• Sonuç bulunamadı

ULUSLARARASI USKUDAR SEMPOZYUMU Ekim 2018 BİLDİRİLER. CİLT ur EDİTÖR DR. COŞKUN YILMAZ. OSKlJDAR. BELEDiYESi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ULUSLARARASI USKUDAR SEMPOZYUMU Ekim 2018 BİLDİRİLER. CİLT ur EDİTÖR DR. COŞKUN YILMAZ. OSKlJDAR. BELEDiYESi"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ULUSLARARASI

•• • •

USKUDAR

SEMPOZYUMU

x

19-20-21 Ekim 2018

BİLDİRİLER

CİLT

ur

EDİTÖR

DR. COŞKUN

YILMAZ

BELEDiYESi

OSKlJDAR

/

(2)

ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X

Yayın Kurulu

Prof. Dr. Mehmet

Akif

Aydın I Dr. Coşkun Yılmaz

Prof. Dr. Cengiz Tomar I Prof. Dr. Mehmet İpşirli / Prof. Dr. Cemalettin Şahin Prof. Dr. Erhan Afyoncu I Prof. Dr. Mustafa S. Küçükaşcı I Doç. Dr. Uğur Demir

Yayın Koordinatörü Serkan Osmanlıoğlu

Görsel Araşbrma

Serkan Osmanlıoğlu /Hasan Yapıcı I Engin Çetin I Coşkun Ünsal/ Ahmet Önal İmla ve Tashih

Nusret Gedik

Fotoğraf

İsmail Küçük I SMEY I Coşkun Yılmaz

Üsküdar Belediyesi/ Müellifler

Kapak Fotoğrafı

Aziz Sıtkı Eskin (Nevmekan Sahil/ Üsküdar)

Tasarım

Öz.kul Eren

Uygulama

Bülent Avnamak / SMEY

Baskı ve Cilt FCREKLAM

Aydıntepe Mahallesi Coşkıı.n Sokak No: 24 Tuzla I İstanbul

.ISBN: 978-605-9719-33-9 İstanbul, Ocak 2019

Kitabın telif hakları Üsküdar Belediyesi'ne aittir, tamamı veya bir kısmı izinsiz

basılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden iktibas yapılamaz.

ÜSKÜDAR BELEDİYESİ

Mimar Sinan Mah. Çavuşdere Cad. No: 35 ÜSKÜDAR / İSTANBUL

Tel: 0216 531 30 00 • Faks: 0216 531 32 25

(3)

Sultan 111. Selim Camii Haziresinde Yer Alan Mezar Taşlarındaki Bezemelere Dair

DOÇ . DR. MÜNEVVER ÜÇER Mimar Sinan Üniversitesi

Büyük Selimiye Camii; İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasında Üsküdar Selimi- ye Kışlası karşısında 1801 - 1805 tarihleri arasında Sultan III. Selim tarafından inşaa ettirilmiştir. Mimarı bilinmeyen cami, namaz vakti ve saatin tespiti için

kullanılan muvakkithanenin yanında sebil ve çeşmesi ile birlikte inşa edilmiştir.

Camiye akar sağlamak için yaptırılan kumaş imalathanelerinin bulunduğu alan 1894 depremiyle yıkılmıştır. Buradaki kumaş tezgahlarında "Selimi" adıyla anı­

lan tomar ipekli, diba, kadife gibi kumaşlar üretilmekteydi. Bugün bu alan çocuk

parkı olarak kullanılmaktadır.

Camiyi yaptıran Sultan III. Selim 1761 doğumludur. 28. Osmanlı padişahı ve 107. İslam halifesidir. Babası III. Mustafa öldüğünde sadece 13 yaşında olduğu

için amcası Sultan 1. Abdülhamid tahta çıkmıştır. Bu yeni padişah, Şehzade Se- lim'e kendisinden önceki padişahların aksine iyi davranmıştır. Kafes hayatı yaşa­

masına rağmen Selimıin mükemmel bir eğitim almasına izin vermiştir. Şehzade

Selim iyi bir şair ve bestekardır. Sultan I. Abdülhamid'in 7 Nisan 1789'da vefat

edişiyle tahta çıkmıştır. Osmanlı Devleti'nin en ıslahatçı (reformcu) padişahla­

rından biridir.

Sultan ill.Selim, "Yeni düzen" anlamına gelen "Nizam-ı Cedid" adlı askeri birliği

1793 yılında kurmuştur. 1807 yılında ise yeni düzene karşı çıkarak Kabakçı Mus-

tafa'nın önderliğindeki yeniçerilerin ayaklanmasının sonucunda Nizam-ı Cedid ordusunu dağıtmış ve 29 Mayıs 1807'de de tahttan çekilmek zorunda kalmıştır.

I

(4)

Büyük Selimjye Camii

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X

1808 yılında Alemdar Mustafa Paşa'nın kendisini tekrar tahta çıkarmak için

ayaklandığı sırada, Sultan ıv. Mustafa'nm emriyle öldürtülen Sultan ill. Selim'in cenazesi babası Sultan III. Mustafa'nın Laleli' deki türbesine defnedilmiştir.

Sultan III. Ahmed devrinde ( 1703-1730) Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nm 28 Mehmed Çelebi'yi Fransa' ya Türk elçisi olarak yollamasıyla batılılaşma akımı başlamıştır. Yabancı sanatkarların gelişi ile Osmanlı Sanatı' nda 18.yüzyılda baş­

layan ve 19.yüzyılda da devam eden Barok, Rokoko, Ampir akımlarının bütün sanat alanlarında etkili olmasını sağlamıştır. Bunları kısaca açıklarsak:

Barok, Avrupa'da 16. yüzyıl ortasından 18. yüzyıl sonuna kadar etkili olmuş bir

akınıdır. Adı Portekizcede "yamru yumru, düzensiz inci tanesi"ne verilen isim- den türeyen "Barroco" sanat akmıı Rönesans'ın simetrili, dengeli, sade eserlerine bir tepki olarak çıkmıştır. Sanat tarihçileri bu akmıların bütününü "Eklektik" ola- rak adlandırmaktadırlar. Barok Sanatı'nın en belirleyici motifi akant yaprakları

ve deniz kabukları' dır.1

Türk Sanatı'nı etkileyen bir diğer önemli bezeme tarzı da batıdan geldiği adıyla,

"Rokoko" dur. Fransızca "çok gözenekli kaya parçası"na verilen isimden türeyen

1 Seıııra Gennaner, "Barok Oslub" Eczacıboşı Sonat Ansilclopedisl,. C. 1 1997, lsuınbul, s. 194.

354

(5)

SULTAN 111. SELiM CAMii HAZIRESINOE YER ALAN MEZAR TAŞLARINDAKI BEZEMELERE DAiR

Rokoko sanatı Barok karşıtı bir akım olarak ortaya çıkmıştır. Bizim sanatımızda

Rokoko, mimar! süslemelerde, sepet, vazo, çiçek buketlerinin kullanıldığı, genel- de asimetrik planlı terkiplerden oluşmaktadır.

Osmanlı sanatında sanat tarihçilerinin kullandığı anlamı ile "Eklektik" olarak ta-

nımlanan bu yeni formu, Prof. Dr. Süheyl Ünver "Türk Rokokosu" adıyla batı tar-

zından ayırmıştır. Yeni tarzıyla Türk Rokokosu, 19. yüzyıl Avrupası'ndan gelen Barok, Rokoko akımlarını, Türk sanatçılarının kendi klasik bezeme geleneğiyle harmanlayıp yorumladıkları halidir.

Devrin Batıya açılan unsurları içerisinde hemen hemen her alana yayılan beze- me özellikleri edebiyattan mimariye, kalemişinden çini ve tezhib sanatına kadar

geniş bir yelpazede kullanılmış olup sanatımızda Türk Rokokosu çok çeşitli eser- lerde görülmektedir.

Bildiri konusuna esas teşkil eden Ill. Selim Camii haziresinde yer alan sınırlı sayıdaki mezar taşları devrinin özelliklerini gösteren Barok ve Türk Rokoko tar-

zında bezemeler içeren nadide örneklerdir.

Caminin kıble tarafı giriş kapısının sol tarafında bulunan mezarlıkta Hicri 1227- 1389 tarihli 96 aded mezar, sağda ise 7 aded olmak üzere toplam 103 mezar tespit

edilmiştir.

Cami haziresinde yer alan mezar taşlarındaki bezeme motifleri ile tezhib sanatın­

da kullanılan motifler devirlerine göre incelendiğinde, bunlar:

1. Bitki motifleri 2. Meyva motifleri 3. Eşya motifleri

4. Mimari motifler olarak gruplanmaktadır.

Bitki Motifleri

Akant Yaprağı

Osmanlı sanatında 'Saz Yolu' üslubunda kullanılan hançer yaprakları, Barok ve Rokoko akımındaki akant yapraklarından etkilenerek tekrar yorumlanmış ve bu

yüzyılda Türk Rokokosu' nda ayrı bir tarz olmuştur. Klasik dönemin kompozis-

yonlarında kullanılan dendanlı paftaların yerini Akant yapraklarının sınırladığı

paftalar almıştır.

/ 355

(6)

Hasan Paşa

Biraderi Muhammet Mıilills Efendi mezar

taşı detay (sol), Yazma eserlerdeki süslemelere örnek, S.K.Nuri Atlasez 317

(sağ)

ÜSK0DAR SEMPOZYUMU X

Sultan III. Selim Camii haziresinde gördüğümüz Hasib Paşa'nın biraderi Meh- med Muhlis Bey'e ait mezarın yan kenarlarındaki bezeme ile, dönemin tezhib ör- neklerinden olan Süleymaniye Kütüphanesi Nuri Arlasez No. 317 Delfıilü'l-Hay­

rat'ta ciddi benzerlikler görülmektedir. Kompozisyonlarda Klasik dönemin den-

danlı paftalarının yerini, Akant yaprakların sınırladığı paftalar almıştır. Mehmed Muhlis Efendi'nin mezar taşı bezemesinde ve Şevki Efendi'ye ait Hilye-i Şerif

in tezhibinde akant yapraklardan oluşan -C- ve -S- kıvrımlı biçimler bezeme- nin ana hatlarını oluşturmuştur. Hasib Paşa'ya ait lahit mezarın döküm korkuluk

şebekesi ve Süleymaniye Kütüphanesi/Defter 4'ün bezemesinde de benzerlikler görülmekte ve akant yapraklarına rastlanmaktadır. Diğer bir akant yaprağına ör- nek de ; Ahmed Cavid Bey'in kızı Emine hanımın mezar taşıdır. Alt kısmındaki

bezemede yer alan akantus, İÜK.A.5559' da bulunan Delfillü'l-Hayrat başlık tez- hibinin yan kısımlarındaki sütun başlarındaki akantus yapraklarına çok benzer.

Abdullah Nuri Efendi'nin kızı Refika hanımın ayak ve baş mezar taşlarının baş kısımlarındaki bezeme de burgu şeklinde akant yapraklarından oluşmuştur.

Çiçekler

Türk sanatının her safhasında tabiat ana tema olmuş, çiçekler ise ayrı bir yer

bulmuştur. Daha önceleri Türk sanatında yer alan yarı üslublaştırılmış çiçekler,

18.yüzyıldan itibaren batı etkisi ile tamamen tabiatda görüldüğü gibi kullanıl­

mıştır. Çiçekler, bu dönemde gerçeğine yakın tarzda sıkça kullanılmış olup üç boyut hissi vermek için gölgelendirilerek boyut kazandırılmıştır.

356

(7)

SULTAN 111. SELiM CAMii HAZIRESINDE YER ALAN MEZAR TAŞLARINDAKI BEZEMELERE DAiR

Sümbül, lale, karanfil, şakayık, kasımpatı, nergis, menekşe gibi çiçekler dönemin tezhib bezemelerinde yer almasına rağmen, aynı dönemin mezar taşlarında ise gül, lale, karanfil ve nergis yoğun kullanılmıştır.

Gül

Hem şairlere, hem mutasavvıflara ilham kaynağı olan "gül", Yunus Emre'nin,

"Çiçek eydür ey derviş, gül Muhammed teridir" mısraında ifade ettiği gibi gülün kokusu ile Resfil-i Ekrem'in (a.s) terinin kokusuna teşbih yapılır. Halk arasındaki

"gül koklamak sevaptır" sözü ile gül yağı veya gül suyu ikram edildiğinde salavat getirme geleneği, bu çiçeğin Hz. Peygamber'in timsali olmasından kaynaklan-

maktadır.2

Çini, tezhib, kalemişi, cild, minyatür gibi sanatın tüm dallarında sıkça kullanılan

gül motifi, kütüphanelerdeki yazma eserlerde, saraylardaki bezemelerde cami- lerdeki çinilerde, çeşme bezemelerinde ve benzeri birçok yerde karşımıza çıkar.

Devrin ustası gülü mermere öyle güzel aktarmıştır ki, mermere nakşedilmiş bir gülü koklayasınız gelir. Türk Rokokosunun vazgeçilmez çiçeği olarak karşımıza çıkan gül, Selim.iye Caminin haziresinde en çok kullanılan çiçek olmuştur.

Selim.iye Camii Kayyımbaşı Ahmed Efendinin mezar taşının baş kısmında gül motifi fiyonktan sarkmış şekilde bezemede yer almıştır. Özel koleksiyonda bulu-

2 MUnevver Üçer, Kaya Üçer, lstmıbu/ "un I 00 Motifi, lstanbul 2018.

/

Mezar taşı

detay

357

(8)

Mezar taşı

detay (sol), Lütfullah Efendi Seyrill Hatice Kadın

detay (sağ)

ÜSKÜOAA SEMPOZYUMU X

nan Delfülü'l-Hayratta ve Salih Paşanın annesi Saliha hanımın mezar taşında ise gül motifi ak.ant yapraklarla birlikte kullanılmıştır. Selimiye Camii Kayyınıbaşı

Ahmed Efendi ve Seyyid Mehmed Emin'in zevcesi Emine hanımın mezar taşların­

da gül motifi, tıpkı dönemin tezhib örneklerinden olan Sadberk Hanım Müzesinde yer alan Hilye-i Şerif de de olduğu gibi kompozisyonun köşelerinde yer almıştır.

Hazirede yer alan Akif Paşa'nın kızı Hayriye hanımın mezar taşı ve Sultan Selim Han Kadınlarından Zifer hanımın mezar taşı bezemelerinde gül motifi 1786 tarihli Delfülü'l-Hayratta olduğu gibi vazoda bulunur.

Lale

Gül motifinin tasavvuf terminolojisinde Hz. Muhammed'i temsil etmesi gibi lale de

Allah'ın birliğini temsil etmektedir. Harflerin sayı karşılığı olan ebced hesabında

Lale, Allah ve Hilal kelimelerini oluşturan harflerin aynı olması ve ebced hesabında

rakamsal toplamın 66'ya denk gelmesi, bu üç kelimenin de tasavvuf edebiyatındaki ilişkisini ve önemini anlatmaktadır. Hatta Anadolu coğrafyasında kullanılan "işi at-

mış altıya bağlamış" deyimindeki 66 rakamının bağlandığı nokta da ebced hesabıdır.

358

(9)

SULTAN 111. SELiM CAMi i HAZIRESINDE YER ALAN MEZAR TAŞLARINDAKI BEZEMELERE DAiR

Orta Asya' dan günümüze gelen lale mitolojisinde de yaprağın üzerindeki çiğ tanesi- ne yıldırım düşmesiyle alev alan yaprağın laleye dönüştüğü anlatılmaktadır. Lalenin iç bünyesinde kalan siyahlık da yanık izleri olarak yorumlanmıştır.

Orta Asya'da Karahoca ve Bezeklik'te bulunan ve Alman arkeologlarla birlikte Berlin'e götürülen duvar resimlerinde, kalemişi örneklerinde, Uygur prens ve prensesinin elinde bulunan çiçeklerden biri de lale motifidir. Kökeni Tiyenşan Dağları'na dayanan lale, çiçekler arasında hak ettiği yeri Selçuklu sonrasında Os-

manlı sanatında bulmuştur. 16. yüzyıla kadar tabiatda serbest olarak yetişen lale, bu yüzyılda bahçelere girmiş ve hatta "lalezar" ismi de buradan çıkmıştır. Has- bahçenin vazgeçilmezi olan laleler sanatımızın her alanında kullanılmıştır. Ha- zirede gül kadar yer almamakla birlikte Abanzade hafidesi Hatice Esma hanımın

mezar taşında vazoya yerleştirilmiş güllerle birlikte kullanıldığı görülür.

Karanfil

İstanbulıun çiçeklerinden olan karanfil de lale ve gül gibi 16. yüzyıl İstanbul'un­

da yetiştiriciler arasında pek makbul bir çiçektir. Yetiştiricisine prestij kazandı-

/

Mezar taşı

detay

359

(10)

DelAilü'l- HayrAt tezhip

detayı (sol), mezar taşı

detay (sağ)

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X

ran bu çiçek 18. yüzyıl ve sonrasında çiçek kataloğu olarak yapılan ve «şükfıfena­

me» olarak adlandırılan eserlerde de yer bulmuş önemli bir motiftir. Resmedilen çiçeklerin hemen hepsinin yer aldığı şük.üfenamelerin yanı sıra sadece karanfil için yazılmış eserler de mevcuttur. Kitabımızda sık sık adından bahsettiğimiz Ali Üsküdarl, Gazeller Albümü'nde karanfilleri katmerli, sade birçok çeşidi ile işle­

miş ve sanatımızdaki nadide eserler arasına karanfili de kazandırmıştır.

qBilinen ilk örnekleri Selçuklu taş ve çini işlerindedir. Karanfil sevgimiz sanatı­

mızda kesintisiz devam etmiş, 15 ve 16. yüzyıllarda doruk noktasına ulaşmıştır.

Prof. Dr. Süheyl Ünver, 1929 yılında Viyana Müzesini gezerken Türk kumaşlarını görünce, Müze Müdürü ve tanınmış oryantalist Henri Glück'e' 'Bunların Türk ku-

maşı olduğunu nereden anlıyorsunuz?" diye sorar. Glück 'ün cevabı ilgi çekicidir:

"Karanfil ve lale motiflerindendir. "3

Osmanlı dönemindeki ille karanfil motifi, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kü- tüphanesinde 5467 envanter numaralı Muhibbi Divanındaki (16.yüzyıl) halkar-

3 Beşir Ayvazoğlu, Güller Kitabı, lstanbul, 2005, s.189.

360

(11)

SULTAN 111. SELiM CAMi i HAZIRESINDE YER ALAN MEZAR TAŞLARINOAKI BEZEMELERE DAiR

lerde, yalın veya katmerli olarak lalelerle, servilerle ve diğer çiçeklerle birlikte sayfa bezemelerinde yer almıştır. Yetiştiricisine prestij kazandıran bu çiçek, 18.

yüzyıl ve sonrasında çiçek kataloğu olarak hazırlanan "Şüküfename» adlı eserler- de yer bulan önemli bir motiftir.

Haziredeki karanfilli en güzel örneklerden biri Selimiye Camii Kayyımbaşı Ah- med Efendi'nin mezar taşının baş kısmındaki bezemede bulunur. Burada karan- fil, güllerle birlikte vazo içinde yer almaktadır.

Meyve ve

Ağaçlar

Üzüm

Dönemin bezemelerinde çiçeklerin yanısıra bereket sembolü meyvalar ve kutsal

sayılan ağaçlar da yer almıştır. Selim.iye Camii lıaziresindeki mezarlara ail başlık

ve yan pano taşlarında üzüm, nar, armut, enginar ve hurma en çok kullanılan

meyve motiflerindendir.

, /

Habanzade Halifesi Hatice Esmas Hanım

mezar taşı

detay (sol), Delailü'l- Hayriit tezhip

detayı (sağ)

361

(12)

Karanfil, Hamse-i Atat (sol), Güldefor

Hanım mezartaşı

detay (sağ)

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X

III. Selim Camii haziresindeki bezemelerde yer alan ve bereket sembolü olarak da kullanılan üzümün, Kur'em-1 Kerim'de on bir ayette bahsi g~çmektedir. Yasin Suresi'nde; "Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık. İçle­

rinde pınarlardan sular fışkırttık" denmektedir. Hayat suyu olarak kabul edilen

asmanın köklerinin nehir ve ırmakları yaratbğına inanılmış, üzüm taneleri için, gökyüzündeki yıldızlar yakıştırması yapılmıştır.

Hazirede yer alan Sultan Selim Han'ın hazinedarlarından Afitab Bey'in mezar taşının üst kısmındaki kasenin içinde üzüm motifi bulunmaktadır. Dönemin tezhib, levha ve el yazmalarındaki bezemelerin genellikle bordürlerinin içinde de üzüm yer alır.

Nar

m.

Selim Camii haziresinde yer alan mezar taşlarında kullanılan meyvalardan biri de nardır. Nar meyvesinden Kur'an-1 Kerim'de üç ayette bahsedilmektedir.

Tevrat ve İncil' de de bahsi geçen narın şifalı bir bitki olması sebebiyle bu meyve bereket, üretkenlik ve doğurganlık simgesi olarak kullanılmıştır. Nar motifinin

tasarımlarda taneli olarak tasvir edilmesi neslin devamı gibi sembolik anlam- lar taşımaktadır. Kutsal kitaplarda da ismi açıkça zikredilen narın tasvirlerinin

362

(13)

SULTAN 111. SELiM CAMİİ HAZIRESINOE YER ALAN MEZAR TAŞLARINOAKl BEZEMELERE DAiR

en çok mezar taşlarında karşımıza çıkması, nar motifinin mezarda yatan kişinin günahlarından arınması, mezarının cennet bahçesine dalı.il olabilmesi umudu- nu simgelediği narın, ahireti hatırlatan dini bir sembol olduğu düşünülebilir.4 Narın bol miktarda meyve tabağı içinde, mezar taşları ve lahit yüzeylerindeki bezemelerde yer alması, medfun kişinin yapmış olduğu çok sayıdaki iyi işler ile

ilişkilendirilebileceği gibi bu iyiliklerden dolayı cennet mekanında olacağı da ifade edilmiştir. 5 Sultan

m.

Selim Camii haziresindeki bir çok mezarın yan ve ön

panolarında kaseler içinde narlar yer almıştır.

Hurma

Türk süsleme sanatında en sık rastlanan ağaç motiflerinden olan hurma ağacı,

kutsal sayılan ağaçlardan olup hayatın devamlılığını temsil ettiği düşünülür.

Anadolu'da hurma ağacı motifinin, 17. yüzyıldan itibaren çok sık kullanılmaya başlandığı, tabii üslupta çiçekler ile birlikte bezeme sanatımızın içine girdiği gö- rülmektedir. Bunlarda hurma motifi, zaman zaman vazo içine yerleştirilmiştir.

4 Meriç 1936: 141- 212; Eyice 1966: 233; Ycılcin 1969: 149-156; Kararnağanılı 1983: 30; Esin 2003/2: 262

5 Gönül Cantay, "Şehzade Camii'nin Alçı SUslemclcri", Uluslararası Mimar Sinan Sempozyumu. (24-27 Ekim 1988). Ankara 1996, s. 353- 358.

/

Sultan Selim Han

Hazinedarlarından

Afitab Bey mazarı (sol), TSM Yemiş Odası (sağ üst), Afitab Bey mazar

taşı detay (sağ nll)

363

(14)

Üzüm tezhibi(sol), Afitab Bey

mazarı detay

(sağ üst), Nar

0SK0DAR SEMPOZYUMU X

tezhibi, TSM ·•

Yemiş odası , · . ~ ·• :'~

(sağ alt) ~ " ··:..

> , ·

·~;.

. • •

"c.; ~ ~\ ... _..._'i: · '! :·

364

Hazirede yer alan Akif Paşa'nııı biraderi Abdullah Nuri Beyin ve Mustafa Mazhar Efendi'nin mezar taşlarında hurma motifi yer almaktadır.

Armut

Armut da diğer meyveler gibi bereket, bolluk ve yeniden doğuşun simgesi olmuş­

tur. Mezarların yan panolarında kase içinde yer almıştır. Sultan Selim Han'ın hazinedarlarından Afitab Beyin mezarının yan kısımlarında kaselerin içinde gö- rülen armut motifi dönemin tezhib örneklerinden olan İÜK.5461 Gaznevi Albü- mü ve TSM Y. 765 deki örnekle büyük benzerlik gösterir. Ayrıca Topkapı Sarayı

Müzesi'nde de benzer bir örnek bulunmaktadır.

Enginar

Eski Yunan sanatında sıklıkla kullanılan enginar motifine İstanbul'da Bizans eserlerinde de rastlanır ve dini açıdan da kutsal sayılan bu motif, sütunlardan,

(15)

SULTAN 111. SELiM CAMii HAZIRESINDE YER ALAN MEZAR TAŞLARINOAKI BEZEMELERE DAiR

yapıların dış cephelerine kadar pek çok alanda kullanılmıştır. Sultan fil. Selim Camii haziresinde sadece iki mezarda enginar motifi bulunmaktadır. Mustafa Mazhar Efendi'nin Kızı Ayşe hanımın mezarı ve Sultan Selim Han'ın hazinedar- larmdan Afitab Beyin mezar taşındaki bezemelerde karşımıza çıkar.

Eşya

Motifleri

Devrin bezeme özelliklerinden olan bitki asıllı motiflerin yanı sıra, kullanım eş­

yaları da süsleme materyali olarak değerlendirilmiştir. Vazo, sepet, kase, kaide gibi motifler tezhib sanatında kullanılmıştır. Hazirelerdeki mezartaşı desenlerin- de de karşımıza çıkmaktadır.

Vazo

Vazo motifinin Osmanlı sanatında yoğun olarak kullanılması, İmparatorluğun re- formlarla batıya açılması ile gelişen yeni sanat anlayışıyla başlamıştır. Bu dönemde vazo motifi, kağıttan taşa, mermerden çiniye geniş bir malzeme çeşitliliğinde kulla-

I

Akif Paşa'nın biraderi Abdullah Nuri Beyin mezar

taşı (sol), Hurma Ağacı,

Gaznevi Nbürnü (sağ)

365

(16)

Afitab Bey

mazarı detay (sol), armut tezhibi (sağ)

366

GlSKÜDAR SEMPOZYUMU X

nılmıştır. Simetrili veya simetrisiz tasarlanmış vazolar ve bu vazolardan çıkan çiçek- ler tezlıib sanatında, el yazması eserlerde ve hüsn-i hat levhalarında kullanılmıştır.

Hazirede yer alan Akif Paşa'nın kızı Hayriye Hafide hanımın mezar taşındaki beze- mede yer alan vazo, tezlıibde kullanılan pek çok eserle benzerlik göstermektedir.

Kase

Kase de, vazo, kap, sürahi, ibrik gibi ihtiyacı karşılayan bir kullanım eşyasıdır.

Batılılaşma döneminin bezeme anlayışı içerisinde sıkça yer bulan kase; kalemişi,

çini, maden sanatı, tezhib gibi sanatlardaki bir çok bezemelerde kullanılmıştır.

Sultan III. Selim Camii haziresinde yer alan mezar taşlarında da kase sı.klıkla kullanılmış ve içinde bereket sembolü meyvalarla birlikte yer almıştır.

Kurdele

Kurdele figürü dönemin süsleme motiflerinden bir tanesidir. Batıda kullanıldığı anlamının yanı sıra, bizim klasik dönem bezemelerinde yer alan ortabağ, bağlaç

(17)

SULTAN 111. SELiM CAMii HAZIRESINDE YER ALAN MEZAR TAŞLARI NDAKI BEZEMELERE DAiR

gibi motiflerin bu dönemdeki karşılığı olmuştur. Türk Rokokosunda çiçek bu- ketlerinin merkezinde bağlaç olarak karşımıza çıkan kurdele tezhibden çiniye,

kalemişinden taş oymacılığına kadar sanatımızın tfun alanlarında kullanılan bir motif olmuştur. Kurdele, tezhib sanatında, 19. yüzyıla ait halkar tarzında yapılan çalışmalarda, yazı kenarlarındaki bezemelerde yoğun bir şekilde kullanılmıştır.

Sultan III. Selim Camii haziresi içerisinde yer alan mezar taşlarında da bu motif devrin özelliğini yansıtacak şekilde kullanılmıştır. Akif Paşa'nın zevcesi Ayşe hanımın mezar taşı olmak üzere pek çok mezar taşında görülmektedir.

Girlant

Türk rokokosu bezemeleri içinde önemli bir figür de girland motifidir. Girlant çiçek ve meyvelerden oluşan, yapraklar ve kurdeleler ile desteklenmiş, gerdan-

lık formundaki demet motiflerine denmektedir. Geç dönem Osmanlı sanatında

bilhassa kadın mezar taşlarında karşımıza çıkan girlandlar çiçek ağırlıklı bir be- zeme unsurudur. Osmanlı sanatında bilhassa hanımların mezar taşlarında kar-

şımıza çıkan girlandlar, çiçek ağırlıklı bir süsleme unsuru olmuştur. Salih Pa-

şa'nın annesi Saliha hanımın mezar taşı da bunun güzel örneklerinden biridir.

19.yüzyıla ait Delailü'l- Hayrat'ta bulunan tezhibler, girlantların çok kullanıldığı

örneklerdendir.

Püskül

Batıdan sanatımıza girmiş motiflerden biri de püsküldür. Klasik dönemin mo- tiflerinde hiç kullanılmamış olan ip ya da kordon, 18 ve 19. yüzyıllarda üsluba çekilerek püskül ile birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Püsküller devrin belirle-

I

Mezar taşı

detay (sol).

Tezhip detayı (sağ)

367

(18)

Mezar taşı

detay

368

ÜSKÜDAA SEMPOZYUMU X

yici motif unsurları olarak öne çıkmıştır. Bilhassa kalemişi, ahşap oyma, mermer malzemelerde uygulanmıştır. Sultan III. Selim Camii haziresinde yer alan Seyyid Mehmed Emin'in zevcesi Emine hanımın mezar taşı ön yüzündeki bezemede ve yine döneme ait tekke levhası bezemesinde püskül motifi görülmektedir. Aynı

motif 19.yüzyıla ait Delôilü'l-Hayrat'ın kabında da vardır. Tıpkı hazirede yer alan mezar taşlarında olduğu gibi iplerin uç kısımlarında yer almıştır.

Perde

Tamamen Batı kaynaklı olan "perde motifi", duvar resimlerinde 19. yüzyılın başından itibaren barok-rokoko ve ampir karakterli bezeme unsurlarıyla birlikte

işlenmiştir. Duvar resimlerini çevreleyen bir kartuş şeklinde ya da pencere tas- virleriyle birlikte karşımıza çıkan motif, kubbelerde, pandantiflerde ve mihrap- larda kullanılmıştır. Perde, dönemin belirleyici motiflerinden birisidir.

Genelde mescid, cami, tekke mihraplarında karşımıza çıkan perde motifi; tezhib

sanatında hüsn-ü hat levhalarda ve el yazması kitapların imza sayfasının karşı­

sındaki çiçek buketli sayfalarda yer almaktadır.

Perde motifinin en güzel örnekleri, kağıt, maden üstünde işlenmiş olarak, cild sa-

natında deri üzerinde, mermer ve taş işçiliğinde görülmektedir. Seyyid Mehmed Emin'in zevcesi Emine hanımın mezar taşının iki yanında bulunur. 19.yüzyılda yazılmış tekke levhalarındaki perde ile haziredeki örnekler arasında ciddi ben- zerlik görülür.

(19)

Sütun

SULTAN 111. SELiM CAMii HAZIRESINDE YER ALAN MEZAR TAŞLARINDAKI BEZEMELERE DAiR

Sütun, mimari yapılarda taş mermer metal, ahşap gibi çeşitli malzemelerle yapı­

lan, yapıdaki taşıma elemanına ve:ırilen isimdir. Mimari yapıların taşıyıcı unsuru olan "sütun" aynı zamanda batılılaşma döneminde eserlerimizde bezeme unsuru olarak da kullanılmıştır.

Osmanlı coğrafyasında kullanıldığı anlamı ile batıdaki uygulamalarından farklı

olarak çiçek ve yaprak gibi bitki motifleriyle bezenmiş sütunlar Türk Ampir sanatı uygulamalarında belirleyici motif olmuştur. Sultan ill. Selim Camii haziresindeki mezar taşlarında sütunlu bezemelerin uygulandığı görülmektir. Seyyid Mehmed Emin'in zevcesi Emine hanımın mezarında ve Abanzade torunu Hatice Esma hanı­

mın mezarının bezemesinde hem ortada hem de kenarlarda yer almıştır.

Güneş

Sultan ID. Selim Camii haziresinde yer alan motiflerden bir tanesi de güneş mo- tifidir. Tezhib sanatında şemse adı altında baklava dilimi yahut daire biçimleri

güneşi temsil etmektedir.

/

Akif Paşa hanımı Ayşe Hanımın

meZ31' taşı

detay (sol), kurdele tezhibi detay (sag)

369

(20)

18-19 yy.

tekke levha, Ya Hazreti Mevlana Kudduse

Sırrahu (sol), 19. yy.

tekke levha

(sağ), Sevgi Gönül Hat Koleksiyonu

370

ÜSKÜOAR SEMPOZYUMU X

Mermer mezar taşı üzerindeki bu örnek, diğer bezeleme sanatları.mızın motif da-

ğarcığında da pek görülen bir şekil değildir. Tespit açısından nadir bir örnektir.

Işın Demetleri

Dönemin motiflerinden olan ve bir ışık kaynağından çıkarak, her yöne yayılıp

giden ışın motifleri , Osmanlı armalarında, tuğra, ferman ve tezhibli eserlerde yer alır. Süleyman Paşa'nın validesi Zeynep hanımın mezar taşının baş kısmında

ve 19.yüzyıla ait özel koleksiyonda yer alan Delailü'l-Hayrat'ın kabının ortasın­

daki bezemede yer almıştır. Hazirede yer alan ışın motifine bir diğer örnek, Şeyh

Nimetullah Efendi'nin eşi Ayşe hanımın mezarının ön yüzünde yer alır. Sami Efendi'ye ait Zerendud Tuğra levhasının köşelerindeki bezemelerde de ışın mo- tifi görülmektedir_

(21)

Sonuç

SULTAN 111. SELiM CAMi i HAZIRESINOE YER ALAN MEZAR TAŞLARINDAKI BEZEMELERE DAiR

Bildiri konusuna esas teşkil eden

m.

Selim Camii haziresinde yer alan sınırlı sayıdaki mezar taşları devrinin özelliklerini gösteren nadide eserler olmakla be- raber Lale Devrinin padişahı Sultan III. Ahmed çağındaki bezeme yaklaşımlarına

da dikkat çeken nitelikli eserlerdir.

Dönemin hemen hemen her alanına yayılan Batı anlayışındaki bezeme özellik- leri geniş bir yelpazede kullanılarak sanatımızın her alanında kendini göstermiş­

tir. Metalden ahşaba, sıvadan taşa hemen hemen her alanda kullanılan devrin motifleri ve özellikleri, 18. yüzyılda başlayıp, 19.yüzyılda da devam eden Barok, Rokoko ve Ampir akımlarının "eklektik" adı verilen kendine has tarzı ile sanatın

bütün alanlarında etkili olmuştur. Bununla birlikte Türk sanatçıları Batıdan ge- len bu akımları kültür unsurlarıyla yorumlayarak harmanlamışlar ve Türk Roko- kosu, Türk Ampiri gibi tarzları sanat dünyasına kazandırmışlardır.

/

Seyyid Muhammet Emin' in

hanımı Enıine Hanımın

mezar taşı

perde detayı

371

Referanslar

Benzer Belgeler

Balkanlardaki Osmanlı hazirelerinin içler acısı du- rumu da göz önünde bulundurularak, çalışmamıza İsa Bey Camii haziresinde tespit ettiğimiz bir grup mezar

黃帝內經.靈樞 論疾診尺第七十四 原文

Repeated ultrasonography revealed dilated intrahepatic portal vein with arterial flow demonstrated using Doppler imaging. No esophageal varices or gastric or duodenal ulcer was

Gazzâli, burada aklın sınırlı olduğu ve belli bir aĢamadan sonra aklın metâfizik dünyanın gerçekliklerini anlamaya çalıĢması gerektiğini belirtmektedir.. Gazzâli,

İstanbul ili Kadıköy İlçesinde Şubat 2002 sonuna kadar yapdan çalışmalarda, Bakanlar Kurulu’nun 25.07.1951 tarih ve 3/13401 saydı kararı ile Türk vatandaşlığından

Ama özlediğim sohbeti nedense her seferinde bir başka güne e rt e le ­ dim. Scksenbeş yaşına ra ğm en

ortamlarında dane misel ve doku (klon) aşılamasının shii-take mantarının misel gelişim süresi ve hızına etkisinin araştırıldığı bu çalışmada, 25ºC

Okullarda öğretmenlerin, okulun sosyal sermayesine ilişkin algıları okul çalışanları arasında sosyal sermayenin yerini belirlemek ve sosyal sermayeyi