• Sonuç bulunamadı

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print) Volume 6 Issue 5, p. 249-268, September 2014

JHS

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

Vocational Education Practices in Secondary Schools during the Reign of Abdulhamid II

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Yıldırım 7 Aralık Üniversitesi- Kilis

Öz: Bu makale ilki 1874 yılında açılan İdâdî mekteplerine 1901’den itibaren dahil edilen sanat ve ticaret ile ziraat şubelerini inceleyerek bu şubelerin kısa süre sonra 1904 yılında kapatılmasının nedenleri üzerinde durmaktadır. Çalışma idâdî mekteplerinden mezun olanların devletten hazır memuriyet beklentisi içinde olması nedeniyle mesleki idadilere halktan talep olmadığını ve uygulamadaki diğer güçlüklerin de idâdîlerin mesleki şubelerinin kapanmasına neden olduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: II. Abdülhamid devri, idâdî mektepleri, mesleki eğitim

Abstract: This article examines the art, trade, and agriculture branches of the Ottoman idâdî or the secondary schools, which were opened in 1901, and outlines the causes of their closure in 1904. The study suggests that since their foundation in 1874 idâdî school graduates were employed by the state and this created a misunderstanding that all graduates were to be employed by the states. While the state aimed to create business entrepreneurs through occupational branches, lack of promise for future employment lowered the demand for the occupational branches and the logistical challenges in the practices of the occupational branches paved the road for their elimination.

Keywords: Abdulhamid II, Education, Ottoman Empire, Vocational Education, Turkey

Giriş

Modern genel eğitime Osmanlı dönüĢüm sürecinde duyulan ihtiyaç, Tanzimat döneminde gerçekleĢtirilen bürokratik reformlarla son derece belirgin hale gelmiĢti. Temelden baĢlamaya cesaret edilemediyse de Mekteb-i Maârif-i Adliye’nin tesisinden altı yıl sonra oluĢturulan Meclis-i Maârif-i Muvakkat tarafından eğitimin ilk, orta ve yüksek olarak kademelendirilmesi kararı bu dönemde alınmıĢtı. 1846 yılında eğitim iĢlerini yürütmek üzere teĢkil olunan Meclis-i Maârif-i Umûmiyye ilköğretimin sıbyan ve rüĢdiye olarak ayrılmasını öngörmüĢ ve söz konusu meclisin yükünü hafifletmek üzere kurulan Mekâtib-i Umumiyye Nezâreti’nin çalıĢmaları neticesinde rüĢdiye mekteplerinin teĢkilatlanması baĢlamıĢtı.1

RüĢdiyelerin baĢarısı bu mekteplerin yaygınlaĢtırılmasını sağladığı gibi Tanzimat döneminde kalemlerin kadro gereksinimleri ve askeri mektepler ile az sayıdaki mesleki eğitim kurumunun öğrenci ihtiyacı büyük oranda rüĢdiye mezunlarından temin edildi. 1869 yılında ilan edilen Maârif-i Umumiyye Nizamnâmesi’nde rüĢdiyelerin statüsü yeniden belirlenirken bu tarihten önce “hazırlık sınıfı” için kullanılan idâdî terimine de yeni bir anlam yüklendi.

1 GeniĢ bilgi için bkz. Cevdet PaĢa, Tezâkir, 40-Tetimme, (Yayınlayan: Cavid Baysun), TTK., Ankara, 1991, s.38;

M. Cevdet, “Dârülmuallimîn’in YetmiĢinci Sene-i Devriyesi Münasebetiyle Verilen Konferans”, Tedrisat Mecmuası, S.32, 7 Mart 1332, s.184; Sadrettin Celâl Antel, “Tanzimat Maaarifi”, Tanzimat I, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ġstanbul, 1999, s.446-447; Nevzad Ayas, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi Kuruluşlar ve Tarihçeler, MEB., Ankara, 1948, s.125; Cahit Yalçın Bilim, Tanzimat Devri’nde Türk Eğitiminde Çağdaşlaşma, Anadolu Üniversitesi Yayınları, EskiĢehir, 1984, s.4-46; Ali Akyıldız, Tanzimat Dönemi Osmanlı Merkez Teşkilatında Reform (1836-1856), Eren Yayıncılık, Ġstanbul, 1993, s.235-237.

(2)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 250

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Böylece sivil, orta dereceli mektepler olarak ortaya çıkan idâdîlere, rüĢdiyelerin misyonu yüklendi ve rüĢdiyeler yeni açılan bu mekteplere öğrenci yetiĢtirmeye baĢladılar.2

Öte yandan genel eğitime yönelik tasarlanan idâdî mekteplerinin sayıları dönem sonuna kadar iki ile sınırlı kaldı. Biri Yanya’da bulunan bu mektepler numune halde kaldılar. 1884 yılı itibariyle özellikle taĢrada, idâdîler özelinde hızlı bir geliĢim sürecine girildi. 1890 yılına kadar birçok vilayet ve sancakta yatılı ve gündüzlü idâdî mektepleri açıldı.3 Aynı tarih itibariyle de rüĢdiye ve idâdî mekteplerinin birleĢtirilmesi keyfiyeti gündeme geldi. Yatılı idâdîlerde eğitim süresi, üç yıllık rüĢdiye eğitimi ile beraber yedi yıla çıktı. Gündüzlü idâdîlerde ise eğitim süresi beĢ yıl olarak belirlendi. Vilayetlerde bulunan idâdî mekteplerin tamamına yakını bu Ģekilde yeniden dizayn edildi.4

1894 yılından itibaren ise idâdîlerin programı ve iĢlevleri farklı bir boyutta tartıĢmaya açıldı. Bir yandan taĢranın mülki kadroları idâdî mezunları ile doldurulurken diğer yandan çok sayıda devlet memuru yetiĢtirmenin ülkenin kalkınmasına fayda sağlayamayacağı dillendirilmeye baĢlandı. Zira öğrenci kaynağı idâdîler olan yüksek mektepler sınırlı sayıda öğrenci kabul etmekle beraber idâdî mezunlarının büyük kısmının öncelikli tercihi bir an evvel devlet hizmetine girmekti. Kaldı ki vilayetlerde izlenen devlet politikası da özellikle ilk zamanlarda buna müsaitti. Ancak yukarıda bahsedildiği üzere Ģartlar, ilerleyen senelerde değiĢmeye baĢladı. II. Abdülhamid devrinin geliĢimi, bireylerin mesleki yetkinliğine bağlayan eğitim ve ekonomi politikası idâdîler için de söz konusu edilerek uygulamaya konuldu. Bu sebeple 1900’lü yılların baĢında idâdî mekteplerinde mesleki eğitim verilmesi yoluna gidildi.

Ġdâdîler üç Ģube üzerine yeniden teĢkilatlandırıldı. ġubelerin birinde genel idâdî eğitimi verilmeye devam edilirken diğer ikisi sanat5-ticaret ve ziraat Ģubeleri adı altında tesis edildi.

Her Ģube için müstakil programlar tanzim edildi ve eğitim süreleri buna göre düzenlendi. Yerel kalkınmayı desteklemeyi ve özellikle sanat ve ziraat alanlarında yetiĢmiĢ insan gücü eksikliğini gidermeyi hedefleyen bu uygulama yatılı taĢra idâdîlerinde üç-dört yıl kadar yürürlükte kaldı. 1904 yılından itibaren ümit edilen fayda sağlanamadığı gerekçesiyle mesleki Ģubeler lağvedildi ve eski sisteme geri dönüldü.

Bu bağlamda araĢtırmada idâdî mekteplerinde mesleki eğitim verilmesi fikrinin ne zaman ve ne amaçla gündeme geldiği, bu düĢüncenin hayata ne zaman geçirildiği ve uygulamada karĢılaĢılan güçlükler konu edilmiĢtir. Mesleki eğitimin tarihsel geliĢimini farklı bir boyutta ele almanın yanı sıra Osmanlı’nın son zamanlarında çeĢitli konularda önemli geliĢmelere sahne olan II. Abdülhamid devrinin, eğitim özelindeki kazanımlarını ortaya koyan çalıĢmalara katkı sağlamak ise makalenin hedefidir.

1.İdâdîlerin Açılmasına, Yayılmasına ve Ders Programlarına Dair

Ġdâdîlerin Osmanlı eğitim sisteminde ve orta dereceli mektepler statüsünde yer alması 1869 tarihli Maârif-i Umumiyye Nizamnâmesi ile ifade bulmuĢtu. Söz konusu nizamnâmenin

2 Nizamnâmenin ilanından önce Bahriye, Mühendishane, Tıbbiye ve Harbiye gibi askeri mekteplere öğrenci hazırlamak adına Ġstanbul ve taĢrada eğitim süreleri beĢ yıl olan askeri idâdîler mevcuttu. Bkz. Cemil Öztürk,

“Ġdâdî”, DİA., C.XXI, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ġstanbul, 2000, s.464.

3 Ġdâdîlerin teĢekkülüyle ilgili genel ve ayrıntılı bilgi için bkz. Fatih Demirel, Mekteb-i İdâdî, (Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü [Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi] Anabilim Dalı YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Erzurum, 2010, s.11 vd. Müstakil çalıĢmalar için ayrıca bkz. Metin Tınal, “Ġzmir Mekteb-i Ġdadisi”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, III/8, 1998, s.350-355; Ertan Gökmen, “Aydın Vilayeti Ġdâdî Mektepleri”, OTAM, S.23, 2008, s.104-114; Mesut Ayar, “Kırklareli (Kırkkilise) Mekteb-i Ġdadisi”, History Studies, 2/3, 2010, s.45-58;

Cemal Sezer, “Bolu Mekteb-i Ġdâdîsi”, Tarih Okulu Dergisi, 6 /XVI, 2013, s.510-521.

4 Gündüzlü idâdî mekteplerinin içerisinde de yedi yıllık olanlar bulunmaktaydı. Ayrıca Ġstanbul’da bulunan idâdîler dört yıllık olmakla beraber yedi yıllık mektepler ile aynı statüye sahiptiler. Bkz. Demirel, a.g.t., s.49-54.

5 Sanat tabiriyle kasıt sanayidir.

(3)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 251 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Mekâtib-i Ġdâdîyye baĢlığı altında bulunan 33. maddesinden 41. maddesine kadar olan kısmı bu mekteplerin teferruatına dair idi. Ġdâdîlerin yapısı, nerede tesis edilecekleri, inĢa masrafları ile görevli ücretlerinin kaynağı, öğretim ve memur kadrosunun nitelik ve niceliği, hoca ve memurlara verilecek ücret ile diğer muhtelif masrafların miktarı, eğitim süresi ile ders programı, son olarak tatil ve imtihan zamanlarına yönelik düzenlemeler ilgili maddelerde konu edilmekteydi.6

Maârif-i Umumiyye Nizamnâmesi’nin ilanını takip eden dört yıl boyunca idâdîlerin tesisi noktasında fiili bir giriĢimde bulunulmadı. Maddî sıkıntılar ve öğretim kadrosu yokluğu gibi nedenlerin yanı sıra ilköğretim mekteplerinin yaygınlaĢtırılması ile programlarının ıslahı gibi iĢlere öncelik verildi. Nihayet ilk idâdî mektebi Ġstanbul’da bulunan Darülmaârif’in tahviliyle 1874 yılı baĢında açılabildi. Ayrıca aynı tarihlerde Dârülmuallimîn’de de bir Ģube teĢkil edilmesi kararı alındı.7

1877 yılına kadar biri Ġstanbul diğeri Yanya vilayetinde bulunan YeniĢehir Ġdâdîsi olmak üzere sadece iki idâdî mektebi açılabilmiĢti.8 Üstelik bu mektepler ilk örnekler olduğundan gerek fiziki imkânlar yönüyle gerekse öğretim kadrosu açısından yetersizdiler. Bunun yanında Sultani, Dârülmuallimîn ve yüksek mekteplerin öğrenci kaynağı olacak olan bu idâdîler henüz eğitim kademesi içerinde kanıksanmıĢ değildiler. Diğer taraftan Doksanüç Harbi’nin patlak vermesi, tabiatıyla sosyal ve ekonomik sıkıntıların Ģiddetini arttırması, II. Abdülhamid devrinin ilk yıllarında birçok alanda olduğu gibi idâdîlerin teĢkilatlanması ve geliĢimleri konusunda da duraklamaya neden oldu. Toparlanma sürecinin ardından 1884 yılında maârif meclislerinin kurulması ve Sadrazam Sait PaĢa’nın kaynak temini noktasında yapmıĢ olduğu çalıĢmalar netice verince idâdîlerin sayısal geliĢimi de baĢladı. 1885 yılında Bursa, Edirne ve Kala-i Sultani’de (Çanakkale) açılan idâdî mekteplerini Ġzmir, Trabzon, Selanik, Rodos, Konya, Mamuratülaziz (Elazığ), Ankara, Üsküp, PriĢtine, Serfice, Gümülcine, Manisa, Adana, Kudüs, MaraĢ, Çankırı, Bitlis, MuĢ, Teke (Antalya) ve Kastamonu idâdîlerinin tesisi izledi.

1889 ve 1890 yıllarında Rize, KırĢehir, Halep, Selanik ve Konya’da binaları Fransız tarz-ı mimarisi ile inĢa edilen yeni mektepler açıldı. Nihayet 1892 yılına gelindiğinde vilayetlerde açılan idâdîlerin sayısı otuz dört idi.9

Ġdâdîlerin yapısını öngören Maârif-i Umumiyye Nizamnâmesi’nde bu mekteplerin eğitim süresi üç yıl olarak belirlenmiĢti. Okutulacak dersler ise; mükemmel Türkçe kitabet ve inĢâ, Fransızca, kavanin-i Osmaniyye, mantık, mebâdi-i ilm-i servet-i milel, coğrafya, tarih-i umumî, ilm-i mevâlid, cebir, hesap ve defter tutmak usulü, hendese ve ilm-i mesâha, hikmet-i tabiʽiyye, kimya ve resim dersleri idi. Ancak mektepler faaliyete geçtikten sonra eğitim

6 Bkz. Maârif-i Umumiyye Nizamnâmesi, madde 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40 ve 41. BOA., (Başbakanlık Osmanlı Arşivi) Meclis-i Tanzimat, Nr.2, (8 RA 1287/8 Haziran 1870, s.226-227; BOA., Y.EE. (Yıldız Esas Evrakı) 112/6 (24 C 1287/21 Eylül 1870), s.13-15; Düstûr, Cild-i sâni, Matbaa-yı Amire, Ġstanbul, 1289, s.190-191; Mahmud Cevâd Ġbnü’Ģ-Ģeyh Nâfi, Maârif-i Umumiye Nezâreti Tarihçe-i Teşkilat ve İcraatı, Matbaa-yı Amire, Ġstanbul, 1338, s.477- 478.

7 BOA., A.MKT.MHM. (Sadâret Mektûbî Kalemi Mühimme) 472/55 (24 ZA 1290/13 Ocak 1874). Ayrıca bkz.

Osman Ergin, Türk Maârif Tarihi, C.I-II, Eser Matbaası, Ġstanbul, 1977, s.495-496; Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, TTK., Ankara, 1999, s.116-117; Bayram Kodaman-Abdullah Saydam, “Tanzimat Devri Eğitim Sistemi”, 150. Yılında Tanzimat, (Yayına Hazırlayan: Hakkı Dursın Yıldız), TTK., Ankara, 1992, s.485-486;

Mehmet Ali Yıldırım, Tanzimat Döneminde Meslek Okulları, (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih [Yakınçağ Tarihi] Anabilim Dalı YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Ankara 2010, s.101-103.

8 Demirel, a.g.t., s.16-17.

9 Kodaman, a.g.e., s.119; Selçuk AkĢin Somel, Osmanlı’da Eğitimin Modernleşmesi (1839-1908), ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2010, s.158-159; Benjamin C. Fortna, Mekteb-i Hümayûn Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde İslâm, Devlet ve Eğitim, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2005, s.158. Ġdâdîlerin sayısal olarak geliĢimi ve öğrenci sayıları ile ilgili ayrıntılı bilgi için ayrıca bkz. Demirel, a.g.t., s.17-48.

(4)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 252

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

süreleri ve müfredat yeniden gözden geçirildi. Nizamnâmede yer alan mantık, mebâdi-i ilm-i servet, hikmet-i tabiʽiyye, kimya ve ilm-i mevâlid dersleri programdan çıkarılarak bunların yerine Arapça, Farsça, Ġngilizce, Almanca, jimnastik ve müsellesat dersleri eklendi. 1888 tarihinde vilayet idâdîlerinin eğitim süreleri dört yıla çıkartıldı.10

1890 yılında rüĢdiye ile idâdî eğitiminin birleĢtirilmesi kararı alındı. 1892 yılında hazırlanan talimatname ile de taĢrada bulunan idâdîlerin eğitim süreleri beĢ (gündüzlü) ve yedi (yatılı) yıl olmak üzere yeniden düzenlendi. BaĢka bir ifadeyle idâdîler sınıf-ı âdiye ve sınıf-ı âliye olmak üzere tasnife tabi tutuldu. Öğretim süresinin ilk beĢ yılı âdiye ve son iki yılı âliye eğitimi olarak belirlendi.11 Maârif hisse-i ianesinin yeterli olmadığı veya toplanamadığı vilayetler istisna tutulmakla beraber vilayet merkezlerinde bulunanların sınıf-ı âliye dâhil edilerek yedi, sancaklarda bulunanların ise sınıf-ı âdiye yani beĢ yıllık mektepler olması kural olarak benimsendi.12 Hâlihazırda yatılı olarak faaliyet gösteren Ġzmir, Suriye, Beyrut, Selanik, Yanya ve Manastır idadilerine 1892 tarihli talimatnameye istinaden yenileri eklendi13. 1894- 1895 eğitim-öğretim yılında Edirne, Selanik, Yanya, Ġzmir, Bursa, Kastamonu, Trabzon, Ankara, ġam, Beyrut, Adana, Konya, Sivas, Diyarbekir, Halep, Midilli, Manastır ve Erzurum idâdîleri yatılı mektepler idi.14 1895-1896 sezonunda bunlara Üsküp idâdîsi de eklendi. Aynı dönemde taĢrada bulunan gündüzlü idâdîlerin sayısı ise otuz beĢ idi. Bunlar; Gümülcine, Dedeağaç, Gelibolu, Kırkkilise (Kırklareli), Tekfurdağı (Tekirdağ), Siroz, Drama, Çatalca, Balıkesir, Kütahya, Ġzmit, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Bolu, Kengırı (Çankırı), Sinop, Biga, Canik, KırĢehri (KırĢehir), Kayseri, Yozgat, Rodos, TrablusĢam, Lazkiye, Nablus, Akka, Hama, Amasya, Mamuratülaziz, Kudüs, Bağdat, Görice ve Musul’da bulunmaktaydı.15 Bütün idâdîlerde 7.644 öğrenci eğitim görmekteydi.16

RüĢdiye ve idâdîlerin birleĢtirilmesiyle ders programı da buna göre Ģekillendi. Üç yılı rüĢdiye eğitimi olan yedi yıllık idâdîlerin dersleri: ulûm-ı diniyye, Arapça, Farsça, Türkçe, Fransızca, hesap, hendese, cebir, müsellesât, kozmografya, makina, coğrafya, tarih, usûl-i defteri, malumat-ı fenniyye, hikmet-i tabiʽiyye ve kimya, mevâlid ve hıfzı’s-sıha, kavânin, edebiyat ve ahlak, hüsn-i hat ve resim olarak belirlendi. Yine üç yılı rüĢdiye eğitimi olmak üzere beĢ yıllık idâdîlerde; Arapça, Farsça, Türkçe, Fransızca, hesap, hendese, coğrafya, tarih, usûl-i defteri, malumat-ı fenniyye, hüsn-i hatt ve resim derslerinin okutulması öngörüldü.17

II. Abdülhamid döneminin orta öğretimdeki reform giriĢimi, idâdîler özelinde gerek sayısal gerekse fiziksel açıdan önemli bir karĢılık bulmuĢtu. TaĢranın mülkî alandaki yetiĢmiĢ kadro ihtiyacını da karĢılayan bu mektepler, program noktasında ise istikrar

10 Kodaman, a.g.e., s.117.

11 Demirel, a.g.t., s.52.

12 Somel, a.g.e., s.159.

13 Demirel, a.g.t., s.31.

14 Maârif-i Umumiyye Nezâret-i Celilesi İdaresinde Bulunan Mekâtib-i İbtidaiyye, Rüşdiyye, İdâdîyye, Aliyye ile Mekâtib-i Hususiyye ve Ecnebiyyenin ve Dersaâdet’de Tahriri İcra Kılınan ve Taşrada Mevcud Bulunan Kütübhanelerin İstatistiki, (1310-1311) Sene-i Dersiyye-i Maliyyesine Mahsusdur, Matbaâ-yı Amire, Dersaâdet, (tarihsiz), s.25-27.

15 Maârif-i Umumiyye Nezâret-i Celilesi İdaresinde Bulunan Mekâtib-i İbtidaiyye, Rüşdiyye, İdâdîyye, Aliyye ile Mekâtib-i Hususiyye ve Ecnebiyyenin ve Dersaâdet’de Tahriri İcra Kılınan ve Taşrada Mevcud Bulunan Kütübhanelerin İstatistiki, (1311-1312) Sene-i Dersiyye-i Maliyyesine Mahsusdur, Matbaâ-yı Amire, Dersaâdet, 1318, s.25-27. 1906 yılına gelindiğinde vilayet ve sancaklarda bulunan idâdîlerin sayısı on yılda neredeyse iki katına çıkmıĢ olup doksanın üzerine çıkacaktı. Bkz. Kodaman, a.g.e., s. 128-129.

16 Faik ReĢit Unat, Türkiye Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, MEB., Ankara, 1964, s.44; Kodaman, a.g.e., s.129.

17 Hasan Ali Yücel, Türkiye’de Orta Öğretim, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1994, s.14; Kodaman, a.g.e., s.131-132.

(5)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 253 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

sağlayamamıĢlardı. Zira taĢrayla münhasır olan son müfredat dönüĢümünde rüĢdiyelerin bir kısmı çeĢitli nedenlerden dolayı mali külfeti azaltacağı düĢünülen birleĢime dâhil edilmemiĢti.

1892 programının genel eğitimi öne çıkaran yapısı ve takip eden yıllarda idâdî mezunlarının hemen tamamının yerel mülki kadrolarda istihdam edilmesi gerek yerel idarecileri gerekse merkezi tedirgin etmeye baĢladı. Bunun üzerine 1894 yılı itibariyle idâdîlere mesleki eğitime yönelik iĢlev kazandırılması gündeme geldi. Buna yönelik hazırlıkların tamamlanması ve uygulamaya geçilmesi ise 1900 senesini buldu.

2. İdâdîler Bünyesinde Sanat-Ticaret ve Ziraat Şubelerinin Tesisi

Ġdâdîlerde mesleki eğitim verilmesi fikri 1894 yılında Suriye Valiliği tarafından Sadâret’e gönderilen bir maruzat ile hükümetin gündemine alınmıĢtı. Nitekim Vali Yaveri Ekrem imzalı bu yazıda idâdî mekteplerinin eğitimi yaygınlaĢtırmak adına tesis edilmiĢ olduğu ancak söz konusu mekteplerin memur yetiĢtiren kurumlara dönüĢtüğü bu nedenle sanat talimine rağbetin neredeyse sona erdiği dile getirilmekteydi. Ayrıca devlet hizmetinde istihdam edilecek memurları yetiĢtirmek üzere tesis edilen Mekteb-i Mülkiye’den senede on beĢ-yirmi öğrenci mezun olup bu rakam maksadın teminine kâfi iken hemen her vilayette tesis edilmiĢ olan idâdî mekteplerinin yılda üç yüz civarında mezun verdiği ifade edilmekteydi. Bu mezunların tamamının valilikler veya mutasarrıflıklar maiyetlerinde görev almalarının ve ekserisine maaĢ tahsis edilmesinin ise mali açıdan külfete neden olacağı, dahası birkaç yıl sonra her mezun olan öğrenciye memuriyet tahsis edilemeyeceği dolayısıyla mekteplerin memlekete fayda sağlamaktan ziyade zarar vereceği vurgulanmaktaydı. Ġdâdîlerin alafranga yaĢam ve düĢünce tarzını yaydığı (karyolada yatırılan ve masada yemek yiyen çocukların sonradan kendi evleri, köyleri bir yana ufak kasabalara bile tenezzül etmedikleri) Ġslami adetleri unutarak mekteplerden mezun olan vatan evladının fikren aldatıldığı, zehirlendiği zikredilmekteydi.

Netice itibariyle vilayet dâhilinde bulunan idâdîlerin çok daha yararlı olacak olan sanayi, ticaret ve ziraat mekteplerine tebdili istenmekteydi.18

Sadâret, 1895 yılı Ocak ayı baĢında süratle görüĢülmek üzere konuyu Meclis-i Maârif’e havale etti ve meclis, valiliğin idâdîlerin meslek mekteplerine dönüĢtürülmesi noktasında sunduğu teklif ile gerekçeleri ele alarak müzakerede bulundu. GörüĢmelerden çıkan sonuca göre idâdîler eğitimin yaygınlaĢtırılması esasına bağlı olarak açılmıĢ olmakla beraber bazı vilayet merkezlerinde bulunan idâdî mezunlarının memuriyetlere tayini, mülki hizmetleri iyileĢtirmek adına uygulanan yerinde bir tedbir idi. Bunun yanı sıra eğitim silsilesinin orta kademesini teĢkil eden bu mektepler Mekteb-i Hukuk, Mekteb-i Mülkiye, Mülkiye-i Tıbbiye ve Mekteb-i Harbiye gibi yüksek mekteplerin öğrenci kaynağını teĢkil etmekteydi. Dolayısıyla idâdîlerin asli vaziyetlerini değiĢtirmek yüksek, baĢka bir deyiĢle âli mekteplerin geliĢimine engel olacaktı. Üstelik idâdî açılan yerlerde rüĢdiyeler kapatılıp dersleri idâdî programına dâhil edildiğinden valiliğin öngördüğü dönüĢüm eğitim sisteminin geliĢimini akamete uğratacaktı.

Öğrencilerin karyolada yatmalarının ve ayrı tabaklarla uzun sofrada yemek yemelerinin ise fikri terbiye ile münasebeti görülmediğinden bu konu müzakereye değer bile bulunmadı. Son olarak yatılı olan idâdîlerde yedi, gündüzlü olanlarda ise beĢ yıl haftada iki-üç saat Müslüman öğrencilere din dersleri gösterilmek suretiyle Ġslam akaid ve ahlakına fazlasıyla itina gösterildiğine vurgu yapan Meclis-i Maârif, ziraat ve sanayiye olan ihtiyacı inkâr etmemekle beraber idâdîlerin mevcut yapısının değiĢtirilmemesi yönünde görüĢ bildirdi.19

Diğer taraftan 15 ġubat 1895 tarihli Sadâret tezkeresiyle memleketin zenginleĢmesi ve kalkınmasının devlet maaĢıyla geçinmeye değil tüccar ve sanat ehli yetiĢtirmeye bağlı

18 Suriye Vali Yaveri Ekrem imzalı maruzat. Bkz. BOA.,(Babıâli Evrak Odası) BEO.553/41443-1 (22 C 1312/21 Aralık 1894).

19 BOA., BEO.553/41443-2 (5 N 1312/1 ġubat 1895).

(6)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 254

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

olduğuna atfen bu alanlara yönelik kitaplardan uygun olanlarının idâdîlerde okutulması çerçevesinde yeni bir müzakere yapılması istendi. Bunun üzerine yeniden toplanan Maârif Meclisi, idâdîler üzerinde topyekûn bir değiĢimin daha önce izah edildiği veçhile uygun olamayacağını ifadenin yanında merkez ve vilayetlerde bulunan yatılı idâdî mekteplerinde okutulan coğrafya, usûl-i defteri, mevâlid, hikmet ve kimya gibi derslerin arttırılmasında karar kıldı. Hocaların bahsi geçen derslerin sanat, ticaret ve ziraatla ilgili konuları üzerinde ayrıntılı olarak durmalarını, iktisadın sanat ile ticarete dair bahislerine yer vermelerini, ziraat ve iktisat dersleriyle diğer değiĢikliklerin uygulanmakta olan programa dâhil edilmesini, eğitim süresinin yedi yıldan sekiz yıla çıkarılmasını, ziraat derslerinin vilayet ziraat müfettiĢleri tarafından verilmesini ve iktisat ile ziraat konuları için birer Türkçe kitap hazırlanmasını teklif etti.

Meclise göre 1896 eğitim yılı itibariyle uygulanabilecek olan bu tedbir sayesinde öğrencilerin zihinlerinde ziraat ve ticaret fikri yer edecekti.20 Böylece Suriye vilayeti özelinde baĢlayan idâdîlerin mesleki eğitim kurumlarına dönüĢtürülmesi meselesi bütün merkez ve vilayet idâdî mekteplerine teĢmil edilmek ve özlerine halel getirilmemek suretiyle çözülmüĢ oldu. Ancak alınan kararların uygulanması ekonomik, siyasi ve alt yapı problemleri gibi nedenlerle ötelendi. Ġdâdîlerde sanayi, ticaret ve ziraata yönelik eğitim verilmesine dair fiili giriĢime ancak XX. yüzyıl baĢlarında ve söz konusu mesleki eğitimin vilayet merkezindeki idâdâlerin tamamında verilmesi kararlaĢtırılmıĢ olsa da -yalnızca önemli vilayetlerde bulunanlar üzerinde- teĢebbüs edilebildi.21

1900 yılında ikinci kez gündeme gelen idâdî programlarının mesleki eğitim çerçevesinde değiĢtirilmesi fikri bu sefer daha da olgunlaĢarak somut adımlarla ifade buldu. Yüksek mekteplere öğrenci yetiĢtirilen vilayet idâdîlerinde bir yandan normal eğitime devam edilmekle beraber diğer yandan sanat-ticaret ve ziraat gibi meslekler için nitelikli talebeler hazırlanması adına Ģubeler açılması kararına varıldı. Buna göre dördüncü sınıftan sonra, baĢka bir ifadeyle üç yıllık rüĢdiye eğitiminden sonraki idâdî programı değiĢtirilecek, bahsi geçen alanlara yönelik olarak tesis edilecek yeni Ģubelere yine dördüncü sınıftan itibaren öğrenci alınacaktı. Aynı yılın kasım ayında Maarif-i Umumiye Nezâreti, vilayet maarif müdürlüklerine gönderdiği bir emirname ile idâdîlerde sanat-ticaret ve ziraat Ģubelerinin açılması noktasında ahvâl-i mahalliye yani bölgenin durumu dikkate alınmak suretiyle gereğinin yapılarak netice hakkında bilgi verilmesini talep etti. Vilayetlerin durumuna göre 1900 yılının sonunda baĢlayan hazırlıkların,22 1901 yılında hayata geçirilmesine baĢlandı.23 Öngörülen yeni düzenlemeler için evvela mekteplerin fiziki Ģartları iyileĢtirilmeye çalıĢıldı. Ağustos ayında nezâret tarafından Selanik, Edirne, Yanya, Hüdâvendigâr, Konya, Adana, Ankara, Erzurum, Sivas, Trabzon, Kastamonu, Halep, Suriye, Beyrut ve Bağdat vilayetlerinde bulunan idâdîlere meccanen (ücretsiz) kayıt yaptıran öğrencilerin behemehâl yeni Ģubelere dâhil edilmek üzere kabul edilmesi istendi. RüĢtiyeden idâdîye yani idâdînin dördüncü sınıfına geçen ücretli ve ücretsiz öğrencilerin ise teĢvikine itina gösterilmesi bildirildi.24

Ġlk etapta ödenek olmadığı için yatılı idâdîlerin önemli olanlarında söz konusu Ģubelerin açılması planlanmıĢtı. Nitekim Yanya, Konya, Erzurum, Kastamonu, Cezayir-i Bahr-i Sefid,

20 2 Ramazan 1312 (27 ġubat 1895) tarihli Meclis-i Maârif mazbatası suretidir. BOA., ŞD. (Şûra-yı Devlet) 213/50 (5 ġ 1312/1 ġubat 1895).

21 Ġdâdîlerin hangisinde hangi Ģubenin açılacağına dair bilgi için bkz. Demirel, a.g.e., s.58. Ayrıca bkz. Tablo.4.

22 1901 yılı Ocak ayı itibariyle, Ġzmir, Kosova, Manastır, Edirne, Bursa, Ankara, Erzurum, Trabzon ve Bağdat maarif müdürlüklerinden bir cevap alınamamıĢtı. BOA., (Maârif Nezâreti Mektûbî Kalemi) MF.MKT. 545/35-2 (18 Kânunusani 13016/31 Ocak 1901); Sivas Vilayet Salnâmesi H.1321(1903), s.185; Salnâme-i Nezâret-i Maârif-i Umûmiye, H.1321, s.25-26. Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi, C.3-4, Ġstanbul, 1977, s.930.

23 BOA., MF.MKT.545/35-2 (18 Kânunusani 13016/31 Ocak 1901). Adana Ġdâdîsi Ziraat ġubesi ilk açılan Ģubelerdendi. BOA., MF.MKT.618/8 (12 L 1319/22 Ocak 1902).

24 BOA., MF.MKT.527/7-16 (28 Ağustos 1317/10 Eylül 1901).

(7)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 255 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Ankara, Suriye, Manastır, Halep, Beyrut, Trabzon, Adana, Sivas, Kosova, Bağdat, Aydın, Selanik, Hüdavendigâr ve Edirne Maârif Müdürlüklerinden açılacak olan Ģubeler için hüsnühal sahibi nitelikli hocalar bulunarak görevlendirilmeleri istendi. Kimlerin tayin edildiğine ve ne gibi derslere gireceklerine dair bir defter tanzim edilmesi, buna hocaların özgeçmiĢlerinin eklenmesi ve gerçekleĢtirilen icraat hakkında acilen Maârif Nezâreti’ne bilgi verilmesi talep edildi. Gündüzlü olan Mamüratülaziz, Diyarbekir, Musul, Basra, Hicaz, Yemen, Van, Bitlis ve ĠĢkodra vilayetleriyle Biga, Ġzmit, Çatalca ve Kudüs-i ġerif sancaklarında bulunan idâdîlerde ise tahsisat yetersizliği nedeniyle sanat-ticaret ve ziraat Ģubeleri tesisi ötelendi.25

Yatılı ve ücretsiz öğrencilerin yeni açılan Ģubelere devamları mecbur tutulmakla beraber ücretli yatılı ve gündüzlü olanların ise bu Ģubelere geçmesi isteğe bağlı idi. Ancak ücretsiz öğrenciler ekonomik durumu zayıf olan kesimden olduklarından yalnız bu gibilerin sanat- ticaret ve ziraat Ģubelerinde eğitim alması amacın hâsılı adına yeterli görülmemekle beraber bir mağduriyet söz konusu olacaktı. Dolayısıyla Ģubelerde okutulacak derslerin altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf idâdî öğrencilerinin tamamına verilmesi uygun görülmüĢtü.26

1902 yılında Maârif-i Umûmiye Nezâreti bünyesinde oluĢturulan hususi bir komisyon tarafından yedi yıllık eğitim süresine bir yıl daha eklenmek suretiyle idâdîlerin programları yeniden tanzim edildi. Sekiz sınıf olarak tertip edilen mekteplerin sanat-ticaret ve ziraat Ģubelerinde okutulacak derslerin bir kısmı genel eğitimin devam ettiği sınıflarla beraber ve bir kısmı ise alan hocaları tarafından Ģubelere özel olarak verilmek üzere iki kısma ayrılarak düzenlendi. Yeni müfredata göre ziraat Ģubesinin birinci senesi addolunan idâdînin dördüncü senesinde söz konusu Ģubenin mesleki dersleri mevâlid-i selâse (bitki, hayvan ve madenden bahseden tabiat ilmi), ameliyyat-i ziraiyye (ziraat uygulamaları), coğrafya-yı zirai (zirai coğrafya), hendese-i ameliyye-i ziraiyye, zirai usûl-i defteri olarak belirlendi. ġubenin ikinci ve idâdînin beĢinci senesinde okutulacak dersler ameliyyat-ı ziraiyye, hikmet ve kimyanın ziraata tatbiki, ilm-i ahvâl-i cevv (meteoroloji) ve hendese-i ameliyye-i ziraiyye dersleri adı altında programda yerini aldı. Ziraat Ģubesinin üçüncü ve idâdînin altıncı yılında ise ziraat dersleri sanayi-i ziraiyye, ameliyyat-ı ziraiyye, ilm-i servetin ziraata müteallik mebahisi, fenn-i ihtina (hayvanatın teksiri ve ıslah-ı cinsi) ve ziraat makinaları derslerinin okutulması öngörüldü. Sanat-ticaret Ģubesinin dersleri ise idâdîlerin altıncı yılından baĢlatılarak sekizinci seneye kadar üç yıllık bir eğitim-öğretim süresine yayıldı.27

Sanat-ticaret ve ziraat gibi önemli alanlara dair bilgilerin ahali arasında yaygınlaĢtırılması amacına yönelik olan bu düzenleme ile idâdînin dördüncü senesinden itibaren üç yıl ziraat Ģubesine devam eden öğrenciler altı, beĢinci senesinden itibaren sanat-ticaret Ģubesine devam edenler ise sekiz yıllık bir idâdî eğitimi alacaklardı. Bu durumda idâdîlerden üç farklı öğrenci gurubu mezun olacaktı. Bunlardan ilki sekiz yıllık eğitimin ardından normal (mülki) idâdî diploması, ikincisi altı yıllık ziraat Ģubesini tamamlamak suretiyle ziraat Ģubesi diploması ve üçüncüsü sekiz yıllık sanat-ticaret Ģubesi diploması alarak eğitimlerini tamamlayacaktı.28 Ġdâdîlerde uygulanması öngörülen yeni program ise 1902 yılı Eylül ayı itibariyle yürürlüğe girdi.29

25 BOA., MF.MKT.660/33 (7 Ağustos 1318/20 Ağustos 1902); BOA., MF.MKT.659/40 (26 Ağustos 1318/8 Eylül 1902).

26 BOA., MF.MKT.620/8-35 (16 Temmuz 1319/29 Temmuz 1903).

27 BOA., MF.MKT.620/8 (28 Mart 1318/10 Nisan 1902). Dersler için bkz. Tablo 2.

28 BOA., MF.MKT.642/47-1 (22 Nisan 1318/5 Mayıs 1902).

29 Mesleki eğitime yönelik bu düzenlemenin yanı sıra genel eğitim sisteminde yer alan mekteplerin programlarında lüzumsuz veya lüzumundan fazla ders bulunduğu ve bunları anlamaya her öğrencinin muktedir olamayacağı gerekçesiyle genel müfredat da elden geçirildi. Bu bağlamda Sadâret’ten gönderilen 4 Mayıs 1318 (17 Mayıs 1902) tarihli tezkire ile Maarif Nezâreti’nden dini ve ahlaki ilimlere ait derslerin ders cetvellerine eklenmesi ve arttırılması

(8)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 256

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Bursa, Ġzmir, Cezayir ve Selanik gibi yerlerde sanat-ticaret Ģubesi açılmakla beraber ziraat Ģubesi ülke genelinde daha yaygın kabul gördü. Misal olarak Midilli Ġdâdîsi Sanat-Ticaret ġubesi’nde açıldığı yıl bir kiĢi eğitim görmüĢ, ertesi yıl bu sayı ancak ikiye çıkabilmiĢti.30 1902 yılında açılan Ġzmir Ġdâdîsi Sanat-Ticaret ġubesi’ne rağbet olmadığı gerekçesiyle Aydın Vilayet Maarif Müdürlüğü bu Ģubenin bütçesiyle Manisa veya Aydın idâdîlerinin birinde ziraat Ģubesi teĢkilini daha faydalı gördü.31 1902 yılında açılma kararı alınan Beyrut Ġdâdîsi Sanat- Ticaret ġubesi ise tahsisatı gönderilmesine rağmen uzun süre açılamadı.32 Birçok yerde sadece ziraat Ģubesi teĢkil edildiyse de istisnalarda yok değildi. Örneğin Trabzon Maârif Müdüriyeti bölgenin zirai alandaki faaliyetleri mahdut olduğu gerekçesiyle burada tesisine karar verilen ziraat Ģubesinin iklimi daha elveriĢli olan Samsun’da açılmasını talep etti ve tahsisatın burada bulunan idâdîye gönderilmesini istedi.33

Ġdâdîlere eklenen birer sınıf ile açılan Ģubelerin öngörülen yılık memur ve müstahdem giderleri 1.605.200 kuruĢ olarak hesap edilmiĢti. Ġstanbul ve taĢra mekteplerinde icrası kararlaĢtırılan diğer ıslahatla beraber 1.900.000 kuruĢ civarında olan masrafların ise 1.000.000 kuruĢu bu iĢler için hazineden ayrılan yeni ödeneğe, 600.000 kuruĢu Avrupa’da eğitim gören Osmanlı öğrencilerinin bütçesinden yapılacak tasarrufa ve 300.000 kuruĢu Mülkiye Mektebi’nin gündüzlüye çevrilmesinden dolayı elde edilen gelire karĢılık tutulmuĢtu. Ancak Maliye Nezâreti tahsisatı zamanında gönderemediği için Ģubelere görevlendirilen hocalara bir müddet ücret ödenememiĢti.34 Bazı idâdîlerde ise Ģubeler tesis edilmesine rağmen tahsisat yokluğundan dolayı uzman hoca istihdamı gerçekleĢtirilememiĢti.35

Ziraat Ģubelerindeki dersleri vilayette varsa numune çiftliği müdürleri, müdür muavinleri veya vilayette görevli ziraat mektebi mezunu memurlar, ziraat müfettiĢleri ve hocalar yürütmekteydiler.36 Sanat-ticaret Ģubesi için ise Dârülmuallimîn mezunu hocalar ve maârif dairesinde görevli memurlar tayin edilmiĢti. Nitekim düzenlemenin gerçekleĢtirildiği yıllarda yüksek mekteplerden mezun öğretim kadrosu oldukça geniĢlemiĢti. Alanında uzman hocaların tayinine özen gösterilmekteydi. Öğretim kadrosu geniĢ olan büyük vilayetlerdeki mekteplerde her ders farklı hocalar tarafından verildiği gibi bazı idâdî Ģubelerinde birkaç dersi tek hocanın yürüttüğü de olmaktaydı.37 Hocaların maaĢlarına gelince; Konya Ġdâdîsi Ziraat ġubesi’nde zirai usûl-i defteri dersi için ödenen maaĢ kırk kuruĢ idi. Bunun yanı sıra hikmet ve kimyanın ziraata tatbiki ve ilm-i ahvâl-i cevv dersine yüz altmıĢ, nebatat-ı ziraiyye dersine yüz yirmi, fenn-i ziraat dersine seksen, ameliyyât-ı ziraiyye dersine yüz yirmi, hayvanat-ı ziraiyye ve hıfzı’s-sıha-yı hayvanat dersine ise seksen kuruĢ maaĢ tahsis edilmiĢti.38 Mubassır ile bahçıvana yüzer kuruĢ maaĢ verilmekteydi.39 Aynı Ģekilde Yanya Ġdâdîsi’nde ameliyyât-ı ziraiyye ile sanayi-i ziraiyye derslerinin ücreti yüz yirmiĢer kuruĢ, hikmet ve kimyanın ziraata

suretiyle bahsi geçen mekteplere ait ders programlarının yeniden düzenlenmesi istendi. Dolayısıyla Maarif Nezâreti tarafından yapılan çalıĢmada idâdîlerde açılacak Ģubelerin dersleri belirlenirken bu vesile ile okutulacak genel derslerde de kısmi değiĢiklikler gündeme geldi. BOA., MF.MKT.642/47-5 (5 Haziran 1318/8 Temmuz 1902); BOA., MF.MKT.636/44-3 (13 RA 1320/20 Haziran 1902). Söz konusu dersler için bkz. Tablo.1.

30 BOA., MF.MKT.708/51-1 (22 N 1320/23 Aralık 1902).

31 BOA., MF.MKT.772/64-1 (24 TeĢrinisani 1319/7 Aralık 1903).

32 BOA., MF.MKT.730/30-2 (28 RA 1321/24 Haziran 1903).

33 BOA., MF.MKT.748/33-2 (30 Eylül/1319/13 Ekim 1903).

34 BOA., MF.MKT.682/7-9 (20 Kânunusani 1318/2 ġubat 1903).

35 BOA., MF.MKT.683/3-1 (16 Kânunusani 1318/29 ocak 1903).

36 BOA., MF.MKT.527/7-6 (26 C 1319/10 Ekim 1901); BOA., MF.MKT.682/7-9 (20 Kânunusani 1318/2 ġubat 1903); MF.MKT.1043/50-1 (24 ġ 1322/3 Kasım 1904); BOA., MF.MKT.755/58-2 (25 TeĢrinievvel 1319/7 Kasım 1903); BOA., MF.MKT.798/7-2 (16 Kanunuevvel 1319/29 Aralık 1903).

37 BOA. MF.MKT.755/58-1 (5 Eylül 1319/18 Eylül 1903).

38 BOA. MF.MKT.760/12-13 (10 ġubat 1319/23 ġubat 1904).

39 Konya idâdîsi ziraat Ģubesi. BOA., MF.MKT.731/52-3 (7 C 1321/31 Ağustos 1903).

(9)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 257 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

tatbiki ve ilm-i ahvâl-i cevv dersinin yüz altmıĢ, fenn-i ziraat, ziraat makineleri, fenn-i ihtina, hıfzı’s-sıha-yı hayvanat, bahçıvanlık, fenn-i eĢcar ve ilm-i servetin ziraata müteallik mebâhisi derslerinin ise seksener kuruĢ idi.40 Bursa Ġdâdîsi Sanat-Ticaret ġubesi’ne ait coğrafya-yı sanayi ve ticari dersi seksen, usûl-i defteri dersi seksen ve Fransızca dersi iki yüz kırk kuruĢ olarak ücretlendirilmiĢti. Görüldüğü üzere Maârif Nezâreti, her ders için standart bir ücret belirlemiĢ ve bunu maarif müdürlükleri üzerinden idâdî yöneticilerine bildirmiĢti. Sanat-ticaret Ģubesi de dâhil olmak üzere derslerin saatlik ücreti kırk kuruĢa tekabül etmekteydi. Mubassır ve Bahçıvan maaĢları da yüzer kuruĢ olarak belirlenmiĢti.41

Mesleki Ģubelere gitmekten imtina eden ve normal idâdî eğitimi almak, baĢka bir deyiĢle mülki kısma devam etmek isteyen öğrencilerin ise alınan karar gereği yeni açılan Ģubelere nakilleri zorunlu tutulduğundan lisan-ı münasiple devamları sağlanmaktaydı.42 ġubelere rağbeti arttırmak için düĢünülen çarelerden en önemlisi ise mezunların yüksek mekteplere imtihansız kabul edilmelerine dair bir düzenleme yapılması talebi idi. Nitekim bu konuda Bursa Ġdâdîsi adına giriĢimde bulunulmuĢ ve bahsi geçen mektebin ziraat Ģubesinden mezun olanların -Ģubeyi cazip hale getireceği tasavvuruyla- imtihansız olarak Halkalı Ziraat Mektebi’ne devam etmeleri gündeme getirilmiĢti. Ancak öğrenci potansiyelinin büyük bir kısmını Bursa ve Selanik Ziraat Mektepleri ve geriye kalanını ise idâdî mezunlarından imtihanla alınan öğrencilerin oluĢturduğu Halkalı Ziraat Mektebi’ne bu Ģekilde öğrenci temini Maârif Nezâreti tarafından uygun görülmedi. Zira idâdîlerin ziraat Ģubelerinden mezun olanların imtihansız olarak mektebe girmeleri halinde öğrenci sayısının kontrolü mümkün olamayacağı gibi bunun maddi karĢılığı da yoktu. Diğer taraftan vilayet idâdîlerinde bulunan Ģubeler, bulundukları bölgenin ihtiyacına yönelik olarak açıldıklarından mesala ziraat Ģubesine devam edeceklerin çiftçi bir ailenin çocuğu olmaları ve bunun usul olarak kabul edilmesi gerekmekteydi. Buralardan mezun olan herkesin Halkalı Ziraaat Mektebi’ne imtihansız kabullerinin ziraatın mahalli olarak ilerlemesi hedefiyle bağdaĢmayacağı da baĢka bir önemli gerekçeydi. Fakat yine de Sadâret, ilgili kurumlarla gerçekleĢtirilen yazıĢmaların ardından her sene iki öğrencinin imtihansız olarak Halkalı Ziraat Mektebi’ne kabulü konusunda karar kıldı.43

Vilayet idâdîlerinde mesleki eğitim verilmesi fiili olarak 1901-1904 yıllarını kapsadı.

BaĢka bir deyiĢle kahir ekseriyeti ziraat Ģubesi olmak üzere ilk açılan Ģubelerde eğitim-öğretim yaklaĢık üç yıl sürdürüldü.44 ġubeler için öngörülen programlar tayin edilen hocalar tarafından bu süre içerisinde uygulandı. Ancak gerek sanat-ticaret ve gerekse ziraat Ģubesinde eğitim alan öğrencilerin sayısı oldukça sınırlı kaldı. TeĢviklere ve hatta yatılı-ücretsiz öğrenciler için getirilen zorunlu devam uygulamasına rağmen istenilen verim alınamadı. Nitekim 1904 tarihinde idâdîlerdeki yapısal değiĢiklikten sarfı nazarla Ģubelerin lağvedilmesine karar verildi.

Okutulmakta olan dersler yeniden tanzim edilen idâdî müfredatıyla birleĢtirildi.45 Eğitim süresi

40 BOA., MF.MKT.802/26-1 (26 CA 1322/8 Ağustos 1904).

41 Ziraat Ģubesinin üç yıllık maĢ gideri için bkz. Tablo 5.

42 BOA., MF.MKT.746/19-2 (30 Eylül/1319/13 Ekim 1903).

43 BOA., BEO.1979/148394-1 (16 L 1320/16 Ocak 1903); BOA., BEO.1988/149030 (15 Kânunusani 1318/28 Ocak 1903); BOA., BEO.2044/153286-1 (25 ZA 1320/23 ġubat 1903/14 Nisan 1903).

44 Bkz. Bağdat Mekteb-i Ġdâdîsi Ziraat ġubesi (öğrenci sayısı 8), Maârif-i Umumiyye Nezâreti Salnâmesi H.1321, s.407; Halep Mekteb-i Ġdâdîsi Ziraat ġubesi, s.456; Konya Mekteb-i Ġdâdîsi Ziraat ġubesi, s.573. Ayrıca bk. Halep Mülkiye Ġdâdî Mektebi Ziraat ġubesi, Osmanlı Vilayet Salnamelerinde Halep, (Ed. Cengiz Eroğlu, Murat Babuçoğlu, Mehmet Köçer), ORSAM, Ankara, 2012, H.1319, s.557-558; H.1320 ,s.558; H.1321, s.559; H.1322, s.561.

45 BOA., MF.MKT.805/51 (24 Ağustos 1320/6 Eylül 1904); BOA., MF.MKT.806/3 (16 Eylül 1320/29 Eylül 1904).

(10)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 258

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

yatılı idâdîlerde eskiden olduğu gibi tekrar yedi yıla düĢürüldü. Mesleki Ģubelerde hizmet veren hocalardan ise asli görevi olanlar yerlerine döndüler.46

Sonuç

Tanzimat devrinde eğitim alanında gerçekleĢen baĢlangıçlar ile elde edilen mütevazı birikim ve kazanımların, Sultan Abdülhamid döneminde kayda değer bir geliĢim sürecine yansıdığı aĢikârdır. Nitekim genel eğitim sisteminde alınan mesafeyi, vilayet maârif idarelerinin tesisi, ilk ve orta öğretim kurumlarının artıĢı ve bu kurumlara öğretmen yetiĢtirecek olan dârülmuallimînlerin açılması yeterince ortaya koymaktadır. Eğitim kurumlarının Anadolu’da, Müslüman ahalinin yoğunlukta olduğu Balkan ve Arap vilayetlerinde yayılması ayrıca mesleki ve teknik eğitim kurumlarının yine taĢrada yaygınlaĢması da bu döneme tesadüf etmektedir. Ülkenin Müslüman nüfusunu vatansever ve üretken bireyler olarak yetiĢtirme politikasından mesleki eğitimin aldığı payı ise ıslahhânelerin yeniden düzenlenerek vilayet sanayi mekteplerine dönüĢtürülmesi ile Bursa ve Selanik’te açılan ziraat mekteplerinde görmek mümkündür. Ancak bunun yeterli olmadığının tespiti nedeniyledir ki taĢranın mülki kadrolarına eleman yetiĢtiren idâdîlerin sanat-ticaret ve ziraat alanlarındaki açığın da kapatılmasına yardımcı olması düĢünülmüĢtür.

Ġdâdîlerdeki mesleki eğitim uygulaması ile memleket evladının devlet kapısını yegâne geçim kaynağı olarak görmemesi ve üretime dayalı bölgesel ekonomik kalkınmanın insan kaynağını yerinden temin etmek hedeflenmiĢtir. Ancak pratikte istenilen baĢarı sağlanamamıĢtır. Zira mali külfet bir yana mekteplerin neredeyse tamamında söz konusu Ģubelerin tesisi için gerekli alt yapı bulunmadığı gibi hazırlık için yeterli zaman da verilmemiĢtir. Gerek sanat-ticaret ve gerekse ziraat Ģubelerinin programları haliyle teorik eğitime yönelik olmuĢtur. Bununla beraber zirai eğitimin pratiği için bazı mekteplerde bahçeler, bazı vilayetlerde ise numune tarlaları kullanılmıĢsa da bundan verim alınamamıĢtır.

Dahası öğrenciler ve velilerinin iĢ garantisi noktasında ikna edilemediği anlaĢılmaktadır. TaĢra ahalisinin zihninde idâdî mekteplerinin memur yetiĢtiren kurumlar olarak yer etmesi bu denemenin baĢarı sağlayamamasındaki önemli etkenler arasındadır. Bu nedenle idâdîlerin mülki kısmına olan rağbetin önüne geçilememiĢ dolayısıyla söz konusu Ģubelere talep olmamıĢtır.

Netice itibariyle evvela bütün idâdîler için düĢünülen sonradan vilayetlere indirgenen en sonunda ise yatılı idâdî mekteplerine münhasır kalan orta öğretimde mesleki eğitim denemesi, iyi bir düĢünce olmasına rağmen uygulamada karĢılık bulamamıĢ ve uzun ömürlü olamamıĢtır.

Diğer yandan idâdîlerin yapısı eski haline dönüĢtürülmekle beraber programlarına ve ders kitaplarına ziraat, sanat (sanayi) ve iktisada (ilm-i servet) dair konular eklenmiĢtir.

Kaynakça

1. Arşiv Vesikaları

Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA.) Meclis-i Tanzimat Defteri Numara 2, (8 RA 1287/8 Haziran 1870).

BOA., Babıâli Evrak Odası (BEO.) (Dosya No) 553 / (Gömlek No) 41443-1 (22 C 1312/21 Aralık 1894).

BOA., BEO.1979/148394-1 (16 L 1320/16 Ocak 1903).

BOA., BEO.1988/149030 (15 Kânunusani 1318/28 Ocak 1903).

46 BOA., MF.MKT.1102/60-2 (3 S 1317/24 ġubat 1909).

(11)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 259 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

BOA., BEO.2044/153286-1 (25 ZA 1320/23 ġubat 1903).

BOA., BEO.553/41443-2 (5 N 1312/1 ġubat 1895).

BOA., Maârif Nezâreti Mektûbî Kalemi (MF.MKT.) 545/35-2 (18 Kânunusani 13016/31 Ocak 1901).

BOA., MF.MKT.527/7-16 (28 Ağustos 1317/10 Eylül 1901).

BOA., MF.MKT.527/7-6 (26 C 1319/10 Ekim 1901).

BOA., MF.MKT.545/35-2 (18 Kânunusani 13016/31 Ocak 1901).

BOA., MF.MKT.618/8 (12 L 1319/22 Ocak 1902).

BOA., MF.MKT.620/8 (28 Mart 1318/10 Nisan 1902).

BOA., MF.MKT.620/8-35 (16 Temmuz 1319/29 Temmuz 1903).

BOA., MF.MKT.636/44-3 (13 RA 1320/20 Haziran 1902).

BOA., MF.MKT.642/47-1 (22 Nisan 1318/5 Mayıs 1902).

BOA., MF.MKT.642/47-5 (5 Haziran 1318/8 Temmuz 1902).

BOA., MF.MKT.659/40 (26 Ağustos 1318/8 Eylül 1902).

BOA., MF.MKT.660/33 (7 Ağustos 1318/20 Ağustos 1902).

BOA., MF.MKT.682/7-9 (20 Kânunusani 1318/2 ġubat 1903).

BOA., MF.MKT.683/3-1 (16 Kânunusani 1318/29 ocak 1903).

BOA., MF.MKT.708/51-1 (22 N 1320/23 Aralık 1902).

BOA., MF.MKT.730/30-2 (28 RA 1321/24 Haziran 1903).

BOA., MF.MKT.731/52-3 (7 C 1321/31 Ağustos 1903).

BOA., MF.MKT.746/19-2 (30 Eylül/1319/13 Ekim 1903).

BOA., MF.MKT.748/33-2 (30 Eylül/1319/13 Ekim 1903).

BOA., MF.MKT.755/58-2 (25 TeĢrinievvel 1319/7 Kasım 1903).

BOA., MF.MKT.760/12-13 (10 ġubat 1319/23 ġubat 1904).

BOA., MF.MKT.772/64-1 (24 TeĢrinisani 1319/7 Aralık 1903).

BOA., MF.MKT.798/7-2 (16 Kanunuevvel 1319/29 Aralık 1903).

BOA., MF.MKT.802/26-1 (26 CA 1322/8 Ağustos 1904).

BOA., MF.MKT.805/51 (24 Ağustos 1320/6 Eylül 1904).

BOA., MF.MKT.806/3 (16 Eylül 1320/29 Eylül 1904).

BOA., MF.MKT.1043/50-1 (24 ġ 1322/3 Kasım 1904).

BOA., MF.MKT.1102/60-2 (3 S 1317/24 ġubat 1909).

BOA., Sadâret Mektûbî Kalemi Mühimme (A.MKT.MHM.) 472/55 (24 ZA 1290/13 Ocak 1874).

BOA., Şûra-yı Devlet (ŞD.) 213/50 (5 ġ 1312/1 ġubat 1895).

(12)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 260

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

BOA., Yıldız Esas Evrakı (Y.EE). 112/6 (24 C 1287/21 Eylül 1870).

2. Salnameler, Düstur ve Yayınlanmış Eserler Düstûr, Cild-i sâni, Matbaa-yı Amire, Ġstanbul, 1289.

Maârif-i Umumiyye Nezâret-i Celilesi İdaresinde Bulunan Mekâtib-i İbtidaiyye, Rüşdiyye, İdâdîyye, Aliyye ile Mekâtib-i Hususiyye ve Ecnebiyyenin ve Dersaâdet’de Tahriri İcra Kılınan ve Taşrada Mevcud Bulunan Kütübhanelerin İstatistiki, (1310-1311) Sene-i Dersiyye-i Maliyyesine Mahsusdur, Matbaâ-yı Amire, Dersaâdet.

Maârif-i Umumiyye Nezâret-i Celilesi İdaresinde Bulunan Mekâtib-i İbtidaiyye, Rüşdiyye, İdâdîyye, Aliyye ile Mekâtib-i Hususiyye ve Ecnebiyyenin ve Dersaâdet’de Tahriri İcra Kılınan ve Taşrada Mevcud Bulunan Kütübhanelerin İstatistiki, (1311-1312) Sene-i Dersiyye-i Maliyyesine Mahsusdur, Matbaâ-yı Amire, Dersaâdet, 1318.

Salnâme-i Nezâret-i Maârif-i Umûmiye, H.1321(1903).

Sivas Vilayet Salnâmesi, H.1321(1903).

3. Araştırma ve İncelemeler

AKYILDIZ, Ali, Tanzimat Dönemi Osmanlı Merkez Teşkilatında Reform (1836-1856), Eren Yayıncılık, Ġstanbul, 1993.

ANTEL, Sadrettin Celâl “Tanzimat Maarifi”, Tanzimat I, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ġstanbul, 1999, s.444-462.

AYAS, Nevzad, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi Kuruluşlar ve Tarihçeler, MEB., Ankara, 1948.

AYAR, Mesut, “Kırklareli (Kırkkilise) Mekteb-i Ġdadisi”, History Studies, 2/3, 2010, s.39-59.

BĠLĠM, Cahit Yalçın, Tanzimat Devri’nde Türk Eğitiminde Çağdaşlaşma, Anadolu Üniversitesi Yayınları, EskiĢehir, 1984.

CEVDET PAġA, Tezâkir, 40-Tetimme, Yayınlayan: Cavid Baysun), TTK., Ankara, 1991.

DEMĠREL, Fatih, Mekteb-i İdâdî, (Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü [Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi] Anabilim Dalı YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Erzurum, 2010, s.49-54.

ERGĠN, Osman, Türk Maârif Tarihi, C.1-2, Eser Matbaası, Ġstanbul, 1977.

ERGĠN, Osman, Türk Maarif Tarihi, C.3-4, Eser Matbaası, Ġstanbul, 1977.

FORTNA, Benjamin C., Mekteb-i Hümayûn Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde İslâm, Devlet ve Eğitim, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2005.

KODAMAN, Bayram, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, TTK., Ankara, 1999.

KODAMAN, Bayram- SAYDAM, Abdullah, “Tanzimat Devri Eğitim Sistemi”, 150.

Yılında Tanzimat, (Yayına Hazırlayan: Hakkı Dursın YILDIZ), TTK., Ankara, 1992, s.475-496.

M. CEVDET, “Dârülmuallimîn’in YetmiĢinci Sene-i Devriyesi Münasebetiyle Verilen Konferans”, Tedrisat Mecmuası, S.32, 7 Mart 1332, s.175-200.

(13)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 261 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

MAHMUD CEVÂD Ġbnü’Ģ-Ģeyh Nâfi, Maârif-i Umumiye Nezâreti Tarihçe-i Teşkilat ve İcraatı, Matbaa-yı Amire, Ġstanbul, 1338.

Osmanlı Vilayet Salnamelerinde Halep, (Ed. Cengiz EROĞLU, Murat BABUÇOĞLU, Mehmet KÖÇER), ORSAM, Ankara, 2012.

ÖZTÜRK, Cemil, “Ġdâdî”, DİA., Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C.XXI, Ġstanbul, 2000, s.464-466.

SEZER, Cemal “Bolu Mekteb-i Ġdâdîsi”, Tarih Okulu Dergisi, 6 /XVI, 2013, s.505-523.

GÖKMEN, Ertan, “Aydın Vilayeti Ġdâdî Mektepleri”, OTAM, S.23, 2008, s.101-128.

SOMEL, Selçuk AkĢin, Osmanlı’da Eğitimin Modernleşmesi (1839-1908), ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2010.

TINAL, Metin “Ġzmir Mekteb-i Ġdadisi”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, III/8, 1998, s.349-357.

UNAT, Faik ReĢit, Türkiye Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, MEB., Ankara, 1964.

YILDIRIM, Mehmet Ali, Tanzimat Döneminde Meslek Okulları, (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih [Yakınçağ Tarihi] Anabilim Dalı YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Ankara 2010.

YÜCEL, Hasan Ali, Türkiye’de Orta Öğretim, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1994.

TABLOLAR

Tablo 1: Ġdâdî mekteplerinin sekiz yıla göre düzenlenmiĢ ders programı47

Ders İsimleri

Birinci Sene İkinci Sene Üçüncü Sene Dördüncü Sene Beşinci Sene Altıncı Sene Yedinci Sene Sekizinci Sene

Ulum-ı diniyye ve ahlakiyye 3 3 3 3 3 3 3 3

Türkçe 6 5 3 3 0 0 0 0

Usûl-i tahrir 0 0 0 0 0 0 1 2

Arabi 2 2 2 2 2 2 1 0

Farisi 0 2 2 2 2 0 0 0

Fransızca 0 0 3 3 3 3 4 4

Kavanin 0 0 0 0 0 0 1 1

Hesab 2 2 2 3 2 0 0 0

Usûl-i defteri-i ticari 0 0 0 0 0 1 1 0

Cebir 0 0 0 0 0 2 2 0

Müsellesât 0 0 0 0 0 0 1 0

Hendese 0 0 1 1 1 2 2 1

Mihanik 0 0 0 0 0 0 0 1

Fizik 0 0 0 0 0 0 2 2

47 BOA., MF.MKT.620/8-3.(14 Mart 1318/27 Mart 1902).

(14)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 262

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Kimya 0 0 0 0 0 0 2 2

Kozmoğrafya 0 0 0 0 0 0 0 1

Mevâlid 0 0 0 0 0 0 0 4

Coğrafya 2 2 2 2 2 3 1 0

Tarih 0 2 2 0 2 2 1 1

Ġlm-i servet 0 0 0 0 0 0 1 1

Ġlm-i inĢa 1 1 1 0 0 0 0 0

Malumat-ı ziraiyye ve sıhhiye 0 0 0 2 2 2 0 0

Kitabet 0 0 0 0 2 2 1 1

Hüsn-i hat 2 1 1 1 1 1 0 0

Resim 1 1 1 1 1 1 0 0

Yekün 19 21 23 23 23 24 24 24

Tablo 2: Ziraat Ģubeleri ders programı48

Ders İsimleri

Dördüncü Sene Beşinci Sene Altıncı Sene

Ulûm-i diniyye ve ahlakiyye 3 3 3

Türkçe 3 2 2

Fransızca 3 3 3

Hesab 3 2 0

Hüsn-i Hat 1 0 0

Resim 1 1 0

Mevâlid- i selâse 3 0 0

Ameliyyât-ı ziraiyye 2 3 3

Zirai usûl-i defteri 1 1 0

Coğrafya-yı zirai 2 0 0

Hendese-i ameliyyat-ı ziraiyye 2 2 0

Hikmet ve kimyanın ziraata tatbiki ve Ġlm-i ahvâl-i cevv 0 3 0

Hayvanat-ı ziraiyye ve hıfzı’s-sıha-yı hayvanat 0 2 0

Nebatat-ı ziraiyye 0 2 0

Ziraat dersleri 0 0 5

Ziraat makineleri 0 0 1

Sanayi-i ziraiyye 0 0 3

Fenn-i ihtina (hayvanatın teksiri ve ıslah-ı cinsi) 0 0 2 Ġlm-i servetin ziraata müteallik mebâhisi hakkındaki usûl ve

kavâid

0 0 2

Yekün 24 24 24

48 BOA., MF.MKT.620/8-5 (14 Mart 1318/27 Mart 1902).

(15)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 263 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Tablo 3: Sanat-ticaret Ģubeleri ders programı49

Ders İsimleri

Dördüncü Sene Beşinci Sene Altıncı Sene

Ulûm-i diniyye ve ahlakiyye 3 3 3

Kitabet 2 1 1

Coğrafya-yı Osmani 3 0 0

Hendese 2 0 0

Hüsn-i Hat 1 1 1

Resim 1 0 0

Servet 0 1 1

Kavanin 0 1 1

Fizik 0 2 2

Kimya 0 2 2

Usûl-i Defteri 2 2 0

Fransızca 6 6 6

Emtia-i ticariyye 2 0 0

Coğrafya-yı sanayi ve ticariyye 2 2 0

Ġstatistik 0 2 0

Usûl-i meseha 0 1 0

Mevâlid 0 0 4

Mihanik 0 0 1

Sanayi Makineleri Yekün

0 24

0 24

2 24 Tablo 4: Ġlk etapta idâdîlerde açılması kararlaĢtırılan Ģubeler50

İdâdî İsmi Açılacak Şube

Selanik Ġdâdîsi Ticaret ve Sanayi ġubesi

Ġzmir Ġdâdîsi Ticaret ve Sanayi ġubesi

Kosova Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Manastır Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Edirne Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Yanya Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Bursa Ġdâdîsi Ziraat ve Sanayi ġubesi

Konya Ġdâdîsi Ziraat ve Sanayi ġubesi

Adana Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Ankara Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

49 BOA., MF.MKT.620/8-4 (14 Mart 1318/27 Mart 1902).

50 Demirel, a.g.t., s.58.

(16)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 264

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Erzurum Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Sivas Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Trabzon Ġdâdîsi Ticaret, Sanayi ve Ziraat ġubeleri

Kastamonu Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Haleb Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Suriye Ġdâdîsi Ticaret, Sanayi ve Ziraat ġubeleri

Beyrut Ġdâdîsi Ticaret ve Sanayi ġubesi

Midilli Ġdâdîsi Ticaret ve Sanayi ġubesi

Bağdad Ġdâdîsi Ziraat ġubesi

Tablo 5: Ziraat Ģubesinin üç yıllık maaĢ gideri51

Ders İsmi Haftalık Ders

Saati (Üç Yıllık)

Birinci Sene

İkinci Sene

Üçüncü Sene

Toplam (Kuruş)

Mevâlid-i selâse 3 120 - - 120

Ameliyyât-ı ziraiyye 8 80 120 120 320

Zirai usûl-i defteri 2 40 40 - 80

Coğrafya-yı zirai 2 80 - - 80

Hendese-i ameliyye-i ziraiyye 4 80 80 - 160

Hikmet ve kimyanın ziraata tatbiki ve Ġlm-i ahvâl-i cevv

3 - 120 - 120

Hububat-ı ziraiyye 4 - 80 - 80

Nebatat-ı ziraiyye 4 - 80 - 80

Ziraat dersleri 5 - - 200 200

Ziraat makineleri 1 - - 40 40

Sanayiʽi-i ziraiyye 3 - - 120 120

Fenn-i ihtina 2 - - 80 80

Ġlm-i servet ve ziraata tatbiki 2 - - 80 80

Toplam 43 400 520 640 1560

Mubassır maaĢı 100

Ziraat şubesinin üç senelik tahsisatı

1800 KuruĢ

Bahçıvan maaĢı 100

Müteferrika-i Ģehriye Toplam

40 240

51 BOA., MF.MKT.683/3-3 (7 ZA 1320/7 Mart 1903).

(17)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 265 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

EKLER

Ek 1: Vilayet idâdî mektebinin tahviline dair Suriye valiliğinden gelen yazı (birinci sayfa)52

52 BOA., ŞD.213/50 (5 ġ 1312/1 ġubat 1895).

(18)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 266

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Ek 2: Yatılı idâdî mekteplerinde Ģubelerin tesisinden sonra uygulanan program53

53 BOA., MF.MKT.620/8-3 (14 Mart 1318/27 Mart 1902).

(19)

Mehmet Ali Yıldırım

JHS 267 H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Ek 3: Sanat ve ticaret Ģubesi ders programı54

54 BOA., MF.MKT.620/8-4 (14 Mart 1318/27 Mart 1902).

(20)

II. Abdülhamid Devri Taşra İdâdîlerinde Mesleki Eğitim Denemesi

JHS 268

H i s t o r y S t u d i e s Volume 6 Issue 5 September

2014

Ek 4: Ziraat Ģubesi ders programı55

55 BOA., MF.MKT.620/8-5 (14 Mart 1318/27 Mart 1902).

Referanslar

Benzer Belgeler

• ''Alevilik, Bektaşilik düşüncesinin oluşumunda önemli bir yere sahip olan ''Dört Kapı Kırk Makam'' adlı bir okuma metninin de yer aldığı ders kitabında, ''İslam

Oğuz Bora’nın 1987 yılında Devlet Ti- yatrosu iç eğitim kitabı olarak yazdığı Feraizci-zâde Mehmet Şâkir ve Bursa Tiyatrosu kitabında belirttiği gibi Ahmet Fehim

2.baskı, 5 cilt (İstanbul: Eser Kültür, 1977); Faik Reşit Unat: Türkiye Eğitim Sisteminin Gelişmesine Genel Bir Bakış (Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı, 1964); Hasan Ali

Can Yücel’in ressam kızı Su Yücel, babasının heykelini bir sanatçı olarak çok beğendiğini, bir evlat olarak heykelden çok etkilendiğini söylüyor.. Yücel, “Bu kadar

Finansal oran hesaplamaları ve örnek olay incelemesi çerçevesinde yapılan analiz sonucunda, satın alan ve hedef bankaların karlılık, faaliyet etkinliği ve

11. Melekler Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yer- yüzündekiler için mağfiret dilerler. Onlar yorulmaz ve kin tutmazlar. Bu anlamda birçok açıdan insanlar için örnek

老歌伴明月~雙和舉辦經典老歌演唱會與社區民眾共度中秋佳節 雙和醫院於 9 月 9

Mefharet Atalay, kitaplığından yeşil ciltli bir hâtıra defteri çıkardı: «Aşkımın, hayatımın bütün gizli tarafları bu defterde yazılı» dedi..