ADEZİV KÖPRÜLER
Prof.Dr.Hakan TERZİOĞLU
ADEZİV KÖPRÜ NEDİR?
“Adeziv” sözcüğü farklı moleküller
arasındaki çekim kuvvetini ifade etmekte kullanılmaktadır.
Adeziv restorasyonlarda; diş yüzeyi- yapıştırıcı ajan ve yapıştırıcı ajan ile
restorasyonun kendisi arasında böyle bir
bağlanma söz konusudur.
ADEZİV KÖPRÜ NEDİR?
Dental restorasyonlarda aderent yani yapışan taraflar diş ve restorasyondur.
Adeziv bağın ne şekilde oluşturulacağı diş yüzeyi yani mine ve dentinin durumuna ve restorasyonun malzemesinin tipine bağlıdır.
ADEZİV KÖPRÜLER
TARİHÇE
Metal döküm delikli altyapı sistemi ile ilk adeziv köprüler 1973 yılında Rochette tarafından tanıtılmıştır.
Rochette, asitlenmiş olan mineye
restorasyonun mekanik olarak
tutunabilmesi için, tersine konik delikleri
bulunan metal alt yapı kullanmış ve yöntemi
periodontal splintleme amaçlı olarak
kullanmıştır.
TARİHÇE
Livaditis ve Thompson Rochette tutucusunun deliklerinde taşan rezinin fonksiyonel stresler ve aşınma yüzünden sızıntıya maruz kaldığını ve böylece ömürlerinin azaldığını ileri sürmüşlerdir. Dunn ve Reisbick tarafından 1976’da ; Tanaka ve ark.tarfından ise 1979’da tarif edilmiş bulunan elektrokorozyon yöntemini kullanmışlardır. Thompson, Livaditis ve Del Castillo bu yöntemi kullanarak uyguladıkları köprüleri, bağlı bulundukları Üniversitenin adına ithafen
“Maryland Köprü” adı altında yayınlamışlardır.
ROCHETTE KÖPRÜ
MARYLAND KÖPRÜ
MARYLAND KÖPRÜ
SPLİNTE ADEZİV KÖPRÜLER
ADEZİV RESTORASYONLARDAKİ DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
1- Minimal preparasyon 0.3-1mm 2- Alt yapının primer retansiyonu 3- Tek giriş yolu
4- Minimal siman kalınlığı
5- Okluzyonda ve fonksiyon sırasında ki yerinden oynatıcı kuvvetlerden elimine etmek
DİŞE YAPİLACAK PREPARASYONLAR
DİŞE YAPILACAK PREPARASYONLAR
DİŞE YAPILACAK PREPARASYONLAR
DİŞE YAPILACAK PREPARASYONLAR
DİŞE YAPILACAK PREPARASYONLAR
INLEY/ONLEY TİPİ PREPARASYONLAR
AVANTAJLAR
Avantajlar
1. En önemli avantajı da dişin yapısının korunmasıdır. Mine kontur modifikasyoları olmasına rağmen dikkatsiz diş kaldırmaları, overcutting meydana gelmez ve diş yapısı korunur.
2. Çoğunlukla sadece mine düzeyinde bağlanır; canlı dentin üzerine uygulanmasından kaçınarak pulpa irritasyonu önlenmiş olur.
3. Rutin olarak restorasyonlar supragingival tasarlanmaktadır. Bu da gingival ve periodontal problemlerin olma riskini azaltır. Bu aynı zamanda protezin üretimini de basitleştirir.
4. Restorasyon tanı modeline çok benzeyen modelde hazırlanır. Bunlarda day/güdük olmadığı için laboratuvarın hata yapması klasik köprüden daha azdır.
AVANTAJLAR
5. Dayanak dişin yüzeyinde estetik materyal için yetersiz boşluk ve yetersiz madde kaldırılmasını elimine eder. Büyük dişler ya da estetik olmayan restorasyonlar klasik veya modifiye edilmiş preparasyona ihtiyaç duyabilir.
6. Hem klinik hem laboratuvar işlemleri hekim ve teknisyenin verimliliği özveri istemeden önemli/ anlamlı derecede kısalmıştır.
7. Rezin bağlantılı restorasyonlar dönüşebilir bir tedavi yolu
içerir. Bu onların kolay çıkartılabileceği anlamına gelmez. Eğer
restorasyonun kaldırılması gerekiyorsa, dişler değişmemiştir
ve hastanın tedavisine farklı devam etmek mümkün olur.
AVANTAJLAR
8- Adeziv tutucular ergenlik dönemdeki hastaların ön ve arka bölge diş kayıplarında rutin olarak uygulanabilir. Böylece antagonist dişin boşluğa uzamasını önler ve konjenital diş eksikliğini restore eder.
9. Maliyet daha azdır.
10.Hazırlığın büyük bölümü mine içinde yapılacağından hiçbir anesteziye ihtiyaç duyulmayacaktır.
11.“Kanatlar” veya aksiyal uzantılar restorasyon
söküldüğünde eğer bozulmamışsa yeniden
bondlanabilirler.
DEZAVANTAJLARI
1. Eğer dişe preparasyon yapılmışsa geri dönüşümsüzdür: adeziv köprüler günümüzde sıklıkla kullanıldığı üzere yeterli miktarda diş yapısının alınmasını gerektirir ve böylece geri dönüşümsüz bir işlem olarak düşünülmelidir. Bu hususun bir dezavantaj olup olmadığı tartışmalıdır; ancak bazı diş hazırlığı yapmanın zorunlu olduğunun basit şekilde hastaya hatırlatılması önemlidir.
2. Belirsiz kullanım ömrü: rezin bond sabit bölümlü protez yeni ve tamamen test edilmemiş bir uygulama değildir; ancak bu protez türünün ömrüyle ilgili kaygılar süregelmektedir. Marinello ve ark. çalışmasında başarı oranı 3. aydaki % 95 değerinden 6. ayda % 91, birinci yılda % 81,5 ve 18nci ayda % 73 değerine düşmüştür. Simantasyonlarının üzerinden 18 ila 23 yıl geçen 487 metal – seramik sabit bölümlü protez tutucuları ile ilgili diğer bir çalışma % 95, başarı oranı açığa çıkarmıştır. Daha yüksek sağlam kalma oranları elbette daha fazla güvence sağlarken bu çalışmaların birçoğunun restorasyonun erken evrelerini gözlediği hatırda tutulmalıdır. İyi bir planlama ve detaylara dikkat ederek yapılabilecek unsurlara işaret eden Barrack 11 yıllık sürede hastaların ağız içine yerleştirilen 127 rezin bağlantılı köprünün başarı oranının % 93 olduğunu bildirmiştir.
3. Boşluğun düzeltmesi yapılamaz: komşu destek dişlerinin üzerindeki metal tutucu bir miktar porselen eklenebilmesine rağmen dişsiz boşluğu normalde o boşluğu kapsayan dişin meziodistal genişliğinden belirgin şekilde daha geniş olması durumunda yapılabilecekler konusunda kesin sınırlamalar bulunmaktadır.
4. Sıra düzeltmesi yapılamaz: bu restorasyon türünde hiçbir sıra düzeltme problemi bu restorasyonla çözülemez. Çünkü destek dişlerinin fasial, proksimal ve insizyon sahalarına hiçbir uygulama yapılmaz.
5. Geçici uygulamadaki zorluk: Kayıp olan diş yerine konulurken bu tip restorasyon yapılıyorsa geçici sabit bölümlü protez üretilemez; onun yerine muko-adezyon geçici hareketli bölümlü protezle başarılmalıdır.
ENDİKASYONLARI
1. Çürüksüz destek dişleri, dişsiz geçen süre fazla uzun değilse hasarsız destek dişler üzerindeki diş yapısına minimal hasar verilerek geçici amaçlı sabit restorasyon olarak kullanılır.
2. Mandibuler kesicinin yerine konulması: asitle pürüzlendirilmiş rezin bond sabit bölümlü protez destek dişlerinin kusursuz olduğu durumda bir veya iki eksik mandibuler kesicinin seçkin restorasyon yöntemidir.
3. Maksiller kesicinin yerine konması: open-bite, tetatet veya az miktarda overbite durumu bulunuyorsa maksiller kesiciler değiştirilebilir.
4. Periodontal splintler: periodontal rahatsızlığı olan dişlerin splintlenmesi
5. Tek arka dişlerin yerine konması:
Birden çok diş eksikliğinin giderilmesi bu protez tipiyle başarılabilmesine rağmen yüksek riskli bir planlama olarak bilinmektedir. Üçten daha fazla üyesi olan rezin bond sabit bölümlü protezlerde başarısızlık üç üyelilerden %10 daha fazladır. Üç üyeden daha uzun olan rezin bağlantılı köprüler ancak hareketli protez uygulamasına göre daha az oklüzal yük oluşturacaksa kullanılabilir.
KONTRENDİKASYONLARI
1. Yaygın çürük: rezin bağlantılı köprülerin tutuculuğu için minenin bağlanma alanına dayanmaktadır ve eğer çürük genişse alışılagelmiş sabit protez uygulamalarnın tercih edilmesi daha yararlı olur.
2. Overbite olması: Bu tip derin oklüzal ilişkide maksiller kesicinin lingual yüzeyinden oldukça fazla diş minesi kaldırılması gerekir ki, bu da açığa çıkmış dentin zayıf bağlanma gücü oluşturduğu için
retansiyon önemli şekilde azalır.
3. Aşırı diastemalı vakalarda , 4. Destek dişte aşırı rotasyon
5. Destek dişte metal altyapı için yeterli saha yoksa 6. Çok fazla mine kaybı varsa
7. Fazla mobilite varsa
8. İkiden fazla diş eksikliği varsa 9. Motive edilemeyen hastalarda
OVERJET-OVERBİTE İLİŞKİSİ
SPRING CANTILEVER ROCHETTE
KÖPRÜ
ADEZİV KÖPRÜNÜN İÇ YÜZEYİNE YAPILAN İŞLEMLER-
ASİTLEME VE/VEYA KUMLAMA
ADEZİV KÖPRÜLERİN YAPIMINDA KULLANILAN
MATERYALLER
ADEZİV KOPRÜLERİN YAPIMINDA KULLANILAN MATERYALLER
1-Değerli veya değersiz alaşımlar 2-Metal desteksiz seramikler
a-Basınçlı Enjeksiyon Tekniği b-CAD/CAM
3-Fiber destekli kompozitler
4- Zirkon seramikler
METAL DESTEKSİZ
RESTORASYONLAR
CAD/CAM SİSTEMLERLE ÜRETİM
FİBER DESTEKLİ KOMPOZİT RESTORASYONLAR
RESİN FİBERLER
ÇEKİLEN DOĞAL DİŞİN
KULLANİLMASİ
ÇEKİLEN DOĞAL DİŞİN KULLANİLMASİ
6.AY