını devlet ta­

rafın d an kurulm uştu. Petro zam anında kurulan en d ü strilerin kom ­ pozisyonu, hem devletin gereksinim lerini hem de ülkenin içinde bulunduğu gerikalm ışlığm derecesini yansıtm aktaydı. Yeni işlet­

m elerin tüm e yakın b ir bölüm ü, devletin gereksinim lerini (talep­

lerini) k arşılam ak için ku rulm uştu; b u n u n dışında kalan birkaç fabrika, soyluların lüks m al tü ketim taleplerini karşılıyordu; ki bu da, P etro'n u n B atılılaştırm a politikasının yarattığ ı b ir pazardı. Ül­

kenin eli ayağı serflik rejim iyle bağlı olduğu ve tarım d a verim lilik artın lam ad ığ ı için gelişen b ir iç talep yaratılam adığm dan, kitle tü ­ ketim ine yönelik b ir iç p azar oluşam adı.5

Bu durum , G erschenkron’un Rus en d ü stri tarih i yorum unda kullanacağı bazı ipuçlarını sunm aktadır. Son derece gerikalm ış b ir ülkede tem el end ü striler, kitlesel talebe, yeterli özel kapitale ve ülkenin sahip olduğu girişim ci kaynaklara dayanılarak gelişemez.

Bu du ru m d a devlet, eğer ülkenin endüstrileşm esini istiyorsa, söz konusu end üstrileri besleyip desteklem ek zorundadır. Devletin en­

düstriyi geliştirm ek yolunda aldığı önlem lerin aynı zam anda en­

düstrileşm eyi geciktiren yeni b ir etm en olm ası, b u niteliğin geri- kalm ışlığm yeni b ir boyutunu oluşturm ası, G erschenkron’a göre, R usya’nın özelliklerinden biriydi. Serfliğin pekiştirilm esi, köylü­

lerin sırtın a (1716 yılında b ir baş vergisinin getirilm esinin de gös­

terdiği üzere) onların belini büken vergilerin yüklenm esi gibi en­

gellerin ve ekonom ide, kendiliğinden gelişme eğilimine büyük b ir inatla karşı d u ran eski güçleri destekleyen öteki çeşitli olum suz etm enlerin, Büyük P etro zam anında yaratıldığını görüyoruz,

tler-4 Bu istatistikler Polyanski’nin yapıtında ([15], s. 139-1tler-40'da) verilmiştir;

aynı zamanda Gerschenkron’a ([32], s. 72’ye) bakınız.

5 Örneğin, Gerschenkron, «R ussia: Patterns and Problems of Economic Development 1861-1958» ([29], s. 119-151 ) ’e bakınız.

de göreceğimiz gibi, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında da, iç pazarda alım gücünün azaltılm ası, dolayısıyla iç talebin kendili­

ğinden gelişme olanaklarının harcanm ası pahasına b ir endüstrileş­

me [politikası] izlendi.

Büyük P etro 'n un «zorla endüstrileştirm e» politikasının olum lu sonuçları arasında [ise], U rallar'm dağlık bölgelerinde bazı önem­

li yeni m adencilik ve m etalü rji m erkezlerinin kurulm ası, Moskova bölgesindeki çeşitli endüstrilerin, özellikle dokum a endüstrilerinin güçlendirilip, St. P etersburg'da tüm üyle yeni b ir en d ü stri m erkezi­

nin yaratılm ası sayılabilir. Büyük P etro ’nu n yönetim dönem i sona erdiğinde, askeri ü nifo rm a yapım ında kullanılan dokum aların önem li b ir bölüm ü Rusya’daki fab rikalard a üretilm ekteydi ve ya­

pılm ış m allar yelpazesinin geniş b ir bölüm ünde dışalım a olan ba­

ğım lılık azalmış bulunuyordu. St. P etersburg’da yalnızca ordunun ve donanm anın gereksinim lerini karşılayan fab rik alar değil, aynı zam anda Büyük P etro ’nun sarayının gereksinim lerini karşılayan fab rik alar da vardı. 1700 yılında Rusya, b ir dem ir dışalım cısı idi;

1716’da dem ir dışsatım ı d em ir dışalım ını aşan b ir ülke, b ir net dem ir dışsatım cısı du rum una geldi; ve aynı yüzyılın içinde daha sonra, dünyanın en büyük dem ir üreticisi oldu. 1725'te U rallar’da 76 k ad ar dem ir çelik fabrikası (yapımevi) işletilm ekteydi ve Büyük P etro'nun yönetim inin sonuna rastlayan ta rih te [1725’te ] Ural- la r’daki b u kurulu şların yıllık ü retim tu ta rı 800.000 «pud»6 dola­

yında pik dem ire ulaşm ış bulunuyordu. Bu ta rih te devlet girişim ­ leri yanı sıra, Demidov ailesinin girişim leri gibi, çok büyük öl­

çekli özel girişim ler de görüldü.

Özel girişim cilerin [end üstricilerin] hem en hepsi tacirler sını­

fının üyeleri arasından çıktı ve Tugan-Baranovski, Liyeşçenko gibi bazı M arksist tarihçiler, b u olguyu, onsekizinci yüzyıla girilmesiyle b irlik te R usya'nın «ticaret kapitalizm i» aşam asına ulaştığının ka­

n ıtı olarak aldılar. B ununla birlikte, kullanılabilecek kapitalin m ik­

ta rın ın ve Büyük P etro’nun kurduğu endüstrilerin gerektirdiği ka­

p italin m ik tarının fazla olduğu sanılm am ak. G erçekten, bazı ta rih ­ çiler b u sırada Rusya’da duyulan, geçici olm ayan (kronik) kapital kıtlığına dikkati çektiler ve kapital sağlam ada, özel girişim lere b i­

le kapital sağlanm asında, devletin büyük b ir rol oynayışm a değin­

4 1 pud = 16,3 kg. [tutan bir Rus ağırlık ölçüsü birimidir].

diler. Dahası, girişim ler de [işletm eler de], çoğu örnekte, b ir avuç işçi çalıştırılan ve ufak b ir kapitalle yürütülen, son derece küçük kuruluşlardı. Bazı ku ru lu şların çok büyük işletm eler oldukları doğ­

ru d u r. Örneğin, M oskova’daki b ir yelkenbezi fabrikasında 1.162 ki­

şi çalışıyordu ve Miklayev’de bulunan devletçe işletilen b ir yünlü fabrikasında 742, Sçegolin’deki, özel girişim in işlettiği b ir bez fab­

rikasında 730 işçi çalıştırılıyordu. E n büyük işletm eler, elbette Ural- la r’daki dem ir endüstrileri arasındaydı ve Perm ilindeki m aden işletm elerinde 25.000 k ad ar işçi çalışm aktaydı. Ne var ki, büyük işletm elerin bazıları, aslında büyük ölçekli fab rik alar olm aktan çok, aile işletm eleri elzanaatçılarından oluşan, aynı işveren adına çalışan kolonilere benziyorlardı. Tugan-Baranovski ve Liubimirov gibi yazarlardan fark lı o larak K ulisher, Büyük Petro tarafın d an ku rulan işletm elerin küçük ölçekli k uru lu şlar oluşu üzerinde d u r­

du.

Gerçek hangi yorum a daha yakın olursa olsun, onsekizinci yüz­

yılın ilk çeyreğinde en d ü stri alanında görülen gelişmelerin, geri Rus ekonom isinin başına çetin so ru n lar açtığı kesin. Şiddetle du­

yulan nitelikli (kalifiye) işçi gereksinim i, b ir dereceye dek, yabancı işçiler getirilm esiyle çözüldü. Bu konuda Petro, öteki endüstri po­

litikalarının çoğunda olduğu gibi, öncellerinin (seleflerinin) yolunu izlemiş, am a bu yolda oldukça ilerilere gitm işti. Avrupa’ya yaptığı ilk gezisinden (1698’de) dönerken Petro birliğinde, yüzlerce yabancı teknisyen ve kalifiye zanaatçı getirdi ve yabancı girişim cileri Rus­

y a’da endüstri ku ru lu şları kurm aları yolunda yüreklendirdi. B atı endüstrisinin işlem lerinin gizlerini öğrenm eleri için, Rus gençleri Avrupa'ya gönderildi.

Yeni girişim lere (endüstrilere) işçi sağlanm ası, karşılaşılan b ir başka büyük sorun idi. R usya'da serflik bağları onyedinci yüzyıl­

da daha b ir sıkılaştırılm ıştı ve tabakalı b ir toplum da, endüstride duyulan emek gereksinim inin sağlanm asına kaynak olabilecek b ir başka grup yoktu. B ir p arça özgür em ek b ulunm akta idiyse de, bu yeni endüstrilere yetecek çapta değildi. Petro b u sorunu, b ir dereceye dek, suçluları ve dilencileri fab rik alara alarak çözmeye çalıştı. Aynı zam anda çok sayıda devlet köylüsü [devlet m ülklerin­

deki serfler] çalıştırılm ak üzere, hem devlet girişim lerine hem özel girişim lere verildi. Ve, yeni b ir uygulam a olarak, tacirlere, en d ü stri­

de çalıştıracak emekçi gereksinim lerini karşılam ak için, serf sa- tm alabilm elerine olanak veren izin çıkarıldı. Bu olanak, tacirlere

girişim lerinde kullanm ak üzere, lüm b ir köyü satın alabilm elerine izin veren, 1721’de çıkarılan b ir yasa ile yaygınlaştırılm ış oldu. Bu yolla sağlanan serfler, köyü satınalan kim senin [özel] «malı» du­

rum una gelmemekle birlikte, söz konusu işletm enin «mülkü» sayıl­

dılar ve girişim in eldeğiştirm esi durum unda aynı yerde çalışm ayı sürdürm ek zorundaydılar. Bu gibi kim selere «işletm e serileri»* den­

meye başlandı; ve içinde yaşadıkları koşullarla kendilerine ya­

pılan işlemler, çoğu kez, tarım serflerininkinden çok daha kötüy­

dü. Böyle «işletme serfleri çalıştıran fabrikalar»** işgücü sağlam a so rununun en şiddetle duyulduğu yer olan Ural endüstrilerinde özellikle önemli b ir yer tutuyorlardı.

Böylece Petro, endüstride işgücü gereksinim i sorununu, seri­

lik kurum unu endüstri girişim lerini içine alacak biçim de genişle­

terek çözmüş oldu. E n dü strinin gelişmesi, Rus köylülerinin konum ­ larının (statülerinin) gittikçe kötüleşm esiyle ve Rus toplum unun toplum sal katm anları arasına gittikçe daha sert çizgilerin çekilme­

siyle elele giden b ir olgu olarak göründü. Devletin endüstrileşm eye karışm ası, serilere özgürlük tanındığı Azatlık tarihine [1861’e] ve daha sonraki yıllara dek duyulan etkiler yarattı. E ndüstriye işgücü sağlanm asında, [serbest] pazar güçlerinin ancak sınırlı olarak iş­

leyebildiği görüldü. Birçok özel m alyapım k u ru luşunda (endüstri işletmesinde) devletçe verilen ödünler ve tanınan ayrıcalıklar, «iş­

letm e serfleri çalıştıran fab rikalarsın kurulm asıyla b irlik te gelen çeşitli düzenlem eler kadar, ayrıntılı b ir kam u yönetim i ve deneti­

miyle devlet bü rokrasisini de devreye soktu. P etro ’nun en d ü stri ve ordu ile ilgili girişim lerinin finansm anı, özgür olm ayan halkın sırtın a gittikçe ağırlaşan yükler yükledi; öyle ki, baş vergisi serf- liğin kaldırılm asından sonra, 1861’den otuz yıl k ad ar sonra k aldırı­

lacaktı.

* İngilizce metinde «sahiplenilen köylüler» olarak çevrilebilecek bir terim­

le «possessionaî peascmts» deniyor (ç.n.).

** İngilizce'metinde «possessionaî factories» (ç.n.).

III

B Ü Y Ü K PETRO’DAN SO NRA Kİ EK O N O M İK GELİŞMELER

Belgede RUSYA NIN ENDÜSTRİLEŞMESİ (sayfa 31-39)