• Sonuç bulunamadı

Sarıyer Rehberlik ve Araştırma Merkezi E-Bülten

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sarıyer Rehberlik ve Araştırma Merkezi E-Bülten"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sarıyer Rehberlik ve Araştırma Merkezi E-Bülten

Bir insanın bir insana verebileceği en güzel hediye, ona ayırabileceği zamandır. (Dale Carnegie)

ŞUBAT 2021

İÇİNDEKİLER

 Yazılmayan Zaman

 Zaman Yönetimi

 20 Saniye Kuralı ile Alışkanlıklarını Değiş- tir. Zamanını Yönet

 Zaman Yönetimi Anketi

 Bir Fıkra: Plansız Yaşayan Temelin Hika- yesi

 Engelleri Kaldır

 Şubat Ayı Oyunları

 Masal Zamanı: Kralın Oğulları

 Sanat Köşesi: Ekslibris Sanatı

Tel: 0212 271 31 84 Web: http://sariyerram.meb.k12.tr E-Posta: sariyer34ram@gmail.com/ 231198@meb.k12.tr

Sayfa 1

SAYI 1

Yazılmayan Zaman

Her şeyi yazarım da zamanı yazamam o yazar çünkü beni.

Yazar beni yavaş yavaş, özenli

azalta azalta, görkemli sanki dolduracakmış,

olduracakmış gibi.

Hâlbuki sıyırıp düşürmüştür,

tırnağımdaki çürüğü, parmağımdaki yarayı kabuk kabuk geçirmiştir.

Geçerken, sanki çoğalta çoğalta

yazarak beni:

özenli,

görkemli.

Oruç Aruoba

(2)

Tüm dünya ile birlikte ya- şadığımız pandemi dönemin- de çoğumuzun zaman ve mekan kavramı oldukça ka- rışmış, yaşamımızdaki nor- mal dediğimiz süreçler (okula gitmek, işe gitmek vb.) değişmiş durumda. Bu yeni normal karşısında za- man kavramının bizde ki sü- reci nedir? Zamanı yönetme becerimiz nedir? Bu yazı- mızda bu sorulara cevap bulmaya çalışacağız.

Zaman, sözlük anlamında;

bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geç- mekte olduğu süre, vakit olarak tanımlanır. Öte yan-

dan felsefeye ve bi- lim alanına baktığı-

mızda henüz tam olarak tanımlanamadığını görürüz.

Öyle ki sevdiğimiz bir işle meşgulken ya da arkadaşı- mızla sohbet ederken za- manın nasıl geçtiğini anla- yamayız. Fakat sevmediği- miz bir uğraş varsa önü- müzde zaman geçmek bil- mez. Oysa ki zaman sabit- tir. Dünya da herkes için aynı ölçüde adalet olmasa da, zaman dünya üzerinde herkes için aynıdır. Gün 24 saat, hafta 168 saat, bir ay 720 saat ve bir yıl 8.760 saattir. Hepimiz aynı süre- ye sahibiz. Fakat her biri- miz zamanı farklı algılarız.

Bu noktada zamanın türle- ri konusuna değinmemiz ge-

rekiyor. Zamanı doğal olaylar ya da saat gibi araçlar yardımıyla ölçüle-

bilen zaman yani ‘’Nesnel Zaman’’, psikolojik durum ve niteliğe bağlı olarak his- sedilen ya da algılanan za- man yani ‘’Öznel Zaman’’, bedensel olarak algılanan, tüm canlılara özgü (göç, kış uykusu) içgüdüsel ve süreç içinde kazanılmış alışkan- lıklara dayanan ‘’Biyolojik Zaman’’ olarak sınıflayabili- riz.

Zamanın özelliklerine baktığımızda ise; zaman, çoğaltılamaz, yerine konu- lamaz, geri döndürülemez, yenilenmez, depolanmaz, satın alınamaz, bir kaynak- tır. Sadece tüketilir.

Peki, zamanı nasıl yönete- biliriz?

Zaman Yönetimi

Sayfa 2

(3)

“Bir Şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar”

Dr. David J. Schwartz Bunun için iki teknik kullanacağız. İlk

tekniğimiz Eisenhower Matrix’i.

Eisenhower Matrix’ ini kullanarak

yapmak istediğimiz işleri öncelik sırasına göre sıralayarak işimizi kolaylaştırabili- riz. Elinize bir sayfa alın ve yandaki şekle bakarak dörde bölün ve yönergeleri uygulayın.

Böylelikle sizde ‘Eisenhower Matrix’ i ile kafanızdaki yapılacak işler karışıklığını giderebilirsiniz. Gereksiz olanlar şimdilik kenarda, acil ve önemli olanlar ön sırada olarak öncelik sırası belirleyebilirsiniz.

Öncelik sıramızı belirledik ama bundan

sonra ne yapmamız gerekiyor? Tam da burada diğer teknik devreye giriyor. Pomodoro Tekni- ği… Francesco Cirillo tarafından bulunduran teknik; 25 dakikalık çalışma ve 5 dakikalık mola- lardan oluşan çalışma tekniğidir. Teknikte 25 dakikalık çalışma ve 5 dakikalık moladan oluşan 30 dakikalık bir döneme bir pomodoro denir. Odaklanmaya oldukça önem verilen teknikte, 25 dakikalık çalışma süresi boyunca çalışılan konu haricinde bir şey düşünülmemesi gerekir. Aynı şekilde 5’er dakikalık molalarda da çalıştığınız konu hakkında düşünmeniz kesinlikle yasaktır.

Bu tekniği kullanırken zamanlayıcınızı yanınızda bulundurmayı unutmayın!

Sayfa 3

(4)

Temel Trene binecek! Temel ve iki arkadaşı İstanbul'dan Trabzon'a gitmek üzere tren garı- na giderler ilk Trabzon treni 1 saat sonradır, bileti alırlar. Ne yapalım bir saat diye düşünür- ken yemeğe gitmeye karar verirler. Yemekte sohbet, muhabbet saate bir bakarlar ki 1 saati geçmiş. Hemen koşarlar tren garına ama tren gitmiş. Yine bilet alırlar 1 saat sonrası için. Ne yapalım vakit nasıl geçirelim derken kahveye giderler. Çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate baktıklarında 1 saat olmasına 5 dakika vardır. Hemen koşarlar gara ama trene yetişemezler. Gişeye gidip sorarlar yine Trabzon'a gidecek tren varmış diye. Gişedeki adam ''bakın bu son tren eğer bunu da kaçırırsanız Trabzon'a bugün dönemezsiniz'' demiş. Bileti almışlar yine sıkılmışlar ne yapalım ki derken pastaneye gitmeye karar vermişler. Pastalar, kekler, çörekler muhabbet derken saate bir bakmışlar ki 1 saat olmak üzere hemen koşmuş- lar gara. Tren yeni hareket ediyor, içlerinden biri uzun ilk vagonu yakalamış, diğeri orta boy- lu son vagonu tutmuş. Tren gitmiş, Temel oturmuş yere başlamış gülmeye. Gişe memuru yanı- na gelmiş. 'Sen ne garip adamsın. 3 treni kaçırdın, arkadaşların gitti, sen kaldın, ağlayacağına gülüyorsun be adam.'' Temel :''Uy hemşerum onlar beni geçirmeye

geldiydu ben ona güleyrum'' demiş. Sayfa 4

Harvard'da pozitif psikoloji çalışmaları yapan ve aynı zamanda başarılı bir yazar olan Shawn Achor Mutluluk Avantajı kitabında bu konuda kendi deneyimlerine ve çözüm yoluna yer veriyor. Gitar çalma konusunda ken- disini geliştirmek isteyen Achor, televizyon izlerken kalkıp odasın- dan gitarı alıp çalmaya başlamanın onun için başlarda çok zor oldu- ğunu söylüyor. Bunu yapmaya üşendiği için televizyon izlemeye de- vam eden Achor bir yerden sonra alışkanlıklarını değiştirmek için adım atması gerektiğini fark ediyor. Kalkıp gitarı alması takribi 20 saniye sürecektir. Shawn, o 20 saniye daha fazla gözünde büyü-

mesin diye gitarını televizyonun yanına koyuyor. Uzaktan kumandanın pillerini de çıkarıp baş- ka bir odaya bırakıyor. Diğer gün eve geldiğinde her zaman yaptığı gibi yemek yedikten sonra kendini televizyonun karşısında buluyor. Ancak unuttuğu bir şey var. Kumandanın pilleri olma- dığı için televizyonu açamıyor. O an hemen televizyonun yanında duran gitarını eline alıyor ve çalışmaya başlıyor. Bir süre bunu yapmaya devam ediyor. Belli bir zaman sonra kumandanın pillerini almaya üşendiğini ve o an alternatif olan gitara yöneldiğini fark ediyor.

Bu noktada yapmak istediğin iş ders çalışmaksa, öncelikle çalışacağın alan hazır olmalı, di- ğer yandan çalışmanı engelleyecek durumlar neler? Televizyon mu? Bilgisayar mı? Tablet mı?

Ya da telefon mu? Seni engelleyecek durumlar ulaşabileceğin noktada olmadığında ders ça- lışmaya daha kolay başlayabilirsin.

Küçük bir tüyo: Cep telefonundaki seni engelleyen uygulamaları silebilirsin;) Jale UÇAR Rehberlik Hizmetleri Bölümü Kaynaklar:

Uluç S. Zaman Yönetimi, Seminer Notları, Hacettepe Üniversitesi

www.ceotudent.com

www.pomodoratekniği.com

Bir Fıkra:) Plansız Yaşayan Temelin Hikayesi

20 Saniye Kuralı ile Alışkanlıklarını Değiştir. Zamanını Yönet.

(5)

Zaman Yönetimi Anketi

Bu anket “Zaman Yönetimi” eğitimi öncesi zaman yönetimi becerileriniz konusunda fikir sahibi olmak ve gerekirse eğitim programımızı size özel hale getirmek için oluşturul- muştur. Doğru ya da yanlış cevap yoktur. Lütfen soruları içtenlikle yanıtlayınız.

Test Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Yukarıdaki 24 soruya verdiğiniz değerlendirilmesi sonunda:

18 ila 20 doğru cevap: Mükemmel (Kesinlikle zamanınızı iyi kullanıyorsunuz).

15 ila 17 doğru cevap: İyi (1. Sınıf bir zaman yöneticisi olma yolundasınız).

12 ila 14 doru cevap: Orta (Hala iyi sayılabilirsiniz ancak varsayımlarınızı gözden geçirmeli- siniz).

12’den az doğru cevap: Zayıf (Zamanınızı daha iyi kullanmak için varsayımlarınızı değiştir- melisiniz).

Sı ra

Anket Sorusu Evet Ba-zen Hayır

1 Gün içinde yaptığınız işlerde öncelik sıranızı biliyor ve buna göre mi çalışıyorsunuz?

2 İşlerinizi son dakikaya bıraktığınız oluyor mu? Ya da ek süre istiyor musunuz?

3 İşlerinizi planlamaya ve tarihlemeye zaman ayırabiliyor musunuz?

4 Hangi işe ne kadar zaman ayırdığınızı bilerek mi çalışırsınız?

5 Gün içinde kendinizi ani gelen kesintilerle (telefon, e-mail ya da çat kapı gelen bir arkadaş) uğraşıp, asıl işlerinize zaman ayıramaz halde bulur musunuz?

6 Üzerinde çalıştığınız işleri bitirmek için kendinize bir bitirme hede- fi koyar mısınız?

7 Zaman planlamanıza beklenmedik olaylar, krizler vb. nedenler için ek süre koyar mısınız?

8 Yapmakta olduğunuz iş yüksek öncelikli mi yoksa düşük öncelikli mi, biliyor musunuz?

9 Size yeni bir iş atandığında, bu işin önceliğini ve önemini analiz eder misiniz?

10İşlerin ve satış hedeflerinizin, bitiş ya da teslim tarihleri sizi stre- se sokuyor mu?

11Gün içinde dikkatinizi dağıtan şeyler ya da kişiler sizi işinizden alı- koyar mı?

12İşlerinizi bitirebilmek için eve iş götürdüğünüz oluyor mu?

13Günlük "Yapılacak işler listesi" yapıyor musunuz?

14Öncelikli işleriniz için yöneticinizle görüşür ve teyit alır mısınız?

15İşinizde ilerlemek için kişisel gelişiminize (kitap, kurs, dergi, eği- tim) yeterince zaman ayırabiliyor musunuz?

16Kâğıt işleri ve toplantıların zamanınızı boşa harcadığını düşündüğü- nüz oluyor mu?

17Size asıl başarı getirecek işlere ve önemli kişilere yeterli zaman ayırabiliyor musunuz?

18Yaşadığınız şehrin sıkıntılarının (trafik, kalabalık vs.) zamanınızı çaldığını düşünüyor musunuz?

19Yaptığınız planlara uymak konusunda bazen tembellik ettiğiniz ya da ertelediğiniz oluyor mu?

20TV seyretmek, bilgisayar oyunu vb. gibi aktivitelere fazla zaman ayırdığınızı düşünüyor musunuz?

Acaba Zamanı Nasıl Yönetiyorsunuz?

Sayfa 5

(6)

SEVGİ HER ENGELİ AŞAR MI?

Her yıl özel gereksinimli bireyler için farkındalık günlerinde sosyal medyalarımız

‘sevginin her engeli aşacağı’ sloganları ile dolmaktadır. Biz öğretmenler ve toplum ola- rak; bu engellerden bahsedip çözüm üretmedikçe sevginin her engeli aşmayacağını, bu engelleri kaldırmanın hepimizin elinde olduğunu hatırlayalım.

Yeni yıla başlarken yetersizliği olan bireylere olumlu tutumlar geliştirip, onların önüne koyduğumuz engelleri nasıl kaldırabileceğimiz konusunu da düşünerek başlayalım.

Sevginin aşamayacağı engeller:

Eğitim hakları var: Kaynaştırma ortamı uygun değilse ve öğretmen / okul idaresi ye- tersizliğe uygun gerekli uyarlamaları yapmıyorsa ➡SEVGİ AŞMAZ

Gezmek istiyorlar: Uygun rampa yok ya da rampa engellenmişse, tabela, merdiven, asansör ve diğer uyarlamalar yeterli değilse ➡ SEVGİ AŞMAZ

Oyun oynamak istiyorlar: ‘Normal’ çocukların ebeveynlerinin yanlış tutum ve bilgile- rinden ya da öğretmenin sosyal kabul çalışmalarına gereken önemi vermemesin- den dolayı arkadaş grubuna alınmıyorsa ➡SEVGİ AŞMAZ

İşe girmek istiyorlar: Önyargılar ya da acıma duygusu varsa. ➡SEVGİ AŞMAZ Görsel betimlemeler, işitsel uyarlamalar yeterince yoksa ➡ SEVGİ AŞMAZ

“Farkındalıkları, haklarının kullanımını, öğretmenlerin mesleki gelişimini, kolaylaştırıcı teknolojiyi geliştirmeyi, ebeveynlerin bilinçlenmesini, olumlu tutum geliştirmeyi nasıl sağlarız?” sorusuna bulduğumuz cevaplar özel gereksinimli bireylerin önüne koyulan en- gelleri aşarak…

Merve Yakar Özel Eğitim Bölüm Başkanı

Sayfa 6

(7)

Yaş Grubu: 5 yaş ve yukarı Oyuncu Sayısı: 2 ve daha fazla

Oynandığı Yer: Tüm ortam- larda

Kullanılacak Malzemeler: A4 kâğıtları, hamur yapıştırıcı.

Amaçlar: Bilişsel, Sosyal ve Fiziksel Gelişimi desteklemek

Kazanımlar:

Nesne/durum/olaya dikkati- ni verir.

Algıladıklarını hatırlar.

Mekânda konumla ilgili yö- nergeleri uygular.

Bedenini kullanarak sayar.

Rakamları tanır.

Üstlendiği sorumluluğu yeri-

ne getirir.

Grupta uyum içinde hareket eder.

Yönerge: Oyuncular oyun oy- nanacak mekânda dağınık şe- kilde yüzleri duvara dönük durur. Duvara öğrencilerin görebileceği büyüklükte 8–4–

2 rakamları asılır. Lider sekiz rakamını söylediğinde öğren- cilerin hepsi sekiz kez ayak- larını yere vurur ve donar.

Lider dört rakamını söyledi- ğinde herkes dört kez elleri- ni çırpar ve donar. Lider iki rakamını söylediğinde öğren- ciler iki kez parmaklarını şık- ladır ve donar. Rakamlardaki hareketler çeşitlendirilebilir.

Şubat Ayı Oyunları: 8-4-2 Oyunu

Aynısını Yap Oyunu

Yönerge:

Oyunculardan biri geometrik şekilleri kullanarak (birbirine ekleyerek) bir resim yapar.

Yapılan resmi diğer oyuncula- ra gösterir. Bir süre bakma- sına izin verir ve resmi kapa- tır. Karşısında oturan oyuncu, şekilleri kullanarak resmin aynısını yapmaya çalışır. Daha sonra iki resim karşılaştırılır.

Ve aralarındaki farklılıklar kontrol edilir. Her yanlışlık için bir kırmızı kart veya eksi puan verilir. Oyun dönüşümlü olarak devam eder.

Öneriler:

1.Başlangıçta şekilleri kolay hatırlanabilen türde yapmak- ta yarar vardır. Zamanla şe- kil sayısı artırılabilir.

2.Çocukların hatırlamasını ko-

laylaştırmak için oynanan bir oyun olduğu için, hataların bazıları görmezlikten gelin- melidir.

Oyunun kuralları grubun dü- zeyine göre

değiştirilebi- lir.

Oyunun Adı: Yaş Grubu: 6 yaş ve üstü

Oyuncu Sayısı: En az 2 kişi Oynandığı Yer: Açık veya kapalı her ortamda

Kullanılacak Malzemeler:

Çocuk sayısı kadar A4 kâğıt ve kalemler.

Amaçlar: Bilişsel ve Küçük Kas Gelişimini desteklemek Kazanım:

Oyun sürecinde dikkatini verir.

Algıladıklarını hatırlar.

Belleğini etkili bir şekilde kullanır.

Geometrik şekilleri tanır

Kurallara uyar.

Kalem kontrolünü sağlar.

Çizgileri istenilen nitelikte çizer.

“Oyun, insanoğlunun ilk bilincidir.

John Paul

Sayfa 7

(8)

çiçek tohumu vermiş. Bir yol- culuğa çıkacağını, en az üç yıl sonra dönebileceğini, bu to- humları, onları sınamak için bıraktığını söylemiş ve ekle- miş:

‘’Döndüğümde tohumları geri vereceksiniz. İçinizde onları en iyi saklamış olan benim ye- rime tahta geçecek’’ demiş.

Birinci oğul şöyle bir mantık yürütmüş: `En iyisi bu çiçek tohumlarını çelik bir kasaya kilitlemek. Babam geri dön- düğünde verir, çalınmalarını da önlemiş olurum.’

İkinci oğul, tohumları kardeşi gibi kilitlerse çürüyüp öle- ceklerini düşünerek götürüp satmış ve kazandığı parayı saklamış. `Babam döndüğün- de, gidip yenilerini satın alır, taptaze geri veririm.` diye düşünmüş. Üçüncüsüne gelin- ce; o, tohumları bahçeye ek- miş.

Üç yılın sonu da kral ülke- ye geri dönmüş ve oğullarını yanına çağırmış. Birinci oğlu kasayı açmış ve ne görsün to- humlar kurtlanmış kokuşmuş, çürümüş. Kral gördükleri kar- şısında, `Bunlar benim sana verdiklerim olamaz. Çiçek to- murcuklanmalı ve güzel kok- malıdır, fakat bunlar ölmüş!`

diye hiddetle bağırmış. Oğlu, aynı tohumlar olduğuna yemin ettiğinde ise Kral `Sen benim istediğim ölçülere sahip de- ğilsin.` demiş.

İkinci oğul ise, çarşıya gidip yeni tohumlarla geri dönmüş.

Kral tohumları inceledikten Bir varmış, bir yokmuş

Evvel zaman içinde Kalbur saman içinde Develer tellal iken Pireler berber iken Ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallarken… Uzak di- yarlarda bir ülkenin kralının üç erkek çocuğu varmış. Gün- lerden bir gün kral kendi ye- rine tahta geçecek oğlunun kim olacağını düşünmeye baş- lamış. Kral düşünmüş düşün- müş fakat bu seçimde zorla- nıyormuş. Çünkü her üç oğlu da akıllı ve yürekliymiş. Hep- side de aynı gün doğmuş yani üçüz ve aynı yaştalarmış. Kral en sonunda saraydaki bilgeye danışmış ve onun önerisine uymaya karar vermiş.

Üç oğlunu da yanına çağırıp her birine, birer torba dolusu

sonra, `Bunlar benim bırak- tıklarım değil, ama kardeşin- den biraz daha iyi düşünmüş- sün.` demiş. `Yine de bekle- diğim ölçüde becerikli, yara- tıcı değilsin.` diye eklemiş.

Kral üçüncü oğluna yaklaşır- ken korkmaya başlamış. İçin- den ya o da bir yanlış yaptıy- sa, ya o da yeterli değilse;

ülkeyi ben öldükten sonra kim yönetecek?` diye kara kara düşünmeye başlamış.

Son oğlu, onu sarayın bahçe- sine çıkartmış ve kral burada yüzlerce çiçek, yüzlerce gü- zel kokulu bitkiyle karşılaş- mış. Oğlu hemen söze başla- yıp babasına şunları söylemiş:

`Bunlar bana verdiğiniz to- humlar babacığım, dökecek- leri yeni tohumları hemen si- ze vereceğim.` de- miş. Kral böylelikle yerine ki- min geçeceği belirlenmiş . Gökten üç elma düşmüş biri anlatanın başına, biri dinle- yenlere, biri de tüm iyi insan- lara...

Masal Zamanı: Kralın Oğulları

Masal dinlememiş

çocuklar büyüyünce

kedi

resmini bile cetvelle

çizer.

Cemal

Süreyya

Sayfa 8

(9)

Ekslibris, kitapseverlerin kitaplarının iç kapağına yapıştırdıkları üzerinde adları- nın ve değişik konularda resimlerin yer aldı- ğı küçük boyutlu özgün yapıtlardır. Kitabın kartviziti ya da tapusudur. Kitap sahibini tanıtır, onu yüceltir ve kitabı ödünç alan ki- şiyi geri getirmesi konusunda uyarır. Ekslib- ris, yer aldığı kitabın değil kitap sahibinin bir göstergesidir; kitap ile kitap sahibi ara- sındaki bir bağdır. Sözcük olarak “…’nın ki- taplığından” veya “…’nın kütüphanesine ait”

anlamına gelir. Örneğin üzerinde “Ekslibris Mürşide İçmeli” yazan bir çalışma, “ Mürşi- de İçmeli’nin kitaplığından” hatırlatmasını yapar ve onun sahibi olduğu kitapların iç ka- pağında yer alır.

Ekslibris’in işlevi, kitap sahibini betim-

lemesi ve kitabı ödünç alan kişiyi geri getirmesi konusunda uyarmasıdır. İkinci işlevi ise sa- natçılar ve koleksiyoncular arasında önemli bir değiş tokuş objesi olarak kullanılmasıdır. Ve elbette bir sanat eseri olarak bulunduğu mekanlarda ruhumuzu zenginleştirmesi de diğer işlevidir. Bu işlevlerini yerine getirebilmesi için ekslibrisler çoğaltılması ve numaralandırıl- ması gerekmektedir .

Türkiye’de Exlibris sanatının tanıtımı ve yaygınlaşmasında Prof.Dr. Hasip Pektaş’ın bü- yük katkıları bulunmaktadır.

Ekslibris için bir malzeme sınırlaması yoktur. Resim sanatının, baskıresminin, grafik tasarımın tüm olanakları ekslibriste de kullanılabilir. Ekslibris, tamamen estetik kaygılarla yapılan, baskıresim teknikleriyle olduğu kadar yeni teknolojiler kullanılarak da çoğaltılan ve geniş bir kitleye sanatın yayılmasını sağlayan bir disiplindir. Yaratım sürecine bakıldığında resim sanatı içinde görünür; işlevsel yanına bakıldığında ise bir grafik tasarım ürünü olarak kabul edilebilir.

Ekslibris sanatçıları ve tasarımcıları, 1958 yılında Barselona Uluslararası Ekslibris Kongresi'nde kabul edilen ekslibris baskı tekniklerini ve bunları ifade eden simgeleri bilir- ler. Ekslibiris tasarımcıları, çalışmalarını çoğaltmak için daha çok metal gravür (C3), kuru

kazıma (C4), akuatinta (C5), mezotint (C7), plastik gravür (C8), ağaç gravür (X2), linolyum baskı (X3), litografi (L) gibi geleneksel baskı teknikleri yanında serigrafi (S1), offset (P7), fotograf (P8), tipografi (T), bilgisayar destekli tasarım (CGD) gibi modern teknikleri de kullanmaktadırlar.

Bu baskı tekniklerinden Lnolyum baskı öğrencilerinde kolay- lıkla kullanabileceği bir tekniktir.

Kaynaklar:

http://www.aed.org.tr/tr/ekslibris/

http://www.hasippektas.com/

Sanat Köşesi: Ekslibris Sanatı

Sayfa 9

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha fazla şirketin proje bazlı istihdam modellerine doğru ilerlemesi ile birlikte, projeler için en yetenekli çalışanların seçilmesi ve koordine edilmesi için uzman

a) Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, iş ekipmanı ile çevre şartlarını dikkate alarak meydana gelebilecek ve çalışan ile çalışma çevresini etkileyecek acil

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi, ağır yaralanma, bireyin fiziksel bütünlüğünü tehdit eden bir durumla karşılaşması, böyle

Soğutma modunda, bu düğmeye basıldığında uzaktan kumanda sıcaklığı otomatik olarak 24°C'ye ayarlar, fan devri enerji tasarrufu için Otomatik moduna geçer (fakat

Disleksi, zeka düzeyi “normal veya normal üstü” olan,”okuma hızı, okuma kalitesi, okumayı öğrenme hızı, okuduğunu anlama- anlatma becerisi”.. yaşıtlarına ve

Tekerlemeyi bir kişi çocuğa okur veya söyler, çocuk da bu tekerlemeler doğru tekrar etmeye çalışır..

Tıkanırcasına yeme bozukluğu (TYB) tanı açısından, Bulimiya nevroza (BN) ile ben- zer özellikleri nedeniyle bilimsel tartışmaların konusunu oluştururken, bir yandan da obezite

Son zamanlarda gerek Yüreğir Rehberlik ve Araştırma Merkezi Krize Müdahale Ekibi olarak gerek medyamızda oldukça gündeme gelen çocuk istismarı vaka’larının