• Sonuç bulunamadı

YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHİ GELİŞİ Mİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHİ GELİŞİ Mİ"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHİ GELİŞİ

(2)

 İnsanlar 

gruplar halinde çalışmaya başladıklarından itibaren etkin bir koordinasyonun sağlandığı ort ak kuruluşlara 

ihtiyaç  duymuştur.  

 Milattan Önce 3000 yıllarına kadar yönetimle ilgil, belgelere rastlanır.

 Endüstri Devrimine kadar süren çok uzun dönem bir tarafa bırakıldığında, kronolojik olarak  günümüz  yönetim 

anlayışına temel teşkil edecek; klasik, neoklasik ve modern yönetim teorisi (yaklaşımı) o larak üç büyük  yönetim teorisinden söz edilir. 

Yönetimin başlı başına, farklı bir faaliyet alanı olarak yoğun bir şekilde incelenmesi Endüst ri Devrimi’nden 

sonra 

bilhassa 1900’lerden itibaren sistemli bir şekilde gelişmeye başlamış ve belirli kurallara sahip  bir çalışma alanı 

olarak 20.  yüzyılın bir ürünü olarak kabul edilmektedir. 

(3)

YÖNETIMIN DOĞUŞU (ENDÜSTRI ÖNCESI)

 Bilimsel Yönetim Öncesi  Endüstri Öncesi  Yönetim: MÖ 3000 – 1770)

  İnsanların birlikte yaşama ve çalışmasıyla

  Yöneticiler, işlerinde sınırsız yetkiler içinde, otokratik liderler 

(4)

YÖNETIMIN DOĞUŞU (ENDÜSTRI ÖNCESI)

Lonca Sistemi ve Ahilik Sistemi gibi mesleki uygulamalarla üretim ve  işletmecilik alanında önemli gelişmeler olmuştur. 

Ahilik; Anadolu'da XIII. yüzyılda görülmeye başlayan, Selçuklu  devletinin yıkılma dönemine girmesinden sonra sosyal  düzeni sağlamada ve Osmanlı Devletinin kurulmasında büyük 

rolü olan bir tür meslek ve dayanışma organizasyonu. Batıdaki lonca tipi organizasyonun  benzeridir. Kardeşlik esasına 

dayanan ahilik teşkilatının kurcusu 1171–1262 yılları arasında yaşayan Ahi Evran, Horasan’dan Anadolu’ya göç etmiş, 

önce Kayseri ve bilahare Kırşehir’ e yerleşmiş ve orada Ahiyan yani kardeşler ve hanımı da Bacıyan yani bacılar olarak i

fade edilen mesleki teşkilatı kurmuşlar. 

(5)

YÖNETIMIN DOĞUŞU (ENDÜSTRI ÖNCESI)

13. Yüzyılda yerleşik Bizans esnafıyla rekabet edebilmek için Müslüman esnafın 

kendi aralarında oluşturdukları bir nevi dayanışma sistemi olan “ortasandık” uygulaması bir ahilik uygulaması olarak  görülmektedir. Esnaf sandığı ve esnaf kesesi 

olarak bilinen “Ortasandık” esnafın kendi arasında yardımlaşmak amacıyla  oluşturduğu bir finans sistemi olarak; üyelerin  bağış ve aidatları ile biriken fon zora düşen ve çıraklık ve kalfalık  safhalarını geçerek ustalığa yükselip de kendi işini kurmak  isteyenlere faizsiz olarak kullandırılan sermayedir.

Lonca; herhangi bir iş kolunda usta, kalfa ve çırakları içine alan Avrupa kaynaklı mesleki bir dernektir. Loncalar;  7. ve 8. 

yüzyıldan itibaren Batı’da faaliyet yürüten ve bir pirin, üstadın yani  ustanın yönetimi altında oluşturdukları özel mesleki bir  dernektir. 

(6)

YÖNETIMIN DOĞUŞU (KLASIK YÖNETIM DÜŞÜNCESI)

 2. Klasik Yönetim Düşüncesi: Yönetimin günümüz anlamında bilimsel gelişimi 1800’ler Klasik Yönetim 

Dönemi’nde atıldığı kabul edilir. Yönetim düşünceleri ve uygulamaları üzerinde etkili olan; Klasik Yönetim D üşüncesi; 

James Watt’ın 1778 ‘ de ilk kullanılabilir buhar makinesini yaparak başlattığı Endüstri Devriminden II. Düny a Savaşı’na 

kadar geçen dönemde görülen uygulamalardır. Organizasyonu teknik ve ekonomik bir birim olarak ele alan  Klasik 

Yönetim Teorisi kendi içinde; Bilimsel Yönetim, Yönetim Süreci ve Bürokrasi Yaklaşımı olarak üç alt bölümde 

incelenir.      

(7)

YÖNETIMIN DOĞUŞU (NEOKLASIK YÖNETIM DÜŞÜNCESI)

3. NeoKlasik Yönetim Düşüncesi: Bu yaklaşım, yönetim sorunlarının klasik yönetim teorisi

 ile 

çözülemeyeceğinin 

anlaşılmasıyla 1940’lı yıllardan başlayıp 1960’lı yıllara kadar süren dönemde etkili olmuş ve  yönetime insan unsurunu 

öne alan davranışçı bir yaklaşım getirilmiştir. Bu dönemde yönetim ile ilgili; X Teorisi, Y Teorisi,

 Z Teorisi ve Sistem 1   Sistem 4 Yaklaşımı ile Olgunlaşma Yaklaşımları geliştirilmiştir.

(8)

YÖNETIMIN DOĞUŞU (MODERN YÖNETIM DÜŞÜNCESI)

 4. Modern Yönetim Düşüncesi: Bu yaklaşım 1960’lı yıllardan bu tarafa kadar sürmekte ve

 kendi içinde; Sistem 

Yaklaşımı, Durumsallık Yaklaşımı ve Dinamik Yönetim Yaklaşımı olarak üç alt bölüme ayrılmakt

adır. 

(9)

KLASİK YÖNETİM DÜŞÜNCESİ 

 Yönetime  bilim ölçülerinde yaklaşılmasından dolayı bu döneme aynı zamanda “Bilimsel Yönetim Dönemi” de denir. 

James 

Watt’ın, 1778’ de ilk kullanılabilir buhar makinesini yaparak başlattığı endüstri devriminden, ikinci dünya savaşına kadargeçen dönem de görülen uygulamalar, “Klasik (geleneksel) Yönetim Yaklaşımı” olarak bilinir.  Klasik yönetim yaklaşımının 

Amerika’daki öncüsü Taylor, Fransa’daki öncüsü Fayol,  Almanya’daki öncüsü Max  Weber’dir.

 Klasik yönetim düşüncesi, organizasyon konusunda ilk teoridir. Klasik teoride organizasyon, gaye ve hedeflerin  gerçekleştirilmesi için 

bir araç olarak düşünülmekte, mevcut kaynaklardan maksimum düzeyde faydalanarak organizasyonun gayelerinin  gerçekleştirilmesi ön planda ele alınmaktadır. 

 Hareketi doğuran temel nedenler, teknolojik gelişmeler, organizasyonlara ihtiyaç duyulması, ürünlerin  standartlaştırılması ve işbölümü ve uzmanlaşma ile ilgili gelişmeler olarak sıralanabilir. 

(10)

KLASİK YÖNETİM DÜŞÜNCESİ 

 Sanayi Devrimi (1778)  ile birlikte gelişen buhar makinesi, benzin ve elektrik motorunun geliş mesi 

modern toplum ve modern organizasyonların ortaya çıkmasına büyük katkıda bulunmuştur. Sa nayi devrimi ile birlikte  yeni üretim 

yöntemlerinin uygulanmaya konulması büyük fabrikaların kurulmasına, büyük miktarlarda ha mmaddelerin  alınmasına, 

çok sayıda işçinin işe alınmasına ve büyük pazarların araştırılmasına yol açmıştır. 

(11)

KLASİK YÖNETİM DÜŞÜNCESİ 

 Klasik yaklaşımda organizasyon yani işletme sadece ekonomik ve teknik bir birim olarak ekonomik hede flerin 

gerçekleştirilmesi aracı olarak görülmüş, sosyal yönü düşünülmemiştir. 

 Organizasyon kapalı bir sistemdir, çevre  unsurlarıyla ve teknolojik gelişmelerle ilişkisi yoktur. 

 Kontrol edilemeyen çevre faktörleri bir veri olarak kabul edilmiştir. 

 Organizasyonda  her şey işlevseldir, yani organizasyondaki tüm elemanların sonuçlara pozitif veya opti mal katkısı vardır. 

 Bütün faaliyet ve davranışlar amaçlara yönelik olup sonuçları önceden tahmin edilebilir olarak 

değerlendirilmektedir.

(12)

KLASİK YÖNETİM DÜŞÜNCESİ 

  İleri derecede işbölümü ve uzmanlaşma 

 Görevler, roller, yetki ve sorumluluklar açık  şekilde belirlenmiş ve standartlaştırılmış

 Kontrol ve haberleşme hiyerarşiktir, sadece alt-üst ilişkisi var ve sadece şeklî  (formel) ilişkiler kabul görür.  Organizasyonunun 

amaçlara en iyi şekilde ulaştırılması, kaynak israfını önleyerek etkin ve verimli bir yönetim yap ısı  uygulamak için 

günümüze kadar bir takım prensipler geliştirilmiştir. 

(13)

KLASIK ORGANIZASYON ILKELERI

1.  Amaç birliği ilkesi,

2.  İşbölümü ve uzmanlaşma ilkesi,

3.  Kontrol alanı ilkesi,

4.  Hiyerarşik yapı ilkesi,

5.  Emir kumanda birliği ilkesi,

6.  Sorumluluk ilkesi,

7.  Yetki devri ilkesi,

8.  İstisna ilkesi,

9.  Açıklama ilkesi,

10.  Denge ilkesi,

11.  Basit ve anlaşılırlık ilkesi,

12.  Değişebilirlik veya reorganizasyon ilkesi,

(14)

KLASIK TEORILERIN GELIŞIMI

Klasik yönetim teorileri normatiftir, olanı değil olması gerekeni belirler. 

Klasik organizasyon teorisi ile ilgili üç temel yaklaşım (Taylor-Bilimsel Yönetim, Fayol-Yönetim Süreci Yaklaşımı ve Weber- Bürokrasi Yaklaşımı) etkinlik ve verimliliğin arttırılması için hangi kaidelere  uyulması gerektiğini 

araştırmış ve en iyi organizasyon yapısı ve yönetim tarzı için uyulması gereken kuralları belirlemiş ve bu kaideleri her  organizasyon için her zaman geçerli olduğunu savunmuştur. Klasik organizasyon teorisi “etkinlik”,  “düzen” ve 

“rasyonellik” kavramları çerçevesinde ve organizasyonun mekanik unsurları üzerinde durarak ve aynı 

zamanda bir sosyal sistem olan organizasyonların, önceden belirlenmiş kurallara göre, aynen bir makine gibi işleme si  üzerine 

kurulmuştur. 

(15)

KLASIK TEORILERIN GELIŞIMI

Klasik yönetim düşüncesini oluşturan yaklaşımların temel amacı; rasyonellik kavramını somutlaştıracak metotlar  geliştirerek işletmelerde bilimsel kriterlere dayalı etkin ve verimli bir düzen oluşturmaktır. Bunun için klasik 

yönetim  bilimcileri, yönetim işlevlerini belirlemeye ve etkin organizasyon yapısı oluşturmaya temel teşkil edecek  prensipleri  ortaya koymaya çalışmışlardır.  Klasik teori daha çok mühendis kökenli düşünür ve yöneticiler tarafından  geliştirilmiştir.  Bunlar insanı bir makine ile özdeşleştirmişler ve onun sosyal ve psikolojik tarafına hiç önem 

vermemişlerdir.

(16)

KLASIK TEORILERIN GELIŞIMI

Klasik düşünürlere göre insan:

 çalışmayı sevmeyen, 

 tembel, 

 çalışmaya zorlanmalı, 

 pasif, 

 bencil, 

 kendi  çıkarlarını gözeten, 

 karar vegörme yeteneği zayıf, 

 sorumluluktan kaçan, 

 hata yapmaya yatkın, 

 güvenilir olmayan, ancak  ekonomik ödüllendirme ile motive olan bir yapıda görmektedirler. 

(17)

KLASIK TEORILERIN GELIŞIMI

 İnsanın sosyal ve psikolojik yönleri klasik yönetim  düşüncesinde tamamen göz ardı edilmiştir. 

 İnsan makinenin bir parçası gibi görülür, standartlaştırılmıştır, biri diğerinin 

yerine kolayca geçebilir.   

(18)

KLASIK TEORI – BILIMSEL YÖNETIM YAKLAŞIMI

 Frederick Winslow Taylor

  İşletmenin tüm alanları için geçerli genel bir yönetim teorisi değil, sadece üretimin teknik yönüne  uygulanabilecek bir  takım kaidelerin bütününü ifade eder.

 Bilimsel yönetim, insan dâhil tüm üretim faktörlerini en verimli bir şekilde kullanmak amacıyla geliştirilmiş bir  takım  prensipler bütününden oluşmaktadır.

 Taylorizm 

İşletmelerde verimi artırmasına karşılık, çalışanın bedeni ve  ruhi yıpranmasına neden olmuştur. Dolayısıyla bu yaklaşım  işletmenin yalnızca teknik yönüyle ilgilenmekte, işletmenin 

sosyal yönünü dikkate almadığı söylenebilir. Sendikaların bu sisteme karşı  çıkmalarıyla yeni arayışlar gündeme gelmiştir. 

(19)

KLASIK TEORI –  YÖNETIM SÜRECI YAKLAŞIMI

  Henri FAYOL

İlk kez işlevsel bir süreç olarak düşünmüş ve işletmedeki faaliyetleri, işletme işlevleri ve yö netim  işlevleri olarak 

ikiye ayırmıştır.

 Fayol’un yönetime ikinci bir katkısı da, bir takım yönetim kuralları ortaya koyarak bunları aç

ıklamıştır. 

(20)

KLASIK TEORI –  YÖNETIM SÜRECI YAKLAŞIMI

 Henri FAYOL işletmedeki faaliyetleri altı alt kısımda incelemiştir:

1.  Teknik faaliyetler

2. Ticari faaliyetler

3. Finansal faaliyetler 

4. Emniyet faaliyetleri

5. Muhasebe faaliyetleri

6. Yönetim faaliyetleri

(21)

KLASIK TEORI –  YÖNETIM SÜRECI YAKLAŞIMI

1. İş bolümü ve uzmanlaşma  2. Yönetim birliği

3. Merkezileşme ilkesi 4. Yetki ve sorumluluk ilkesi

5. Hiyerarşi ilkesi 6. Kumanda birliği ilkesi

7. Disiplin 8. Hakkaniyet ilkesi

9.

Genel çıkarların kişisel çıkarlara üstünlüğü ilke si

10. Çalışanların ödüllendirilmesi

11. Düzen ilkesi 12. Personelin devamlılığı ve denge

13. Girişim ilkesi 14. Birlik ruhu ilkesi

(22)

KLASIK TEORI –  BÜROKRASI YAKLAŞIMI

Max Weber

Bürokrasi, günlük dilde kullanıldığı gibi işlerin yürütülmesini aksatan, gereksiz yazışma ve zaman kayıplarına yol  açan bir kavram değil, aksine ideal manada bir yönetim düzeni ve şeklidir. 

Bürokrasi, bir toplumda tabandan yukarıya  doğru çıktıkça daralan bir yapı içinde organize

olan, genel kurallara göre çalışan profesyonel atanmış görevliler  topluluğudur. Diğer bir tanımla bürokrasi, devlet  idaresinde bir işi yapabilmek için alınması gereken izin, onay, imza ve 

uyulması gereken kurallar bütününü ifade eder. 

Bu yaklaşımın kuralları diğer klasik yaklaşımın kurallarına  benzer ancak, bürokratik yönetim yaklaşımında kuralları 

kesin bir itaat ister ve bundan dolayı “normatif” bir nitelik taşır. 

Weber bürokratik yapının herhangi diğer bir yapıya nazaran çok üstün olduğunu belirtmiş ve en büyük 

sağlayabilmek  için mikro bir model olarak bürokratik organizasyon yapısını geliştirmiştir.

(23)

KLASIK TEORININ ELEŞTIRISI

 İnsanı yok sayar. İnsanı makinenin bir parçası gibi görür.

 İnsan unsuru, diğer üretim faktörleriyle bir tutulmuştur. 

Referanslar

Benzer Belgeler

Stratejik kontrol yürütmenin incelenmesi ve düzeltilmesi için faaliyet sonuçlarına dair geri beslemenin kontrolünü yani amaçlar ve başarı standartları ile sonuçlar

Toplam kalite yönetiminin temel felsefesi; müşterinin kalite gereksinimlerini belirleyerek, buna göre hatasız çıktı sağlayarak müşteriyi memnun etmek ve kaliteyi

•Bürokratik yaklaşımın ilkeleri de daha önceki yaklaşımlara benzemektedir. •Bu yaklaşıma göre bu ilkelerin izlenmesi ile etkin, ideal, şahsa göre değişmeyen ve rasyonel

Araştırmada 5 yıldan az süredir kamuda çalışanların otantik liderlik algılarının 5 ve 10 yıl arası süredir kamuda çalışanların otantik liderlik

Çalışanların algıladıkları örgüt kültürünün boyutlarından sadece katılımın (β= 0,328; p=0.001) iş performansı üzerinde pozitif yönlü ve istatistiksel olarak

Dersin İçeriği Bu ders kapsamında yönetimle ve girişimcilikle ilgili temel kavramlar, yönetim süreci, insan kaynakları yönetimi, işletme kurma, stratejik

 Yönetime ilişkin temel kavramlar: Yönetim düşüncesinin gelişimi, örgüt ve yönetimin tanımı, yönetici türleri  Yönetici rolleri, yönetici becerileri.. 

Stokastik periyodik gözden geçirmeli stok kontrol modeli ile toplam maliyeti (elde bulundurma, yok satma ve sipariş verme) minimize edecek günlük ATM ağında