SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ MÜHENDİSLİK EKONOMİSİ -6
1
AMORTİSMAN VE VERGİLER ENFLASYON-DEFLASYON
KAYNAKLAR:
1-Mustafa KUTANİŞ, SAÜ. İnşaat Müh. Ders notları, 2014.
2-Alper Göksu, ‘’Müh.Ekonomisi’’, Ders notları, SAÜ. End. Müh.2014 3-Osman Okka, "Mühendislik Ekonomisi", Nobel yayınları, 2010.
4-Tijen Över Özçelik, SAÜ End. Müh. Müh.Ekon., ‘’Amortisman ve vergiler’’ ders notu.
5-Ekrem Pakdemirli, Müh.Ekonomisi, Ders notu.
Haz.: Doç. Dr. Ahmet DEMİRER
AMORTİSMAN (Depreciation)
2
İşletmeler ürün veya hizmet üreterek kar elde etmek üzere kurulurlar. Bu kurulan işletmelerin ürün ve hizmetleri
üretebilmeleri için tesis, tezgah, araç ve gerece gereksinimleri vardır. İşte bu ürün ve hizmet üretiminde kullanılan yatırım varlıkları “Sabit Yatırım Malları” olarak adlandırılmaktadır.
Zaman içinde bu sabit yatırım mallarında kullanımdan
kaynaklanan eskime ve yıpranma söz konusu olur. Bu eskime ve yıpranmadan ötürü meydana gelen düşüşe de amortisman adı verilir.
Amortisman terim olarak değer azalması anlamına
gelmektedir. Fakat değer azalması oldukça geniş kapsamlıdır.
Ekonomi içinde değer azalması ya piyasa değerinin azalması ya da kullanım değerinin azalması olarak anlaşılır.
AMORTİSMAN
3
Muhasebe içinde ise; amortisman her ekonomik yıl baz alınarak varlığın (tezgah, bina, alet, edavat, araç) maliyetinin sistematik olarak zamana (amortisman ömrü) dağıtılmasıdır. Bu bakış açısıyla bizde amortismanı üç grupta ele alabiliriz;
Piyasa değerinin azalması (Modası geçme)
Kullanım değerinin azalması (Yıpranma)
Bir varlığın maliyetinin ekonomik ömrü süresince hurda değeri düşüldükten sonra bir hesaba sistematik olarak ayrılmasıdır.
Kısaca amortisman; taşınamaz varlıkların, sabit değerlerin (fixed asset) kullanımla ve zamanla değer kaybetmesidir.
Amortisman Çeşitlerinin Şekilsel Gösterimi
4
Amortismanın veya fiziki varlıkların değerlerinin azalmasının çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenlerden bazılarını öngörmek veya tahmin etmek zordur. Zamana bağlı olarak değer kaybı yukarıdaki gibi sınıflandırılır.
1- Ekonomik Amortisman (zamana ve kullanıma bağlı olarak değerde düşme) 2- Muhasebe Amortismanı (sistematik bir biçimde değerde yapılan indirimler)
Amortisman
Ekonomik Amortisman Muhasebe
Amortismanı
Fiziksel Değer Amortismanı
Fonksiyonel Değer Kaybı Amortismanı
Defter Amortismanı
Vergi Amortismanı
Amortisman Çeşitlerinin Şekilsel Gösterimi
5
Fiziksel amortismanla fonksiyonel amortisman arasındaki en önemli fark; fiziksel amortismanın önceden tahmin edilebilir ama fonksiyonel amortisman için bu pek kolay değildir. Bu nedenle fonksiyonel
amortisman mühendisler için büyük önem taşır. Bu yüzden mühendisler yeni teknolojileri takip etmelidir.
1a) Fiziki Amortisman:
Üretimde kullanılan fiziki bir varlığın aşınmaya, yıpranmaya, bozulmaya maruz kalmasıdır. Bu nedenlerle, üretim düşer, buna karşılık tamir ve bakım masrafları artar. Fiziki Amortisman esas olarak zaman ve kullanımın bir fonksiyonudur. Genellikle önceden bilinir veya tahmin edilir.
1b) Fonksiyonel Amortisman:
Tespiti fiziki amortismandan zordur. Fiziki bir varlığın modasının geçmesi veya talep kayması nedeniyle kullanılamaz hale gelmesidir. Burada sabit varlık yeni ve kullanılır haldedir, fakat ekonomik yönden kullanılması mümkün değildir. Fonksiyonel amortisman önceden bilinmez ve tahmin edilemez.
Amortisman Çeşitlerinin Şekilsel Gösterimi
6
Amortisman
Ekonomik Amortisman Muhasebe
Amortismanı
Fiziksel Değer Amortismanı
Fonksiyonel Değer Kaybı Amortismanı
Defter Amortismanı
Vergi Amortismanı
Ekonomik Amortisman:
Teknolojinin eskimesi veya talep kayması,
Kullanımla ve zamanla bir varlığın faydasının giderek kademeli azalması,
Maliyetin sistematik olarak zamana yayılması(amortisman ömrü)
Genellikle iş dünyasında bu amortisman türü kullanılır.
Muhasebe Amortismanı : Sistematik bir biçimde değerde yapılan indirimlerdir.
Nelere Amortisman Uygulanır?
7
İşletme içindeki varlıklara amortisman uygulanabilmesi için, bir yıldan fazla kullanılması gerekir.
İnşa halindeki binalarda, imal edilmekte olan makine ve tezgahlarda, kullanıma hazır hale gelmedikleri için amortisman ayrılması söz konusu olamaz.
Türk Vergi Usul Kanununa göre; boş arazi ve arsalar amortismana tabi tutulmazlar. Fakat tarım işletmelerinde ekim, dikim, üretim için kullanılan tarım alanları (meyvelikler, zeytinlikler, vb.), bu tür alanlardaki yollar, arazi ve arsa üzerindeki binalar amortismana tabi tutulabilirler.
Vergi Usul Kanununda duran varlıklardan amortismana tabi olanlar genel bir çerçeve çizilerek verilmesi gerekirse;
» Gayrimenkuller, » Tesisat ve makinalar,
» Gemiler ve diğer taşıtlar, » Alet, edevat ve mefruşat,
» Demirbaş eşya, » Sinema filmleri amortismana tabi tutulur Özetle; bir iş veya hizmet üretmek için kullanılan şeylere ,bir yıldan uzun veya belli bir kullanım ömrü olan varlıklara, zaman içinde eskiyen, tükenen veya kullanım dışı kalan varlıklara amortisman uygulamak mümkündür.
Amortisman
8
Üretim sonucu, varlıkların eskimesi, yıpranması fiziksel amortisman olarak adlandırılır. Örnek vermek gerekirse; yeni alınan bir tezgah ve ya otomobil ilk yıllarda verimli olarak çalışır. Ama bir süre sonra arızalar ortaya çıkmaya başlar ve verim düşer. Dolayısıyla fiziksel amortisman kullanım ve zamanın bir fonksiyonudur. Bu amortisman çeşidinde varlığa uygulanan tamir-bakım stratejileri önem taşır. Bakım uygulanan varlıklar bir derece yeni kalır. Bunun yanında bakım uygulanmayanlar ise zamanından önce problem yaratmaya başlar.
Fonksiyonel amortisman/İşlevsel yıpranma, genellikle varlığın teknolojisinin eskimesi (modasının geçmesi) veya ürettiği üründe yaşanan talep kaymasından kaynaklanır. Bu amortisman çeşidinde varlık yıpranmış halde değildir. Örneğin; Geleneksel bir torna tezgahına sahipsiniz ve bu tezgahla hazırlık zamanları yüzünden günde 100 parça işleyebiliyorsunuz. Ama bilgisayar kontrollü bir tezgahla hazırlık
zamanları neredeyse sıfırlanıyor ve işlediğiniz parça sayısı 500’e çıkıyor.
Böyle bir durumda torna tezgahı gelişen teknoloji karşısında verimliliğini kaybetmiş olur.
Amortisman
9
Türk Vergi Usul Kanununa Göre Kullanılan Amortisman Metotları
10
Vergi Usul Kanununda üç amortisman yönteminin kullanılmasına izin verilmektedir. Bu yöntemler;
Normal amortisman yöntemi, (doğrusal, basit veya eşit tutarlar yön.)
Azalan bakiyeler yöntemi, (Hızlandırılmış Amortisman yöntemi)
Fevkalade amortisman yöntemidir.
• Normal Amortisman yönteminde, varlığın hizmet süresi boyunca, her yıl sabit bir tutar amortisman olarak ayrılır.
• Azalan Bakiyeler Amortisman yönteminde ise; varlığın hizmet süresi boyunca her yıl azalan tutarlarda amortisman ayrılır.
Türk Vergi Usul Kanununa Göre Kullanılan Amortisman Metotları
11
Ekonomik değerleri olan varlıkların zaman içinde aşınması değer kaybetmesi kaçınılmazdır. Bu varlıkların değer kayıp süreleri farklıdır. Varlığın ekonomik olarak
kullanılabilme süresine ekonomik ömür denilmektedir. Bir binanın ekonomik ömrü 50 yıl, ama bir bilgisayarın ise azami beş yıldır. İşte varlıkların işletmeye tekrar
konulabilmesi için vergi matrahından önce amortisman adı altında bir değer düşülür. Bir başka deyimle amortisman bir maliyet unsuru gibi düşünülerek vergiye tabi değildir.
Amortisman her varlığın değerinin ekonomik ömrüne bölünmesi ile tespit edilir.
Varlıkların hangi amortisman oranlarına tabi oldukları Maliye Bakanlığı tarafından cetveller halinde ilan edilirler.
Türk Vergi Usul Kanununa Göre Kullanılan Amortisman Metotları
12
Normal (Basit) amortisman uygulaması, amortisman cetvellerinde belirtildiği oranlarda uygulanır.
Azalan Bakiyeler metodunda, varlığın her yıl ki değeri üzerine amortisman oranının uygulanmasıdır.
Bu metot başlangıçta amortismanın yüksek
ayrılmasına yol açar. Bu metodu, hemen büyükçe kar eden kuruluşlar tercih ederek işletmeye kaynak sağlarlar.
Ayrıca işletmelerin fazla kar ettiklerini düşündüklerinde Hızlandırılmış Amortisman
uygulaması yapabilirler. Hızlandırılmış amortisman oranları bakanlıkça ilan edilmiş basit amortisman oranlarının iki katıdır.
Türk Vergi Usul Kanununa Göre Kullanılan Amortisman Metotları
13
Amortisman ayırma vergi matrahını küçültme demektir. Amortismana tabi olan bir kıymeti, doğrudan masrafa yazma, kurumlar vergisinin az ödenmesine yol açar, bu da mevzuatımıza göre vergi kaçakçılığı suçu oluşturur.
Böyle bir suç da, vergi aslı,üç kat cezası ve bu suçun işlendiği tarihten itibaren işlemiş faizi hesap edilerek tahsil edilir. Amortisman miktarı kurumlar vergisinden muaf olduğu için (maliyet unsurudur) işletmeye bugün için
%20 x Amortisman kadar bir maliyet azalmasına yol açar. Amortisman oranı küçük ve amortismana tabi değer de küçük ise maliyete etki binde seviyelerinde olacağından anlamını kaybeder.
Türk Vergi Usul Kanununa Göre Kullanılan Amortisman Metotları
14
VUK 317. maddesinde;
• Yangın, deprem, su basması gibi afetler neticesinde değerini tamamen veya kısmen kaybeden;
• Yeni icatlar dolayısıyla teknik verim ve kıymetleri düşerek tamamen veya kısmen kullanılmaz bir hale gelen;
• Aşırı çalışmaya tabi tutuldukları için normalden fazla aşınma ve yıpranmaya maruz kalan;
Değerlere, varlıklara, “Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri" uygulanır.” denilmektedir.
Mükellefler, bu üç yöntemden herhangi birini amortisman ayırmada serbestçe seçme ve kullanma hakkına sahip değildir. Vergi Usul Kanununa göre azalan bakiyeler yöntemini kullanma hakkına sadece bilanço esasına göre defter tutan mükellefler sahiptir. Biz bu
çalışmada; Normal Amortisman ve Azalan Bakiyeler Amortismanını inceleyeceğiz.
Türk Vergi Usul Kanununa Göre Kullanılan Amortisman Metotları
15
Amortisman ve Değer
16
Amortisman, kullanım ve zamanın geçmesi nedeniyle herhangi bir malın değerindeki azalma miktarıdır.
Değer (value) Tanımı:
Fiziki ve ekonomik nedenlerle sabit sermaye değerinde meydana gelen azalışları karşılamak için ayrılan paradır. Eğer işyerinin kendisine ait olan makine, teçhizat, ulaştırma aracı, bina ve inşaat vb. sabit kıymetleri varsa ve bunlar için aşınma ve yıpranma payı ayırıyor ise burada kapsanmıştır.
Hesaplamalarda, amortisman bir harcama olarak değerlendirilir ve bu değer, malın faydalı ömrü boyunca vergi öncesi işletme gelirinden düşülür.
Amortisman, mühendislik ekonomisi açısından, gerçek bir nakit akışı değildir. Vergi öncesinde gelirlerden düşülerek işletmeyi daha çok vergi vermekten kurtaran bir harcamadır.
Amortisman ve Değer
17
Amortisman, değer kaybı (azalması) olarak
tanımlandığından, değer tanımının yapılması gerekir.
Değer kavramı için ticari anlamda en iyi yapılan tanım şöyledir:
Değer: “ Herhangi bir mülkiyetin, sahip olunmak suretiyle, gelecekteki kârlarının şimdiki kıymetidir”.
Çok sonra oluşacak kârları nadiren önceden tayin
ettiğimizden, bu en iyi tanımın pratikte uygulaması zordur.
Bu nedenle değerin değişik ölçütleri kullanılmaktadır.
Aşağıda bunlara değinilecektir.
Amortisman ve Değer
18
1. Piyasa değeri (market value)
Her ikisinin de eşit avantajı ve hiçbir satım veya alım zorunluluğu altında olunmadan istekli bir alıcının istekli bir satıcıya
ödeyeceğidir. Alıcı, piyasa değerini ödemeyi kabul etmek istemektedir. Çünkü, sahiplenmekle, bir miktar faiz veya kâr edilerek elde edebileceği yaklaşık şimdiki değere ulaşacağına inanmaktadır.
Amortisman ile ilgili bir çok hususta piyasa değeri
kullanılmaktadır. Yeni menkul kıymetlerin piyasadaki maliyet fiyatı, ilk (orijinal) değer olarak kullanılmaktadır.
2. Kullanım değeri (use value)
Çalışan birim (operating unit) olarak bir malın sahibine olan değeridir. Bu değer, kişiden kişiye ve kullanım amacına göre değişen bir değerdir. Kullanım değeri tespiti zordur.
Amortisman ve Değer
19
3. Hakkaniyet değeri (fair value)
Değer tespiti tarafsız birisi tarafından hem alıcı ve hem de satıcı için adaletli olacak şekilde yapılır.
4. Muhasebe Değeri (book value)
Bu değer şirketin muhasebe kayıtlarında gözüken değerdir.
Muhasebe değerinin, malın gerçek veya piyasa değeri ile bir ilişkisi yoktur.
5. Hurda değer (salvage, resale value)
Kullanım sonrası malın satılması ile elde edilecek olan fiyattır.
Hurda değer, malın daha kullanılabileceğini ifade eder.
Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler İçin Faydalı Ömür Listesi
20
Amortisman hesaplamalarında kullanılacak en önemli verilerden birisi, amortisman hesabı yapılacak yatırım mallarının ekonomik ömürleridir. Bir yatırım projesi veya malın ekonomik ömrü söz konusu yatırımın ekonomik anlamda kazanç sağladığı, yani pozitif nakit akışının gerçekleştiği zamanın yıl olarak karşılığıdır.
Seçilmiş bazı yatırım mallarının ekonomik ömürleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Kârgir (Kagir):Taş veya tuğladan yapılan yapıdır.
Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler İçin Faydalı Ömür Listesi
21
1-Normal (doğrusal-sabit) Amortisman
(
straight line depreciation)22
Amortisman yöntemleri arasında hem en yaygın hem de en basit olanıdır. Bu yöntemde her yıl için sabit bir amortisman payı ayrılır.
Yıllık amortisman payı ise; varlığın toplam amortisman payı (Amortisman uygulanan varlığın maliyeti) ekonomik ömrüne bölünerek bulunur.
Öncelikle amortismanla ilgili temel kavramlar değinilecek olursa;
• Amortisman uygulanan varlığın maliyeti (C) (satın alma maliyeti)
• Ekonomik ömür (n) (Amortisman süresi)
• Yıllık amortisman payı (Ay)
• y yılı sonundaki Defter Değeri (DDy)
• Varlığın ekonomik ömür sonundaki hurda değeri (HDn)
• y yıl boyunca amortisman paylarının toplamı (A*y)
1-Normal (doğrusal-sabit) Amortisman
(
straight line depreciation)23
Bir sayısı ekonomik ömre bölünerek uygulanacak yıllık amortisman oranı (AO) belirlenir.
Teorik olarak, bir varlığın satın alma maliyetinden ekonomik ömür sonundaki tahmini hurda değeri düşüldükten sonra amortisman oranı ile çarpılarak yıllık amortisman payı hesaplanır.
Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler İçin Faydalı Ömür Listesi
24
Örnek 1:Bir cerrahi operasyon aracının ilk maliyeti 200.000TL’ ve faydalı ömrü 5 yıldır. Beş yıl sonundaki tahmini hurda değeri 20.000 TL olarak öngörülmektedir.
a. Bu aracın yıllık amortisman payını hesaplayınız.
b. Normal/Doğrusal amortisman yöntemini kullanarak aracın her yıl sonundaki defter değerini hesaplayarak tabloda gösteriniz.
Çözüm: Aracın ayrılan amortismanlarını ve defter değerlerini tabloda gösterelim.
Amortisman
25 Örnek 2: Bir imalathane 90.000TL değerinde tezgah almış
ve 5 yıl ekonomik ömür biçmiş. Tezgahın 5 yıl sonundaki hurda değeri ise 7.000 TL olarak belirlenmiştir. Doğrusal amortisman yöntemi kullanarak tezgahın amortisman miktarını hesaplayınız ve grafik üstünde gösteriniz.
Çözüm: Tezgahın ayrılan amortismanlarını ve defter değerlerini tabloda gösterelim.
Amortisman
26
0 20000 40000 60000 80000 100000
1 2 3 4 5
1 2 3 4 5
90.000
73.400
56.800
42.200
23.600 16.600 16.600 16.600 16.600 16.600
73.400
56.800
40.200
23.600
7.000
Türk Lirası
Yıllar
Yıllık Amortisman Gideri
Yıl
Amortisman payından önceki defter değeri Yıllık amortisman gideri Ay
Amortisman payından sonraki defter değeri DD
Amortisman
27
Örnek3
Satın alma maliyeti 90.000TL, hurda değeri 7.000TL, yıllık amortismanı 16.600TL ve ekonomik ömrü 5 yıl olan bir varlığın 3.yıl sonundaki defter değeri kaç TL’ dir.
Amortisman
28
Örnek 4:
Amortisman
29
Amortisman
30
2-Azalan Bakiyeler Amortismanı (Hızlandırılmış Amortisman)
31
Malın hızla yıpranmasını sağlayan bir yöntemdir. Her hangi bir sermaye yatırımının değerini, malın ekonomik ömrünün ilk yıllarında hızlı bir şekilde azaltması nedeniyle hızlandırılmış amortisman (accelerated depreciation) yöntemi olarak da bilinir.
Bu yöntem, bir malın ekonomik ömrünün ilk yıllarında daha büyük, son yıllarında ise daha düşük amortisman değerleri ile yapılmasına müsaade eder.
Bu yöntem, yatırım sermayelerinin, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde geri kazanılmasını sağlar. Bu yöntemde (ki ayrıca MATHESON FORMÜLÜ veya SABİT YÜZDE METODU olarak da bilinir) yıllık olarak bir malın kalan değeri (liste fiyatı) sabit bir yüzde ile düşülür.
2-Azalan Bakiyeler Amortismanı (Hızlandırılmış Amortisman)
32
Azalan bakiyeler metoduna göre amortisman uygulanan varlık, ekonomik ömrünün ilk yıllarında, son yıllarına nazaran daha fazla oranda değer kaybetmektedir.
Defter değerine uygulanan amortisman oranı varlığın yıl başındaki defter değerine uygulandığı için, her yıl için ayrılan amortisman miktarı farklılık gösterir ve yıldan yıla değişir.
Genellikle varlığın kullanım ömrü bu metodun kullanılması halinde normal amortisman metodunda olduğu gibi önceden belirlenir ve amortisman oranı olarak da genellikle normal amortisman metodunun iki katı kullanılır.
Amortisman
33 Amortisman uygulanan varlığın maliyeti (C) (satın alma maliyeti)
Amortisman
34 Örnek 4: Bir mobilya imalathanesinde ağaç testeresinin ilk maliyeti 4.000 TL ve ekonomik ömrü 10 yıldır. Testerenin 10 yıl sonundaki tahmini hurda değeri 0’dır. Azalan bakiyeler metodunun kullanılması durumunda her yıl için Defter Değerini ve yıllık amortisman miktarlarını hesaplayarak tabloda gösteriniz.
Çözüm:
Amortisman ve Vergiler
35
Tablodan da görüldüğü gibi ilk 4 yıl içinde yatırım tutarının yaklaşık %60’ı masraflara aktarılmaktadır. Bu metot sayesinde ilk 4 yıl içinde yüksek miktarda amortisman ayrılarak, giderler artırılmakta ve vergi matrahı olan kar azalarak daha az vergi ödenmektedir.
Bu sayede yatırım için amortisman yoluyla fon
oluşturulmaktadır. Bu metodun cazip yanı, yatırımları enflasyona karşı koruması ve yatırımı özendirmesidir.
36 0
500 1000 1500 2000 2500 3000 3500 4000
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
0 0 0 1 0 2 0 3 0 4 0 5 0,2 6 0,2 7 0,2 8 0,2 9 0,2 10 0,2 800
640 512
409 327 262 209 167 134 107
4.000
3.200
2.560
2.048
1.638
1310 1048
838
671 536
429
Türk Lirası
Yıllar
Yıllık Amortisman Gideri
n
Amortisman Oranı (AO)
Yıllık amortisman miktarı Ay Dönem sonu defter değeri DD
Amortisman
37 Örnek 5:
Çözüm:
Amortisman
38
39
Amortisman ve Vergiler
VERGİLER:
Türk vergi sisteminde birçok vergi söz konusudur. Dolayısıyla
gerçekleştirilen projelerin hangi vergilerden etkileneceğini belirlemek kolay değildir. Projeler açısından önemli olan vergiler dolaysız vergilerdir. Dolaylı vergiler mal ve hizmetlerin üzerine konulduğundan farkına varılmadan ilgili mal ve hizmetin bedeli ödenirken ödenmektedir.
Dolaysız vergiler ise vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi ile ortaya çıkmakta ve doğrudan ilgili vergi dairesi veya resmi kuruma ödenmektedir.
Ayrıca ilgili vergilerin vergi oranları da farklıdır.
40
Amortisman ve Vergiler
VERGİLER:
Türkiye’de uygulanan vergiler aşağıda verilmiştir.
oGelir Vergisi oKurumlar Vergisi oKatma Değer Vergisi oDamga Vergisi oEmlak Vergisi oGümrük Vergisi
oVeraset ve İntikal Vergisi oDiğer vergi ve harçlar
41
Amortisman ve Vergiler
Biz bu bölümde Türk Kamu Gelirleri içinde önemli bir yer tutan işletmeleri ve mühendislik ekonomisi
analizlerini yakından ilgilendiren;
•Gelir Vergisi
•Kurumlar Vergisi
•Katma Değer Vergisini ele alacağız.
42
Amortisman ve Vergiler
Gelir Vergisi
Gelir Vergisi Kanunu uyarınca; gerçek kişilerin gelirleri “gelir vergisi” ne tabidir.
Gelir: Gerçek bir kişinin bir yıl içinde elde ettiği kazancın ve iratların (kira gelirleri) safi tutarıdır. Bir başka ifadeyle; bir yıl içinde elde edilen gelirlerin, işle ilgili giderler düşüldükten sonra kalan miktar, kişinin vergilendirilecek gelirini oluşturur. Bu gelirlerin neler olduğuna değinecek olursak;
•Gelirleri oluşturan kazanç ve iratlar;
•Ticari ve sanayi kazançlar
•Zirai/tarımsal kazançlar
•Ücretler
•Serbest meslek kazançları
•Gayrimenkul gelirleri
43
Amortisman ve Vergiler
2015 yılı Ücret Gelirlerine Uygulanacak Gelir Vergisi Oranları
44
Amortisman ve Vergiler
Yatırımların ekonomik verimlilik analizleri yapılırken, yatırımın sağladığı yıllık kazanca uygulanan gelir vergisi, uygun gelir vergisi dilimine göre hesaplanmalı ve vergiden sonraki net kar bulunarak, mühendislik ekonomisi analizlerinde bu net kar kullanılmalıdır.
Mevcuttaki yatırıma ek bir yatırım yapılıyorsa, yeni yatırımla birlikte işletmenin elde edeceği toplam kar hesaplanmalı, bu karın vergisinden, eski işletme karının vergisi çıkartılarak, yeni ek yatırımın sağlayacağı ek kar ve bunun ek vergisi hesaplanmalıdır.
“Yatırımcının elde edeceği gerçek fayda, vergiden sonraki net kardır. Bu yüzdende hesaplanacak kardan ödenecek vergi düşülerek net kar bulunur.
Tüm ekonomik verimlilik analizleri, vergiden sonraki net kar dikkate alınarak yapılmalıdır.”
45
Amortisman ve Vergiler
Gelir Vergisi Mükelleflerinde Geçici Vergi
Gelir vergisi mükellefleri, aynı yıla ait hesap döneminde oluşacak karın gelir vergisini karşılamak üzere, geçici vergi ödemek zorundadır.
2001 yılından bu yana geçici gelir vergisi 3 ayda bir hesaplanarak beyan edilmektedir. Gelir vergisi mükelleflerinin geçici vergi oranı %15’dir.
46
Amortisman ve Vergiler
Örnek 5: Yıllık karı 300.000 TL olan bir Gelir Vergisi mükellefinin ödeyeceği gelir vergisini hesaplayınız.
Çözüm:
47
Amortisman ve Vergiler
Kurumlar Vergisi:
Sermaye Şirketleri : Anonim, Limited ve Komandit şirketler
Kooperatifler: Üretim, tüketim, kredi, satış ve yapı kooperatifleri
İktisadi Kamu Kuruluşları : Devlet, özel idarelere ve belediyelere ait ticari, sanayi ve zirai işletmeler
Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler
İş Ortaklıkları: Yukarıda yazılmış dört kuruluştan, bir kısmı kar amacıyla bir araya gelerek kurdukları ortaklıklar.
Kurumlar Vergisi Oranı % 20’dir.
Kurumlar Vergisi Beyannamesi, ait olduğu dönemi takip eden yılın Nisan ayının 25. gününe kadar ilgili vergi dairesine bildirilir ve Nisan ayının son
günü yatırılır. 48
Amortisman ve Vergiler
Örnek 6: Yıllık kazancı 300.000 TL olan bir Anonim Şirketin ödeyeceği kurumlar vergisini hesaplayınız.
Çözüm:
49
Amortisman ve Vergiler
Katma Değer Vergisi: Katma değer vergisi (KDV) malın teslim edilmesi veya hizmetin tamamlanmasıyla, mal ve hizmetin bedeline göre hesaplanan bir vergidir. KDV kanununa göre aşağıda belirtilen işlemlerde Katma Değer Vergisi uygulanır.
Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar,
İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları,
Spor-Toto, piyango (Milli Piyango dahil) ve benzeri oyunlarda oyunların teşkilat müdürlükleri,
At yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunlarında bunları tertipleyenler,
GVK (Gelir Vergisi Kanunu) 70. maddesinde yer alan mal ve hakları kiraya verenler
KDV’ne tabidir. 50
Amortisman ve Vergiler
Mal veya Hizmet KDV oranı %
150 m² den büyük konutlarda 18
150 m² ye kadar konutlarda 1
Ekmekte 1
Diğer gıda maddelerinde 8
Kırtasiye-Eğitim 8
Mal ve hizmet tesliminde 8
Lüks mal teslimi 23
51
52
Enflasyon:
Enflasyon fiyatların artmasıdır. Fiyat artışları yüksek olduğunda, yüksek enflasyon, düşük olduğunda ise düşük enflasyon var denilmektedir.
Toplumun kullandığı ve yaşam süresince önemli olan mallar tespit edilerek, bunların oransal ağırlıkları belirlenir. Fiyat tespitleri yapıldıkça, referans yılındaki fiyata bölünerek artış oranı bulunur.
53
Enflasyon: fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur. Fiyatların genel seviyesi, ekonomide seçilen belli bir mal ve hizmet kümesinin (sepetinin) parasal karşılığıdır. Fiyatlar, mal ve hizmetlerle
dolaşımdaki para miktarı arasındaki dengeye göre oluşur. Para miktarındaki artış (emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış (büyüme) ile dengeli olursa fiyatların genel seviyesi değişmez. Ama bunlardan biri diğerinden fazla
üretilirse az üretilen kıymetli hale gelir. Örneğin gelişmiş bir ekonomide %2 veya
%3 oranındaki fiyat artışları, gelişmekte olan ülkelerde ise %5-6 oranındaki artışlar tehlikeli görülmemektedir.
Enflasyon, genellikle talep şişkinliğinden ve maliyet masraflarının
kabarmasından ileri gelebilir. Maliyet enflasyonu ile talep enflasyonu, tavukla yumurta gibi, biri diğerinin sebebidir. Her ikisinin sebebi de ekonomide dengelerin bozulmasıdır.
1-Talep enflasyonu: (En çok rastlanan) Talep enflasyonu, para bolluğundan dolayı daha fazla mal ve hizmet talep edilmesine ve fiyatların artmasına yol açan olaydır. Harcamalar ve ihracat toplamının üretim ve ithalat tutarını aşması, talep enflasyonu meydana getirir. Para ve kredi hacminin genişlemesi harcamalarda artışa ve fiyatlarda pahalılığa sebep olmuşsa, talep enflasyonu moneter karekterIidir.
ENFLASYON
54
2-Maliyet enflasyonu: Maliyet enflasyonu, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli artmasıdır. Emek, sermaye ve tabii kaynaklar gibi üretim faktörleri, üretilen mal ve hizmetlerin gerçek maliyetini oluşturur. Dolayısıyla bunların piyasa fiyatlarının artması, kaçınılmaz olarak maliyetlerin artmasını gerektirir. Başlıca şu sebeplerle ilgilidir:
-Dış ticaretin kısıtlanmış bir rejime bağlı bulunması ve gümrük vergilerinin aşırı derecede yüksek olması,
-Gider - istihlak - istihsal vergilerinin ağırlığı, -Mali tekeller ve eksik rekabet koşulları, -Faiz haddinin yüksekliği,
-Toplu sözleşmelerle ücretlere yapılan zamlar,
-Devalüasyon (ülkenin ulusal parasının dış satın alma gücünün, hükümetçe alınan bir kararla düşürülmesidir.
Bu yolla ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı çekilmiş olur )
Enflasyonun Etkileri: İktisadî faaliyetin akışını etkiler. Para dağılımı enflasyondan olumsuz etkilenir. Halkın bir kısmının geliri enflasyon hızından fazla ve bir kısmının geliri enflasyon hızından yavaş artar. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir durum hasıl olur.
Satın alma gücünde zayıflamalar, sosyal huzursuzluklara yol açar. Spekülasyon kazançlar alın teri kazançlarına üstün gelir.
ENFLASYON
55
Enflasyondan genellikle dar ve sabit gelirliler (memurlar) çok zarar görür. Çünkü gelirlerinin yükselen fiyat düzeyine intibak etmesi zordur. Ve yine enflasyondan en çok zarar görenler para halinde tasarruf yapmış olanlarla alacaklı bulunanlardır.
Para değerini gücü de zayıflar.
Buna karşılık enflasyon borçlular için avantajlıdır. Çünkü paranın değeri düştüğü için borçlarını daha kolaylıkla ödeyebilirler.
Enflasyon devam ettiği sürece herkes değeri günden güne düşmekte olan parayı elden çıkarıp mala veya gayrimenkule yatırır. Bu yüzden her çeşit mala karşı talep artar. Böylece paranın tedavül sürati artarak para değerinin düşmesine sebep olur.
Enflasyon üretim ve kalite üzerinde zararlı etkiler yapar. İş bulma kolaylığı ve kazançların rahatlığı, işçileri ve satıcıları kayıtsız, aldırış etmez davranışlara sürükler. Kolay kazanan ve pervasız harcayan bir zümrenin türemesi; her türlü malın sürülmesi fırsatını doğurur.
Enflasyon, dış ödemeler dengesini de sarsar. Sermayeler; para değerinin emin ve para kirasının yüksek olduğu bölgelere açık veya gizli yollardan göç eder. Enflasyon hızı diğer ülkelerden az ise ihracatın tıkandığı ve ithal mallarına rağbetin arttığı görülür. Turizm gelirlerinin gelişme temposu yavaşlar ve vatandaşların dış seyahatlerdeki harcamaları çoğalır. Bütün bu olaylarda para (veya kredi) çokluğundan hareketlenen enflasyon hızlandıkça hızlanır ve artık bunun yanında para miktarındaki artışın etkisi önemsiz kalır.
ENFLASYON
56
Bir ekonomide para miktarının artası hangi yollarla enflasyona yol açabilir?
*Devlet harcamalarının artması (devlet bütçesinin sürekli açık vermesi),
*Banka kredilerinin artması,
*Ücret ve aylıkların yükseltilmesi,
*Tarım ürünlerinin yüksek fiyatla devlet tarafından satın alınması,
gibi nedenler ekonomide para miktarının artmasına ve dolayısıyla enflasyona yol açar.
ENFLASYON
Enflasyonun Etkileri:
• Gelir dağılımı bozulur,
• Kişilerin tasarruf isteklerini yok eder,
• Ülkenin dış ticaretini bozar,
• Faiz oranları yükselir,
• Nominal ücretler yükselir, fakat reel ücretler azalır,
• Alacak – borç ilişkilerinde borçlu taraf kazançlı, alacaklı ise zararlı hale gelir.
57
Deflasyon, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur. Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir.
Deflasyon fiyatların geri gidişi olup fiyat artışlarının (enflasyon) tersidir. Bu tür bir ortamda para az ve kıymetlidir. Arzda tıkanıklık yoktur ama talep sürekli olarak düşer.
Üretimi düşürerek üretim maliyetlerini azaltmak çıkar bir yol olmaktan uzaklaşır. Tüketici geleceğe güvenle bakmadığı için harcamasını erteler.
Tüketimini zaruri mallara yöneltir (inhisar ettirir/tekelleştirir).
Bu olay ekonomilerin sıfır enflasyona yaklaştığında ortaya çıkar. Belirli mal gruplarında fiyatlar sürekli geriye gidiyorsa o malların tüketimini arttırmanın yollarına bakmak ve tedbir almak gerekir. Türkiye 80’ li yıllarda zaman zaman deflasyona kısa aralıklarla girmiştir.
İskonta: Borcun normal değeri ile peşin değeri arasındaki farktır. Veya Alacağını vadesi gelmeden önce paraya çevirmek demektir.
DEFLASYON
58
Deflasyon, para teorisine dayanan bir siyasettir. Genellikle iktisadi durgunluk dönemlerinde, mal ve hizmet arzının talebini geçmesiyle beraber alım gücünün azaldığı durumlarda piyasadaki para arzının da azalmasından kaynaklanır.
Deflasyonun üretim ve istihdam üzerinde olumsuz etkileri olur. Deflasyon, fiyatların artış hızının azalması anlamına gelen disinflation ile
karıştırılmamalıdır.
Disinflation, enflasyonun artış hızının azalması, Deflasyon ise fiyatların azalmasıdır.
DEFLASYON
DEFLASYON TÜRLERİ: 1-Para deflasyonu: Banknotları tedavülden çekip imha etmek demektir. Ekim 1944'te Belçika, banknot ve hesapları bankada bloke ederek böyle bir işlem yapmıştır. Tedavüldeki para hacmini azaltmışlardı.
2-Malî deflasyon: Devlet, bankaların devlet yararına çıkardıkları ödeme araçlarını karşıladığı zaman, deflasyoncu siyasetin başka bir şekli olan malî deflasyon ortaya çıkar. Kamu harcamalarını kısmaya veya vergileri arttırmaya dayanan bütçe fazlalığı siyaseti de malî deflasyonun bir şekli olarak ele alınabilir. Bu fazlalıklar ya kullanılmaz veya kamu borçlarının ödenmesine harcanır.
3-Kredi deflasyonu: Kredi isteklilerini daha ölçülü davranmaya zorladığı için iskonto sınırının yükseltilmesi; bankaların mevduatlarını arttırmaya zorlanmaları, açık piyasa siyaseti veya krediler ile kredi vermenin sıkı bir şekilde denetlenmesi. Fiyatların yükselmesini önlemek için ya arz ya da talep üzerinde durulabilir.
59
Deflasyonun Etkileri:
• Deflasyon, refahı frenler. Çünkü bir ekonomide hammadde, işgücü gibi faktörlere sahip olması yetmez. Üretimin de artması gerekmektedir.
Üretim artışı da para miktarına ve fiyatların yükselmesine bağlıdır.
• Deflasyon, işsizlik yaratır. Çünkü para yetersizliğinden veya düşük kârları azaltmasından dolayı üretimin kısılması emek talebini de daraltır.
• Deflasyon, ücretleri düşürür. Çünkü deflasyonda kârlar azalır, fiyatlar iner.
• Deflasyon, tüketimi kısar. Çünkü kişilerin gelirleri azalmıştır.
• Deflasyonda, alıcılar karlı çıkar, borçlular zarar eder. Sabit gelirliler ise piyasadaki dengesizlikler pek ilgilenmediklerinden zarara
uğramayacaklardır. Buna karşılık, firmalar büyük kayıplara uğrayabilir.
Deflasyona karşı alınabilecek tedbirler:
• Ucuz faizle bol kredi imkânları sağlamak
• Harcamaları özellikle, devletin yaptığı yatırımlar (otonom yatırımları) fazlalaştırmak.
• Gelir ve kurumlar vergisini, yatırımları arttıracak biçimde ayarlamak.
• Yüksek ücret politikası uygulamak.
• Tüketim kredilerini attırmak.
DEFLASYON
Stagflasyon
Stagflasyon, fiyatlar genel düzeyinin yükseldiği, fakat buna karşılık enflasyonun bir sonucu
olarak ekonomide bir canlılığın ortaya çıkmadığı, aksine bir durgunluk halinin hüküm sürdüğü ve iş hacminin azaldığı, işsizliğin arttığı dönemdir.
Stagflasyonda, deflasyona benzer bir ekonomik
durgunluk içerisinde, enflasyonda olduğu gibi
fiyatlar genel düzeyinde yükselmeler söz
konusudur.
Devalüasyon
Bir ülkenin ulusal parasının değerini tek taraflı bir kararla, yabancı ülke paralarına göre düşürülmesine devalüasyon denir.
Dış ticareti sürekli olarak açık veren ülkelerde devalüasyona ihracatı artırmak ve ithalatı azaltmak amacıyla gidilir.
Devalüasyondan sonra, devalüasyon yapan ülkenin malları dış ülkeler için ucuzlar, aksine dış ülkelerden gelen mallar devalüasyonu yapan ülke için pahalılaşır.
Devalüasyondan beklenen, ihracatın artması ve ithalatın azalması amacına ulaşmak için bir takım koşulların yerine getirilmesi gerekir. Yoksa sadece devalüasyon ile bu amaca ulaşmak çok güçtür.
Başarıya ulaşmak için alınması akla gelen ilk ve en önemli önlem, devalüasyondan sonra iç fiyatların yükselmesini önlemektir. Bu sağlanamazsa, devalüasyon etkisini kaybedecektir.