• Sonuç bulunamadı

Temel Kavramlar Işığında Yaratıcı Endüstriler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Temel Kavramlar Işığında Yaratıcı Endüstriler"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Temel Kavramlar Işığında

Yaratıcı Endüstriler

iletişim : araştırmaları • © 2016 • 14(2) • 2017 • 15(1): 75-86 Nihan Gider Işıkman

Özet

Yaratıcılık ve yenilikçiliğe, bireysel yeteneğe dayanarak fikri mülkiyet çerçevesinde istihdam yaratan yaratıcı endüstriler, başlangıçta ağırlıklı olarak ekonomi alanında ele

alınmıştır. Ancak teknolojik gelişmeler ve sektörler arası geçirgenliğin kolaylaşarak artması, kamu yönetimi, iletişim, sanat gibi farklı disiplinlerin bakış açılarıyla da

çalışılmasını doğurmuştur. Bu çalışmanın amacı öncelikle, yaratıcı endüstriler kavramına ilişkin yazını inceleyerek kavramsal bir çerçeve çizmektir. Bu bağlamda, yaratıcılık ve yenilikçilikten yola çıkarak yaratıcı endüstrilerin kültür endüstrilerinden başlayan tarihsel gelişimi ile birlikte nasıl tanımlandığı, bağlı gelişen yaratıcı ekonomi,

yaratıcı sınıf, yaratıcı küme gibi kavramlar, yaratıcı endüstrilerin günümüz teknolojisi çerçevesinde taşıdığı gelecek vizyonu ele alınmaktadır.

Anahtar Kelimeler:

Yaratıcı Endüstriler, yaratıcı emek, yaratıcı sınıf, yaratıcı ekonomi, yaratıcı endüstriler ve gelecek.

(2)

Creative Industries

in Light of Basic Concepts

iletişim : araştırmaları • © 2016 • 14(2) • 2017 • 15(1): 75-86 Nihan Gider Işıkman

Abstract

Based on creativity, innovation and individual ability, creative industries that create jobs within the framework of intellectual property were initially taken up mainly in the field of economy. However, technological developments and increasing

inter-sectoral permeability have led to the study of different disciplines such as public administration, communication and art. The aim of this work is primarily to draw a

conceptual framework by examining the literature on the concept of creative industries. In this context, concepts such as creative economy, creative class, creative

cluster, creative industry and the future vision of creative industries are covered in the context of today's technology, starting with creativity and innovativeness, together with the historical development of creative industries starting with culture

industries. Key words:

Creative Industries, creative labor, creative class, creative economy, creative industries and the future.

(3)

Yaratıcı endüstriler ekonomi, kamu yönetimi, iletişim, mimari, sanat gibi farklı disiplinlerce gün be gün daha sık ve detaylı ele alınan bir araştırma konusu halindedir. Yaratıcı endüstrilere yönelik ilgideki bu artışın altında yatan temel neden yaratıcı endüstri alanlarının istihdam artışı, katma değer üretimi ile kalkınmanın hızlandırılması, ulusların zenginleşmesinde etkili alanlar olabileceği varsayımıdır. Yaratıcı endüstriler üzerine araştırmacıların farklı tanımlamalar yaptığı, kültü-rel etkiler çerçevesinde yaratıcı endüstri alanlarının farklı şekilde belir-lendiği görülmektedir. Kavramsal olarak doğru kabul edilen, ortak bir yaratıcı endüstriler tanımlamasından bahsedemesek de Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası örgütler tarafından yaratı-cı endüstrilerin istatistiki olarak istihdam ve büyüme sağladığı belge-lenmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı yaratıcı endüstrileri tarihsel gelişimi çerçevesinde ve bağlı gelişen yaratıcı ekonomi, yara-tıcı sınıf, yarayara-tıcı küme gibi kavramlarla birlikte ele almaktır.

Yaratıcı endüstrileri özgün yapıları çerçevesinde anlayabilmek adına öncelikle yaratıcılığı tanımlamak yerinde olur ki “Akış” (Flow) teorisinin kurucusu Macar psikolog Csikszentmihalyi, yaratıcılığın insanların kültürel değerlerine göre şekillenerek bilgi, üretim ve per-formans süreçlerinde ortaya çıkabileceğini savunmuştur (2005: 23). Charles Landry ve Franco Bianchini ise yaratıcılığı “önyargılardan kurtulmak ve sadece tek bir mantıksal çerçeveyle açıklanamayan kar-maşık olaylara açık olmak” şeklinde tanımlamaktadır (1995: 18). Bu bağlam endüstri temelinde yenilikçi olabilmek için yaratıcılığın öne-mini gündeme getirmektedir.

(4)

Kültür Endüstrilerinden Yaratıcı Endüstrilere

Yaratıcı endüstriler kavramını anlayabilmek için tarihi bir perspektif yol gösterici olacaktır. Tarihsel gelişim sırasına göre önce “kültür endüstrile-rinin” ne anlam ifade ettiği, kültür endüstrileri eleştirisinin nasıl “kültü-rel endüstriler” söylemine dönüştüğü ve nihayet daha da saf bir hal alarak post-kapitalist söylemin içinde “yaratıcı endüstriler” olarak ken-dine yer edindiğine bakmak, kavramlar arasındaki karmaşanın netleşti-rilmesini sağlar.

Kültür üretiminin ticarileşmesi, feodalizmden kapitalizme geçildiği 19. yüzyılda başlamış ve 20. yüzyılın sanayi toplumunda yaygınlaşarak devam etmiştir. Kültür endüstrisi terimi ilk olarak 1947 yılında Adorno ve Horkheimer tarafından yazılan Aydınlanmanın Diyalektiği adlı kitapta kullanılmıştır. O dönemde kullanılan kültür endüstrileri terimi eleştirel bir nitelik taşımaktadır. Bu eleştirinin temelinde yatan, kültür varlıkları-nın endüstrileşmeyle beraber doğrudan kâr amacına yönelik üretilmeye başlaması ve tamamen mala dönüşmüş olmasıdır. Bir başka deyişle, sanat metalaştırılmaktadır.

20. yüzyılın ikinci yarısında, kuzey ülkelerinin zenginleşmesi, boş zaman ve okuryazarlık oranında artış görülmesi, televizyonun bir tüke-tim aracı olarak ortaya çıkması ile kültür endüstrilerinin büyümesi hız-lanmıştır. Eleştirel temelden arındırılarak “kültür endüstrileri” kavramı-nın politik sözlükte yer alması, 1970 ve 80’lerin demokratik ve eşitlikçi politik söylemlerine denk gelmektedir. Kültür ve sanatın ekonomik fay-dalarının, bölgesel, ulusal kalkınma ve refah üzerindeki rolünü algılayan politik organların; televizyon, müzik, film gibi popüler ticari endüstrile-ri “kültürel endüstendüstrile-riler” olarak markalaştırılarak devletin kültür politi-kalarını oluşturdukları anlaşılmaktadır (Hartley, 2005: 10- 13).

Andy Pratt’a (2005: 35) göre, kültür endüstrileri söyleminin yaratıcı endüstrilere kaymasının nedeni farklı konumlanma amacıyla yeni bir kavram geliştirme arzusudur. Pratt temelde kültür endüstrileri ile yara-tıcı endüstrilerin benzer noktalara temas ettiğini, ancak yarayara-tıcı endüst-riler kavramının Birleşik Krallık’ta 1997 yılında yeni iş gücü yönetimi adı altında, eski işgücü değerlerinden farklı bir konumlandırma isteği ile öne sürdükleri politik bir yorumlama olduğunu belirtir. Kültür

(5)

endüst-risi söylemi, sanat ve yüksek kültür gibi kavramlardan doğan bir dışlan-ma hissi yaratırken yaratıcılık söylemi daha kapsayıcı ve popülist bir ifade barındırmaktadır (Pratt, 2008: 113). Bu nedenle de hükümet politi-kalarının içine dahil edilme imkânı yaratmaktadır.

“Yaratıcı endüstriler” kavramının ilk kullanılışı, 1990’lı yılların orta-sında İngiliz hükümetinin ortaya koyduğu yeni ekonomi politikalarına dayanmaktadır. 1997 yılında yeni seçilen, başında Tony Blair’in bulun-duğu İngiliz İşçi Hükümeti, yaratıcılık ve kültür ile ilişkili alanların ekonomik değerinin yeterince anlaşılmadığı tartışmasını ortaya koymuş, bu alanlar ile ilgili endüstrilerin iş alanı yaratmada ve refah seviyesini yükseltmede önemli ve gelişen kaynaklar olduğunu ileri sürmüştür.

Bu kapsamda hükümet Kültür, Medya ve Spor Bölümü’nü

(Department of Culture, Media and Sports/DCMS) ve bu bölümün merkezi

bir faaliyeti olarak Yaratıcı Endüstriler Çalışma Kolu’nu (Creative

Industries Task Force/CITF) kurmuş, DCMS 1998 yılında, ilk olarak

İngiltere’de yaratıcı endüstrileri tanımlamaya ve ölçmeye girişerek bir “Yaratıcı Endüstriler Haritası Belgesi” (Creative Industries Mapping

Document) hazırlamıştır. Bu belgede İngiltere’de yaratıcı endüstriler

ala-nında 1,4 milyon kişinin çalıştığı ve bu endüstrilerin ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 60 milyar pound değer kattığı ortaya konmuş, toplam İngiliz ulusal gelirinin % 5’ine denk gelen bu değer ile yaratıcı endüstri-lerin İngiliz ekonomisinin önemli ve gelişen bir parçası olduğu saptama-sı yapılmıştır (DCMS, 1998). Yine bu belgede yaratıcı endüstri alanları sırasıyla, reklam, mimari, sanat ve antika pazarı, el sanatları, tasarım, moda tasarımı, film, interaktif eğlence yazılımı, müzik, televizyon ve radyo, performans sanatları, yayıncılık, yazılım olarak belirtilmiştir. Yaratıcı Endüstriler Haritası Belgesi yaratıcı endüstrileri, “bireysel yara-tıcılık, beceri ve yetenek üzerine temellenen, aynı zamanda fikri mülki-yetleri geliştirerek refah yaratma ve iş istihdamı sağlama potansiyeline sahip faaliyetler” olarak tanımlamıştır (DCMS, 1998).

DCMS’in ilk ortaya koyduğu yaratıcı endüstriler tanımı esas olarak endüstriyel sınıflandırma ve ekonomik değer mantığına dayanmaktadır. Daha sonraki çalışmalarda, araştırmacılar ve akademisyenler tarafından endüstriyel sınıflandırma mantığı üzerine tartışmalar yapılmış ve yeni tanımlamalara gidilmiştir. Analitik bir tanımlamaya girişen ekonomist

(6)

Richard Caves’e göre, “yaratıcı endüstriler, kültürel, sanatsal ya da eğlen-ce değeri ile ilişkilendirilen mal ve servisler sağlamaktadırlar. Kitap ve dergi yayıncılığı, görsel sanatlar (resim ve heykel), sahne sanatları (tiyat-ro, opera, konserler, dans), ses kayıtları, sinema ve TV filmleri, hatta moda, oyuncaklar ve oyunlar yaratıcı endüstrilere dahildir” (2000: 1). Hartley (2005: 5) de yaratıcı endüstrileri, “yeni bilgi ekonomisi ve yeni medya teknolojileri bağlamında, yaratıcı endüstriler (kitle ölçeğinde) ile yaratıcı sanatların (bireysel yetenek) kavramsal ve pratik birleşimini sunan, yeni interaktif vatandaş-tüketicinin kullanımı amaçlı bir fikir” olarak tanımlamakta, bireysel yaratıcılık ile kitlesel kültürel üretim ara-sındaki birleşimin olumlu bir sonuç yarattığını öne sürmektedir.

Birleşmiş Milletler ise yaratıcı endüstrileri kültür mirası, sanat, med-ya ve fonksiyonel med-yaratılar olmak üzere dört grupta sınıflandırmakta ve şu şekilde tanımlamaktadır:

Yaratıcı endüstriler:

• Ana girdi olarak yaratıcılık ve fikri sermayenin kullanıldığı mal ve hizmetlerin yaratım, üretim ve dağıtım döngüsüdür.

• Bilgiye dayalı bir dizi faaliyet oluşturur, sınırlı olmamakla bir-likte sanatlar üzerine odaklanır, potansiyel olarak ticaret ve fikri mülkiyet haklarından kazanç oluşturur.

• Yaratıcı içerik, ekonomik değer ve pazar hedefli maddi ürünler ve maddi olmayan fikri veya sanatsal hizmetlerden oluşur. • Sanat, hizmet ve endüstri sektörleri arasında bir dönüm

noktası-dır.

• Dünya ticaretinde yeni bir dinamik sektör oluşturur (UNCTAD, 2008: 13).

Farklı “yaratıcı endüstri” tanımları, sınıflandırmaları ile karşılaşıl-ması çalışma sahibi kişi veya kuruluşların çalışma alanı, amacı, ülkesi ve içinde bulunulan sosyo-ekonomik durum gibi pek çok değişkenin etki-sinden kaynaklanmaktadır. Yaratıcı endüstriler kavramı üzerinden eko-nomi temelli tartışmalar genel olarak yaratıcılığı getireceği rekabeti bir avantaj olarak gören, olumlu sosyal ve ekonomik sonuçlar doğuracağını iddia edenler ile bu iddiaları eleştiren, yaratıcı endüstrilerin idealize etti-ği özgürlük ve bağımsızlık düşüncesindense emek sömürüsünün

(7)

dönü-şümü üzerine odaklananlar arasında gerçekleşir. Bu tartışma yaratıcı ekonomi kavramını da açmayı gerekli kılmaktadır.

Yaratıcı Ekonomi

“Yaratıcı ekonomi” terimi ilk olarak 2001 yılında, John Howkins’in yaratı-cılık ve ekonomi arasındaki ilişkiyi irdelediği kitabı The Creative Economy:

How People Make Money from Ideas’ da yer almış, sanat, bilim ve teknoloji

alanlarında, geniş bir kapsamda on beş yaratıcı endüstri için kullanılmış-tır. Howkins’e göre, “ne yaratıcılık ne de ekonomi yeni değildir; yeni olan onlar arasındaki ilişkinin doğası ve gelişmesi ile oluşan olağanüstü değer ve zenginlik yaratma biçimleridir” (Howkins, 2001). Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD)’da yaratıcı ekonomi, “potan-siyel olarak iktisadi büyüme ve kalkınmayı uyaran yaratıcı varlıklar üze-rine temellenen” ve sürekli evrimleşen bir kavram olarak ele alınmış; yaratıcı ekonominin temelinde yaratıcı endüstrilerin yattığı da vurgulan-mıştır (UNCTAD, 2010: 10).

Yaratıcı endüstrilerin ortaya çıkışı, kültürel endüstrilerin yükselişi ile ekonomik üretim, dağıtım ve tüketimin artması ve hizmet sektörünün gelişmesi ile bağlantılıdır. Söz konusu endüstriler, bilgiye dayalı, küresel ve ağ tabanlı yeni ekonominin dinamiklerine bağlanmaktadır (Castells, 2000’den aktaran Flew, 2002: 2).

Yaratıcı endüstriler konseptini ilk olarak ortaya koyan ülke olan İngiltere, İngiltere’nin yakın rakipleri Almanya, Fransa, İspanya, İtalya ve Avustralya ve Yeni Zelanda gibi büyük imalat sanayine sahip olmayan ülkelerde yaratıcı endüstriler konsepti ülkelerin ekonomik durumlarına uygun düşerek öne çıkmaktadır.

Yaratıcılığın ekonomik değere dönüşmesini irdeleyen Amerikalı eko-nomist Richard Florida (2002), dünyada bazı kentlerin diğerlerinden zen-gin oluşlarının nedenlerini araştırdığı The Rise of Creative Class çalışmasın-da, kozmopolit kentlerde esas farklılaştırıcı olanın yetenekli çalışanların oluşturduğu "yaratıcı sınıf" ile ilişkili olduğu sonucuna varmıştır.

Yaratıcı Sınıf

Yaratıcılığı gelişme ve büyümenin bir aracı olarak gören ekonomik bakış açısı ile yaratıcı kent, yaratıcı sektörlerin, bireylerin ve ekonomik giri-şimlerin mekânı olarak belirmektedir. Yaratıcılık odaklı büyüme büyük

(8)

ölçekli kentlerde yoğunlaşma eğilimine sahiptir (Foord, 2008) ki Florida’nın “yaratıcı sınıf”ı da profesyonel, bilimsel ve sanatsal işçiler-den oluşan bir topluluktur ve kentsel mekanda ekonomik, sosyal ve kültürel dinamizm yaratmaktadır.

Endüstri temelli ekonomilerin yerini bilgi temelli ekonomiye bırak-ması sonucu, Florida (2002: 8) şehirlerin ekonomik kalkınbırak-masına katkı sağlayacak olan yaratıcı sınıfı iki gruba ayırmaktadır: Çekirdek grup bilim adamları, mühendisler, üniversite profesörleri, şair ve yazarlar, aktörler, mimarlar, tasarımcılar, müzik, eğlence sektörlerinde çalışan kişilerden oluşurken profesyonel grup ise iş yönetimi, ileri teknoloji ile bağlantılı sektörler, finansal servisler, hukuk ve sağlık hizmetlerinde çalışanlardan oluşmaktadır.

Sanatçı ya da mühendis, müzisyen, yazar ya da girişimci olsun, bu kişiler ortak bir yaratıcı ruh ve değer taşır, yaratıcılık, bireysellik, farklı-lık ve yetenekleri yoluyla ekonomik değer yaratırlar. Florida, yaratıcı sınıfın yeni fikir, teknoloji ve yaratıcı içerik üretenler olduğunu belirt-mektedir. Ona göre ekonomide üretilen artı değerin en büyük kısmı, işi yaratıcı çözümler bulmak olan bu sınıf tarafından sağlanmaktadır. Yaratıcı sınıf, teknoloji, yetenek ve toleransın bir arada bulunduğu alan-larda var olmaktadır. Bir başka deyişle, eğer bu üç unsur, yenilik ve yaratıcı sınıfla birleşirse ekonomik kalkınma ile sonuçlanacağı ifade edilmektedir (Florida, 2002: 8).

Yaratıcı kentlerde kültürel ve ekonomik gelişmenin tek bir değişke-ni olarak yaratıcı sınıfa odaklanılması, kenti soylulaştırmakla ve ekono-mik gelişmenin itici gücü üretim süreçlerini, işçi sınıfını, kentsel alanda bir dizi asimetrik güç ilişkisini görmezden gelmekle eleştirilmektedir (Peck, 2005).

Yaratıcı Küme

Kültürel ürünleri, üretim mekânları ile de metalaştıran, kültür üreticile-rini girişimciliğe iten neoliberal bir çerçeve açısından küresel kentin içinde yaratıcı kümelenmeler de ortaya çıkar. Kümeler, Porter (2000: 15) tarafından “belirli bir alanda sadece rekabet etmeyen aynı zamanda işbirliği de yapan kuruluşların, uzmanlaşmış bireylerin, hizmet sağlayı-cıların, ilgili endüstrilerdeki şirketlerin ve paydaşların (örneğin

(9)

üniversi-teler, derecelendirme kuruluşları, ticari birlikler) coğrafi yoğunlaşması” olarak tanımlanmaktadır. Bu yoğunlaşma başarılı bir yaratıcı kümelenme haline dönüştürülebilir ve sürdürülebilir kılınırsa bölgesel rekabetçi bir avantaj da sağlanabilecektir (DCMS, 2001). Benzer işler yürüten kuruluş-ların birbirlerine yakın konumlanmalarıyla yeni bilgi ve becerileri daha kolay paylaşılabilmeleri, nakliye gibi harcamaların azalması ile sağlanan kolektif üretim modeli ve ağ yapısı, ekonomik olduğu kadar sosyal ve kültürel ilişkileri de beraberinde getirir. Bu nedenlerle, kümelenmenin genelde üretkenliği arttırdığı ve yeni oluşumlara imkân tanıyarak büyü-meyi tetiklediği kabul görmektedir (DTI, 2001).

Yaratıcı kümelerin temel özelliği yaratıcı endüstriler alanındaki kül-türel ve sanatsal faaliyetleri tasarımından üretimine, sergilenmesinden tüketimine kadar barındırmalarıdır. De Propris (2009: 11), yaratıcı küme-nin, aynı alanda üretim yapıyor olmasalar dahi yenilikçi yaratıcı insanla-rı bir araya getirdiğini belirtir. Yaratıcı küme, insanlainsanla-rın, ilişkilerin, fikir-lerin ve yetenekfikir-lerin birbirfikir-lerini uyarabilecekleri bir yer olmalı, çeşitlili-ğin, etkileşimin, ifade özgürlüğünün sunulduğu ve korunduğu bir ortam sağlamalı ve son olarak da bireyleri besleyen açık, değişken ve yoğun bir kişiler arası etkileşim ağı sunmalıdır.

Yaratıcı Endüstriler ve Gelecek

Günümüzde dünya ekonomisinin değişen dinamikleri yaratıcı endüstri-ler ve yaratıcı ekonomiendüstri-ler konseptini ortaya koymuştur. Bir yandan üre-tim sektörüne dayanan bir ekonomik modelden hizmet sektörüne daya-nan bir modele geçiş, öte yandan teknolojik alanda yaşadaya-nan gelişmeler yeni olgular ortaya koymaktadır. Yaratıcılığın sürdürülebilir kalkınma üzerindeki olumlu etkisi tüm dünyada kabul görmekte, yaratıcı endüst-rilerin gelişimini ve yaygınlaşmasını desteklemek amacıyla alandaki tüm paydaşların (bakanlıklar, şirketler, üniversiteler, bilimsel ve teknolojik araştırma kurumları) işbirliğiyle gelişimin ivmelendirilmesi için ekono-mik ve sosyal politikalar üretilmekte; eylem planları kurgulanmaktadır. Pek çok ülke yaratıcı endüstrilerini geliştirmek üzere strateji planları geliştirmekte ve uygulamaya koymaktadır.

Yaratıcı endüstrilerin ve de aynı zamanda yeni ekonomilerin en önemli itici güçlerinden birisini teknoloji oluşturmaktadır. Dijital tekno-loji yaşamın her alanında yer ederek değişiklikler ve yenilikler

(10)

getirmek-tedir. Günümüzde dijital teknolojiler yeni ekonomi dinamiklerini belir-lemekte ve gelinen noktada gelecek ekonomilerin dijitalleşme üzerinden yürüyeceği anlaşılmaktadır; aynı zamanda küresel dijital bir kültür oluş-maktadır. Dijitalleşme, bir yandan ses, görüntü, metin gibi biçimlerin tek bir platform üzerinde bir araya gelmesiyle, birleşik bir medya alanı ya-ratmakta, öte yandan kolayca iletişim kurulmasına, ücretsiz kopyalama ve dağıtım yapılabilmesine imkân sağlamakta, mesafeleri ortadan kaldır-maktadır. Bu yapısıyla dijital dünya, yaratıcılık alanında da büyük fırsat-lar sunmaktadır. Bu durumda dijital ekonomiye yapılacak yatırım her iki durumu da yani gerek yaratıcı içerikli dijital ürünleri, gerekse bu ürün ve hizmetleri pazarlayacak ve dağıtımını yapacak, bağlantı sağlayacak dijital ortamları geliştirme ve yaygınlaştırmayı kapsama durumundadır.

Yükseköğretim perspektifinden baktığımızda da İngiltere Üniversiteler Raporu'nda (2010: 58) üniversitelerin İngiliz yaratıcı ekono-misine verdiği desteğin açıkça ortada olduğu ve yükseköğretim ile eko-nomi arasında “daha akışkan ve dinamik ilişkiler geliştirilmesi” gerektiği belirtilir. Yaratıcı endüstriler alanı iletişim, kültür çalışmaları, yönetim, ekonomi, sanat gibi birden çok disiplini ilgilendirmektedir ki aynı rapor-da (2010: 42) “Kültürel ve Yaratıcı Endüstriler, disiplinler arasınrapor-da işbir-liği yapma, mevcut pratiklere karşı çıkabilme, yeni çözümler ve fırsatlar geliştirme becerileri ile yüksek düzeyde yetkinlik ve uzmanlığı kaynaştı-ran insanlar gerektirir” tespitine yer verilir.

Türkiye’de yaratıcı endüstriler alanı son yıllarda, bazı kurumların ve sektörel organizasyonların farkındalıkları ile konferanslar ve toplantılar yoluyla ele alınmaktadır. 18 meslek örgütünün katılımıyla kuru-lan Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği (YEKON) çalışmalarına 2012’den beri devam etmektedir. Kalkınma Ajansları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle yapılan raporlama çalışmalarının yanı sıra destek programları ile alandaki çalışmalara fonlar ayrılmaktadır. Gelişme potan-siyelini işaret eden istatistikler ve yurt dışındaki stratejik yaklaşım Türkiye kamu otoritelerine yol gösteren örneklerdir. Böyle bir kalkınma stratejisi gerekli iş gücünü yetiştirmek için yükseköğretimde de bazı değişiklikler gerektirir. Öğrencileri sektörle buluşturmayı ve girişimci niteliklerle donatmayı amaçlayan uygulamalar kurumsallaşmalıdır. Sonuç olarak ekonomik, sosyal, siyasal aktörlerin; yaratıcı endüstrileri destekleme, altyapıyı güçlendirmedeki uzlaşıları ile yaratıcı endüstrile-rin ekonomiye sağlayacağı katkı değerlendirilebilir.

(11)

Kaynakça

Adorno, T & Horkheimer, M (2010). Aydınlanmanın Diyalektiği: Felsefi Fragmanlar. Çev., Nihat Ülner, Elif Öztarhan. İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

Caves, R (2000). Creative Industries: Contracts Between Arts and Commerce. Cambridge: Harvard University Press.

Castells, M (2000). “Materials for an Exploratory Theory of The International Society.”

British Journal of Sociology 51(1): 5-24.

Csikszentmihalyi, M (1996). Creativity: Flow and The Psychology of Discovery and Invention. New York: HarperCollins Publishers.

De Propris, L., Chapain, C., Cooke, P., MacNeill, S. ve Mateos-Garcia, J (2009). The Geography of Creativity. NESTA.

DCMS (1998). The Creative Industries Mapping Document. London. DCMS (2001). The Creative Industries Mapping Document. London.

DTI (2001). Industrial Clusters in the UK, A first Assessment Department of Trade and Industry.

Flew, T (2002). “Beyond Ad Hocery: Defining Creative Industries.” The Second International Conference on Cultural Policy Research. Te Papa, Wellington, New Zealand, 23-26 January.

Florida, R.L. (2002). The Rise of Creative Class: and How It’s Transforming Work, Leisure, Community and Everday Life. New York: Basic Books.

Foord, J (2008). “Strategies for Creative Industries: An International Review.” Creative Industries Journal 1(2): 91-113.

Hartley, J. ( 2005). (der.) Creative Industries. Oxford: Blackwell.

Hesmondhalgh, D. & Pratt, A.C (2005). “Cultural Industries and Cultural Policy. International Journal of Cultural Policy.” 11(1): 1-13.

Howkins, J (2001). The Creative Economy: How People Make Money from Ideas London: Allen Lane.

Landry, C & Bianchini, F (1995). Creative City. Londra: Demos.

Peck, J (2005). “Struggling with the Creative Class.” International Journal of Urban and

Regional Research 29(4): 740-770.

Porter, M. E (2000) “Location, Competition and Economic Development: Local Clusters in a Global Economy.” Economic Development Quarterly 14(1): 15-34.

(12)

Pratt, A.C (2005). “Cultural Industries and Public Policy: An Oxymoron?” International

Journal of Cultural Policy 11(1): 31-44.

Pratt, A.C (2008). “Creative Cities: The Cultural Industries and The Creative Class.”

Geografiska Annaler: Series B, Human Geography 90(2): 107-117.

UNCTAD (2008). “Creative Economy. Report. The Challenge of Assessing the Creative Economy: towards Informed Policy-making,” United Nations Conference on Trade and Development. United Nations.

UNCTAD (2010). “Creative Economy: A Feasible Development Option.” Creative

Economy Report 2010 United Nations Conference on Trade and Development.

UNIVERSITIES (2010). Creating Prosperity: The Role of Higher Education in Driving The

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüm bunlar için tercih edilmesi gereken renkler açık sarı, açık turuncu, bej, solgun veya açık yeşil renkler sınıf ortamında tercih edilmelidir.. Ortamda

Bugiin yagadrltmz ve Cumhuriyet tarihinin en biiytik ekonomik krizi olarak nitelendirilen bunaltmtnda temelinde hrzh btiyiimenin sa[ltklt kay-.. naklara dayandrrrlmadan

Böy - lece gelenekçi Fikret yeni - likçi; yenilikçi Fikret d e v ­ rimci çizgiye ulaşır ve din­ sel-tanrı sal dünya görüşü ye­ rini, insancı -doğacı

Hiçbir planlamanın olmadığı, bir tür öğrenci deposu üniversiteler olarak kullanılan; çünkü çok ciddi yatırım yapılmasını gerektirmeyen, yatırım

2001 yılında gözden geçirilen dokü- manda ilişkili endüstriler “halkla ilişkiler, tutundurma, doğrudan pazarlama, televizyon, radyo ve sinema, pazar araştırma,

Andreasen yaratıcılık ile zekânın farklı şeyler olduğunu belirtiyor ve yaratıcılığı şöyle tanımlıyor: “Yaratıcılık, yaşama yepyeni bir gözle bakabilme ve bunu

Yaratıcı endüstrilere dönük, kapitalist üretim tarzının sermaye birikimi için ortaya koyduğu o daimi mekanizmanın dışında işlediğine ya da hiç değilse, sun-

Yaratıcı emekle ilgili saha araştırmalarına biraz daha yakından bakmak, hem yaratıcı endüstriler politikalarına dahil edilmiş çeşitli sektörlerdeki üretim ve