• Sonuç bulunamadı

DİNİMİZ İSLAM Evlilik ve Aile Bilgileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "DİNİMİZ İSLAM Evlilik ve Aile Bilgileri"

Copied!
444
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DİNİMİZ İSLAM

www.dinimizislam.com

Evlilik ve Aile Bilgileri

Künye Sahibi:

Mehmet Ali Demirbaş Gazeteci – Yazar

29 Ekim Cad. No:23 Kat:4 Yenibosna İstanbul Tel: (0212) 454 38 20

mehmetali.demirbas@tg.com.tr

Hazırlayan:

www.bizimsahife.org

(2)

Evlilik ve Aile Bilgileri

İ Ç İ N D E K İ L E R

Ana baba hakkı 5 Ana-babanın seksen hakkı 5

Kadın-erkek ve anne 15 Kayınpedere "baba" demek 16 Ana-babaya hizmet 17 Ana babayı dinlemeyip

evlenmek 20

Baba evladına iyilik ister 22 Ölmüş ana baba hakkı 23 Ana baba hakkıyla ilgili

sorular 24

Koca hakkı 29

Hanım hakkı 36

Evlat hakkı 47

Evladın ana baba üzerindeki hakları 47 Çocuk sevgisi 51 Çocuk terbiyesinde ilk şart 53 Çocuk nasıl terbiye edilir 55 Babanın mesuliyeti 65 Evladın günahları sevapları 65 Sağlığında çocuklara mal

bağışlamak 67 Kız çocuğu bir nimettir 67 Ana babanın dine aykırı

emirleri 70

Sakat doğan çocuklar 71 Sünnet olmanın dinimizdeki

yeri 73

Çocuklara hangi isimleri

koymalı 76

Erkek isimleri 84 Kadın isimleri 95 Erkeğe de, kadına da

konulan isimler 106 Erkek-kadın isimleri 107 Evlat katili 114 Evladım elimden gitti 116

Evlat hakkıyla ilgili çeşitli

sorular 117

Boşanmada çocukların

durumu 119

Nikahı düşenler – düşmeyenler 120 Nikah düşenlerle görüşmek

ve halvet 128 Yabancı kadınlara erkeklere

bakmak 136

Kadınların sesleri haram mı? 144 Kadınların selam vermesi 147

Zaruret ve fitne zamanında 149 Kimlerle evlenilir 151 Evlenmenin fayda ve zararları 151 Evlenecek kızlara tavsiyeler 154 Evlenecek erkeklere tavsiyeler 155 Bekâr olarak ölmek 157 Fakir bir gencin ibretli

mektubu 158

Nasibin çıkmaması 160 Evlenene kadar ne yapmalı 161 İffet ve hayanın önemi 162 Bir baba kızını evlendireceği

zaman 167

Dengi ile evlenmek 168 Asalet önemli mi? 169 İyi kimse ile evlenmeli 171 Gayri müslimle evlenmek 173

Flört 180

Evlilik görüşmesi 183 Fâsıkla evlenmek 184 Çeşitli sual ve cevaplar 184 Evlilik ve aile ile ilgili konular 190 Nikah nasıl kıyılır 190 Nikahla ilgili sorular 195 Nikâhta vekâlet 203 Mehr nedir 204 Müta nikahı haramdır 209

(3)

Hülle nedir 210 Eşini kıskanmak 211 Hak mezheplerimizdeki

hükümler 213

Hürmet-i müsahere nedir 214 Tüp bebek 220 Gelin kaynana meselesi 221 Ana-baba ve gelin 222 Yalan söylemenin caiz

olduğu yerler 226 Bu gerçekten önemli mi? 227 Aile bağlarını yıkmak için 228 İddet müddeti beklemek 230 İnsanı kısırlaştırmak 231 Düğünde gelen hediyeler kimin 232 Gelinlik İslam âdeti mi? 232 Doğumda günahlar affolur 233 Hastalık halinde 233 Başlık parası 234 Kadınların çalışması 235 Tarlanız tabiri 237 Nafaka nedir? 238 Evlilik ve aile ile ilgili çeşitli

sorular 243

Evlilik Rehberi 254 Boşanmak ve nikahı

bozan şeyler 274 Kadına da boşanma hakkı 292 Nikah nasıl tazelenir 293 Doğum kontrolü ve kürtaj 294 Çocuk sahibi olmak 297 Evlat edinmek 307 Evladın ölümüne sabır 309 Süt kardeşlik 314 Süs ve takılarla ilgili sual

cevaplar 321

Sağlık öğütleri 333 Az yemenin faydaları 333 Temizliğe riayet 337 Ruh temizliği 337 Sağlık bir nimettir 338 Sağlıklı ve çok yaşamak için 339

Hacamat [kan aldırmak] 341 Kaylule faydalıdır 343 Şifalı bitki, sebze ve meyveler 343 Kur’an müminler için şifadır 347 Ağız temizliği ve misvak 348 Unutkanlık ve çaresi 349 Bunamamak için 350 Çok uyumak zararlıdır 351 Her şeye kızmak doğru değildir 354 Meme kanseri ve

anti-perspirant 355 Gözün sıhhati için 356 Bal şifalıdır 356 Sirke faydalıdır 357 Yemeğe tuzla başlamak 358 Eldeki siğiller 358 Zayıflamak için pratik bilgiler 359 Kilo almak için 361 Kanser hastasıyım 362 Hastalıkta şifa vardır 364 Zarar veren gıdalar 364 Sağlık için faydalı bilgiler 365 Hasta yemekleri ve

şifalı bitkiler 366 Baş ağrısı için 405 Yiyip içerken 406 Görgü kuralları 409 Ailede görgü kuralları 409 Toplumda görgü kuralları 411

Aksırmak 414

Yolda yürüme şekli 417 Misafire nasıl davranmalı 418 Misafirin görevleri 422 Misafir için külfete girmek 425 Davete gitmeli mi? 426 Latife yapmak 426

Uyku adabı 427

Yemeği beraber yemek 429 İyiliğe teşekkür etmeli 431 Nasılsın demek 432

Esnemek 433

(4)

Geğirmek 434 İkramı reddetmek 435 Oturmanın edebi 435 Konuşurken sözü kesmek 436 Taziye etmek 436 Çeşitli sual ve cevaplar 438

İhtiyarlık nimeti 440 Bereket ve bereketsizlik 441 Uyuşturucu iptilası 443 Nakli esas alan kitap 444 Kıssadan hisse 444

(5)

Evlilik ve Aile Bilgileri

Ana baba hakkı

Ana-babanın seksen hakkı

Sual: Ana-baba hakları nelerdir?

CEVAP

İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki:

Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir.

Bedenle olan hakları:

1- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Ana-babasına hizmet edenin ömrü bereketli ve uzun olur.) [İslam Ahlakı]

(Ana-babasını dine uygun hizmetleriyle razı eden, Allahü teâlâyı razı etmiş olur, onları gazaplandıran, Allahü teâlâyı gazaplandırmış olur.) [İbni Neccar]

(Ana-babası, yanında ihtiyarladığı halde, [rızalarını alamayıp]

Cenneti kazanamayanın burnu sürtsün.) [Tirmizi]

Hasan-ı Basri hazretleri, Kâbe’yi tavaf ederken sırtında yük olan bir zat görüp der ki:

- Niçin yükle tavaf ediyorsun?

- Bu yük değil, babamdır. Bunu Şam’dan yedi defa getirip tavaf ettim.

Çünkü, bana dinimi, imanımı öğretti. Beni İslam ahlakı ile yetiştirdi.

- Kıyamete kadar böyle arkanda taşısan, bir defa kalbini kırmakla bu yaptığın hizmet boşa gider. Bir defa da gönlünü yapsan, bu kadar hizmete karşılık olur.

Ana-babaya hizmette kusur etmemelidir. Hazret-i İbni Abbas, "Ana- babana karşı, kusurlu, güçsüz, aşağı bir kölenin, sert, kaba efendisine karşı bulunduğu hâl üzere ol!" buyurdu.

Anneye hürmet ve hizmet, babadan önce gelir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Anneye yapılan iyiliğin ecri iki mislidir.) [İ. Gazali]

(Önce annene, sonra babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et!) [Nesai]

(Veysel Karani’nin kavuştuğu bütün ihsan ve dereceler, anasına yaptığı iyilik sebebiyledir.) [R.Nasıhin]

(6)

(Ya Resulallah, annem müşriktir. Ona iyilik etmem caiz midir?) diye sorana, (Evet, annene iyilik ve ihsanda bulun!) buyuruldu. (Ebu Davud)

Her Peygamber, kendi annesinden de üstündür. Buna rağmen, Peygamberler de annelerine hürmet ve hizmet etmişlerdir.

Kâfir olan ana-babaya hizmet etmek, nafakalarını vermek, ziyaretlerine gitmek gerekir. Küfre sebep olan şeyleri yaptıracaklarından korkulursa, ziyaretlerine gidilmez. (Bezzâziyye)

Hazret-i Musa, Cennetteki komşusunun kim olduğunu Hak teâlâdan sorup öğrendikten sonra yanına gider. Bu bir kasaptır. Kasap, bir parça et pişirir. Asılı zenbili aşağı alır, çok zayıf bir kadına et ve su verir. Üstünü başını temizleyip, zenbile koyar. Kasap, (Bu annemdir. Yaşlanıp bu hale girdi; sabah-akşam böyle bakarım) der. Kasabın annesinin, (Ya Rabbi oğlumu Cennette Musa aleyhisselama komşu eyle) dediğini Hazret-i Musa da işitir. Kasaba, (Müjde, Allahü teâlâ, seni Musa aleyhisselama komşu etti) buyurur. (Şir’a)

2- İyilik etmek. Ana-babaya iyilik ve ihsan, evlada farzdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Ana-babasına iyilik eden evlat, Peygamberlerle beraber Cennete girer.) [İ. Rafii]

(Ana-babasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur.) [İ.

Ahmed]

(Ana-babanıza ihsan ederseniz, çocuklarınız da size ihsan eder.) [Taberani]

(Sen de malın da babana aittir.) [İbni Mace]

3- Asi olmamak, karşı gelmemek. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Ana-babaya karşı gelmek büyük günahtır.) [Buhari]

(Ana-babasına asi olan Cennete giremez.) [Nesai]

(Ana-babasına karşı gelenin ömrü bereketsiz ve kısa olur.) [İslam Ahlakı]

İmanı olanlardan Cehennemden en sonra çıkacak olanlar, Allahü teâlânın yolunda olan ana-babasının İslamiyet’e uygun olan emirlerine asi olanlardır.

Ana-babanın ve hiç kimsenin, dine uymayan emri yapılmaz. Fakat, ana-babaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek gerekir.

Ana-baba kâfir ise, onları kiliseden, meyhaneden, sırtta taşıyarak bile, geri getirmek gerekir. Fakat, oralara götürmek gerekmez.

Ana-baba zalim de olsa, onlara karşı gelmek, onlarla sert konuşmak caiz değildir. (Anam-babam çok şefkatsiz, onlara nasıl itaat edeyim)

(7)

diyen bir kimseye, Resulullah efendimiz buyurdu ki:

(Anan seni 9 ay karnında gezdirdi. 2 yıl emzirdi. Seni büyütünceye kadar koynunda besledi ve kucağında gezdirdi. Baban da seni büyütünceye kadar birçok zahmete katlandı. İdare ve maişetini temin etti. Sana dinini, imanını öğretti. Seni islam terbiyesi ile büyüttü. Şimdi nasıl olur da, şefkatsiz olurlar? Bundan daha büyük ve kıymetli şefkat olur mu?) [Ey Oğul İlmihali]

(Ya Resulallah, yaşlı anama elimle yedirip içiririm. Abdestini aldırır, sırtımda taşırım. Hakkını ödemiş olur muyum?) diye soran kişiye buyurdu ki:

(Hayır, yüzde birini bile ödemiş olamazsın. O sana, yaşaman için hizmet ediyordu, sen ise, ölümünü bekleyerek hizmet ediyorsun.

Ancak Allahü teâlâ, bu az iyiliğine karşılık çok sevap ihsan eder.) [R.

Nasıhin]

Bir zat, (Ya Resulallah, ana-baba, evladına zulmetse de rızalarını almayan Cehenneme girer mi?) diye sorunca, cevaben 3 defa (Evet zulmetseler de rızalarını almayan Cehenneme girer) buyurdu.

(Beyheki)

Şu halde ana-baba zalim olup, evlada zulmetseler de, günah işlemeyi emretseler de, yine onları üzmemeye, küstürmemeye çalışmalıdır! Günah olan emirleri yapılmaz ama, yine de onları üzücü söz söylemek caiz olmaz.

Ana-baba kötü bile olsa, yine onlarla iyi geçinmelidir! Ziyaretlerini terk etmek büyük günahtır. Hiç olmazsa, selam göndererek, tatlı mektup yazarak, telefon ederek, bu günahtan kurtulmalıdır!

Kur'an-ı kerimde 3 şey, 3 şeyle beraber bildirildi. Biri yapılmazsa, ikincisi kabul olmaz. Peygambere itaat edilmezse, Allah’a itaat edilmiş olmaz. Ana-babaya şükredilmedikçe, Allahü teâlâya şükredilmiş olmaz.

Malın zekâtı verilmedikçe, namazlar kabul olmaz. (Tefsir-i Mugni) 4- İtaat etmek, karşı gelmemek, günah olmayan emirlerini yapmak.

Hazret-i Musa, Allahü teâlâdan 9 defa nasihat istedi. Hepsinde de, ana-babaya itaat etmesi emrolundu. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ana-babaya itaat, Allah’a itaattir, onlara asi olmak, Allah’a asi olmaktır.) [Taberani]

Babasına asi gelen, çocuğundan mürüvvet göremez, muradına kavuşamaz, ailesi ile geçinemez, evinin tadı bozulur. (Şir’a)

5- Sert bakmamak, şefkatle, sevgi ile bakmak. Ana-babasına şefkat ve sevgi ile bir defa baksa, kabul edilmiş bir hac sevabına kavuşur.

Peygamber efendimiz (Ana-babanın yüzüne merhametle bakana,

(8)

hac ve umre sevabı yazılır) buyurunca, (Günde bin defa bakarsa da böyle midir?) denildi. Cevaben buyurdu ki:

(Günde yüzbin defa baksa da...) [R. Nasıhin]

Yine buyurdu ki:

(Ana-babanın yüzüne sevgi ile bakmak ibadettir.) [Ebu Nuaym]

6- Üzmemek, incitmemek, rızalarını kazanmak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Rabbin rızası, ana-babanın rızasında, gazabı da, ana-babanın gazabındadır.) [Buhari]

(Ana-babasının rızasını alan mümine Cennetten iki kapı, üzene de Cehennemden iki kapı açılır.) [Beyheki]

(Ana-babasını razı eden mümin, ne yaparsa yapsın Cehenneme girmez, inciten de Cennete girmez.) [Şir’a]

(Hak teâlâ, bazı günahların cezasını kıyamete kadar geciktirir.

Ana-babaya isyan bundan müstesnadır.) [Hakim]

Ana-babayı üzmek, onlara eziyet etmek büyük günahtır. Ana- babanın veya hiç kimsenin günah olan emirleri yapılmaz. Ana-babanın yemeklerinde haram karışığı olduğu şüpheli olsa, ana-baba bu yemekten yemesi için evladını zorlasa, evladın o yemekten yemesi gerekir. Çünkü şüpheli şeylerden kaçınmak vera, ana-babanın rızasını almak ise vaciptir. Fakat gayrı meşru emirleri dinlenmez. Mesela onlar, (İçki iç, namaz kılma, yoksa senden razı olmayız) deseler de, haram olan şeyler yapılmaz. Çünkü (Halıka isyan olan işte, kula itaat edilmez) emri vardır.

Hak teâlâ buyuruyor ki:

(Biz, insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme.) [Ankebut 8]

Ana-babası günah işleyen çocuk, bunlara bir defa nasihat eder.

Kabul etmezlerse, susar. Onlara dua eder.

7- İzinsiz sefere gitmemek.

Hacca giderken, muhtaç olmayan ana-babadan izin almak sünnettir.

Ana-baba muhtaç ise, izinsiz gitmek haramdır. Ana-babası muhtaç olmayan, onlardan izinsiz farz olan hacca gidebilir. Fakat nafile olan hacca izinsiz gidemez. (Redd-ül-muhtar)

Cihad için izin isteyen birine Peygamber efendimiz, ana-babasının sağ olduğunu öğrenince, (Burada kal, onlara hizmet et, onlara hizmet cihaddır.) (Buhari)

Cihada gitmek için gelen başka birisine de buyurdu ki:

(Annenin yanından ayrılma! Cennet onun ayağı altındadır.)

(9)

[Nesai]

Biri de, hicret etmek için gelip, (Ya Resulallah, ana-babamı ağlatarak geldim) dedi. Peygamber efendimiz bu duruma üzülerek buyurdu ki:

(Hemen git, onları ağlattığın gibi güldür!) [Ebu Davud]

Ana-babayı ziyaret etmemek büyük günahtır. Hiç olmazsa, selam göndererek, tatlı mektup yazarak bu günahlardan kurtulmalıdır.

8- Saygıda, hürmette kusur etmemek. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Büyüğünü saymayan bizden değildir.) [Tirmizi]

Onları görünce ayağa kalkmak, yanlarına gitmek, onlar oturuncaya kadar ayakta durmak, izinsiz oturmamak gerekir. Otururken edepli oturmalı, ayağını uzatarak oturmamalı, bacak bacak üstüne atmamalıdır.

Onlar bana bir şey demiyor diye bunları ihmal etmemelidir.

9- Onlarla yolda giderken, arkalarından gitmek. Zaruretsiz önlerinde yürümemek.

10- Çağırınca, hemen kalkıp yanlarına gitmek, buyurun demek. Ana- baba çağırınca, farz namazı bozmak caiz olur ise de, ihtiyaç yoksa, bozmamalıdır. Sünnetler bozulur. Hak teâlâ buyurdu ki:

(Ya Musa, benim indimde çok ağır ve büyük bir günah vardır ki, o da, ana-baba evladını çağırınca, emrine uymamasıdır.) [İslam Ahlakı]

Dil ile olan hakları:

1- Yumuşak söylemek, tevazu etmek. Öf bile dememek. Hak teâlâ buyuruyor ki:

(Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik.) [Ahkaf 15]

(Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf bile deme; ağır söz söyleme, onlarla yumuşak ve tatlı konuş, onlara acı, tevazu kanadını gerip "Rabbim, küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et" diye dua et.) [İsra 23, 24]

Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki:

(Âlim bir evladın ana-babası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, bu sebeple bütün amellerinin sevabı yok olur.)

2- Konuşurken sesini, onların sesinden yüksek çıkarmamak.

3- Yanlarında çok konuşmamak, edebi aşmamak. Ana-baba bildiği şeyleri de anlatsa, yine aynı şeyler mi dememek. Hiç duymamış gibi can kulağı ile dinlemek.

4- Kaba, dokunaklı ve argo söz söylememek. Mesela iki kardeşi olan

(10)

biri, öteki kardeşini kastedip (Oğlun şunu yaptı. Ben yapsam kıyameti koparırdınız) veya (Anne torunu tepene çıkartıyor, çok şımartıyorsun.

Söz dinletemiyoruz) gibi sözlerle ana-babayı üzmemelidir. Çocuklarını ana-babanın yanında dövmemeli, azarlamamalıdır. Böyle şeyler ana- babayı üzer.

5- Hanımını onlardan üstün tutmamak. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:

(Hanımını anasından üstün tutana lanet olsun! Onun farz ve diğer ibadetleri kabul olmaz.) [Şir’a]

6- İsimleri ile çağırmamak, sözlerini kesmemek, sözlerinin arasına girmemek. Bilgiçlik taslamamak. Ana-baba yanlış da söylese, öyle değil diyerek itiraz etmemek.

7- Ana-babanın arasını açacak söz ve hareketlerden uzak durmak.

Ana-baba ile oğul veya kızın arasını açacak işlerden uzak durmak.

Gelinleri, ana-baba ile oğullarının arasını açacak sözlerden uzak tutmalıdır. Peygamber efendimiz, (Ana ile oğulun arasını açana lanet olsun) buyurmuştur. (Gunye)

8- Konuşurken, yap, yapma gibi ifadeler kullanmamak. Yapar mısın gibi ricada bulunmalıdır.

9- Hayır dualarını almak. Ana-baba duasını ganimet bilmek. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Üç kişinin duası kabul olur. Ana-baba, mazlum ve misafirin duası.) [Tirmizi]

(Ana-babanın duası, ilahi hicaba ulaşır, duaları kabul olur.) [İbni Mace]

10- Beddualarını almamak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Ana-babanın çocuğuna ve mazlumun zalime olan bedduaları, reddolmaz.) [Tirmizi]

(Kendinize, evladınıza ve malınıza beddua etmeyin! Duaların kabul olduğu bir saate rastlar da bedduanız kabul olur.) [Müslim]

Ana-baba çağırdığı zaman herhangi bir işle uğraşırsan, hemen onu terk edip, derhal ana-babanın emrine koş! Anan-baban sana kızıp bağırırsa, onlara sen bir şey söyleme! Ananın-babanın duasını almak istersen, sana emrettikleri işleri çabuk ve güzel yapmaya çalış! Bu işini beğenmeyip sana gücenmelerinden ve beddua etmelerinden kork! Sana darılır iseler, onlara karşı sert söyleme! Hemen ellerini öperek gazaplarını teskin et! Ananın-babanın kalblerine geleni gözet! Çünkü senin saadet ve felaketin, onların kalblerinden doğan sözdedir. Anan-baban hasta ise, ihtiyar ise, onlara yardım et! Saadetini onlardan alacağın hayır duada bil!

(11)

Eğer onları incitip, beddualarını alırsan, dünya ve ahiretin harap olur.

Atılan ok tekrar geri yaya gelmez. Onlar hayatta iken, kıymetini bil!

Kalb ile olan hakları:

1- Acımak, merhamet etmek. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Merhamet etmeyene, merhamet edilmez, acımayana acınmaz.) [Müslim]

2- Sevmek. Her fırsatta ana-babanın ellerini öpmeli, sevdiğini hissettirmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Annesinin ayağını öpen, Cennetin eşiğini öpmüş olur.) [Şir’a]

3- Sevinçlerine sevinmek. Bir şeye sevinince, (Ne iyi olmuş, hayırlı olsun) gibi sözlerle memnuniyetini bildirmelidir.

4- Üzüntülerine üzülmek, dertleri ile hemdert olmak. Bir şeye üzülmüşlerse, (Geçmiş olsun) diyerek ilgilendiğini, üzüldüğünü bildirmeye çalışmalıdır.

5- Çok söylemelerinden incinmemek. İncinse bile, kesinlikle incindiğini hissettirmemek.

6- Sitem ve cefalarına kızmamak. Sözlerini hiç duymamış gibi hareket etmek.

7- Onlardan razı olmak. Ne yapıp yapmalı, onların rızalarını almaya çalışmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlânın rızası ana- babanın rızasındadır.) [R. Nasihin]

8- İncitmekten çok korkmak. İsra suresinin 23. âyet-i kerimesinde ana-babaya iyi davranmak, onlara yumuşak ve tatlı söylemek emredilmektedir. Gaflete düşüp ana-babanın kalbini kırarsan, derhal rızalarını almaya çalış, yalvar ve ne yaparsan yap, onların gönlünü al!

9- Nazlanmamak. Aksine onların nazına katlanmalıdır. Çünkü ana- baba küçükken bizim çok nazımızı çektiler. Nazlanma sırasının onlarda olduğunu unutmamalıdır.

10- Sıkıntı görse de, ölseler de kurtulsak diye düşünmemek, çok yaşamalarını arzu etmek. Onlar, bizden çok sıkıntı gördükleri halde, yaşamamızı istemişlerdi. İcabında kendileri aç durup bizi doyurmuşlardı.

Mal, para ile olan hakları:

1- Kendinden önce, onlara elbise almak. Kendi yiyeceğinden iyisini onlara vermek.

2- Uzakta iseler ziyaretlerine gitmek. Ana-baba ve mahrem akrabaları ziyaret etmek vaciptir. Hiç olmazsa, selam göndererek, tatlı mektup yazarak bu günahlardan kurtulmalıdır. Ziyarette sıra, ana, baba, evlat, dede, nine, kardeş, amca, hala, dayı ve teyzedir.

3- Beraber yemek.

(12)

4- Arzularını sormak, öğrenip yerine getirmek.

5- Evlerini temizlemek, boyamak, tamir etmek.

6- Para vermek. İhtiyaçları olup da söyleyemezler belki.

7- Malı, parayı onlara serbest etmek. Ne zaman isterseniz, malım, param size feda olsun demeli, bir kızgınlıkları varsa, bu yolla onları teskin etmelidir. Ana-babaya harcanan paradan sual olunmaz. Muhtaç olan ana-babaya yardım farzdır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolculara infak edin!) [Bekara 215]

Kime infak edeceğini soran kimseye Resulullah efendimiz, (Kendine, ana-babana, sonra hanımına ve çocuklarına, hizmetçine bundan sonrasını da artık sen bilirsin) buyurdu. (Nesai)

Babası hasta olup, bakacak kimse bulunamazsa, kocasından izinsiz gidip hizmet eder. Zimmi baba da böyledir. Çocuk, zengin olan babasına bakmaya mecbur değildir. (Bezzâziyye)

Zengin çocuğun, fakir olan ana-babasına nafaka vermesi farzdır.

Fakir kimsenin, fakir babasına nafaka vermesi farz değildir. Fakir olan ana-babasını kendi evine alıp, birlikte otururlar. (Fetava-i Hayriyye)

Ana-babadan birine iyilik edince öteki incinirse, babaya hürmet ve itaat etmeli, anaya hizmet, yardım ve ihsan etmelidir.

8- Ara sıra güzel yemek yapıp, davet etmek. Gönülleri ister de, belki söyleyemezler.

9- Dostlarını, dost bilip davet ederek gönüllerini almak.

Düşmanlarından da uzak durmaya çalışmak.

10- Hastalandıkları zaman, tedavileri ile meşgul olmak, ilaç almak.

Bir bakıcı, bir hizmetçi tutmak yerine, bizzat kendisi hizmet etmeye çalışmalıdır.

Vefatlarından sonraki 40 hak:

1- Definlerinde erken davranmak.

2- Sünnet üzere yıkamak. Bu işi bilen iyi kimselere yıkatmalıdır.

3- Sünnet üzere kefenlemek.

4- Caiz olmayan kefen yapmamak.

5- Sünnet olan sayıya dikkat etmek. Erkeklere 3 parçadan fazla yapmamak.

6- Kefende israf etmemek.

7- Helal parasından kefen almak.

8- Cenaze namazını biliyorsa kendisi kıldırmak. Bid'at ehli kimselere kıldırmamak.

9- Onlara hep dua etmek. Bir hadis-i şerif meali: (Ana-babasına dua

(13)

etmeyenin rızkı kesilir.) [Şir’a]

10- Toprağa kendisi koymak.

11- Mezarı kazan ve çalışanları memnun etmek.

12- İyi ve salih kimselerin arasına defnetmek.

13- Kötülerin arasına gömmemek. Çünkü kötü komşudan onlara sıkıntı gelir.

14- Kabrin üzerini balık sırtı gibi yapmak.

15- Kerpiç kullanmak.

16- Pişmiş tuğla kullanmamak. Çivi, tuğla gibi fırınlanmış şeyleri kabrin içinde kullanmak mekruhtur. Kabrin üstünü, dışardan tuğla ve mermerle örtmek caizdir.

17- Toprağı başında sadaka vermek.

18- Kabir başında dua etmek. [Sadakayı ve duayı geciktirmemek. 40.

ve 52. gece gibi bid'at olan işlerden uzak durmak.]

19- Borçlarını ödemek.

20- Telkini kendi vermek.

21- İskatını hemen yapmak. Ölünün namaz ve oruç borcu için, başkası onun yerine namaz kılamaz ve oruç tutamaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Başkası yerine oruç tutulmaz ve namaz kılınmaz. Fakat onun orucu ve namazı için fakir doyurulur.) [Nesai]

22- Mezar taşına caiz olmayan ifadeler yazdırmamak. Mesela Fatiha veya Besmele veya âyet yazmak caiz değildir. Latin harfleriyle de caiz olanı yazmamalıdır. Başkaları uzun yıllardan beri yazıyorsa da, caiz değildir.

23- Vasiyetlerini yerine getirmek. Dine uygun değilse yerine getirilmez.

24- Namazlardan sonra dua edip, sevaplarını onların ruhlarına göndermek. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ana-babasına asi olan, vefatlarından sonra, onlar için dua etse, Allahü teâlâ, onu, ana-babasına itaat edenlerden yazar.) [İbni Ebiddünya]

25- Sevabı onlara olmak üzere oruç tutmak.

26- Sevabı onlara olmak üzere hac etmek. Âlimlerin çoğuna göre ana-baba için hac caizdir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ölmüş ana-babası adına hac edene, hem kendi, hem de ana- babası için hac yapmış sevabı verilir. Ana-babasının ruhuna müjde verilir.) [Dare Kutni]

(14)

27- Sevabı onlara olmak üzere sadaka vermek. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Sadaka verirken, sevabını müslüman ana-babanızın ruhuna niye hediye etmezsiniz? Hediye ederseniz, verdiğiniz sadakanın sevabı, onların ruhuna gideceği gibi, sevabından hiçbir şey eksilmeden size de yazılır.) [Taberani]

28- Kabirlerini ziyaret edip Kur'an-ı kerim okumalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ana-babasının veya birinin kabrini ihlasla ve mağfiret umarak ziyaret eden, kabul olmuş bir hac sevabı alır ve bunu âdet edinenin kabrini de melekler ziyaret eder.) [Hakim]

29- Kabirlerini Cuma günleri ziyaret etmek. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret edenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur.) [Tirmizi]

30- Ziyarette dua ve Kur'an-ı kerim okumakla meşgul olmak, uygunsuz söz söylememek.

31- Sağlıklarında incinmiş iseler, çocuk salih olunca razı olurlar.

Onların öğrettikleri iyi şeylerle amel ettiği müddetçe, sevabı onlara da ulaşır.

32- Onlardan kötü bir yol edinmiş ise, her yaptığından onlara da günah ve azap gider. Bunun için, onlardan veya onların vasıtası ile öğrendiği kötü şeyleri terk etmeli, kendi kötü amelleri ile, onlara kabirde azap ettirmemelidir.

33- Ana-babaya sövmemek. Hadis-i şerifte, (Ana-babaya sövmek büyük günahtır) buyuruldu. (Buhari) Yani birinin ana-babasına söversen, o da senin ana-babana sövebilir.

34- Yakınlarına iyi davranmak. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ölmüş ana-baba için dua ve istiğfar etmek, borçlarını ödemek, dostlarına ikram etmek, onların yakınlarını ziyaret etmek, iyi davranmak suretiyle onlara ikramda bulunun.) [Hakim]

35- Dostlarını ziyaret etmek. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Babası öldükten sonra, onun dostlarını ziyaret eden, en iyi iyiliği yapmış olur.) [Müslim]

36- Dostları ile görüşmek. Hadis-i şerifte (İyiliklerin en mükemmeli, baba dostunu görüp gözetmektir) buyuruldu. (Müslim)

37- Fıtır bayramında, sevabı onlara olmak üzere sadaka-i fıtır vermek.

38- Kurban bayramında sevabı onlara olmak üzere kurban kesmek.

(15)

39- Ana-babanın sevdiği yemeği yapıp, fakirlere verip ruhlarını şâd etmek.

40- Kötülüklerini söylememek. Hadis-i şerifte (Ölülerinizi hayırla anın, iyiliklerini söyleyin, kötülüklerini açıklamayın) buyuruldu.

(Tirmizi)

Kadın-erkek ve anne

Sual: Âyet ve hadiste ana hakkının öneminin büyük olduğu, bu bakımdan kadının erkekten üstün olduğu söyleniyor. Üstünlüğün cinsiyet ile ilgisi var mıdır?

CEVAP

Dinimizde ırk, renk ve cinsiyet üstünlüğü yoktur. Üstünlük, takvaya, Allah indindeki dereceye göredir. Müslüman zenci bir kadın, müslüman olmayan beyaz bir kraldan çok üstündür. Mukayese bile edilmez. Birisi ebedi Cennetlik, öteki ise ebedi Cehennemliktir.

Anne hakkı önemlidir. Anneye hürmet ve hizmet, babadan önce gelir.

Biri, sual etti ki:

- Ya Resulallah, insanlar içinde iyilik etmeme en layık olan kimdir?

- Annendir.

- Sonra?

- Annendir.

- Daha sonra?

- Babandır. (Buhari, Müslim)

Başka bir hadis-i şerifte de, (Önce, annene, sonra babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et!) buyuruldu. (Nesai)

Üstünlük ve Hak

Üstünlük başka, hakkı olmak, iyiliğe layık olmak başkadır. Anne, kâfir bile olsa ona iyilik etmelidir! Bir kimse (Ya Resulallah, annem müşriktir.

Ona iyilik etmem caiz midir?) diye sorunca, (Evet annene iyilik ve ihsanda bulun!) buyuruldu. (Ebu Davud)

Her Peygamber, kendi annesinden de üstündür. Buna rağmen, Peygamberler de annelerine hürmet ve hizmet etmişlerdir. Çünkü anne, hak sahibidir, hizmete ve hürmete layıktır. Hakkı bulunmak, hizmete ve hürmete layık olmak ayrı, üstün olmak ayrıdır. Bir zat sual etti ki:

- Ya Resulallah cihada gitmek istiyorum.

- Annen var mı?

- Evet var.

- Ona hizmet et, Cenneti, onu razı etmekle kazanırsın! (Taberani)

(16)

Cihada gitmek için gelen başka birisine de, (Annenin yanından ayrılma! Cennet onun ayağı altındadır) buyuruldu. (Nesai)

Hak sahibi olmak, üstün olmayı gerektirmez. Hadis-i şerifte (İnsanlar içinde en büyük hak sahibi, erkeğin üzerine annesi, kadının üzerine de kocasıdır) buyuruluyor. (Hakim)

Ana-babanın evladı üzerinde hakkı olduğu gibi, evladın da ana-baba üzerinde hakkı vardır. Erkeğin hanımı üzerinde hakkı olduğu gibi, hanımın da kocası üzerinde hakkı vardır. Fakat ana-baba hakkı ve koca hakkı daha önce gelir. Bu öncelik, üstün olmayı göstermez. Buradan (İslamiyet evlada veya kadına hak tanımıyor) demek iftira olur. Kimin imanı daha kuvvetli ve kim Allahü teâlânın emirlerine daha çok riayet ediyorsa o daha üstündür. (K. Saadet)

Kayınpedere "baba" demek

Sual: Kayınvalideye ve kayınpedere, "Ana - baba" demek caiz midir?

CEVAP

Kayınvalideye ve kayınpedere, "Ana-baba" demek, akla yanlış gibi gelmekte ise de, ceddimiz hürmet olarak bunlara "Ana-baba" demişlerdir.

Bekara suresinin 133. âyet-i kerimesinde, Yakub aleyhisselama hitaben (Baban İbrahim, İsmail ve İshak) buyuruluyor. Bilindiği gibi, Yakub aleyhisselam, İshak aleyhisselamın oğludur. İsmail aleyhisselam amcası, İbrahim aleyhisselam ise dedesidir.

İbrahim aleyhisselamın babası Taruh olduğu halde, amcası ve üvey babası Azer için Kur'an-ı kerimde (İbrahim’in babası) ifadesi geçmektedir. (Enam 74)

Peygamber efendimizin, amcası Ebu Talibe ve Ebu Lehebe "Baba"

dediği hadis-i şeriflerle sabittir. Türkiye’de de, insanlara iyilik eden, onları himayesine alan kimselere mecaz olarak, "Baba adam", "Fakir babası"

dendiğini hepimiz biliriz. Yaşlı kimselere de hürmeten "Baba" denir.

Yaşlı kadınlara da , "Ayşe ana", "Fatma ana" veya "Hacı anne"

dendiği meşhurdur. Böyle söylemekle, yani baba demekle, o kimse bizim babamız olmadığı gibi anne dediğimiz kadın da annemiz olmaz. Bunlar hürmet için söylenir.

Yine yaşlı kimselere, bir akrabalığımız olmadığı halde, "Amca, dede", yaşlı kadınlara da, "Teyze, nine" deriz. Bunlar bir saygı ifadesidir.

Kayınvalideye ve kayınpedere, "Ana-baba" demek ise daha tabiidir.

Riya maksadıyla söylenirse, riya, saygı için söylenirse saygı olur.

Ceddimiz, kayınvalideye ve kayınpedere, "Hanım anne", "Bey baba" da demişlerdir. Hakiki ana-baba ile karışmamaları için böyle söylemek daha

(17)

iyidir. Bazı yerlerde kayınvalideye "Cici anne" de diyorlar. Bunlar mubah âdetlerdir. Günah olmayan âdetlere uymakta mahzur yoktur. Hatta mubah olan âdete uymamak şöhrete, kalb kırmaya sebep olursa böyle âdetlere uymak gerekir. (Hadika)

Ana-babaya hizmet

Sual: Ana baba hakkı, onlara hizmetin önemi hakkında bilgi verir misiniz?

CEVAP

İmandan sonra birinci vazifemiz ana-babanın kalbini kırmamaktır.

Onlar ne kadar kötü olsalar da, yine her şeyin üstünde hakları vardır.

Onların kalbini kıranın ibadeti kabul olmaz. Müslüman doğmamıza ve müslüman yetişmemize sebep olan ana-babamızın kalbini kırarsak Cennete girmemiz düşünülebilir mi? Müslüman ana-babamız, bizden razı olmadıkça, Allahü teâlânın sevdiği kulu olmamız çok zordur. İyilik ederek rızalarını almaya çalışmalıdır!

Allahü teâlâ ana-babaya iyilik edin buyuruyor. (Nisa 36, Enam 151, Ankebut 8)

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Ana-babasına hizmet edenin ömrü bereketli ve uzun olur.

Onlara karşı gelenin, âsi olanın ömrü bereketsiz ve kısa olur.) [Ey Oğul İlm.]

(Ana-babası, yanında ihtiyarladığı halde, [onların rızalarını alamayıp] Cenneti kazanamayanın burnu sürtülsün.) [Tirmizi]

(Cihad, fisebilillah [Allah yolunda] sadece kılıç sallamak değildir.

Ana-babaya veya evlada bakmak da cihaddır. Ele muhtaç olmamak için çalışmak da cihaddır.) [Deylemi]

Ana babanın yüzüne sert bakmamalı, şefkatle ve sevgi ile bakmalı!

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Ana-babanın yüzüne şefkatle bakana, kabul olmuş bir hac sevabı yazılır.) [İ.Rafii]

(Huzurunda alıcı ile satıcı arasındaki köle gibi durmayan kimse babasının hakkını ödeyemez.) [İ.Gazali]

Evladın, ana-babasına, sevgi ile bakışı için, kabul edilmiş bir hac sevabı verileceği bildirilince, oradakiler, (Günde bin defa bakarsa da böyle sevaba kavuşur mu?) dediklerinde, Peygamber efendimiz, (Günde yüzbin defa baksa da) buyurdu. (Şir’a)

Evliyanın büyüklerinden birisi, nafile hacca gitmek üzere yola çıktı.

Bir ara Bağdat’a uğradı. Orada Ebu Hâzım-ı Mekki hazretlerini ziyarete

(18)

gitti. O anda uyuyordu. Biraz bekledi. Uyandı ve o zata dedi ki:

- Şimdi Resulullah efendimizi rüyada gördüm. Bana, senin hakkında, (Annesinin hakkını gözetsin, bu, hac etmekten daha iyidir) haberini ulaştırmamı emretti. Bunun üzerine o zat geri döndü ve bütün hayatı boyunca annesine hizmet edip duasına kavuştu.

Buhari’deki hadis-i şerifte özetle deniyor ki:

Eski ümmetlerden üç kişi yolculuğa çıkarlar. Geceyi geçirmek üzere bir mağaraya girince dağdan bir kaya parçası yuvarlanarak mağaranın ağzını kapatır. “Bizi bu kayadan ancak iyi amellerimizi dile getirerek Allahü teâlâya yapacağımız dua kurtarabilir” derler.

İçlerinden biri şöyle dedi:

Anam-babam çok yaşlı idi. Onları doyurmadan çoluk çocuğumu ve hayvanlarımı doyurmazdım. Bir gün, odun toplamak için uzaklara gitmiştim. Geç vakte kadar da dönemedim. Akşam içecekleri sütü, getirdiğimde anamla babam uyumuşlar. Onlara sütlerini içirmeden önce çoluk çocuğumun ve hayvanlarımın karınlarını doyurmazdım.

Çocuklar da, yanımda ağlıyorlardı. Çanak elimde tanyeri ağarıncaya kadar onların uyanmalarını bekledim. Anamla babam uyanıp sütlerini içtiler. (Ya Rabbi bunu senin rızan için yapmışsam buradan bizi kurtar)

Kaya biraz açıldı. Fakat çıkmak mümkün değildi.

İkincisi, her türlü imkan varken çok sevdiği amcasının kızı ile zina etmediği ve kıza verdiği 120 dinar altını almadığı olayı hatırlayıp, (Ya Rabbi, bunları senin rızan için yapmışsam bizi buradan kurtar) dedi. Kaya biraz daha açıldı. Ancak yer çıkabilecekleri kadar değildi.

Üçüncüsü şöyle dedi:

Çalıştırdığım işçilerden biri ücretini almadan gitmişti. Ben de onun ücretini ürettim. Bundan birçok mal meydana geldi. Bir müddet sonra bana gelip ücretini istedi. (Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunların hepsi senin ücretinden üremiştir, al götür) dedim. O da (benimle alay etmiyorsun ya) dedi. Ben de (hayır, alay etmiyorum, doğrusu bu) deyince, malların hepsini alarak götürdü.

Bana hiçbir şey bırakmadı. (Ya Rabbi bunu senin rızan için yapmışsam, içinde bulunduğumuz şu beladan bizi kurtar.)

Bunun üzerine kaya tamamen açıldı. Onlar da mağaradan çıktı.

(Buhari)

Ana baba çağırınca

Sual: Ana baba çağırınca, namazda isek veya başka önemli bir iş

(19)

yapıyorsak, hemen gitmek gerekir mi? İkisi aynı anda çağırırsa hangisini tercih etmelidir?

CEVAP

Ana babanın salih veya fâsık olmasının da, önemi vardır. Evladını İslam terbiyesi üzerine yetiştirmeyen ana babanın, evladı üzerinde ana babalık hakkı yoktur. Bakıp büyüttükleri için, başka hakları vardır. Ana babanın veya başkalarının dine aykırı emirlerine itaat edilmez.

Ana baba çağırdığı zaman, önemli bir işle uğraşılsa da, hemen onu terk edip, derhal ana babanın emrine koşmak gerekir. Allahü teâlâ buyuruyor ki:

(Ya Musa, benim indimde çok ağır ve büyük bir günah vardır ki, o da, ana baba evladını çağırınca, emrine uymamasıdır.) [İslam Ahlakı]

Ana baba, çağırınca, farz namazı bozmak caiz olur ise de, ihtiyaç yoksa bozmamalıdır. Nafile ve sünnet namazlar, bozulur. Bunlar, imdat isterse, farzları da bozmak gerekir. Namaz kıldığını bilerek çağırıyorlarsa, nafileyi de bozmayabilir, bilmeyerek çağırdılarsa bozmak gerekir.

İkisi aynı anda çağırırsa, anneyi tercih etmek gerekir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Anne ve baba aynı anda çağırınca, önce annenin çağrısına uy!) [Deylemi]

Anneye hizmet

Sual: Annem babamdan ayrılınca, başka biriyle evlendi. Babam annemle görüşmemi istemiyor. Gizlice görüşsem, işlerine yardım etsem günah olur mu?

CEVAP

Babanız duymadan gizlice görüşünce günah olmaz. Anneye hürmet ve hizmet, babadan önce gelir.

Ana veya babadan birine iyilik edince öteki incinirse, babaya hürmet ve itaat etmeli, anaya hizmet, yardım ve ihsan etmelidir. (Hazanet-ür- rivayat)

Kâfir ana babaya hizmet

Sual: Kâfir ana babaya da hizmet edip ziyaretlerine gidilir mi?

CEVAP

Kâfir olan anaya babaya hizmet etmek, nafakalarını vermek, ziyaretlerine gitmek lazımdır. Küfre sebep olan şeyleri yaptıracaklarından korkulursa, ziyaretlerine gitmemeli. Kâfirlerle birlikte yiyip içmek, bir iki kere caizdir. Her zaman ise, mekruh olur. (Bezzaziyye - S. Ebediyye)

Sefere giderken

(20)

Sual: Sefere çıkarken ana-babadan izin almak gerekir mi?

CEVAP

Ticaret, hac, umre gibi tehlikeli olmayan yolculuklarda, ihtiyacı olmayan ana babanın iznini, rızasını almak lazım olmasa da, tehlikeli yolculukları için ve cihad için rızalarını almak lazımdır. İlim öğrenmek için gidilecek yolda ve yerde emniyet varsa ve ana-babanın yalnız kalarak helak olmaları tehlikesi yoksa, rızaları olmasa da, gitmek caizdir.

Hiçbir zaman ve hiçbir sebeple ana babaya karşı sert söylemek caiz değildir. Rızaları olmadan gitmek caiz olduğu zaman, gittiği yerden sık sık gönül alıcı mektup yazarak [telefon ederek veya başka bir vasıtayla]

selam ve hediye yollayarak rızalarını almalıdır. (S. Ebediyye)

Ana babayı dinlemeyip evlenmek

Sual: Bir kızın salih ana babasını dinlemeyip sevdiği biri ile evlenmesi caiz midir? Ana-babanın evladı üzerinde ne hakkı vardır?

CEVAP

İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki:

Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Bunlardan birkaçı şöyledir: Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ana-babasını hizmetleriyle razı eden, Allahü teâlâyı razı etmiş olur, onları gazaplandıran, Allahü teâlâyı gazaplandırmış olur.) [İbni Neccar]

Hasan-ı Basri hazretleri, Kâbe’yi tavaf ederken sırtında yük olan bir zat görüp der ki:

- Niçin yükle tavaf ediyorsun?

- Bu yük değil, babamdır. Bunu Şam’dan yedi defa getirip tavaf ettim.

Çünkü, bana dinimi, imanımı öğretti. Beni İslam ahlakı ile yetiştirdi.

- Kıyamete kadar böyle arkanda taşısan, bir defa kalbini kırmakla bu yaptığın hizmet boşa gider. Bir defa da gönlünü yapsan, bu kadar hizmete karşılık olur.

(Ya Resulallah, annem müşriktir. Ona iyilik etmem caiz midir?) diye sorana, (Evet, annene iyilik ve ihsanda bulun!) buyuruldu. (Ebu Davud)

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(En faziletli amel, vaktinde kılınan namazdan sonra ana-babaya iyiliktir.) [Müslim]

(Ana-babaya ihsan, bedbahtlığı saadete çevirir, ömrü uzatır ve insanı kötü ölümden korur.) [Ebu Nuaym]

Şu halde ana-baba zalim olup, evlada zulmetseler de, günah

(21)

işlemeyi emretseler de, yine onları üzmemeye, küstürmemeye çalışmalıdır! Onları üzücü söz ve hareket caiz olmaz.

Ana-baba kötü bile olsa, yine onlarla iyi geçinmelidir! Ziyaretlerini terk etmek büyük günahtır. Hiç olmazsa, selam göndererek, tatlı mektup yazarak, telefon ederek, bu günahtan kurtulmalıdır!

Babasına asi gelen, çocuğundan mürüvvet göremez, muradına kavuşamaz, ailesi ile geçinemez, evinin tadı bozulur. (Şir’a)

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Ana-babasının rızasını alan mümine Cennetten iki kapı, üzene de Cehennemden iki kapı açılır.) [Beyheki]

(Ana-babasını razı eden mümin, ne yaparsa yapsın Cehenneme girmez, inciten de Cennete girmez.) [Şir’a]

Cihad için izin isteyen birine Peygamber efendimiz, ana-babasının sağ olduğunu öğrenince, (Burada kal, onlara hizmet et, onlara hizmet cihaddır) buyurdu. (Buhari)

Cihada gitmek için gelen başka birisine de buyurdu ki:

(Annenin yanından ayrılma! Cennet onun ayağı altındadır.) [Nesai]

Biri de, hicret etmek için gelip, (Ya Resulallah, ana-babamı ağlatarak geldim) dedi. Peygamber efendimiz, bu duruma üzülerek buyurdu ki:

(Hemen git, onları ağlattığın gibi güldür!) [Ebu Davud]

Hak teâlâ, buyurdu ki:

(Ya Musa, benim indimde çok ağır ve büyük bir günah vardır ki, o da, ana-baba evladını çağırınca, emrine uymamasıdır) [İ.Ahlakı]

Hak teâlâ buyuruyor ki:

(Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik.) [Ahkaf 15]

Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki:

(Âlim bir evladın ana-babası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, bu sebeple bütün amellerinin sevabı yok olur.)

Peygamber efendimiz, (Ana ile çocuğun arasını açan kimseye lanet olsun) buyurmuştur. (Gunye)

Ne yapıp yapmalı, onların rızalarını almaya çalışmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Rabbin rızası, ana-babanın rızasında, gazabı da, ana-babanın gazabındadır.) [Buhari]

Üzmekten çok korkmalı. İsra suresinin 23. âyet-i kerimesinde ana- babaya iyi davranmak, onlara yumuşak ve tatlı söylemek emredilmektedir.

(22)

Salih ana babanın rızalarını almadan onları üzerek evlenmenin tehlikesini bu âyet ve hadis-i şeriflerden iyi anlamalıdır.

Baba evladına iyilik ister

Sual: Babam namaz kılmam hususunda aşırı nasihat ediyor. Kendisi ise her şeyi tam yapmıyor. Ne yapmalıyım?

CEVAP

Babanızı şikayet ediyorsunuz. Bizim yazmamızla babanız hemen düzelmez. Şikayetlerde her iki tarafı da dinlemek gerekir. Sizin anlattığınıza göre, babanızın yaptıklarının bir kısmı normal değildir. Fakat namaz kılmanız için gösterdiği gayreti ayıplamamak gerekir. Her müslüman babanın yapması gerekeni yapıyor. Allahü teâlânın emrini hatırlatana kızılır mı? Kendisi yapamasa bile, hakkı tavsiye eden bir müslümanı ayıplamak doğru değildir.

O sizin iyiliğiniz için çalışmakta, sizi namaza ısındırmaya uğraşmaktadır. Böyle babanın eli öpülür.

Baba zalim de olsa, ona karşı gelmek, onunla sert konuşmak, onu üzmek caiz değildir. Ana-babası günah işleyen çocuk, bunlara bir defa nasihat eder. Kabul etmezlerse, susar. Onlara dua eder.

Namazın önemi çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.) [Taberani]

(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır.

Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez.) [Taberani]

(Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.) [İ.Ahmed]

(Allahü teâlâ buyuruyor ki, "Söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana azap etmem, onu sorgu-suale çekmeden Cennete koyarım") [Hakim]

(Her Peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır.) [Gunye]

Namaz kılmak böyle büyük bir ibadet olduğu için terk edilmesi de çok büyük günahtır. Hanbeli’de namazı terk eden küfre düştüğü için, Şafii ve Maliki’de büyük günah işlediği için ceza olarak katli gerektiği fıkıh kitaplarında yazılıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.) [Beyheki]

(Namaz kılmayanın dini yoktur.) [İbni Nasr]

(Namaz kılan, kıyamette kurtulacak, kılmayan perişan olur.) [Taberani]

(23)

(Namaz kılmayan, kıyamette, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulur.) [Bezzar]

(Namazı kasten bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır.) [Ebu Nuaym]

(Beş vakit namazı kasten, mazeretsiz terk eden, Allah’ın hıfz ve emanından mahrum olur.) [İbni Mace]

(Bizimle kâfir arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur.) [Nesai]

Yukarıdaki hadis-i şerifleri, Ehl-i sünnet âlimleri şöyle açıklamışlardır:

Dinimizde en büyük günahı işleyen kâfir olmaz. Bunun için namaz kılmayana kâfir denmez. Fakat namaz, çok önemli bir ibadet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez. Bazı âlimler, namaz kılmayanın kâfir olacağını bildirmişlerdir. Bu bakımdan her ne şart altında olursa olsun muhakkak namazı kılmalı!

Ölmüş ana baba hakkı

Sual: Ölmüş ana baba hakkı nasıl ödenir?

CEVAP

Aşağıdakileri yapmaya çalışmalı.

Namazlardan sonra dua edip, sevaplarını onların ruhlarına göndermeli. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ana-babasına asi olan, vefatlarından sonra, onlar için dua etse, Allahü teâlâ, onu, ana-babasına itaat edenlerden yazar.) [İbni Ebiddünya]

Sevabı onlara olmak üzere oruç tutmalı.

Sevabı onlara olmak üzere hac etmeli. Âlimlerin çoğuna göre ana- baba için hac caizdir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ölmüş ana-babası adına hac edene, hem kendi, hem de ana- babası için hac yapmış sevabı verilir. Ana-babasının ruhuna müjde verilir.) [Dare Kutni]

Sevabı onlara olmak üzere sadaka vermeli. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Sadaka verirken, sevabını müslüman ana-babanızın ruhuna niye hediye etmezsiniz? Hediye ederseniz, verdiğiniz sadakanın sevabı, onların ruhuna gideceği gibi, sevabından hiçbir şey eksilmeden size de yazılır.) [Taberani]

(24)

Kabirlerini ziyaret edip Kur'an-ı kerim okumalı. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ana-babasının veya birinin kabrini ihlasla ve mağfiret umarak ziyaret eden, kabul olmuş bir hac sevabı alır ve bunu âdet edinenin kabrini de melekler ziyaret eder.) [Hakim]

Kabirlerini Cuma günleri ziyaret etmeli. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret edenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur.) [Tirmizi]

Ziyarette dua ve Kur'an-ı kerim okumakla meşgul olmalı, uygunsuz söz söylememeli.

Sağlıklarında incinmiş iseler, çocuk salih olunca razı olurlar. Onların öğrettikleri iyi şeylerle amel ettiği müddetçe, sevabı onlara da ulaşır.

Onlardan kötü bir yol edinmiş ise, her yaptığından onlara da günah ve azap gider. Bunun için, onlardan veya onların vasıtası ile öğrendiği kötü şeyleri terk etmeli, kendi kötü amelleri ile, onlara kabirde azap ettirmemelidir.

Sual: Babam beddua etti. O öldüğünden beri işim rast gitmiyor, çaresi var mı?

CEVAP

Tevbe istiğfara devam edip, ölmüş babanız için hayırlı işler yapmalısınız. Diyelim bir fakire bir ayakkabı aldınız, sevabını babanıza ve Peygamber efendimize ve bütün müslümanlara bağışlarsanız, sevabı hiç eksilmeden hepsine gider. Babanız sevaplara kavuşunca memnun olur ve işleriniz de artık rast gider. Buna benzer hayır hasenat yapmaya çalışın.

Ana baba hakkıyla ilgili sorular

Sual: İhtiyar ve salih anam babam yanımdadır. Ancak sıkıntıları çok fazla. Ayrı bir ev tutsam uygun olur mu?

CEVAP

İster yanınızda kalsın, ister ayrı ev tutun, ama onların rızalarını almaya çalışın. Onlara bakmak, ihtiyaçlarını karşılamak iyidir ancak hazine bu değildir. Hazine onların rızasını duasını kazanmaktır. Aynı niyetle, kayınvalide ve kayınpederinize de öyle davranın. Yani karı koca, anne ve babalarınıza iyilik edin, dualarını rızalarını alın, bu fırsatı kaçırmayın. Çünkü salih ana babanın rızasını almak önemlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Yanında adım anıldığı halde bana salevat getirmeyen kişinin burnu yere sürtülsün. Ramazana erişip de günahları bağışlanmayan

(25)

kişinin burnu yere sürtülsün. Ana ve babası, yanında ihtiyarladığı halde onları razı ederek Cennete giremeyen kimsenin burnu yere sürtülsün.) [Tirmizi, İ.Ahmed]

Sual: Yaşlanmasına rağmen babam namaz kılmıyor, annem açık geziyor. Bunları zorlayabilir miyim?

CEVAP

Ana baba zorlanmaz. Ana babası günah işleyen çocuk, bunlara bir kere nasihat eder. Kabul etmezlerse, susar. Onlara dua eder.

Sual: Babam ölünce annem biriyle evlendi. Bana yardım et diyor.

Anneme yardıma mecbur muyum?

CEVAP

Kocası zengin olan kadın, oğlundan nafaka isteyemez. Oğlu ona yardım etmeye mecbur değildir. Ancak ana baba zengin de olsalar onlara hizmet ve yardım etmeli, rızalarını almaya çalışmalı.

Sual: Babam, evlenmeme yardımcı olmuyor. Halbuki bir hadis-i şerifte baba oğlunu evlendirmeye mecburmuş. Babamın benim evlenmeme yardımcı olması gerekmez mi?

CEVAP

Baba zengin oğlunu evlendirmeye mecbur değildir. Ama fakir olan oğlunu evlendirmesi vaciptir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Babanın evladına güzel isim vermesi, dinini öğretmesi ve vakti gelince de evlendirmesi, evladın babası üzerindeki haklarındandır.) [Hâkim]

Sual: Ana baba, oğlunu namaz kılmadığı ve oruç tutmadığı için zorlayabilir mi?

CEVAP

Evet baliğ olmayan oğlunu namaz kılmadığı ve oruç tutmadığı için zorlayabilir, tazir edebilir. Ama büyük oğlunu, yani baliğ olmuş oğlunu zorlayamaz, tazir edemez. Ona nasihat eder.

Sual: Baba ehl-i sünnet değilse yahut namaz kılmıyor ve içki içiyorsa da bedduası kabul olur mu?

CEVAP

Ehl-i sünnet olsa da, namaz kılsa, içki içmese de, haksız olarak beddua ediyorsa, bedduası geçmez. Kâfir bile olsa, zulmedilmişse, onun duası kabul olur.

Yaşlı baba, (Oğlum bir bardak su ver) dese, oğlu da, (kalk kendin iç) dese, sonra babasına vursa, babası da, Allah belanı versin dese, bu duanın kabul olma ihtimali çok kuvvetlidir. Hadis-i şerifte bildirilen kabul olan dualardan biri de budur.

(26)

Sual: Anam babam ateisttir. İslamiyet’e gericilik diyorlar, namazımı bıraktırmaya çalışıyorlar. Bayramda ziyaretlerine gitmesem günah olur mu?

CEVAP

Ana baba, kâfir olsa da, ziyaretlerine gitmek, hizmet ve iyilik etmek gerekir. Ama küfre teşvik ederlerse ziyaretlerine gidilmez.

Sual: Babam vasiyet etmeden öldü. İskatını yapmam caiz midir?

CEVAP Çok iyi olur.

Sual: Babam, (Sigara içersen hakkımı helal etmem) demişti. Şimdi öldü. Sigara içebilir miyim?

CEVAP Evet.

Sual: Kötü iş yapan ana-babamı sevmemem günah mı?

CEVAP

Dinin yasakladığı iş ise, sevmemek günah olmaz.

Sual: Yatalak hasta olan annesinin altını oğlu temizleyebilir mi?

CEVAP

Bu hizmeti yapan kadın bulunmazsa, oğlu da yapar.

Sual: Memlekette babamın dostları var. Onları ziyaret etmem gerekir mi?

CEVAP

Salih olan babanın salih olan dostlarını ziyaret etmek, onlarla dost olmak gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(En iyi iyilik, babasının vefatından sonra, onun dostlarını yoklamaktır.) [Müslim]

(Babanın dostluğunu koru, dostlarıyla dost ol. Şayet babanın dostluğunu korumazsan, Allahü teâlâ da senin nurunu söndürür.) [Buhari]

(Baba dostuna iyilik, babaya iyilik demektir.) [Taberani]

İmam-ı Rabbani hazretleri, (Evlada yapılan iyilik de, babaya yapılmış demektir) buyuruyor. O halde, çocuklarına iyilik etmek, ölmüş veya yaşayan babaya iyilik etmek demektir.

Sual: Fakir olan ana ve babaya, zengin olan kız çocuğunun da nafaka vermesi bakması gerekir mi?

CEVAP

Evet nafaka vermesi ve bakması gerekir. Kız ve oğlan çocuklar eşit miktarda nafaka verir.

Oğlunun oğlu ile kızı bulunan ana ve babaya yalnız kızları bakar.

(27)

Halbuki, mirası kız ile torun yarı yarıya alır.

Ana babaya nafaka

Sual: (Sen de, malın da, babanındır) hadisine göre, evladın malı babanın mıdır? Baba, evladının malını istediği gibi harcayabilir mi?

CEVAP

Hayır. Evlat, zengin babaya bakmaya mecbur değildir. Zengin evladın, fakir olan Müslüman ana babaya nafaka vermesi farzdır.

Fakir evladın, fakir babasına nafaka vermesi farz değildir. Fakir olan ana babasını kendi evine alıp, birlikte geçinirler. (Fetava-i Hayriyye)

Fakir baba, kaybolan büyük oğlunun yalnız menkul mallarını, kendi nafakası için satabilir. Binasını, toprağını satamaz. (Dürer-ül-hükkam)

Baba bedduası

Sual: Babam ve ağabeyim Avrupa’da çalışıyor. Babam Türkiye’deki yengemin yanında kalmamı söylüyor. (Eğer yengenle kalmazsan hakkımı helal etmem) diyor. Yengemle aynı evde kalmam doğru mudur?

CEVAP

Yenge ve baldız yabancı kadındır. Beraber kalınmaz, haram olur.

Babanın dine aykırı olan bedduası geçerli olmaz. Babayla münakaşa etmemeli, günaha önem vermiyorsa, başka bahane bulmalı.

Fâsık ana baba

Sual: Fâsık ana babanın her emrine itaat etmek gerekir mi?

CEVAP

Her emrine itaat gerekmez. Dine aykırı emirlerine asla itaat edilmez.

Namaz kılma, tesettüre riayet etme, şu günahı işle gibi emirlerine asla itaat edilmez. Ana ve babanın böyle itaat lazım olmayan emirleri yapılmadığı zaman özür ve bahane bulmalı ve yumuşak söylemeli. Yani itirazı isyan ve hakaret şeklinde olmayıp, bir bahaneyle olmalıdır. Mesela niye içki içmedin denince, midem ağrıyordu gibi bir bahane bulmalıdır.

Yahut fâsık baba, (Beni arabanla meyhaneye götür) dese, bir bahaneyle götürmemeli, (Önemli bir işim var) gibi bir şeyler demelidir. Ama meyhanede sızıp kalmışsa, arabasına alıp evine getirmesi gerekir.

Mubah olan emirlerini yapmaya çalışmalıdır.

Ana babanın emri

Sual: Ananın babanın, günah olmayan emirlerine itaat etmek farz mıdır?

CEVAP

Evet, farz-ı ayndır.

Ana babaya isyan

Sual: Salih ana babanın dine uygun emirlerini dinlemeyen evlat

(28)

günaha girer mi?

CEVAP

Elbette günaha girer. Peygamber efendimiz bildiriyor ki:

(Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama “Âsi olanın sözünün ağırlığı, dünyadaki bütün kumların ağırlığına eşittir” buyurunca, Musa, “Ya Rabbi, bu âsi kimdir” dedi. Allahü teâlâ, “Ana babasının sözünü dinlemeyendir” buyurdu.) [Ebu Nuaym]

Ana babaya sert davranmak

Sual: (Ana babanın iyiliği için onlara sert davranmanın mahzuru olmaz. Mesela, ana baba içki içse, gıybet etse, başka günahları işlese, onun iyiliği için bunları yapma diye sert davranmak caizdir) diyenler oluyor. Dinimiz (Ana babaya öf demeyin) buyururken, onun iyiliği için sert davranmak nasıl caiz olur?

CEVAP

Her söyleyene itibar edilmez. Din kitaplarında, (Ana baba kâfir ise, onları kiliseden, meyhaneden, sırtta taşıyarak bile, geri getirmek gerekir) deniyor. Onların iyiliği için, (Kiliseye gitmeniz yanlıştır. Ben getirmem, gittiğiniz gibi geri gelin) denmez.

Yine din kitaplarında, (Ana babası günah işleyen evlat, sert konuşmadan bunlara bir defa nasihat eder. Kabul etmezlerse susar.

Onlara dua eder) buyuruluyor. Onun iyiliğine diye sık sık söylenmez.

Ana baba zalim olup, evlada zulmetseler de, günah işlemeyi emretseler de, yine onları üzmek caiz olmaz. Günah olan emirleri yapılmaz, ama yine de onlara sert konuşmak, üzmek caiz olmaz. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Rabbin rızası, ana babanın rızasında, gazabı da, ana babanın gazabındadır.) [Buhari]

Ana babanın iyiliği için onlara sert davranan rızalarını almış olmaz, aksine onları üzmüş olur. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

(Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf bile deme, ağır söz söyleme, onlarla yumuşak ve tatlı konuş! Onlara acı, tevazu kanadını ger! “Rabbim, küçükken beni yetiştirdikleri gibi, sen de onlara merhamet et” diye dua et!) [İsra 23, 24]

Hasan-ı Basri hazretleri, (Âlim bir evladın ana babası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, bu sebeple bütün amellerinin sevabı yok olur) buyuruyor. Şu hâlde, ana babanın iyiliği için onlara sert davranmak

(29)

caiz değildir.

Fâsık ana babanın hakkı

Sual: Annem ve babam, (Namaz kılma, oruç tutma, tesettüre riayet etme, biraz içki iç!) diyorlar. Bunları yapmazsam beddua edeceklerini söylüyorlar. Dinde ana babanın hakkı çok önemli olduğu için, onların sözlerini dinlemezsem günaha girmiş olur muyum?

CEVAP

Ana babaya, ana baba hakkını veren Allah’tır. Ancak onlara kendi emrine aykırı bir hak vermemiştir. Mesela onların (Namaz kılma!) deme hakları yoktur. Allah'a asi olan işte, kula yani ana babaya ve âmire itaat edilmez.

Dine uymayan ve çocuğunu İslâmiyet'e uygun yetiştirmeyen ana babanın, evladı üzerinde dinimizin bildirdiği ana babalık hakkı yoktur.

Büyütme, yedirip içirme gibi hakları vardır sadece. Onların haksız olarak ettiği beddualar da geçerli olmaz.

Salih ana baba hakkı

Sual: Ana baba hakkı neden önemlidir?

CEVAP

Fâsık, sapık veya kâfir ana babanın, ana babalık hakkı olmaz, normal hizmet etme, onları büyütme hakkı olur. Salih ana babanın ana babalık hakkı vardır. Salih ana babayı razı eden, Allahü teâlâyı razı eder.

Allahü teâlânın rızası, salih ana babanın rızasındadır. Çünkü doğru imanımızı ilk olarak, salih ana babamızdan öğrendik. Onlar ilk mürşidimizdir. Onun için, salih ana babanın hakkı çok büyüktür.

Koca hakkı

Sual: Erkeğin hanımı üstündeki hakkı nedir?

CEVAP

Erkeğin de hanımı üzerinde hakkı çoktur. Kadın kocası ile iyi geçinmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir.) [Taberani]

Bir kadın, kocasını güzel karşılar, güzel sözler söyleyerek hoşnutluğunu kazanmaya çalışırdı. Peygamber efendimiz aleyhisselam, kadının bu hareketinden dolayı kocasına buyurdu ki:

(Hanımına selam söyle, yarı şehid sevabına kavuştuğunu haber ver!) [Şir’a]

Kadınların Cennete girmeleri erkeklere göre daha kolaydır. Bir hadis- i şerif meali:

(30)

(Kadın, beş vakit namazı kılar, orucunu tutar, kendini yabancılardan korur ve kocasına muti olursa, Cennete girer.) [İbni Hibban]

Erkeğini razı eden kadın için korku yoktur. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Kocası razı olduğu halde ölen kadın Cennete girer.) [Tirmizi]

(Kocasına muhabbet gösteren, çocuk doğuran, öfkelendiği an veya kocası kendine kızdığı zaman, kocasını razı edinceye kadar uyumayan kadın Cennetliktir.) [Taberani]

Kadına ziynet eşyası mubahtır. Ziynet almak için kocasını müşkül duruma düşürmemeli, yabancılara ziynetlerini göstermemelidir! Böyle olunca ziynetleri Cennete girmelerine mani olmaz. Bir hadis-i şerif meali:

(Cennette kadınların az olduğunu gördüm. Sebebini sordum.

"Onları altın ve ziynet eşyası meşgul etti" dediler.) [İ. Ahmed]

Kocasına, elinden geldiği kadar güler yüzlü davranıp, sevgi göstermeli, dili ile de onu incitmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Kıyamette Allahü teâlâ, kocasına dili ile eziyet eden kadının dilini 70 arşın uzun yapıp, boynuna dolar. Kocasına kötü gözle bakan kadını da başı kesik ve bedeni parçalanmış hale çevirir.) [Şir’a]

(Senden ne gördüm) diyerek küfran-ı nimette bulunmamalıdır! İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Eğer kocalarına karşı küfran-ı nimette bulunmasalar, namaz kılanlar hemen Cennete girerdi.) [Şir’a]

(Cehennem halkının ekseriyetini kadınların teşkil ettiğini gördüm. Sebebi de, çok lanet ederler ve kocalarına karşı küfran-ı nimette bulunurlar.) [Buhari]

Kocasına bir iyilik yapmışsa, başına kakmamalıdır. Yeme ve giyme gibi hususlarda kocasını üzmemeli, yapamayacağı şeyi ondan istememelidir! Kocasının şerefini korumalı, her işte onun rızasını kazanıp gönlünü hoş etmeye çalışmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Kocanın hanımı üzerindeki hakkı, benim sizin üzerinizdeki hakkım gibidir. O halde kocasının hakkını gözetmeyen, Allahü teâlânın hakkını gözetmemiş olur.) [Şir’a]

Kadın, kocasını üzmemelidir.

Bir gün Hazret-i Fatıma, ağlayarak babasının huzuruna geldi.

Resulullah efendimiz buyurdu ki:

- Ya Fatıma, niçin ağlıyorsun?

- Kasıtsız söylediğim bir sözden Ali bana kızdı. Özür diledim.

(31)

Fakat onu üzdüğüm için ağlıyorum.

- Kızım, bilmez misin, Allahü teâlânın rızası kocanın rızasına bağlıdır. Ne mutlu o kadına ki daima kocasının rızasını arar, kocası ondan razı olur. Kadınlar için en üstün ibadet, kocasına itaattir.

Erkek, hanımından razı olunca, o kadın istediği kapıdan Cennete girmeye hak kazanır. Kocasını üzen kadın, onu razı edinceye kadar, Allahü teâlânın lanetinde olur.) [R. Nasıhin]

Koca hakkına riayet, kadına cihad etmiş gibi sevap kazandırır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Koca hakkına riayet, Allah yolunda cihad etmek gibidir.) [Taberani]

(Kadın, kocasından izinsiz olarak nafile oruç tutamaz. Eğer tutarsa, aç ve susuz kalmış olur, sevap kazanamaz. Kocasından izinsiz evinden dışarı çıkamaz. Çıkarsa, gökteki melekler, geri evine dönünceye kadar ona lanet eder.) [Taberani]

(Bir erkek, ihtiyacı için hanımını çağırsa, kadın tandır başında olsa da, hemen ihtiyacına cevap versin!) [Tirmizi]

(Kocası çağırdığı halde yatağa gelmeyen kadına melekler sabaha kadar lanet eder.) [Buhari]

(İzinsiz evden çıkan kadına, kocası razı oluncaya kadar, güneşin ve ayın doğduğu her şey lanet eder.) [Deylemi]

(Kadın, kocasından izinsiz [ana, baba, kardeşleri dahil] hiç kimseyi evine alamaz, nafile namaz kılamaz.) [Taberani]

(Kadınlarınızı süslü giyinmekten men ediniz! Beni İsrail kadınları süslü giyinip camiye gururlanarak yürüdükleri için lanetlenmişlerdir.) [İbni Mace]

(Kocası razı oluncaya kadar, kadının namazları ve hiçbir iyiliği kabul olmaz.) [Taberani]

(Kadının namazları kabul olmaz) demek, namaz borcundan kurtulur, fakat namaz kılmakla meydana gelecek büyük sevaba kavuşamaz demektir. Namazı boşa gider demek değildir.

Bir kadından kocası razı olmazsa, kadın, günahının cezasını çektikten sonra, Cennete girer. Cennete sadece kâfirler girmez.

Müslümanın günahı çok olsa da, sonunda mutlaka Cennete girer.

Karı koca iyi geçinip, birbirlerinin rızalarını almaya çalışmalıdır.

Sual: Beyimden habersiz, mevlit için, vaaz dinlemek için, namaz kılmak için camiye, komşuların evlerine gitmem doğru mudur?

CEVAP

Zaruri gereken din ilimlerini beyi öğretmeyen kadın, münasip bir

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) satıcıyı şöyle uyardı: “Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi?. Bizi

Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) satıcıyı şöyle uyardı: “Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez

Örneğin boşanmış ve çocuk sahibi olan bir erkekle boşanmış ve çocuk sahibi olan bir kadının birbiri ile evlenmeleri durumunda bu iki çocuk

Eşin furûu: Bir erkeğin, eşinin başka bir evlilikten doğan kızı ile evlenmesi haramdır.. Eşin kızından maksat, eşin tüm furûu, yani kızı, torunları ve

biriyle tevessülde bulunmak Allah’ın sevip hoşnut olduğu amellerdendir. Bu nedenle Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem bu tevessül türü ile tevessülde.. Bize düşen

Allah (azze ve celle) ile beraber ikinci bir hâlikin olması aklen tasavvuru mümkün değildir.. Bu

Bir erkek eşinden iki defa boşanıp -kadın başka bir evlilik yapmadan- yeniden aynı kadınla evlenmiş ise bundan sonra gerçekleştirilen üçüncü boşanma, bu

Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran, eşi ile Kapadokya bölgesinde, balon turu yapan ve halk arasında Cübbeli Hoca olarak da bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'nün bazı